Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

MİRAÇ HAZIRLAYAN: İbrahim SUCUOĞLU

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "MİRAÇ HAZIRLAYAN: İbrahim SUCUOĞLU"— Sunum transkripti:

1 MİRAÇ HAZIRLAYAN: İbrahim SUCUOĞLU
عُوذُ بِاللَّهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ* بِسْــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـ MİRAÇ HAZIRLAYAN: İbrahim SUCUOĞLU MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM-HATİBİ ERZİNCAN MÜFTÜLÜĞÜ

2 بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِير Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (İsra, 17/1)

3 بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ
سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِير Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (İsra, 17/1)

4 *İsra, gece yürüyüşü; yani Efendimiz(sav) in bir gece Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksaya gidişidir.
*Miraç; ise Efendimiz (sav) in Mescid-i Aksa’dan semaya yükselişinin adıdır. * Mescid-i Haram: Kâbe’yi kuşatan ve Harem-i Şerif denilen camidir. O,(sav) oradan Mescid-i Aksâ’ya, götürülmüştür. * Mescid-i Aksâ; Musa(a.s.)’dan İsa(a.s.)’a kadar vahyin iniş yeri ve peygamberlerin ibadet- gâhıdır. Kudüs’deki “Beytü’l-Makdis”’dir.

5 Hadisi şeriflerdede anlatıldığı şekilde:
* İSRA: Hicretten bir buçuk yıl kadar önce, yaklaşık Milâdî 621 yılında, kameri takvime göre Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşmiştir. Hadisi şeriflerdede anlatıldığı şekilde: Hz. Peygamber(sav) “Bir kerresinde ben Beyt'in (yânı Ka'be'nin) yanında uyurla uya­nık arası bir hâlde bulunuyordum". Peygamber burada iki kişi ara­sındaki adamı (kasdederek) zikretti ve şöyle devam etti; "Derken bana içine hikmet ve imân doldurulmuş altından bir tas getirildi. Göğüs­ten karnın alt tarafına kadar yarıldı. Sonra karın Zemzem suyu ile yıkandı. Sonra hikmet ve îmân ile dolduruldu

6 Ve bana katırdan küçük, eşekten büyük beyaz bir hayvan getirildi,
o Burak'tır. Akabinde ben Cibril'in beraberinde gittim. Nihayet alt semâya vardık. — Kim o? denildi. —  Cibril'dir, dedi. —  Yanındaki kimdir? denildi. Cibril tarafından: Muhammed’dir, diye cevap verildi. — Ona buraya gelsin diye (da'vet) gönderildi mi? diye soruldu. Cibril:— Evet, dedi. — Merhaba gelen Zât'a Bu gelen kişinin gelişi ne güzeldir! denildi. Hadis-i Şerifin devamında Efendimiz Rabbimiz tarafından gönderilmiş olan Peygamberlerle buluştuğunu dile getirmiş, namazın farz kılınışını bizlere aktarmıştır. (Buhari, Bed'ü'l-Halk 6; Müslim, İman 264 (164)

7 - Müşriklerin baskılarının arttığı,
Söyleşürken Cebrâil ile kelâm Aldı ol şâh-ı cihânı ol zamân Geldi Refref önüne verdi selâm Sidre'den gitti ve götürdü hemân * Vuku buluş zamanı olarak; Peygamberimizin; Amcası Ebu Talib ile eşi Hz. Hatice'nin vefât ettiği, - Müşriklerin baskılarının arttığı, - Taif ziyaretinde saldırıya uğradığı, - Ve müşriklerin baskılarına dayanamayan bazı Müslümanların Habeşistan'a göç etmek zorunda kaldığı bir zamanda vuku bulmuştur.

8 * Bir gün peygamberimize soruldu: - Ey Allah'ın Resûlü, göğüs açılır mı?
Peygamberimiz:- Evet, açılır; buyurdu. - Nasıl olur? Diye sorduklarında, Peygamberimiz: - Bir nurdur ki, Allah onu müminin kalbine atar, o da onunla ferahlanır, açılır, buyurdu. - Onun alâmeti nedir? Dediler. Peygamberimiz: “Aldanma yurdu (dünyadan) uzaklaşmak, ebediyet yurduna (ahirete) yönelmek ve gelmeden önce ölüm için hazırlanmaktır”, Buyurdu.

9 *MİRAÇ: (HUZURA ÇIKIŞ): Ayetin ikinci kısmı
Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye. الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَاا  - Her bir gökte peygamberlerden biriyle görüşmesi, - Nice nice melekler görmesi, - Cennet ve cehennemin durumlarını görmesi, - Allah’ın melekût âleminden bir çok acâip şeyler görmesi... * Sevgili Peygamberimiz birçok hadisinde Miraç hususu bizlere aktarılmıştır. Efendimiz “Sidretü’l-Müntehâ” ya varıp ileri çıkınca cenabı Rabül âlemine selam veriyor:

10 * Tahiyyat’ın anlamı ve vuku buluşu:
Efendimiz selam veriyor: التَّحِيَّاتُ لِلَّهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ Et- Tahiyyâtü lillahi: Senâ, selam ve merhaba sana ey yüce Allahım! Ve's-salevâtü: Niyaz, dua, yalvarış sana ey yüce Allahım! Ve't-tayyibât: Arınmışlığın ve güzelliğin en hoşusun. Senden güzel, senden hoş ve arınmış olamaz. Allah azze ve celle mukabele ediyor: السَّلامُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِيُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ    Bu selâm, rahmetim ve bereketim ilâvesiyle senin üzerine olsun ey sevgili Peygamberimiz!

11 Efendimizde (sav):  السَّلامُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ: 
Yâ rabbi! Bu selâm bizim ve salih kullarının üzerine de olsun. Dedikten sonra bu selamlaşmayı bütün gök ehli insü cin ve meleküt âlemi duyuyor ve mukabele ediyor. Âlemlerin rahmet peygamberine tabi olmak ve ona iman ederek; اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ

12 ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّى {8} فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَى {9}
Efendimiz (sav) de “Sidretü’l-Müntehâ” vardı. Kuranda Necm suresinde bu hususa şöyle işaret edilir: ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّى {8} فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَى {9} فَأَوْحَى إِلَى عَبْدِهِ مَا أَوْحَى {10} مَا كَذَبَ الْفُؤَادُ مَارَأَى {11 8 - Sonra (Cebrail ona) yaklaştı ve (aşağıya doğru) sarktı. 9 - Onunla arasındaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldı (Allah), kuluna verdiği vahyi verdi. 11 - Onun gördüğünü kalb(i) yalanlamadı.

13 عِندَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهَى
} أَفَتُمَارُونَهُ عَلَى مَا يَرَى {12} وَلَقَدْ رَآهُ نَزْلَةً أُخْرَى {13 عِندَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهَى 12 - Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız? 13 - Andolsun onu bir kez daha görmüştü. 14 - Sidretü'l- Müntehâ'nın yanında (Necm:53:8-14)

14 *Her birisinden geçerken îlerû Ol zaîf ümmetlerim hâlî nola Emr olundu Yâ Muhammed gel berû, Hazretîne nîce anlar yol bula Gel habîbim sâna aşık olmuşam Hak-Teâlâdan nidâ geldi emin Cümle halkı sâna bende kılmışam Yâ Muhammed dedi Rabbü'l-Âlemin Ne murâdın vâr ise îdem revâ Gam yeme kim Yâ Muhammed olma melul Eyleyem bir derde bin türlü devâ Her ne kim dîledin oldu kabul Mustafâ dedi: Eyâ Rabbe'r-Rahîm Ümmetini sâna verdim ey habîb Vey hatâ pûş ü atâsı çok kerîm Cennetîmi anlara kıldım nasîb S.Ç.

15 Hikmetler ve insana etkileri:
*1.Miraç olayı bize Yüce Allah’ın desteğinin her zaman inananların üzerinde olduğunun en önemli ispatadır *2. Miraç, bir görev tekmilidir. Sorumluluğunun bilincinde olanlar ve onu yerine getirenler sorumlu oldukları makama `tekmil/ hesap vermek` için can atarlar. “Gülden terazi yaparlar Gül alırlar gül satarlar Gül ile gülü tartarlar   Çarşı pazarı güldür gül"   

16 3. Miraç hadisesi Efendimizin şahsında vuku bulmuş bir mucizedir
*3.Miraç hadisesi Efendimizin şahsında vuku bulmuş bir mucizedir. O’nun ümmeti olarak Miraçta kendisine verilenlere tabi olmakla bizlerde kendi miracımızı gerçekleştirebiliriz. Namaz günde beş vakittir. Yüce Rabbimizle buluşma vaktimizdir. Rükû anı ve Secde anı Rabbimize en yakın olduğumuz andır . Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar, M.A. E

17 Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde  Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu  Varıp eşiğine alnını koydum  Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu Gözlerim yollarda bekler dururum  Nerde kardeşlerim diyordu bir ses  İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin  Unuttu mu bunu acaba herkes Burak dolanırdı yörelerimde  Mi’raca yol veren hız üssü idim  Bellidir kutsallığım şehir ismimden  Her yana nur saçan bir kürsü idim Hani o günler ki binlerce mü’min  Tek yürek halinde bana koşardı  Hemşehrim nebi’ler yüzü hürmetine  Cevaba erişen dualar vardı Şimdi kimsecikler varmaz yanıma  Mü’minde yoksunum tek ve tenhayım  Rüzgarlar silemez gözyaşlarımı  Çöllerde kayıp bir yetim vâhayım Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde  Götür müslümana selam diyordu  Dayanamıyorum bu ayrılığa  Kucaklasın beni İslâm diyordu Mehmet Akif İnan

18 Miraç hediyeleri: 1* NAMAZ:Miraç hediyesi olan namazdır Kuran-ı kerime: رَبَّكُمْ وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا ارْكَعُوا وَاسْجُدُوا وَاعْبُدُوا “ Ey inananlar! Rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve iyilik yapın ki, başarıya erişesiniz” (Hac 22/77)

19 Mustafâ dedi: Eyâ Rabbe'r-Rahîm, Vey hatâ pûş ü atâsı çok kerîm
Ol zaîf ümmetlerim hâlî nola Hazretîne nîce anlar yol bula Hak-Teâlâdan nidâ geldi emin Yâ Muhammed dedi Rabbü'l-Âlemin. Gam yeme kim Yâ Muhammed olma melul Hazretîne nîce anlar yol bula Her ne kim dîledin oldu kabul Ümmetini sâna verdim ey habîb Cennetîmi anlara kıldım nasîb

20 Böyle müstesna bir gece vesilesiyle sevgili Peygamberimiz Hz
* Böyle müstesna bir gece vesilesiyle sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e vahyedilen, insanlığı mutluluğa götürecek prensipleri de hatırlamak lazımdır. Bu hakikatleri şöylece özetleyebiliriz: 1- Yalnız Allah'a ibadet etmeli, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamalı, 2- Anne-babaya iyi davranmalı,- Hısım akrabaya, fakir ve yoksullara yardım etmeli, 3- İsraf ve cimrilikten sakınarak kazancı yerinde harcamalı, 4- Çocukları öldürmemeli, - İnsan hayatına saygı gösterilmeli,

21 5- Toplumu ve aileyi temelinden sarsan zinaya ve ona teşvik eden sebeplere yaklaşmamalı,
6- Yetimlere iyi davranarak onların haklarını korumalı, verilen sözde mutlaka durmalı, 7- Ölçü-tartıda ve her söz ve davranışımızda doğruluğa dikkat etmeli, hile yapmamalı, 8- Bilinmeyen bir şeyin ardına düşüp körü körüne onun peşinden gitmemeli, 9- Yeryüzünde kibir ve gurur taslayarak yürünmemelidir. (İsra, 17/23-38)

22 Peygamberimiz (SAV), sabah mescide çıktı ve müşriklere MİRAÇ olayını haber verdi.
Bir takım erkekler Hz Ebu Bekir’e koştular ve durumu anlattılar. Hz Ebu Bekir (RA): Eğer O (SAV), bunu söylediyse şüphesiz doğrudur. “Ben O’nu bundan daha uzağında da tasdik ediyorum. Sabah akşam semadan haber getirdiğini, yani peygamberliğini tasdik ediyorum”. Cevabını verdi. Bunun üzerine Hz Ebu Bekir (RA)’a, SIDDIK ismi verildi. *Her ne vâki oldu ise serteser Cümlesin eshâbına verdi haber Dediler: "Ey Kıble-i İslâmü dîn Kutlu olsun sâna mîrâc-i güzîn Biz kamûmuz kullarız sen şâhsın Gönlümüz îçinde rûşen mâhsın Ümmetin olduğumuz devlet yeter Hizmetin kıldığımız izzet yeter !"S.Ç.

23 وَالنَّجْمِ إِذَا هَوَى {1} مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمْ وَمَا غَوَى {2}
وَمَا يَنطِقُ عَنِ الْهَوَى {3} إِنْ هُوَ إِلَّا وَحْيٌ يُوحَى {4} عَلَّمَهُ شَدِيدُ الْقُوَى 1 - İnmekte olan yıldıza andolsun ki, 2 - Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı, azmadı. 3 - O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz. 4 – O(nun konuşması kendisine ) vahyedilenden başkası değildir. 5 - Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti.

24

25 HAZIRLAYAN: İbrahim SUCUOĞLU
MİRAC GECENİZ MÜBAREK OLSUN. BU GECENİN FEYİZ VE BERKETİNDEN RABBİM CÜMLENİZİ VE CÜMLE ÜMMETİ MUHAMMEDİ NASİBLENDİRSİN. HAZIRLAYAN: İbrahim SUCUOĞLU MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM-HATİBİ ERZİNCAN MÜFTÜLÜĞÜ


"MİRAÇ HAZIRLAYAN: İbrahim SUCUOĞLU" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları