Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

REHBERLİK HİZMETLERİ BÖLÜMÜ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "REHBERLİK HİZMETLERİ BÖLÜMÜ"— Sunum transkripti:

1 REHBERLİK HİZMETLERİ BÖLÜMÜ
ÖDEMİŞ REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ REHBERLİK HİZMETLERİ BÖLÜMÜ

2 ERGENLİK Kızlar ortalama 2 yıl önce olgunlaşsa da ; ergenlik dönemi Kızlarda ortalama 10-11, erkeklerde yaşlarında başlar. Genellikle yaşları arasındaki evre ergenlik dönemi olarak kabul edilir. Ergenlik özelliklerinin başlamasında çevresel, kalıtsal ve ruhsal etmenler önemli roller oynamaktadır

3 Ergenliğin başlarındaki büyümenin hızlı oluşu, ergenin hem duygularında, hem de davranış ve tutumlarında belirgin farklılıklar sergilemesine neden olur.

4 Derslere ilgisi azalmış, çalışma düzeni bozulmuştur.
İstekleri artmıştır. Kendisine tanınan hakları yetersiz bulur. Anne-babanın uyarılarına birden tepki gösterir, ters yanıtlar verir. Dağınık ve savruk olur. Sık sık bir şeyler devirip kırar, sakarlardır. Oburlaşır, durmadan bir şeyler atıştırırlar.

5 Anne-babasını eleştirir
Öğütlerle davranışlar arasındaki tutarsızlığı yüze vurur. Anne-babasının,öğretmeninin hoşuna gitmeyecek davranışlarda bulunur. Anne-babasına karşı çıkmış olmak için karşı çıkar. Mantıklı olmasa da bazı fikirleri savunmaktan zevk alır.

6 Kendisini arkadaşlarıyla karşılaştırır, gruplaşmalar olur.
Anne-babasından değişik olma çabası onu boşluğa itmiştir. Bu boşluğu arkadaşlarıyla doldurmak ister. Kendine sırdaş seçer. Grup dışına itilmemek için kendisine aykırı davranışlarda bulunur. Ani çıkışlar yapar.

7 Çalışma İsteksizliği Bu dönemde genç okuluna ve derslerine karşı isteksiz davranır. Notlarında düşme olur. Kendilerine yeterince güven duymadıkları için başarılı olabileceklerine inanmazlar bundan dolayı ders çalışmazlar. Genel olarak bu yaşlardaki gençlerin ilgisini ders çalışmaktan çok başka şeyler çektiğinden ders çalışmaya karşı isteksiz olurlar.

8 Disipline Karşı Direniş:
Yetişkinlerle olan çatışma 13 yaşlarında en üst noktaya gelmektedir. Yasakları saçma, kendine tanınan hakları yetersiz bulur. Uyarıldığında ‘bana karışamazsınız ben çocuk değilim’ diyerek birden tepki gösterir. Yaş ilerledikçe bu zıtlık azalır, olgunluk ve hoşgörü artar.

9 Çekingenlik Kendine güven eksikliğinden, hata yapma kaygısından
ileri gelir. Kendinden ve yeteneklerinden emin olmayan genç başkalarınca beğenilmeme kaygısıyla aslında yapabileceği bir çok işten ve insanlardan uzak durabilir. Bu durum gencin girişimciliğini ve bir çok alandaki başarısını olumsuz yönde etkiler.

10 Fazla Hayal Kurma Zamanlarının önemli bir kısmını hayal kurma alır.
Özellikle ders çalışırken hayal kurma isteği güçlü bir biçimde ortaya çıkar ve zaman kaybına neden olur. Kişilik arayışı içinde olan genç, Gerçek dünyada ulaşamadığı isteklerine ve üstünlük arzusuna Hayaller vasıtasıyla ulaşıp mutlu olmaya çalışır.

11 Duygululuğun Artması Karamsarlık, ufacık bir nedenle ağlamalar, alınganlık artan duygululuğun sonucu olmaktadır. Erkekler kızlara göre daha sinirlidirler. Kendilerinde olan huy değişikliği yetişkinlerce yüzüne söylendiğinde bu durum ergeni kimse tarafından sevilmiyor inancına götürür.

12 Disiplin çocuğa istenilen davranışları ve alışkanlıkları öğretmek, kendi kendini denetleme yada iç denetim demek olan ahlak gelişimini sağlamaktır. Etkili bir disiplin oluşturabilmenin ilk şartı; ebeveyn ile çocuk arasında bir uyum sağlayabilmektir.  İsteyin ama emretmeyin ya da talep etmeyin : Çocukların yaşamı emirlerle doludur. Tekrarlanan emirler iletişimi zayıflattığı gibi etkisini de yitirir. Talep etmenin ve sürekli bir isteği yinelemenin alternatifi sormak ya da rica etmektir. Örneğin; “Git ve dişlerini fırçala” demek yerine “Gidip dişlerini fırçalar mısın” denmelidir.

13 Aynı şekilde karşınızdakinin yetenek ve yeterliliğini sınıyor izlenimi veren sorular da itici gelebilir. “Bu problemi çözmeyi becerebilir misin?” “Problemi çözer misin?” cümlesinden farklı olarak “bunu yapabilecek yeteneğin var mı?” çağrışımını yapar. Çocuktan bir şey yapmasını istediğinizde asla dolambaçlı yollara sapmayın. “Yapabilir misin” diye bir soru sorduğumuzda çocuğun sol beyninde tam olarak ne demek istediğinizi anlamaya yönelik bir faaliyet gelişir oysa “yapar mısın” dediğimizde sağ beyninde bir faaliyet olacak ve güdüleme merkezi harekete geçecektir.

14 Ergenlik döneminde de çocuklar iyi ve itaatkar oldukları kadar başkaldırma ihtiyacı da duyarlar. Bu durumda da işbirliğini yüreklendirmek için uzun açıklamalardan vazgeçmek önemli bir fark yaratır. Örneğin; “Bugün çok fazla TV izledin; artık TV’yi kapatmanın zamanı geldi. Zamanını kitap okuyarak, spor yaparak vs. ile geçirmeni istiyorum.” gibi bir açıklama yapmaktansa “TV’yi kapatıp başka bir şeyler yaparak zamanını geçirmek istemez misin” daha etkili olur. Vaaz Vermekten Kaçının : Çok fazla öğüt ve ders verici nitelikte konuşulduğunda çocuklar bizi dinlemeyecektir. Davranışı güçlendirmek için iyilikler ya da kötülükler hakkında uzun söylevler verildiğinde çocuklar işbirliğinden uzaklaşırlar. Dokuz yaşından küçükler buna hazır değillerdir, dokuz yaşından büyükler ise bu vaazları dinlemezler. Çocuklara ya da gençlere kaç yaşlarında olurlarsa olsunlar, söylev vermenin tek zamanı, onlar böyle bir şeyi istedikleri zamandır. Çocuk sizden bilgi istemedikçe, söylev yada ders vermek daha fazla direnç yaratır.

15 Manevi ödüller Maddi ödüller
POZİTİF ÖDÜLLENDİRME YÖNTEMİ Çocuğu doğru davranışlar öğretmek için en etkili yöntem pozitif ödüllendirmedir. Manevi ödüller Maddi ödüller

16 Eğer bir davranışı kazandırmak istiyorsak öncelikle o davranışı nasıl yapacağını öğretmeniz gerekir. Örneğin, çocuğun ders çalışma programının olmasını ve ödevlerini bu programa göre yapmasını istiyorsak, öncelikle bu programın kendine ne tür kolaylıklar sağlayacağını anlatmalı ve programı birlikte yaparak nasıl uyacağı konusunda önerilerde bulunmalısınız. Çocuk programa uyduğu sürece hayatının kolaylaştığını görecek ve doğal olarak ödülünü alacaktır. Fakat önerdiğiniz olumlu davranışı uygulamayı becerdiğini gördüğünüzü vurgulamak, memnuniyetinizi ifade etmek ve sevdiği istediği bir ödülle motive etmek bu davranışına devam etme olasılığını güçlendirecektir. Mesela ödevini zamanında yaptığında sınıf içinde taktir etmek, sınıfla birlikte etkinlik düzenlemek gibi. Eğer olumsuz bir davranışın azalmasını istiyorsanız yine ödüllendirme yöntemini kullanabilirsiniz. Örneğin ödevlerini yapmayan bir çocuğun davranışını gözardı ederek ancak ödevini yaptığı zaman “Ödevini yaptığın için çok mutlu oldum” diyerek teşvik edebilirsiniz. Bu yolla çocuğun yapmasını istemediğiniz davranışını görmezden gelir ancak bu davranışın olumlusunu yaptığı zaman ise takdir ederek çocuğun olumsuz davranışı bırakmasını, bunun yerine yaptığı olumlu davranışı tekrarlamasını pekiştirmiş olursunuz.

17 Ödül Yöntemini Kullanırken Dikkatli Olmak Gerek :
Sürekli ödül verdiğinizde çocuk ödüle bağımlı hale gelebilir ve ödül olmaksızın olumlu davranışı kazandırmak mümkün olmayabilir. Kazandırmak istediğiniz olumlu davranışı içselleştiremediği için ödülsüz ortamlarda zorlanabilir. Ödül olmazsa yaptıkları işlerden zevk alamaz, başarı duygusunu tadamazlar. Övgü, not, özel ayrıcalıklar gibi ödüllerle çocukları motive etmek ve denetim altında tutmak onların içten gelen kendi motivasyonlarını zayıflatır ve etkinliklerden vazgeçmelerine neden olur. Çocuklar Yalnız Ödül Almak İçin Uğraşınca : Resmim güzel olmuş mu? Öğretmenim bugün yaramazlık yaptım mı? Vb. gibi soruları sıklıkla sorarlar. Övgü dış ödüldür ve çocuk üzerinde etkilidir. Sık övgü alan çocuklar anne baba ve öğretmenlerini mutlu edebilecek şeyler yapmayı, mutsuz edebilecek şeylerden kaçınmayı öğrenirler. Bazen bu çok istenen bir davranıştır; ama böyle çocuklar yeniliğe kapalı, kendi kendini yönetemeyen, yaratıcılığı gelişmemiş kişiler olmaya adaydırlar. Değişmekten çok uyumu öğrenirler. Yeni bir şey denemektense, kendilerine övgü getirecek kalıplara uyarlar.

18 Övgü ve Takdir Farklıdır :
Çocukları takdir ettiğimizde yaptığı davranışın bizi olumlu etkilediğini, mutlu ettiğini ve hoşumuza gittiğini söylemiş oluruz. Anne babasının ya da öğretmeninin olumlu duygularını öğrenen çocuk bu şekilde davranmaya devam etmek ister. Daha fazla takdir görebilmek için diğer davranışlarını da değiştirmek için çaba sarf eder. Çocukları övdüğümüzde ise kişiliğine yönelik yorum yapmış oluruz, yaptığı davranışa yönelik değil. Bu gibi durumlarda çocuklar yapılan tüm yorumları kişiliklerine alırlar ve davranışı değiştirmek kolay iken kişiliği değiştirmek çok daha zordur. Yani; sınavından çok iyi not almış çocuğa “aferin, sen sınıfın en akıllısısın” dediğimizde onu övmüş oluruz ve çocuk ya gerçekten sınıfın en akıllısı olduğuna kendisi de inanıp bu beklentileri karşılamak zorunda hisseder ve en ufak bir başarısızlık durumunda çok olumsuz etkilenir, ya da kendisi de sınıfın en akıllısı olduğuna inanmadığı için ebeveynine ve kendisine güveni azalır ve olumsuz davranışını değiştirmek için motive hissetmeyecek yahut da sürekli ebeveyn onayına ihtiyaç duyacaktır. Bu nedenle çocuğu takdir ederken ; Hangi davranışının olumlu olduğunu açıkça belirtmeli Takdir çocuğun kişiliğine değil davranışı üzerine olmalı Takdir ederken yetişkinler kendi duygularını belirtmeli

19 Başlarda, beklediğinize azıcık yakın olan davranışları bile takdir edin. Ufak şeylerle başlayın;
Verilen bir işi doğru yapma” Sınıfa misafir geldiğinde siz konuşurken sessiz kalabilme Uyarılmadan ödeve başlamak gibi. Açık ve anlaşılabilir konuşun. Böylece çocuk, hangi davranışının ne sebeple takdir edildiğini anlayabilsin ve tekrarlama isteği duysun; Örneğin: “Bu sabah pek usluydun.” yerine, “Bu sabah gürültü yapmadığın ve dersi güzelce işlediğimiz için teşekkür ederim.”

20 Cezanın en önemli olumsuz sonucu yetişkin-çocuk ilişkisini zedelemesi ve çocuğa fiziksel ve psikolojik zarar vermesidir. Çünkü ceza fiziksel disiplin uygulamak (dayak) olabileceği gibi, çocuğu sözle hor görmek ve sevgiyi esirgemek şeklindedir. Her Türlü Cezanın Sonucunda ; Çocuk sırf ceza alma korkusundan olumsuz davranışını tekrarlamayabilir. Yaptığı olumsuz davranışın sonucunu anlayıp bir daha yapmaması için olanak tanınmamış olabilir. Yaptığının karşılığını ödemiş olduğunu düşünür, ödeşmiş hissedebilir. Olumsuz davranışından dolayı kendine kızacağına cezayı uygulayan yetişkine kızabilir. Ceza aldığı için kendini aciz hissedebilir. Yetişkini örnek alarak kendisi de aynı yöntemleri sorun çözmek için kullanmaya başlayabilir. Kendine güveni sarsılabilir. Ceza almamak için gizli gizli olumsuz davranışı tekrarlayabilir ya da yalan söylemeye başlayabilir. Saldırgan veya pısırık olabilir.

21 Rahatsız Edici ama Zararsız Davranışları Görmezden Gelin
Nelerin zararsız olduğuna karar verin ve onları görmezden gelin. Rahatsız edici davranışların aksini yaptığında takdir edin; örneğin: Eğer çocuk kapıları çarpıyorsa ve siz de bunu görmezden gelmeye karar verdiyseniz, kapıyı çarpmadığında, “Kapıyı yavaşça kapadığın için teşekkür ederim.” demelisiniz.

22 ÇOCUKLAR NEDEN DİRENİRLER?
Çocuklar direndiklerinde çoğunlukla başka bir şey istemektedirler. Çoğu kez direnişleri başka bir şeyi yeğlediklerini size anlatma çabalarıdır. Çocuklar ne istediklerini ve bunun kendileri için ne denli önemli olduğunu anladığınız mesajını aldıklarında, seslerini duyurduklarını ya da varlıklarının farkına varıldığından emin olduklarında dirençleri azalır. Dinlemeye zaman ayırır ve bunu doğru bir şekilde yaparsanız çocuk bir dahaki sefere daha az direnirler ve işbirliğine daha gönüllü olurlar. Direnci kırmak için dinlemekten sonraki aşama ise çocuğun duygularının sakin ve sevecen bir şekilde tanımlanmasıdır. Çocuğa duygularının derinlerine inmesi konusunda fırsat tanındığında en gerçek ihtiyaçlarının karşılandığını hissederler ve kapattıkları kapılar açılır.

23 CEZANIN YERİNE KULLANILABİLECEK ÇÖZÜMLER
Önleyici Açıklamalar Yapmak : Tekrarlanmasını istemediğiniz davranışı açıkça belirterek hangi davranışı yapabileceği hangi davranışı neden yapamayacağı konusunda bilgi verebilirsiniz. Yaptığı Davranışın Nedenini Düşünmek : Neden olumsuz davranışı tekrarladığını düşündüğünüzde çözüme ulaşmak için farklı fikirler üretebilirsiniz. Ortamı Değiştirerek Önlem Almak : Davranışı neden yaptığını bulduktan sonra tekrarlanmaması için, ortamı değiştirerek önlemler alabilirsiniz. Dikkatini Başka Yere Çekmek : Görmezden gelebileceğiniz davranışı gözardı edip, istediğiniz gibi davrandığında takdir edebilirsiniz. Böylece, olumsuz davranışına ilgi göstererek istemeden yapılan pekiştirme yöntemini bırakmış olursunuz. Beklentiyi Belirtip Seçme Hakkı Verme : Olumsuz davranış üzerinde durmaktansa “Tv izlemeye devam etmektense ya puzzle yapalım ya da basketbol oynayalım” gibi onun da kabul edeceği iki seçenek sunabilirsiniz.

24 Davranışının Sonucunu Yaşamasını Sağlamak : Bütün bu davranış değiştirme yaklaşımlarının defalarca denenmesine rağmen çocuğun olumsuz davranışları devam ederse artık çocuğun davranışlarının sonuçlarını yaşama vakti gelmiştir. Yani, iki öğrenciniz bir top için sık sık kavga ediyorlar ve bunun olmaması için bu davranışlarının yanlış olduğunu anlatıyorsunuz, neden bu şekilde oluyor diye düşünüp farklı zamanlarda oynamaları için destek oluyorsunuz, dikkatlerini başka bir yöne çekiyorsunuz, top oynamak dışında yapılabilecek aktiviteler konusunda önerilerde bulunuyorsunuz vs. fakat onlar aynı zamanlarda top oynamak için sürekli kavga etmeye devam ediyorlar. Böyle bir durumda eğer topu alırsanız davranışlarının sonuçlarını yaşamalarını sağlamış olursunuz. Davranışının sonucunu yaşatmak yöntemi ceza ile karıştırılabilir fakat farklıdır ; Sonucunu yaşatmadan önce diğer yöntemler denenir, sonuç alınamadığında bu yöntem denenir. Ceza ise başka yöntem kullanmadan çocuğu üzecek bir şey yapmaktır. Sonuç yaşatırken çocuğun mahrum edildiği şey onun olumsuz davranışı ile ilgilidir. Cezada ise çocuğu en çok üzecek şey gerçekleştirilir. Sonucunu yaşatmanın mantığı “ her olumsuz davranışın bir bedeli vardır”, cezanın mantığı ise “sen beni üzdün ben de seni üzüyorum” dur. Sonuç olarak; yetişkinlerin amacı çocukların olumsuz davranışlarını azaltıp, olumlu davranışlarını artırmak ve hayata hazır hale getirmektir. Çocukların doğru ve yanlışı ayırt edebilen ve herhangi bir dış denetim olmadığı halde tercihini doğrudan yana kullanan bireyler olmasını istiyorsak onların içsel ödül ve men etme mekanizmalarını geliştirmemiz gerekir.

25 UYGUN OLMAYAN DAVRANIŞLARI ÖNLEME
Ön uyaranları değiştirmek yoluyla uygun olmayan davranışın oluşmasını önlemek ya da uygun davranışı ayrımlı pekiştirmek, uygun olmayan davranışı azaltmak için çabalamaktan çok daha etkilidir. Uygun olmayan davranışla ilgili çevresel koşulları belirlemek ve bu koşulları değiştirmek davranışları azaltır. Örneğin, çocuk saldırgan davranış gösteriyorsa uygulayıcının bu davranış öncesinde oluşan olay ya da etkinlikleri belirlemesi gerekebilir.

26 Uygun olmayan davranışları önlemenin yolları
Davranış zinciri kırma; Uygun olmayan davranışlar davranış zincirini kırmak yoluyla azaltılabilir.

27 1. Yakınlık kontrolü: Bir olay ya da durumda, çocuğun potansiyel tepkisini tahmin edip duruşunu değiştirerek, sakin kalarak, iletişim fırsatı yaratarak davranışın alışılagelmiş sırası durdurulabilir.

28 2. Şakayla karışık kontrol:
2. Şakayla karışık kontrol: Şaka, genellikle, patlamak üzere olan gerginliği azaltır.

29 3. Beklenen davranışa ilişkin öğretimsel kontrol ve yönergeler sağlamak:
Anne- baba ve öğretmenin beklenen davranışları sesli ve açık yönergelerle söylemesi, uygun olmayan davranışların ortaya çıkmasını azaltabilir.

30 5. Uyaran değişikliği: Nesnelerin kaldırılması, bireylerin yerlerinin değiştirilmesi, gereksiz istek ve taleplerin kaldırılması, olayların zamanının ve yerinin değiştirilmesi, diğer çevresel uyaranların düzenlenmesidir.

31 10. Serbest zamanları sınırlandırma.
Uygun olmayan davranışların en yoğun gözlendiği zamanlardır. 11. Akran etkileşimi. Uygun olmayan davranışların ortaya çıkmasını önleyebilir. Öğrencilerin arkadaşları ile duyguları ve çatışmaları tartışmaya neden olur.

32 SORUN DAVRANIŞI MI. KİŞİLİĞİ Mİ
SORUN DAVRANIŞI MI? KİŞİLİĞİ Mİ? Can açgözlüdür Kişilik, Can başkalarının tabağından yiyecek alıyor Davranış.

33 OLUMSUZ DAVRANIŞI KALDIRMADA İZLENECEK YOLLAR
1-Olumsuz davranışın tanımı yapılmalıdır Sorun tanımlanıp davranış basit basamaklara indirgenmelidir. Böylece amacımız belli olur. Davranıştaki problem Nedir? (Kime göre problem öğretmene göre mi aile ye göre mi?) Can yaramaz bir çocuktur. YARAMAZLIK NEDİR?

34 OKULDA KOŞMANI İSTEMİYORUM.(Neden,Alternatif çözüm)
2-Her bir basamağın eğitimine geçilmeden önce, çocuktan ne yapması istendiği açıkça KISA ve NET ifadelerle söylenmelidir. OKULDA KOŞMANI İSTEMİYORUM.(Neden,Alternatif çözüm) Çocuğa ne yapması istendiği model olunarak (bizzat yaparak) gösterilmelidir. Dişlerimiz bu şekilde fırçalanmalı. -Olumsuz davranışın oluşum zamanı ,sıklığı veya süresi saptanmalıdır. ARKADAŞINI CİMCİKLEMESİ Davranış zamanı; sınıfa misafir geldiğinde Davranışın sıklığı; kaç kere yapılıyor? Davranışın süresi: Davranış ne kadar sürüyor?

35 Kim? Nasıl tepki veriyor? Her zaman aynı tepkiyi mi veriyorsunuz?
3-Olumsuz davranışın öncesinde ne olduğuna bakılmalıdır. SEBEBİ NEDİR? (Kıskanma, ilgi çekme) 4-Olumsuz davranış sırasında ne olduğuna bakılmalıdır. Kim? Nasıl tepki veriyor? Her zaman aynı tepkiyi mi veriyorsunuz? 5-İstenen olumlu davranış gerçekleştiğinde çocuk ödüllendiriliyor mu?

36 İLK ZAMANLAR DAVRANIŞIN ŞİDDETİ (Kötüye gitmesi) ARTACAK SONRA İYİLEŞECEKTİR.
UNUTMAYIN!

37 Kontrol tekniği Anlaşılıp- anlaşılmadığını? Duyulup- duyulmadığını?
Davranışsal aşamaya geçme zamanının sınırlandırılmasıdır?

38 NASIL YAPILIR? Söylediğimi anladın mı? İsteklerim açık mı? Benim söylediklerimi duydun mu? Benim söylediklerimi kendi sözcüklerinle tekrarlar mısın? Örn: Ayşe, televizyonu kapatma ve elleri yıkama zamanı geldi.

39 SAKİNLEŞME TEKNİĞİ Etkili problem çözümünde kullanılan bir yöntemdir. Sakinleşme, benlik kontrolünün geri kazanılması için, öfkeli ve bezmiş tutum- davranışların durdurulmasında kullanılır. Bu durumu mola zamanı olarak da algılayabiliriz. Örn:” Sanırım her ikimizinde biraz sakinleşmek için zamana ihtiyacımız var. Beni odanda bekle, beş dakika sonra konuşalım”

40 Tekrar Dene Tekniği Basit bir yanlış davranıştan sonra, kesin sınır koyulması ve çocuğun doğru davranışı ‘tekrar denemesine imkân tanınması gerekir. Eğer çocuk direnirse, bu teknikten esnekçe sınırlandırılmış seçimler ya da mantıksal sonuçlar aşamasına geçmeliyiz. Örneğin; Kapıyı çalıp girmesini isteme. Ellerini yıkayıp gel.

41 ÖDEMİŞ REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ REHBERLİK HİZMETLERİ BÖLÜMÜ
SABIRLA DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ 


"REHBERLİK HİZMETLERİ BÖLÜMÜ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları