Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanMehmed Altıntop Değiştirilmiş 7 yıl önce
1
ANKARA’DAKİ HASTANELERİN AFETE HAZIRLIK DURUMLARI
Dr. Muhittin DEMİRKASIMOĞLU Ankara İl Sağlık Müdürlüğü 112 İl Ambulans Servisi Başhekimliği
2
AFET Toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan doğal, teknolojik veya insan kaynaklı olaylardır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre afet (disaster); yaygın toplumsal, ekonomik ve çevresel kayıplara neden olan ve etkilenen toplumun kendi kaynaklarını kullanarak üstesinden gelebilme yeteneğini aşan, toplum faaliyetlerindeki ciddi bozulmadır. Risk sürecinin bir fonksiyonudur. Tehlikelerin birleşmesinden, zarar görebilirlik şartlarından ve riskin potansiyel olumsuz sonuçlarının azaltılmasındaki yetersizlikten kaynaklanmaktadır
3
KRİTİK ALTYAPI Son dönemde en önemli risklerden söz ederken kritik altyapı kavramı kullanılmaya başlanmıştır. Sağlık sektöründe kritik altyapılar hastaneler ve 112 Acil sistemidir. Hastaneler hizmetin 7/24 saat kesintisiz olması, kırılgan olması, enerjiler açısından dışarıya bağlı olma potansiyeli, siber güvenlikte sorunlar sebebiyle dünya afet ve hybrit savaş katogorisinde kritik altyapı olarak değerlendirilmektedir. 112 Acil sistemi de 7/24 saat kesintisiz hizmet verme kendi dışındaki etkenler dolayısıyla kritik altyapı unsurlarından birisi olarak değerlendirilmektedir. Hastanelerin afetlerde öncelikle üç boyutta koruma sağlamaları gerekmektedir: hayatı koruma, yatırımı koruma, hastane fonksiyonlarını ve işlevselliğini korumaktır. Buna ek olarak hastanelerin büyük afet meydana gelmesi durumunda acil tıbbi müdahale yapabilme kapasitesine sahip olması gerekmektedir.
4
DÜNYA’DA HAP Dünyada Hastane Afet Planı (HAP), 1960 yıllarda yapılması ihtiyacı hissedilmiştir yılında hastaneler için olay komuta sistemi içinde olmasını sonlandırmıştır. Hastane Acil Olay Komuta Sistemi (HEICS) ABD'de hastaneler için önemli bir acil durum yönetim temeli olarak görev yapmışlardır. 1980’lerden bu yana HEICS ABD’de 6000’den fazla hastanede afetin değişik türlerine cevap ve hazırlık için önemli temel görev üstlenmiştir. Higgins ve arkadaşları 2004 yılında yayınladıkları çalışmada Amerika‟daki hastanelerin %99‟unun afet planları, %95‟inin ise afet komitesi olduğunu belirtmişlerdir. Benzer çalışmalar Hollanda’da da yapılmıştır ve 2004 yılında aynı tür anketlerin yapıldığı 110 hastanedeki çalışmalar sonucu başarı oranı %41’den %95’e çıkmıştır.
5
TÜRKİYE’DE HAP Türk Tabipler Birliği Ankara İl Sağlık Müdürlüğünden resmi olarak istediği bilgilere göre Ankara’da hastanelerin afetlere hazır olup olmadığı konusunda ciddi bir çalışma yapılması gerekliliğini ortaya koymuştur. Türkiye genelinde ilk çalışma 2006 yılında yapılmış olup, planlar ve tatbikatlar denetlenmemiş sadece anketlere verilen cevaplar üzerinden değerlendirilmiştir. 2008 yılında Ankara’da başlayıp ülke geneline yayılan HAP eğitim, yapım ve denetim sürecine girilmiştir. Ankara’da hastanelere öncelikle HAP eğitimleri verilmiş, planlar sağlık müdürlüğü tarafından kontrol edilip, tatbikatları değerlendirilmiştir.
6
TÜRKİYE’DE HAP Ankara ilindeki hastanelerin karşılaşma ihtimali yüksek olan risklere yönelik imkân ve yeteneklerinin kitlesel yaralanmalarla oluşabilecek acil, afet ve olağan dışı durumlara (ODD) yaptıkları tatbikat ve il sağlık müdürlüğünün planlar üzerinden verdiği “plan geçerliliği onayı” ile hazırlık durumları ortaya konmuş olacaktır. 2014 yılındaki çalışma ile Ankara’daki hastanelerin afetlere hazırlık durumları değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeye O yıldaki 90 hastane binası (8 tanesi ağız diş sağlığı hastanesi ve merkezi) alınmıştır yatak arası küçük hastane, 100 yatak üzeri büyük hastane olarak değerlendirilmiştir. Bakanlık, askeri, özel ve üniversite hastaneleri değerlendirmeye alınmıştır.
7
BULGULAR 2. Basamak hastanelerin risk analizi yapmayı, triaj kartı kullanımını, alarm kodları kullanımını ve Yapısal olmayan Tehlikeleri (YOTA) % 60 oranında bildiği görülmüştür. 3. Basamak hastanelerin plan onaylanması %86 bulunmuştur. Özel hastanelerin YOTA çalışması, HAP onayı alması, şemanın oluşturulması, yedekleme sistemi, risk analizi yapması %30.4 düzeyinde kalmıştır. Özel dal hastanelerinin YOTA, risk analizi yapması, tahliye planlaması, alarm kodlarının kullanımı açısından %55,6 düzeyinde bulunmuştur. Üniversite hastanelerinde plan yapma, hazırlık, yedek yapılanma oranı, görev tanımlarının yapılması %45.5 bulunmuştur.
8
BULGULAR Ankara bulunan 90 hastane değerlendirmeye alındığında 52 tanesi ancak onay almış olup tüm hastaneler içinde %57,8’inin HAP’larının onaylandığı görülmektedir. Ortalama olarak % 57,8’nin risk analizi yaptığı bulunmuştur. Hastanelerin % 62,2 oranında atık planlaması yapıldığı bulunmuştur. Kapasite artırımı %63 olarak bulunmuştur. Hastanelerin 52 tanesi (%57,8) tatbikat yapmış olup, 38 tanesi (%42,2) tatbikat yapmamıştır. Özel hastanelerde alarm kodu kullanma oranı %30 düzeyinde üçüncü basamak hastanelerde %86 düzeyinde bulunmuştur. Alternatif iletişim % düzeyinde kalmıştır. Kurumlararası iletişim ve koordinasyon kurulması 2. Basamakta %35, 3. Basamakta %33, özel hastane grubunda % 18, özel dal ve üniversite grubunda % 50, ü, ağız diş sağlığı hastane ve merkezlerinde 28,6 düzeyinde bulunmuştur.
9
BULGULAR Ankara’daki 90 hastaneden ancak 52 hastane yani tüm hastanelerin %57,8’i HAP onayı almıştır. İlk eğitimin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hastanelerin 38 tanesi yani %42,2’si hala HAP onayı alamamıştır. Onay alan hastanelerden ancak 30 tanesi yaptıkları tatbikatlarda başarılı bulunmuştur. Onay alan 4 hastanenin tatbikatta başarısız olması ise yöneticilerinin yeterli desteği vermemesinden, hastane personelinin HAP’na gerekli ciddiyeti göstermemesinden, önemsiz bulmasından kaynaklanmaktadır. Onay alamayan 12 hastane de HAP tatbikatlarında başarılı bulunmuştur.
10
SONUÇ Ankara’daki hastanelerin de istenen düzeyde afete hazır olmadığı gözlemlenmiştir. Hastaneler HAP onayı alma sürecinde en ciddi zorluğu risk analizi, personel görevlendirilmesi ve YOTA konusunda çekmişlerdir. Hastanelerin ancak yaklaşık %60’ı HAP onayı alabilmiştir. Asıl ilginç olanı, eğitimlere eğitimci vermelerine rağmen üniversitelerin HAP yapma, onaylanma ve tatbikat yapma konusunda en geride kalan grup olduğu şaşırtıcıdır. Hastanelerin büyük ya da küçük olması HAP onayı alınmasını etkilememektedir. özel veya devlet hastanesi olması da gruplar arasında anlamlı fark yaratmamaktadır. Üniversite hastanelerinde THAP hazırlama ekibi oluşturulmasında da sıkıntılar yaşanmıştır. Öğretim üyelerinin bu yönden öncü olması gerekirken, THAP hazırlama ekibine gereken desteğin verilmediği gözlemlenmektedir. Sağlık Müdürlüğü denetim ekiplerinin konuya hâkim olmaları gerektiği, çünkü başka illerden onay alan zincir hastanelerin Ankara İl Sağlık Müdürlüğü Afet Şube Müdürlüğünün onayından geçemediği öğrenilmiştir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.