Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

DİNİ VE SOSYAL HİZMET VAKFI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "DİNİ VE SOSYAL HİZMET VAKFI"— Sunum transkripti:

1 DİNİ VE SOSYAL HİZMET VAKFI

2 BAZ İSTASYONLARI İLE İLGİLİ GERÇEKLER

3 MİNARELER VE BAZ İSTASYONLARI
CEP TELEFONLARI: Günümüzde cep telefonları iletişimin ayrılmaz bir parçası olmuşlardir. 22 Ekim 2008 tarihi itibarıyla ülkemizde kayıtlı toplam 90 milyon cep telefonunun olduğu ifade edilmektedir. Operatörlerin verilerine göre kapsama alanı %100’e yakındır. MİNARELER VE BAZ İSTASYONLARI 2002 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı’nın izni ile cami minarelerine baz istasyonları kurulmaya başlanmıştır.

4 Diyanet İşleri Başkanlığınca Minarelere Baz İstasyonlarının Kurulmasına Niçin İzin Verildi
Ulaştırma Bakanlığınca 1990’lı yıllarda GSM firmalarının cep telefonu işletmesine dair lisans hakkı verilmiştir. Bu firmalar yurt genelini içine alacak nitelikte kapsama alanı oluşturabilmek için uzun süreli kullanabilecekleri yüksek yapıların araştırılmasına yönelmişler ve bir kısım baz istasyonlarının cami ve minarelere de kurulabileceği düşüncesi ile Başkanlığımıza müracaatta bulunmuşlardır. Bu müracaatlar üzerine minarelere baz istasyonu tesis ettirilmesi halinde bunlardan bir gelir elde edilebileceği, elde edilecek bu gelirlerden camilerin başta bakım, onarım ve çevre tanzimi olmak üzere diğer ihtiyaçlarının da karşılanabileceği düşüncesiyle baz istasyonu kurulması talepleri müspet karşılanmıştır.

5 Mali Kaynağa Duyulan İhtiyaç
Ülkemizdeki ve ülkemiz dışındaki bir çok cami, Kur’an Kursu gibi dini tesislerin onarımı ve yeniden inşası için büyük miktarlarda mali kaynağa ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kaynaklar temin edilemediği için bir çok dini tesis bakım ve onarıma muhtaç durumda beklemektedir. Ekonomik zorluklar ve bütçede bu konuda yeterli ödeneğin bulunmaması yeni bir mali kaynağa ihtiyaç göstermiştir.

6 Baz İstasyonları Konusunda İmzalanan Protokoller :
Bunun üzerine yapılan değerlendirmeler ve görüşmeler sonucunda Başbakanlık, Maliye Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü arasında tarihinde bir protokol imzalanmış, bu protokol ile baz istasyonları kiralarının tahsili, muhasebeleştirilmesi, arz bedeli ve vergilerinin ödenmesi gibi hususları yürütme, Maliye Bakanlığına karşı sorumlu olma görevi Vakfımıza verilmiştir.

7 2001 yılında imzalanan protokolün süresinin dolması sebebiyle 21. 12
2001 yılında imzalanan protokolün süresinin dolması sebebiyle tarihinde Maliye Bakanlığı, Devlet Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü arasında protokol akdedilmiş olup, bu protokolle de Diyanet İşleri Başkanlığı’na yetki, Dini ve Sosyal Hizmet Vakfı’na ise hizmetin yerine getirilmesi hususunda görev verilmiştir. 30 Kasım 2008 tarihi itibariyle minarelere kurdurulan baz istasyonu sayısı 673’tür.

8 ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA BAZ İSTASYONLARININ KURULDUĞU MEKANLAR
Türkiyede; Ülkemizde baz istasyonları hepimizce de bilindiği gibi cami minarelerine, evlerin çatılarına, balkonlarına, sokaklardaki elektrik direklerine v.b. yerlere kurulmaktadır.

9 Diğer Ülkelerde ; Dünya’da ise sokak lambalarına, apartmanlara, otellere, kiliselere ve hatta hastanelere Baz İstasyonu kurulmaktadır. Örneğin; Londra’da Hyde Park Speaker’s Corner yanında bir otele, Kanada Renaissance Hotel-Crawley’e, İngiltere Hampshare Kilisesi’ne Paris St. Mitchel Kilisesi’ne, Stokholm’de bir kiliseye, Kanada Credit Valley Hastanesine-Mississauga Stokholm’de bir hastaneye, aşağıdaki resimlerde de görüleceği üzere baz istasyonu kurulmuştur. (Veriler “41 Soruda GSM ve Sağlık” adlı kitapçıktan alınmıştır)

10

11

12

13

14

15

16

17 BAZ İSTASYONLARI VE İNSAN SAĞLIĞI
Tüm Dünyada baz istasyonlarının insan sağlığına zararlı olup olmadığı hususu halen tartışılmaktadır. Özellikle apartman çatılarına, elektrik direklerine ve hatta balkon vb. yerlere kurulan baz istasyonlarına gösterilmeyen tepkiler daha ziyade cami minarelerine kurulan istasyonlara gösterilmektedir. Bunun sebebi de minarelerin çatılar ve elektrik direklerinin aksine herkesin görebileceği yapılar olmasıdır.

18 Tepkiler : Bu konuda halkın gösterdiği tepkiler ve basın organlarında yayınlanan haberler halen devam etmektedir. Yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda baz istasyonları ile ilgili bilimsel hususları şu şekilde özetlemek mümkündür : RADYASYON NEDİR? İngilizce “Radiation” kelimesi aslında radyo dalgası demektir. Radyasyon ise uranyum, plutonyum gibi radyoaktif elementlerin kullanılması demektir. Bu elementlerin kullanılması halinde insan bedeninin temeli olan hücrelerinin parçalanması dolayısıyla, sağlığa ciddi bir tehdit oluşturması söz konusudur.

19 İleri Sürülen İddialar:
Bu noktadan hareketle bazı bilim adamları ile konunun aslını bilmeyen kişiler ve bazı basın organlarınca minarelere kurulan baz istasyonları hakkında şu iddialar ortaya atılmaktadır: İleri Sürülen İddialar: 1. Kanser ve bazı hastalıklara sebep olmaktadır. 2. Minarelerin estetiğini bozmaktadır. 3. Camileri birer ticari işletme haline getirmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün Görüşü: Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) başta olmak üzere birçok uluslar arası kuruluş araştırma yapmış ve vardıkları sonuçları açıklamışlardır.

20 Bilim Adamlarının Görüşleri :
Diyanet İşleri Başkanlığınca 2003 yılında düzenlenen “Baz İstasyonları ve İnsan Sağlığı” konulu sempozyumda konu tartışılmış ve ortaya aşağıdaki sonuçlar çıkmıştır : 1. Nükleer radyasyon yüksek enerjili fotonların yol açtığı iyonlaştırıcı radyasyondur. Baz istasyonlarının neden oldukları ışın, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon sınıfında ve nükleer radyasyona neden olmazlar. 2. Elektromanyetik alan ve dalgaların biyolojik açıdan bazı etkilerin olduğu bilimsel olarak tespit edilmiştir. Ancak bu etkiler çeşitli faktörlere ve limit seviyelerinin aşıldığı taktirde söz konusudur.

21 3. Biyolojik etki hususunda yapılan araştırmalar devam etmektedir
3. Biyolojik etki hususunda yapılan araştırmalar devam etmektedir. Elektromanyetik alanlar ile sebep oldukları çok sayıdaki kronik hastalık veya sağlık sorunu için bütün araştırmacıların üzerinde anlaştığı çok açık neden-sonuç ilişkileri gösterilememektedir. 4. “Ülkemizde cami minarelerindeki baz istasyonları Uluslar arası kuruluşlarca belirtilen standartlara uygun olarak yürürlükteki mevzuata göre kurdurulmuş ve Telekomünikasyon Kurumu’ndan geçici onaylı sertifikası alınmıştır”

22 Yukarıda zikredilen hususlar baz istasyonlarının iddiaların aksine insan sağlığına ciddi manada zararlı olmadığını göstermektedir. Kaldı ki günlük hayatta kullanılan çok sayıda elektrikli aletlerin yaydığı radyasyon da baz istasyonlarının yaydığından daha fazladır. Şöyle ki bu konunun daha iyi anlaşılabilmesi için aşağıdaki hususların dikkatle gözden geçirilmesinde fayda vardır :

23 Günlük Hayatta Kullanılan Eşyaların Yaydığı Radyasyon ve Baz İstasyonları :
Eektromanyetik Enerji Kaynakları Nelerdir: Çeşitli elektrikli ev aletleri (buzdolabı, Çamaşır ve bulaşık makinesi, ütü, saç kurutma makinesi, mutfak robotu v.b.) Televizyon ve bilgisayar ekranları Floresan ve halojen lambalar Tedavilerde kullanılan elektrikli tıbbi cihazlar Enerji nakil hatları ve trafo istasyonları Radyo, TV, telsiz ve GSM sistemi verici istasyonlarının antenleri Radar sistemleri ve uydu iletişim sistemleri

24 GSM ekipmanları ile oluşturan bir baz istasyonunda 6 radyo alıcı-vericisinin ortak kullandığı bir antene verilen güç en fazla 6 x 12 Watt = 72 Watt Türkiye’deki operatörlerde hücre başına ortalama 4 alıcı-verici var 4 x 12 Watt = 48 Watt Orta güçte bir Radyo (FM) veya TV vericisinin çıkış gücü Watt civarındadır.

25 Örnek olarak elektrikli ev aletlerinden olan bilgisayarın yaydığı radyo frekans şiddeti 0 ila 0,01 Mhz iken, Tv ve radyo vericileri ile cep telefonları 0,01 ila Mhz, Güneş Işınlarının ila 3 milyar Mhz, İyonizasyon (hücre parçalayıcı) Radiyasyonu (x ve Gamma ışınları) 3 katrilyon Mhz şiddetindedir. Diğer elektrikli aletler ile Cep telefonlarının yaydığı radyo dalgaları, x ve Gamma ışınlarının sahip olduğu “maddeyi iyonize etme ve molekülleri parçalama” özelliğine SAHİP DEĞİLDİR

26 Gözetim ve Denetim Kurumu Olan Telekomünikasyon’un Görüşleri :
Telekomünikasyon Kurumunca hazırlatılan “41 Soruda GSM ve Sağlık” adlı kitapçıkta yer alan bazı hususlara göz atmakta fayda görülmektedir. 1- Cep telefonları olmasa daha rahat etmez miyiz? Sorusuna şu cevap verilmektedir: “Hayır, değişen bir şey olmaz. Çünkü frekans spektrumu pek çok kamu, askeri veya sivil radyo, televizyon veya diğer iletişim, haberleşme sistemleri tarafından zaten kullanılmaktadır. Yani havada zaten pek çok elektromanyetik alan zaten vardır… Cep telefonları olmasa bile Frekans Spektrumu içinde boş kalan bu bant başka bir haberleşme sistemine tahsis edilecektir.”

27 2- Türkiye’deki ile dünyadaki Baz İstasyonu Montajları Farklı mıdır
2- Türkiye’deki ile dünyadaki Baz İstasyonu Montajları Farklı mıdır? Sorusuna ise şu cevap verilmektedir: “Hayır. Ülkemizde, tüm dünyada olduğu gibi Baz İstasyonu montajları bina çatılarına, elektrik direklerine, bina duvarlarına, özel kulelere, benimsenen limit değerlere uygunluk açısından incelenerek izin verilmektedir”

28 Talep üzerine TÜBİTAK, TBMM ile çok sayıda kamu kurum ve kuruluşunda baz istasyonlarının ölçümü yapılmış ve ölçümlerde sınır değerlerinin çok altında veriler elde edilmiştir. Sağlığa zararlı olmamasının tek şartı baz istasyonlarını teknik kurallara uygun bir şekilde kurdurmak ve bu işi denetlemektir. Bu görev de Telekomünikasyon Kurumuna aittir.

29 Bütün bu verilerden ortaya çıkmaktadır ki, minare gibi yüksek kulelere takılan baz istasyonlarının en az şiddet değeri üreten istasyonlar oldukları uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Zira baz istasyonu, çevresinde ne kadar çok fiziki engel varsa o nispette değer şiddeti üretmek zorundadır.

30 Estetik Bakımından Yapılan Eleştirilere Yönelik Düzenlemeler ve Örnekler

31 Mimari Yapıya Uygun Olarak Kurulmayan İstasyonlar :
GSM firmalarınca bazı minarelere gerekli titizlik gösterilmeden kurulan istasyonların çirkin bir görünüm arz ettiği ve estetikten yoksun olduğu bir gerçektir. Ancak Vakfımız bu hususta gerekli müdahaleleri yapmış, fiziki dokuya ve minarenin mimari üslubuna uygun hale getirilmesini sağlamıştır. Bu konudaki çalışmalarımız halen devam etmektedir. Aşağıdaki fotoğraflarda da Vakfımızın bu çalışmalarının sonucu açıkça görülmektedir :

32 Baz İstasyonunun Eski Durumu

33 Baz İstasyonunun Yeni Durumu

34 Baz İstasyonunun Eski Durumu

35 Baz İstasyonunun Yeni Durumu

36 Baz İstasyonunun Eski Durumu

37 Baz İstasyonunun Yeni Durumu

38 İzmir Bornova Evka Camii

39

40 Camilerin Birer Ticari İşletme Haline Getirildiği İddiaları
Vakfımız, baz istasyonlarından elde edilen gelirlerinin yaklaşık yarısını cami derneklerine bırakmaktadır. Böylece cami ihtiyaçları önemli ölçüde karşılanmış olmaktadır. Diğer taraftan vakfımız, yurt içinde ve ülkemizin tanıtılmasına ve imajına katkısı olan yurt dışı cami projelerine kaynak ayırabilmektedir.

41 Minarelerde fiziki dokuya ve mimari yapıya aykırı şekilde kurulmuş olan istasyonların düzeltilmesi faaliyetine hızla devam edilmektedir. Baz istasyonlarından elde edilen gelirin % 50’si cami derneklerine intikal ettirilmektedir. Vakfımızca baz istasyonlarından elde edilen gelirlerle yurtiçi ve yurtdışında yeni camiler yaptırılmakta, ecdat yadigarı camiler ise aslına uygun olarak restore ettirilmektedir. Ayrıca elektrik, su, yakıt, onarım vb. ihtiyaçlar için Vakfımıza müracaat eden derneklere nakit yardımında bulunulmaktadır.

42 Baz İstasyonlarından Elde Edilen Gelirlerin Dağılımı Şu Şekildedir:

43 Baz İstasyonları ve Elde Edilen Gelirler :
Camilerde namaz çıkışında para toplanmasından kaynaklanan rahatsızlıklar devamlı olarak dile getirilmektedir. Camilerin, gerek inşasında gerekse onarımlarında ve diğer ihtiyaçlarında genel olarak halkın desteğine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu husus ise en çok tenkit edilen hususların başında gelmektedir.

44 18 Ekim 2008 tarihinde İstanbul’da düzenlenen bir toplantıda katılan Bosna Hersek Diyanet İşleri Başkanı şu sözleri ifade etmiştir: “Maglay şehrimizde Türkler tarafından 1997 yılında bir caminin temeli atılmıştır. Uzun süre bu inşaat sürüncemede kalmıştır. Ancak bu sene o camiinin inşaatına tekrar başlandı ve böylece bizlerin Türklere olan güveni tazelenmiş oldu.”

45 Bu caminin inşaatını baz istasyonlarından gelir elde eden Dini ve Sosyal Hizmet Vakfı üstlenmiş ve başarıyla devam ettirmektedir. Vakıf Bosna Hersek Cumhuriyetinin Mostar şehrindeki 16. Yüzyıla ait son derece tahrip görmüş olan Koski Mehmet Paşa Camiinin restorasyonunu tamamlamış, Tuzla Turalibey Camii ile Azerbaycan Şeki Mustafa Efendi Camiinin restorasyon proje masraflarını karşılamıştır.

46 Dolayısıyla maksat ticari kazanç olmadığı ortadadır
Dolayısıyla maksat ticari kazanç olmadığı ortadadır. Ancak ülkemizin ekonomik gücü ve maddi kaynaklara olan ihtiyaç göz ardı edilemez.

47 Baz İstasyonları, Halkın Tepkisi ve Basın
Halkımızın önemli bir kısmı baz istasyonlarının kanser gibi ağır sağlık sorunlarına yol açtığına inanmaktadır. Bu kanaat, özellikle basın tarafından daha da pekiştirilmektedir. Zaman zaman mahkemelere de taşınan bu sorun, mahkeme kararlarında da basının etkisini gözlemlemek mümkündür.

48 Gazetelerde Yer Alan Bazı Manşetler:
“Kanser Olmak İstemiyoruz” “Baz İstasyonuna Hayır, Üst Geçide Evet”. “ Baz İstasyonları Kent Dışına”, “Şehirde Baz Kirliliği”, “Mahallede Baz İstasyonu İstemiyoruz” gibi bir çok haberler çıkmaktadır. Halkımızın önemli bir kısmı baz istasyonlarının insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğuna inanmaktadır. Bu peşin hükümden hareketle, baz istasyonlarının sökülmesi için mahkemelerde davalar açılmaktadır.

49 Sonuç olarak; İstasyonlarla alakalı basında çıkan haberlerin tamamına yakını olumsuzdur. Hemen hemen her hafta değişik basın organlarında minarelerdeki baz istasyonları aleyhinde haberler neşredilmektedir. Yukarıda izah edilen hususlar çerçevesinde bunların bilimsel verilere dayanmadığı açıktır.

50 Baz İstasyonları ve Vakıf Aleyhine Açılan Davalar
Vakfımızca kurdurulan istasyonlara karşı 2 çeşit dava açılmaktadır : 1- Mülkiyet davası 2- Sağlık davası Bilindiği gibi mülkiyeti hazineye ait olan araziler üzerindeki camilerle ilgili olarak açılan davalar lehimize sonuçlanmaktadır. Mülkiyeti dernek, belediye, kamu özel idaresi, şahıs vb. özel ve tüzel kişilere ait camilerde ise, açılan davalar genel olarak aleyhte sonuçlanmaktadır. Ancak bu davaların sayısı çok azdır. Sağlıkla ilgili davalarda ise, genel olarak bilirkişi heyetinin raporunu dikkate alan mahkemeler davayı lehimize sonuçlandırmaktadır.

51 SONUÇ Vakfımızca kurdurulan baz istasyonları Telekomünikasyon Kurumunun gözetim ve denetimi altındadır. GSM firmaları en küçük değişiklikte bile adı geçen kurumdan izin almak ve bürokratik işlemleri tamamlamak mecburiyetindedirler. Vatandaşlarımızın baz istasyonlarının sağlığa aykırı olduğu şeklindeki kanaatleri tamamen psikolojik olup, bilimsel verilere dayanmamaktadır.

52 Mülkiyet ve sağlık nedeniyle Vakfımız aleyhine açılan davaların büyük çoğunluğu lehimize sonuçlanmaktadır. GSM firmalarının minarelere istasyon kurmak için yoğun talepleri devam etmekte olup, Başkanlığımızın desteği devam ettiği müddetçe anılan faaliyetler sürdürülecektir.

53 Saygıyla arz ederiz


"DİNİ VE SOSYAL HİZMET VAKFI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları