Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KAMU MALİYESİ 03.04.2017.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KAMU MALİYESİ 03.04.2017."— Sunum transkripti:

1 KAMU MALİYESİ

2 Ders Planı TARİH KONULAR 1. HAFTA KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ 2. HAFTA KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ 3. HAFTA KAMU HARCAMALARI 4. HAFTA KAMU GELİRLERİ -1 5. HAFTA KAMU GELİRLERİ – 2

3 VERGİLERİLERİN TASNİFİ VERGİLEME İLKELERİ
6. HAFTA KAMU GELİRLERİ – 1 7. HAFTA 8. HAFTA 9. HAFTA VERGİLERİLERİN TASNİFİ 10. HAFTA VERGİLEME İLKELERİ 11. HAFTA VERGİ YÜKÜ VE VERGİ YANSIMASI 12. HAFTA Kamu Borçları 13. HAFTA 14. HAFTA

4 MALİYE BİLMİNE GİRİŞ TEMEL KAYNAKLAR 1. Temel Kaynaklar
Pehlivan, Osman. Kamu Maliyesi. Derya Kitabevi, Trabzon, 2011.

5 ULUSLARARASI MALİYE DERSİN AMACI
Ekonomi biliminin bir konusu olan Maliye, devlet faaliyetleri içinde son derece önemli bir fonksiyonu vardır. Özellikle devletin ekonomik faaliyetlerinin büyük bir bölümü Maliye ilminin konusu içindedir.

6 ULUSLARARASI MALİYE Devlet faaliyetleri için son derece önemli olan bu konunun temel düzeyde aktarılması ve kavranması, ileride daha ayrıntılı bir şekilde görülecek ilgili konulara temel oluşturulması bu dersin temel amacını oluşturmaktadır.

7 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
“Kamu Maliyesi” deyiminde yer alan “kamu” kelimesinin anlamını dar ve geniş açılardan ele almak mümkündür. Dar anlamda “kamu” kelimesi, toplumun yöneten kesimi, başka bir ifadeyle devlet ya da devlet kurumlarını ifade eder. Buna karşılık geniş anlamda kamu kelimesi ise, ülkedeki halk, halkın tamamı veya toplum anlamına gelir.

8 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
“Maliye” kelimesinin kökü ise, “mal” dır. Mal tabiri, insan ihtiyaçlarını karşılayan, gelir ve gidere konu olan her türlü eşya anlamına gelir.

9 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Kamu Maliyesinin konusu, devletin kamu hizmetlerini yerine getirmek amacıyla mal ve hizmet üretimi dolayısıyla yaptığı harcamalar ile harcamaların finansman kaynağını teşkil eden gelirlerdir. Bu nedenle, kamu maliyesinin konusu kısaca kamu harcamaları ile kamu gelirleridir.

10 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Özel ekonomik kesimde insanların yemek, içmek, giyinmek ve benzeri ihtiyaçlarını karşılayan kişisel mal ve hizmetler üretilirken, kamu kesiminde ise, yine insanlar için, “kamu hizmetleri” diye de tabir edilen, başta savunma ve adalet hizmetleri olmak üzere, toplumsal nitelikteki ihtiyaçları karşılayan mal ve hizmetler üretilir.

11 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Serbest piyasa ekonomisinde üretilen mal ve hizmetlerin finansmanı, üretilen mal ve hizmetleri satın alan insanların ödedikleri bedellerdir. Buna karşılık, kamu kesiminde üretilen mal ve hizmetlerin finansmanı ise, devletin topladığı vergilerdir.

12 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
En kısa tanımıyla Kamu Maliyesi: Devletin toplumun ortak ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin faaliyetlerini inceleyen bir bilim dalıdır.

13 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Bu nedenle, Kamu Maliyesinin konusu, kamu kesimi tarafından üretilen mal ve hizmetlerin finansmanını teşkil eden vergiler ile kamu harcamalarıdır.

14 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Ülke üzerinde yaşayan bütün bireylerden oluşan toplum, idare edenler ve idare edilenler diye iki kategoriye ayrıldığında, toplumu idare edenler kesimi dar anlamda devleti temsil eder. Buna karşılık, devlet kesimi dışında kalan diğer toplum kesimi ise, “özel kesim” olarak adlandırılır.

15 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Teşkilat yapısının zaman içerisinde değişmiş olmasına ve bu yapının ülkeden ülkeye farklılık göstermesine karşılık, devletin hiç değişmeyen bazı temel görevleri vardır.

16 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Devletin değişmeyen görevlerinin başında, toplum halinde yaşamaktan dolayı ortaya çıkan toplumsal ihtiyaçları karşılamak gelir. Bu çeşit ihtiyaçlar toplumun genelini ilgilendirir ve bireysel faaliyetlerle karşılanamayacak nitelikte olan ortak ihtiyaçlardır.

17 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Toplumun ortak ihtiyaçlarının karşılanması için devletin yaptığı hizmetler kamu hizmeti olarak nitelendirilir.

18 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Kamu hizmeti, piyasa güçleri tarafından üretil(e)mediği için devlet tarafından üretilir. Kamu hizmetlerini yerine getirmek zorunda olan devletin, bu hizmetlerin finansmanı için gelire ihtiyacı vardır.

19 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
O HALDE, Kamu Maliyesinin konusu, Devletin kamu hizmetlerini yerine getirmek amacıyla vergi ve benzeri kamu gelirlerini toplaması Toplanan kamu gelirlerini çeşitli kamu hizmetlerine tahsis etmek için bütçe hazırlaması Kamu hizmetleri için harcama yapması ve kamu mallarının yönetimine ilişkin olaylar

20 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Devletin kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için vergi ve benzeri gelirler toplaması ve toplanan bu gelirleri kamu hizmetlerinin finansmanı için harcaması, beraberinde birçok ekonomik ve sosyal sonuçlar doğurur.

21 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Devletin, vergi ve kamu harcamaları yanında diğer mali araçlarla ekonomiye müdahalesi, bireylerin ekonomik karar ve tercihlerini etkilediği gibi, ekonominin bütününe ilişkin çeşitli dengeleri de etkiler. Bu yüzden, günümüzde mali olayların çeşitli etkileri ve sonuçları ayrı birer inceleme konusu haline gelmiştir.

22 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
MALİ OLAYLARIN TARİHİ GELİŞİMİ Mali olayların tarihi seyrine genel olarak bakıldığında, İlk ve Orta Çağlardaki mali olaylarla, bugünkü mali olayların son derece farklı olduğu görülür. Bu farklılık, devletin mali yapısında ve görevlerinde zaman içerisinde meydana gelen değişmelerden kaynaklanır.

23 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Geleneksel Sistem Dini Sistemin Ağırlıklı Olduğu Sistemler Devlet Ağırlıklı Sistem Piyasa Ağırlıklı Sistem Karma Sistem

24 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
KAMU MALİYESİ BİLİMİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE DİĞER BİLİM DALLARI İLE İLİŞKİSİ Mali olaylara ilişkin konuların tarihi gelişimi araştırıldığında, bu konuların, Önceleri iktisat bilimi içerisinde incelendiği görülür.

25 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Günümüzde kamu maliyesi, genel iktisat teorisinin Özel bir dalı haline gelmiştir. Bunun sonucunda, devletin vergi almak, borçlanmak, para basmak ve kamu harcamasında bulunmak gibi faaliyetleri ayrı birer inceleme konusu olarak ele alınmaktadır.

26 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Devletin fonksiyonlarında meydana gelen gelişmelere paralel olarak, kamu harcamaları da artmıştır. Harcamalarının artması ise, vergilerin artması neticesini doğurmuştur. Bu gelişmelere bağlı olarak, milli ekonomi içerisinde kamu kesiminin payı giderek büyümüştür.

27 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Günümüzde bağımsız bir bilim dalı olarak kabul edilen Kamu Maliyesinin diğer bilim dallarıyla ve özellikle İktisat, Siyaset ve Hukuk bilimleri ile çok yakın ilişkisi vardır.

28 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
1. Kamu Maliyesinin İktisat Bilimi ile İlişkisi Kamusal mal ve hizmetlerin üretimi amacıyla vergi vb. kamu gelirlerinin toplanması ve toplanan bu gelirlerin kamu hizmetlerinin finansmanı için harcanması olan mali olaylar, esas itibariyle iktisadi bir karakter taşır.

29 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Geçmişte birçok bilim adamı kamu maliyesini, iktisat biliminin bir alt dalı saymıştır. Bunlara göre, kamu maliyesi, genel iktisat kurallarının, devlet gelir ve giderlerine uygulanmasından başka bir şey değildir.

30 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Ancak bu görüşlere rağmen günümüzde kamu maliyesi, iktisat biliminin yanında bağımsız bir bilim dalı haline gelmiştir. Mali olaylar, karma özellikler taşımasına rağmen, dar anlamdaki iktisadi olaylardan ayrılmaktadır.

31 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Zira, günümüzde mali olayların siyasi ve hukuki yönlerini ele almadan incelenmesi doğru olmaz.

32 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
İktisadi olaylarla mali olayların bu farklı yönlerine rağmen, iktisat bilimi ile maliye biliminin çok yakın ilişkisi olduğu hususu açık bir gerçektir.

33 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Maliye biliminin inceleme alanına giren, kamu harcamaları ve kamu gelirlerinin çeşitli etkileri kişilerin vergiye karşı tepkileri verginin yansıması vergi yükü devlet borçları ve benzeri daha birçok konu aynı zamanda iktisadi karakterlidir.

34 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
2. Kamu Maliyesinin Siyaset Bilimi ile İlişkisi Siyaset biliminin konusu, devletin Kuruluşu, Teşkilatlanması işleyişine ilişkin çeşitli faaliyetleridir. Devletin, varlığını sürdürmesi ve görevlerini yerine getirebilmesi mali araçlara sahip olmak ve bunları kullanmakla mümkündür. Çeşitli mali araçları kullanmak konusunda, siyasal karar organları yetkilidir.

35 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Kamu kesimince üretilen mal ve hizmetlerin miktarının ve bileşiminin belirlenmesinde siyasal karar mekanizmasının yetkili olması, Siyaset Bilimi ile Kamu Maliyesi arasındaki yakın ilişkiyi ortaya çıkarmaktadır.

36 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
3. Kamu Maliyesinin Hukuk ile İlişkisi Hukuk, toplum halinde yaşayan insanların arasındaki ilişkileri düzenleyen usul ve kurallar manzumesidir. Toplum içindeki ilişkiler, kişilerin kendi aralarında olabileceği gibi, kişilerle devlet arasında da olabilmektedir.

37 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Devletle kişiler arasında meydana gelen ilişkilerin en önemlilerinden biri de hiç kuşkusuz vergi ve benzeri mali ilişkilerdir.

38 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Verginin toplanması, toplanan vergilerin kamu giderlerinin finansmanı için harcanması ve diğer mali olayların hepsi hukuki bir düzen içerisinde ve yasalara uygun olarak gerçekleştirilir.

39 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak kanunsuz vergi toplanamaz. Yine kanunlara uygun olmayan hiçbir harcama yapılamaz. Öte yandan, devlete ait malların kullanımı ve yönetimi de yine hukuk düzeni içerisinde gerçekleşir.

40 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Mali olaylara ilişkin tüm hukuki düzenlemeler ve kurallar mali hukuk denilen ayrı bir bilim dalının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Mali Hukuk'un konusu, devletin gelirlerinin toplanmasına ve harcamalarının yapılmasına ilişkin hukuki kurallardır.

41 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Mali olaylardan sadece vergilere ilişkin hukuki esasları inceleyen bilim dalına Vergi Hukuku adı verilir.

42 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
4. Kamu Maliyesi ve Psikoloji İlişkisi Mali olayların bir takım etkileri vardır. Örneğin vergi ödeyen bir kişi genellikle hissettiği duyguları bilimle (psikolojiyle) açıklanabilir.

43 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Eğer devlet topladığı vergi gelirlerini etkin bir şekilde kullanmadığı düşüncesi daha baskınsa, mükelleflerin hissettiği psikolojik baskı daha fazla olur.

44 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Literatürde bu durum Vergi Baskısı kavramıyla ifade edilmektedir. Vergi Baskısı; Ödenen vergilerin mükelleflerin davranışları üzerinde yaratacağı psikolojik tepkilere vergi baskısı denir. Vergi baskısı vergi yükünden kaynaklanan psikolojik tepkidir.

45 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Vergi baskısından kurtulmak isteyen mükelleflerin yapabilecekleri 2 farklı davranış söz konusu olabilir. Birincisi vergiden kaçınma davranışı olup, mükellef bu davranışıyla kanuna aykırı bir işlem yapmaksızın vergi baskısını azaltmaktadır. Vergiden kaçınma herhangi bir müeyyideye tabi değildir.

46 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Mükellefin gösterebileceği ikinci davranış vergi kaçakçılığı davranışıdır. Vergi kaçakçılığı vergi kanuna aykırı davranmak suretiyle vergi baskısından kurtulmaktır. Vergi kaçakçılığı müeyyideye bağlandığından suçtur.

47 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Vergi baskısının psikolojik etkisini açıklayan bir diğer kavram da Verginin Vurgu Etkisidir. Verginin Vurgu Etkisi; Vergi borcunu ödeyen vergi mükellefinin hissettiği psikolojik durum olarak ifade edilebilir. Bu psikolojik durum genellikle vergi ödemesi dolayısıyla yaşanan mutsuzluğu (acıyı) ifade eder.

48 KAMU MALİYESİNİN KONUSU VE DİĞER BİLİM DALLARI İÇİNDEKİ YERİ
Ancak bu vurgu etkisini her zaman vergi mükellefi yaşamaz. Vergi yansıma yolu ile bir başkasına yansımışsa verginin vurgu etkisinin buna da yönelmesi mümkündür.

49 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ

50 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
1. KAMU EKONOMİSİ - ÖZEL EKONOMİ AYIRIMI Kamu ekonomisi, devletin ve bütün kamu kuruluşlarının ekonomik faaliyetlerinin yer aldığı ekonomik kesimdir. Özel ekonomi ise, prensip olarak devletin karışmadığı, mülkiyetinin ve yönetiminin özel kişilere ait olduğu ekonomik kesimdir.

51 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Kamu ve Özel ekonominin nispi büyüklüğü, ülkeden ülkeye değiştiği gibi, bir ülkede zaman içerisinde de farklılık göstermektedir.

52 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Toplumun ihtiyaçları özel ihtiyaçlar ve toplumsal ihtiyaçlar diye ikiye ayırmaktadır. Özel ihtiyaçlara konu olan mallar, arz ve talep kurallarına göre özel kesim tarafından karşılanırken; Toplumsal ihtiyaçlar (iç ve dış güvenliğinin sağlanması vb.) karşılayan mal ve hizmetlerin arz ve talep kurallarına göre üretilmesi mümkün değildir.

53 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Özel malların finansmanı, bu mallan satın alan kişilerin yaptığı ödemelerdir. Buna karşılık, toplumsal malların finansman kaynağı devletin kişilerden aldığı vergiler ve diğer kamu gelirleridir.

54 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Bir ülkenin, mevcut üretim kaynakları ile teknolojik imkânlarını tam olarak kullanması suretiyle üretebileceği mal bileşimlerini gösteren eğriye, o ülkenin Üretim İmkânları (Olanakları) Eğrisi adı verilir. Eğri üzerindeki herhangi bir nokta, toplumun sahip olduğu tüm kaynakların kullanımı ile ne kadar özel mal ve ne kadar toplumsal mal üretilebileceğini ifade etmektedir.

55 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Toplumsal Mallar Toplumsal Mallar Üretim İmkanları Eğrisi D1 D D0 Özel Mallar Özel Mallar

56 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Toplumsal Mallar D2 .N D1 D3 Özel Mallar

57 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Mevcut kaynakların kamu kesimi ve özel kesim arasında nasıl bölüştürüleceğine İlişkin kesin bir ölçüt mevcut değildir. Ancak genel olarak kaynakların ne kadarının özel ne kadarının da kamu kesimi tarafından kullanılacağına ilişkin uygulamalarda ülkede uygulanan ekonomik anlayışın etkili olabileceğini söyleyebiliriz (Liberalizm, Sosyalizm vb.).

58 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
2. KAMU EKONOMİSİ VE ÖZEL EKONOMİ ARASINDAKİ FARKLAR 2.1. Amaçları Açısından Kamu Ekonomisi ve Özel Ekonomi: Ekonomik faaliyetlerin amacı, fayda sağlamak şeklinde özetlemek mümkündür. Bu çerçevede, özel ekonomik faaliyetlerin amacı kişisel faydaları artırmak; kamu ekonomik faaliyetlerinin amacı ise, toplumsal faydayı artırmak şeklinde ifade edilebilir.

59 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
2.2. Karar Alma Süreci Açısından Kamu Ekonomisi ve Özel Ekonomi: Kamu ekonomisi ve özel ekonomi kesiminin, karar alma birimleri birbirinden farklıdır.

60 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Buna göre, özel kesimde hangi malların, kimler için, nasıl ve ne kadar üretileceğine tüketicilerin talepleri doğrultusunda karar verilirken; kamu kesiminde hangi tür malların, ne kadar ve nasıl üretileceğine ülke yönetimini elinde bulunduran siyasi yönetim (Kamu Bütçesi Sınırları altında) belirler.

61 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
2.3. Kamu Ekonomisinin Büyüklüğünün Ölçülmesi: Kamu ekonomisinin büyüklüğü, en yaygın olarak, kamu kesimini temsil eden birimlerin yapmış oldukları harcamaların GSMH’ye oranıyla hesaplanır.

62 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
2.4. Ekonomik Rejim Sorunu Açısından Kamu Ekonomisi ve Özel Ekonomi: Ekonomide hakim olan düşünceye göre ekonomik boyutun ağırlık dereceleri belirlenir. Buna göre sosyalist sistemlerde genellikle kamu ağırlık bir ekonomik yapı hakim iken, liberal ekonomik sistemlerde özel sektör ağırlıktadır.

63 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
3. KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİNİN NEDENLERİ Özel ekonomik kesimin yanında, kamu ekonomik kesiminin de varlığı gereklidir. Devletin ekonomik faaliyette bulunmasını zorunlu kılan başlıca nedenler: Kamusal mal ve hizmetlerin üretimi Dışsallıklar Tam rekabetten sapmalar Doğal tekeller

64 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
3.1. Kamusal Mal ve Hizmetler: Kamusal veya toplumsal mallar; Tam kamusal mallar, Yarı kamusal mallar Erdemli mallar, Erdemsiz mallar Kulüp mallar biçiminde bir ayrıma tabi tutulabilir.

65 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Tam Kamusal Mal ve Hizmetler: Tam kamusal mal ve hizmetler faydası bütün topluma ait olan mal ve hizmetlerdir. Bu çeşit mal ve hizmetlerin; faydası birimlere bölünemez, faydasından kimse mahrum bırakılamaz, tüketicileri arasında rekabet yoktur bu özelliklerinden dolayı devlet tarafından üretilir.

66 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Tam kamusal mal ve hizmetlerin en belirgin örneğini milli savunma hizmetleri oluşturur. Tam kamusal mal ve hizmetlerin üretimi için gerekli olan finansman kaynağı vergi ve benzeri kamu gelirleridir.

67 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Yarı Kamusal Mal ve Hizmetler: Yarı kamusal mal ve hizmetler, hem kamusal hem de özel niteliği olan bazı mal ve hizmetlerdir. Bu çeşit malların en tipik örneğini eğitim ve sağlık hizmetleri oluşturur. Söz konusu mal ve hizmetler Pazarlanabilir Fiyatlandırılabilir. Bu nedenle, bu çeşit mal ve hizmetlerin faydasından bedel ödemeyenleri dışlamak mümkündür.

68 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Birçok ülkede eğitim ve sağlık hizmetlerinin büyük bir bölümü, devlet tarafından üretilmektedir. Zira bu çeşit hizmetlerin üretimi sadece özel kesime bırakılırsa, bedel ödeyemeyenler bu hizmetlerin faydasından mahrum bırakılmış olacaktır. Bunun sonucunda toplumun bir kesimi sağlıksız ve eğitimsiz kalmış olur.

69 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Erdemli (Merit) Mallar: Erdemli (merit) mallara, “değerlendirilmiş mallar” da denir. Bu tür mallar özel mal niteliğinde olmakla birlikte, tamamen piyasaya bırakıldığında yetirince üretilmediği için toplumsal refahı artırmak ve yaygınlaştırmak amacıyla devlet tarafından üretilen mallardır.

70 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Örnek olarak yaşlı ve kimsesiz kişilerin himayesine yönelik hizmetler, kültür ve sanat hizmetleri, sosyal konutlar inşa edilmesi, herkese açık spor tesislerinin yapılması, halkın dinleneceği tesisler ve parklar, kreşler, öğrencilere yönelik yurtlar ve benzeri diğer sosyal hizmetler gösterilebilir.

71 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Gelir düzeyi düşük olan bireylerin hayat standardının yükseltilmesi amacıyla bu çeşit malların üretimi ya devlet tarafından ya da piyasa güçleri tarafından yapılan üretime devlet destek olur.

72 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Erdemsiz (Demerit) Mallar: Erdemsiz mallar, toplum sağlığını ve genel ahlakı bozan mallardır. Bu nedenle, erdemsiz mallar, erdemli malların tam zıttı niteliğindeki mallardır. Örneğin, uyuşturucu, alkol, sigara ve benzeri maddelerin tüketimi ile kumar ve şiddet gibi faaliyetlerden bireylerin caydırılması için devlet müdahalesi gerekli görülmektedir.

73 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Devletin bu çeşit müdahalesine gerekçe olarak, devletin toplum bireylerini himaye etme görevi gösterilmektedir.

74 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Kulüp Mallar: Kulüp mallar, kulüp diye tabir edilen bir örgütün, sadece kendi üyelerinin faydalanması için ürettiği mal ve hizmetlerdir. Belirli sayıda kişi bir araya gelerek, bazı hizmetleri üretmek üzere bir kulüp kurabilir.

75 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Bu şekilde bir kişinin tek başına sağlamasının mümkün olmadığı veya çok büyük bir bedel ödeyerek sağlayabileceği bir hizmeti, kulüp daha uygun şartlarda sağlayabilir. Örnek: Tenis kulübü, golf kulübü

76 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
3.2. Dışsallıklar Dışsallık Kavramı: Dışsallık, genel olarak bir kimsenin kendi amacını gerçekleştirmek için yaptığı faaliyetlerin başka kimseleri olumlu ya da olumsuz etkilemesi sonucu ortaya çıkan fayda ya da zarardır.

77 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Olumlu dışsallıkları artırmaya buna karşılık olumsuz dışsallıkları ise önlemeye çalışılır. Olumlu dışsallığı olan faaliyetler bizzat devlet tarafından üstlenilebileceği gibi, bu faaliyetleri yürüten özel sektör kuruluşlarına bütçeden sübvansiyon verilerek destek olunabilir.

78 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Dışsallık Türleri Üreticiden Üreticiye Olan Dışsallıklar: Herhangi bir üreticinin üretim faaliyetlerinin başka üreticileri olumlu ya da olumsuz etkilemesiyle ortaya çıkan dışsallıktır. Örneğin, telefon haberleşmesini kolaylaştırmak için yapılan faaliyetlerin, internet hizmetlerinin maliyetini düşürmesi üreticiden üreticiye olan olumlu bir dışsallıktır.

79 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Buna karşılık, herhangi bir üretim tesisinin üretim faaliyeti dolayısıyla meydana getirdiği çevre kirliliğinden korunmak için diğer üretici birimlerin korunma önlemleri alması sonucu katlandıkları maliyetler ise üreticiden üreticiye olan olumsuz dışsallık örneğidir.

80 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Üreticiden Tüketiciye Olan Dışsallık: Herhangi bir üretim faaliyetinden, bazı tüketicilerin olumlu ya da olumsuz etkilenmesidir. Tarımsal üretimde zararlı böceklerin yok edilerek üretim miktarının ve kalitesinin yükseltilmesi için yapılan ilaçlama faaliyeti, ilaçlı ürünleri kullananlarda bazı kalıcı hastalıklara neden olması üreticiden tüketiciye olan olumsuz dışsallıktır.

81 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Elektrik, yol olmayan bir yerde fabrika kurulması sonucu o bölgeye yol ve elektriğin getirilmesiyle o bölgede yaşayan kişilerin de bu hizmetten yararlanması üreticiden tüketiciye olumlu dışsallıktır.

82 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Tüketiciden Üreticiye Olan Dışsallık: Herhangi bir tüketicinin, tüketim faaliyeti sırasında üreticilere sağladığı olumlu ya da olumsuz etkilerdir. Bir tüketicinin bir firmaya ait mallar hakkında olumlu görüşünü, etrafına anlatmak suretiyle ilgili firmanın ürünlerinin daha çok satılmasına neden olması, tüketiciden üreticiye olumlu dışsallıktır.

83 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Buna karşılık, bir tüketicinin herhangi bir firmanın ürünleri hakkında olumsuz görüşler yayarak, satışlarının düşmesine neden olması ise, tüketiciden üreticiye olumsuz dışsallıktır.

84 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Tüketiciden Tüketiciye Olan Dışsallıklar: Herhangi bir tüketicinin, tüketim faaliyeti dolayısıyla başka tüketicilere olan olumlu ya da olumsuz etkisidir. Bir kimsenin kendi kişisel amacı için topladığı bilgileri, oluşturduğu bir web sitesinde diğer bütün kullanıcılara açık tutması tüketiciden tüketiciye olan olumlu bir dışsallıktır. Yüksek sesle yapılan müzik yayınını dinleyen bir kimsenin, komşularına verdiği rahatsızlık, tüketiciden tüketiciye olan olumsuz dışsallıktır.

85 3.3. Doğal Tekeller: Doğal tekel, bazı mal ve hizmetlerin üretiminde ekonomik etkinlik bakımdan sadece tek bir firmanın üretimde bulunmasını gerektiren doğal şartların geçerli olmasıdır. Bu şartlar: Ölçek ekonomileri dolayısıyla üretimin azalan maliyetlere tabi olması; Üretimi yapılan mala olan talep miktarının, üretimi yapan firmanın optimum kapasitesinin altında olmasıdır.

86 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Tek bir firmanın üretimde bulunması halinde, bu firma üretimini arttırdıkça, azalan maliyetlerden yararlanır. Bu durumda şayet ikinci bir firma piyasaya girecek olursa bunların hiçbiri maliyetlerini, tek bir firmanın üretim yapması halindeki seviyeye indiremeyecektir.

87 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Örnek olarak demir yolu taşımacılığı, metro, telefon, su, elektrik, doğal gaz ve internet servisi hizmetleri gösterilebilir. Örneğin, demiryolu büyük bir alt yapı yatırımını gerektirir ve büyük ölçüde yük ve yolcu taşımacılığı imkânı sağlar. Demir yolu işletmelerinin taşıma hacmi arttıkça maliyetler düşer.

88 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Üretiminde, üretim miktarı arttıkça, yani hizmetlerden yararlananların sayısı çoğaldıkça, ortalama maliyet düşeceğinden, bu alanda tek bir firmanın faaliyet göstermesi daha etkin olur.

89 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Doğal tekellerin çoğu devlet tarafından işletilir. Başka bir deyişle, doğal tekellerin varlığı, devleti bu alanda faaliyet göstermeye zorlar.

90 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Doğal tekelleri meydana getiren başlıca faktörleri şöyle sıralayabiliriz: Etkin üretim kapasitesine belli bir üretim hacmi ile erişilmesi Üretim hacminin genişlemesi ile uzmanlaşma ve işbölümünün artması Yönetimde etkinliğin artması

91 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Doğal tekel niteliğindeki hizmetler, özel kesim yerine genellikle devlet tarafından üretilmektedir. Çünkü, bu çeşit hizmetlerin özel kesime bırakılması halinde, özel kesimdeki doğal tekel, fiyatını, marjinal maliyet kuralının dışına çıkarak aşırı kâr sağlayacak bir düzeyde tespit edebilir.

92 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Bu yüzden devlet, doğal tekel olduğu alanlara müdahalede bulunur ya da doğal tekelleri yasal düzenlemelerle kendi kontrolü altında bulundurur.

93 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
3.4. Tam Rekabetten Sapmalar: Piyasada ortaya çıkan sapmaları önlemek için devlet ya belli alanlarda yatırım yapar veya piyasada tam rekabeti sağlamak için çeşitli şekillerde müdahalede bulunur.

94 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
4. KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİNİN AMAÇLARI Kamu ekonomik faaliyetlerinin temel amacı, toplumun refahının yükseltilmesi şeklinde ifade edilebilir. Toplumun refahının yükseltilmesi, gayrisafi milli hâsılanın artırılması ve bunun toplum bireyleri arasında adil dağıtılması ile mümkün olur.

95 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Buna göre, kamu ekonomik faaliyetlerinin temel amaçları; Ekonomik büyüme (üretim miktarındaki artış) ve gelişmenin (üretimin kalitesinin artırılması) sağlanması Ekonomik istikrarın sağlanması (fiyat istikrarı ve tam istihdamın aynı anda gerçekleşmesi) Gelir dağılımında adaletin sağlanması

96 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
6. KAMU KESİMİNİN ÖZEL MAL VE HİZMET ÜRETİMİ Esas görevi tam kamusal mallar ile piyasa tarafından yeterince üretilmeyen yarı kamusal mal ve hizmetlerin üretilmesi olan kamu kesimi bazen tam özel nitelikte de mal ve hizmetler üretmektedir.

97 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Kamu kesiminin özel nitelikte mal ve hizmet üretmesinin temel nedeni toplumsal refahın artırılması olarak ifade edilebilir.

98 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
7. KAMU KESİMİNDE EKONOMİK ETKİNLİK SORUNU Ekonomik etkinlik: kaynak kullanımı etkinliği kaynak dağılımı etkinliği olarak 2 açıdan ele alınabilir.

99 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Kaynak kullanımının etkinliği, kaynak israfını önleyen ve maliyetleri minimize eden üretim sürecinin gerçekleştirilmesini ifade eder.

100 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Kaynak dağılımı, bir ekonomide mevcut olan kaynakların çok sayıda ve alternatif kullanım alanları arasındaki dağılımını ifade eder. Kaynak dağılımında etkinlik, üretimde kullanılacak olan kaynakların, tüketicilerin en çok tercih ettikleri malların üretimine tahsisini; buna karşılık, tercih edilmeyen mallar için kaynak tahsisinin caydırılmasını ifade eder.

101 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Ekonomide gerçekleşen kaynak dağılımının, bazı kişilerin durumunu kötüleştirmeden kimsenin durumunun düzeltilemeyecek seviyede olması, kaynak dağılımının etkin ya da optimum olduğunu gösterir.

102 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Serbest piyasa şartlarının geçerli olduğu, başka bir ifadeyle devletin müdahalesi olmadığı ekonomilerde etkin kaynak dağılımı, belli bir kaynağın marjinal veriminin bütün alternatif yatırım alanlarında aynı olmasıdır.

103 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
8. KAMU KESİMİNİN BAŞARISIZLIĞI TEORİSİ 8.1. Kamu Tercihi Teorisi: Devletin ekonomideki ağırlığının artırılması görüşü kamusal malların üretiminde, dışsal ekonomilerde, ölçek ekonomilerinde ve tam rekabetten sapmalarda piyasa ekonomisinin başarısızlığı teorisine dayandırılmıştır.

104 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Ancak, 1960'lı yıllardan itibaren ortaya çıkan kamu tercihi iktisatçıları, “piyasa ekonomisi başarısızlığı” teorisine karşılık, “kamu ekonomisinin başarısızlığı” teorisini geliştirmişlerdir.

105 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
İktisat teorisinde, kişisel tercihlerin “kişisel çıkar maksimizasyonu” doğrultusunda belirlendiği varsayılır. Buna göre, ekonomik kararlarda kişileri yönlendiren asıl etken, onların özel çıkarlarıdır. Bu nedenle, kişiler karar ve tercihlerinde rasyonel davranmak zorundadırlar.

106 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
James M. Buchanan, serbest piyasa ekonomisinde geçerli olan “kişisel çıkar maksimizasyonu” ilkesinin kamu ekonomik kesimi için de geçerli olduğunu ileri sürmüştür.

107 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Buchanan'a göre hem seçmenler, hem de milletvekilleri ve bürokratlar, belli sınırlamalar dahilinde, tıpkı serbest piyasada kişisel faydasını maksimize etmeye çalışan kişilere benzer bir şekilde hareket ederler.

108 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Bu yüzden, kamu görevlilerinin de tıpkı özel kesimdeki bireyler gibi, kişisel çıkarları doğrultusunda hareket ettikleri varsayılmaktadır. Örneğin, herhangi bir milletvekili, öncelikle kendi seçim bölgesindeki kişileri memnun edecek kararlar almak suretiyle tekrar seçilmeyi güvence altına almaya çalışır.

109 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Bunun için, her milletvekili, kamu kaynaklarını öncelikle kendi seçim çevresinde aktarmaya çalışır. Bunun sonucunda kamu harcamaları giderek artar ve bütçe açık vermeye başlar. Artan bütçe açıklan ise, para basmak ya da borçlanmak suretiyle finanse edilir.

110 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Ancak çoğu kimse daha sonra ortaya çıkan kamu finansman açıklarının doğuracağı sorunların farkına varamazlar. Oysa kamu finansman açıklarının ortaya çıkardığı sorunların bedelini sonuçta kamu hizmetlerinden yararlanan bireyler ödemek zorunda kalır.

111 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Bireylerin, bir taraftan artan kamu hizmetlerinden büyük bir memnunluk duymalarına karşılık, diğer taraftan kamu finansman açıklarının para basma ve borçlanma suretiyle karşılanmasının neden olduğu enflasyon gibi sorunlarla karşılaşmalarını Buchanan, “mali aldanma” (fiscal illusion) olarak nitelendirmektedir.

112 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Öte yandan, bireylerin aldanması, sadece kamu finansman açıklarının para basma ve borçlanma yoluyla finanse edilmesi ile ortaya çıkmaz. Devlet, artan kamu harcamalarını karşılamak için, öncelikle dolaylı vergiler ile stopaj yoluyla alınan vergileri artırma yoluna gider.

113 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Bireylerin, artan kamu hizmetlerinin bedelini, dolaylı vergiler ve stopaj yoluyla alınan vergilerde yapılan artışlarla ödemeleri, “vergi aldanması” (tax illusion) olarak nitelendirilir.

114 KAMU EKONOMİK FAALİYETLERİ
Bu görüş, kamu girişimciliğinin genelde başarısız olduğu tezine dayanmaktadır. Kamu kesiminin başarısızlık nedenleri aşağıdaki gibi belirtilebilir: Seçmenlerin bilgisizliği ve ilgisizliği Çıkar ve baskı gruplarının rant elde etme çabaları Popülist uygulamalar (oy ticareti) Kararların oy çokluğu esasına dayanması Çoğunluk seçmen kitlesi yaklaşımı Kamu yönetiminde eş – dost görevlendirmeleri Bürokrasinin sürekli büyümesi

115 KAMU HARCAMALARI KAMU HARCAMALARI

116 KAMU HARCAMALARI 1. KAMU HARCAMALARININ TANIMI VE KAPSAMI
Kamu harcamalarını dar ve geniş anlamda olmak üzere iki şekilde tanımlanır. Buna göre: Dar anlamda kamu harcamaları, devlet bütçesi ile yapılan harcamalardır.

117 KAMU HARCAMALARI Geniş anlamda kamu harcaması,
devlet bütçesi ile yapılan harcamalara ilave olarak devlet bütçe sistemi dışında yer alan diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yaptığı harcamalar ile vergilerde istisna ve muaflık uygulaması nedeniyle devletin almaktan vazgeçtiği vergi gelirlerinin toplamından oluşur.

118 KAMU HARCAMALARI Kamu harcamalarının asıl finansman kaynağı vergiler olduğundan, gerek bilimsel çevrelerce gerekse siyasi çevrelerce kamu harcamaları sürekli tartışma konusu olmuştur. Çünkü devlet ne kadar çok kamu harcaması yaparsa, sonuçta o kadar çok vergi alacak demektir.

119 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu m
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu m.3/h’ye göre Kamu gideri: Kanunlarına dayanılarak yaptırılan iş, alınan mal ve hizmet bedelleri, sosyal güvenlik katkı payları, iç ve dış borç faizleri, borçlanma genel giderleri, borçlanma araçlarının iskontolu satışından doğan farklar, ekonomik, malî ve sosyal transferler, verilen bağış ve yardımlar ile diğer giderler dir,

120 KAMU HARCAMALARI 2. KAMU HARCAMALARININ GELİŞİMİ
Devletin toplum hayatı içinde üstlendiği fonksiyonlarda sürekli artış olmuştur. Bu artışa paralel olarak, kamu harcamaları da sürekli bir artış eğilimi göstermiştir.

121 KAMU HARCAMALARI Kamu harcamalarının büyüklüğü,
toplam kamu harcamalarının gayrisafi milli hâsıla içindeki payı hesaplanarak ölçülür. 20 YY başlarında, milli gelirin %10'u civarında olan kamu harcamaları, 1930'lu yıllardan itibaren artmaya başlamış ve özellikle İkinci Dünya Savaşından sonra, milli gelirin %50'sini geçmiştir.

122 KAMU HARCAMALARI 2.1. Kamu Harcamalarının Artışı:
Kamu harcamalarının tarihi seyri incelendiğinde, bunun sürekli bir artış eğilimi gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu artış, hem devletçi ekonomik sistemi benimsemiş olan ülkelerde hem de piyasa ekonomisinin uygulandığı ülkelerde açıkça görülmektedir

123 KAMU HARCAMALARI Turkiye’deki gelişime bakıldığında,
1930'lu yıllara kadar kamu harcamalarının GSMH'ya oranı %15'lerde iken; 1950'li yıllardan itibaren artarak 1980'li yıllarda %50 civarında seyretmiştir. 1980'li yıllardan sonra ise, kamu harcamaları/GSMH oranı gerilemeye başlamıştır.

124 KAMU HARCAMALARI Bu dönemden sonra kamu harcamaları/GSMH oranının düşmesinin nedenleri: Batı Avrupa ülkelerinde ekonomide devletçi anlayış terk edilmesi Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte sosyalist ekonomik rejimlerin sonra ermesi Serbest piyasa ekonomisi bütün dünyada yeniden ön plana çıkması Bütün dünyada başlatılan özelleştirme uygulamalarının artması

125 KAMU HARCAMALARI 2.1.1. KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER
Kamu Harcamalarının Artışı Kanunu: Kamu harcamalarıyla ilgili önemli çalışmalar, 19.YY ikinci yansından itibaren yapılmaya başlanmıştır. Alman bilim adamlarından Adolph Wagner, kamu harcamalarının seyrine ilişkin yaptığı araştırmalar sonucunda, kamu harcamalarındaki artış hızı > milli gelirdeki artış hızından daha yüksek olduğunu tespit etmiştir.

126 KAMU HARCAMALARI Maliye literatüründe, “kamu harcamalarının artışı kanunu” olarak giren Wagner’in bu görüşü bazı bilim adamları tarafından kabul edilirken, bazı bilim adamları tarafından reddedilmiştir.

127 KAMU HARCAMALARI Kamu harcamalarının artışı kanunu görüşüne katılmayanlar; kamu harcamalarının ülkeden ülkeye farklılık gösterdiğini ve her ülkede sürekli olarak artmasının söz konusu olmadığını ileri sürmüşlerdir.

128 KAMU HARCAMALARI Sıçrama Tezi: 1961 yılında Kamu harcamalarının seyrine ilişkin olarak, XIX. yüzyılın sonları ile XX. yüzyılın ilk yarısını kapsayan dönem için İngiliz bilim adamlarından Alan Peacock ile Jack Wiseman tarafından bir araştırma yapılmıştır.

129 Temelde, kamu harcamalarındaki artışın kamu gelirlerindeki artıştan kaynaklandığını ileri süren Peacock ve Wiseman; kamu harcamalarındaki artışın sıçramalı bir seyir izlediğini savunmuşlardır.

130 KAMU HARCAMALARI Maliye literatüründe “sıçrama tezi” olarak nitelendirilen bu görüşe göre, kamu harcamalarının artışındaki temel nedeni; savaş ve benzeri olağanüstü olaylardır. Olağanüstü dönemlerde vergiler ve kamu harcamaları zorunlu olarak artırılır.

131 KAMU HARCAMALARI Olağanüstü şartların geçmesine rağmen devlet, olağanüstü şartlar nedeniyle yüksek düzeyde vergi ödemeye alışmış olan halktan, aynı düzeyde vergi almaya devam eder. Böylece, kamu harcamaları, savaş ve benzeri olağanüstü şartların oluşmasıyla aniden yükselir. Daha sonra, olağanüstü şartların kalkmasına rağmen, harcamalar eski seviyesine düşmez.

132 KAMU HARCAMALARI Kamu Harcamaları B C2 A1 C1 A0 C0 Yıllar Normal Dönem
Olağanüstü Dönem Yıllar Normal Dönem

133 KAMU HARCAMALARI Ancak Kamu harcamalarının büyüklüğü, aynı zamanda, ülkelerin içinde bulundukları sosyal ve siyasal şartlara göre değişiklikler gösterir.

134 KAMU HARCAMALARI Sosyal Refahın Artırılması Yaklaşımı: XX. Yüzyılın başlarında Pigou ve Dalton’un Refah Teorisi, yapılan tercihlere bağlı olarak kamu harcamalarını açıklamıştır. .

135 Buna göre; Pigou ve Dalton vergilemeden sağlanan marjinal gelirin harcanmasından elde edilecek sosyal fayda ile mükellefe olan maliyetinin eşitlenmesi suretiyle sosyal refahın kamu harcamaları yoluyla maksimize edilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Sosyal refah arttığı müddetçe kamu harcamaları da artırılabilir

136 KAMU HARCAMALARI Ancak sosyal fayda ölçülmesi zor olan bir faydanın eşitlenmesi de genellikle imkansızdır. Bu nedenle bu görüş sadece teoride kalmış, çok fazla uygulama imkanı bulamamıştır.

