Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Attila İlhan. "Şiir, insanların yaşadıkları anlara, duygularına, onların içeriklerine isim koyma sanatıdır." Attila İlhan.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Attila İlhan. "Şiir, insanların yaşadıkları anlara, duygularına, onların içeriklerine isim koyma sanatıdır." Attila İlhan."— Sunum transkripti:

1 Attila İlhan

2 "Şiir, insanların yaşadıkları anlara, duygularına, onların içeriklerine isim koyma sanatıdır." Attila İlhan

3 İçindekiler: Hayatı Hayatı Edebi Hayatı Edebi Hayatı Eserleri Eserleri Edebî Kişiliği Edebî Kişiliği Sanatı Sanatı “Ben Sana Mecburum” şiirinin tahlili “Ben Sana Mecburum” şiirinin tahlili

4 Attila İlhan’ın Hayatı  1925’de Menemen’de doğdu.  İlk ve orta okulu İzmir Karşıyaka’da bitirdi.  1946’da Işık Lisesi’ni bitirdi.

5  1946-49: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okudu. Son sınıfta gazeteciliğe başlayınca öğrenimini yarıda bıraktı.  1950: “Gerçek” gazetesinde yazmaya başladı. Attila İlhan’ın Hayatı

6  1951: Yeniden Paris’e gittiği bu dönemde Fransızca’yı öğrendi.  1965-73: İzmir’de “Demokrat İzmir” gazetesinde genel yayın yönetmeni ve başyazar olarak çalıştı  1973-79: Ankara’da Bilgi Yayınevi’nin danışmanlığını yaptı.

7  Yelken, Sanat Olayı, Cönk dergilerini yönetti. Vatan, Demokrat İzmir, Yeni Ortam,Milliyet, Güneş, Meydan gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı.  1993-96: Meydan gazetesinde yazmaya devam etti.  1996 yılından beri de Cumhuriyet gazetesinde yazılarını sürdürmektedir. Attila İlhan’ın Hayatı

8 Attila İlhan’ın Edebî Hayatı  1941: İlk şiiri “Balıkçı Türküsü” Yeni Edebiyat Dergisi’nde yayınlandı.  1946: “Cebbaroğlu Mehemmed” adlı şiiriyle katıldığı şiir yarışmasında ikincilik ödülü kazanmasıyla dönemin ünlü kalemlerinin dikkatini çekti.  1946-49: Şiirleri Yığın ve Gün gibi dergilerde yayımlandı.

9 Attila İlhan’ın Edebî Hayatı  1948: İlk şiir kitabı “Duvar”ı yayımladı.  1949: Fransa’da bulunduğu dönemde edindiği gözlemler eserlerinde yer alan birçok karakter ve olaya temel oluşturmuştur.

10 Attila İlhan’ın Edebi Hayatı  1950’li yıllarda gazeteciliğin yanında film eleştirmenliği de yaptı. Bu arada Ali Kaptanoğlu takma adıyla senaryolar yazdı; şiir ve roman çalışmalarını sürdürdü.  1954-55: Mavi dergisi etrafında topladığı genç şairlerle birlikte Garip akımına eleştiriler getirdi.

11 Attila İlhan’ın Edebî Hayatı  1970’lerde senaryo yazarlığına dönüş yaptı. Sekiz Sütuna Manşet, Kartallar Yüksek Uçar ve Yarın Artık Bugündür halk tarafından beğeniyle izlenen diziler oldu.  1974: Tutuklunun Günlüğü adlı şiir kitabıyla TDK Şiir Ödülü’nü kazandı. Aynı yıl “Sırtlan Payı” adlı romanıyla da Yunus Nadi Roman Armağanı’nı kazandı.  Balıkçı Türküsü ile başladığı edebiyat yaşamını hâlen sürdürüyor.

12 Attila İlhan’ın Eserleri Şiir Kitapları:  Duvar (1948)  Sisler Bulvarı (1954)  Yağmur Kaçağı (1955)  Ben Sana Mecburum (1960)  Bela Çiçeği (1961)  Yasak Sevişmek (1968)  Tutuklunun Günlüğü (1973) (1974 TDK Şiir Ödülü)  Böyle Bir Sevmek (1977)  Elde Var Hüzün (1982)  Korkunun Krallığı (1987)  Ayrılık Sevdaya Dâhil (1993)

13 Attila İlhan’ın Eserleri Romanları: Sokaktaki Adam (1953) Sokaktaki Adam (1953) Zenciler Birbirine Benzemez (1957) Zenciler Birbirine Benzemez (1957) Kurtlar Sofrası (1963) Kurtlar Sofrası (1963) Bıçağın Ucu (1973) Bıçağın Ucu (1973) Sırtlan Payı (1974) (Yunus Nadi Roman Ödülü) Sırtlan Payı (1974) (Yunus Nadi Roman Ödülü) Yaraya Tuz Basmak (1978) Yaraya Tuz Basmak (1978) Fena Hâlde Leman (1980) Fena Hâlde Leman (1980) Dersaadet’te Sabah Ezanları (1981) Dersaadet’te Sabah Ezanları (1981) Haco Hanım Vay (1984) Haco Hanım Vay (1984) O Karanlıkta Biz (1988) O Karanlıkta Biz (1988)

14 Attila İlhan’ın Eserleri Öykü: Yengecin Kıskacı (1999) Yengecin Kıskacı (1999)

15 Attila İlhan’ın Eserleri Deneme, Fıkra ve Eleştirileri Sağım Solum Sobe (1985) Sağım Solum Sobe (1985) Ulusal Kültür Savaşı (1986) Ulusal Kültür Savaşı (1986) Aydınlar Savaşı (1991) Aydınlar Savaşı (1991) Sosyalizm Asıl Şimdi (1991) Sosyalizm Asıl Şimdi (1991) Kadınlar Savaşı (1992) Kadınlar Savaşı (1992) Hangi Edebiyat (1995) Hangi Edebiyat (1995) Hangi Lâiklik (1995) Hangi Lâiklik (1995) Bir Sap Kırmızı Karanfil (1998) Bir Sap Kırmızı Karanfil (1998) Ufkun Arkasını Görebilmek (1999) Ufkun Arkasını Görebilmek (1999) Sultan Galiyef : Avrasya’da Dolaşan Hayalet (2000) Sultan Galiyef : Avrasya’da Dolaşan Hayalet (2000)

16 Attila İlhan’ın Edebî Kişiliği Aşırılığa düşkün bir mizacı vardır. Bu eserlerine de yansımıştır. Aşırılığa düşkün bir mizacı vardır. Bu eserlerine de yansımıştır. İlk şiirlerinde heves ve kaprislerini açığa vurmuştur. İlk şiirlerinde heves ve kaprislerini açığa vurmuştur. İlk şiirlerindeki temalar: gerilim hâlleri, ölüm, katil, kavga, gece baskını, ihtilâl, kavga, intihar vb. İlk şiirlerindeki temalar: gerilim hâlleri, ölüm, katil, kavga, gece baskını, ihtilâl, kavga, intihar vb. “Ben”ini en fazla öne süren şairlerdendir. “Ben”ini en fazla öne süren şairlerdendir. Şiirlerinde bohem hayat, içki, saldırı, inançsızlık, nefret, maddî zevk hiçbir denetim altına alınmadan işlenmiştir. Şiirlerinde bohem hayat, içki, saldırı, inançsızlık, nefret, maddî zevk hiçbir denetim altına alınmadan işlenmiştir. Ruh ve Kültür gelişimi hakkında ipucu verdiği mülâkatta (Gösteri, Ağustos 1983) kendisini aklına uygun bazı doğruları söylemeye çalışan yalnız bir kişi olarak tanımlar. Ruh ve Kültür gelişimi hakkında ipucu verdiği mülâkatta (Gösteri, Ağustos 1983) kendisini aklına uygun bazı doğruları söylemeye çalışan yalnız bir kişi olarak tanımlar.

17 Attila İlhan’ın Edebî Kişiliği Yalan ve propaganda unsurlarıyla uzlaşmayan eserlerinde kalıplar ve bağnazlıklar karşısında isyan edip doğruyu araştıran bir sanatçıdır. Yalan ve propaganda unsurlarıyla uzlaşmayan eserlerinde kalıplar ve bağnazlıklar karşısında isyan edip doğruyu araştıran bir sanatçıdır. “Sinema tutkunluğumu bilmeden benim şiirim kolay anlaşılmaz” diyen Attila İlhan’ın şiirlerinde sinema görüntülerine sıkça rastlanır. “Sinema tutkunluğumu bilmeden benim şiirim kolay anlaşılmaz” diyen Attila İlhan’ın şiirlerinde sinema görüntülerine sıkça rastlanır.

18 Attila İlhan’ın Edebî Kişiliği Örneğin: Fransız Afrikası’nda iş arıyorum. Cezayir’de kurşuna diziliyorum. Akdeniz polisi Telsizci Hamdi’yi arıyor. Dün gece şu masada beraber içmiştiniz. Sisler bulvarında öleceğim. Sol kasığımdan vuracaklar. Attila İlhan dünyanın ve memleketin gidişatını hür mizacı, çok okumaya dayalı kültürü, şairaneliği ve hayal gücünün yardımıyla anlatır. Attila İlhan dünyanın ve memleketin gidişatını hür mizacı, çok okumaya dayalı kültürü, şairaneliği ve hayal gücünün yardımıyla anlatır.

19 Attila İlhan’ın Sanatı Attila İlhan mizacının etkisiyle toplumcu-mücadeleci görüşlerle romantizmi şiirlerinde birleştirmiştir. Attila İlhan mizacının etkisiyle toplumcu-mücadeleci görüşlerle romantizmi şiirlerinde birleştirmiştir. Eserlerinde yaşadığımız çağın bunalımlarını bilimsel ve toplumsal bir estetik duygusuyla vermiştir. Eserlerinde yaşadığımız çağın bunalımlarını bilimsel ve toplumsal bir estetik duygusuyla vermiştir. “Garipçiler’in batı kırması, kenar mahalle ağzı şiirine karşı halkçı, toplumcu şiir, halk yığınlarını sarabilecek geniş soluklu bir koçaklama şiiri tutturmak istiyorum diyen Attila İlhan, Garipçiler’e duyulan tepkinin ilk temsilcilerindendir. “Garipçiler’in batı kırması, kenar mahalle ağzı şiirine karşı halkçı, toplumcu şiir, halk yığınlarını sarabilecek geniş soluklu bir koçaklama şiiri tutturmak istiyorum diyen Attila İlhan, Garipçiler’e duyulan tepkinin ilk temsilcilerindendir.

20 Attila İlhan’ın Sanatı “Gelenekten kopma, mısraı öldürdü. Oysa mısra, cümle yozlaştı mı şiir şiirlikten çıkar. ”diyen Attila İlhan, II. Yeniciler’in cümle yapısını bozan, anlaşılması zor şiir anlayışına da karşı çıkar. “Gelenekten kopma, mısraı öldürdü. Oysa mısra, cümle yozlaştı mı şiir şiirlikten çıkar. ”diyen Attila İlhan, II. Yeniciler’in cümle yapısını bozan, anlaşılması zor şiir anlayışına da karşı çıkar. Kendisini “toplumsal gerçekçi” olarak niteleyen Attila İlhan zaman zaman gerçekçi ve toplumcudur ama şiirlerinin çoğuna romantizm hâkimdir. Toplumcu şairlerin aksine şiirlerinde iyimser ve yapıcı mısralara da yer verir. Kendisini “toplumsal gerçekçi” olarak niteleyen Attila İlhan zaman zaman gerçekçi ve toplumcudur ama şiirlerinin çoğuna romantizm hâkimdir. Toplumcu şairlerin aksine şiirlerinde iyimser ve yapıcı mısralara da yer verir.

21 Şiirinin Özellikleri Şiirlerinde hem Türk hem de Batılı olmayı başaran estetik bir bileşim vardır. Bu, onun şiirlerinin popüler olmasını sağlar. Şiirlerinde hem Türk hem de Batılı olmayı başaran estetik bir bileşim vardır. Bu, onun şiirlerinin popüler olmasını sağlar. Birçok aydının aksine geçmişi reddetmez ; onu eleştirir. Halk ve Divan Edebiyatı kaynaklarının sanat tekniğinden yararlanarak çağdaş bir içerik üretmeyi amaçlar. Birçok aydının aksine geçmişi reddetmez ; onu eleştirir. Halk ve Divan Edebiyatı kaynaklarının sanat tekniğinden yararlanarak çağdaş bir içerik üretmeyi amaçlar. Onun şiiri Halk şiirinden, Divan şiirinden, Batı’dan ve toplumcu şiir geleneğinden alınan unsurlardan oluşmuştur. Onun şiiri Halk şiirinden, Divan şiirinden, Batı’dan ve toplumcu şiir geleneğinden alınan unsurlardan oluşmuştur. Şiirlerinde bol mecaz ve şairanelik vardır. İmge ön plândadır. Şiirlerinde bol mecaz ve şairanelik vardır. İmge ön plândadır.

22 Şiirinin Özellikleri Şiirlerinin çoğunda olayı bir sinema kurgusunda sunar. Şiirlerinin çoğunda olayı bir sinema kurgusunda sunar. Kelime kadrosunu teknik terimlerden, tarihî unsurlardan, eski şairlerden, Türk musıkîsinden, halk dilinden, argodan, Fransızca ve İngilizce deyimlerden yararlanarak oluşturmuştur. Okuyucuya en iyi sesi ve görüntüyü verecek kelime kadrosunu seçer. Kelime kadrosunu teknik terimlerden, tarihî unsurlardan, eski şairlerden, Türk musıkîsinden, halk dilinden, argodan, Fransızca ve İngilizce deyimlerden yararlanarak oluşturmuştur. Okuyucuya en iyi sesi ve görüntüyü verecek kelime kadrosunu seçer. Şiirlerindeki kahramanlar çoğunlukla faklı şiirlere konu olur ; hatta romanlarına kadar uzanır. Şiirlerindeki kahramanlar çoğunlukla faklı şiirlere konu olur ; hatta romanlarına kadar uzanır.

23 Şiirinin Özellikleri Mizacındaki ve üslûbundaki mübalağa eğilimi zaman içinde kendi tarzında bir koçaklama şiiri yaratmasını sağlamıştır. Mizacındaki ve üslûbundaki mübalağa eğilimi zaman içinde kendi tarzında bir koçaklama şiiri yaratmasını sağlamıştır. Şiirlerindeki üslûp özellikleri romanlarında da görülür. Çeşitli çağrışımlarla ve görselliğe dayanan bir anlatımla okuyucusunun ilgisini çekmeyi amaçlar. Şiirlerindeki üslûp özellikleri romanlarında da görülür. Çeşitli çağrışımlarla ve görselliğe dayanan bir anlatımla okuyucusunun ilgisini çekmeyi amaçlar. Attila İlhan şiirlerinde, romanlarında, deneme ve senaryolarında çok farklı temaları ele almıştır. Eserlerinde geçen belli başlı temalar şunlardır: Attila İlhan şiirlerinde, romanlarında, deneme ve senaryolarında çok farklı temaları ele almıştır. Eserlerinde geçen belli başlı temalar şunlardır: Ayrılık Ayrılık Aşk Aşk Edebiyat Edebiyat Aydın Aydın Lâiklik Lâiklik Atatürk Atatürk Özgürlük Özgürlük Tehlike Tehlike Gerilim Gerilim Nostalji Nostalji

24 Şiirinin Özellikleri Şiirlerinde zaman, mekân ve dekor sık sık değişir. Bugünden tarihe, bir yerden çok uzak bir yere atlar. Bunda serüven tutkusu ve hareketli mizacın etkisi vardır. Şiirlerinde zaman, mekân ve dekor sık sık değişir. Bugünden tarihe, bir yerden çok uzak bir yere atlar. Bunda serüven tutkusu ve hareketli mizacın etkisi vardır. Şiirlerinin dili 1940’tan sonraki en zengin şiir dilidir. Şiirlerinin dili 1940’tan sonraki en zengin şiir dilidir. Şiire başladığı dönemde halk hikâyelerinden, destanlardan ve halk şairlerinden etkilenmiştir. Halk şairlerimizin yiğitçe söyleyişlerini örnek almıştır (Dadaloğlu, Köroğlu). Cebbaroğlu Mehemmed şiirinde destansı bir söyleyiş vardır. Şiire başladığı dönemde halk hikâyelerinden, destanlardan ve halk şairlerinden etkilenmiştir. Halk şairlerimizin yiğitçe söyleyişlerini örnek almıştır (Dadaloğlu, Köroğlu). Cebbaroğlu Mehemmed şiirinde destansı bir söyleyiş vardır.

25 Ben sana mecburum bilemezsin ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin ben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum

26 ağaçlar sonbahara hazırlanıyor bu şehir o eski İstanbul mudur karanlıkta bulutlar parçalanıyor sokak lâmbaları birden yanıyor kaldırımlarda yağmur kokusu ben sana mecburum sen yoksun

27 sevmek kimi zaman rezilce korkuludur insan bir akşam üstü ansızın yorulur tutsak ustura ağzında yaşamaktan kimi zaman ellerini kırar tutkusu birkaç hayat çıkarır yaşamasından hangi kapıyı çalsa kimi zaman arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

28 fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor eski zamanlardan bir cuma çalıyor durup köşe başında deliksiz dinlesem sana kullanılmamış bir gök getirsem haftalar ellerimde ufalanıyor ne yapsam ne tutsam nereye gitsem ben sana mecburum sen yoksun

29 belki haziranda mavi benekli çocuksun ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden belki Yeşilköy’de uçağa biniyorsun bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor belki körsün kırılmışsın telaş içindesin kötü rüzgâr saçlarını götürüyor

30 ne vakit bir yaşamak düşünsem bu kurtlar sofrasında belki zor ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden ne vakit bir yaşamak düşünsem sus deyip adınla başlıyorum içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin hayır başka türlü olmayacak ben sana mecburum bilemezsin

31 Açıklamalar “Ben Sana Mecburum” Attila İlhan’ın bireysel temalı şiirlerindendir. “Ben Sana Mecburum” Attila İlhan’ın bireysel temalı şiirlerindendir. Şiirin teması aşktır. Şiirin teması aşktır. Şair sevgilisine duyduğu büyük aşkı imgeler yardımıyla anlatır. Bu aşk o kadar büyüktür ki onun için nefes almak, yemek, içmek gibi hayatî bir uğraş hâlini almıştır. Şair sevgilisine duyduğu büyük aşkı imgeler yardımıyla anlatır. Bu aşk o kadar büyüktür ki onun için nefes almak, yemek, içmek gibi hayatî bir uğraş hâlini almıştır. Şiirin ilk dizesi olan ve birkaç yerde tekrarlanan “ben sana mecburum bilemezsin” ifadesiyle bu aşkın kendisi için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Şiirin ilk dizesi olan ve birkaç yerde tekrarlanan “ben sana mecburum bilemezsin” ifadesiyle bu aşkın kendisi için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Attila İlhan bu şiirde psikolojik yoğunluk ve içten bir söyleyişle sevgilisine duyduğu aşkı anlatmıştır. Attila İlhan bu şiirde psikolojik yoğunluk ve içten bir söyleyişle sevgilisine duyduğu aşkı anlatmıştır.

32 Açıklamalar Birinci bentte sevgilisine tutkuyla bağlı bir âşık imgesi vardır.“adını mıh gibi aklında tutmak’’ sevgilinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu gösterir. Birinci bentte sevgilisine tutkuyla bağlı bir âşık imgesi vardır.“adını mıh gibi aklında tutmak’’ sevgilinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu gösterir. Şair sevgilisini hayalinde canlandırdıkça,ona ait her özellik ayrı bir önem kazanır.“içimi seninle ısıtıyorum”diyerek sevgilisini düşünmenin kendisini ne kadar mutlu ettiğini anlatır. Şair sevgilisini hayalinde canlandırdıkça,ona ait her özellik ayrı bir önem kazanır.“içimi seninle ısıtıyorum”diyerek sevgilisini düşünmenin kendisini ne kadar mutlu ettiğini anlatır.

33 Açıklamalar İkinci bentte sevgilisinden ayrı, mutsuz, âşık imgesi vardır. “ben sana mecburum sen yoksun” diyerek kendisi için bu kadar önemli olan sevgilisinden ayrı olmanın yarattığı mutsuzluğu anlatır. İkinci bentte sevgilisinden ayrı, mutsuz, âşık imgesi vardır. “ben sana mecburum sen yoksun” diyerek kendisi için bu kadar önemli olan sevgilisinden ayrı olmanın yarattığı mutsuzluğu anlatır. Bu bentte sonbahar ve ona ait görüntüler yardımıyla da mutsuzluk duygusu pekiştirilmeye çalışılır. Bu bentte sonbahar ve ona ait görüntüler yardımıyla da mutsuzluk duygusu pekiştirilmeye çalışılır. ağaçlar sonbahara hazırlanıyor ……………………………… karanlıkta bulutlar parçalanıyor ……………………………… kaldırımlarda yağmur kokusu ……………………………… ben sana mecburum sen yoksun

34 Açıklamalar Şair üçüncü bentte “tutsak ustura ağzında yaşamak” imgesiyle sevmenin zor bir eylem olduğunu ifade ediyor. Sevmek insana bazen bazen korku verir,bazen de onu yorar.Tutku bazen öyle bir boyuta gelir ki insana acı verir. Şair üçüncü bentte “tutsak ustura ağzında yaşamak” imgesiyle sevmenin zor bir eylem olduğunu ifade ediyor. Sevmek insana bazen bazen korku verir,bazen de onu yorar.Tutku bazen öyle bir boyuta gelir ki insana acı verir. Bu bentte yalnızlık duygusu hâkimdir.Sevgilisinden ayrı olan âşık kendisini yalnız hisseder ve bu yalnızlığı gittiği her yere taşır. Bu bentte yalnızlık duygusu hâkimdir.Sevgilisinden ayrı olan âşık kendisini yalnız hisseder ve bu yalnızlığı gittiği her yere taşır. hangi kapıyı çalsa kimi zaman hangi kapıyı çalsa kimi zaman arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

35 Açıklamalar Dördüncü ve beşinci bentlerde de yalnızlık duygusu devam etmektedir. Şair kendisinden uzaklaşan sevgilisine mecburiyetinin nedenlerini anlatır. Dördüncü ve beşinci bentlerde de yalnızlık duygusu devam etmektedir. Şair kendisinden uzaklaşan sevgilisine mecburiyetinin nedenlerini anlatır. Son bentte şair kurtlar sofrasına benzettiği ortamda kirlenmeden yaşamanın zorluğundan bahseder. Son bentte şair kurtlar sofrasına benzettiği ortamda kirlenmeden yaşamanın zorluğundan bahseder. Yaşamak deyince aklına ilk olarak sevgilisi gelmektedir. Bu yüzden, ondan ayrı bir hayatı düşünemez. Sevgilinin yerini başka bir şeyle doldurmak da söz konusu değildir. Bu mecburiyetinin sonu olmadığını anlamıştır ve şiirini “ben sana mecburum bilemezsin” diyerek bitirir. Yaşamak deyince aklına ilk olarak sevgilisi gelmektedir. Bu yüzden, ondan ayrı bir hayatı düşünemez. Sevgilinin yerini başka bir şeyle doldurmak da söz konusu değildir. Bu mecburiyetinin sonu olmadığını anlamıştır ve şiirini “ben sana mecburum bilemezsin” diyerek bitirir.

36 Tür ve Şekil Özellikleri Şiir belli bir şekle bağlı değildir. Mısraların dizilişi, kafiye, ölçü gibi şiirin nazım şeklini belirleyen unsurlar düzensizdir. Şiir belli bir şekle bağlı değildir. Mısraların dizilişi, kafiye, ölçü gibi şiirin nazım şeklini belirleyen unsurlar düzensizdir. Şiir altı bentten oluşur ancak bentlerin mısra sayıları birbirinden farklıdır. Şiir altı bentten oluşur ancak bentlerin mısra sayıları birbirinden farklıdır. Mısraların hece sayıları birbirinden farklıdır. Yani şiirin ölçüsü yoktur. Mısraların hece sayıları birbirinden farklıdır. Yani şiirin ölçüsü yoktur. Bu özelliklerden dolayı şiir, serbest şiir örneğidir. Bu özelliklerden dolayı şiir, serbest şiir örneğidir. Âhengi oluşturan unsurlardan biri olan kafiye bu şiirde yoktur. Şiirde âhenk ses ve mısra tekrarlarıyla sağlanmıştır. “ben sana mecburum bilemezsin” mısraı üç kere, “ben sana mecburum sen yoksun” mısraı iki kere tekrar edilmiştir. Âhengi oluşturan unsurlardan biri olan kafiye bu şiirde yoktur. Şiirde âhenk ses ve mısra tekrarlarıyla sağlanmıştır. “ben sana mecburum bilemezsin” mısraı üç kere, “ben sana mecburum sen yoksun” mısraı iki kere tekrar edilmiştir.

37 Tür ve Şekil Özellikleri Aynı zamana göre çekimlenmiş fiiller bir arada kullanılarak da âhenk sağlanmaya çalışılmıştır : tutuyorum, ısıtıyorum, hazırlanıyor, parçalanıyor, yanıyor… Aynı zamana göre çekimlenmiş fiiller bir arada kullanılarak da âhenk sağlanmaya çalışılmıştır : tutuyorum, ısıtıyorum, hazırlanıyor, parçalanıyor, yanıyor… Şiire birinci tekil kişi söyleyişi hâkimdir. Şiire birinci tekil kişi söyleyişi hâkimdir. Şiirin özelliklerinden biri de mısra başlarında kurallara aykırı olarak küçük harf kullanılmasıdır. Şiirin özelliklerinden biri de mısra başlarında kurallara aykırı olarak küçük harf kullanılmasıdır. Şair sevgilisine duyduğu aşkı, ona olan mecburiyetini lirik bir üslûpla anlatmaktadır. Bu üslûbun bir özelliği olarak da dış dünyanın özelliklerini içi dünyasına göre yorumlayarak sunar. Şair sevgilisine duyduğu aşkı, ona olan mecburiyetini lirik bir üslûpla anlatmaktadır. Bu üslûbun bir özelliği olarak da dış dünyanın özelliklerini içi dünyasına göre yorumlayarak sunar.

38


"Attila İlhan. "Şiir, insanların yaşadıkları anlara, duygularına, onların içeriklerine isim koyma sanatıdır." Attila İlhan." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları