Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
TÜRK VALİLERİNCE KURULAN DEVLETLER TOLUNOĞULLARI
2
TOLUNOĞULLARI Ünitede Ele Alınan Konular Tolunoğulları
Tolunoğullarının Siyasî Tarihi Devlet İdaresi ve Kurumlar Ekonomik Durum İlmî ve Fikrî Gelişme
3
TOLUNOĞULLARI( ) Türklerin İslâmiyet’i önceleri tek tek kişiler veya küçük gruplar, daha sonraları ise büyük topluluklar halinde kabul etmelerinin mühim sonuçlar doğurmuş olduğunu biliyoruz. Bu sonuçlar içerisinde bizim açımızdan en önemlilerinden birinin de devletler kurmaları olduğunu vurgulamak gerekir. Bu gelişme şu şekilde ortaya çıkmıştır. Halife ordularında görev yapan, Sâmarrâ dönemi ( )’nde Abbasî Hilâfeti’ne önemli ölçüde hakim olan Türkler arasından, geniş ülkenin çeşitli yerlerine valiler tayin edildiğini geçtiğimiz ünitede görmüştük. Bu valilerden bir kısmı, valilik görevlerini, vekilleri vasıtasıyla yerine getirirken, bir kısmı da bizzat görevleri başında bulunmuşlardır.
4
TOLUNOĞULLARI Türklerin hilâfet merkezinde artan güçleri yanında, halifelerin bunlar karşısında zayıflamaları ve geniş ülkeleri içeren Abbasî Devleti içerisinde yeterli otoriteyi kuramamış olmaları; batı bölgelerinde Rüstemîler ( ), İdrisîler ( ), Ağlebîler ( ), doğu bölgelerinde Tahirîler ( ), Saffarîler ( ), Sâmânîler ( ) gibi Arap ve İran kökenli bir kısım hanedânlar yanında, bizzat Türkler tarafından da Tolunoğulları, Sâcoğulları, İhşîdîler gibi kısa süreli bazı hanedânların oluşturulmasına imkân vermiştir. Müslüman Türk valiler tarafından oluşturulan bu siyasî teşekküllere biz, bir bakıma daha sonra ortaya çıkacak olan önemli Türk-İslâm devletlerini de müjdelemeleri yanında, Abbasî Hilâfet merkezi ve halifeleriyle sürdürdükleri ilişki düzeni dolayısıyla, daha uygun bir tanımlama bulununcaya kadar, yarı bağımsız Türk-İslâm devletleri diyeceğiz.
5
Devlet İdaresi ve Kurumlar
Tolunoğullarında devletin en üst noktasında, dönem dönem oldukça güçlenmiş bir konuma sahip Vali/Emir’in yönetici olarak yer aldığı görülmektedir. Güçlü devrelerinde Vali/Emir, kendi yönetimlerindeki bölgelerde görev yapan her düzeydeki memurları tayin veya azledebilmektedir. Bizzat Tolunoğlu Ahmed’de de görülmekte olduğu gibi, para bastırabilmekte, hutbede adına dua ettirebilmektedir. Vali başkent dışında bulunacaksa yerine bir vekil tayin edebilmektedir. Veliahtlık sistemi uygulanmamış olmakla birlikte, Vali vefat ettiğinde yerine onun ailesinden biri, oğlu veya kardeşi, ileri gelenlerin de etkin olduğu bir süreç sonucunda geçmektedir. Vali/Emir’in altında ikinci sırada Vezir bulunmaktaydı. Nitekim meşhur Mâzerâî ailesinden Ali b. Ahmed el-Mâzerâî (ö. 896), Humâreveyh döneminde vezirdi.
6
TOLUNOĞULLARI İbn Tolun Camii
7
Ekonomik Durum Tolunoğullarının Mısır’a hakim olmalarının hemen öncesindeki senelerde ülke, üst üste gelen kuraklık ve kıtlık dolayısıyla, ekonomik açıdan sıkıntılı bir dönem geçirmişti. Bu devrede ise, öncelikle elde edilen gelirin tamamının ülke içerisinde harcanmasına dayalı olarak refah artmıştır. Ekonomik gelişmenin bir sebebi de, bu döneme kadar görev yapan valilerin ortalama iki buçuk sene kadar makamlarında kalabilmiş olmalarına karşılık, Tolunoğullarıyla birlikte, nispeten uzunca bir süre, istikrarlı bir idarenin kurulabilmiş olmasıdır. Neticede bütün tarihçilerin ittifak ettikleri husus, Mısır’ın iktisadî durumunun Tolunoğulları döneminde büyük bir gelişme gösterdiğidir. Bu dönem yeniden bir canlanma, gelişme ve refah devridir. Tolunoğlu Ahmed, Mısır’ın refahının en önemli sebeplerinden birinin ziraat olduğunu görmüş ve özellikle onu geliştirmeye çalışmıştır. Bunun için de sulama işlerini ele almıştır. Kahire yakınında Nil nehri üzerindeki er-Ravda adasında, Nil’in sularını mevsimlere göre ölçmek ve taşkınları önceden tahmin etmek üzere yapılmış olan Mikyâsu’n-Nîl (Nilometre)’i ıslah ettirmiştir.
8
İlmî ve Fikrî Gelişme Tolunoğullarının Mısır’ı idare ettikleri, bir devlet ömrü açısından gerçekten çok kısa sayılabilecek 37 senelik dönemde, ülkede Edebiyat, Tarih, Hukuk, Fen, Tıp, dinî ve felsefî ilimler başta olmak üzere muhtelif sahalarda önemli gelişmeler sağlanmış, camilerde öğretim çalışmaları artarak devam ettirilmiştir. Edebiyatın gelişmesinde ülkede müstakil bir Divânu’l-İnşâ’nın kurulmasının önemli katkısı olmuştur. Ayrıca bu divânda görevli kâtipler dolayısıyla Kitâbet sanatında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Nitekim burada ilk görevlendirilen ve İbn Abd diye şöhret bulan Ebû Câfer Muhammed, İbnü’n-Nedim’in ifadesiyle “beliğ ve fasih” bir kişi idi. Kendisi de Arapça bilmesi yanında Türkçe şiirler yazabilen, Musikîye meraklı olan Tolunoğlu Ahmed, şairleri korumuştur. Aynı şekilde büyük oğlu Abbas da şairdi. Humâreveyh’in israfa varan cömertliğinden âlim ve şairler de nasiplerini almışlardı. Zaten o, bu gibi kişileri korumasıyla ün salmıştı. Hüseyin b. Abdüsselâm bu dönemin en meşhur şairidir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.