Sunuyu indir
YayınlayanAytolun Ozturk Değiştirilmiş 10 yıl önce
1
HZ. MUHAMMEDİN GÜZEL AHLAKI VE ÖZELLİKLERİ İLE İLGİLİ AYETLER
GAMZE KORKMAZ 10-B 573
2
-GÜZEL AHLAKI- "Güzel ahlâk" adı altında toplanan bu güzel vasıfları "örnek insan" olarak en mükemmel şekilde yaşayan insan, Peygamber Efendimizdir (a.s.m). Onun ahlâkı o kadar yücedir ki, Cenab-ı Hak, ona hitap ederek şöyle buyurur: "Hiç şüphesiz senin için bitmez tükenmez bir mükâfat vardır. Ve hiç şüphesiz sen pek büyük bir ahlâk üzerindesin." (Kalem, 68/3-4) Yine Kur'ân'da Peygamberimiz (a.s.m) için, "Allah'ın Resulünde sizin için güzel bir örnek vardır."(Ahzâb, 33/21) buyurularak, mü'minlerin, hayâtlarının bütün safhalarında onu örnek almaları tavsiye ve emredilir. Çünkü onun ahlâkı bizler için en güzel örnek, onun yaşayışı, halleri, sözleri ve hareketleri en mükemmel modeldir.
3
Peygamberimiz (a.s.m) de,
"Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." buyurur ve bu özelliğini, dünyadaki göreviyle bağlantılı olarak dikkat çekip bizlere anlatmaktadır. Onun ahlâkı, Allah'ın övdüğü ve Kur'ân'ın öğrettiği temiz ahlâktır. Yüce Allah, İslâmı insanlığın imdadına gönderip Kur'ân'ı indirirken, İlahî prensiplerin uygulamaya geçişini hayatıyla gösterecek bir insan olarak Peygamberimizi (a.s.m) seçmiştir. Kur'ân'da anlatılan güzelliklerin tamamını Peygamberimizin (a.s.m) şahsında görmek mümkündür. Sahabîlerin, Peygamberimizin (a.s.m) ahlâkı hakkında bilgi almak istemeleri üzerine, Efendimizin (a.s.m) hanımı Hz. Âişe (ra) şu cevabı vermişti: "Siz Kur'ân'ı okumuyor musunuz? Onun ahlâkı Kur'ân'dı."
5
ÖRNEKLERİ Meselâ, zengin bir insan, hicretten birkaç sene sonra bütün Arabistan'a hakim olup çok büyük servetlere sahip olan ve hepsini ihtiyaç sahiplerine dağıtan Peygamberimizi (a.s.m) kendisine örnek alabilir. Sahipsiz, çaresiz ve kimsesiz insanlar; Mekke hayâtı boyunca akla hayâle gelmeyen işkence ve baskılara maruz kalıp, üstelik bütün yakınları tarafından yalnız bırakılan, ama hiçbir biçimde dâvasından ve inancından taviz vermeyen bir Peygamberi (a.s.m) kendine rehber alabilir. Bir öğrenci; Allah tarafından Kur'ân âyetlerini vahiy yoluyla indiren Hz. Cebrail (as) karşısında oturup Kur'ân'ı öğrenen Peygamberimizi (a.s.m) hayâtına örnek alabilir.
6
Çiftlik sahibi bir insan; fetihlerin hemen sonunda Hayber, Beni Nadir ve Fedek topraklarına sahip olduktan sonra o araziyi ıslah edip, en iyi şekilde ürün alacak kimseleri iş başına getiren, bir avuç toprağı olmayan sahabîlerine araziyi paylaştıran zeki ve âdil bir peygamberden ders çıkarabilir. Bir tüccar; hanımı Hz. Hatice (ra)'nin ticaretini işleten, ticarette alıp satarken doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmayan, Suriye'ye, Basra'ya giden kafilenin en yücesi olan Peygamberimizin (a.s.m) yaşayışını, ticarî ahlâkını rehber edinebilir. Küçük yaşta yetim kalmış bir çocuk; ana rahminde altı aylıkken babasını kaybeden, altı yaşında annesinin ölümünü gören, bütün hayâtı anasız babasız geçen, fakat daha sonra insanlığın övündüğü, Allah'ın en çok sevdiği insan, "inci gibi bir yetim" olarak sayılıp sevilen Sevgili Peygamberimizi (a.s.m) örnek alabilir.
8
AHLAKİ ÖZELLİĞİ Peygamberimizin (a.s.m) ahlâkının en önemli özelliği, Allah vergisi oluşudur. O bütün güzel vasıfları, çalışıp, emek verip, bir çaba sonucu kazanmış değildir. Onun ahlâkı Allah tarafından ihsan edilmiş, ikram edilmiştir. Yüce Allah onu insanların örnek alacağı kusursuz, eksiksiz ve seçkin bir şekilde yaratmıştır. O dünyaya gözünü açıp kapayıncaya kadar hep aynı huy ve ahlâk üzerinde yaşamıştır. Ondaki güzel vasıflar yaratılışında mevcuttu. Onu eğiten, edep ve ahlâkın en üstün özellikleriyle süsleyen Yüce Rabbidir.
9
Peygamberimizin (a.s.m) ahlâkının en belirgin özelliklerinden birisi de, insan yaratılışında var olan birbirine zıt ve ters huyları en mükemmel şekilde bağdaştırıp, bütün duyguların ideal noktasını bulmasıdır. Hiçbir şekilde aşırılığa kaçmadan, orta yola, doğruya ulaşmasıdır. Peygamberimiz (a.s.m), herkesin arzu edip de bir türlü ulaşamadığı en üstün değerleri ve olgunluğu mükemmel bir şekilde hayâtı boyunca ümmetine göstermiş, bütün insanlığın gözleri önüne sermiştir. Bazı anlar olmuş, en cesur bir fedai olarak, düşmanın kat kat üstünlüğüne hiç aldırmadan, binlerce düşmana tek başına meydan okumuştur. Ama bu halinde bile yumuşak kalpliliğini, merhametini geri bırakmamıştır.
11
YAKINLARININ DİLİNDEN PEYGAMBERİMİZİN AHLÂKI
Peygamberimizi (a.s.m) en iyi tanıyan ve bilenler; hanımları, hizmetinde bulunan kimseler ve yakın arkadaşlarıdır. Meselâ, on beş yılı peygamberlikten önce olmak üzere yirmi beş yılı Peygamberimiz (a.s.m) ile birlikte geçen onun vefakâr ve fedakâr hanımı Hz. Hatice (ra)'den, özet olarak Peygamberimizin (a.s.m) şahsiyet ve karakterini öğrenmekteyiz. Hazret-i Hatice (ra), Peygamberimize (a.s.m) ilk olarak vahiy gelir gelmez hiç tereddüt etmeden inanmış, Peygamberimizin (a.s.m) üzerindeki telaşı görünce de teskin etmiş, merak ve endişesini gidermişti.
12
Hz. Hatice (ra), Peygamberimizi (a.s.m) şöyle teselli ediyordu:
"Allah, seni kat'iyyen utandırmaz. Çünkü sen akrabalarına iyi davranır, çaresizlerin yardımına koşar, yoksulu himaye eder, mazlumun elinden tutar, misafirlere ikram eder, hak yolunda musibete uğrayanları gözetir bir insansın." Dokuz sene Peygamberimiz (a.s.m) ile birlikte hayât geçiren Hz. Âişe (ra), Hz. Hatice (ra)'den sonra Peygamberimizin (a.s.m) en çok sevdiği hanımıydı.
14
DÜŞMANLARININ PEYGAMBERİMİZİN AHLAKINI İTİRAFLARI
Bir gün Ebû Cehil, Peygamberimize, "Ya Muhammed, biz seni yalanlamıyoruz, fakat senin getirdiklerini yalanlıyoruz." demişti. Yine müşriklerin ileri gelenlerinden Ahnes bin Şerik, Bedir yolunda kimsenin olmadığı bir sırada Ebû Cehil'e yaklaşarak: "Ey Ebü'l-Hakem, burada senden ve benden başka konuşmalarımızı işitecek kimse yok. Muhammed hakkında kanaatini söyler misin? O doğru sözlü müdür; yoksa yalancı mıdır?" diye sordu. Ebû Cehil yemin ederek, "Vallahi, Muhammed muhakkak doğru sözlüdür. Hiçbir zaman yalan söylememiştir." demekten kendisini alamamışıtır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.