Sunuyu indir
1
Sözcüğün Yapısı
2
ÖRNEK 11: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde küçültme adı kullanılmıştır? A) Küçücük odasında çok mutluydu. B) Kıyıdan birçok adacık görünüyor. C) Bu daracık yollarda yürümek zor. D) Sıcacık çörekleri hemen yedik. E) Minicik elleriyle çiçek toplamış.
3
ÇÖZÜM 11: Küçültülmüş isimler “–cik, –cek, –ciğim, –ceğiz” eklerini alarak varlığın küçük olduğu, sevildiği, ona acındığı anlamlarını kazanmış isimlerdir. Sıfatlar da “–cik, –cek, –ce, –msi, –mtrak” eklerini alarak küçültülür, o özelliğin az olduğu ya da gösterilen varlığın küçük olduğu anlamlarını kazanır. B’deki “adacık” sözcüğü küçültülmüş isimdir; oysa öbür seçeneklerdeki küçültülmüş sözcükler, bir varlığın niteliğini gösterip onun adının önünde yer aldıklarından sıfattır. Yanıt:B
4
ÖRNEK 12: Türemiş sıfatlar, adlarla fiillerin kök ya da gövdelerine yapım ekleri getirilerek oluşturulur. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde bu yolla yapılmış bir sıfat vardır? A) Güneş balçıkla sıvanmaz. B) Korkunun ecele faydası yoktur. C) Her ağacın meyvesi olmaz. D) Mızrak çuvala sığmaz. E) İşleyen demir pas tutmaz.
5
ÇÖZÜM 12: Sıfatlar bir adın önüne konup o adda belirtilen varlığın niteliğini, sayısını, hangi varlık olduğunu söleyen ya da o varlıkla ilgili soru soran sözcüklerdir.Bu soruda sadece iki cümlede sıfat vardır. C’de “her” “ağaç” isminin belgisiz sıfatı, D’de “İşleyen” “demir” isminin niteleme sıfatıdır. “Her” basit sözcüktür, “İşleyen” sıfatı türemiştir, iş adı önce –le ekiyle eylem olmuş, sonra da –en ekiyle türemiştir. Yanıt:E
6
ÖRNEK 13: Bütün insanlar sabırsız olmuş. Bu cümledeki altı çizili sıfatın türüne, aşağıdaki cümlelerin hangisinde örnek vardır? A) Herkes yüksek sesle konuşup duruyordu. B) Bu çocuk çalışmayı seviyor. C) Biraz uyku hepimize iyi gelecek. D) Onu sevimsiz yapan tiz sesiydi. E) Bir hata daha istemiyorum.
7
ÇÖZÜM 13: Bir ismi belirten ancak anlamca belirsiz olan sıfatlara belgisiz sıfat denir; “Bütün” sözcüğü böyle bir sıfattır. Bir varlığın biçimini, rengini, huyunu... gösteren, isme sorulan nasıl sorusuna yanıt veren sıfatlara niteleme sıfatı denir. A’da “yüksek” “ses”in, D’de “tiz” gene “ses”in niteleme sıfatıdır. B’de “Bu” sözcüğü varlığı gösteriyor, hangi sorusuna yanıt veriyor, böyle sıfatlara işaret (gösterme) sıfatları denir. E’de “Bir” “hata”nın kaç tane olduğunu gösteriyor, o da bir sayı sıfatı. C’de “biraz” bütün sözcüğü gibi bir belgisiz sıfattır. Yanıt:C
8
ÖRNEK 14: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir sıfatla sağlanmamıştır? A) Kaç senedir burada oturuyorsun? B) Ne tür müzik dinlemeyi seversin? C) Kimi aradığımı bilmiyor musun? D) Ona hangi soruları sordun? E) Sınavı kaçıncı girişte kazandın?
9
ÇÖZÜM 14: Soru sıfatları adların önüne gelir ve o adda belirtilen varlığın özelliklerini sorar, soru sıfatlarının karşılığı genellikle bir sıfattır. “Kaç sene, ne tür, hangi soruları, kaçıncı girişte” sıfat tamlamalarında soru sıfatları vardır. “Kimi” sözcüğüyse bir adın yerini tutarak soru sormuş; o bir soru zamiri. Yanıt:C
10
ÖRNEK 15: Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük adlaşmış bir sıfattır? A) Ucuzluk ay ortasında başlar. B) Sonuç yarın açıklanacak. C) Yalancı her zaman tehlikelidir. D) Fedakârlık ister bu iş. E) Sessiz durmamızı istedi.
11
ÇÖZÜM 15: Niteleme sıfatlarının arkasındaki ad düşünce, niteleme sıfatı bazen arkasına o adın çekim eklerini de alarak adın yerini tutar, bunlara adlaşmış sıfat denir. “Ucuzluk, sonuç, fedakârlık” sözcükleri isim, “sessiz” se bir eylemin özelliğini gösterdiğinden zarf. C’deki “Yalancı” sözcüğü, “yalancı insan” sıfat tamlamasında adın düşmesiyle burada kullanılıyor; bu nedenle de adlaşmış sıfat. Yanıt:C
12
ÖRNEK 16: I. Teyzelerin dün sinemaya gittiler. II. Çiçeklerine yazın bolca su vermelisin. III. Kalemlerini başka kutuya yerleştirdi. IV. Ceketimizi dolaba astım. V. Evleri bize çok yakındır. Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde altı çizili sözcüklerin aldığı ekler, onlara hem ikinci, hem de üçüncü tekil kişiye ait olma anlamı katmıştır? A) I. ve II. B) I. ve V. C) II. ve III. D) III. ve IV. E) IV. ve V.
13
ÇÖZÜM 16: İyelik ekleri, o varlığın kime ait olduğunu gösteren çekim ekleridir. “benim, senin, onun, bizim, sizin, onların” anlamı sağlarken adların yerini de tutuklarından zamir de sayılırlar. İkinci tekil ve üçüncü tekil kişiye ait iyelik ekleri, bu eklerin ardından ünlüyle başlayan bir ek gelmesi durumunda birbirlerine karışır. İkinci tekil kişiye ait iyelik eki “–in”, üçüncü tekil kişiye ait iyelik eki “–i” dir. Üçüncü tekil kişi ekinden sonra ünlüyle başlayan ek gelecekse araya “n” kaynaştırma harfi girer; böyle durumlarda örneğin “çiçeklerine” sözcüğünden hem senin hem de onun anlamları çıkar. Bu durum “Kalemlerini” sözcüğünde de var. Yanıt:C
14
ÖRNEK 17: "Çocuğunki annesinin giysisinden daha eski görünüyordu." cümlesindekiyle aynı görevde olan "ki" aşağıdakilerden hangisinde vardır? A) Dün akşamki panelde ben de görev aldım. B) Önündeki kuru otlar güneşin ışıklarıyla sarı sarı parlıyordu. C) Yanındakileri tanımadığım için selamlamadım. D) Hiçbir koku, sıcak ekmeğinki kadar güzel olmaz. E) Çocuk, elindeki kalemi durmaksızın çeviriyordu.
15
ÇÖZÜM 17: “–ki” ilgi zamiri eki, “in” ya da “–im” tamlayan eklerinden sonra gelip düşmüş tamlananın yerini tutar, bir ismin yerini tuttuğundan iyelik ekleri gibi o da zamir sayılır. Bir de sıfat türeten “–ki” eki vardır; ismin “–de” durum ekinden sonra ya da yalın sözcüğe gelir, işaret sıfatları oluşturur. İlgi zamirini çıkarıp yerine bir isim koyabilirsiniz; oysa sıfat türeten ekten sonra isim koyabilirsiniz, yerine değil. D’de “sıcak ekmeğin kokusu” tamlamasındaki “kokusu” tamlananı düşmüş, yerine ilgi zamiri gelmiştir. Diğer seçeneklerdeki ekler işaret sıfatları oluşturmuştur.
16
ÖRNEK 18: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, adın yerine kullanılmış bir sözcük yoktur? A) Bunlar bizim suçumuz, diyordu durmadan. B) Bir duvar başında el açar kimileri. C) Bu sıkıntılı günlerde dostlar bir bir ortaya çıkar. D) Biz de onunla gidecektik ötelere. E) Çoğunluk, güzel şeylerden anlamaz, çirkinlikleri yeğler.
17
ÇÖZÜM 18: Adın yerini tutan sözcüklere zamir denir. Zamirler insanları karşılayan kişi zamirleri (ben, sen, o, biz, siz, onlar, kendi), belirsiz bir anlamla adın yerini tutan belgisiz zamirler (herkes, kimisi, bazıları, kimse, şey, çoğu) insan dışındaki varlıkların adının yerini göstererek tutan işaret zamirleri (onlar, şu, bunlar, burada, orası), soru yoluyla adın yerini tutan soru zamirleri (kim, nere, nerede, hangisi) olarak dörde ayrılır. A’da “bunlar ve biz”, B’de “kimileri”, D’de “biz”,E’de “çoğunluk” sözcükleri zamirdir. C’deki “bu” sözcüğü “günlerde” isminin işaret sıfatıdır, zamir değildir. Yanıt: C
18
ÖRNEK 19: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ne" sözcüğü "soru zamiri" olarak kullanılmıştır? A) Yurtdışından bize ne getireceksin? B) Kitabı ne zaman bitireceksin? C) Karşımda öyle ne duruyorsun? D) Ne günler geçirdik seninle, değil mi? E) Ne gün buluşalım seninle?
19
ÇÖZÜM 19: “Ne” sözcüğü A’da getirilecek olan eşyanın adının yerini tuttuğundan soru zamiridir. C’de “ne” sorusu niçin anlamıyla yükleme yöneldiğinden zarftır, B’deki “ne zaman” da zarftır. D’de soru anlamını sağlayan “mi” edat, E’de “Ne gün” tamlamasındaki “ne” soru sıfatıdır. Yanıt: A
20
ÖRNEK 20: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “zor” sözcüğü, sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır? A) Zor işleri hep bana yaptırıyorsun, diye yakınıyordu. B) İstemeden zor bir çalışmanın içine girmişti. C) Terlemiş, çok yorulmuştu, zor yürüyordu. D) Öğretmenliğin zor bir meslek olduğunu anlamıştı. E) Zor günler geride kaldı; rahat edeceğiz artık, diyordu.
21
ÇÖZÜM 20: Eylemlerin zamanını, nasıl yapıldığını, yönünü, ne kadar yapıldığını gösteren ya da eylemlere bunları soran sözcüklere zarf denir. “Zor” sözcüğü dört seçenekte adların özelliğini göstermiştir; sıfattır. C’deyse “yürüyordu” eyleminin nasıl yapıldığını göstermiştir; durum zarfıdır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.