Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Dügün Ve Eslerin Hakları İdris YAVUZYİĞİT idrisyavuzyigit@hotmail.com.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Dügün Ve Eslerin Hakları İdris YAVUZYİĞİT idrisyavuzyigit@hotmail.com."— Sunum transkripti:

1 Dügün Ve Eslerin Hakları İdris YAVUZYİĞİT

2 وَمِنْ ايَاتِه اَنْ خَلَقَ لَكُمْ مِنْ اَنْفُسِكُمْ اَزْوَاجًا لِتَسْكُنُوا اِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُمْ مَوَدَّةً وَرَحْمَةً اِنَّ فى ذلِكَ لايَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ “İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda sevgi ve rahmet var etmesi, O'nun varlığının belgelerindendir. Bunda düşünenler için dersler vardır. (Rum, 30/21)

3 Allah’ın yeryüzüne insan olarak gönderdiği her varlık, varoluş itibarı ile onurlu yaratılmıştır.
Yaratılışından itibaren onur simgesi olan insan, Allahın muhatap kabul ettiği ve onurunu en iyi şekilde koruyacağı bir takım ilahi hitap, emir ve yasaklara muhatap tutulmuştur. İnsan, insanlık şeref ve haysiyetini, onur ve kerametini Allah ve peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’in öğretilerinde bulmuş, onunla yücelmiş, varlıklar arasında hak ettiği konumu almıştır.

4 İslam dini sevgi dinidir.
Hayatımızın her safhasında olduğu gibi düğünlerimizde de Yüce Rabbimizin ve Sevgili Peygamberimizin emir ve tavsiyelerine uymak, yasaklardan kaçmak kendi faydamıza olacaktır. İslam dini sevgi dinidir.

5 Aile: nişan, düğün, nikah gibi evlilik müesseseleriyle kurulan;
Fedakarlık, sevgi, saygı, merhamet, cesaret, çalışkanlık, dürüstlük, yardımseverlik, mertlik, adalet, güven ve bağlılık gibi duyguların yerleştiği bir kurumdur. Müslüman için âile, sosyal bir müessese, aynı zamanda İslâmî bir kurumdur.

6 Aile; anne babaya hürmet; yetim ve kimsesizleri gözetip kollamak;
Akraba ilişkilerine bağlılık ve ziyaret; Misafire ikram ve hürmet; büyükleri sayıp küçükleri sevmek; Doğru Davranışlar elde etmek ve adaleti tesis etmek gibi değerleri üreten ve öğreten bir kurumdur.

7 Aile, toplumun yapı taşı; temeli; aynası; kalbi; kendisidir.
Aile; iftira etmek, alay etmek, haset etmek, kibirlenmek, kötü lakaplar takmak, dedi kodu yapmak, yalan söylemek gibi dine ve ahlaka aykırı davranışların kötü olduğunun öğrenilip yaşantı haline geldiği bir müessesedir. Aile, toplumun yapı taşı; temeli; aynası; kalbi; kendisidir.

8 Âile, sevgi, saygı, şefkat, fedakârlık ve birlik ocağıdır.
İlk aileyi ilk insan Hz. Âdem (a.s.) ile Hz. Havva validemiz kurmuştur. O zamandan beri aile müessesesi olgunlaşmış ve gelişmiştir. Âile, sevgi, saygı, şefkat, fedakârlık ve birlik ocağıdır. Âile yuvası okuldur, mesciddir; huzur evi ve çocuk yuvasıdır.

9 Ailenin en temel iki üyesi kadın ve erkektir.
İnsan neslinin devamı, nesebin muhafazası, toplumu meydana getiren ve toplumun temel taşı olan aile müessesesinin kurulması meşru bir evlilikle mümkün olur. Evliliğin ilk temel şartı ise nikahtır.

10 Aile Nikahla Kurulur ve dinimiz evlenmeyi teşvik etmiştir
وَأَنكِحُوا الْأَيَامَى مِنكُمْ …إِن يَكُونُوا فُقَرَاء يُغْنِهِمُ اللَّهُ مِن فَضْلِهِ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ “Aranızdaki bekârları, …evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir.” (Nur, 24/32)

11 Peygamberler Evlenerek Topluma Örnek Olmuşlardır
أرْبَعٌ مِنْ سُنَنِ الْمُرْسَلِينَ: الْحَيَاءُ، وَالتَّعَطُّرُ، وَالنِّكَاحُ، وَالسِّوَاكُ Rasulullah (s.a.v) buyurdular ki: “Dört şey vardır, bunlar geçmiş peygamberlerin sün netlerindendir: Haya, koku sürünme, evlenme, misvak kullanma.”(Tirmizî, Nikah 1,(1080))

12 "‏ النِّكَاحُ مِنْ سُنَّتِي
Hz. Aişe’nin naklettiği bir hadiste şöyle buyurulmuştur: "‏ النِّكَاحُ مِنْ سُنَّتِي فَمَنْ لَمْ يَعْمَلْ بِسُنَّتِي فَلَيْسَ مِنِّي وَتَزَوَّجُوا فَإِنِّي مُكَاثِرٌ بِكُمُ الأُمَمَ ‏"‏ ‏ “Nikah benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir. Evleniniz. Çünkü ben kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı sizin çoğunluğunuzla övüneceğim. ...” (İbn Mace, Nikah, 1/1919)

13 Başlık parası, Bir ev dolusu gerekli gereksiz eşya veya çeyiz isteme, Milyarlarla ifade edilen düğün ve eğlence masrafları gibi İslâm'ın reddettiği israf ve lüzumsuz harcamalar evliliğe ve gençlerin yuva kurmasına engel oluyor. Dinimiz, bu türlü davranışları kınamaktadır.

14 “İnsanlar bizi kınar”, “düğünümüze katılanlar bizi fakir görür”, “herkes böyle yaptı biz yapmazsak ayıp olur”, “insanın hayatında bir kere oluyor” ve daha nice mazeretler /bahaneler ortaya atılarak israfa gidilmektedir. Oysaki cana gelecek zararların defedilmesi dışında hiçbir mazeret kişiye haramı işleme yetkisi vermez. Bu sebeple mazeretlere sığınmak yerine doğru olanı yapmak bize dünya ve ahiret huzuru sağlayacaktır.

15 kolay ve külfetsiz olanıdır”
خَيْرُ النِّكَاحِ أَيْسَرُهُ “Nikahın en hayırlısı, kolay ve külfetsiz olanıdır” Ebu Davud, Nikâh, 31. II, 591. Hz. Peygamber, kızı Fatıma evlenirken çeyiz olarak; bir kadifenin içinde bir yatak, bir yastık ve bir de su tulumu vermiştir. (İbn Mace, Zühd, 11.)

16 Aile Kurulurken Eşlerde Aranması Gereken Özellikler
تُنْكَحُ الْمَرأةُ لارْبَعِ خِصَالِ: لِمَالِهَا، وَلِحَسَبِهَا، وَلِجَمَالِهَا، وَلِدِينِهَا. فَأظْفَرْ بِذَاتِ الْدِّينِ، تَرِبَتْ يَدَاكَ. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: "Rasulullah (a.s) buyurdular ki: "Kadın dört hasleti için nikahlanır: Malı, Nesebi (Asaleti), Güzelliği, Dini İçin. Sen dindar ve ahlaklı olanı seç de huzur bul.” (Buharî, Nikah 15)

17 اَلْدُّنْيَا مَتَاعٌ، وَخَيْرُ مَتَاعِ الدُّنْيَا الْمَرْأةُ الصَّالِحَةُ
Rasulullah (a.s) buyurdular ki: "Dünya bir meta'dır. Dünya metaının en hayırlısı saliha kadındır.“ (Müslim, Rada 64, (1467); Nesaî, Nikah 15, (6, 69)) Kız doğduğunda babasına cennet kapısı açılır; Evlendiğinde kacasının imanının yarısı tamamlanır; Anne olduğunda cennet ayaklarına serilir…

18 هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّ
Karı ile Kocanın birbirlerine karşı Hakları ve Görevleri Erkekle kadın birbirlerinin eksiklerini tamamlayan bir elmanın iki yarısı gibidirler. هُنَّ لِبَاسٌ لَكُمْ وَاَنْتُمْ لِبَاسٌ لَهُنَّ "Onlar (hanımlar) sizin için bir elbise; siz de onlar için bir elbisesiniz." (2/Bakara, 187)

19 Peygamberimiz Veda Haccı’nda bir konuşma yapmış, karı-koca hakları hususunda şöyle buyurmuştur :
فَقَالَ أَلَا وَاسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ خَيْرًا فَإِنَّمَا هُنَّ عَوَانٌ عِنْدَكُمْ لَيْسَ تَمْلِكُونَ مِنْهُنَّ شَيْئًا غَيْرَ ذَلِكَ ... أَلَا إِنَّ لَكُمْ عَلَى نِسَائِكُمْ حَقًّا وَلِنِسَائِكُمْ عَلَيْكُمْ حَقًّا .... “Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah'tan korkma nızı size tavsiye ederim. Siz kadınları Allah emaneti olarak aldınız. Onların iffet ve ismetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde haklarınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.” (Tirmizî, Tefsîr Tevbe, (3087)

20 Kocanın Karısına Karşı Görevleri
Koca, eşine mehrini cömertçe vermelidir. Koca, eşinin nafakasını helalinden temin etmelidir. Koca, eşiyle İyi Geçinmeli, Aile efradına karşı cömert davranmalı Koca, eşini himaye etmeli, ona zarar verecek maddi ve manevi şeylerden onu korumalıdır. Koca, eşini Allah’ın bir emaneti olarak görmeli ve haklarına tecavüz etmemelidir. Koca, karısına ve çocuklarına Kur’an’ı, farzları ve İslamiyet hakkında gereken bilgileri mutlaka öğretmelidir. Onu cehennem yakıtı olmaktan korumalıdır.

21 وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا
Koca, eşine ve çocuklarına Kur’an’ı, farzları ve İslamiyet hakkında gereken bilgileri mutlaka öğretmelidir. وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا “ Ailene namazı emret, kendin de ona devam et” (Taha 20/132) Her akşam 15 dakikamızı allah için birbirimize ayırmalı 1 sayfa kur’an okuyup bir ayet meali ve bir hadis mealini okuyup birbirimizle bu husus uzerinde sohbet etmeyi şiar haline getirmeliyiz. Zira “içinde kuran olmayan ev virane gibidir” buyurmaktadır efendimiz.

22 Ebû Hüreyre (r.a.)'dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Allah o kimseye rahmetiyle muamele eder ki gece kalkıp namazını kılar, hanımını da uyandırır, o da namaz kılar, eğer imtina ederse yüzüne su serperek uyandırır. Allah o kadına da rahmetiyle muamele eder ki gece kalkıp namazını kılar, kocasını da kaldırır, o da namazını kılar. Eğer imtina ederse yüzüne su serperek uyandırır.“ (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 250, Ebû Davud, Tatavvu', 18)

23 ahlâkça en güzel olanıdır.
أكْمَلُ المُؤمِنِينَ إيمَاناً أحْسَنُهُمْ خُلُقاً، وَخِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لاهْلِهِ Hz. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasulullah (a.s) buyurdular ki: "Mü'minler arasında imanca en kâmil olanı, ahlâkça en güzel olanıdır. En hayırlınız da ailesine hayırlı olandır.” (Tirmizî, Radâ 11)

24 Kadının Kocasına Karşı Görevleri:
Kadın, eşine karşı itaatkar olmalıdır. Kadın, eşi ile ilişkilerinde nezaketi ve yumuşaklığı göz önünde bulundurmalıdır. Kadın, eşine sevgi ile bağlanmak ve kadınlık görevini yerine getirmekle mükelleftir. Kadın, kocasının onurunu korumalı ve adını lekelememelidir. Kadın, eşinin sırlarını ifşa etmemelidir. Ailenin iffetini ve şerefini korumalı, evini ve malını muhafaza etmeli ve israftan sakınmalıdır.

25 kocası kendisinden razı olarak
أَيُّمَا امْرَأةٍ مَاتَتْ وَزَوْجُهَا عَنْهَا رَاضٍ دَخَلَتِ الْجَنَّةَ Rasulullah (a.s) buyurdular ki: "Hangi kadın, kocası kendisinden razı olarak vefat ederse, cennete girer.“ (Tirmizî, Radâ 10, (1161)

26 “Bir zaman gelecek, kişinin helaki, karısının, anne babasının ve çocuklarının elinde olacaktır.
Bunlar onu, fakirlikle ayıplarlar ve gücünün yetmediği şeyleri kendisinden isterler. Adam bu sebeple tehlikeli işlere girerek dini gider ve kendisi de helak olur.” (Gazzâli, İhya, II, 24)

27 1. Beyine hoşlanacağı isim ve sıfatlarla hitap et!
SEVGİLİ GELİN HANIMLAR!... 1. Beyine hoşlanacağı isim ve sıfatlarla hitap et! 2. Onun sevdiği yemekleri güzel yap ki, evini özlesin. 3. Beyin evden çıkarken onu uğurla; akşam döndüğünde güler yüzle karşıla! 4. En çok güzel görünmen gereken kişinin beyin olduğunu bil! 5. İffetini ve hayanı muhafaza et. En güzel elbisenin takva elbisesi olduğunu unutma; 6. Sevgini beyinle ve çocuklarınla paylaş. Beyin evde olmadığı zaman gözü arkada kalmasın. 7. Beyine her fırsatta teşekkür etmeyi unutma! Gücü yetmeyeceği külfetin altına sokma, başkalarına da şikayet etme! 8. Beyini işlerini makam ve mevkisini bil! Sevincini ve üzüntüsünü paylaş! 9. Beyinin izni olmadan ve onun müsaade etmeyeceği yerlere gitme! 10. Tutumlu ol! Müsrif olma. Zor zamanlarda da isyan etme! 11. Temiz ve tertipli ol. Beyinin elbiseleri de temiz ve ütülü olsun. 12. Beyinin akrabalarına ve onun sevdiklerine yedirip içirmekten kaçınma. Onlara güzel davran! 13. Kayınvalideni tecrübeli bir anne olarak sev ve say ki, beyin üzülmesin. 14. Annenin evine gereksiz ve aşırı gitme ki, evdeki işlerin aksamasın. 15. Çocuklarını hayırlı bir evlat olarak yetiştirmeye gayret et ki, millet de sizi hayırla yad etsin.

28 SEVGİLİ DAMAT BEYLER!... 1. Evinden çıkarken hanımına Allah(celle celalüh)’a ısmarladık diyerek çık. 2. Pencerelerden yolunu gözletme, vakitlice evine gel! 3. Dışarıda yediğinden içtiğinden evine de getir! 4. Hanımının kusurlarını başkalarına anlatma!.. 5. Evini harçlıksız bırakma, onları kimseye muhtaç etme! 6. İş hayatının sıkıntılarını eve yansıtma! Evde sevinç olsun. 7. Düğüne yada gezmeye gittiğinde mümkünse hanımını da götür! 8. Evine geldiğinde selamla ve güler yüzle gir ki, ev halkı geldiğine sevinsin. 9. Evini Kuran’sız, kitapsız ve namazsız bırakma! Sabah namazına kalktığında ev halkını da kaldır ki, rahmet ve bereket gün boyu sizinle olsun. 10. Gayretli ol, kıskanç ol! Ancak tecessüs etme, su-i zan ile hareket etme! Ayıp ve kusur araştırmakla meşgul olma! 11. İnsaflı ol; hanımının gücünün yetmeyeceği işleri ondan bekleme. 12. Kararlarında hanımınla da istişare etmeyi unutma! 13. Beklenmedik anlarda sürpriz hediyelerle gönül almasını bil! 14. Dünya evine girmek, dünyaya dalmak olmamalı; Ahiretini unutma! Din, vatan ve insanlık için çalışmayı terk etme! 15. Şunu bil ki, az olan helal kazanç, çok olan haram kazançtan hayırlıdır. Haram lokma yeme, hanımına ve çocuklarına da yedirme!

29 Atasözlerimizden olan
“Yuvayı dişi kuş yapar” boşuna söylenmiş bir cümle değildir. Karı-koca bu özetlediğimiz karşılıklı hak ve görevlerine riayet ettikleri takdirde hem kendileri mutlu olur, hem bu yuvada yetişen çocuklar anne-babaya saygılı olur.

30 Eş olmak insan ve müslüman ahlakına sahip olmka demektir. Hz
Eş olmak insan ve müslüman ahlakına sahip olmka demektir. Hz. peygamberin sahip olduğu vasıflara sahip olmak gerekir. Bunun için eşler: Güvenilir olacak, Affedici olacak, Merhametli olacak, Hoşgörülü olacak, Sözünde duracak, Cömert olacak, Alçakgönüllü olacak, Çalışkan olacak, Dosdoğru olacak, Adaletli olacak, Vefakarlı olacak,

31 Mutlu bir aile için 5 s’ye dikkat edeceksin:
Sevgi Saygı Sabır Sadakat sorumluluk

32 Ailedeki mutluluk, karı ile koca arasındaki sevgi ve saygıya bağlıdır.

33 مَنْ لا يرْحَم النَّاس لا يرْحمْهُ اللَّه
Eşinin derdi ile dertleneceksin: HZ. mevlana der ki: “Dertli insan, içi duman dolu odaya benzer. Onu dinlemek o odaya bir pencere açmak gibidir.” مَنْ لا يرْحَم النَّاس لا يرْحمْهُ اللَّه “İnsanlara merhamet göstermeyen kimseye Allah da merhamet etmez.” (Buhârî, Edeb 18)

34 “Eşiniz kızgın iken, siz sakin olun.
Kötü dil ve üslup kullanmayacaksın: “Eşiniz kızgın iken, siz sakin olun. Biriniz ateş iken diğeriniz su olmalı” (Hz. Ömer) Alay etmek, kötü isim takmak, su-i zan yapmak, kusur araştırmak, gizliyi deşmek, arkadan çekiştirmek… eşine, ailesine karşı asla olmamalı…

35 “Allah'a yemin ederim ki; sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz.
Birbirinizi Allah için seveceksiniz لَا تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلَا تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا “Allah'a yemin ederim ki; sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek iman etmiş olamazsınız." (Müslim, İman, 81)

36 “Kişi zevcesinin yüzüne sevgi ve merhametle baktığı vakit,
Zevcesi de onun yüzüne aynı duygularla bakarsa, Allah her ikisine de rahmet nazarıyla bakar. Keza erkek, hanımının ellerini avucuna alınca, O da zevcinin ellerini tutarsa, Parmaklarının arasından günahları dökülür.” (Feyzü'l-kadir, 2/333.)

37 Kötü damat ise; kaybedilmiş bir kız çocuğudur…”
Birbirinize karşı sevgi ve merhameti daima canlı tutun. Birbirinizin ailesine değer verin ki değer bulasınız. Senin annen kadar, eşinin annesi de değerlidir ve kıymet gösterilmeye layıktır. رِضَى الرَّبِّ فِي رِضَى الْوَالِدِ وَسَخَطُ الرَّبِّ فِي سَخَطِ الْوَالِدِ “Allah’ın rızası, ana-babanın rızasında; Allah’ın gazabı da ana-babının kızmasındadır”. (Tirmizi, Birr, 3) Ey kaynanalar, kayınpederler! Unutmayı: “iyi damat; kazanılmış bir erkek evlattır… Kötü damat ise; kaybedilmiş bir kız çocuğudur…” (Hz. Ali)

38 Aile, “tek başına” olmaktan kurtulup, “can yoldaşına” kavuşmaktır…
Aile, geçim, huzur ve sükûnettir… Aile, sevgi, ilgi ve gönül birliğidir… Aile, hoşgörü, şefkat ve merhamettir… Aile, dürüstlük, güven ve sadakattir… Aile, iyilikte yardımlaşma ve adalettir… Aile, “eşref-i mahlûkât” olan insanın yetiştirildiği bir kulluk mektebidir… Ve aile, imtihandır…

39 "Güzel gören güzel düşünür.
Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.’’ Kocasının Sevgisini Merak Eden Kadın Kadın gazete okuyan kocasına kendini ne kadar sevdiğini sormuş; -Beni ne kadar seviyorsun ? Adam:- Dünyalar kadar! Kadın üzülmüş, suratı asılmış. Eşi sormuş; - Neden üzüldün hanım? Geçen gün babam, “Bu dünya beş para etmez.” demişti de… Birbirinize küseceğinize şeytanı küstürün, şeytana surat asın. Küsmek güçsüzlüktür, insanların kaçamak noktasıdır.

40 Sorun bizde olabilir… Temel doktora gitmiş: Doktor bey, bizum Fadime sağır herhalde, sorularıma cevap vermeyi... Doktor: - Eşinizin sağırlık derecesini ölçelim. Siz bir soru sorun, duymaz ise beş adım yaklaşıp soruyu tekrarlayın. Ne kadar mesafede duyuyor bilelim. Temel, deneme yapmak için eve gittiğinde Fadime'yi yemek yaparken bulmuş: - Karıcuğum bugün yemekte ne var? Ses yok... Beş adım yaklaşıp bir daha sormuş. Çıt yok... Bir beş adım daha yaklaşıp yine sormuş: - Kız Fadime saa diyrum, yemekte ne var? - Bak Temel, dördüncü kez söyliyrum, yemekte hamsili pilav var...

41 Temel doktora gitmiş. - Hastayım doktor, çok hastayım, vücudumun her yeri ağrıyor, nereme dokunsam sızım sızım sızlıyor, dökülüyor... Doktor: - Nasıl hastalık o, tüm vücudunu saran, ağrıtan? Temel parmağının ucuyla kafasına dokunmuş. Ay ay ay...Sonra göğsüne parmağını basmış ve yine acıyla bağırmış. Sonra beline, yine acıdan allak bullak olmuş, sonra bacaklarına... Temel parmağını neresine dokundursa ağrıyla irkiliyormuş... Doktor daha fazla dayanamamış. - Ver bakayım şu elini, demiş; Bak oğlum senin parmağın kırık...

42 Yüce Rabbim birbirini seven, birbirine anlayışla yaklaşan aile hayatı kurmayı nasip etsin.
Allah-u Teala aile hayatı kurmuş olanlara da ayrılık göstermesin. Hayırlı, toplumumuza devletimize faydalı  evlatlar yetiştirmeyi nasip etsin.

43 PEYGAMBERİMİZ EŞLERİNE KARŞI
Mehirlerini cömertçe vermiş Nafakalarını temin etmiş, Aile efradına karşı cömert davranmıştır (“kıyamet günü kişinin terazisine konacak ilk şey, ailesinin nafakası için harcadıklarıdır” (aile reisi olarak hz. Peygamber s.20)) Giyim ve süslenmelerine imkanlar ölçüsünde ve meşru sınırlar dahilinde müsaade etmiş (aişe’nin bir çok altın yüzüğü olduğu, kolye taktığı ve ifk hadisesinde gerdanlığını yitirdiği bilinen bir durumdur.) Evlendiği eşlerine ayrı birer mesken oluşturmuştur (mescidin yanında odalar yaptırmış) Eşlerini himaye etmiş, onlara zarar verecek maddi ve manevi şeylerden onları korumuştur. İtibarlarını üstün tutmuştur. Kadınların hataları ve hoş olmayan tavırları karsısında erkeğin anlayışlı, sabırlı, nazik ve müsamahalı olması gerekmektedir. Eşlerini Allah’ın bir emaneti olarak görmüş ve haklarına tecavüz etmemiş. Adaletli olmuştur, kıskançlıklarını gidermiştir. (Hafsa ve aişe safiyye’ye Yahudi kızı diye takılmışlar ve biz senden daha üstünüz demişler. Peygamberimiz haberdar olunca şöyle söyle der: benim kocam Muhammed, babam Harun, amcam musa iken nası benden daha üstün olabilirsiniz)(Hz. Cüveyriyeye sen hür zevcesi değil cariyesin diye takıldıklarını söyleyince efendimiz: senin mehrin onların mehrinden büyük değimli? Senin sayende kavminden 40 kişi azad edilmedi mi? Diyerek teselli etmiştir.)

44 Eşleriyle İyi Geçinmiş, sevgi ve merhametle yaklaşmıştır
Eşleriyle İyi Geçinmiş, sevgi ve merhametle yaklaşmıştır. Sıkıntılarını çözmüş, sohbetini esirgememiştir. (selam veri hal hatır sormadan konuşmaya başlamamış, sıkıntısı olup olmadığını öğrenmiş, onları övmüş ve faziletlerini söylemiş, sevdiğini ifade etmiş, bineğine bindirmiş, aynı bardaktan ve aynı yerden su içmiş,bir sıkıntıdan ağlayanın göz yaşlarını kendi elleriyle silmiş,) (Peygamberimiz her sabah namazını ve ikindi namazını mescide kıldıktan sonra eslerinin her birini teker teker ziyaret eder, belli bir sure onlarla sohbet ederdi. Her aksam topluca butun hanımları, Rasulullah’ın geceleyeceği esinin evinde toplanıp, sohbet ederlerdi.) Evinde bulunduğu zamanı üçe bölerdi: bir kısmını Allah’a, bir kısmını ailesine, bir kısmını da kendisine ayırırdı. Kendisine ayırdığı zamanı da insanlar arasında ikiye taksim ederdi. Ayırdığı bu sürenin birisinde, halkın umumi ve hususi işleri ile ilgilenir, onlardan hiçbir şey esirgemezdi. Kendisi için ayırdığı zamanın diğer yarısında ise, ümmeti ile ilgilenirdi. Onları cehennem yakıtı olmaktan korumaya çalışmıştır. Peygamber, eşlerine ve çocuklarına, Kur’an’ı, farzları ve İslamiyet hakkında gereken bilgileri öğretmiştir. Gelen vahiyleri onlarla paylaşmış. (Hz. Peygamber, insanlara, bildiğini anlatacağı ilk kişilerin aile fertleri olduğunu öğretmiştir. O, kendisine gelen heyetleri "Ailenize dönün ve onlara ta'limde bulunun" derdi. Kendisi de aile fertlerini eğitmiştir.

45 Eşlerinin akrabalarına karşı vefalı olmuştur. (Hz
Eşlerinin akrabalarına karşı vefalı olmuştur. (Hz. Hatice'nin bir arkadaşı yanına geldiğinde ona iltifatta bulunmuştur. Her koyun kesişinde Hz. Hatice'nin arkadaşlarına et gönderdiği rivayet edilir.[ Tirmizî, IV, 369])( Ebu Talib’in hanımı Fatma HatunEbu Talib’in hanımı Fatma Hatun’a. onu sık sık ziyaret eder, hatırını sorardı. Fatma Hatun öldüğünde Hz. Peygamber (s.a.s.) “Annem öldü” ifadesini kullanmış, gömleğini kefen olarak vermiş ve kabre eliyle indirmişti.) Eşlerine karşı affedici olmuş Bazı konularda eşleriyle istişarelerde bulunmuştur (ümmü seleme hudeybiye de sulh yapıldığında efendimizin yanındaydı. Anlaşma gereği o yıl umre yapmadan geri dönülecekti. Ashap peygamberin ihramdan çıkma emri karşısında ağır davranmış peygamberimiz üzülmüştü. Ümmü seleme : ya resulelleh sen kalk, kurbanlığını kes, onlar sana uyacaklar, ve kurbanlarını kesecekler dedi. Efendimiz bunu yaptı ve ardından ashapta yapmaya başladı.) (“kendilerini ilgilendiren hususlarda kadınlarla istişare edin” “Kızları hususunda kadınlarla istişare edin” “bakire kızla babası müşavere etmelidir”) Hiçbir zaman onlara bağırmamış, dövmemiş, sövmemiştir. (Hanımlarını dövenleri de "Kadınlarınızı nasıl dövüyor, sonra da akşam olunca beraberce yatıyorsunuz"[İbn Hanbel, IV, 17.] diyerek kınamış, kötü sözlerle tahkir edilmemesi ve evinin terk edilmemesi konularında ikazda bulunmuş ve "Kadınları ancak kötüleriniz döver"[İbn Sa'd, VIII, 204] demiştir.

46 Hz. peygamber aile fertlerinin eğlenme ve dinlenme gibi ihtiyaçlarını karşılar, meşrû eğlencelerden onları yararlandırmaya çalışırdı. Ramazan ve Kurban Bayramı merasimlerine kızlarını ve hanımlarını da götürürdü. Peygamberimiz (s.a.v) eşleriyle şakalaşmalarında ve yarışlarında bizlere örnek olmuş, hanımlarıyla şakalaşmış, hatta koşu yarışı bile yapmıştır. Hz. peygamber çocuklarına olduğu gibi, yanında, kendi himayesinde büyüyenlere, Ali b. Ebû Tâlib'e, Zeyd b. Hârise'ye ve azatlısı Ümmü Eymen'e de son derece şefkatli davranmıştır. Hanımlarıyla arası bozulduğunda sabırla davranmış duada bulunmuştur. (bir gün hz. Ebu Bekir peygamberin kapısını çalmış, içeride aişenin sesini peygambere karşı yükselttiğini işitmiş. İçeri girer girmez tokatlamak üzere iaşeyi yakalamışken peygamber araya girer ve ebu Bekir öfkeli bir halde dışarı çıkar. Peygamberimiz iaşeye: “gördün mü seni adamın elinden kurtardım” der birkaç gün sonra tekrar gelen hz. Ebu Bekir onları barış içinde görünce. “beni kavganıza dahil ettiğiniz gibi sulhünüze de dahil edin” der. ) Rasulullah ev islerinde de hanımlarına yardımcı olmustur. Hz. Aise: ayakkabı tamiri, elbise yamaması, dikis, elbise temizliği gibi, erkeklerin evde yaptıkları her cesit is olarak rivayet etmistir. Efendimiz eşlerine dua ederdi. (Hz. Aişe bir gün efendimize “Benim için dua eder misin ya resulellah? Der. Efendimiz de:”Ya rabbi Aişenin gelmiş geçmiş bütün günahlarını bağışla”. Der. Hz. Aişe okadar mutlu olur ki bunu gören efendimiz “Çok mu sevindin” der. Hz. Aişe: “evet” deyince, efendimiz: “Vallahi ben bu duayı her namazımın arkasından ümmetim için ediyorum”buyurur.)


"Dügün Ve Eslerin Hakları İdris YAVUZYİĞİT idrisyavuzyigit@hotmail.com." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları