Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

VÜCUDUN TEMEL YAPISI ŞEYMA TURAN KARACA SAĞLIK HİZMETLERİ ÖĞRETMENİ.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "VÜCUDUN TEMEL YAPISI ŞEYMA TURAN KARACA SAĞLIK HİZMETLERİ ÖĞRETMENİ."— Sunum transkripti:

1 VÜCUDUN TEMEL YAPISI ŞEYMA TURAN KARACA SAĞLIK HİZMETLERİ ÖĞRETMENİ

2 ANATOMİ VE FİZYOLOJİYE GİRİŞ

3 Anatomi: İnsan vücudunu oluşturan organ ve oluşumların normal şekil ve yapısını, yerini ve bunlar arasındaki komşuluk ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Fizyoloji: İnsan vücudunu oluşturan organ ve oluşumların niteliklerini, işlevlerini ve bu işlevlerini nasıl yerine getirdiklerini inceleyen bilim dalıdır.

4 1. Anatominin Bölümleri Anatomi, çalışma alanlarına göre kendi içinde çeşitli bölümlere ayrılır.  Makroskobik anatomi o Bölgesel (Topografik-regional) anatomi o Sistematik anatomi  Mikroskobik anatomi o Histoloji o Sitoloji  Gelişim anatomisi o Embryoloji o Child anatomy o Adult anatomy o Geriatric anatom  Patolojik anatomi  Fonksiyonel anatomi  Radyolojik anatomi  Karşılaştırmalı (Comparativ) anatomi

5  Makroskobik Anatomi Gözle görülebilecek (makro) büyüklükteki organ ve oluşumların yapılarını, şekillerini, birbirleriyle olan ilişkilerini inceleyen anatomi dalıdır. Bölgesel ve sistematik anatomi olarak ikiye ayrılır. Bölgesel (Topografik-regional) anatomi: Vücudu oluşturan yapıları bölgelere ayırarak inceleyen anatomi dalıdır. Sistematik anatomi: İnsan vücudunu sistemlere ayırarak inceleyen bilim dalıdır.

6  Mikroskobik Anatomi Gözle görülemeyecek kadar küçük (mikro) yapıları, mikroskop aracılığı ile inceleyen anatomi dalıdır. Mikroskobik anatomi iki dala ayrılır. Histoloji: Dokuların yapısını inceleyen anatomi dalıdır. Sitoloji: Hücre ve yapısını inceleyen anatomi dalıdır.

7 HİSTOLOJİSİTOLOJİ

8  Gelişim Anatomisi İnsanın anne rahmine düştüğü andan başlayarak ölümüne kadar geçen tüm gelişim evrelerini inceleyen anatomi dalıdır. Kendi içinde bölümlere ayrılır. Embryoloji: Doğum öncesi dönem. Child anatomy: Çocukluk dönemi. Adult anatomy: Yetişkinlik dönemi. Geriatric anatomy: Yaşlılık dönem

9

10  Patolojik anatomi: İnsan dokusunun normal olmayan yapısını inceler.  Fonksiyonel anatomi: Doku ve organların çalışmalarını bir bütünlük içinde ele alarak inceleyen anatomi dalıdır.  Radyolojik anatomi: Vücuttan çeşitli yöntemlerle (röntgen, tomografi vs.) elde edilen görüntü kesitlerinin incelenmesi ile ilgilenen anatomi dalıdır.  Karşılaştırmalı (Comparativ) anatomi: Benzer organ ve yapılar arasında karşılaştırma yaparak inceleyen anatomi dalıdır.

11

12 Vücudun Bölümleri, Boşluklar, Düzlemler, Eksenler ve Yönler

13 ANATOMİK DURUŞ

14 1. Vücudun Bölgeleri İnsan vücudu;  Baş (Caput),  Boyun (Collum),  Gövde (Corpus),  Alt Uzuvlar (Ekstremitalis İnferior)  Üst Uzuvlar (Ekstremitalis Süperior,) olarak incelenir.

15 BAŞ (CAPUT)BOYUN (COLLUM) GÖVDE (CORPUS) Üst Uzuvlar (Ekstremitalis Süperior)  Alt Uzuvlar  (Ekstremitalis İnferior)

16 BAŞ BÖLGESİ (REGİO CAPUT) Kafa (Regio Cranialis)Yüz (Regio Facialis) Baş bölümünde kafatası boşluğu, ağız boşluğu ve göz çukuru ile çeşitli organlar bulunur.

17 Boyun (Collum) Regio colli, kafa ve gövdeyi birleştiren bölümdür. Ön bölgesine regio colli anterior; arka bölgesine regio colli posterior denir. Boynun arka tarafında boyun omurları, önde ise solunum ve sindirim sistemine ait yapılar ve başa gidip gelen ana damarlar bulunur.

18 Boyun (Collum)

19 Gövde (Truncus-Corpus) Önde; göğüs (regio thoraxicus) ve karın (regio abdominalis), Arkada: sırt (regio dorsalis) ve bel (regio lumbalis) bölgelerinden oluşur.

20 Göğüs, karın ve leğen olmak üzere üç ana bölümde incelenir.

21 Üst Ekstremiteler Üst ekstremiteler omuz (r. deltoidea), kol (r.brachialis), dirsek (r.cubitis) ön kol (r.antebrachialis) el (r. manus) bölgelerinden oluşur.

22 Alt Ekstremiteler Kalça (r. glutealis), uyluk (r.femoralis), diz (genus), bacak (r.cruris) ayak (r.pedis) bölümlerinden oluşur.

23 Alt extremiteler, her iki alt yandan gövdeye bağlanırlar. Gövdedeki iç bağlantı yerine perine (r. perianalis) denir.

24 Topografik vücut bölgeleri Baş bölgesi (Regio capitis) Kafatası bölgesi (Regio cranialis) Yüz bölgesi (Regio facialis) Boyun bölgesi (Regio anterior colli) Ense bölgesi (Regio posterior colli- ) Omuz bölgesi (Regio deltoidea) Koltuk bölgesi (Regio axillaris) Göğüs bölgesi (Regio thoraxicus)

25 Meme bölgesi (Regio mamalis) Karın bölgesi (Regio abdominalis) Sırt bölgesi (Regio dorsalis) Bel bölgesi (Regio lumbalis) Apış arası bölgesi (Regio perinalis) Üst uzuvlar (R. ekstremitalis superior) Alt uzuvlar (R. ekstremitalis inferior)

26 2. VÜCUT BOŞLUKLARI

27 Vücudumuzda kemik, kas ve zarlarla çevrili boşluklar (cavite) vardır.

28

29 Kafatası Boşluğu (Cavitas Cranii) Kafatası kemiklerinin çevrelediği, içerisinde beyin, beyincik, hipofiz ve epifiz bezinin yer aldığı boşluktur.

30 Omurga Kanalı (Cavita Spinalis) Omurga içinde yer alan ve kafatası boşluğunun devamı şeklinde olan boşluktur. Bu boşlukta omurilik yer alır.

31 Göğüs Boşluğu (Cavum Thoracica ) Ön tarafta göğüs kemiği, arkada sırt omurları, ön yan ve arkada kaburgaların çevrelediği boşluktur.

32 Diyafragma kası, göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayırır.

33 Göğüs boşluğunda;  Akciğerler,  Kalp, Yemek  Borusu  Soluk Borusu Bulunur.  Ana Atardamar (Aort),  Üst Ana Toplardamarı ve Alt Ana Toplardamarın göğüs bölümü bu boşluktan geçer.

34 Göğüs boşluğunun iç yüzeyi ve akciğerlerin üzeri plevra ile kaplıdır.

35 Karın Boşluğu (Cavitas Abdominalis) Arkada bel omurları üstte diyafragma, ön arka ve yanlarda kasların çevrelediği boşluktur.

36 Karın boşluğu içinde; Karaciğer, Safra Kesesi, Pankreas, Dalak, İnce Ve Kalın Bağırsaklar, Böbrekler, Böbrek Üstü Bezleri, Aort Ve Alt Ana Toplardamarın karna ait bölümleri bulunur. Karın boşluğu içindeki bazı organların dış yüzeyi ve boşluğun duvarları periton adlı zarla kaplıdır.

37

38 Leğen Boşluğu (Cavitas Pelvis) Leğen kemiklerinin oluşturdukları boşluktur. Burada idrar kesesi, rektum ve cinsiyet organları bulunur.

39

40 3. ANATOMİK DÜZLEMLER (PLANUM)

41 Vücut üzerinde organ ve oluşumların ilişkilerini ve komşuluklarını daha iyi tanımlayabilmek için düzlemlerden yararlanılır. Üç tasarımsal düzlem vardır. Bu düzlemler birbirine dik açı yapar. Hepsinin kesiştiği noktaya, vücudun ağırlık merkezi (gravite merkezi) denir.

42

43 Frontal (Alın) Düzlem (Planum Frontalis): Alına paralel, sağdan sola veya soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru uzanan, vücudu ön ve arka olarak ikiye ayıran düzlemdir.

44 Median (Orta) Düzlem (Planum Medianum-planum Sagittalis): Vücudun ortasından geçen, yere dikey inen düzlemdir. Vücudu yukarıdan aşağı doğru sağ ve sol olarak iki eşit parçaya ayırır.

45 Transvers (Enine) Düzlem (Planum Transversus, Planum Horizontale): Yere paralel uzanan, vücudu üst ve alt bölümlere ayıran düzlemdir.

46 4. Eksenler (Axisler) Sagital eksen (Axis sagittalis): Önden arkaya veya arkadan öne doğru yere paralel geçen eksendir. Vertikal eksen (Axis verticalis): Yukarıdan aşağıya doğru yere dikey olarak geçen eksendir. Transvers eksen (Axis transversalis): Sağdan sola veya soldan sağa doğru yere paralel uzanan yatay eksendir.

47

48

49 HÜCRE

50 Bir canlının yaşamsal özelliklerini gösteren en küçük yapı birimine HÜCRE denir.

51

52 HÜCRENİN ORTAK ÖZELLİKLERİ Çoğalarak yeni hücre oluştururlar. Bazıları hareket edebilir. İç ve dış etkenler tarafından uyarılabilir ve uyarıya cevap verirler. Dış ortamdaki O 2 ve besin gibi maddeleri kullanır ve madde alış verişi yapabilirler. Büyür, gelişir ve ölürler.

53 HÜCRENİN YAPISI

54 HÜCRENİN TEMEL KISIMLARI 1.Hücre zarı 2.Çekirdek 3.Sitoplazma

55 SİTOPLAZMA Hücre zarı ile çekirdek arasını dolduran, yaşamsal olayların gerçekleştiği ortamdır. Yumurta akı kıvamında, renksiz saydam bir sıvıdır.

56 SİTOPLAZMADA BULUNAN ORGANELLER ORGANEL:Sitoplazmada bulunan her biri belli bir işi yapmak için özelleşmiş küçük yapılara organel denir.

57

58 MİTOKONDRİ

59

60 NOT:MİTOKONDRİDE SOLUNUM OLAYI GERÇEKLEŞİR

61 ENDOPLAZMİK RETİKULUM Hücre zarı ile çekirdek arasındaki kıvrımlı kanalcıklardır. Hücreyi bir ağ gibi sarmıştır. Hücre içi madde iletimini yapmakla görevlidir.

62 GOLGİ CİSİMCİĞİ Hücrede paketleme ve salgı görevi yapar. Ter bezi,tükürük bezi,süt bezi gibi hücrelerde sayıları fazladır

63 LİZOZOM Hücre içi sindirimde görevlidir. Büyük besin maddelerinin sindirilmesi ve yaşlanmış görev yapamaz durumdaki organellerin parçalanıp yok edilmesi lizozomun görevidir.

64 RİBOZOM Hücrenin en küçük organelidir. Etrafında zar bulunmaz. Hücrede protein sentezlemekle görevlidir.

65 SENTRİOLLER Çubuk demeti görünümündeki sentrioller hücre bölünmesinde görevlidir. Sadece hayvan hücrelerinde bulunurlar.

66 MİKROFİLAMENT VE MİKROTÜBÜLLER Organeller ve veziküllerin hücre içinde yer değiştirmesini ve hücre bölünmesinde kromozonların hareketinde rol oynar.

67 HÜCRE ORGANELLERİNİN RESİMLERİNİ BULUP EŞLEŞTİRELİM 1)Salgı maddelerinin oluşturulmasında ve salgılanmasında görevlidir 2)Bitki hücrelerinde bulunur,besin ve oksijen üretmekle görevlidir. 3)Protein sentezlemekle görevlidir. 4)Bulunduğu hücre için enerji üretmekle görevlidir 5) hücre bölünmesinde görev alır 6)Hücre içi sindirimde görevlidir. 7)Hücre içi madde iletiminde görevlidir. LİZOZOM ENDOPLAZMİK RETİKULUM SENTRİYOLLER Golgi cisimciği RİBOZOM KLOROPLAST MİTOKONDRİ

68 ÇEKİRDEK (NUCLEUS) Hücredeki yaşamsal faaliyetlerin yürütülmesini kontrol eder.

69

70

71 HÜCRE ZARI Tüm hücrelerde bulunur. Hücreyi saran ve onu koruyan yapıdır.  Canlıdır.  Esnektir.  Üzerinde madde geçişine izin veren delikler bulunur.  Seçici geçirgendir.

72

73 Hücre Zarının Fonksiyonları Hücre Zarının Fonksiyonları – Hücre içi ve dışı sıvıların birbirine karışmasını engeller. – Sitoplazmayı çevreler ve hücrenin yapısını korur. – Hücre içi aktiviteleri uyararak reseptör görevi yapar. – Hücre dışından gerekli maddeleri hücre içine alır, hücre içinden de bazı maddeleri hücre dışına verir.

74

75 A) KÜÇÜK MOLEKÜLLERİN GEÇİŞİ Pasif TaşımaDifüzyon Aktif Taşıma Pasif Taşıma OzmozAktif Taşıma

76

77 1. Pasif Taşıma Moleküllerin çok yoğun ortamdan az yoğun ortama doğru geçmesidir. Enerji harcanmaz. Küçük boyutlu ve yağda eriyen maddeler bu yolla geçer. – Difüzyon – Ozmoz

78 DİFFÜZYON Çok yoğun ortamdan az yoğun ortama doğru madde geçişidir. Basit Difüzyon; enerji harcanmadan, taşıyıcı proteinler kullanılmadan hücre zarının her iki tarafındaki maddenin eşitlenmesidir. Kolaylaştırılmış Difüzyon; enerji harcanmadan, taşıyıcı proteinler kullanılarak çok yoğun ortamdan az yoğun ortama geçişidir.

79 OZMOZ Suyun difüzyonudur. Suyun, su oranının fazla olduğu ortamdan az olduğu ortama yarı geçirgen zardan geçişidir.

80 2. AKTİF TAŞIMA Enerji harcanarak maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama doğru taşıyıcılar aracılığıyla taşınmasıdır.

81

82

83 Hücre Zarı Dinlenim Potansiyeli Hücre zarı, hücre içi ve dışı sıvıyı birbirinden ayırır. Hücre içi ve hücre dışı sıvıda bulunan iyonların özgül nitelikleri, taşıdıkları elektriksel yükler (+,-) ve yoğunlukları farklıdır. Bu nedenle hücre içi ve dışı arasında bir potansiyel farkı ortaya çıkar. Buna ‘zar potansiyeli’ denir

84 Potansiyel farkının oluşmasında, Na+ (sodyum), K+ (potasyum) ve Cl‾ ( Klor) iyonları rol oynar. Hücre, etkinlik göstermediği zamanda ölçülen potansiyel farkına, zar istirahat (dinlenim) potansiyeli denir.

85 Hücre etkinlik gösterirken zar potansiyeli değişir. Etkinlik dönemindeki zar potansiyeline ‘aksiyon potansiyeli’ denir. Hücre dinlenim dönemindeyken Na+ (sodyum) iyonu hücre dışında, K+ (potasyum) iyonu ise hücre içinde bulunur.

86

87 HÜCRE BÖLÜNMESİ Hücreler belli bir büyüklüğe ulaştıklarında bölünerek yeni hücreler oluşturur. İnsan vücudunda kalp ve sinir hücrelerinde bölünme görünmez. – Mayoz Bölünme – Mitoz Bölünme

88 MİTOZ BÖLÜNME Vücut hücrelerinde görülür. Büyüme gelişme ve dokuların onarımını sağlar. Canlının ölümüne kadar görülür. Tek aşamada gerçekleşir. İki yeni hücre oluşur. Yeni hücreler birbirinin aynısıdır. Kromozom sayıları değişmez. MAYOZ BÖLÜNME Sadece üreme ana hücrelerinde görülür. Üreme hücresi oluşumunu sağlar. Ergenlikte başlar, canlının üreme dönemi bitene kadar devam eder. Bölünme sonucu 4 yeni hücre oluşur. hepsi birbirinden farklıdır. Parça değişimi olduğundan kalıtsal çeşitlilik sağlar. Kromozom sayısı yarıya iner.

89 Hücre Gelişmesi ve Ölümü Bölünme ile yeni hücreler oluşur ve bu şekilde canlılığın devamı sağlanır. Vücudumuzda bazı hücrelerin büyümelerinde ve çoğalmalarında farklılıklar vardır. Bağırsak epitel hücreleri sürekli büyüyüp çoğalırken sinir hücreleri (nöron) ve kalp kası hücreleri çoğalmaz.

90 Hücrelerin yaşam süreleri de birbirinden farklıdır. Alyuvarların yaşam süresi 120 gün iken bağırsak epitel hücrelerin yaşam süresi, 36-48 saattir.

91 Ölen hücrelerin yerine, diğer hücrelerin bölünerek yeni hücre oluşturmasına ‘rejenerasyon’ (yenilenme) denir. Patolojik, fiziksel ve kimyasal etkenlerle hücrelerin yapı ve işlevlerinin bozulması ‘dejenerasyon’; hücre ölümü ise ‘nekroz’ olarak adlandırılır.

92 Apoptozis; Çoğu hücrede bulunan “intihar” programının en önemli amacı, streslerden onarılması olanaksız zararlar gören, vücutta ihtiyaç duyulmayan veya anormalleşmiş hücrelerden kurtulmanın normal yoludur.

93 DOKU, ORGAN VE SİSTEMLER

94 1. Doku Doku aynı işleve sahip benzer hücrelerin bir araya gelerek oluşturdukları yapıdır. Yetişkin bir insanda dört ana doku vardır.  Epitel doku  Destek doku  Kas doku  Sinir doku

95

96 1. Epitel Doku

97

98 Epitel Doku;  Örtü Epiteli, Salgı Epiteli, Miyoepitel,Nöroepitel Epitel Doku;  Örtü Epiteli, Salgı Epiteli, Miyoepitel,Nöroepitel

99 1.1. Örtü Epiteli Dıştan ve içten vücudun tüm yüzeyini örter. Vücuda giren ve çıkan her madde epitel bariyeri geçmek zorundadır. Koruma (deri), salgılama( mide mukozası) ve emilim (bağırsaklar) görevi vardır.

100

101 MYOEPİTEL HÜCRELERİ Yapılarında bulunan myofibriller sayesinde kasılabilen epitel hücrelerdir. Bazı salgı bezlerinin yapılarında bulunur. Sitoplazmalarında bulunan myofibriller, kasılarak bezi sıkıştırır ve salgı boşaltıcı kanallara geçer.

102 Nöroepitel (DUYU EPİTELİ) : Nöroepitel hücreleri, duyu epitel hücreleridir. Duyu organlarının yapısında bulunur ve duyuların alınmasında görev alır.

103 Salgı Epiteli : Epitel hücreleri bir araya gelerek salgı yapan bezleri oluşturur. Salgı bezleri, iç salgı bezleri ve dış salgı bezleri olarak ikiye ayrılır.

104 DIŞ SALGI (EKZOKRİN):Salgılarını bir kanal yardımıyla veya doğrudan vücut boşluğu ya da vücut dışına veren bezlerdir. İÇ SALGI (ENDOKRİN): Salgılarını doğrudan kana veren bezlerdir.

105 2. Destek Doku Vücutta yaygın olarak doku ve organların içinde, organlar arası boşlukta bulunan dokudur. Doku ve organlar arasında bağ kurar ve destek sağlar

106 2.1. Bağ Doku Bağ doku, dokuları organlara, organları sistemlere bağlayan yapıdır. Destek, bağlama, yağ depolama, savunma, doku tamiri gibi görevleri vardır.

107 Bağ dokusunun birçok çeşidi vardır. Bunların ortak özellikleri şunlardır:

108 Matriks

109

110 Bağ Doku Lifleri Temel madde içinde 3 tane bağ doku lifi bulunur. Kolajen lifler; en fazla bulunur ve dokunun dayanıklılığını artırır. Elastik lifler; esnek yapıya sahiptir ve dokuya esneklik sağlar. Retiküler lifler; en ince liftir ve etrafına dallar vererek organ ve yapıları destekleyen bir ağ oluşur.

111

112 Bağ Doku Hücreleri Fibrositler: sayıca en fazla bulanan hücresidir. Bağ doku hücreleri arasındaki temel maddeyi üretir ve bağ dokunun harabiyetinde onarım görevini yapar. Yağ hücreleri, Mast hücreleri, Makrofaj hücreler, Plazma hücreleri, Retikulum hücreleri, Pigment hücreleri

113

114 Yağ Doku (Adipoz Doku) Yağ hücrelerinin bir araya gelmesinden oluşmuştur. Yağ depolamakla görevlidir. Yağ doku iç organların çevresinde ve deri altında bulunur. Vücudun organ ve yapılarını, basınca ve dış etkilere karşı korur. Ayrıca vücuda estetik görüntü sağlar.

115 İŞLEVİ Yağ doku, enerji deposu olarak kullanılan yağı depolar ve gerektiğinde kana verir. Dokular arası boşlukları doldurarak organların korunmasını sağlar, şekil verir. Termoregülasyon ve vücut ısısının korunmasını sağlar. El ayası ve ayak tabanında bulunan yağ doku bu organlara mekanik destek sağlar.

116 Kıkırdak Doku Kıkırdak doku, kıkırdak hücreleri (kondrosit) oluşmuştur. Matriks, kontrosit ve liflerden oluşmaktadır. Çevresi bağ dokudan yapılmış perikondrium denilen zarla çevrilidir. Yapısında kan damarı olmadığından zar yardımıyla beslenir.

117

118 HYALİN KIKIRDAK Vücutta en çok bulunur. Yapısında kolajen lifler bulunur. Kaburga kıkırdakları, soluk borusu, burun, kemiklerin eklem yüzeyleri ve kemiklerin uzamasından sorumlu epifiz plağında bulunur.

119 Elastik kıkırdak Yapısında kollajen lifler ve elastik lifler bulunur. Kulak kepçesi, burun kanatları, epigollitis bulunur.

120 Fibroz ( Lifli ) kıkırdak Yapısında bol kollajen lif taşır. En dayanıklı kıkırdaktır. Omurlar arası disklerde Diz kapağında Simfisis pubisde bulunur.

121 Kemik Doku Kemik doku; kemik doku hücreleri bir ara gelerek oluşturur. Kemik matriksinde organik (kollajen lifler) ve inorganik maddelerden oluşmuştur.

122 OSTEOBLASTLAR; ilkel kemik hücreleridir, periostun hemen altında bulunurlar. Olgunlaştıklarında, esas kemik hücresi olan osteositlere dönüşürler. OSTEOSİTLER: olgunlaşmış kemik hücresidir OSTEOKLAST: Kemiğin büyümesi ve gelişmesi sırasında Kemik dokunun parçalanmasında sorumludur.

123 PERİOST (Periosteum): – Kemiğin eklem yüzleri hariç dışını saran zara denir. İnce bir zar olan periostun yapısında birçok küçük kan damarları, lenf damarları ve sinirler bulunur. – Kemiğin enine büyümesini, kemiğin beslenmesini ve kırıklarda kemiğin onarımını sağlar.

124 Kemik doku yapısal olarak iki kısımdan oluşur. Sert (sıkı) kemik (substantica compacta) Süngerimsi kemik (substantica spongiosa)

125 Sert (Sıkı) Kemik (Substantica Compacta): Yapısında inorganik maddeler daha fazla olduğundan çok sert yapıdadır. Uzun kemiklerin gövdesinde, yassı ve kısa kemiklerin ise yalnız dış kısmında bulunur. Kemiğin içinde, uzun eksenine paralel olarak havers kanalları uzanır.

126 Havers kanalların içerisinde kan damarları, lenf damarları ve sinirler bulunur. Havers kanallarını birleştiren, enine seyreden kanallara ise volkmann kanalları denir. Kemik hücreleri bu kanallardan besin ve oksijen sağlarken, artıklarını da bu kanallarla kana verir.

127

128 Süngerimsi Kemik (Substantica Spongiosa) Süngerimsi kemik uzun kemiklerin uçlarının iç kısmında, kısa ve yassı kemiklerin iç kısmında bulunur. Süngerimsi dokuda havers kanal sistemi yoktur. İnce, kemik bölmelerle ayrılmış boşluklu bir yapıdan oluşur. Boşlukların içinde kırmızı kemik iliği bulunur. Kırmızı kemik iliğinde kan hücreleri üretilir.

129

130

131 Kan Doku

132

133 Alyuvarlar (kırmızı kan hücreleri) oksijen ve karbondioksitin taşınmasından sorumludur. Trombositler kan pıhtılaşmasından sorumludur. Akyuvarlar (beyaz kan hücreleri) bağışıklık sisteminin bir parçasıdır ve bağışıklık tepkisinde işlev görür.

134 3. Kas Doku

135 Vücutta hareketi sağlayan,kasılıp gevşeme özelliğine sahip kas hücrelerinin (MİYOSİT) oluşturduğu dokudur.

136

137 DÜZ KAS HÜCRELERİ, mekik şeklinde ve tek çekirdekli ve nispeten daha küçük İSKELET KASI HÜCRELERİ, birçok kas hücresinin uç uca birleşmesi ve kaynaşmasıyla oluşmuş, ince uzun çok çekirdeklidir. KALP KASI HÜCRELERİ, iskelet kas hücrelerine benzemekle birlikte genellikle tek nadiren çok çekirdeklidir.

138 Sitoplazmalarında miyofibril denilen protein yapıda kas telcikleri bulunur. Kas hücrelerinin sitoplazmasına Sarkoplazma, sitoplazma zarına sarkolemma, endoplazmik retikulumuna ise sarkoplazmik retikulum denir.

139

140 Sarkoplazmada 1-2 mikron çapında kasılmayı sağlayan myoflamentler bulunur. Myoflamentlerin koyu renkli, kalın olanı MİYOZİN, ince açık renkli olanı ise AKTİNDİR.

141 Düz Kas Dokusu Dolaşım, sindirim, solunum ve boşaltım sistemini oluşturan iç organların yapılarında bulunur.

142 Düz kasların özellikleri şunlardır: İstemsiz çalışır. Otonom sinirler tarafından kontrol edilir. Kalp hariç, iç organların yapısında bulunur. Hücreleri mekik şeklindedir. Çekirdekleri tek ve ortadadır. Myoglobulin bulunmadığından beyazımsı pembe renklidirler. Çalışmaları yavaş olup yorgunluk göstermez.

143 İskelet Kası (Çizgili Kaslar) Kemik dokuya tutunan kas yapıdır. İskelet kasları kasılıp gevşeyerek koşma, yürüme, konuşma, nefes alıp verme gibi çeşitli hareketleri gerçekleştirir.

144

145 Kalp Kası Çizgili kas olmasına rağmen isteğimiz dışında çalışır. Kalp kası embriyonel yaşamda oluşur. Doğumdan sonra lif sayısı artmaz, sadece boyları uzar. Bağ dokudaki kılcal damarlar, kalp kasının metabolizmasını sağlar.

146 Kalp kası, fizyolojik yönden düz kaslara; anatomik açıdan ise iskelet kaslarına benzer.

147

148

149

150 Sinir Doku

151 Sinir doku, nöron olarak adlandırılan sinir hücresi ve nöronlara destek görevi yapan nöroglia hücrelerinden oluşur

152 Sinir dokuyu oluşturan hücreler, uyarılabilme ve uyartıyı iletebilme özelliğine sahiptir. Bu özellik aracılığı ile organlar uyum içinde çalışır. Aynı zamanda dış dünyayla vücut arasında işlevsel olarak bağlantı da sağlanmış olur.

153

154 ORGANLAR

155 Hücre ve dokuların bir araya gelmesiyle oluşan, vücutta belli bir görev için organize olan yapılara organ denir. Bir organın oluşumunda değişik yapı ve işlevleri olan dokular bir araya gelmiştir. Organlara sinir, kan ve lenf damarları gelir.

156 Vücudumuzda farklı görevleri olan çeşitli organlar bulunur.

157 SİSTEMLER

158 Belli bir görevi yerine getirmek üzere bir araya gelmiş organ topluluklarına sistem denir. Sistemdeki organlar aynı amaca yönelik çalışır; fakat bu amaca ulaşmak için her biri ayrı bir görev yapar.

159

160 ZARLAR

161 Zar; organ ve oluşumların yüzeylerini ve vücut boşluklarının yüzeylerini tabaka hâlinde kaplayan ince örtüdür. Zarlar; işlevlerine, bulundukları bölge ve organlara göre sınıflandırılır.

162 MÜKÖZ ZARLAR Epitel doku kaynaklıdır. Mukoza olarak adlandırılır. Dış ortamla doğrudan veya dolaylı bağlantısı olan boşlukların ve içi boş olan organların iç yüzeyini örter. Sindirim, solunum, üreme ve boşaltım sistemine ait organların boşlukları bu tür zarlarla kaplıdır. Salgıladıkları salgıya mukus denir.

163 SYNOVİYAL ZARLAR Bağ doku kaynaklıdır. Hareketli eklem kapsülünün iç yüzeyini sarar. Synovial sıvı salgılayarak ekleme kayganlık sağlar. Berrak ve koyu kıvamlı eklem yüzeylerinin birbirine sürtünmesini engelleyerek hareketi kolaylaştırır.

164 SERÖZ ZARLAR Epitel doku kaynaklıdır. Dış ortamla bağlantısı olmayan vücut boşluklarının iç yüzünü ve aynı boşluktaki organ ve yapılarının dış yüzünü örter.

165 Seröz zarlar iki kattan oluşur. PARYETAL, boşluğun iç yüzünü örten kattır. VİSSERAL, Organ ve oluşumların dış yüzünü örten kattır. Berrak ve akışkan seröz sıvı salgılar.

166 Plevra: Göğüs boşluğunun iç yüzeyi ve akciğerlerin dış yüzeyini saran seröz zardır. Perikart: Kalbin dış yüzeyini saran seröz zardır. Periton: Karın boşluğunun iç yüzeyi ve bu boşluktaki bazı organların dış yüzeyini saran seröz zardır.

167

168

169 2. İNSAN ANATOMİSİNE İLİŞKİN TIBBİ TERİMLER

170 Tıp alanında kullanılan sözcüklere ‘tıbbi terimler’ denir. Tıp terimleri Yunanca ve Latincedir. Terimler kök hâlinde, ön ekli veya son ekli olarak kullanılır.

171

172

173

174

175

176

177

178


"VÜCUDUN TEMEL YAPISI ŞEYMA TURAN KARACA SAĞLIK HİZMETLERİ ÖĞRETMENİ." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları