Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

MİRAS.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "MİRAS."— Sunum transkripti:

1 MİRAS

2 I. MİRAS HUKUKUNDA KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR
Miras belli kurallara bağlanmış bir ilişkidir. Bir kimsenin sağlığında sahip olduğu mallar ve yüklendiği borçlar, ölümüyle birlikte artık bu kişiye ait olamaz. Çünkü ölüm kişiliği ortadan kaldırır. Buna bağlı olarak belirtilen haklar ve borçların mirasçı denilen gruba geçişi miras hukuku tarafından düzenlenir. Miras ilişkisine yani, ölen kimse (miras bırakan), geride kalanlar (mirasçılar) , bırakılan mallar, haklar ve borçlar (tereke) ile ilgili olay ve işlemlere uygulanan hukuk kuralları temel olarak Medeni Kanun’da yer almaktadır.

3 I. MİRAS HUKUKUNDA KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR
Miras bırakan (yani muris), ölen kişidir. Ölümü ile malvarlığı mirasçılara geçen kişidir. Muris, her zaman gerçek kişidir. Tüzel kişilerin miras bırakmasından söz edilemez. Mirasçı, miras bırakanın ölümü ile ölenin terekesinin kendisine geçtiği kişiyi ifade eder. Mirasçı gerçek veya tüzel kişi olabilir.

4 I. MİRAS HUKUKUNDA KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR
Ölen kişinin sağlığında sahip olduğu malvarlığı, ölümü ile tereke adını alır. Buna miras da denilir. Bununla beraber, tereke ve ölenin mal varlığı eş kavramlar değildir. Her ikisinde de değeri para ile ölçülebilen haklar ve borçlar yer alır; fakat malvarlığında bulunan bazı haklar ve borçlar tereke de yer almaz. Çünkü bu haklar miras bırakanın kişiliğine bağlıdır.

5 I. MİRAS HUKUKUNDA KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR
Örneğin kullanma (intifa) ve oturma (sükna) hakkı mirasçılara geçmezler. Bu haklar kişinin ölümü ile sona erer. Tereke miras bırakanın malvarlığına dahil olan ve mirasçılara geçen hak ve borçları kapsar. Buna özellikle aile ve kişiler hukukuna ilişkin haklar girmez.

6 I. MİRAS HUKUKUNDA KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR
Terekeye dahil haklar: Ayni haklar (mülkiyet, sınırlı ayni haklar), borçlar hukukuna ait ilişkiler (hak ve borçlar-sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşmeden doğan haklar), fikri haklar, Terekeye dâhil olmayan haklar: Oturma, intifa, vekâlet, hizmet, kira, ariyet, komisyon, kişiye bağlı haklar.

7 I. MİRAS HUKUKUNDA KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR
Ölüme bağlı tasarruf miras bırakanın ölümünden sonra geçerli olmasını istediği hususlardır. Murisin, mirasçı atamasını veya ölüme bağlı bir tasarrufu ile belli bir mal varlığını bir kişiye bırakması, vermesi vasiyettir.

8 I. MİRAS HUKUKUNDA KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR
Vasiyetname murisin, ölümünden sonra geçerli olmak üzere tek taraflı irade beyanı ile yaptığı tasarruftur. Bunun ilgili kişilerce kabulü gerekmez. Buna karşın miras sözleşmesi iki taraflı olarak yapılan ölüme bağlı bir tasarruftur. Bu haliyle bir hukuki işlemdir. Bunun bir tarafı daima miras bırakan diğer tarafı yasal mirasçı veya üçüncü kişidir.

9 I. MİRAS HUKUKUNDA KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR
Bir kimsenin ölümü ile terekesi onun mirasçılarına geçer. Terekedeki haklar ve borçlar bir bütün (kül) olarak intikal eder. Buna külli halefiyet; mirasçı olana da külli halef denir. Külli halefiyette, miras ölümle birlikte herhangi bir hukuki işlem yapmaya gerek kalmadan yani kendiliğinden, kanun gereği intikal eder.

10 I. MİRAS HUKUKUNDA KULLANILAN TEMEL KAVRAMLAR
Birden fazla mirasçının olması halinde, bunlar terekeye elbirliğiyle (iştirak halinde) mâlik olurlar. Terekeye külli halef olanlar tereke borçlarından da bütün mal varlıkları ile müteselsilen sorumlu olurlar. Yani haklar üzerinde elbirliği ortaklığı borçlarda müteselsil sorumluluk esası bulunmaktadır.

11 II. MİRASÇILAR A. YASAL MİRASÇILAR
Yasal mirasçılar, kanun koyucunun tayin ettiği mirasçılardır. Bunların mirasçılık sıfatı miras bırakının iradesinden değil kanun koyucunun iradesinden kaynaklanır. Yasal mirasçılar ilk olarak miras bırakanın hısımlarıdır. Bunların yanında sağ kalan eşin ve devletin de mirasçılığı bulunmaktadır.

12 1. Hısımlıktan Doğan Mirasçılar
Hısımlıktan doğan yasal mirasçıların tespitinde zümre sisteminden yararlanılır. Zümre Sistemi, bir kişiden üreyenlerin, o kişiyle birlikte meydana getirdiği hısımlık topluluğudur. Bu anlamda birinci, ikinci ve üçüncü zümre miras bırakanın mirasçısıdır. Dördüncü ve beşinci zümreler mirasçı olmazlar.

13 1. Hısımlıktan Doğan Mirasçılar
Birinci zümre miras bırakanın alt soyudur. Birinci zümreye alt soy zümresi de denmektedir. İkinci zümre miras bırakanın baba ve annesinin alt soyudur. Bunlar iki kola ayrılırlar, anne altsoy zümresi ve baba alt soy zümresi. Üçüncü zümre miras bırakanın büyükanne ve büyükbabalarının alt soyudur. Üçüncü zümrede dört zümre başı vardır. Bunlar; baba tarafından büyükbaba, büyük ana. Ana tarafından büyük baba (ananın babası) ve büyük ana (ananın anası) dır. Zümre içinde, zümre başından sonra gelen asıllara kök ve köklerden üreyen kişilerin oluşturduğu hısımlık topluluğuna tabaka (alt zümre) denir.

14 1. Hısımlıktan Doğan Mirasçılar
Bir hısım sadece bu 3 zümreden birine dâhilse mirasçıdır. Bu zümrelerde bulunmayan bir kan hısımı yasal mirasçı olamaz. Örneğin dedenin babası mirasçı olmaz. Buna göre dedenin kardeşi de mirasçı olmaz., Mirasçılık, kişinin mensup olduğu zümreye göre belirlenir.

15 1. Hısımlıktan Doğan Mirasçılar
Her zümre, kendisinden daha uzak olan zümrenin önünde yer alır. Birinci zümre, İkinci zümreden, ikinci zümre üçüncü zümreden önce gelir. Birinci zümrede mirasçı varsa, ikinci zümredeki hısımlar mirasçı olamaz. Örneğin ölenin bir torunu hayattaysa, kardeşlerine hiç miras düşmez.

16 a. Birinci Zümre Birinci zümre içinde doğrudan doğruya çocuklar mirasçıdır. Çocukların, evlilik birliği içinde veya evlilik birliği dışında doğmuş olması, aynı şekilde çocuğun evlât edinilmiş olması arasında bir fark söz konusu değildir. Kanun koyucu evlilik dışı çocuğun baba yönünden mirasçı olması için onun tanınmasını veya hâkim hükmüyle soybağının kurulmasını aramıştır. Bütün çocuklar mirastan eşit pay alırlar.

17 a. Birinci Zümre Çocuklardan birisi altsoyu bulunmaksızın ölmüşse, kendi miras payı diğer kardeşlere kalır. Miras bırakanın çocuğu ölmüş, fakat onun altsoyu varsa, kendi miras payı aynen altsoyuna geçer. Burada da miras ilişkisi zümre başlarında olduğu gibidir. Miras payı altsoya, aşağı inerek devam eder.

18 b. İkinci Zümre Birinci zümrede kimse yoksa, miras ikinci zümreye geçer. İkinci zümrede iki zümre başı vardır. İkinci zümrede miras önce miras bırakanın ölümünde sağ olan zümre başları alır. Zümre başları eşit pay alırlar. Her zümre başı 1/2 miras payı alır. Zümre başının muristen önce ölmesi halinde, kendi miras payı, alt soyuna geçer. Altsoya geçişteki kural birinci zümredeki altsoy gibidir.

19 c. Üçüncü Zümre İkinci zümrede mirasçı yoksa, üçüncü zümredekiler mirasçı olur. Üçüncü zümrede dört zümrebaşı vardır. Her biri mirasın 1/4'ünü alır. Üçüncü zümre içinde miras ikinci zümredeki gibi intikal eder. Önce zümre başı, onun muristen önce ölümü halinde onun altsoyu mirasçı olur. Zümre başının muristen önce ölümü ve altsoyunun olmaması halinde, zümre başının miras payı aynı daldaki diğer zümre başına geçer. Onun da ölmüş olması halinde miras diğer daldaki zümre başına ve onun da ölmüş olması halinde onun altsoyuna geçer.

20 c. Üçüncü Zümre Üçüncü zümre de zümre başlarının olmaması halinde miras altsoya geçecektir. Ancak, üçüncü zümre eş ile birleşiyorsa, üçüncü zümrenin sadece birinci sıradaki altsoyu (hala teyze, amca dayı) mirasçı olur. Onların da ölmesi halinde onların çocukları yasal mirasçı olarak kabul edilmiştir. Ancak eş varsa bunlara miras payı düşmez.

21 2. Eşin Mirasçılığı Eşlerden birinin ölümü üzerine önce mevcut mal rejimi tasfiye edilir. Sağ kalan eş zümre mirasçısı değildir. Kanun koyucu eş için ayrı bir çözüm öngörmüş bulunmaktadır. Murisin terekesi üzerinde sağ kalan eşin yasal miras payı mirasa ortak zümre mirasçılarına göre değişir.

22 2. Eşin Mirasçılığı Sağ kalan eşin kanuni miras payı:
Birinci zümre ile birleştiğinde mirasın 1/4'ünü İkinci zümre ile birleştiğinde mirasın 1/2'sini Üçüncü zümre de büyük ana, büyük babalarla veya onların birinci derecedeki altsoyu ile birleştiğinde (dayı, hala, teyze, amca) mirasın 3/4'ü Üçüncü zümrede yukarıda sayılanların dışında kan hısımı olsa da mirasın tümünü 4/4'ünü alır.

23 3. Devletin Mirasçılığı Birinci, ikinci, üçüncü zümrede mirasçı yoksa, eş de hayatta değilse son olarak ve muris ölüme bağlı bir tasarrufla mal varlığı üzerinde tasarruf etmemişse miras bütün olarak devlete kalır. Devletin özellikle borçlardan dolayı sorumluluğu sınırlıdır. Devletin mirasçılığı durumunda borçlardan sorumluluğu kendisine düşen tereke aktifiyle sınırlıdır.

24 B. ATANMIŞ MİRASÇILAR Atanmış mirasçılar, mirasta hak sahipliğini miras bırakanın iradesinden alır. Bu tip mirasçılığın doğması için miras bırakanın geçerli bir irade açıklaması mevcut olmalıdır.

25 C. MİRASIN MİRASÇILARA GEÇMESİ
Ölüme bağlı bir tasarruf olmaksızın mirasın geçmesi halinde sadece yasal mirasçılar mirasa hak kazanırlar. Yasal mirasçılar kanunda kendileri için öngörülen paylara sahip olurlar. Eş ve yasal mirasçının olmaması halinde devlet mirası kazanır. Ölüme bağlı bir tasarrufla mirasın geçmesi halinde saklı paylı mirasçıların saklı payına dokunulamaz.

26 C. MİRASIN MİRASÇILARA GEÇMESİ
Miras, miras bırakandan mirasçılara giden hat adedi kadar hisseye ayrılır. Zümrelerde, miras bırakandan evvel ölmüş olup da altsoyu olmayanların miras bırakanla arasındaki hat göz önünde tutulmaz. Bir zümrede bulunan mirasçı, miras bırakana birden fazla hatla bağlı ise bu mirasçı, her hattan kendisine düşen miras payını alır.

27 III. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLAR A. GENEL ÖZELLİKLERİ
Vasiyetname yapabilmek için miras bırakının en az 15 yaşını tamamlanmış olması ve ayırt etme gücüne sahip olması aranır. Miras sözleşmesi yapabilmek için miras bırakının ergin olması, ayırt etme gücüne sahip olması ve kısıtlı olmaması aranır (tam ehliyet).

28 III. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLAR A. GENEL ÖZELLİKLERİ
Vasiyetname yapma hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlıdır. Vasiyetname küçüğün veya kısıtlının yasal temsilci tarafından yapılamaz. Miras sözleşmesine taraf olan kişi açısından ise durum farklıdır. Miras sözleşmesine taraf olan kişi yönünden genel fiil ehliyeti kuralları geçerlidir.

29 III. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLAR A. GENEL ÖZELLİKLERİ
Vasiyetname tek taraflı irade beyanı ile geçerlilik kazandığından miras bırakan her zaman yaptığı vasiyetnameden dönebilir. Miras sözleşmesinde ise, miras bırakının hangi süre içinde rücu edebileceği süreye bağlanmıştır. Bu süre 1 yıldır. 1 yıllık süre hatanın ve hilenin öğrenilmesinden, tehdit halinde tehdidin ortadan kalkmasından itibaren hesaplanır. Söz konusu süre hak düşürücü süredir.

30 III. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLAR A. GENEL ÖZELLİKLERİ
Vasiyetname bakımından da benzer bir düzenleme vardır. Hata, hilenin öğrenildiği günden itibaren veya korkutma ortadan kalktıktan sonra 1 yıl geçmişse ve miras bırakan ölünceye kadar vasiyetnameden rücu etmemişse, mirasçılar iptal davası açamazlar.

31 III. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLAR A. GENEL ÖZELLİKLERİ
Tasarruf Özgürlüğü, kanunun öngördüğü sınırlar için miras bırakının yasal tereke üzerinde serbestçe tasarruf etmesidir. Miras bırakanın tasarruf yetkisinin sınırını, mirasçıların saklı payları oluşturur. Saklı pay (mahfuz hisse), miras bırakının ölüme bağlı tasarrufla üzerinde tasarruf edemeyeceği miktardır.

32 III. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLAR A. GENEL ÖZELLİKLERİ
Saklı paylı mirasçılar sağ kalan eş, çocuklar, ana ve babadır. Terekenin tasarruf edilebilir kısmının ve saklı payın tespitinde terekenin murisin ölüm günündeki değeri esas alınır. Miras bırakının mal varlığının (aktif) tespitinde, miras bırakının borçları, cenaze masrafları, terekenin mühürlenmesi masrafları, muayyen nafaka talepleri, miras bırakının sağlığında yaptığı muayyen tasarruflar (ölüme bağlı olmayan teberrular), sigorta alacakları esas alınacaktır.

33 B. ŞEKİLLERİNE GÖRE VASİYETNAMELER 1. Yazılı Vasiyetname
Yazılı vasiyetname şu şekilde düzenlenir: Miras bırakan son arzularını kendi el yazısı ile düzenler. Miras bırakan el yazısı ile vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve günü belirtir ve imzalar. Yazılı vasiyetname miras bırakan tarafından özel olarak muhafaza edilir. Miras bırakan hazırlanan belgeyi evde, kasada, bir avukat yazıhanesinde vs. saklayabilir. Miras bırakan isterse saklanmak üzere sulh hâkimine veya notere veya yetkili memura da tevdi edebilir.

34 2. Resmî Vasiyetname Bu tip vasiyetname iki şekilde yapılabilir:
İlk yol olarak miras bırakan son arzularını resmî memura açıklar. Resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine görev verilmiş bir yetkilidir. Resmî memur bu arzuları yazar, miras bırakana yazılan metni okur, miras bırakan yazılı metni imzalar. Resmi memur belgeye tarih koyar ve imzalar, vasiyetnameye tarih ve imza konulduktan sonra, miras bırakan iki şahit önünde ve resmi memur önünde resmi senedi okuduğunu ve içindekilerin kendi isteğine uygun olduğunu iki tanığa açıklar.

35 2. Resmî Vasiyetname Her iki şahit miras bırakanın yukarıdaki beyanı yaptığını ve bu beyanı yaptığı sırada tasarruf ehliyetinin olduğunu beyan eder ve belgeyi imzalar. Miras bırakan, vasiyetnamenin içeriğini tanıklara açıklamak zorunda değildir.

36 2. Resmî Vasiyetname İkinci bir yol olarak miras bırakan resmî memura isteklerini açıklar. Resmî memur bu istekleri kaleme alır. Resmî memur iki tanık önünde metni miras bırakana okur. Miras bırakan bu muhtevanın kendi isteklerine uygun olduğunu beyan eder, resmî memur belgeye tarih koyar ve imzalar.

37 2. Resmî Vasiyetname Her iki tanık resmî memurun resmî senedi kendi önlerinde okuduğunu, miras bırakanın muhtevanın kendi isteğine uygun olduğunu, miras bırakanın bu açıklamayı yaparken tasarruf ehliyetinin bulunduğunu beyan edip resmi senedi imzalar. Resmî vasiyetname'de vasiyetnameyi düzenleyen memur, vasiyetnamenin aslını saklamakla yükümlüdür.

38 3. Sözlü Vasiyetname Sözlü vasiyetin geçerli olarak yapılması şu şartlara bağlanmıştır: miras bırakanın yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi durumlar nedeniyle yazılı veya resmî vasiyetname yapamayacak durumda ise, son arzularını iki tanık önünde açıklar. Tanıklardan biri bu arzuları kaleme alır; yer, yıl, ay ve günü belirtir.

39 3. Sözlü Vasiyetname Her iki tanık metni imzalar. Her iki tanık birlikte metni sulh veya asliye mahkemesine en kısa zamanda götürür. Metni verirler ve fevkalâde bir durumda miras bırakanın açıklama yaptığını, bu beyanı yaparken tasarruf ehliyetinin olduğunu beyan ederler.

40 3. Sözlü Vasiyetname Bunun dışında sözlü vasiyet şu şekilde de yapılabilir: Miras bırakan son arzularını iki tanık önünde açıklar, her iki tanık mahkemeye giderler, tanıklar hâkime, miras bırakanın son arzularını fevkalâde durumun varlığı sırasında açıkladığını, bu arzularını açıklarken tasarruf ehliyetinin bulunduğunu beyan ederler.

41 3. Sözlü Vasiyetname Sözlü vasiyetnamede tanıkların okuryazar olması gerekmez. Miras bırakanın sonradan resmî veya yazılı vasiyetname yapma olanağı doğmuşsa, sözlü vasiyet bu olanağın ortaya çıkması üzerinden bir ay geçince hükümsüz olur.

42 C. MİRAS SÖZLEŞMESİ Miras bırakan ve sözleşmenin diğer tarafı aynı zamanda resmi memura isteklerini açıklar. Resmî memur bu istekleri yazılı olarak tespit eder. Her iki taraf metni okur. Her iki taraf metni resmî memur ve iki tanık önünde imzalar. Resmî memur metne tarih koyar ve imzalar.

43 C. MİRAS SÖZLEŞMESİ Akde taraf olanlar resmî memur ve iki tanık önünde, metni okuduklarını ve metnin kendi isteklerini içerdiğini beyan ederler. Her iki tanık senedi imzalar ve akde taraf olanların yukarıdaki beyanı kendilerine açıkladıklarını ve bu işlemi yaparken tasarruf yetkisine sahip olduklarını beyan ederler.

44 D. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN YÜRÜRLÜĞE GİRMEMESİ
Ölüme bağlı tasarrufların yürürlüğe girmemesi, miras bırakanın kendi davranışından veya dış etkenlerden meydana gelir. Vasiyetname ve miras mukavelesi bakımından geçerli bulunan yürürlüğe girme engelleri şunlardır: Lehine teberru yapılanın (kendisine miras hakkı sağlananın) miras bırakandan önce ölmesi veya mirastan mahrum olması Ölüme bağlı tasarrufun bağlandığı bozucu şartın miras bırakanın ölümünden önce gerçekleşmesi veya geciktirici şartın gerçekleşmesinin imkânsız olması

45 D. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN YÜRÜRLÜĞE GİRMEMESİ
Eşin lehine yapılan bağışlamanın boşanma halinde hükümsüzleşmesi Vasiyetnamenin yürürlüğe girmesini engelleyen nedenler şu şekilde belirtilebilir: Kanunda miras bırakanın önceki vasiyetnameden rücu ettiğini bildirmeden ikinci vasiyetname yapması

46 D. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN YÜRÜRLÜĞE GİRMEMESİ
Vasiyetnamenin yok olması Sözlü vasiyetname halinde bir aylık sürenin geçmesi Miras sözleşmesinin ortadan kalkması, tarafların anlaşması ile ortadan kaldırılması, tek taraflı ortadan kaldırma veya miras bırakanın hayatta iken miras sözleşmesini iptal etmesi yoluyla olur.

47 D. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN YÜRÜRLÜĞE GİRMEMESİ
Miras sözleşmesinin tek taraflı olarak kaldırılması için mirasçılıkta çıkarma sebebinin varlığı aranır. Miras sözleşmesinin iptali için, öngörülen sağlararası edimin yerine getirilmemesi gerekir. Bunun yanında miras bırakan irade sakatlığı hallerinden biri varsa, miras sözleşmesini iptal edebilir.

48 E. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN İPTALİ
Ölüme bağlı tasarrufların iptali farklı sebeplere dayanabilir. İrade bozukluğu, ehliyetsizlik, ölüme bağlı tasarrufun yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılması, hukuka ve ahlâka aykırılık, şekil eksikliği halinde iptal davası açılır. Bu davanın amacı ölüme bağlı tasarrufu hükümsüz kılmaktır.

49 E. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN İPTALİ
İptal davasının hukukî niteliği bozucu yenilik doğuran davadır. İptal davasında 1, 10 ve 20 yıllık süreler vardır 1 yıllık süre tasarrufun ve iptal nedeninin öğrenildiği tarihten başlar. 10 yıllık süre işlemin yapıldığı tarihinden başlar ve burada davalının iyi niyetli olması aranır. Davalı kötü niyetli olduğu takdirde bu süre 20 yıldır.

50 E. ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN İPTALİ
İptal kararı bozucu yenilik doğuran bir haktır, geriye yürür. İptal davası ölüme bağlı tasarrufun bir kısmı veya tamamı için açılabilir. Miras bırakanın veya mirasçının borçluları, alacaklıları bu davayı açamaz. Yetkili mahkeme, miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Bu davanın davacıları menfaati olan mirasçılardır.

51 IV. TENKİS DAVASI Saklı paylı mirasçının payını alıncaya kadar yapılan ölüme bağlı tasarruflarda indirmeye gidilir. Tenkis, miras bırakanın tasarruf özgürlüğünü aşması halinde başvurulan bir dava yoludur. Tenkis davası, yenilik doğuran davadır. Tenkisten sadece davayı açan yararlanır ve bu dava ile sadece dava kime karşı açılmışsa o kişiye düşen oran istenir. Bu davanın açılabilmesi için mirasçının saklı payına tecavüz edilmiş olması gerekir.

52 IV. TENKİS DAVASI Bu davanın davalısı lehine ölüme bağlı veya sağlararası tasarruf yapılan kimseler ve mirastan ivazlı feragat eden saklı paylı mirasçılardır. Özellikle ikinciler dilerlerse aldıkları ivazı verip, mirasa katılırlar veya haklarındaki tenkis davasının sonuçlarına katlanırlar. Vasiyeti yerine getirme görevlisine karşı bu dava açılamaz. Tenkis davası bakımından 1 ve 10 yıllık hak düşürücü süreler öngörülmüştür.

53 IV. TENKİS DAVASI Tenkisin uygulanması ilkeleri:
Tenkis hem ölüme bağlı hem sağlararası bağışlar için geçerli olur. Tenkis işleminde önce ölüme bağlı tasarruflar dikkate alınır. Bu tasarruflar saklı payları karşılamaya yetmezse daha sonra sağlararası bağışlamaların tenkisine gidilir. Ölüme bağlı tasarruflarda da indirim bütün ölüme bağlı tasarruflarla orantılı olarak yapılır.

54 IV. TENKİS DAVASI Sağlararası tasarruflarda indirim kazandırma tarihine göre yapılır. Tarih itibariyle ölüme en yakın olandan başlanarak geriye doğru giden sıra izlenir. Burada tasarrufların tenkisinde orantı kurulmaz. Tümü tenkis edilir. Ölüme bağlı tasarruflar veya sağlar arası kazandırmalar kamu tüzel kişilerine, kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılmışsa, bunlar en son sırada tenkis edilir.

55 V. MİRASIN GEÇMESİ Mirasın açılması için, miras bırakanın ölümü gerekir. Ölüm, ölüm belgesi, gaiplik belgesi, ölüm karinesi belgesi yoluyla ispatlanabilir. Miras kanundan dolayı mirasçılara geçer. Mirasçılar, terekeye iştirak halinde malik olurlar. Mirasçılar arasında miras ortaklığı doğar. Tereke borçlarından mirasçılar müteselsil sorumlu olurlar.

56 V. MİRASIN GEÇMESİ Miras açıldığında mirasçıların mirasa ehil olmaları gerekir. Mirasa ehil olmak, sağ doğmak kaydıyla anne karnına düşmüş olmayı ve miras açıldığında sağ olmak anlamına gelir. İkinci olarak mirasçıların mirastan mahrum olmamaları gerekir.

57 V. MİRASIN GEÇMESİ Miras, miras bırakanın son yerleşim yerinde açılır. Mirastan kaynaklanan davalar da burada açılırlar. Bunlar tenkis, paylaştırma (taksim) davası, iptal davası, miras sebebiyle istihkak davası gibi davalardır. Ayrıca miras sebebiyle alınabilecek tedbirler de miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesince gerekli görüldüğü durumlarda alınabilir. Bu kuralın istisnası veraset ilâmıdır. Bu belge mirasçının yerleşim yeri mahkemesinden alınabilir.

58 V. MİRASIN GEÇMESİ Bir kimse, hakkında gaiplik kararı alınmışsa o kişi karine olarak ölmüş kabul edilir. Kanun koyucu gaibin mirasçılığı için de düzenleme getirmiştir. Gaiplik kararı kesinleşene kadar gaibe düşen miras payı mahkeme tarafından resmen idare edilir. Mirasçılar gaiplik kararı için mahkemeye başvurmuşlarsa, gaip kişiye düşen miras hissesinin kendilerine verilmesini isteyebilirler.

59 V. MİRASIN GEÇMESİ Hakkında gaiplik kararı verilen bir kimsenin mirasçıları, gaibin gerçekten ölmüş olup olmadığı veya üstün hakka sahip bir mirasçının bulunup bulunmadığı kesin olarak bilinmediği için gaipten almış oldukları mallar için belli bir süre güvence vermek zorundadırlar. Bir güvence verilirse gaibin malları kendilerine teslim edilir.

60 V. MİRASIN GEÇMESİ Bu güvencenin süresi, gaip ölüm tehlikesi içinde kaybolmuşsa, malların tesliminden itibaren 5 yıl, uzun süreden beri haber alınamamışsa, son haber alma tarihinden itibaren 15 yıldır. Gaip 100 yaşını doldurduğu anda, bu sürelere bakılmaksızın güvence sona erer.

61 V. MİRASIN GEÇMESİ Gaip veya mirasçı sonradan gelirse, bazı davalar açılır. Gaip gelirse gaibin mallarını alanlar bu malları geri verme ile yükümlüdürler. Gaip, mallarını adi istihkak davası ile alır.

62 VI. MİRASTAN YOKSUNLUK Mirastan yoksunlukta, kişi kanundan dolayı mirasçılık sıfatını kaybeder. Mahkeme kararına veya miras bırakanın iradesine ihtiyaç yoktur. Bu halde sadece tespit davası açılabilir. Mirastan yoksunluk sebepleri kanunda sınırlı olarak sayılmıştır. Kasten ve hukuka aykırı olarak miras bırakanı öldürmek veya öldürmeye teşebbüs etmek.

63 VI. MİRASTAN YOKSUNLUK 2. Miras bırakanı, kasten veya hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma sokmak Miras bırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama, korkutma yoluyla sağlayanlar ve engelleyenler Miras bırakanın artık yeniden yapmayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar ve bozanlar

64 VI. MİRASTAN YOKSUNLUK Mirastan yoksunluk kişiseldir. Mirastan yoksun olan miras bırakandan önce ölmüş gibi kabul edilir. Miras, mirastan yoksun olanın altsoyuna kalır Mirastan yoksunluk nispidir. Kime karşı işlenmişse, ona karşı doğacak mirasçılığı engeller. Af mirastan yoksunluğu ortadan kaldırır ve şekle bağlı değildir.

65 MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA
Miras bırakanın, mirasçısını mirasçılıktan çıkartması mümkündür. Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiştir. Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiştir. Bu hallerde çıkarma cezalandırma amaçlıdır.

66 MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA
Mirasçının borca batık olması halinde de çıkarmaya izin verilmektedir. Bu ihtimalde çıkartma cezalandırma amaçlı değil, aciz halindeki mirasçının alt soyunu koruma amaçlıdır. Borca batık mirasçının bu ihtimalde miras hissesinin tamamı için değil, saklı payının yarısı oranında çıkartılması mümkündür.

67 VII. MİRASIN KAZANILMASI A. YASAL MİRASÇILAR
Yasal mirasçılar, mirası miras bırakanın ölümü ile kazanırlar. Mirasın geçişinde herhangi bir işleme gerek yoktur. Yani tescil, teslim, temlike gerek olmaksızın tereke mirasçıya geçer. Buna külli intikal denir. Zilyetlik de doğrudan doğruya kazanılır.

68 B. ATANAN MİRASÇILAR Atanan mirasçılar da, yasal mirasçılar gibi, miras bırakanın ölümü ile mirası kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası zilyetlik hükümleri uyarınca teslim ederler. Mirasçılar belli bir süre içinde mirası ret hakkına sahiptirler. Ret hakkına sahip mirasçı bu hakkını kullanmamışsa mirası kabul etmiş sayılır

69 C. MAL VASİYETİNİN KAZANILMASI AÇISINDAN
Mal vasiyet alacaklısı sadece bir talep hakkına sahiptir. Kendisine bırakılan malın teslimini ister. Vasiyet alacaklısı bu hakkını vasiyeti ifa ile yükümlü varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçıya karşı kullanır. Vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan bu edimini ifa etmezse, aleyhine ifa davası veya tazminat davası açılır.

70 VIII. MİRASIN REDDİ Yasal ve atanmış mirasçı dilerse kendisine kalan mirası ret edebilir. Mirasın reddi daha çok terekenin aktifinin pasifinden az olması durumunda başvurulan bir yoldur. Böylece mirasçılar terekenin kendileri için doğurabileceği malî yükten kurtulurlar. Ret rızai olarak veya yasal temsilci tarafından yapılır. Vasi, sulh ve asliye mahkemesinin onayı ile mirası ret edebilir. Ret sözlü veya yazılı olarak yapılabilir.

71 A. REDDİN ÇEŞİTLERİ Mirasın reddi gerçek ve hükmî ret olmak üzere iki çeşittir. Gerçek ret (bozucu) yenilik doğurucu bir işlemdir. Bu sebeple kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Ret beyanında bulunan kişinin fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Burada ret sebebinin açıklanması gerekmez. Gerçek ret şekle bağlı değildir.

72 A. REDDİN ÇEŞİTLERİ Hükmi ret ise kendiliğinden gerçekleşir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli ise veya bu durum resmen tespit edilmişse ortaya çıkar. Miras kabul edilirse, hükmî ret ortadan kalkar. Hükmî redde mirası kabul için bir süre öngörülmemiştir.

73 B. MİRASIN REDDİ SÜRESİ Yasal mirasçı, miras bırakanın ölümünü öğrendiği andan itibaren 3 ay içinde, mirası reddedebilir. Ancak yasal mirasçı, mirasçılık sıfatını daha sonra öğrenmişse bu süre, öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Mirasçı vasiyetname ile atanmış ise, miras bırakanın bu tasarrufunun kendisine bildirilmesinden itibaren 3 ay içinde reddedebilir. Mirasçı, miras sözleşmesi ile atanmış ise, miras bırakanın ölümünden itibaren 3 ay içinde mirası reddedebilir.

74 B. MİRASIN REDDİ SÜRESİ 3 aylık süre defter tutma işleminin sonucunun mirasçılara bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Önemli sebeplerin varlığı halinde süre sulh hâkimi tarafından uzatılabilir. Mirasın reddinde yetkili mahkeme, miras bırakanın son yerleşim yeri sulh mahkemesidir. Ret beyanı sulh mahkemesi tarafından bir tutanakla tespit edilir ve reddeden mirasçıya reddi gösteren bir belge verilir.

75 C. RET HAKKININ DÜŞMESİ Ret hakkının düşmesi, süresi içinde ret beyanında bulunulmaması veya mirasın açıkça ve zımnen kabulü ile ortaya çıkar. Özellikle zımni kabul, mirasçının terekeye ait bir malı zilyetliğine geçirmesi veya terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan bir işlemi yapması sonucu gerçekleşir. Zamanaşımı veya hak düşürücü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılmışsa veya cebrî icraya gidilmişse, ret hakkı ortadan kalkmaz.

76 D. REDDİN SONUÇLARI Tereke resmen tasfiye olunur. Mirası reddeden mirasçı, miras bırakandan önce ölmüş kabul edilir. En yakın yasal mirasçıların tamamı mirası reddetmişlerse, tereke iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Mirasçılar mirası kendilerinden sonra gelen mirasçılar lehine reddedebilirler.

77 E. MİRASÇILARIN ALACAKLILARININ KORUNDUĞU HALLER
Mirasçının aktifi borçlarını karşılamaya yetmiyorsa, alacaklıları zarara sokmak için mirasçı, mirası ret etmişse ve alacaklıya veya iflâs masasına teminat vermemişse ve bu hususlar ispat edilebilirse, ret kararı mahkemece iptal olunur. İptal talebinde bulunacak olanlar alacaklılar ve iflas masasıdır ve mirasın reddinden itibaren 6 ay içinde itiraz edilmelidir.

78 E. MİRASÇILARIN ALACAKLILARININ KORUNDUĞU HALLER
Mirasın reddi iptal edilirse tereke resmen tasfiye edilir. Tasfiyeden bir şey kalırsa, önce itiraz eden alacaklıların, sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Daha sonra, kalan miktar, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir.

79 ÖRNEK SORU Sağ kalan eş ikinci derecedeki mirasçılarla mirasçı olursa miras payı ne kadardır? A) 1/2 B) 1/3 C) 1/4 D) Terekenin tümü

80 CEVAP: A 1/2

81 Terekenin resmî tasfiyesiyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? (KPSS 2007)
A) Resmî tasfiyede mirasçılar terekenin borçlarından sorumlu olmazlar. B) Resmî tasfiye iflas hükümlerine göre yapılır. C) Terekedeki taşınmazlar, açık artırma veya bütün mirasçıların kabulü halinde pazarlık yoluyla satılır. D) Resmî tasfiye asliye mahkemesi tarafından resen yapılır. E) Miras bırakanın alacaklıları, mirasçıların kendilerine güvence vermemesi halinde resmî tasfiye isteyebilirler.

82 CEVAP: D Resmî tasfiye asliye mahkemesi tarafından resen yapılır.(sulh mahkemesinde yapılır)


"MİRAS." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları