Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

SERMAYE PİYASASI ANALİZLERİ 2012/2013 Bahar Dönemi Ders Notları Yrd

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "SERMAYE PİYASASI ANALİZLERİ 2012/2013 Bahar Dönemi Ders Notları Yrd"— Sunum transkripti:

1 SERMAYE PİYASASI ANALİZLERİ 2012/2013 Bahar Dönemi Ders Notları Yrd
SERMAYE PİYASASI ANALİZLERİ 2012/2013 Bahar Dönemi Ders Notları Yrd. Doç. Dr. Ahmet UĞUR

2 SERMAYE PİYASASI NEDİR?
Sermaye piyasasının çeşitli tanımları bulunmaktadır. En geniş tanımı ile sermaye piyasası, uzun vadeli fonların alışverişinin yapıldığı piyasalardır Sermaye piyasası, orta, uzun ve sonsuz vadeli fonların arz ve talebinin aracı kuruluşlar aracılığıyla ve menkul kıymetlere bağlı olarak karşılaştığı piyasadır. Sermaye piyasası, işletmelerin ihtiyaç duyduğu uzun vadeli fonlar için çıkarmış oldukları menkul kıymetlerin arz ve talebinin karşılaştığı piyasa olarak da ifade edilebilir

3 SERMAYE PİYASASI NEDİR?
Sermaye piyasasında arz ve talep bazı araçlar yardımı ile karşılaşır. Bu araçlara sermaye piyasası araçları ve menkul kıymetler diyoruz. Sermaye piyasası kavramı ile menkul kıymetler piyasası kavramı çok defa iç içe girmekte ya da eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.

4 Sermaye Piyasasının Önemi ve Ekonomideki Yeri
Sermaye piyasasının ekonomideki yeri ve önemi, ülke ekonomisi bakımından, tek başına ekonomiye yararlı olamayan küçük tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak damlalardan göller meydana getirmesinde ve büyük yatırımlara dönüşmesindedir. Fertler açısından ise, sermaye piyasası, tek başına gelir getiren bir yere yatırılamayacak kadar küçük fonların verimli yerlere yatırılmasına ve sahiplerine bir ek gelir getirmesine imkan sağlamaktadır.

5 Sermaye Piyasasının Önemi ve Ekonomideki Yeri
Sermaye piyasası tasarruf sahipleriyle orta ve uzun vadeli talep eden kuruluşlar arasında direkt iletişim kurulmasına, sermayenin mobilizasyonunda aracıların ortadan kalkmasına veya fonksiyonlarının azalmasına (disintermediation) imkan hazırlar, küçük tasarrufların doğrudan doğruya ve daha süratle yatırımlara aktarılmasını sağlar.

6 Sermaye Piyasasının Önemi ve Ekonomideki Yeri
Sermaye piyasasının etkin çalışması, şahısların tüketim eğilimlerini azaltarak ve tasarruf eğilimlerini yükselterek ekonomide sermaye birikimini artırır. Sermaye piyasası, likiditesi yüksek ancak düşük gelir getiren veya yüksek gelir getiren ancak likiditesi düşük varlıklar yerine uzun vadeli finansal araçlara yatırım yapmayı özendirmektedir. Sermaye piyasalarının bu tür araçlara yatırımı teşvik etmesinde en önemli faktör, bu araçların kolayca alınıp satılabilen likit varlıklar olmasıdır.

7 Sermaye Piyasasının Önemi ve Ekonomideki Yeri
Gelişmiş bir sermaye piyasası, bankaların fon piyasasındaki tekel konumuna son vererek, fon piyasasına rekabeti getirir. Bu rekabet sonucu fonların maliyeti azalacağından yatırımın kaynak maliyeti de azalacaktır. Sermaye piyasaları küçük tasarruf sahiplerinin dahi menkul kıymet alımına imkan verdiğinden mülkiyetin tabana yayılmasını sağlar ve böylece gelir dağılımını düzenleyerek sosyal adaleti tesis edilmesine yardımcı olur.

8 Türkiye’de Sermaye Piyasasının Gelişimi
Türkiye’deki sermaye piyasalarının tarihi gelişim sürecini, her ne kadar iki dönem arasında bir kesinti olmaksızın devam etmiş olsa da, Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi olmak üzere iki dönem olarak incelemek faydalı olacaktır.

9 Osmanlı Döneminde Sermaye Piyasası
Avrupa’da yaşanan sanayi devrimi ve sömürgecilik hareketleri büyük anonim şirketlerin ortaya çıkmasına ve bunların halka açılmasına yol açtığında, Osmanlı’da yaşayan yabancı tacirler ve azınlıklar da bu şirketlerin tahvil ve hisse senetleriyle ilgilenmeye başlamıştır. Tanzimat hareketinin de etkisiyle Osmanlılarda bu konuya ilgi göstermişlerdir.

10 Osmanlı Döneminde Sermaye Piyasası
Dışarıdan alınan menkul değerlerin el değiştirmesi kısa zamanda bizde de bir piyasa oluşturmuş, buna da Galata bankerleri ön ayak olmuşlardır. Ancak, Osmanlı’da sermaye piyasasının oluşumu Avrupa’dakinden çok farklı nedenlerle ortaya çıkmıştır. Avrupa’da özellikle şirketlerin fon ihtiyaçlarını karşılamak için ortaya çıkmış sermaye piyasası, Osmanlı’da hazinenin fon ihtiyaçlarını karşılamak için ortaya çıkmıştır.

11 Osmanlı Döneminde Sermaye Piyasası
Galata bankerlerinin etkinliğinin büyük ölçüde artması ve yabancı uyrukluların çeşitli oyunlar yaparak halktan haksız kazanç elde etmeleri üzerine 1866 yılında devlet tarafından Osmanlı’nın ilk borsası Dersaadet Tahvilat Borsası kurulmuştur. Bu borsada devletin bono ve tahvilleri yanında yerli ve yabancı tahvil ve hisse senetleri Avrupa borsalarıyla telgraf irtibatı kurularak işlem görmüştür. Örneğin; Panama tahvilleri ve Süveyş Kanalı hisse senetleri bu borsada Türkler tarafından satın alınmıştır. Bu borsanın adı 1906 yılında çıkarılan bir nizamname ile Esham ve Tahvilat Borsası'na dönüştürülmüş ve Cumhuriyet dönemine kadar varlığını korumuştur.

12 Cumhuriyet Döneminde Sermaye Piyasası
Türkiye Cumhuriyeti’nde sermaye piyasaları ile ilgili ilke düzenleme 1923 yılında çıkarılan bir kararname ile borsada işlem yapan kişi ve kurumların Türk olması kuralının getirilmesidir. 1929 yılında 1447 sayılı “Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu” çıkarılmıştır. Bu kanun ile borsada kaydı olmayan menkul değerlerin alınıp satılması yasaklandığından sermaye piyasası iyice sınırlandırılmıştır.

13 Cumhuriyet Döneminde Sermaye Piyasası
1447 saylı kanun ile Esham ve Tahvilat Borsasının adı İstanbul Menkul Kıymetler Borsası olarak değiştirilmiştir. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası 1938 yılında çıkarılan bir kararname ile Ankara’ya taşınmış ve adı «Kambiyo, Esham ve Tahvilat Borsası» olarak değiştirilmiştir. 1941 yılında tekrar İstanbul’a taşınmıştır.

14 Cumhuriyet Döneminde Sermaye Piyasası
1960 yıllara kadar Türkiye’de sermaye piyasası ile ilgili önemli bir ilerleme yaşanmamıştır. 1950’li yıllarda özel sektöre ait bazı şirketlerin çıkardıkları tahviller borsa ve borsa dışında işlem görmeye başlamışsa da işlem hacmi çok düşük olmuştur. 1960’lı yıllarda devlet çalışanların aylıklarından yaptığı zorunlu kesintiler karşılığında çıkardığı “Tasarruf Bonoları” ve o yıllarda arz ettiği “Hürriyet Tahvilleri” sermaye piyasasında tekrar hareketlenmeye yol açmıştır.

15 Cumhuriyet Döneminde Sermaye Piyasası
Tasarruf bonoları tamamen, Hürriyet tahvilleri ise kısmen zorunlu tasarruf mahiyetinde olduğu için, kısa zaman sonra bunları alanlar paraya çevirme imkanı aramaya başlamıştır. Piyasada bazı işbilir kimseler de bunları faiz oranlarına ve vadelerine göre kırarak satın almış, zamanla ara simsarlar da türemiş ve bu iş arzuhalcilere kadar inmiştir. Alıcılar, üstüne belli bir kâr koyarak bunları parasını değerlendirmek isteyenlere satmasıyla ilk defa ikinci el menkul kıymetler piyasası doğmuş oldu.

16 Cumhuriyet Döneminde Sermaye Piyasası
1970’li yıllarda holdingleşmenin başlaması ve bazı şirketleri halka açılması sonucunda sermaye piyasasında gelişmeler olmaya başlamıştır. Ancak, sermaye piyasasını düzenleyen kanun ve kurumların olmamasından dolayı sermaye piyasası 1980’li yılların başında “Bankerler Olayı” olarak bilinen krizi yaşamıştır.

17 Cumhuriyet Döneminde Sermaye Piyasası
Türkiye'de yaşanan bu krizin etkisiyle 1981 yılında çıkarılan 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile sermaye piyasası yeniden düzenlenmiştir. 1929 tarih ve 1447 sayılı Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu yürürlükten kaldırılmış ve bunun yerine 1983 tarih ve KHK/91 sayılı Menkul Kıymet Borsaları Kanun Hükmünde Kararnamesi getirilmiştir. 1984 yılında "Menkul Kıymetler Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik" yayınlanmıştır. Aralık 1985’te ise İstanbul Menkul Kıymetler Borsası faaliyetine başlamıştır.

18 Cumhuriyet Döneminde Sermaye Piyasası
4 Şubat 2005 yılında İzmir’de Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası kuruldu. tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6362 sayılı yeni «Sermaye Piyasası Kanunu» çıkarıldı.

19 Sermaye Piyasasının Sınıflandırılması

20 Birincil Piyasalar İlk kez çıkarılan menkul değerlerin işlem gördüğü piyasaya birincil piyasa denir. Birincil piyasada ilk defa çıkarılan, yani daha önce herhangi bir piyasada işlem görmeyen menkul değerler işlem görür. Diğer bir ifadeyle, menkul değerin satılması sonucu elde edilen fonun menkul değeri çıkaran şirkete gittiği durumda birincil piyasa söz konusudur. Birincil piyasada menkul değeri çıkaran şirket ile fon fazlası olan ekonomik birimler doğrudan ya da bir finansal aracı vasıtasıyla dolaylı olarak karşılaşırlar. Sermaye piyasasının ekonomiye kaynak yaratma fonksiyonunu yerine getirdiği en önemli piyasa birincil piyasalardır. Ancak, menkul değerler ilk defa burada işlem gördükten sonra diğer piyasalara transfer edilirler.

21 Birincil Piyasalar Doğrudan Arz: Menkul değeri çıkaran kurumun piyasada bu menkul değerleri talep edenlerle doğrudan ilişki kurarak satması durumuna doğrudan arz denir. Bu yöntemde arada herhangi bir aracı kurum bulunmamaktadır. Doğrudan arzda, arza aracılık eden bir kurum olmadığından ödenecek bir komisyon (aracılık maliyeti) olmadığından arz maliyeti daha düşük olmaktadır. Ancak, bu yöntemin dezavantajı ise arzın başarısız olma riskinin yüksekliğidir. Dolaylı Arz: Menkul değeri çıkaran kurum piyasada bu menkul değerleri talep edenlerle bir aracı kurum vasıtasıyla ilişki kurarak satması durumuna dolaylı arz denir. Bu yöntemde aracı kurumlara komisyon ödendiğinden doğrudan arza göre daha maliyetlidir. Ancak arzın başarısız olma riski daha düşüktür.

22 İkincil Piyasalar İkincil piyasa, daha önce birincil piyasaya arz edilmiş menkul değerlerin alınıp satıldıkları piyasalardır. Diğer bir ifadeyle, ikincil piyasalarda yeni menkul değer arzı değil önceden arz edilmiş menkul değerler işlem görmektedir. İkincil piyasalarda menkul değerler el değiştirdiğinde, bu menkul değerleri arz eden şirketlere herhangi bir fon girişi olmaz. Birincil piyasa daha çok sermaye piyasası bilinciyle, ikincil piyasa ise menkul kıymetler piyasası bilinciyle çalışır.

23 İkincil piyasalar birincil piyasada arz edilmiş menkul değerlerin paraya çevrilmesini sağlayarak bunların likiditesini arttırır. Ellerinde menkul değer bulunan yatırımcılar istedikleri zaman bunları ikincil piyasada paraya çevirme imkanına sahip olduklarında ise birincil piyasaya talep artacaktır. Menkul değerleri birincil piyasalarda alan yatırımcılar, bu menkul değerlerin ikincil piyasadaki değerini de göz önünde bulundururlar. Hiçbir yatırımcı menkul değerlere ikincil piyasasındaki fiyatından daha çok bir fiyat ödemez. Menkul değerlerin ikincil piyasadaki değeri ne kadar yüksekse birincil piyasadaki değeri de o kadar yüksek olur.

24 Üçüncül Piyasalar Menkul kıymet borsalarına kayıtlı sermaye piyasası araçlarının borsa dışında aracılar vasıtasıyla alınıp satıldıkları piyasalardır. Üçüncül piyasadaki satıcılar, borsa aracı kurumlarının uyguladığı komisyon tutarı veya oranından daha düşük komisyon aldıkları için menkul değer yatırımcılarına maliyet avantajı sağlarlar. Üçüncül piyasalarda büyük yatırım kuruluşları (sigorta şirketleri, emeklilik fonları gibi) büyük miktarlardaki menkul değerlerin alım veya satımını yaparlar.

25 Dördüncül Piyasalar Dördüncül piyasalar, menkul değerlerin alım ve satımında aracıların bulunmadığı piyasalardır. Bu tür piyasalarda büyük kurumsal yatırımcılar ile zengin kişiler herhangi bir aracı olmadan doğrudan doğruya kendi aralarında blok olarak (büyük miktarlarda) menkul değer alım satımı yaparlar. Dördüncül piyasada işlem yapan taraflar hiçbir zaman birbirlerinin kimliklerini öğrenememektedirler. Bu piyasada işlem yapmanın başlıca nedenleri; daha iyi bir fiyat elde etmek, komisyondan tasarruf etmek, işlemleri daha hızlı sonuçlandırmak ve şirket adını gizli tutmaktır.

26 Örgütlenmiş Sermaye Piyasaları
Menkul değerlerin belirli bir mekan ve belirli kurallar altında el değiştirdiği piyasalardır. Bu piyasaların fiziki mekanları, üyeleri, işlem kuralları ve yöneticileri mevcuttur. Bu piyasalara “teşkilatlanmış piyasalar” veya “organize piyasalar” da denmektedir. Örgütlenmiş sermaye piyasalarına en iyi örnek menkul kıymet borsalarıdır. Bu piyasalarda kişiler veya şirketler herhangi bir menkul değeri doğrudan doğruya alıp satamazlar. Bu piyasalarda menkul değer alıp satmak için ilk önce alım veya satıma konu menkul değerin bu piyasaya kayıtlı olması gerekir. Kayıtlı menkul değerler ise ancak aracılar vasıtasıyla alınıp satılabilir.

27 Örgütlenmemiş Sermaye Piyasaları
Bu piyasalara “paralel piyasalar”, “organize olmamış piyasalar” veya “alternatif piyasalar” da denmektedir. Örgütlenmemiş sermaye piyasaları; genellikle hukuki bir alt yapısı ve düzenlemesi olmayan, işlem yapabilmek için piyasa üyesi olmanın zorunlu bulunmadığı, fiyatın alıcı ve satıcı arasında piyasa fiyatından bağımsız olarak kararlaştırılabildiği, alım- satım emirlerinin doğrudan karşılaştığı, bir fiziki mekanı bulunmayan ve işlemlerin elektronik ortamda gerçekleştiği aracılar arası piyasalardır. Kısacası, menkul değerlerin alım ve satımında belirli bir fiziki mekanın, belirli kural ve düzenlemelerin olmadığı piyasalardır.

28 Örgütlenmemiş Sermaye Piyasaları
Örgütlenmemiş sermaye piyasalarına aynı zamanda “tezgahüstü piyasalar (Over-the-counter, OTC)” da denmektedir. Tezgahüstü piyasalar, yerel, küçük ve yeni kurulmuş ve bu yüzden menkul değerleri pek tanınmayan şirketler ile mali durumu iyi olmayan şirketler için büyük önem taşımaktadır. Bu şirketler, ya menkul değerlerini borsaya kaydetmek için gerekli şartları taşımadığından borsaya kaydedememişlerdir ya da kaydetseler dahi borsadaki açık artırmada müşteri bulamamışlardır. Bu nedenle, bu şirketlerin menkul değerleri ancak tezgahüstü piyasalarda işlem görebilmektedir.


"SERMAYE PİYASASI ANALİZLERİ 2012/2013 Bahar Dönemi Ders Notları Yrd" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları