Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanHatice ERDOĞAN Değiştirilmiş 5 yıl önce
2
YOĞUN BAKIMLARDA YATAN HASTALARDA BASINÇ YARASININ ÖNLENMESİ Hatice ERDOĞAN Uzman Hemşire
3
TANIMLAR HEMŞİRE, HEMŞİRE, YOĞUN BAKIM HEMŞİRESİ, YOĞUN BAKIM HEMŞİRESİ, YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ, YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ, BASINÇ YARASI BASINÇ YARASI ÖNEMİ PREVELANSI GENEL RİSK FAKTÖRLERİ ETİYOLOJİSİ FİZYOPATOLOJİSİ EVRELERİ ÖNLEME SUNU PLANI
4
Uluslararası Hemşirelik Konseyi (International Council of Nursing- ICN)’ne göre hemşire; “Bireyin, ailenin ve toplumun sağlığını koruyan ve geliştiren, hastalık halinde iyileşme ve rehabilite etme sürecine katılan meslek grubudur. Ayrıca sağlık ekibinin tedavi edici ve eğitsel planlarını geliştirir, uygulamaya katılır” şeklinde tanımlamaktadır.
5
Diğer taraftan, Türk Hemşireler Derneği (THD) ise hemşireliği; “Bireyin, ailenin ve toplumun sağlığını ve esenliğini koruma, geliştirme ve hastalık halinde iyileştirme amacına yönelik, hemşirelik hizmetlerinin planlanması, örgütlenmesi, uygulanması, değerlendirilmesinden ve bu hizmetleri yerine getirecek bireylerin eğitiminden sorumlu bilim ve sanattan oluşan bir sağlık disiplini” olarak ifade etmektedir (21).
6
koruyucu Yoğun bakım hemşiresi, karmaşık ve yaşamı tehdit edici problemleri olan hastaların tanılamasını yapmak, hastaları sürekli izlemek, kaliteli ve ileri yoğun bakım ve tedavi girişimleri uygulamak, hasta ve yakınları ile terapötik ilişki kurmak, koruyucu, iyileştirici ve rehabilite edici girişimleri uygulamaktan sorumlu hemşiredir. 19 Nisan 2011 SALI, Resmî Gazete, Sayı : 27910 Hemşirelik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Çalışılan Birim/Servis/Ünite/Alanlara Göre Hemşirelerin Görev, Yetki Ve Sorumlulukları
7
Yoğun bakım hemşirelerinin önemli görevlerinden biri de; basınç yaraları, risk faktörleri, prognoz üzerindeki etkilerinin değerlendirilerek gelişiminin önlenmesi için uygun hemşirelik yaklaşımını sağlamak, oluşması halinde uygun hemşirelik bakımını planlamak, uygulamak ve değerlendirmektir.
8
Bireyin gereksinim duyduğu tüm yaşam aktiviteleri sağlık bakım profesyonelleri olan hemşireler tarafından sağlanmakta olup, çoklu sistem bozuklukları nedeniyle son teknoloji ile donatılmış teçhizat ve kanıta dayalı uygulamalar ile oluşturulan özel bakım gereksinimleri sağlanan ortamlardır. Yoğun Bakım Üniteleri
9
Yoğun bakım ünitelerinde yatan hastalarda; fiziksel aktivite ve mobilizasyonun sınırlı olması, uzun süreli yatağa bağımlılık gerektiren hastalıkların bulunması, anestetik, sedatif, analjezik ve kas gevşetici ilaçların yoğun kullanımı, şuur kaybı, metabolik sorunlar, inkontinans, dolaşım ve ventilasyon bozuklukları gibi nedenlerle basınç yaraları çok fazla görülmektedir (5).
10
Basınç yarası, tek başına basınç ya da yırtılma ile basıncın bir arada sebep olduğu, genellikle kemik çıkıntılar üzerinde ortaya çıkan lokalize deri ve/veya deri altı doku hasarı olarak tanımlanmıştır (9).
11
Basınç Yarası Bası yarası Yatak yarası Dekibüt ülseri Dekübit Basınç ülserleri olarak da ifade edilmektedir.
12
Basınç yarası önlenebilir bir sorun olmasına rağmen hastanın yaşam kalitesini etkileyen, hastanede kalma süresini uzatan ve bakım maliyetini arttırarak hastaya ve topluma ekonomik açıdan büyük yük getiren önemli bir sağlık sorunudur (8,9,11,16,17,22). BASINÇ YARASININ ÖNEMİ
13
Hastanın fiziksel sağlığını etkileyerek yaşamını tehdit etmenin yanı sıra, bağımsızlığını kaybetme, sosyal izolasyon gibi psikolojik problemlere yol açmaktadır. Basınç yaraları bir kez oluştuğunda tedavisi son derece güçtür. Cerrahi yöntemlerle kapatılan yaralarda %95’e varan yineleme oranı bildirilmiştir (4).
14
Basınç yarası hemşirelik bakımında yetersizliğin, önleyici uygulamalarla ilgili ihmalin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Hemşirenin düzenli olarak risk değerlendirmesi yapması ve basınç önleyici uygulamaları erken dönemde başlatması gerekmektedir (6,12).
15
Riskli hastaların kişiye özel tedavi planlarının (koruyucu önlemler dahil) 24 saat içinde yapılması gerekir, Basınç yaralarının çoğu 24-48 saat içinde gelişmektedir.
16
Basınç yarasının erken dönemde önlenmesi en etkili tedavi yöntemidir (10,13,14,15).
17
Bakımın kalitesini arttırmak için yapılan her girişim basınç yarasını önleme ve tedavi etmede önemli bir faktördür. Hemşirenin etkili bir bakım sağlaması için bilgi düzeyi ne kadar yüksek olursa verilen bakımın kalitesi o derece artar (1,7,14,20).
18
Hemşirelik bakımı sırasında hastanın sağlığına ve ihtiyacına yönelik bilgi eksiklikleri saptanarak giderilmelidir. Bireyin ve toplumun sağlığını korumak, geliştirmek ve hastalık halinde iyileştirmeye yönelik doğru sağlık davranışları kazandırmak hemşireliğin temel eğitici rolüdür (2,3,18).
19
Doğu ( 2015) çalışmasında; Hemşirelerin eğitim sonrası konuya ilişkin bilgi düzeylerinde artış görüldüğü ifade edilmekte ve sürekli hizmet içi eğitim programları ile desteklenmesi önerilmektedir.
20
Çelik ve ark. (2017) yapmış oldukları çalışmada; Hemşirelerin basınç yarasını önleme ve yönetmeye yönelik bilgilerinin orta düzeyde olduğu, hemşirelerin akademik ve hizmet içi eğitim programlarında basınç yarasının önlenmesi ve tedavisi konusuna daha fazla yer verilmesi gerektiği önerilmektedir.
21
Basınç yaralarının önlenmesi ve tedavisinde tüm dünyada sağlık alanında profesyonel olarak çalışan kişiler tarafından kullanılabilecek kanıta dayalı önerilerin geliştirilmesi için, NPUAP ve EPUAP’den temsilcilerin katılımıyla oluşturulan Kılavuz Geliştirme Grubu tarafından ‘‘Basınç Ülserlerinin Önlenmesi Hızlı Başvuru Klavuzu,, oluşturulmuştur (9).
22
Ulusal Basınç Ülseri Tavsiye Paneli’nin (NPUAP-2001) 1990-2000 yılları arasında yapılmış olan 300 çalışmanın sonuçlarına dayanarak hazırladığı rapora göre, ABD’de basınç ülserlerinin insidansı; Akut bakım alanlarında % 0.4-38, Uzun süreli bakım alanlarında %2.2-23.9, Evde bakımda %0-17 olduğu bildirilmiştir (9,12). PREVELANS
23
Ülkemizde Basınç Yarası Pektekin ve arkadaşları (1992) 3892 hastada %1.1, yatağa bağımlı hastada %6.1, Alaca ve arkadaşları (2001) spinal kord hasarında %28.4, Hug ve arkadaşları (2001) hastanede yatanlarda %7.2, Karadağ ve arkadaşları(2006) operasyon geçiren hastalarda %54.8 olduğunu belirtmişlerdir. (12).
24
BASINÇ YARASI GENEL RİSK FAKTÖRLERİ DEHİDRATASYON İÇSEL FAKTÖRLER İLERİ YAŞ HAREKETSİZLİK ANEMİ MALNÜTRİSYON EŞLİK EDEN HASTALIKLAR DOKU PERFÜZYONUNDA BOZULMA DUYUSAL ALGIDA BOZULMA
25
DIŞSAL FAKTÖRLER NEKROTİK DOKU TAHRİŞ SÜRTÜNME İLAÇ TEDAVİLERİ İMMUNSUPRESYON BASINÇ NEM ENFEKSİYON İRRADYASYON
26
Mobilite Aktivite Duygusal algılama Dışsal Faktörler ↑Islaklık (nem) ↑Sürtünme ↑Yırtılma İçsel Faktörler ↓Beslenme ↑Yaş ↓Arteriyoler basınç vb. BASINÇ DOKU TOLERANSI BASINÇ YARASI GELİŞİR.
27
İlave Risk Faktörleri Günde sadece bir kez pozisyon değişimi, Hb, Hct, albumin düzeyi düşüklüğü, hipotansif ataklar, vazokonstruksüyona yol açan ilaçlar, postoperatif dönemde immobilizasyon, sigara içmek, kan glukoz düzeyinin yükselmesi, hastalığın ciddiyeti, vücut ısısının yükselmesi, kan vizkositesinin artması, kuru cilt (6,16).
28
Basınç yaraları vücuttaki kemik çıkıntılarının bulunduğu her alanda gelişebilmektedir. Supine pozisyonda en sık sakrum ve topuklarda, Sürekli bir tarafa doğru yatanlarda kalça ve ayak bileklerinde, Oturur pozisyonda ise kalçalarda daha sık basınç yarası gelişmektedir. ETİYOLOJİSİ
29
ETYOLOJİSİ Basınç noktaları (Supine pozisyonunda) % 8 Topuk Baldırın arkası %23 Sakrum %1 Kafanın arkası %5 Kürek kemiği %1 Spinal çıkıntı %3 Dirsek
30
Basınç noktaları (Lateral pozisyonunda) %7 Malleoller Medial ve lateral kondiller %15 Trokanter Kaburgalar Kulak
31
Kürek kemiği Sakrum ve koksiks Iskial çıkıntı Topuk Ayağın plantar kısmı Diz Basınç noktaları (Oturma pozisyonunda)
32
Kurtuluş Tosun Z. ve Ark.(2009) yaptığı çalışmada; 21 hastanenin 50 farklı yoğun bakım ünitesinde tedavi gören 180 yaşlı hastanın değerlendirildiği prevelans çalışmasında; 73 hastada toplam 156 adet yara saptandığı ve bu yaraların en fazla sakral bölgede (%35.9), topuklarda (%28) olduğu belirtilmektedir.
33
Basınç yaralarının gelişmesinde rol oynayan en önemli faktördür. Basınç
34
. Doku üzerine uygulanan herhangi bir basıncın basınç yarasına yol açıp açmaması basıncın, yoğunluğu süresi dokunun toleransı diğer faktörler (bireysel ya da çevresel) ile yakından ilişkilidir. ETİYOLOJİSİ
35
Kapiller basınç: Sıvıyı damar dışına iten basınçtır. Arteriyel uçta: 28-32 mm Hg Venöz uçta: 9-12 mm Hg Midkapiller alanda: 25 mm Hg Kapiller kapanma basıncı : Kapilleri kollabe etmek için gereken minimum basınçdır. Dışarıdan uygulanan basınç kapilleri aştığı zaman damarlar kollabe olur ve doku anoksisi gelişir. Basıncın Yoğunluğu-Şiddeti FİZYOPATOLOJİSİ
36
Dışarıdan 12 mm Hg lık basınca maruz kalındığında venler genişler, basıncı artar. Olay devam ederse arteriyel basınç artar ve plazma damar dışına sızar, ödem oluşur. Denerve dokuda, kan damarlarının sempatik tonus kaybı nedeni ile vazodilatasyon oluşur. Bu durum ödemi arttırır. Denervasyon indirekt olarak lenfatik ödeme neden olur. FİZYOPATOLOJİSİ Basıncın Yoğunluğu-Şiddeti
37
Süre basıncın zarar verici etkisini belirleyen önemli bir faktördür. Süre ile basıncın yoğunluğu arasında ters bir ilişki vardır. Düşük basınç uzun sürede, yüksek basınç kısa sürede doku hasarı oluşturur. FİZYOPATOLOJİSİ Basıncın Süresi
38
Sağlıklı kişilerde farklı pozisyonlarda iken doku üzerine uygulanan basınç genellikle kapiller basıncın üzerinde olduğu halde basınç yarası oluşmaması, basıncın süresi ile ilişkilidir. Çünkü hareket etme ve duyusal algılama problemi olmayan sağlıklı kişiler kapiller kapandığı zaman ortaya çıkan doku hipoksisinin yol açtığı rahatsızlığı hisseder ve pozisyon değiştirerek basıncı başka noktalara kaydırır. Basıncın Süresi
39
Hastanın; doku toleransı, hareketlilik düzeyi, genel medikal durumu, yatırıldığı destek yüzeyin özelliğine göre daha az ya da daha sık da olabilir. 2 saatte bir basınç değiştirilir.
40
1-2 saatlik süre kritik bir zamandır. İki saatin üzerinde 70 mm Hg lık bir basınç geri dönüşümsüz hasar meydana getirmektedir. Basınç aralıklı bile uygulandığında 240 mm Hg lık bile olsa doku hasarı çok daha az ortaya çıkmaktadır. Basıncın Süresi
41
Derinin kendisi üzerine uygulanan basıncı dağıtmasını etkileyen cilt ve destek dokuların bütünlüğünü ifade eder. Dolayısıyla doku toleransını etkileyen tüm faktörler basınç yarasının gelişmesini de etkilemektedir. Doku Toleransı
42
Örneğin yaşın ilerlemesi ile deri perfüzyonu ve deri turgorunda bozulma, kollajen rejenerasyonu, serum albumin düzeyi ve immün cevapta azalma, zayıflık, doku elastikiyeti kaybı, epidermis ve dermis arasındaki bağlantının zayıflaması, ve mental durumun bozulması yaşlılarda basınç yaralarının gelişmesinde rol oynayan faktörlerdir.
43
Dokunun bir yüzey üzerinde (yatak veya tekerlekli sandalye) hareket etmesi sonucu ortaya çıkan sürtünme tek başına sadece epidermis ve dermisin üst tabakasında zedelenmeye yol açar. Ancak sürtünme yerçekiminin etkisi ile birleştiğinde bir makaslama etkisi yaratarak derin dokularda yırtılmalara neden olur (12). Sürtünme ve yırtılma (friksüyon ve shear):
44
Deri sürekli olarak vücudu temas ettiği yüzey üzerinde sabit tutmaya çalışır, bununla birlikte yerçekiminin etkisi ile iskelet aşağıya doğru kaymaya eğilimlidir. Bu iki ters kuvvetin arasında gerilen damarlarda yırtılmalar oluşur, doku perfüzyonu bozulur ve doku hasarı gelişir.
45
Deri serbest olarak hareket etmediği için yırtılmanın asıl etkisi kemik çıkıntılarının üzerindeki derin dokularda görülmektedir. Bu bilgi basınç yaralarının sıklıkla kemiklerin çıkıntı yaptığı bölgelerde gelişmesi hipotezi ile de uyumludur.
46
Çok yaygın kullanılan iki hemşirelik uygulaması da sürtünme ve yırtılma ile sonuçlanabilmektedir. Hastanın çarşaf kullanılmadan yatağın başucuna doğru çekilmesi sürtünmeye, yatağın başucunun 30°’den daha fazla yükseltilmesi ise yırtılmaya yol açar.
47
Nem epidermisin dışsal güçlere karşı direncini etkilemektedir. Uzun süre neme maruz kalan epidermis tabakasında önce yumuşama, daha sonra ise doku bütünlüğünde bozulma gelişir. İdrar ve dışkısını tutamayan ya da aşırı terleyen kişilerde basınç yaralarının gelişme riski yüksektir. Nem
48
Yetersiz beslenme özellikle de protein alımında yetersizlik basınç yarası gelişmesinin bağımsız göstergesidir. Prealbumin yarılanma ömrünün kısa (2 gün) olması nedeniyle hastanın güncel beslenme durumunun en iyi göstergesidir. Beslenme yetersizliği basınç yaralanması gelişmesinde önemli bir faktördür. Beslenme yara iyileşmesini etkiler. Beslenme
49
Basınç yarası oluşumunda rolü olan risk etmenlerini belirleyip bunlara karşı gerekli önlemlerin alınmasının yanında yaraların tedavisi de hemşirenin sorumluluğundadır. Hastada basınç yarası mevcut olsa bile iyi bir hemşirelik bakımı ile daha kısa sürede tedavi edilebilir.
50
BASINÇ YARASI EVRELERİ
51
I. Evre: Basmakla Solmayan Kızarıklık Genellikle kemik çıkıntılar üzerindeki sınırlı bir alanda ortaya çıkan, deri bütünlüğü bozulmamış olan, parmakla basıldığında solmayan kızarıklık. Basıldığında solmayan kızarıklık, koyu renkli deride görülmeyebilir; bu alandaki renk çevresindeki derinin renginden farklı olabilir(9,12,19).
52
I. Evre: Basmakla Solmayan Kızarıklık Bu alan, çevresindeki alanla karşılaştırıldığında ağrılı, sert, yumuşak, daha sıcak ya da daha soğuk olabilir. I. evrenin koyu renk derili kişilerde tespit edilmesi zor olabilir. Bu durum, kişilerin “risk altında” olduğunu gösterebilir.
53
II. Evre : Dermis Tabakasının Kısmi Kaybı II. evre yüzeysel açık ülser şeklinde görünen, sarı nekrotik doku bulunmayan kırmızımsı pembe renkte yara yatağına sahip kısmi kalınlıkta dermis kaybıdır.
54
II. Evre: Dermis Tabakasının Kısmi Kaybı Sağlam ya da açık / rüptüre olmuş, serum ya da serö-sanjinöz sıvı ile dolu veziküller şeklinde de görülebilir. Sarı nekrotik doku ya da “derin doku hasarı” bulunmayan parlak veya kuru, yüzeysel doku kayıplı ülser şeklinde görülebilir.
55
II. Evre: Dermis Tabakasının Kısmi Kaybı Bu kategori deri travmaları, medikal bant yaraları, inkontinans ile ilişkili dermatit, maserasyon ya da sıyrılma hasarlarını tanımlamak için kullanılmamalıdır(9,12,19). *bruising=berelenme, morarma; derin doku hasarını gösterir.
56
III. Evre: Deri ve Subkutan Doku Tabakalarında Kayıp III. evrede tam kalınlıkta doku kaybı vardır. Yara yatağında deri altı yağ dokusu görülebilir, fakat kemik, tendon ya da kaslar etkilenmemiştir. Sarı nekrotik doku bulunabilir, fakat doku kaybının derinliğini kapatacak şekilde değildir. Yarada cepler ve tüneller bulunabilir.
57
III. Evre: Deri ve Subkutan Doku Tabakalarında Kayıp III. evre basınç yaralarının derinliği anatomik yere göre değişiklik gösterir. Burun kemeri, kulaklar, oksiput ve malleollerde subkutan yağ dokusu bulunmadığından, III. evre yaralar, derin olmayan doku kayıpları şeklindedir. Aksine, belirgin bir yağ dokusu bulunan yerlerde oldukça derin olabilir. Yara yatağında kemik/tendon görülmez ya da doğrudan palpe edilmez.
58
IV. Evre: Tam Kalınlıkta Doku Kaybı Bu evrede, kemik, tendon veya kasların etkilendiği tam kalınlıkta doku kaybı vardır. Sarı nekrotik doku veya eskar bulunabilir. Sıklıkla cepleşme ve tünelleşme vardır.
59
IV. evre basınç yaralarının derinliği anatomik yere göre değişiklik gösterir. Burun kemeri, kulaklar, oksiput ve malleollerde subkütan yağ dokusu bulunmadığından, IV. evre yaralar derin olmayan doku kayıpları şeklinde bulunabilir.
60
IV. evre yaralar, muhtemelen osteomiyelit ya da osteitin oluştuğu, kas ve/veya destek yapılara (örn. fasya, tendon veya eklem kapsülü) kadar yayılabilir. Yara içinde etkilenmiş olan kemik/kas dokusu görülebilir ya da doğrudan palpe edilebilir.
61
Amerika Birleşik Devletleri İçin İlave Evreler Evrelendirilemeyen/Sınıflandırılamayan Evre: Deri veya Dokuların Tüm Tabakalarında Kayıp (Derinliği Bilinmiyor) Yaranın gerçek derinliğinin, yara yatağının sarı nekrotik doku (sarı, sarımsı kahverengi, gri, yeşil ya da kahverengi) ve / veya eskar (sarımsı kahverengi, kahverengi veya siyah) ile tamamen kapanmış olması nedeniyle bilinemediği, tüm tabakalardaki doku kaybının yer aldığı evredir.
62
Yara yatağına ulaşmak için yeterli miktarda nekrotik doku ve / veya eskar temizleninceye kadar, gerçek derinlik saptanamaz. Topuklarda görülen stabil (kuru, yapışık, bütünlüğü bozulmamış, eritemsiz ya da yerinden oynamamış) eskarlar “vücudun doğal, biyolojik örtüsü” olarak düşünülmelidir.
63
Şüpheli Derin Doku Hasarı (Derinliği Bilinmiyor) Sağlam derili mor ya da koyu kahverengi/bordo olarak rengi değişmiş, lokalize alan veya alttaki dokuların basınç ve / veya yırtılma / sürtünme / ayrılma kuvvetleriyle hasar görmesine bağlı olarak gelişen içi kanla dolu vezikül (9,12,19).
64
Bu alanda daha önce çevresindeki alanla karşılaştırıldığında; ağrılı, sert, peltemsi, bataklık hissi veren, daha sıcak ya da daha soğuk bir doku bulunabilir. Yaranın gelişimi, koyu renkli bir yara yatağında ince bir vezikül şeklinde olabilir. Yara giderek ilerler ve ince bir eskarla kaplanabilir.
65
Mukoz Membran Yarası Tıbbi araçların mukozal membran üzerinde oluşturdukları basınca bağlı gelişir. Anatomik lokasyonlardan dolayı bu yara evrelendirilemez. İlave olarak
66
Tıbbi Araçlara Bağlı Basınç Yarası Tanı ve tedavi amacıyla kullanılan araçlara bağlı gelişen basınç yarasını tanımlar. Gelişen basınç yarası genellikle aracın şekline uygundur. Yara evrelendirme sistemi kullanılarak evlendirilmelidir.
67
Yara Ostomi İnkontinans Hemşireliği Derneği (YOİHD) tarafından 2010 yılında Türkçeye uyarlanan “BÜ’nin Önlenmesi ve Tedavisi Hızlı Başvuru Klavuzu”nda deriyi düzenli aralıklarla değerlendirmenin ve deriyi tıbbi araçların neden olduğu basınç hasarı açısından gözlemlemenin önemi vurgulanmaktadır.
68
BASINÇ YARASINI ÖNLEME Risk Değerlendirme Prensipleri Deri Değerlendirilme ve Bakım Beslenme Faktörü Pozisyon Değiştirme Destek Yüzeyler Ameliyathanedeki Hastalar Eğitim Kayıt
69
İlk adım, risk değerlendirme ölçeklerinin kullanılarak risk değerlendirmesi yapmak
70
Yoğun bakım ünitesi gibi akut bakım ünitesinde hasta ilk kabul edildiğinde değerlendirilmeli, daha sonra her 48 saatte bir ya da hastanın durumu değiştikçe değerlendirme yeniden yapılmalıdır.
71
Braden Risk Değerlendirme Ölçeği ABD’de en yaygın kullanılan ölçek olup geniş yaş aralığındaki hasta grupları için kullanılabilecek en güvenilir ve geçerli ölçektir. Braden Risk Değerlendirme Ölçeği ABD’de en yaygın kullanılan ölçek olup geniş yaş aralığındaki hasta grupları için kullanılabilecek en güvenilir ve geçerli ölçektir.
72
Sürtünme ve yırtılma Braden Risk Değerlendirme Ölçeği altı alt kategoriden oluşur.
74
Sürtünme ve yırtılma (1-3 puan) diğer her bir değişken (1-4 puan) arasında puanlanmaktadır. Braden Risk Değerlendirme Ölçeği’nde toplam puan (6-23) arasında değişmektedir.
75
Toplam puanın düşük olması basınç ülseri gelişme riskinin yüksek olduğunu göstermektedir.
76
Braden Ölçeği’nden elde edilen risk puanına göre hemşirelik girişimleri planlanmalıdır. Sık pozisyon değiştirme protokolü geliştirme, Kişinin mümkün olduğunca hareketli olmasını sağlayacak düzenlemeler yapma, Topukları koruma, Risk sınırında (15-18 puan)
77
Hasta yatağa ya da tekerlekli sandalyeye bağımlı ise basıncı azaltıcı yatak ve minderler kullanma, Nemi kontrol etme, Sürünme ve yırtılmayı kontrol etme, Beslenmeyi düzenleme ÖNEMLİDİR. Risk sınırında (15-18 puan)
78
Hasta yatağa bağımlı ise; en az iki saatte bir, tekerlekli sandalyeye bağımlı ise; saat başı pozisyon değiştirilmelidir. Hastaya yan yatış pozisyonu verilirken dik değil 30° yan yatış pozisyonu verilmelidir. Dik yan yatış pozisyonunda trokanterler üzerine basınç bineceğinden basınç yarası gelişme riski yüksektir (12). Risk sınırında (15-18 puan)
79
Dizlerin ve ayak bileklerinin birbirine sürtünmesini önlemek için bacak araları yastık ya da köpük kenarlıklarla desteklenmelidir. Topukların yatağa temas etmesini önlemek için alt bacağın arka alt kısmına (diz altından ayak bileğine kadar) yastık konulmalıdır. Basınç yaralarının yaygın olduğu vücut bölgeleri, topuklar, sakrum, iskiya tüberositler, trokanter günlük olarak kontrol edilmelidir. Risk sınırında (15-18 puan)
80
Nemi kontrol altında tutmak için neme yol açan nedenler belirlenir. Nemlilik; terleme, yara drenajı, banyo sonrası ıslak kalma ve fekal ya da üriner inkontinans nedeniyle gelişebilir. İdrar ya da gaitanın ciltle temasını önlemek için bariyer krem ve polimerik cilt koruyucuları kullanılabilir. Risk sınırında (15-18 puan)
81
Emici pedler, kondom kateter, fekal ya da üriner kollektörler kullanılarak inkontinansı olan hastanın cildi korunabilir. Aşırı terleme; ilaç, enfeksiyonun tedavisi ya da çevre koşullarının düzeltilmesi ile kontrol edilebilir. Eğer aşırı yara drenajı varsa uygun pansuman materyalleri ve yara drenaj setlerinin kullanılması ile drenaj kontrol edilebilir. Risk sınırında (15-18 puan)
82
Sürtünme ve yırtılmayı önlemek için; hastanın yatağının başucu 30º’den daha fazla yükseltilmemeli, hasta yatak içinde hareket ederken (oturma, yan dönme vb.) trapez kullanılmalıdır. Yatağın ayak ucuna doğru kaymış olan bir hastayı yatağın başucuna doğru çekerken mutlaka çarşaf kullanılmalıdır. Çok yaygın bir şekilde yapıldığı gibi hasta iki kişi tarafından koltukaltlarından tutularak yukarı doğru çekilmemelidir. Hastayı yatak içinde hareket ettirme sırasında dirsek, topuk, sakrum ve kafanın arka kısmı sürtünmeden korunmalıdır. Risk sınırında (15-18 puan)
83
Protein-kalori malnütrüsyonu ile basınç yaraları gelişmesi arasında güçlü bir ilişki vardır. Basınç yarası olan bir hastanın kalori gereksinimi hesaplanırken stres cevap faktörü dikkate alınmalıdır. Diyetisyen ile işbirliği yapılarak risk altında olan hastaların protenin ve kalori miktarları arttırılmalıdır. Bu hastalara A, C ve E vitamini gibi kollajen sentezini arttıran, epitelizasyonu sağlayan ve immün sistemi güçlendiren vitaminler verilmelidir. Risk sınırında (15-18 puan)
84
Anlatılan uygulamalara ek olarak; hastaya köpük kenarlıklarla desteklenmiş 30º yan yatış pozisyonu verilir. Orta derecede risk (13-14 puan)
85
Anlatılan uygulamalara ek olarak; pozisyon daha sık değiştirilmeli ve 15-20 dakikada bir hafif kıpırdamak gibi küçük vücut hareketleri gerçekleştirilmelidir. Yüksek risk (10-12 puan)
86
Yüksek risk grubu hastalar için yapılan uygulamalara ek olarak eğer hastanın ağrısı varsa ve hasta hareket ettiğinde ağrısı artıyorsa basıncı rahatlatıcı yatak ya da minderler kullanılmalıdır. Basınç yarası gelişme riski olan hastalar için basıncı azaltıcı yatakların ameliyat masasında da kullanılması önerilmektedir. Çok yüksek risk (9 puan ve altı)
87
Derinin Değerlendirilmesi Sağlık bakım kurumlarının, yapılandırılmış bir deri değerlendirme yaklaşımının yanı sıra, hedeflenmesi gereken klinik alanları ve değerlendirme/tekrar değerlendirme zamanlarına ilişkin önerileri içeren özel bir protokolü bulunmalıdır. Bu protokolde; deri değerlendirme kayıtları ve bilginin daha geniş bir sağlık bakım ekibi ile paylaşılarak iletişimde bulunulmasını sağlayacak açık öneriler yer almalıdır. Basınç yaraları riskinin değerlendirmesinde tarama politikasının bir parçası olarak tam bir deri değerlendirmesinin yapılmasını sağlayın (Kanıt Gücü = C).
88
Derinin Değerlendirilmesi Tüm hastaların bakımında kullanılabilir. Ancak, koyu deri rengine sahip bireylerde kızarıklığın kolay görülememesi nedeniyle, I. evre basınç yaralarının tespitinin yetersiz olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır. Sağlık profesyonellerini, basmakla solmayan kızarıklık, lokalize sıcaklık, ödem ve indürasyon gibi tanılama tekniklerini içeren kapsamlı bir deri değerlendirmesinin nasıl yapılacağı konusunda eğitin (Kanıt Gücü = B).
89
Derinin Değerlendirilmesi Basıncın yol açtığı hasarın erken dönem belirti ve bulgularını belirleyebilmek için derinin sürekli değerlendirilmesi gerekir (9). Basınç yarası riski olan hastalarda kızarıklık belirtileri için deriyi düzenli olarak gözleyin. Gözlem sıklığı, hastanın genel durumdaki herhangi bir bozulma halinde artırılabilir (Kanıt Gücü = B).
90
Derinin Değerlendirilmesi Lokalize sıcaklık, ödem ve indürasyon basınç yaraları gelişimini gösteren bulgulardır. Koyu renk derili bireylerde kızarıklık belirtilerinin görülmesi her zaman mümkün olmadığından, değerlendirmede bu ilave bulgular göz önünde bulundurulmalıdır. Derinin gözlenmesi, özellikle koyu deri rengine sahip bireylerde lokalize sıcaklık, ödem ya da indürasyon (sertlik) değerlendirmelerini içermelidir (Kanıt Gücü = C).
91
Derinin Değerlendirilmesi Birçok farklı çalışma, ağrıyı basınç yarası olan hastalardaki majör faktör olarak tanımlamaktadır. Bazı çalışmalarda da bir bölgede ortaya çıkan ağrı, o bölgede basıncın oluşturduğu doku hasarına işaret eden bir belirti olarak gösterilmiştir. Hastaya vücudunun herhangi bir bölgesinde basınç hasarını gösteren rahatsızlık hissi ya da ağrının olup olmadığını sorun (Kanıt Gücü = C).
92
Derinin Değerlendirilmesi Çeşitli tipteki tıbbi cihaz ve araçların basınç yaralarına yol açabileceği bildirilmektedir (örn. kateterler, oksijen boruları, ventilatör, yarı-sert boyunluklar vb.). Deriyi tıbbi cihaz ve araçların sebep olduğu basınç hasarı açısından gözleyin (Kanıt Gücü= C).
93
Derinin Değerlendirilmesi Doğru ve uygun kayıt hastanın gelişiminin izlenmesi ve sağlık ekibi arasındaki iletişimin sürdürülmesinde büyük bir öneme sahiptir. Deri değerlendirmesini, basınç yaralarına bağlı olabilecek ağrıların ayrıntılarını da içerecek şekilde kayıt altına alın (Kanıt Gücü = C)
94
Deri Bakımı Kızarıklık, vücudun henüz daha önceki basıncın dokuda oluşturduğu etkiden kurtulamadığını ve tekrarlayan basınç etkisinden korunması gerektiğini gösterir. Mümkün olduğunda, hastayı daha önce basınç altında kalan ve hala kızarıklık bulunan vücut bölgesinin bulunduğu tarafına döndürmeyin (Kanıt Gücü = C).
95
Masaj, akut inflamasyon ve kan damarının hasar görmüş olması ya da derinin frajil olması durumunda kontrendikedir. Masaj, basınç yaralarının önlenmesinde bir strateji olarak önerilmez. Basınç yaralarını önlemek için masaj uygulamayın (Kanıt Gücü = B). Deri Bakımı
96
Deriyi ovalama, ağrılı bir işlem olduğu kadar, özellikle de zayıf yaşlı hastalarda inflamatuar reaksiyonu aktive eder veya hafif deri yıkımına neden olabilir. Basınç yarası riski altında bulunan deriyi kuvvetli bir biçimde ovalamayın (Kanıt Gücü= C).
97
Deri Bakımı Kuru deri önemli bir durum olup, basınç yarası gelişimi için bağımsız bir risk faktörüdür. Deri hasarını azaltmak için kuru derinin nemlendirilmesinde yumuşatıcı / nemlendirici ürünler kullanın (Kanıt Gücü = B).
98
Deri Bakımı Aşırı neme maruz kaldığında derinin stratum korneum tabakasının mekanik özellikleri değişir (9). Basınç hasarını azaltmak için, bariyer etkili bir ürünle, deriyi aşırı neme maruz kalmaktan koruyun (Kanıt Gücü = C)
99
Pozisyon Değiştirme Kemik çıkıntılar üzerindeki dokularda, kısa süreli yüksek basınçla, uzun süreli düşük basınç eşit düzeyde hasar oluşturur. Hastada basınç yarası gelişme riskini azaltmak için basıncın süresinin ve şiddetinin azaltılması önemlidir. Vücudun hassas bölgelerindeki basınç süresi ve şiddetini azaltmak için pozisyon değişikliği uygulanmalıdır (Kanıt Gücü = A).
100
Pozisyon Değiştirme Basıncı yeniden dağıtan bir destek yüzey üzerinde yatmayan bir hastanın pozisyonu, viskoelastik köpük şilte üzerinde yatan bir hastanın poziyonuna göre daha fazla sıklıkta değiştirilmelidir. Pozisyon değiştirme sıklığı, destek yüzeyin basıncı yeniden dağıtma özelliğine göre belirlenmelidir. Pozisyon değiştirme sıklığı, hasta ile ilgili değişkenlere (Kanıt Gücü = C) ve kullanılan destek yüzeye (Kanıt Gücü = A) göre belirlenir.
101
Pozisyon Değiştirme Sıklığı Hastanın deri durumu ve genel konforunu değerlendirin (9). Pozisyon değiştirme sıklığı, hastanın doku toleransı, fiziksel aktivite ve mobilite düzeyi, genel tıbbi durumu, tedavinin amaçları ve deri durumunun değerlendirilmesi ile belirlenir (Kanıt Gücü = C). Hasta pozisyon değişikliği uygulamasında beklenen cevabı vermiyorsa, pozisyon değiştirme sıklığı ve yöntemini tekrar gözden geçirin (Kanıt Gücü = C).
102
Pozisyon Değiştirme Tekniği Derinin sürtünme ve yırtılma kuvvetlerine maruz kalmasından kaçının. Deride sürtünme ve yırtılma kuvvetlerinin etkisini önlemek için transfer destek araçları kullanın. Pozisyon verirken hastayı kaldırın – sürüklemeyin. Hastaya, drenaj sistemleri, tüpler ya da kataterler gibi tıbbi cihaz ve araçların basınç oluşturacağı şekilde pozisyon vermeyin. Hastaya, basmakla solmayan kızarıklık bulunan kemik çıkıntılar üzerinde bulunacak şekilde pozisyon vermeyin. Hastaya basıncı ortadan kaldıracak ya da yeniden dağıtacak şekilde pozisyon verin (Kanıt Gücü = C). Hastaya basıncı ortadan kaldıracak ya da yeniden dağıtacak şekilde pozisyon verin (Kanıt Gücü = C).
103
Pozisyon Değiştirme Tekniği Hastaya 30 derece yan yatış pozisyonu verin. (Pozisyon değiştirirken ardışık olarak sağ yan, sırt üstü, sol yan şeklinde pozisyon verilebilir). Eğer hasta tolere edebiliyorsa ve tıbbi durumu uygunsa yüzükoyun (prone) pozisyona getirilmelidir. Hastada, 90 derece yan çevirme ya da yarı oturma pozisyonu gibi basıncı artıran pozisyonlardan kaçının. Eğer hastanın yatakta oturması gerekiyorsa, sakrum ve koksikste basınç ve yırtılma kuvvetlerini artıran yatak başını yükseltme veya dayanarak oturma pozisyonlarından kaçının (9). Pozisyon değişikliğinin hastanın konforu, haysiyeti ve işlevselliğinde payı vardır (Kanıt Gücü = C).
104
Oturan Hastalarda Pozisyon Değiştirme Örneğin; arkaya doğru yatırılabilen bir koltukta topuktaki yükü alabilecek bir topuk desteğinin kullanılması, basıncın yeniden dağılması bakımından uygun olabilir, fakat bu hastanın koltuğa oturtulması ve koltuktan kaldırılması işlemlerini zorlaştırabilir. Hastayı tüm etkinliğini kendisi sağlayabilecek gibi oturtun (Kanıt Gücü = C).
105
Oturan Hastalarda Pozisyon Değiştirme Hastanın ayaklarının yere yetişmemesi durumunda topuklarını, bir tabure ya da ayak desteğinin üzerine yerleştirin. Ayaklar yere basmadığında vücut sandalye üzerinden öne doğru kayar. Ayak yüksekliği, uyluğun pozisyonu horizontal pozisyondan hafifçe öne doğru, pelvisi fleksiyona getirecek şekilde ayarlanmalıdır. Hastanın kabul edebileceği, deri ve yumuşak dokuların maruz kalacağı basınç ve yırtılma kuvvetlerinin etkisini en aza indirebilecek bir pozisyon seçin (Kanıt Gücü = C).
106
Oturan Hastalarda Pozisyon Değiştirme Hasta sandalyede oturduğunda, vücut ağırlığı, kalça kemiğinin iskiyal çıkıntıları üzerinde en yüksek basınca neden olur. Bu durumda vücut ağırlığının yükünü taşıması gereken alan nispeten küçük bir bölge olduğu için basıncın şiddeti de yüksek olacaktır. Bu nedenle basıncı azaltan önlem alınmadığı zaman çok kolay ve hızlı bir biçimde basınç yarası gelişebilecektir. Hastanın basıncı azaltıcı önlemler almadan sandalyede oturduğu süre sınırlandırılmalıdır (Kanıt Gücü = B). Hastanın basıncı azaltıcı önlemler almadan sandalyede oturduğu süre sınırlandırılmalıdır (Kanıt Gücü = B).
107
Oturan Hastalarda Pozisyon Değiştirme Kayıtlar pozisyon değişiklik planının sonuçlarını ve değerlendirilmesini de içermelidir (9). Hastaya verilen pozisyonu ve sıklığını tanımlayarak, pozisyon değişikliği planını kayıt edin (Kanıt Gücü = C).
108
Oturan Hastalarda Pozisyon Değiştirme Doğru pozisyon değiştirme yöntemleri ve pozisyon vermede destek araçların kullanımı hakkında eğitim, basınç yarası gelişme riski bulunan hastanın bakımına katılan herkese verilmelidir. Mümkün olduğunda ve uygunsa hastanın kendisi ve diğer önemli kişiler de bu eğitime dahil edilmelidir. Basınç yaraları gelişme riski olan hastanın bakımına katılan herkese basınç yarasını önlemede pozisyon değiştirmenin önemi ile ilgili eğitim verilmelidir (Kanıt Gücü = C).
109
Basınç Yaralarının Önlenmesinde Beslenme Faktörü Genel Öneriler Sağlık bakım ortamlarının tümünde, basınç yarası riski bulunan bütün hastaları beslenme durumları açısından tarayın ve değerlendirin. Basınç yarası gelişme riski bulunan hastalarda aynı zamanda yetersiz beslenme riski olabilir, bu nedenle beslenme durumuna yönelik değerlendirme yapılmalıdır. Yetersiz beslenme, basınç yarası gelişiminde geri dönüşümlü bir risk faktörü olduğu için beslenme yetersizliğinin erken tanılanması ve yönetimi çok önemlidir.
110
Basınç Yaralarının Önlenmesinde Beslenme Faktörü Hastaların beslenme durumuna yönelik taramalarda, hem hasta hem de sağlık alanında çalışan profesyonel kişiler tarafından kabul edilebilir, hızlı ve kolay kullanılabilir, geçerli, güvenilir ve pratik bir araç kullanın. Tüm sağlık kuruluşlarında bir beslenme tarama protokolünü, önerilen uygulama sıklığında taramalar için kullanın.
111
Basınç Yaralarının Önlenmesinde Beslenme Faktörü Beslenme riski ve basınç yarası riski bulunan tüm bireylerin durumunu uzman bir diyetisyene danışın. Gerektiğinde içerisinde uzman bir diyetisyen, beslenme konusunda özelleşmiş hemşire, hekim, dil ve konuşma terapisti, iş terapisti ve gerektiğinde diş hekiminin bulunduğu multidisipliner bir beslenme ekibine başvurun. Beslenme riski ve basınç yarası riski olan bireylere beslenme desteği verilmelidir. Genel Öneriler
112
Basınç Yaralarının Önlenmesinde Beslenme Faktörü Riskli bireylerin beslenme durumunu sık aralıklarla tekrar değerlendirme, bununla birlikte beslenme sonuçlarını izleme ve değerlendirme (Kanıt Gücü = C). Beslenme gereksinimlerinin hesaplanması ve belirlenmesi, Hesaplanan gereksinimlerle, alabildiği besin miktarının karşılaştırılması, Uygun beslenme yolunu temel alarak yeterli beslenmeyi sağlama ile beslenme durumu değerlendirilir. Beslenme riski ve basınç yarası riski bulunan tüm bireylere, beslenme döngüsünü takip ederek beslenme desteği sağlayın.
113
Basınç Yaralarının Önlenmesinde Beslenme Faktörü Basınç yarası riski bulunan ve beslenme sorunu olan hastalarda, enteral beslenme ve hidrasyon için uygun kanıta dayalı kılavuzlar kullanın. Beslenme riski ve basınç yarası riski bulunan tüm bireylerin, günde 1.25-1.5 g/kg/gün protein ve kalori başına 1 ml sıvı alımı ile birlikte 1 kg vücut ağırlığına en az 30-35 kcal almasını sağlayın (9).
114
Destek Yüzeyler Sağlık bakım ortamına uygun bir destek yüzey seçin (Kanıt Gücü = C). Sağlık bakım ortamına uygun bir destek yüzey seçin (Kanıt Gücü = C). Tüm destek yüzeyler bütün sağlık kuruluşları ya da sağlık bakım ortamlarına uygun değildir. Destek yüzeyi kullanmaya başlamadan önce, destek yüzeyi üreticinin önerdiği test yöntemine göre fonksiyonel kullanım ömrüne uygun bir biçimde kullanıldığını kontrol edin. Tüm destek yüzeyler bütün sağlık kuruluşları ya da sağlık bakım ortamlarına uygun değildir. Destek yüzeyi kullanmaya başlamadan önce, destek yüzeyi üreticinin önerdiği test yöntemine göre fonksiyonel kullanım ömrüne uygun bir biçimde kullanıldığını kontrol edin.
115
Basınç Yaralarının Önlenmesinde Şilte ve Karyola Kullanımı Basınç yarası gelişme riski belirlenen tüm bireylerde, standart sünger hastane şiltesi yerine, daha yüksek özelliklere sahip olan köpük şilteler kullanın (Kanıt Gücü= A). Basınç yaralarının önlenmesinde, daha yüksek özelliklere sahip olan köpük şiltelerin, standart sünger hastane şiltelerine göre daha etkili olduğu düşünülmektedir (9).
116
Basınç Yaralarının Önlenmesinde Şilte ve Karyola Kullanımı Bir yüksek özellikli köpük şiltenin, alternatifi olan başka bir yüksek özellikli köpük şilteye göre üstünlüğünü gösteren kanıt bulunmamaktadır (Kanıt Gücü = A). Yüksek özellikli köpük şilteler arasında etkinlik bakımından açık bir fark bulunmadığı düşünülmektedir.
117
Basınç Yaralarının Önlenmesinde Şilte ve Karyola Kullanımı Basınç yaraları gelişme riski yüksek olan hastalarda, sık pozisyon değişikliğinin mümkün olmadığı durumlarda aktif bir destek yüzeyi (örtü ya da şilte şeklinde) kullanın (Kanıt Gücü = B). Elle pozisyon değişikliğinin yapılamadığı yüksek riskli hastalarda, yük dağıtma özelliklerini değiştirebilen aktif destek yüzeylere ihtiyaç vardır.
118
Basınç Yaralarının Önlenmesinde Şilte ve Karyola Kullanımı Alterne basınçlı aktif destek yüzeyi olan yataklar ile replasman şilteleri basınç yarası insidansı açısından bir fark bulunmamaktadır (Kanıt Gücü = A). Küçük-hava bölmeli alterne basınçlı havalı şilte ya da yaygı kullanmayın (Kanıt Gücü = C). Küçük-hava bölmeli (çap<10cm) alterne basınçlı havalı şiltelerde, sönen hava bölmelerinin basıncı rahatlatacak ve azaltacak hava ile yeniden dolamamaktadır. Bu sorunu çözmek üzere halen geliştirme aşamasında bulunan havalı şilte modellerinde internal sensörler kullanılmaktadır.
119
Önleme girişimleri, riskli hastalarda risk devam ettiği sürece sürekli olarak uygulanmalıdır (Kanıt Gücü = C). Destek yüzey seçimini yalnızca basınç yarası gelişme riski düzeyine ya da mevcut basınç yarası evresine dayanarak yapmayın (Kanıt Gücü = C). Basınç yarası gelişme riski bulunan tüm bireylerde, mümkün olduğunca çevirerek pozisyon vermeye devam edin (Kanıt Gücü = C). Uygun destek yüzey seçiminde, hastanın yatak içindeki mobilite düzeyi, konforu, ısı kontrolü, bakım verilen ortam ve bakım koşulları gibi faktörler dikkate alınmalıdır.
120
Topuklardaki basınç yaralarının önlenmesinde destek yüzey kullanımı Baldırların altına bir yastık koyarak topukların kaldırılmasını sağlayın (topuklar yatak üzerinde elevasyonda “yüzer” gibi durmalı) (Kanıt Gücü = C). Topuk derisini düzenli olarak gözleyin (Kanıt Gücü= C). Baldırların altına yastık konulması, topukların şilte üzerinde elevasyona alınmasını sağlar (9).
121
Oturma pozisyonunda basınç yaralarının önlenmesinde destek yüzey kullanımı Mobilitesi azalmış ve bu nedenle basınç yarası gelişme riski bulunan ve sandalyede oturan hastalarda, basıncı yeniden dağıtan bir oturma minderi kullanın (Kanıt Gücü= B). Basıncı azaltıcı herhangi bir önlem alınmaması durumunda, hastanın sandalyede oturma süresini sınırlayın (Kanıt Gücü = B). Spinal travma geçiren hastalara özel bir önem verin (Kanıt gücü = C). Farklı çalışmalar basıncı yeniden dağıtan oturma minderlerinin basınç yarası gelişmesini önlediğini göstermektedir.
122
Basınç yaralarının önlenmesinde diğer destek yüzeylerin kullanımı Sentetik koyun postu, halka şeklindeki havalı araçlar (simit vb.) ve suyla doldurulmuş eldiven kullanımından kaçının (Kanıt Gücü = C). Doğal koyun postu basınç yaralarının önlenmesine yardımcı olabilir (Kanıt Gücü= B). Bazı çalışmalar, şilte üzerine yerleştirilen doğal koyun postunun basınç yaralarının önlenmesine yardımcı olabileceğini göstermektedir.
123
Topuklardaki basınç yaralarının önlenmesinde destek yüzey kullanımı Topukların yatak yüzeyine değmesini önleyin (Kanıt Gücü = C). Topuklar koruyucu araçlar kullanılarak elevasyona alınmalıdır. Böylece bacağın ağırlığını aşil tendonuna yüklenmeden baldır boyunca dağıtılır. Ayrıca dizler hafifçe fleksiyonda olmalıdır (Kanıt Gücü = C). Dizlerin hiperekstansiyonda tutulması, popliteal venin tıkanmasına neden olabilir ve bu durum hastada derin ven trombozu gelişmesinde hazırlayıcı bir faktördür.
124
Özel Hasta Grubu: Ameliyathanedeki Hastalar Ameliyata giren hastalarda basınç yaraları gelişme riskini artırabilecek olası risk faktörleri belirlenmelidir. Ameliyat süresi Ameliyat sırasında artmış olan hipotansiyon atakları Ameliyat sırasında düşük vücut sıcaklığı Ameliyat sonrası birinci günde mobilitenin azalması
125
Özel Hasta Grubu: Ameliyathanedeki Hastalar Basınç yarası gelişme riski bulunan tüm hastalarda, ameliyat masası üzerinde basıncı yeniden dağıtan bir şilte kullanın (Kanıt Gücü = B). Ameliyathanede basıncın yeniden dağıtılmasını sağlayan birçok destek yüzeyi geliştirilmektedir. Hastaya ameliyat sırasında basınç yarası gelişme riskini azaltacak şekilde pozisyon verin.
126
Özel Hasta Grubu: Ameliyathanedeki Hastalar Ameliyat öncesinde ve sonrasında basıncın yeniden dağıtılmasına dikkat edin (Kanıt Gücü = C). Hastayı hem ameliyattan önce hem de ameliyat sonrasında basıncı yeniden dağıtarak azaltan bir destek yüzey üzerinde yatırın. Hastayı ameliyat öncesi ve sonrasında, ameliyat sırasındaki duruşundan farklı bir pozisyonda yatırın (9).
127
Basınç yaralarının önlenmesinde hemşireler; Risk değerlendirmesi, Deri bakımı ve koruyucu önlemler, Sürtünme ve yırtılmanın önlenmesi, Yeterli ve dengeli beslenme, Ağrı kontrolü, Basıncın azaltılması ve destek yüzeyleri, Dikkatli izlem, kayıt ile sürekli hizmet içi eğitim almalılar (7). SONUÇ OLARAK
128
KAYNAKLAR 1. Akese M.I.,ve ark., Assessment of nurses’ knowledge on evidence-based preventive practices for pressure ulcer risk reduction in patients with impaired mobility Afr. J. Med. med. Sci. (2014) 43. 2. Aydemir Gedük E. Hemşirelik Mesleğinin Gelişen Rolleri.Derleme DOI: 10.17681/hsp.358458 2017; 253-257. 3. Bonsall K, Cheater FM. What is theimpactofadvancedprimarycarenursingrolesonpatients, nursesandtheircolleagues? Aliteraturereview. International JournalofNursingStudies2008; https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0020748907001733?via%3Dihub Erişim Tarihi:22.11.2018 4. Çelik S., ve ark.,Hemşirelerin Bası Yarasını Önleme ve Yönetme Bilgisi Bakırköy Tıp Dergisi 2017;13;133-139. 5. Çınar F. ve ark., Yoğun Bakım Ünitesi’nde Basınç Yarasının Önlenmeye Yönelik Türkiye’de Yapılmış Çalışmaların İncelenmesi; Sistematik Derleme, Balıkesir Sağlık Bil. Dergisi,2018;7(1).
129
6. Demirci Şahin A ve ark.,Evde Bakım Hastalarında Bası Yaraları ve Demografik Özellikleri. Konuralp Tıp Dergis 2017;9(1):14-18. 7. Doğu Ö. Yoğun bakım hemşirelerinin bası yarası, bakımı ve bakım ürünleri kullanımına ilişkin bilgi ve uygulamalarının değerlendirilmesi. J Hum Rhythm 2015; 1: 95-100. 8. Efteli Ü.E.,Güneş Ü., Araştırma Basınç Yarası Gelişiminde Perfüzyon Değerlerinin Etkisi Anadolu Hemşirelik Ve Sağlık Bilimleri Dergisi, 2014;17(3) 140-144. 9. European Pressure Ulcer Advisory Panel and National Pressure Ulcer Advisory Panel Prevention and Treatment of Pressure Ulcer: Quick Reference Guide. Washington DC: National Pressure Ulcer Advisory Panel. Basınç Ülserlerini Önleme: 20. Çeviren: Yara Ostomi inkontinans Hemşireliği Derneği, (Aralık 2010), Ankara. www.npuap.org.Prevention of Pressure Ulcers: Quic Reference Guide.2009 Erişim Tarihi: 22.11.2018. 10. Hanönü S., Yoğun Bakım Ünitelerinde Tıbbi Araçlara Bağlı Gelişen Basınç Ülserleri Görülme Oranının Belirlenmesi Yüksek Lisans Tezi Hemşirelik Esaları 1-74. 11. Jin Lee Y., ve ark. Effects of pressure ulcer classification system education programme on knowledge and visual differential diagnostic ability of pressure ulcer classification andincontinence-associated dermatitis for clinical nurses in Korea., International Wound Journal ISSN 1742-4801; 2016, 26-32.
130
12. Karadağ A., Basınç Ülserleri: Değerlendirme, Önleme Ve Tedavi C.Ü. Hemşirelik Yüksek Okulu 2003, 7 (2) 41-48. 13. Kılıç F. H., Sucudağ G.,Basınç Yarası Değerlendirilmesinde Sık Kullanılan Ölçekler,The Scales Frequently Used in the Assessment of Pressure Sores Doğu Akdeniz Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Gazimağusa, KKTC G.O.P. Taksim E.A.H. JAREN 2017;1(1):49-54. 14. Kurtuluş Tosun Z., Boluktaşr.P.,Yoğun Bakım Unitelerindeki Yaşlı Hastalarda Bası Yarası Prevalansı ve Etkileyen FaktörlerYoğun Bakım Hemşireliği Dergisi 2015;19(2):43-53. 15. Hanönü S., Yoğun Bakım Ünitelerinde Tıbbi Araçlara Bağlı Gelişen Basınç Ülserleri Görülme Oranının Belirlenmesi Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Hemşirelik Programı 2014 file:///C:/Users/hatice/Desktop/dosya_31036e7befc6b584dd9e9fc3aa32e243.pdf Erişim Tarihi:22.11.2018. 16. Özerbaş M., Abdullah Bedir Kaya A.B., Öğretim Tasarımı Çalışmalarının İçerik Analizi: ADDIE Modeli Örneklemi.Türkiye Eğitim Bilimleri Dergisi2017; 15( 1): 26-42. 17. Özgenel G.Y., Bası Yaralarında Tedavi Prensiplerimiz ve Sonuçlarımız Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi., 2002;28 (2): 27-32.
131
18. Özpulat F. Sağlığın korunması ve geliştirilmesinde hemşirenin çağdaş bir rolü: Eğitici kimliği. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi,Sempozyum Özel Sayısı 2010: 293-98. 19. Sönmez A. Bası yaraları. Türk Aile Hekimliği Dergisi 2003;7(2):57-62. 20. T.C. Milli Eğitim Bakanlığı. Hemşirelik meslek esasları tekniğine giriş, 2012. http://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Meslek%20Esasları%20Tekniğine%20Giriş. pdf Erişimtarihi:20.11.2018. 21. Türk Hemşireler Derneği. Hemşirelik Yönetmeliği, http://www.turkhemsirelerdernegi.org.tr/tr/yayinlar/thd-yayinlari/yazilar/hemsirelik-yonetmeligi-ve- hemsirelik-acisindan-yorumu.aspxErişim tarihi:15.11.2018. 22. Vanderwee K, Grypdonck M, Defloor T. Effectiveness of an alternating pressure air mattress for the prevention of pressure ulcers. Age And Ageing 2005; 34(3):261-267.
132
TEŞEKKÜRLER
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.