137 KAMU HARCAMALARI Maksimizasyon Yaklaşımı:
Downs, Buchanan ve Tullok gibi ekonomistler tarafından geliştirilen bu yaklaşıma göre; demokrasi ile yönetilen bir ülkede hükümetler kendi yaşam sürelerini maksimum kılmaya çalışırlar. Seçmenler de benzer şekilde, kendi gelirlerini maksimum kılma çabasındadırlar.

138 KAMU HARCAMALARI Tüm bu çabalar kamu faaliyetlerinin değişmesine neden olur. Eğitim, sağlık, konut, ulaşım vb. ortaya çıkan standartları artırma gereksinimi kamu harcamalarını da artırmaktadır.

139 KAMU HARCAMALARI Ekonominin Genişleme Sürecinin Kamu Harcamalarını Etkilediği Yaklaşımı: Bu konuda değişik görüşler ileri sürülmüştür. Musgrave’e göre, bir ülke ekonomisinin gelişim sürecini tamamlamasına bağlı olarak, kamu harcamalarının bileşimi de değişmektedir. Söz konusu bu değişim eğitim, sağlık ve diğer sosyal harcamalar lehine olmaktadır.

140 KAMU HARCAMALARI Rostow ise, kamu harcamalarının artışını ekonomik gelişme ve bu gelişimin sağlanmasında devletin oynadığı önem ile açıklamaktadır. Devletin rolünde meydana gelen bu artışlar da kamu harcamalarının artmasının temel nedenidir.

141 KAMU HARCAMALARI Devletin rolünü artıran nedenler arasında;
Daha önce özel sektör tarafından yürütülen bazı faaliyetlerin devlet tarafından üstlenmesi, Teknolojik ve siyasi nedenler

142 KAMU HARCAMALARI Kamu Harcamalarının Artış Nedenleri: Kamu harcamalarındaki artışı, görünüşte artış nedenleri gerçek artış nedenleri olmak üzere, iki başlık altında incelenebilir.

143 KAMU HARCAMALARI 2.1.2.1. Kamu Harcamalarının Gerçek Artış Nedenleri
İktisadi (Ekonomik) ve Sosyal Yapıdaki Değişiklikler: Zaman içinde ortaya çıkan ekonomik krizler ve benzeri gelişmeler ile toplumda ortaya çıkan yeni ihtiyaçların giderilmesi için yapılan harcamalardır.

144 KAMU HARCAMALARI Savaş ve Savunma Harcamalarındaki Artış: Savaşın ve savaş sonrası imar faaliyetlerinin finansmanı sorunu başta olmak üzere, ülkelerin içinde bulundukları jeopolitik konuma bağlı olarak alacakları savunma tedbirleri, kamu harcamalarını arttıran önemli sebeplerden biridir. Savunma harcamalarını artırın bir diğer önemli faktörde askeri alanda kullanılan teknolojik gelişmedir.

145 KAMU HARCAMALARI Nüfusun ve Şehirleşmenin Artışı:
Bir ülkede, toplam nüfustaki artışın kamu harcamalarını da artıracağı bir gerçektir. Devlet, nüfus artışına paralel olarak kamu hizmetlerini de artırmak zorundadır. Eğitim, sağlık, ulaşım, alt yapı ve benzeri kamu hizmetlerinin nüfusun artışı oranında genişletilmesi ihtiyacı, kamu harcamalarını arttıran nedenlerdendir.

146 KAMU HARCAMALARI Sadece nüfus artışı, fert başına kamu harcaması miktarını değiştirmez. Çünkü nüfus artışına paralel olarak kamu harcamalarının da aynı ölçüde artmış olması, kişi başına düşen kamu harcaması miktarını etkilemez. Ancak, nüfus artışlarının meydana getirdiği nüfus hareketleri ve şehirleşme ile birlikte, fert başına kamu harcaması miktarı da artar.

147 KAMU HARCAMALARI Nüfus artışı ve şehirleşme, fert başına kamu hizmetlerinin birim maliyetini yükseltici bir etki yapar. Şehirlerdeki yol, kanalizasyon, su, telefon şebekesi ve benzeri alt yapı hizmetlerinin nüfus artışı nedeniyle genişletilmesinin birim maliyeti yüksektir.

148 KAMU HARCAMALARI Teknolojik Gelişmeler:
Teknolojik alanda yapılan araştırmaların maliyeti son derece yüksektir. Bu alanda bazen çok miktarda harcama yapılmasına rağmen, herhangi olumlu bir sonuç elde edilemez. Bu yüzden, özel sektör, teknoloji alanına fazla yatırım yapmaz.

149 KAMU HARCAMALARI Özellikle ulaştırma, haberleşme, uzay araştırmaları ve enerji alanında önemli teknik ilerlemeler sağlanmıştır. Söz konusu teknik gelişmelerin üretim artışına ve milli ekonomiye önemli ölçüde katkı sağladığı açık bir gerçektir.

150 KAMU HARCAMALARI Devlet, teknoloji alanındaki gelişmeleri ülkeye kazandırmak için doğrudan girişimde bulunduğu gibi, bu alanda faaliyet gösteren fertleri ve özel ekonomi birimlerini çeşitli yönlerden teşvik edici tedbirler alır.

151 KAMU HARCAMALARI Kamu Harcamalarının Görünüşte Artış Nedenleri Kamu Hizmetlerinin Para ile Gördürülmesi: Geçmiş dönemlerde, bazı kamu hizmetleri ayni olarak yerine getirilirdi; başka bir deyişle para karşılığı yaptırılmıyordu. Gerek karşılıksız çalışmalar, gerekse diğer aynî yardımlar devlet bütçesinde yer almazdı. Örnek: Askerlik

152 KAMU HARCAMALARI Daha önce parasız gördürülen bir hizmetin parayla gördürülmesi kamu harcamalarının görünüşte artış neden olmaktadır.

153 KAMU HARCAMALARI Para Değerinin Düşmesi:
Para değerinin düşmesi, kamu harcamalarım görünüşte artıran en önemli nedendir. Bu durum, günümüzde enflasyonun hüküm sürdüğü ülkelerde geçerliliğini korumaktadır.

154 KAMU HARCAMALARI Bütçe Tekniğindeki Değişme:
Eski dönemlerde devlet bütçesi uygulamalarında safı (net) gelir usulü tatbik ediliyordu. Bu usule göre, her devlet dairesi, bir yıl içinde yaptığı harcamaları, yine aynı yıl içinde elde ettiği gelirlerden düştükten sonra artan safı gelirini hazineye gönderir ve devlet bütçesinde bu gelir fazlası yer alırdı.

155 KAMU HARCAMALARI Kamu harcamalarının devlet bütçesine olduğu gibi yansımasına engel olan safi usul, günümüzde terk edilerek bunun yerine tüm kamu gelir ve giderlerinin olduğu gibi bütçede yer almasını sağlayan gayrisafi usul uygulamaya konulmuş bulunmaktadır.

156 KAMU HARCAMALARI Gayrisafi usulün tatbik edilmesi sonucu, devlet bütçesinde yer alan harcamaların tutarlarında, safı bütçe usulüne oranla bir artış meydana gelmiştir. Ancak bu artış, gerçek bir artışı değil, görünürde bir artışı ifade etmektedir. Bu uygulama biçimini bir örnek yardımıyla daha somut bir hale getirmek mümkündür.

157 KAMU HARCAMALARI Ülke Nüfusunun ve Sınırlarının Artması

158 KAMU HARCAMALARI 2.2. Kamu Harcamaları Hakkındaki Görüşler
Klâsik İktisat Döneminde Kamu Harcamaları: Bu düşünceyi savunanlara göre devletin görevi, toplumun iç ve dış güvenliğini sağlamak ile özel teşebbüsün üretmediği; fakat toplum için faydalı görülen mal ve hizmetlerin üretilmesidir.

159 KAMU HARCAMALARI Klâsik iktisatçılara göre, devlet üreticilikten çok tüketici bir yapıya sahiptir. Devletin harcamalarını artırması doğal olarak vergilerin de arttırılması sonucunu doğurur. Vergilerin arttırılması ise, özel teşebbüs birimlerinin üretim faaliyetlerinde kullanabilecekleri fonların devletin eline geçmesini sağlar. Oysa, vergilerin, bireylerin tüketim, tasarruf ve yatırım kararlarını etkilememesi gerekir.

160 KAMU HARCAMALARI Bu görüşe göre, devlet faaliyetlerinin artırılması piyasa ekonomisinin işleyişini bozar. Bu anlayış, devletin asıl fonksiyonunu toplumun iç ve dış güvenliğini sağlamaktan ibaret saymaktadır.

161 KAMU HARCAMALARI Klâsik İktisat Döneminden Sonra Kamu Harcamaları Keynesyen Görüşe Göre Kamu Harcamaları: Birinci Dünya Savaşı ve Büyük İktisat Buhranının ortaya çıkardığı sorunları çözmede klâsik anlayış yetersiz kalınca, yeni çözüm yolları arama ihtiyacı doğmuştur.

162 KAMU HARCAMALARI Birinci Dünya savaşının ortaya çıkardığı iktisadî ve sosyal sorunları çözmede klâsik anlayışın savunduğu otomatik işleyen piyasa güçleri yetersiz kalmıştır. Bu dönemde kamu harcamalarında büyük artışlar görüldü.

163 KAMU HARCAMALARI Bu artış seyri savaş sonrası biraz durakladı.
Ancak, savaşın etkisiyle ortaya çıkan ekonomik ve sosyal manzara hiç de iyi değildi. Savaşın sonunda, gazi, dul ve yetim gibi, gelirlerini devletin karşılamak zorunda olduğu bir kitle ortaya çıktı. Öte yandan, savaş sonrası tahribatın giderilmesi gibi sorunlar da yukarıdaki sorunlara eklenince kamu harcamalarının eski düzeyine indirilmesi mümkün olmadı.

164 KAMU HARCAMALARI Klâsik düşünceyi savunanlar, savaş sonrası tekrar devlet müdahalesinin olmadığı liberal iktisat sisteminin olduğu gibi tatbikini istiyorlardı. Fakat bu arada 1929 yılında büyük bir buhran başladı. Klâsiklerin savunduğu dengeler bozuldu.

165 KAMU HARCAMALARI Bu bozukluk, daha önceleri ileri sürüldüğü gibi, geçici olmayıp süreklilik kazanmaya başladı. Bu yüzden klâsik düşünceyi benimseyenler dahi meydana gelen olaylara yeni bir açıdan bakmak zorunluluğunu hissetmişlerdir.

166 KAMU HARCAMALARI Bunun üzerine, Keynes, 1936 yılında basılan İstihdam, Faiz ve Para Genel Teorisi adlı ünlü eserinde, iktisat buhranı üzerindeki gözlemlerini açıklamış ve buhrana karşı, yeni çözüm yollan önermiştir.

167 KAMU HARCAMALARI 1929 Büyük İktisat Buhranının karakteristik özelliği, üretim ve istihdamın gerilemesiyle birlikte fiyatlar genel seviyesinin düşmesidir. Keynes, buhranın sebebini toplam talepteki yetersizliğe bağlamıştır.

168 Bu nedenle Keynes, buhrandan kurtuluş için çıkış noktası olarak talebi ele almış ve toplam talebin artırılması için kamu harcamalarının artırılmasını önermiştir.

169 KAMU HARCAMALARI İktisat biliminde yeni bir dönem başlatan Keynes, ekonomide klâsiklerin iddia ettikleri gibi her zaman için tam istihdam denge hali mevcut olmadığını savunmuştur, Keynes’e göre ekonomik denge, eksik istihdamda da gerçekleşebilir.

170 KAMU HARCAMALARI Ayrıca Keynes,
devlet müdahalesi olmadan ekonomide tam istihdam denge seviyesine kolayca ulaşılamayacağını ileri sürmüştür.

171 KAMU HARCAMALARI Ekonomik dengenin eksik istihdamda dahi oluşmasının nedenini, efektif talepteki yetersizliğe bağlanmıştır. Efektif talep, satın alma gücü ile desteklenen gerçek talep anlamına gelir.

172 KAMU HARCAMALARI Satın alma gücü bulunmayanların talebi, arzu ve istekten ibaret olup, ekonomik bir değeri yoktur. Bu nedenle, bir ekonomideki efektif talep, belirli bir dönemde gerçekleştirilmiş olan tüketim ve yatırım harcamalarının toplamından ibarettir.

173 KAMU HARCAMALARI Efektif talepteki yetersizliği gidermek amacıyla harcama yapma imkânına sahiptir. Bu maksatla devlet, sosyal yardımları, işsizlik yardımlarını ve bayındırlık harcamalarını artırmak suretiyle efektif talebin ve buna bağlı olarak istihdam seviyesinin yükselmesini sağlar.

174 KAMU HARCAMALARI Arz Yanlı İktisat Anlayışına Göre Kamu Harcamaları: 1974 yılında, Arap – İsrail Savaşı nedeniyle, petrol üreticisi Arap Ülkelerinin Batı ülkelerine uyguladıkları petrol ambargosu nedeniyle ortaya çıkan petrol krizi ile birlikte Avrupa ve Amerika'da şiddeti giderek artan enflasyonla birlikte ekonomik durgunluk süreci yaşanmaya başlanmıştır.

175 Bu süreç neticede enflasyonla birlikte durgunluk sürecinin de yaşanması “stagflâsyon” olarak nitelendirilen olgunun ortaya çıkmasına neden olmuştur.

176 KAMU HARCAMALARI Klâsik iktisat anlayışının yeniden gündeme getirilmesi ve geçerlilik kazandırılmasına yönelik bu yeni görüş, kamu ekonomik kesiminin küçültülmesini, enflasyonla mücadele için harcamaların kısılmasını ve sıkı para politikası izlenmesini öngörmektedir.

177 KAMU HARCAMALARI Keynes modelinde, ekonominin özellikle talep yönüne ağırlık veriliştir. Buna karşılık, arz yanlı ekonomide canlılığın sağlanabilmesi için üretimin teşvik edilmesi gerekliliği üzerinde durulmuştur. Bunun için özel kesimin olabildiğince teşvik edilmesine karşılık, kamu kesiminin milli ekonomi içindeki payının en aza indirilmesi amaçlanmıştır.

178 KAMU HARCAMALARI Bu nedenle kamu harcamalarının kısılmasıyla birlikte vergilerin de indirilmesi avunulmaktadır. Vergilerin indirilmesi, girişimciler için özendirici bir tedbir olarak görülmektedir.

179 KAMU HARCAMALARI 2.3. Kamu Harcamalarının Tasnifi
Türk Bütçe Sistemine Göre Tasnif: Türk bütçe sistemi, kamu harcamalarının Ekonomik ve mali analiz yapılmasına imkân verecek Hesap verebilirliği Saydamlığı sağlayacak şekilde; Kurumsal İşlevsel (fonksiyonel) Ekonomik sınıflandırma sistemine göre tasnif edilmesini öngörmektedir

180 KAMU HARCAMALARI Kurumsal Tasnif: Kurumsal tasnif kamu harcamalarının, harcamayı yapan kamu kurumunun ya da idari organın esas alınarak sınıflandırılmasıdır. Kurumsal sınıflandırmada siyasi ya da bürokratik yönetim yetkisi temel kriter olarak kabul edilmiştir.

181 KAMU HARCAMALARI 2. Fonksiyonel (İşlevsel) Tasnif: Kamu harcamanın yönelik olduğu devlet faaliyetinin türünü gösteren tasnif şeklidir. Bu tasnifte devlet faaliyetleri Genel kamu hizmetleri Savunma hizmetleri Kamu düzeni ve güvenlik hizmetleri Eğitim hizmetleri Sağlık hizmetleri gibi çeşitli fonksiyonlara ayrılır.

182 KAMU HARCAMALARI Bu tasnif sonucu devletin çeşitli faaliyetlere ne kadar kaynak ayırdığı ve yıllar itibarıyla yapılan harcamaların miktarı görülmesi imkânı sağlanır.

183 KAMU HARCAMALARI şeklinde bir ayırımı tabi tutulur.
3. Ekonomik Tasnif: Kamu harcamalarının milli ekonomi, gelir dağılımı ve piyasalar üzerindeki etkilerinin görülmesini ve değerlendirilmesini sağlamaya yönelik bir tasnif şeklidir. Bu tasnif şeklinde kamu harcamaları; Cari harcamalar Sermaye harcamaları Borç verme şeklinde bir ayırımı tabi tutulur.

184 KAMU HARCAMALARI Cari Harcamalar: Personel giderleri ve faiz ödemeleri ile normal ömrü bir yılın altında olan mal ve hizmet alımlarına yönelik harcamalardır. Cari nitelikli mal ve hizmet alımlarının finansmanı için yapılan karşılıksız ödemelere ise, “cari transferler” denir.

185 KAMU HARCAMALARI Sermaye Harcamaları: Normal ömrü bir yıl veya daha uzun süre olan mal ve hizmet alımları için yapılan harcamalardır. Sermaye nitelikli mal ve hizmet alımlarının finansmanı içini yapılan karşılıksız ödemeler ise, “sermaye transferleri” olarak adlandırılır. Borç Verme: Bu bölümünde devlet tarafından verilen krediler sınıflandırılır.

186 KAMU HARCAMALARI Literatürde kamu harcamalarının ekonomik tasnifi denildiğinde harcamalar Cari Yatırım Transfer harcamaları olarak sınıflandırılabilir.

187 KAMU HARCAMALARI Finansman Tipi Tasnif: Finansman tipi tasnif, kamu harcamalarının hangi kaynaktan karşılandığını gösteren tasnif şeklidir.

188 Buna göre, kamu idareleri yapacakları harcamaları hangi kaynaktan finanse edeceklerini örneğin, genel bütçeden, özel ödenekten, dış proje kredilerinden veya diğer hangi kaynaktan finanse edeceklerini göstermek suretiyle kamu harcamalarını tasnif şekli finansman tipi tasniftir.

189 KAMU HARCAMALARI Bilimsel Tasnif: Bilimsel tasnif, kamu harcamalarının ekonomi içindeki büyüklüğünü ve etkilerini ölçmek ve değerlendirmek için kullanılan bir tasnif şeklidir. Başlıca bilimsel tasnif şekli; Reel (gerçek) Harcamalar Transfer Harcamaları Tasnifi

190 KAMU HARCAMALARI Reel harcamalar, mal ve hizmet ya da üretim faktörleri alımı için yapılan harcamalardır. Buna göre, devletin kamu hizmetlerini yerine getirmek için, başta maaş ve ücret ödemeleri olmak üzere; kırtasiye, makine ve teçhizat alımları ile yol köprü, baraj, okul hastane vb tesislerin inşası için yapılan harcamalar reel harcamalar kategorisine girer. Reel harcamaların en önemli özelliği, milli gelirin artmasına doğrudan etki etmesidir.

191 KAMU HARCAMALARI Transfer harcamaları ise, karşılığında mal veya hizmet alınmayan harcamalardır. Transfer harcamalarının en önemli örneğini, karşılıksız yardımlar teşkil eder. Transfer harcamaları milli gelir üzerinde bir değişiklik meydana getirmeden satın alma gücünün bireyler arasında el değiştirmesi sonucun doğurur.

192 KAMU HARCAMALARI 2.3.3. Cari Harcamalar – Yatırım Harcamaları Tasnifi:
Bu tasnifte, devletin tüketim malları alımına yönelik harcamaları (örneğin, maaş ücret ödemeleri, kırtasiye alımları gibi harcamalar), cari harcama olarak nitelendirilir. Buna karşılık, sermaye oluşumu için (örneğin, makine ve teçhizat alımları, kamu alt yapı tesisleri inşası giderleri) yapılan harcamalar yatırım harcaması sayılır.

193 KAMU HARCAMALARI Verimli Harcamalar – Verimsiz Harcamalar Tasnifi: Kamu harcamalarının verimli – verimsiz harcamalar şeklinde tasnifi, yapılan kamu harcamaların milli gelirde sağladığı net artış dikkate alınarak; milli gelir üzerinde net artış sağlayan harcamalar verimli, buna karşılık milli gelir üzerinde artışa neden olmayan harcamalar ise verimsiz kabul edilir.

194 KAMU HARCAMALARI 2.4. Kamu Harcamalarının Ekonomi Üzerindeki Genel Etkileri: Kamu harcamaları, ekonomide; Üretim İstihdam Fiyatlar genel seviyesi Gelir dağılımı Ekonomik büyüme (genel ve bölgesel kalkınma) Ekonomik istikrarı gibi unsurları etkiler.

195 KAMU HARCAMALARI 2.5. Kamu Harcamalarının Çarpan ve Hızlandıran Etkisi: Kamu harcamalarının Çarpan (çoğaltan) etkisi, devletin kamu harcamalarını belirli bir miktarda artırması sonucunda milli gelirin yapılan kamu harcaması tutarından daha fazla artırmasıdır.

196 Kamu harcamalarının hızlandıran etkisi:
milli gelirdeki artışın yeni yatırımlara neden olarak milli geliri artırma etkisidir.

197 KAMU HARCAMALARI Buna göre,
kamu harcamalarındaki bir artış önce milli geliri artırır. Milli gelirin artması tüketim harcamalarının artmasına neden olur. Tüketim harcamalarının artması yeni yatırımları uyarır. Yapılan yeni yatırımlar ise milli geliri artırır. Bu karşılıklı etkileşim sonucunda hem milli gelir hem de istihdam düzeyi yükselir.

198 KAMU HARCAMALARI Harcamalardaki artışın, milli geliri kaç misli arttığını gösteren katsayı çarpan katsayısı olarak adlandırılır. Devlet, ekonominin durgunluk sürecinden kurtarılarak, üretim ve istihdam seviyesinin yükseltilmesi için ya da ekonomik büyümeyi sağlamak amacıyla; yol, baraj ve diğer alt yapı tesisleri gibi bayındırlık hizmetleri için harcamada bulunduğunda kamu harcamaları artacaktır.

199 KAMU HARCAMALARI Artan kamu harcamaları, yapılan yatırımın niteliğine göre çeşitli mal ve hizmetlere ve işgücüne olan talebi artırır. Bunun sonucunda, çeşitli üretim sektörlerinde yapılan harcamalar da artar. Bir birimlik bir harcamanın üç birimlik bir gelir artışına neden olması halinde, çarpan katsayısı 3 olur. Ancak, artan gelirin harcamaya dönüşen miktarı, marjinal tüketim eğilimlerine göre değişir.

200 KAMU HARCAMALARI Örneğin, devletin 1,5 Milyar TL harcayarak bir otoyol yaptığını varsayalım. Bu harcamanın yapıldığı dönemde marjinal tüketim eğilimi %60 olsun. Buna göre devletin bu harcaması bu projede çalışan işçi, mühendis ve projeye malzeme satan diğer grupların gelirini oluşturur.

201 KAMU HARCAMALARI Bu durumda devletin 1,5 Milyar TL’lik harcamasını gelir olarak alanlar, bu gelirlerinin %60’ını harcayacaklardır. O zaman 1,5 Milyar TLx0,60 = 900 Milyon TL Harcama olacaktır. Bu durum sürekli devam edecektir. Buna göre;

202 KAMU HARCAMALARI Harcama Mar.Tük.Eğ. Gelir 1.500,00 0,60 900,00 540,00
324,00 194,40 116,64 69,98 41,99 25,19 15,12 9,07 5,44 3,27 1,96 TOPLAM GELİR 3.747,06

203 KAMU HARCAMALARI Çarpan katsayısı (k), marjinal tüketim eğilimi de (c) ise çarpan katsayısı şöyle hesaplanır: K = 1/(1 - C) Buna göre bu harcamada çarpan katsayısı K= 1/(1 – 0,60) K=2,5’tir Milli Gelire Toplam Etkisi: 2,5x1,500 =3.750 TL

204 KAMU HARCAMALARI 2.6. Kamu Harcamalarında Fayda-Maliyet Analizi:
Özel kesimde, kâr maksimizasyonu amacı ve zarar riski; bu alanda faaliyet gösterenleri kaynak kullanımında rasyonel davranmaya sevk eder. Buna karşılık, aynı şeyi kamu harcamalarını yapanlar için söylemek mümkün değildir.

205 KAMU HARCAMALARI Çünkü, kamu harcamalarında karar mekanizmalarını elinde bulunduranların kâr amacı ve zarar riski söz konusu değildir. Bu nedenle, kamu kesiminde kaynak kullanımında rasyonel davranmak, başka bir ifadeyle kaynakları etkin ve verimli kullanmak önemli bir sorun olarak ortaya çıkar.

206 KAMU HARCAMALARI Bu nedenle, kamu harcamalarında etkinliğin ve verimliliğin sağlanabilmesi için “fayda-maliyet” analizi tekniğinden yararlanılır. Fayda – maliyet analizi, yapılacak yatırımın maliyeti ile sağlayacağı faydaların karşılaştırılması suretiyle en düşük maliyetle en yüksek faydayı sağlayacak projenin seçimine imkân sağlayan bir tekniktir.

207 KAMU HARCAMALARI Bu analiz tekniği, piyasa değeri olan kamu projelerinde başarı ile uygulanabilir. . Fayda – maliyet analizi, teorik olarak tüm harcamalar için uygulanabilmekle birlikte, uygulamada esas itibariyle yatırım harcamalarına tatbik edilmektedir.

208 KAMU HARCAMALARI Faydı – maliyet analizinde başlıca şu aşamalar söz konusudur: Öncelikle fayda ve maliyet hesaplarına girecek unsurların tespiti yapılır. İkinci aşamada, belirlenen fayda ve maliyet unsurlarının fiyatları belirlenir. Üçüncü aşamada ise, alternatif projeler arasında karşılaştırmalar yapılarak en uygun olanı seçilir.

209 KAMU HARCAMALARI Herhangi bir projeye ilişkin fayda türlerini ise,
Doğrudan fayda, Dolaylı fayda, Maddi fayda, Maddi olmayan fayda, Dışsal fayda

210 KAMU HARCAMALARI Buna karşılık maliyet türleri şöyledir:
Doğrudan maliyet, Dolaylı maliyet, Projenin doğrudan ve dolaylı maliyetlerinin toplamına eşit olan sosyal maliyet, Maddi, yani piyasa fiyatlarıyla ölçülebilen maliyet, Gayri maddi, yani piyasa fiyatlarıyla ölçülemeyen maliyet

211 KAMU HARCAMALARI Fayda ve maliyetler şu üç kritere göre tespit edilir:
En çok fayda en az maliyet Fayda/maliyet Fayda – maliyet farkının maliyete oranlanması

212 KAMU GELİRLERİ KAMU GELİRLERİ

213 KAMU GELİRLERİ Kamu kesimi kendisinden beklenen hizmetleri sunmak ve üretimleri gerçekleştirmek için gelire ihtiyaç duymaktadır. Diğer bir ifadeyle yapacağı harcamaların maliyetleri için finansman kaynaklarına ihtiyacı vardır.

214 KAMU GELİRLERİ Bu bağlamda, tıpkı harcamalarda olduğu gibi, kamu gelirini tanımlarken de, bir dar diğeri de geniş olmak üzere iki şekilde tanımlanmaktadır.

215 KAMU GELİRLERİ Dar anlamda kamu gelirleri, merkezi yönetimin çeşitli kaynaklardan elde ettiği gelirlerdir. Diğer taraftan geniş anlamda kamu gelirleri ise, merkezi yönetimin gelirlerine ilave olarak, yerel yönetim kuruluşlarının, parafiskal kurumların ve kamu iktisadi teşebbüslerinin gelirinin toplamından oluşmaktadır.

216 KAMU GELİRLERİ Bu tanımlamaya göre, dar anlamda kamu gelirleri kamu kesiminin egemenlik gücüne dayanarak elde ettiği gelirleri ifade ederken, geniş anlamdaki kamu gelirleri tanımı devletin normal yollarla elde ettiği geliri de kapsamaktadır. Bu haliyle geniş anlamda kamu gelirleri, kamu gelirlerinin bütününü kavraması açısından daha önemli bir kavram olarak ifade edebiliriz.

217 KAMU GELİRLERİ 1. KAMU GELİR TÜRLERİ 1.1. Vergiler
Devletin vergi yoluyla topladığı gelirlerin toplam kamu gelirleri içe­risindeki payı, birçok ülkede %70 ile %90 arasında önemli bir yer işgal etmektedir.

218 KAMU GELİRLERİ Vergi; devletin kamu harcamalarını karşılamak amacıyla toplumu meydana getiren kişi ve kurumlardan, ödeme güçlerine göre, karşılıksız ve zorla aldığı ekonomik değerlerdir.

219 KAMU GELİRLERİ Verginin, diğer kamu gelir türlerinden en önemli farkı; karşılıksız oluşudur. Verginin karşılıksız olması, vergi ödeyenlerin yaptıkları bu ödemeden dolayı devletten, münhasıran kendilerine yönelik bir mal ya da hizmet talebinde bulunamayacaklarını ifade eder.

220 KAMU GELİRLERİ 1.2. Harçlar
Harç, bazı kamu hizmetlerinden yararlanma karşılığında alman bir bedeldir. Harçların vergiden farkı, kısmen de olsa, kamu hizmetlerinin bir karşılığı sonucu alınmasıdır.

221 KAMU GELİRLERİ Ancak, kamu hizmetleri karşılığında alınan harç ile alınan kamu hizmetinin maliyeti arasında doğrudan bir ilişki kurmak çoğu zaman mümkün değildir. Harç olarak alınan bedeller çoğu kez sunulan kamu hizmetinin maliyetinin çok altındadır.

222 KAMU GELİRLERİ Bir kısım harçların miktarı ise, sunulan kamusal hizmetin maliyetinin çok üzerinde bulunabilir. Örneğin, ülkemizde pasaport harcı olarak alınan tutarlar, pasaport işlemlerinin maliyetinin çok üzerindedir.

223 KAMU GELİRLERİ Harçları vergilerden ayıran en önemli kriter; harçların kısmen de olsa bir kamu hizmeti karşılığı olarak alınmasıdır. Ancak, bir tek bu farka karşılık harçlarla vergilerin birçok ortak yönü vardır. Bunlar; Harçlar, mutlak surette bir kamu hizmetinin bedeli, yani fiyatı değildir. Harca tabî olan hizmetler genellikle sadece devlet tarafından yerine getirildiği için, harcı ödemek zorunludur.

224 KAMU GELİRLERİ 1.3. Resim Resim, herhangi bir kamu hizmetinden yararlanma karşılığında ya da herhangi bir faaliyeti icra etmek için gerekli olan izni almak için ödenen bir bedeldir.

225 KAMU GELİRLERİ Resim adı altında toplanan kamu gelirleri bazen harca, bazen de vergiye benzemektedir. Resim, ya tamamen karşılıksız olarak alınmakta ya da bir kamu hizmetinden yararlanmanın veya kamu otoritesinin iznine tabi olan bir işi yapma hakkını elde etmenin karşılığı olarak ödenir.

226 KAMU GELİRLERİ Uygulamada, şeklinde tahsil edilmektedir.
İlgili belgelere pul yapıştırılması, Basılı damga gösterilmesi, Makbuz verilmesi Kesinti yapılması şeklinde tahsil edilmektedir.

227 KAMU GELİRLERİ Rıhtım resmi, ithalde alınan damga resmi, eğlence resmi örnek olarak gösterilebilir. Ancak resimler toplam bütçe gelirleri içinde önemini yitirmiştir. Diğer taraftan çoğu resimler vergiye veya harca dönüştürülmüştür. Örneğin, daha önce eğlence resmi olarak alınan resim, eğlence vergisine, ilan ve reklamlardan alınan resimler de ilan ve reklam vergisine dönüştürülmüştür.

228 KAMU GELİRLERİ 1.4. Fon Gelirleri
Fon kavramı, belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere ayrılmış veya belli bir hesapta toplanmış para anlamına gelir. Bu nedenle, fon bir nevi gelir ve gider hesabıdır. Başka bir deyişle fonun, hem gelir hem de gider yönü vardır.

229 KAMU GELİRLERİ Özel kanunlarla oluşturulmuş çok sayıda ve değişik türde fon vardır. Her bir fon için kanunlarla tahsis edilmiş gelirler mevcuttur. Fon adı altında toplanan kamu gelirleri de vergi benzeri kamu gelirleri türündendir. Fonların sayısı ve türü zaman içerisinde değişmektedir. Ancak son 10 yılda bütçe birliğini sağlamak için fonların sayısı hızlı bir şekilde azaltılmıştır.

230 KAMU GELİRLERİ 1.5. Şerefiye
Şerefiye, kamu yatırımları dolayısıyla değeri artan gayrimenkul sahiplerinden alınan bir çeşit vergidir. Örneğin, belediye tarafından bir ma­ilenin yollarının genişletilmesi ve çevre düzenlemesinin yapılması nedeniyle değeri artan gayrimenkullerin sahiplerinden ek bir vergi talep edilebilir. Şerefiye, zorunlu bir ödeme olması dolayısıyla vergiye benzer.

231 KAMU GELİRLERİ Ancak, yapılan kamu yatırımları sonucunda gayrimenkul sahipleri değer artışı şeklinde bir fayda sağladıklarından dolayı yapılan zorunlu ödeme harca da benzetilebilir.

232 KAMU GELİRLERİ Bugün ülkemizde “şerefiye” adı altında bir kamu geliri yoktur. Belediyeler tarafından tahsil edilen “Harcamalara Katılma Payı” şerefiyeden farklı bir kamu geliri türüdür. Harcamalara katılma payı, belediyeler tarafından yapılan yol, su ve kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan gayrimenkul sahiplerinden alınan bir bedeldir.

233 KAMU GELİRLERİ 1.6. Parafiskal Gelirler
Parafiskal deyiminin anlamı, genellikle “vergi ya da harç benzeri” olarak Türkçede ifade edilmektedir.

234 KAMU GELİRLERİ Parafiskal gelirler, kamu veya yarı kamu kurumu niteliğindeki ekonomik, sosyal ve mesleki kuruluşların, yaptıkları hizmetler dolayısıyla kendi üyelerinden veya hizmetlerinden yararlananlardan çeşitli adlarla aldıkları paralardır.

235 KAMU GELİRLERİ Devletin ve yerel yönetimlerin bütçelerinde yer almayan parafiskal gelirler, yetkili kuruluşlarca tahsil edilir. Türkiye'de parafiskal gelirleri tahsil eden kuruluşlara örnek olarak, Sosyal Güvenlik Kurumu, Ticaret ve Sanayi Odaları, Bağ – Kur, Barolar ve benzeri kuruluşlardır.

236 KAMU GELİRLERİ Bütün bu kuruluşlar, üyelerinden ilgili özel kanunlarda öngörülen esaslar dahilinde prim, aidat vb. adlar altında para toplamaktadırlar. Toplanan paralarla sunulan hizmetler arasında maliyet – fiyat ilişkisi olmadığı gibi, üyelerinin ilgili kuruluşların hizmetlerinden yararlanmak istemeyerek, yükümlülükten kurtulma imkânları da yoktur.

237 KAMU GELİRLERİ Parafiskal gelirler, ilgili kişilerden zorla alındıklarından, bu özelliklerinden dolayı vergiye benzetilebilir. Ancak, parafiskal gelirleri toplayan kurumlar, üyelerine bazı hizmetler sunar. Bu yönüyle parafiskal gelirler harca benzetilebilir. Bu nedenle, parafiskal gelirleri vergi ve harç benzeri bir kamu gelir türü olarak nitelendirmek mümkündür.

238 KAMU GELİRLERİ 1.7. Borçlanma (Zorunlu – Gönüllü)
Devlet, olağan gelirleri ile olağan harcamalarını karşılayamadığı zaman kurumlardan veya bireylerden borçlanabilir. Bu borçlanma bazen vergide olduğu gibi, zorunlu olabileceği gibi, bazen de normal yollarla borçlanmak suretiyle gelir elde edebilir.

239 KAMU GELİRLERİ Ancak borçlanma günümüzde daha çok gönüllü olarak gerçekleşmektedir. Diğer bir ifadeyle zorunlu borçlanma sık rastlanılan bir uygulama değildir.

240 KAMU GELİRLERİ 1.8. Para Basımı
Kâğıt para ve madeni para basımı devletin egemenlik hakkını kullanarak elde ettiği Önemli bir kamu geliri türüdür. Devletin para basımı suretiyle elde ettiği kamu geliri türü “senyoraj geliri” olarak da adlandırılmaktadır. Para basımı yoluyla gelir elde etmek çok kolay olmakla birlikte, aşırı ölçüde para basımı, enflasyona neden olduğundan sakıncası faydasından daha fazladır.

241 KAMU GELİRLERİ 1.9. Mali Tekeller
Devlet, bir kısım mal ve hizmetlerin üretimini kendi tekeline almak suretiyle gelir kaynaklarını artırabilir. Tekel ürünlerinden, özellikle ikame imkânı olmayanların fiyatlarını yüksek tutmak mümkündür.

242 KAMU GELİRLERİ Diğer yandan, tekel ürünleri üzerine tatbik edilecek dolaylı bir verginin idari maliyeti oldukça düşüktür. Zira tamamen fiyatın bir parçası haline getirilmiş ve fiyatla birlikte tahsil edilen vergilerin tarh ve tahsil giderleri oldukça düşük olur.

243 KAMU GELİRLERİ Devlet, tekel ürünlerinden sağlamak istediği geliri, tekel ürünleri üzerine dolaylı bir vergi uygulayarak ya da bu ürünlerin fiyatını yüksek tutarak temin edebilir. Özelleştirme uygulamalarıyla birlikte mali tekellerin sayısı geçmiş dönemlere oranla Önemli ölçüde azalmıştır. Dolayısıyla günümüzde devletin tekel yoluyla elde ettiği gelir fazla bir öneme sahip değildir.

244 KAMU GELİRLERİ 1.10. Para ve Vergi Cezaları
Para ve vergi cezalarının tatbikinden maksat, devletin gelir kaynaklarını arttırmak değil, yasalara ve kurallara uyulmasını sağlamaktır. Yasalara aykırı davrananlar için hürriyeti bağlayıcı cezalar yanında para cezaları da tatbik edilebilmektedir. Örneğin trafik kurallarına uymayanlarla vergi mevzuatına aykırı davrananlara daha çok para cezası tatbik edilmektedir.

245 KAMU GELİRLERİ Diğer taraftan vergi ödeme zamanında vergi borcunu ödemeyen mükellefler daha sonra faiziyle birlikte ödemek zorundadır. Ayrıca yine vergi kaçıran bir mükellef kaçırdığı vergi nedeniyle de vergi cezası ödemek zorundadır.

246 KAMU GELİRLERİ 1.11. Emlak ve Teşebbüs Gelirleri
Emlak gelirleri, devlete ait menkul ve gayrimenkul malların satışından, işletilmesinden veya kiraya verilmesinden elde edilen gelirlerdir. Devletin sahip olduğu emlak; genellikle tarım arazisi, ormanlar, maden yatakları ve binalar gibi gayri menkullerden oluşur.

247 KAMU GELİRLERİ Söz konusu gayrimenkullerin satışı ve kiralanması yoluyla gelir elde edilebileceği gibi, bunların işletilmesi yoluyla da gelir elde edilebilir.

248 KAMU GELİRLERİ Ayrıca devlet, kurduğu Kamu İktisadi Teşebbüsleri vasıtası ile de gelir elde eder. Kamu İktisadi Teşebbüsleri hemen her ülkede mevcut olup, devletin ekonomik faaliyetleri genellikle bu kurumlar aracılığı ile yürütülür. Ülkemizde tarım, madencilik, imalat, enerji, ulaştırma, haberleşme, bankacılık ve ticaret alanında faaliyet gösteren çok sayıda Kamu İktisadi Teşebbüsü vardır.

249 KAMU GELİRLERİ 1.12. Diğer Kamu Gelirleri
Yukarıda sayılanların dışında de devletin elde ettiği gelirleri şöyle sıralayabiliriz: Bağış ve yardımlar, Ganimetler, Devlete intikal eden mal ve paralar Ancak bu gelirlerin toplam kamu gelirleri içinde çok önemli bir yeri yoktur.

250 KAMU GELİRLERİ 2. KAMU GELİRİNİN TASNİFİ 2.1. Cebrilik
Kamu gelirleri, zorlamaya dayalı olması ve zorlamaya dayalı olmaması şeklinde sınıflandırılabilir. Eğer ödenmesinde kanuni bir zorunluluk varsa, zorunlu kamu gelirleri, ödemesi gönüllülük esasına dayanıyorsa, o zaman cebri olmayan kamu geliridir. Vergi zorunlu gelire, bağışlar ise gönüllü kamu gelirine örnek olarak gösterilebilir.

251 KAMU GELİRLERİ 2.2. Sağlandıkları Kaynakların Niteliği
Bu ayrıma göre kamu gelirlerinin hangi kaynaktan elde edildiğine göre yapılmaktadır. Buna göre devletin piyasa şartları altında elde ettiği gelirler olup buna özel ekonomi gelirleri denir. Devlete ait malların kiraya verilmesiyle elde edilen gelirler buna örnek olarak gösterilebilir.

252 KAMU GELİRLERİ Diğer taraftan devletin egemenlik gücüne dayanarak elde ettiği gelirler kamu ekonomisi gelirleri denir. Vergi, harç ve cezalar bu türün örnekleri olarak sayılabilen gelirlerdir.

253 KAMU GELİRLERİ 2.3. Gelirin Sürekliliği Açısından
Sürekli olarak kamunun elde ettiği gelirler olağan (adi) gelirler, normalde elde edilmesi tahmin edilemeyen gelirlerdir. Vergi ve harçlar olağan gelirlere, yardımlar ise olağanüstü gelirlere örnek olarak gösterilebilir.

254 KAMU GELİRLERİ 3. GENEL VERGİ TEORİSİ 3.1. Verginin Tarihi Gelişimi
Verginin tarihi, devlet tarihi kadar eskidir. Devlet kurumu ile birlikte ortaya çıkan vergi; maliye teorisinde, çeşitli yönleriyle üzerinde en çok tartışılan konuların başında gelir. Bu nedenle, maliye biliminde verginin özel bir önemi ve yeri vardır. Hatta maliye denilince akla ilk önce vergi geliri dense, yanlış olmaz.

255 KAMU GELİRLERİ Tarihî gelişim sürecine bakıldığında, verginin çeşitli aşamalardan geçtiğini görüyoruz. Tarih boyunca değişen ekonomik, sosyal ve siyasal şartlara bağlı olarak, vergide de önemli gelişmeler meydana gelmiştir.

256 KAMU GELİRLERİ Ekonomik mübadelenin henüz gelişmediği dönemlerde kamusal ihtiyaçlar, toplumu meydana getiren bireylerin emekle katılımı ile karşılanıyordu. Bu dönemde çok sınırlı olarak aynî (mal olarak alınan) vergilerden söz edilebilir. Yani ilk dönemlerde vergi “emekle iştirak” (bedeni vergi) şeklinde yerine getirilen bir yükümlülüktü.

257 KAMU GELİRLERİ Daha sonraki dönemlerde aynî mübadele denilen; malın malla değişiminin gündeme gelmesi ile birlikte vergiler “mal” olarak, ödenmeye başlanmıştır. Ancak aynî vergilerin yaygınlaştığı bu dönemde bedeni vergilere de rastlamak mümkündür.

258 KAMU GELİRLERİ Paralı mübadele dönemin başlaması ile birlikte, vergiler, daha çok para olarak alınmaya başlamıştır. Ancak, paralı mübadelenin geçerli olduğu günümüzde dahi bedeni vergilere rastlamak mümkündür. Örneğin, ülkemizdeki zorunlu askerlik görevi, bedeni vergi niteliğinde bir yükümlülüktür.

259 KAMU GELİRLERİ Osmanlı Devletinde uygulanan başlıca vergiler aşağıdaki gibidir: Zekât: Zekâtın konusu: altın, gümüş, para, ticaret malları, hayvanlar ile maden ve definelerdir. Öşür: Toprak ya da tarım ürünlerini konu alan bir vergidir. Oranı %10'dur. Haraç: Fethedilen bir ülke halkının esir edilmeyip, yerlerinde bırakılması ve topraklarının kullanma hakkının kendilerine verilmesi karşılığında alınmış olan bir vergidir. Cizye: Müslüman olmayanlardan askerlik hizmeti karşılığı alınmış bir vergidir.

260 KAMU GELİRLERİ 3.2. Verginin Tanımı ve Temel Özellikleri
Vergi, devletin kamu harcamalarının finansmanını karşılamak amacıyla toplumu meydana getiren fert ve kurumlardan ödeme güçleri ölçüsünde, karşılıksız olarak ve hukuki zorunluluk altında aldığı ekonomik değerlerdir.

261 KAMU GELİRLERİ Bu tanımdan hareketle verginin temel özellikleri şu şekilde belirlenebilir: Vergi devlet tarafından alınır. Vergi, kamu harcamalarının finanse etmek için alınır. Vergi, toplumu meydana getiren fert ve kurumlardan ödeme güçleri nispetinde alınır. Vergi, kişiler için karşılıksız bir ödemedir. Vergi zorunlu bir ödemedir. Vergi, sonuç itibariyle ekonomik bir değerdir.

262 KAMU GELİRLERİ 3.3. Verginin Haklılığını Açıklayan Görüşler
Vergilemenin haklılığını ve adil bir vergilemenin esaslarını açıklamaya çalışan bu görüşleri iki ana başlık altında toplamak mümkündür: Vergiyi mübadele esasına göre açıklayan görüşler Vergiyi devletin egemenlik hakkının bir sonucu sayan görüş

263 KAMU GELİRLERİ Vergiyi Mübadele (Değişim) Esasına Göre Açıklayan Görüşler Vergide bir karşılık arayan ve vergiyi kamu hizmetlerinden yararlanmanın bir bedeli sayan bu görüşler, istifade teorisi olarak da bilinen bu görüş üç değişik biçimde açıklanmaktadır.

264 KAMU GELİRLERİ 3.3.1.1. Vergiyi Hizmet Bedeli Sayan Görüş
Bu görüşe göre vergi, devlet tarafından yapılıp fertlere sunulan kamu hizmetlerinin bedeli sayılmaktadır. Yani vergi, kamu hizmetlerinden yararlanmanın bir karşılığıdır.

265 KAMU GELİRLERİ Bireyler kamu hizmetlerinden, ödedikleri vergi ölçüsüne göre değil, eşit ölçüde yararlanma hakkına sahiptirler. Eğer vergi kamu hizmetlerinin bir bedeli olarak kabul edilirse, devlete en fazla vergiyi ödeyen kişinin, kamu hizmetlerinden en çok yararlanması gerekirdi.

266 KAMU GELİRLERİ Oysa, kamu hizmetlerinden en çok yararlananlar genellikle hiç vergi ödemeyen ya da en az vergi ödeyenlerdir. Vergi ödeme gücü yüksek olan zenginler, devletin sunduğu bir kısım hizmetlerden, örneğin, sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanmak yerine, genellikle özel sağlık ve eğitim kurumlarının hizmetlerinden bedel ödemek suretiyle yararlanmaktadırlar.

267 KAMU GELİRLERİ O halde, vergiyi kamu hizmetlerinden yararlanmanın bir bedeli olarak kabul etmek mümkün değildir. Vergi tüm kamu hizmetlerinin karşılığı olarak kişilerden, yararlanma ölçülerine göre değil, ödeme güçlerine göre alınır.

268 KAMU GELİRLERİ 3.3.1.2. Vergiyi Sigorta Primine Benzeten Görüş
İstifade yaklaşımından hareket eden bir kısım yazarlar da vergiyi, fertlerin mallarını ve canlarını emniyet altında bulunduran devlete ödenen sigorta primi şeklinde nitelendirmek istemişlerdir.

269 KAMU GELİRLERİ Vergiyi Milli Gelirin Oluşumundaki Genel Giderlere Katılma Payı Sayan Görüş Toplum, bir üreticiler birliğine benzeterek, devleti de bu birliğin genel giderlerini karşılayan bir organ olarak kabul edilmektedir. Bu görüşe göre vergi, devletin de dahil edildiği üreticiler birliğinin genel giderlerine fertlerin katılma payıdır.

270 KAMU GELİRLERİ Vergiyi Devletin Egemenlik Hakkının Bir Sonucu Sayan Görüş Devlet gayesini gerçekleştirmek ve diğer fonksiyonlarını yerine geti­rebilmek için bireylere bazı görevler yüklemek hakkına sahiptir. Başka bir ifadeyle bireylerden bazı fedakârlıklar isteme hakkına sahiptir. Bu yüzden devletin himayesi altında yaşayan bireyler, devletin yüklediği ödevleri yerine getirmek zorundadırlar.

271 KAMU GELİRLERİ Vergi, devletin bireylere yüklediği en önemli görevlerden biridir. Devlet, egemenlik hakkını kullanarak bireylere vergi ve benzeri Ödevler yükleyebilir.

272 KAMU GELİRLERİ Bireyler ödedikleri vergi mukabilinde kendilerine yönelik özel bir karşılık bekleyemezler. Devletin vergi almada dayandığı en önemli ölçüt bireylerin sahip oldukları ödeme gücüdür. Vergilendirmede ödeme gücü ilkesine uymak, adil bir vergilemenin de ilk şartıdır.

273 KAMU GELİRLERİ Buna göre, vergi kamu hizmetlerini yapmakla görevli devlet tarafından bireylere yüklenen ve haklılığım devletin egemenlik gücünden zorunlu bir ödev ya da fedakârlıktır

274 KAMU GELİRLERİ 3.4. Verginin Fonksiyonları
Verginin temel fonksiyonu, kamu harcamalarını finanse etmesidir. Ancak, devletin fonksiyonlarının zamanla değişmesi ile birlikte, verginin de fonksiyonları değişmiştir. Bu nedenle, zamanımızda verginin fonksiyonunu sadece kamu hizmetlerini finanse etmek şeklinde açıklamak yetersiz olur. Verginin günümüzde kamu harcamalarını finanse etmesi yanında, başka fonksiyonları da vardır.

275 KAMU GELİRLERİ 3.4.1. Verginin Mali Fonksiyonu
Verginin mali fonksiyonu, devletin, devlet olma niteliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirebilmesi için ihtiyaç duyduğu finansman kaynağını sağlamaktır. Başka bir ifadeyle verginin mali fonksiyonu, toplumu meydana getiren bireylere bir fiyat karşılığı sunulamayan toplumsal nitelikteki mal ve hizmetler için gerekli olan finansman kaynağım oluşturmaktır.

276 KAMU GELİRLERİ 3.4.2.Verginin İktisadi Fonksiyonu
Verginin iktisadi fonksiyonu, verginin temel iktisadi hedeflere ulaşmada bir araç olarak kullanılmasını ifade eder. Başka bir ifadeyle ekonomide büyüme ve istikrarın sağlanmasında vergilerden yararlanmak verginin iktisadi fonksiyonunu oluşturur.

277 KAMU GELİRLERİ 3.4.3. Verginin Sosyal Fonksiyonu
Verginin sosyal fonksiyonu, verginin gelir dağılımında adaletin sağlanmasında bir araç olarak kullanılmasını ifade eder.

278 KAMU GELİRLERİ Devletin gelir dağılımında adaletin sağlanmasında kullanacağı en önemli araç vergidir. Devlet, toplumun yüksek gelir gruplarından vergi yoluyla elde ettiği gelirleri, transfer harcaması yoluyla toplumun fakir kesimine aktarmak suretiyle gelir dağılımındaki adaletsizliği giderebilir.

279 KAMU GELİRLERİ 3.5. Vergi Tekniği
Vergi tekniği, kısaca vergi yapma sanatıdır. Başka bir deyişle, vergi borcunun doğuşundan, devlet hazinesine girinceye kadar geçirdiği bütün aşamalardaki işlemler vergi tekniğinin kapsamına girer. Bu nedenle vergi tekniğini, vergilendirmeye ilişkin bütün idari, usul ve uygulama işlemleri olarak nitelendirmek mümkündür.

280 KAMU GELİRLERİ 3.6. Vergilemeye İlişkin Temel Kavramlar
Verginin Konusu Verginin konusunu en kısa biçimde, “verginin üzerinden alındığı şeydir” şeklinde tanımlamak mümkündür.

281 KAMU GELİRLERİ Bu şey ekonomik bir değer, hukuki bir muamele, fiziki bir varlık, bir fiil, bir olay vb. olabilmektedir. Sadece maddi anlamdaki mal veya eşyalar değil, maddi olmayan ekonomik unsurlar, mükelleflerin fiziki varlığı veya sosyal durumları dahi vergi konusunun kapsamına girebilmektedir.

282 KAMU GELİRLERİ Türk Vergi Sisteminden bazı Örnekler vermek mümkündür. Örneğin, Emlak Vergisinin konusu, bina ve arazi gibi gayrimenkullerdir. Buna karşılık Katma Değer Vergisinin konusu menkul ve gayrimenkul malların yanında bir kısım hizmetleri de kapsamaktadır.

283 KAMU GELİRLERİ Ticari, sınaî, zirai ve mesleki faaliyetler çerçevesinde yapılan mal teslimleri katma değer vergisine tabi olduğu gibi, aynı çerçevede yapılan hizmetler de bu vergiye tabi bulunmaktadır.

284 KAMU GELİRLERİ 3.6.2. Vergi Mükellefi (Yükümlüsü)
Vergi mükellefi ya da yükümlüsü, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu düşen gerçek veya tüzel kişidir. Kanuni mükellef, vergi kanunlarına göre üzerine vergi borcu düşen kişidir. Aracı mükellef, kanuni mükellefi olduğu vergiyi başkasına yükleyen kişidir.

285 KAMU GELİRLERİ Örneğin, katma değer vergisinin kanuni mükellefi, vergiye tabi malı satan ya da hizmeti sunan kişidir. Ancak, katma değer vergisinin kanuni mükellefi, mükellefi olduğu vergiyi satışını yaptığı mal ya da hizmetin fiyatına ekleyerek alıcıdan tahsil eder. Bu durumda katma değer vergisinin kanuni mükellefi, bu verginin aracı mükellefi konumundadır.

286 KAMU GELİRLERİ Mal veya hizmeti satın almak suretiyle bu mal ve hizmetin alış bedeli içerisinde vergiyi ödemek zorunda kalan nihai tüketici ise vergi yüklenicisi ya da taşıyıcısıdır. Buna göre, vergi taşıyıcısı, vergiyi en son üzerine alan kişidir.

287 KAMU GELİRLERİ 3.6.3. Vergi Sorumlusu
Vergi sorumlusu, vergi kanunlarına göre kendisi mükellef sayılmayıp, vergi mükellefi adına vergiyi ödemek ve vergiye ilişkin diğer şeklî ödevleri yerine getirmek zorunda olan kimsedir.

288 KAMU GELİRLERİ 3.6. 4. Vergiyi Doğuran Olay
Verginin konusu ile verginin yükümlüsü arasında ilişki kuran olaya vergiyi doğuran olay denir. Örneğin katma değer vergisinde vergiyi doğuran olay, malın teslim edil­mesi, hizmetin ifa edilmesidir.

289 KAMU GELİRLERİ 3.6.5. Vergide İstisna ve Muafiyet
İstisna, vergi kanunlarına göre vergilendirilmesi gereken bir konunun kısmen ya da tamamen, geçici ya da sürekli olarak vergi dışı tutulmasıdır. İstisnaya Örnek olarak katma değer vergisinden ihracat istisnasını gösterebiliriz.

290 KAMU GELİRLERİ Muafiyet, vergi kanunlarına göre kendileri için vergi borcu doğması öngörülen kişilerin kısmen ya da tamamen, geçici ya da sürekli olarak vergi mükellefiyeti dışında tutulmalarıdır. Muafiyete örnek olarak Gelir Vergisi Kanununda yer alan esnaf muaflığı, küçük çiftçi muaflığı ve diplomat muaflığını göstermek mümkündür.

291 KAMU GELİRLERİ 3.6.6. Vergi Matrahı
Verginin üzerinden hesaplandığı şeydir. Matrah, fiziki – maddi büyüklükler olabileceği gibi, parasal büyüklükler de olabilir. Örneğin, Gelir Vergisinin konusu gelirdir. Bu verginin matrahı ise, safı gelirdir. Dolayısıyla gayrisafî gelirden, gelirin elde edilmesi için yapılan giderlerin düşülmesi suretiyle Gelir Vergisinin matrahı elde edilir.

292 KAMU GELİRLERİ Vergi matrahı, yukarıda da belirtildiği gibi, fiziki bir ölçü ya da ekonomik bir değer olabilir. Eğer vergi matrahı olarak vergi konusunun ekonomik değeri alınıyorsa bu tür matraha ad-valorem matrah adı verilir. Örneğin, bir binanın parasal değeri, ad-valorem matrahtır.

293 KAMU GELİRLERİ Buna karşılık, vergi matrahı olarak vergi konusu unsurun yüzölçümü, uzunluğu, ağırlığı, adedi vb. bazı fiziki ya da teknik özellikleri esas alınıyorsa, bu tür matraha spesifik matrah adı verilir.

294 KAMU GELİRLERİ Örneğin, bir binanın vergi matrahı, binanın yüzölçümü ise, bu çeşit vergi matrahı, spesifik matrah kategorisine girer. Motorlu Taşıtlar Vergisi tarifesi spesifik tarifedir. Zira bu vergi motorlu taşıtın ağırlığı, yaşı, taşıma kapasitesi, koltuk sayısı gibi teknik özelliklerine göre belirlenmektedir.

295 KAMU GELİRLERİ Vergi matrahının tespitine ilişkin geçmişten günümüze kadar uygulanan usulleri şöyle sıralayabiliriz: İdarece Takdir Usulü: Doğrudan doğruya takdir usulü olarak da nitelendirilen bu usulün esası, vergi idaresinin, her bir vergi yükümlüsüne ilişkin vergi borcunu ayrı ayrı tespit etmesidir.

296 KAMU GELİRLERİ Bu uygulamanın en tipik örneği, 1942 yılında ülkemizde bir defaya mahsus olmak üzere uygulanan varlık vergisidir. Bu vergiye ilişkin matrahın tespit görevi idare elemanlarının çoğunlukta bulunduğu bir komisyona bırakılmıştı. Bu yüzden uygulamada son derecede haksızlıklar olmuştu. Bunun sonucu olarak da bu vergi geniş ölçüde eleştiri konusu edilmişti.

297 KAMU GELİRLERİ Karine veya Dış Belirtiler Usulü: Vergilemede karine usulü, doğrudan takdir usulünün biraz daha objektifleştirilmiş bir şeklidir. Bu usulde mükelleflerin gelir ve servetlerine karine teşkil eden bir takım dış belirti ya da göstergelerden hareketle vergi borcunun tespitine çalışılır. Örneğin, eskiden Fransa'da bina vergisi borcunun hesabında binanın kapı ve pencere sayısı esas alınıyordu. Kapı ve pencere sayısı arttıkça alınacak vergi miktarı da artıyordu.

298 KAMU GELİRLERİ Bu usul de objektif olmaktan uzaktır. Çünkü, vergi konusunun bir kı­sım dış belirtileri her zaman için gerçek vergi matrahını temsil etmez. Örneğin, kirası aynı olan iki işyerinin eşit miktarda gelir sağlayacağını kabul etmek mümkün değildir. Bu yüzden kirası aynı olan iki iş yerinden aynı miktarda vergi almak vergi adaletine aykırıdır.

299 KAMU GELİRLERİ Götürü Usul: Vergilemede götürü usul, matrahın gerçek miktarını araştırmadan, tahmini olarak belirlenmesidir. Bu nedenle, götürü usul, gerçek (beyan) usulün karşıtı bir usuldür. Götürü usule göre tespit edilen vergi matrahları, gerçek vergi matrahının altında olabileceği gibi, üzerinde de olabilir.

300 KAMU GELİRLERİ Beyan Usulü: Beyan usulünün esası, vergi matrahının yükümlülerce veya vergi sorumluları tarafından vergi kanunlarında öngörülen kurallara uygun olarak belirlenip beyanname adı verilen bir belge ile vergi idaresine bildirilmesidir.

301 KAMU GELİRLERİ Vergi Tarifesi: Vergi tarifesi, verginin hesaplanabilmesi için matraha uygulanan ölçüdür. Günümüzde vergiler, matrahın belli bir oranı şeklinde hesaplandığından, tarife denilince akla ilk önce vergi oranı gelir. Vergi oranı, vergi matrahının belli bir yüzdesi şeklinde ifade edilir.

302 KAMU GELİRLERİ Bazen bir yükümlüye ait vergi matrahı, çeşitli dilimlere ayrılır ve her bir dilime farklı vergi oranı uygulanarak vergi borcu hesaplanır. Bu durumda, yükümlünün hesaplanan vergi miktarının, toplam vergi matrahına oranı, ortalama vergi oranı olarak nitelendirilir. Buna göre, ortalama vergi oranı, bir yükümlünün toplam vergi miktarının toplam vergi matrahına oranıdır.

303 KAMU GELİRLERİ Marjinal Vergi Oranı, bir yükümlünün, vergi miktarındaki artış ile vergi matrahındaki artış miktarının birbirine oranıdır. Örneğin, vergi matrahı 10 milyar iken, vergi miktarı 2 milyar lira ise, Ortalama Vergi Oranı= (2/10)*100 = %20'dir. Vergi matrahının 20 milyara yükselmesi halinde, vergi miktarı da 5 milyara yükselmişse, Ortalama Vergi Oranı=(5/20)*100= %25 olur. Marjinal Vergi Oranı= {(5 – 2)/(20 – 10)}*100=%33,3

304 KAMU GELİRLERİ 3.6.7.1. Sabit (Düz) Oranlı Tarife
Vergi matrahının her seviyesinde aynı oranda vergi alınması halinde sabit veya düz oranlı vergi tarifesinden söz edilir. Örneğin Kurumlar Vergisi düz oranlı bir vergidir.

305 Vergi Miktarı Çizgisi Vergi Vergi Oranı Miktarı Vergi Oranı Çizgisi
Vergi Matrahı Vergi Matrahı

306 KAMU GELİRLERİ 3.6.7.2. Artan Oranlı Tarife
Matrah arttıkça ortalama vergi oranının da yükseldiği tarifedir. Ortalama vergi oranındaki artış matrahtaki artışa eşitse düz artan oranlı; Ortalama vergi oranındaki artış matrahtaki artıştan büyük ise çoğalan artan oranlı; Ortalama vergi oranındaki artış matrahtaki artıştan küçük ise azalan artan oranlı bir tarifeden bahsedebiliriz

307 KAMU GELİRLERİ Verginin Uzunluk Farkı: Bir vergi tarifesinde yer alan en düşük matrah ile en yüksek matrah arasındaki farktır. İki ucu kapalı aralık olan tarifelerde birinci dilimin en küçük matrahıyla [ki genellikle 0 (sıfır)'dır] son dilimin, en büyük matrahının birbirinden çıkarılması halinde ortaya çıkacak olan fark verginin uzunluk farkıdır

308 KAMU GELİRLERİ Verginin Yükseklik Farkı: Bir vergi tarifesinde yer alan en düşük oranla en yüksek oran arasındaki farktır. Yani birinci dilime uygulanan vergi oranı ile son dilime uygulanan vergi oranının büyük olanından küçük olanının çıkarılması halinde ortaya çıkan fark verginin yükseklik farkıdır.

309 KAMU GELİRLERİ Tarife Basamakları: Her bir oranın uygulandığı ayrı ayrı matrah dilimine denir. Örneğin, artan oranlı bir tarifede, her bir matraha uygulanacak olan oran bellidir ve bunların her biri dilimler halindedir. İşte bunların her birine tarife basamağı denir.

310 KAMU GELİRLERİ Artma Oranı: Tarifede yer alan oranların, sırası ile, her biri arasındaki farka denir. Örneğin; oranlar %5, %10, %15, %20 diye gidiyorsa, artma oranı 5'dir. Çünkü, tarifede birbirini takip eden oranlarının her birinin arasındaki fark 5'dîr. Basamak Genişliği: Tarife basamakları arasındaki farktır.

311 KAMU GELİRLERİ 3.6.7.3. Azalan Oranlı Tarife
Artan oranlı tarifenin tersidir. Matrah arttıkça matraha uygulanan ortalama vergi oranının giderek azaldığı tarifedir. Ortalama vergi oranındaki azalış matrahtaki artışa eşitse düz azalan oranlı; Ortalama vergi oranındaki azalış matrahtaki artıştan büyük ise çoğalan azalan oranlı; Ortalama vergi oranındaki azalış matrahtaki artıştan küçük ise azalan azalan oranlı bir tarifeden bahsedebiliriz.

312 KAMU GELİRLERİ 3.6.8. Vergi Tarhı
Vergi yükümlüsünün bağlı bulunduğu vergi idaresince vergi borcunu miktar itibariyle tespit eden idari bir işlemdir. Vergi Usul Kanununa göre vergi tarhı: Vergi alacağının kanunlarda gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi idaresi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari işlemlerdir.

313 KAMU GELİRLERİ Vergi Tarh Çeşitleri
Mükellefler kanundan doğan görevlerini yerini getirmediği zaman vergi re’sen veya ikmalen tarh edilir. Re’sen tarhta ödenmesi gereken vergi doğrudan idare tarafından belirlenmektedir.

314 KAMU GELİRLERİ İkmalen tarhta ise, daha önceki bir verginin tarh edilmesidir. Diğer bir ifadeyle, daha önce gerçeğe uygun bir şekilde beyan edilmeyen, eksik veya yanlış beyan edilen bir verginin kalan kısmı için yapılan tarhtır. Eğer vergi hatalarının (mahkeme vb.) düzeltilmesine yönelik tarhlar ise düzeltme tarhı olarak ifade edilebilir.

315 KAMU GELİRLERİ İdarece Tarh; Yükümlünün vergi borcuna ilişkin ödevlerini yerine getirmediği ve Vergi Usul Kanununa göre re'sen ve ikmalen tarhiyatın geçerli olmadığı bir kısım durumlarda matrah yine idare tarafından saptanır. Bu tarh işlemini, idarenin yaptığı diğer tarh işlemlerinden ayıran husus, idarece tarh usulünün beyan esasının uygulanmadığı durumlarda söz konusu olmasıdır. Günümüzde hala idare tarh yönteminin uygulandığı bir vergi olarak damga vergisi bulunmaktadır.

316 KAMU GELİRLERİ 3.6.9. Verginin Tebliği
Vergi dairesince tarh edilen verginin, vergi yükümlüsüne yazı ile bildirilmesidir. Verginin Tahakkuku Verginin tahakkuku aşaması hukuksal bir durum olup, verginin tarh ve tebliğ edilmesini takip eden ve verginin tahsil edilebilir hale geldiği durumu belirtmektedir.

317 KAMU GELİRLERİ 3.6.11. Verginin Tahsili
Vergi Kanunlarının belirlediği sürelerde verginin ödenmesidir.

318 KAMU GELİRLERİ Verginin tahsil şekilleri şunlardır:
İltizam Usulü Vergi toplama hakkı karşılığında devlete en yüksek bedeli ödemeyi taahhüt eden kişi bu hakkı elde ederdi. Mültezimin topladığı vergi ile ödediği bedel arasındaki fark kendi kârını veya zararını teşkil eder. Vergi toplama hakkım üzerine alan kişiye mültezim adı verilir.

319 KAMU GELİRLERİ 3.6.11.2. İhale Usulü
İhale usulü, vergi toplama yetkisinin, toplanan vergilerden en düşük oranda pay almayı taahhüt eden kişiye verilmesidir.

320 KAMU GELİRLERİ 3.6.11.3. Halk Temsilcileri Vasıtasıyla Tahsil Usulü
Vergi idaresinin yeterli düzeyde gelişmediği dönemlerde uygulanmış olan bu usulde vergiler, halkın arasından bu amaçla seçilmiş kişiler vasıtası ile toplanıdır.

321 KAMU GELİRLERİ 3.6.11.4. Emanet Usulü
Emanet usulü, vergilerin devlet adına onun görevlendirdiği kişiler vasıtası ile tahsil edilmesidir.

322 KAMU GELİRLERİ 3.6.11.5. Verginin Mükellefçe Yatırılması
Verginin mükellefler tarafından kanunların uygun gördüğü zamanlarda devletin gösterdiği yerle­re yatırılmasıdır.

323 KAMU GELİRLERİ 3.6.11.6. Kaynaktan Kesme (stopaj, tevkifat) Yöntemi
Vergi sorumlusunun kanuni mükellef adına vergiyi ödemek üzere mükellefin mal varlığından vergiyi keserek vergi dairesine Ödemesidir. Bu usul genelde iş verenlerce işçilerinin vergi borcunun ödenmesi şeklinde uygulanmaktadır.

324 KAMU GELİRLERİ 3.6.11.7. Tescil Usulü
Bazı hukuki işlemlerin vergilendirilmesinde kullanılan ve bu muamelelerin belirli bir sicile tescil edilmesi anında gerçekleştirilen tahsil usulüdür.

325 KAMU GELİRLERİ Pul ve Bandrol Yapıştırılarak ya da Değerli Kâğıtlar Kullanılarak Verginin Ödenmesi Usulü Bir kısım hukuki işlemler üzerinden alınan vergiler pul ya da bandrol yapıştırılmak suretiyle tahsil edilirdi. Ülkemizde yakın zamana kadar Damga Vergisi ile Harçların büyük bir kısmı bazı belgeler üzerine pul yapıştırmak suretiyle tahsil ediliyordu. Ancak, pul yapıştırma suretiyle vergi tahsili uygulaması günümüzde kaldırılmış bulunmaktadır.

326 KAMU GELİRLERİ Değerli kâğıtlara örnek ise, pasaport, sürücü belgesi, nüfus cüzdanı, evlenme cüzdanı gösterilebilir. Bu çeşit belgeler, maliyetinin çok üstünde bir bedel karşılığı ihtiyaç sahiplerine verilir. Baskı giderleri ile satış fiyatı arasındaki fark devletin bu yoldan sağladığı geliri teşkil eder.


"KAMU MALİYESİ 03.04.2017." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları