Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ"— Sunum transkripti:

1 NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
BANKACILIKTA FON YÖNETİMİ RİSK YÖNETİMİ NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ © İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi iisbf.nisantasi.edu.tr

2 Bankacılıkta Risk ve Risk Yönetimi
Kredi Riski: Bankacılığın en temel riski (riziko) kredi riskidir. Banka tarafından kullandırılan krediler, geri ödenmeme veya zamanında ödemememe riskini taşır. Kredi Riskinin Aktif Pasif Yönetimi açısından önemi; nakit akımında sorunlara neden olması ve belirsizlik yaratmasıdır. Aktif pasif yönetimi kredi riskini etkilediği gibi , büyük ölçekli sorunlu kredilerin varlığından da etkilenir. Aktif pasif yönetiminin kredi riski üzerindeki etkisi, değişken faiz oranlı borçlanmaya sebep olmasıdır. Kredi riskinin aktif-pasif yönetimi üzerinde yarattığı etki, oluşan sorunlu kredilerin aktifleri dondurmasıdır. Bir diğer etki; kısa vadeli alacakların uzun vadeliye dönüşmesi durumudur. Sorunlu kredilerin beklenmedik ölçüde artması, bankanın kredibilitesini düşürecektir.

3 Kredi Riski Yönetimi 3S Kuralı
Seçim (Selection): kime kredi verileceğinin seçilmesi olayıdır. Sınırlama (Limitation) : Herhangi bir borçlu, grup, grup şirketi, sektör veya ekonomik faaliyet alanı için maksimum kredi sınırı belirlenmesidir. Serpiştirme ( Diversification) : Kredinin bir noktada yoğunlaşmasından kaçınma olayıdır. Yani bir banka kredilerini ne denli farklı tipte borçlular, ekonomik sektörler ve yörelere yayarsa, kredi riski ile karşılaşması o denli azalacaktır. Not: Uluslararası düzeyde de kredilendirme yoluna giden bankalar için kredi yönetimi içinde incelebilecek çok önemli bir risk daha vardır, ülke riski. Artık, yalnızca borçlunun kredi değerliliğinin incelenmesi yeterli olmamakla birlikte , borçlunun bulunduğu ülkenin politik ve ekonomik koşulları da önemlidir. Taahhütler, yani teminat mektupları da kredi riski kapsamında değerlendirilmelidir.

4 2-) Likidite Riski Bankaların vadesi gelen taahhütlerini karşılayabilme ve istediği işlemlere yeteneği olması gerekir, bu da ancak likidite gücü ile desteklenir. Likidite bulundurmak için genel olarak 4 neden sıralanabilir; Perakende mevduatın çekilmesi nedeni ile oluşan net fon çıkışlarını tekrar yerine koyma gereği Beklenen fon girişlerinin gerçekleşmemesini karşılama gereği Olası sorumluluklar söz konusu olduğunda yeni fonlar bulma gereği Bankanın yapmak istediği yeni işlere girebilme isteği Yukarda nedenleri sıralarsak; ilk gereksinim fon riski, ikinci gereksinim zaman riski, üçüncü ve dördüncü riskler ise talep riski olarak nitelenir.

5 Likidite Yönetimi “Likidite kazası, uçak kazasına benzer. Daha önce olmaması bir sonraki uçuşta olmayacağı anlamına gelmez. Dikkat edilmezse, kurallara uyulmazsa, her uçuşta, her şarta göre, ayrı düzenleme yapılmazsa, her an kaza olabilir. Likidite kazası ölümcül kazadır!”

6 Likidite Kaynakları Minimum zarar ile aktifleri satma, iskonto ettirme veya rehnetme yeteneği (aktif elastikiyet) Piyasalardan ya da daha önce belirlenmiş kredi hattından kısa sürede yeni para sağlama yeteneği (Pasif elastikiyet) Beklenen fon girişi ile beklenen fon çıkışının dengeli olması (bilanço vade yapısı) Not: Likidite konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta , ulusal para ile döviz ayrımıdır. Ulusal para açısından bankalar, bir ölçüde merkez bankalarının desteğine sahip olduğu için belli varlıkları için likidite sorunu yaşama ihtimali azdır. Döviz için aynı durum söz konusu değildir. Döviz likidite sıkıntısı çeken bankalar uluslararası veya diğer finansal piyasalar kredibilitesi yüksek ilişkiler kurmuş olmalıdır.

7 Likidite de Denge Yetersiz likidite, bankanın piyasadaki prestijini sarsar; çok fazla likidite ise bankanın karlı yatırımlarına engel olur. Bankalar karlılık ile güvenirlilik arasında sürekli bir ikilem yaşarlar. Bu yüzden bankalar likidite riskini kontrol altında tutabilmek için likidite ihtiyaçlarını doğru olarak belirlemek zorundadırlar. Önce kontrol edilebilir ve kontrol edilemez bilanço kalemleri birbirinden ayrılır ve sonra kontrol edilemeyen kalemlerde ki değişikliklerin bankayı nasıl etkileyeceği tahmin edilip gerekli önlemler önceden alınmalıdır. Likidite İhtiyacının belirlenmesinde bir çok yöntem kullanılır. Bu konuda , yöneticilerin geçmiş tecrübelerine ve önsezilerine güvenebilecekleri gibi, karmaşık ve sayısal yöntemler de kullanabilirler.

8 Likidite İhtiyacının belirlenmesinde kullanılan sayısal yöntemler
Stok Yaklaşımı : Burada yönetici tecrübelerin tecrübelerine dayalı tahminleri en önemli yeri kapsar. Bazı bilanço rasyoları, likidite seviyesinin genel göstergesidirler ve bunların belirli seviyelerde kalması önemlidir. Gösterge olarak kabul edilen en önemli rasyolar: Krediler Krediler Dış Kaynaklar Kısa Vadeli Yatırımlar 1.ve2.Derece Nakit Değerler Toplam Aktifler Toplam Mevduat Toplam Aktifler Toplam Aktifler Toplam Aktifler Akış Yaklaşımı : Nakit giriş çıkışlarındaki değişiklikleri göz önünde bulundurarak, geçici inişleri karşılamak için elde tutulması gereken likit rezervdir. Likidite Farkı Analizi: Bu analizde belli dönemlerde vadesi dolan aktifler ve borçlar arasındaki farklar alınır. F>0 ise vadesi dolan aktifler borçlardan fazladır, aksi takdirde ise vadesi dolan aktifler vadesi dolan pasiflerden küçük olacaktır ki bu durum bankanın borçlanma ihtiyacı olduğunun göstergesidir.

9 NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
kaynaklar Bu ders notunun oluşturulması sürecinde Yrd. Doç. Dr. Muharrem Bakkal ve Feridun Tombul tarafından kaleme alınıp Hiperlink Yayınları aracılığı ile basılan 2008 Global Ekonomik Kriz Öncesi ve Sonrası Türk Bankacılık Sisteminde Fon Yönetimi, Doç. Dr Adalet HAZAR ve Doç. Dr. Şenol BABUŞCU tarafından kaleme alınıp Akademi yayıncılık aracılığı ile basılan Bankacılığa Giriş Temel Bankacılık Bilgileri kitaplarından yararlanılmıştır. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©


"NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları