Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sözcük hazinemizi geliştirmenin en iyi yolu KİTAP OKUMAKTIR….

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Sözcük hazinemizi geliştirmenin en iyi yolu KİTAP OKUMAKTIR…."— Sunum transkripti:

1 Sözcük hazinemizi geliştirmenin en iyi yolu KİTAP OKUMAKTIR….
SÖZCÜKTE ANLAM Sözcük dilin anlamlı en küçük parçasıdır. Bizler varlıkları, kavramları, durumları, olayları, eylemleri ancak sözcüklerle karşılarız. İşte sözcük hazinemiz geliştikçe duygu ve düşüncelerimizi daha kolay anlatacak, okuduklarımızı daha iyi anlayacağız. Sözcük hazinemizi geliştirmenin en iyi yolu KİTAP OKUMAKTIR….

2 ÇOK ANLAMLILIK Sözcükler bir varlık yada kavramı
karşılamak için doğmuştur. Zaman içinde yeni anlamlar kazanmıştır.

3 ÖRNEK “Tartıda çok gelen” anlamında kullanılan
“ağır” sözcüğü; bakın ne kadar çok anlam kazanmıştır.

4 Cümlesinde olduğu gibi;
AĞIR “Ağır giden yol alır.” Cümlesinde olduğu gibi; “yavaş” anlamını almıştır.

5 AĞIR “İçeride ağır bir koku vardı.” Cümlesinde olduğu gibi;
“Hoşa gitmeyen kötü” anlamını almıştır.

6 AĞIR “Ona çok ağır sözler söyledi.” Cümlesinde olduğu gibi;
“Kırıcı, dokunaklı” anlamını almıştır.

7 AĞIR “Bu ağır soruları ben çözemem.” Cümlesinde olduğu gibi; “zor”
anlamını almıştır.

8 TANIM Örneklerde görüldüğü gibi; “ağır”
sözcüğü kullanıldığı cümleye göre yeni anlamlar kazanır. Sözcüklerin bu durumuna “ÇOK ANLAMLILIK denir.”

9 GERÇEK (TEMEL) ANLAM ÖRNEK “Misafirlere soğuk su ikram etti.”
Cümlesinde “soğuk” sözcüğü, “ısısı düşük olan” anlamında kullanılmıştır. Aklımıza ilk gelen anlamıdır.

10 ÖRNEK “Üzerinde ince bir gömlek vardı.” Cümlesinde “ince” sözcüğü;
“Kalınlığı az olan, kalın karşıtı” anlamında kullanılmıştır. Bu sözcüğün temel anlamıdır.

11 ÖRNEK “Kaslarını çalıştırmak içi eğildi.”
Cümlesinde “eğilmek” sözcüğü; “Bükülmek, kıvrılmak anlamında kullanılmıştır. Sözlükteki anlamı da böyledir.

12 ÖRNEK “Arabanın camı kırıldı.” Cümlesinde “kırılmak” sözcüğü;
“Bir veya birkaç parçaya ayrılmak” anlamında kullanılmıştır. Sözcük söylendiğinde aklımıza gelen ilk anlamı budur.

13 ÖRNEK “Sabah kalkar kalkmaz pencereyi açtı.”
“Bir bahar akşamı kentten ayrıldık.” “Gölün derin yerinde balık tutuyordu.” “Kuru dal parçalarını bir kenara topladık.” “Çalışma masasını cam kenarına taşıdık.”

14 TANIMI Slaytlardaki örneklerde olduğu gibi, bir sözcüğün söylendiğinde akla gelen ilk anlamına GERÇEK anlam denir. Bazı kitaplarda gerçek anlama; TEMEL ANLAM veya SÖZLÜK ANLAMI da denir.

15 SORU: Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi gerçek anlamıyla kullanılmıştır?
Kenti, ortasından ırmak geçen geniş bir ovaya kurmuşlar. B) Babam eski fotoğraflara bakarken derin düşüncelere dalmıştı. C) Büyük insanlar hep içinde yaşadıkları toplumun iyiliğini düşünür. D) Sunucu ince esprileri ile geceye renk katmasını bilmişti.

16 MECAZ ANLAM Sözcüklerin gerçek anlamlarının dışında
farklı anlamda kullanılmasına “MECAZ ANLAM” denir.

17 “Yakın ve içten olmayan”
ÖRNEK “Ev sahibi bizi soğuk karşılamıştı.” “Soğuk” gerçekte “ısısı düşük” Yukarıdaki cümlede; “Yakın ve içten olmayan” Anlamında kullanılmıştır.

18 “Hoşa giden beğenilen”
örnek “Kadına yer vermem ince bir davranıştı.” “İnce” gerçekte “Kalınlığı az olan” Yukarıdaki cümlede; “Hoşa giden beğenilen” Anlamında kullanılmıştır.

19 “Başkasının baskısını kabul etmemek”
ÖRNEK “O, yaşamı boyunca kimsenin karşısında eğilmedi.” “Eğilmedi” gerçekte “bükülmek, kıvrılmak” Yukarıdaki cümlede; “Başkasının baskısını kabul etmemek” Anlamında kullanılmıştır.

20 ÖRNEKLER “Beni dinle sırrını kimseye açma.”
“Bu tatlı konuşma hiç bitmese.” “Adam derin düşüncelere dalmıştı.” “Kara kuru bir çocuk kapıyı açtı.”

21 SORU: “Acı” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamıyla kullanılmıştır?
Bu kadar acı yemekten rahatsız olmuyor musun? B) Ayrılık acısı adamı çabuk yıprattı. C) Maraş biberinin acısı bir başkadır. D) Güneş yanığının acısı ısdırap veriyor.

22 YAN ANLAM (YAKIŞTIRMACA)
Bir sözcüğün gerçek anlamından tam uzaklaşmadan kazandığı anlamlara YAN ANLAM denir. Yan anlam daha çok organ adlarının veya insana ait özelliklerin doğaya aktarılması ile oluşur.

23 ÖRNEKLER “Dolabın gözünde kediler vardı.” “Ayakkabının burnu aşınmış.”
“Mağaranın ağzını kapatmışlar.” “Çarkın dişleri kırılmıştır.” “Kapının kolu yine bozulmuş.” “Dağın eteğine tırmandık.” “”Binanın ön yüzü boyanacakmış.”

24 TERİM ANLAMLI Bilim, sanat, edebiyat, spor gibi değişik
alanlarda kullanılan ve belli bir açıklaması olan sözcüklere; TERİM ANLAMLI SÖZCÜKLER denir.

25 ÖRNEKLER “Güreşçi rakibini köprüde tutuyordu.”
“Ay’a ayak basarak tarih yazdılar.” “Şiirde kaç dörtlük vardır.” “Ekler sözcüğün köküne gelir.” “Kelebek 180 derecelik açı ile döndü.” “Kare ve daire çizebiliyorum.” “Kalp sağlığımıza dikkat edelim.”

26 SOMUT ANLAMLI SÖZCÜKLER
Görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama olmak üzere beş duyu organlarından biri ile algılayabildiğimiz sözcüklerin anlamına SOMUT ANLAM denir.

27 ÖRNEKLER “Çocuk kırmızı bir elma yiyordu.”
“Bu ışık gözlerimi kamaştırdı.” “Çocuğun sesi çok güzeldi.” “Bu gün hava çok sıcak.” “Biber çok acı, ağzımı yaktı.” “Çöpten pis kokular geliyordu.” “Bu ses beni çıldırtacak.”

28 SOYUT ANLAMLI SÖZCÜKLER
Beş duyu organımızdan herhangi biriyle algılayamadığımız sözcüklerin anlamına SOYUT ANLAMLI SÖZCÜKLER denir.

29 ÖRNEKLER “Çocuklar sevgi ile büyür.” “Öğretmen çok öfkelendi.”
“Ben çok korktum.” “Bu çocuklar çok akıllı.” “Derin düşüncelere dalmış.” “Arkadaşım çok mutlu.

30 EŞ ANLAMLI (ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER
Yazılışları ve okunuşları farklı Anlamları aynı olan sözcüklere EŞ ANLAMLI SÖZCÜKLER denir.

31 ÖRNEK “Adamın siyah saçları vardı.”
Cümlesindeki “siyah” sözcüğünün yerine; “kara” sözcüğünü getirirsek cümlenin anlamında değişiklik olmaz. “Adamın kara saçları vardı.”

32 ÖRNEK “Aynı işi yapmaktan bıktım.”
Cümlesindeki “bıktım” sözcüğünün yerine; “usandım” sözcüğünü getirirsek cümlenin anlamında değişiklik olmaz. “Aynı işi yapmaktan usandım.”

33 ÖRNEK “Değerli eşyalarınızı saklayın.”
Cümlesindeki “değerli” sözcüğünün yerine; “kıymetli” sözcüğünü getirirsek cümlenin anlamında değişiklik olmaz. “Kıymetli eşyalarınızı saklayın.”

34 ÖRNEK “Akranlarınla oynamalısın.”
Cümlesindeki “akranlarınla” sözcüğünün yerine; “yaşıtlarınla” sözcüğünü getirirsek cümlenin anlamında değişiklik olmaz. “Yaşıtlarınla oynamalısın.”

35 ÖRNEK “Bu sene kış şiddetli geçti.”
Cümlesindeki “sene” sözcüğünün yerine; “yıl” sözcüğünü getirirsek cümlenin anlamında değişiklik olmaz. “Bu yıl kış şiddetli geçti.”

36 ÖRNEK “Bu soruma cevap istiyorum.”
Cümlesindeki “cevap” sözcüğünün yerine; “yanıt” sözcüğünü getirirsek cümlenin anlamında değişiklik olmaz. “Bu soruma yanıt istiyorum.”

37 sözcük-kelime B) ak-beyaz C) kıymet-değer D) ev-bina
SORU:Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde eş anlamlı sözcükler bir arada verilmemiştir? sözcük-kelime B) ak-beyaz C) kıymet-değer D) ev-bina

38 ZIT (KARŞIT) ANLAMLI SÖZCÜKLER
Anlamca birbirinin karşıtı olan sözcüklere ZIT ANLAMLI SÖZCÜKLER denir.

39 ÖRNEK “Arkadaşım çok zayıf, ben ise şişman bir öğrenciyim.”
Cümlesinde; “zayıf ve şişman” karşıt anlamlı sözcüklerdir.

40 ÖRNEK “Eskileri atmış, yenileri almıştı.” Cümlesinde; “eski ve yeni”
karşıt anlamlı sözcüklerdir.

41 ÖRNEK “Önce ödevlerinizi yapın sonra dışarıda oynarsınız.” Cümlesinde;
“önce ve sonra” zıt anlamlı sözcüklerdir.

42 SORU. Aşağıdaki kelime çiftlerinden hangisi karşıt anlamlı değildir?
iyi-kötü B) yaş-kuru C) sert-yumuşak D) uzun-geniş

43 EŞ SESLİ (SESTEŞ) SÖZCÜKLER
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan sözcüklere SESTEŞ SÖZCÜKLER denir.

44 ÖRNEK “Bu at çok yarış kazandı.” “Şu parayı kumbarana at.”
at: Bir hayvan at: Bir nesneyi uzağa doğru fırlatmak.

45 “Galiba bu çocuk çok aç.”
ÖRNEK “Galiba bu çocuk çok aç.” “Oğlum şu kapıyı aç. aç: Karnı açıkmış aç: Kapalı bir şeyi açık hale getirmek.

46 ÖRNEK “Bahçelerde güzel kırmızı gül.”
“Hep ağlama ne olur biraz sen de gül.” gül: Çiçek adı. gül: Duygusunu sesli olarak açığa vurmak.

47 SORU: Aşağıdakilerden hangisi eşsesli bir kelimedir?
Ben B) Bir C) Beş D) Bal

48 DEYİM Birden çok sözcüğün bir veya birden
fazlasının gerçek anlamını yitirerek yeni bir anlamda kalıplaşması ile oluşan söz gruplarına DEYİM denir.

49 ÖRNEK Ayak basmak: Bir yere varmak.
Baş aşağı gitmek:Durmadan kötüleşmek. Canı pek: Acılara dayanıklı. Dört dörtlük: Eksiksiz. Eli sıkı: Cimri. Gözü kara: Korkusuz. Havlu atmak: Yenilgiyi kabul etmek. Bire bin katmak: Abartmak.

50 ÖNERİ Sözcükte anlamda başarılı olmanın tek yolu;
ANLAYARAK KİTAP OKUMAKTIR. Akıllı ve başarılı kişiler yaşanmış tecrübeleri dikkate alanlardır.


"Sözcük hazinemizi geliştirmenin en iyi yolu KİTAP OKUMAKTIR…." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları