Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Emre Kota 9/C 293 Yıldız Anadolu Lisesi
5
1) Asya Hun İmparatorluĞu (MÖ 220 – MÖ 216)
Teoman tarafından kurulan , Mete Han zamanında en parlak dönemine ve en geniş sınırlarına ulaşmıştır. – Orta Asya’da kurulan ilk Türk devletidir. – İlk teşkilatlı Tür devletidir ve Orta Asya’da Türk boylarını tek bayrak altına ilk kez bu devlet toplamıştır. – Hun akınlarına karşı Çinliler Çin Seddi’ni yapmışlardır. – Mete Han orduda onluk sistem oluşturarak tüm dünyaya örnek olmuştur. – MS 48’de Güney ve Batı Hunları olarak ikiye, Güney Hunları da , Güney ve Kuzey Hunları olarak tekrar ikiye ayrılmıştır.
6
Orta Asya’dan yapılan göçler sırasında bazı Türk boyları göç etmeyerek ana yurtta kalmışlardır. Bunlar genellikle ana yurdun doğu ve güneydoğusuna yayılmış, Orhun ve Selenga ırmakları çevresinde toplanmış ve buralarda boylar hâlinde yaşamışlardır. Bu Türk boyları zamanla güçlenip Orta Asya topraklarında büyük devletler kurarak önemli kültür ve uygarlıklar meydana getirmişlerdir. Orta Asya’da bilinen ilk Türk devletini Avrupalıların Hunlar, Çinlilerin Hiung-nu adını verdikleri Türkler kurmuştur. Yanda resimde arması gösterilen Hunlarla ilgili Çin kaynaklarındaki bilgiler, MÖ 1000 yıllarının başlarına kadar uzanmaktadır. İlk tarihsel belge MÖ 318 yılına aittir. Bu, Hunlarla Çinlilerin yaptıkları bir antlaşmadır. Bu belgeye dayanılarak Hunların MÖ 4. yüzyıldan çok önceleri güçlü bir devlet kurdukları kanısına varılmaktadır. Ancak Hunların bilinen tarihleri MÖ 3. yüzyılda başlamıştır MÖ 220 yılında kurulan Asya Hun Devleti’nin bilinen ilk hükümdarı Teoman (Tuman)’dır.
7
çİn entrİkalarI ve İpek yolu hakİmİyetİ
Mete’den sonra yerine oğlu Ki-ok geçti (MÖ 174–160). Ki-ok, Çinli bir prensesle evlendi. Bunun sonucunda Çinlilerle siyasal yakınlaşma arttı. Çin, bu durumdan kendi çıkarı için yararlanmak istedi. Çin görevlileri, Hunlara bağlı kavimler arasında Hun Devleti aleyhinde gizlice propaganda yapmaya başladılar. Çinliler bir yandan ticaret yoluyla Türklerle yakınlık kurarken bir yandan da onları ipek ve çeşitli eşyalarla lüks yaşantıya özendiriyorlardı. Bu yolla Asya Hun Devleti’ni içten yıkmaya çalışıyorlardı. Ki-ok öldükten sonra yerine oğlu Kün Çin (MÖ ) geçti. Onun zamanında Asya Hun Devleti eski gücünü yitirdi. Hunlar, İpek Yolu’na egemen olmak için Çinlilerle mücadele edemez oldular. Çin’den başlayarak Orta Asya’dan geçen ve Avrupa’ya ulaşan İpek Yolu, geçtiği bütün ülkeler için ekonomik öneme sahipti. İpek Yolu’nu ele geçiren devletin büyük bir ekonomik güce sahip olması, diğer toplulukları egemenliğine alması, başka devletlerle ittifak kurması kolaylaşıyordu. Mete zamanında Hunların denetimine giren İpek Yolu’nun Çin için önemi daha büyüktü. Çünkü ipeğin üretim merkezi Çin’di ve üretilen ipeğin Batı pazarlarına ulaştırılması gerekiyordu. Bu yüzden Türklerle Çinliler arasında İpek Yolu hakimiyeti nedeniyle uzun süren mücadeleler olmuştur. Çinliler çeşitli entrikalarla Hunları zayıflatıp İpek Yolu’na egemen olmuşlardır (MÖ 60). b. Kardeş Kavgal
8
KARDEŞ KAVGALARI BAŞLIYOR
Çin entrikaları sonunda Hun ülkesinde ayaklanmalar ortaya çıktı.. Ho-han-yeh, Çin imparatorunun yardımıyla hükümdar oldu. Kardeşi Çi-Çi, onun hükümdarlığını tanımadı. İç savaş başladı (MÖ 58). Savaşta yenilen Ho-han-yeh, güneye çekilerek Çin imparatorunun korumasına girdi. Hunlar MS 48’de Kuzey ve Güney Hunları olmak üzere ikiye ayrıldılar. Kuzey Hunları Sibirya ve Çungarya bölgelerine, Güney Hunları ise Çin’in batısına egemen oldular. Kuzey Hun Devleti, Çinlilerle iş birliği yapan Siyenpiler tarafından yıkıldı (MS 150). Kuzey Hunlarının bir bölümü Aral Gölü çevresine yerleştiler. Bunlar daha sonra Batı Hunlarına katıldı- lar. Güney Hunları ise MS 3. yüzyıla kadar Çin’in egemenliğinde varlıklarını sürdürdüler. Çin, MS 216 yılında Güney Hun Devleti’ne son verdi. Asya Hun Devleti’nin yıkılması ve bazı Türk boylarının batıya göç etmesinden sonra Çin, Asya’nın en güçlü devleti hâline geldi. Asya Hunlarının bir kolu olan Tabgaçlar, Çin’deki karı- şıklıklardan yararlanarak bir araya gelmeyi başardı.
9
BozkIrIn Askerlerİnden Modern Türk Ordusuna
Türklerin en önemli özelliklerinden biri de iyi birer asker olmalarıdır. İlk Türk devletlerinden günümüze kadar Türk milletinin temeli düzenli bir askerî teşkilata dayanmaktadır. Askerlik Türklerde ilk önce bir meslek, sonra da millî bir görev olmuştur. Türkler, mükemmel askerî kuruluşları ve değerli komutanları sayesinde varlıklarını ve bütünlüklerini dünyaya tanıtmışlardır. Türk askeri cesur, feragat sahibi, disiplinli ve saygılıdır. Türklerde tarih boyunca ordu-millet kaynaşması ve dayanışması söz konusudur. Türk milleti “vatan sevgisi ve bağımsızlık” anlayışı ile tarihte büyük zaferler elde etmiş, Anadolu’nun geleceği açısından önemli olan Kurtuluş Savaşı’nı da bu inançla kazanmıştır. İlk Türk devletlerinde ordunun temelini atlı askerler oluşturmuş, ayrıca kadın, erkek ve eli silah tutabilen herkes asker sayılmıştır. Türklerde ilk ordu örgütü, Hun hükümdarı Mete Han tarafından kurulmuştur. Bu örgütlenmenin temeli 10’lu sisteme dayandırılmıştır. Buna göre on bin kişiden oluşan kuvvetlere tümen denilmiştir. Tümenler binlere; binler, yüzlere; yüzler de onlara ayrılmıştır. Bu birliklerin başında tümenbaşı, binbaşı, yüzbaşı ve onbaşı denilen komutanlar bulunmuştur. Türk ordu örgütlenmesi Çin, Roma, Bizans, Rusya ve Moğol devletleri tarafından örnek alınmıştır. Orduya hakan komuta etmiştir. Hakan savaşa gitmediği zaman onun yerine yabgular, tigin adı verilen çocukları veya kardeşleri komutan olmuştur. Türk ordularının en önemli özelliklerinden biri de disiplinli olmalarıdır. Bu özelliklerini tarih boyunca hiçbir şey yitirmeden günümüze kadar sürdürmüşlerdir. Türk askerlerinin başlıca savaş araçları mızrak, yay ve ok, süngü, kargı, kılıç ve kalkan olmuştur. Türk ordusunun savaş taktiklerinden en önemlisi yandaki resimde temsilî çizimleri gösterilen turan taktiği (Çember taktiği, hilal taktiği adları da verilir.) denilen sahte geri çekilme sistemi idi. Buna göre merkezdeki kuvvetler kaçıyor görünerek geri çekilir ve onları izleyen düşman diğer kuvvetler tarafından çember içine alınarak yok edilirdi
10
Asya Hun Devleti ASYA HUN DEVLETİ (BÜYÜK HUN DEVLETİ) (MÖ. 220-MS.300) * Kurulduğu tarih kesin olarak bilinmemektedir. Tarihte bilinen İLK TÜRK DEVLETİ'dir. * Bilinen ilk hükümdarı TUMAN(Teoman)'dır. Teoman'dan sonra yerine oğlu METE HAN geçmiştir. * Asya Hun devleti METE HAN zamanında en geniş sınırlarına ulaşmıştır. * Çinliler Türk akınlarına karşı koymak için ÇİN SEDDİ'ni yaptılar. NOT: Tarihte ilk defa bütün Türkleri tek bayrak altında toplayan Türk Devleti Asya Hun devletidir. * Büyük Hun Devleti VERASET SİSTEMİ ve ÇİN SİYASETİ nedeniyle Doğu ve Batı Hun Devleti diye ikiye ayrıldı. Batı Hunları ARAL GÖLÜ civarına göç etmek zorunda kaldılar. Doğu Hunları ise Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrıldı. Ve daha sonra Çinliler tarafından ortadan kaldırıldı.
11
İlk turk devletlerinde devlet yapısı
HUNLAR'DA DEVLET TEŞKİLATI Hun Devleti otlağı bol besiciliğe elverişli bozkırlar bölgesinde kurulmuştu. Tarıma uygun toprakları nerdeyse hiç yoktu. Bu yüzden ekonomisinin temeli, başta at yetiştiriciliği olmak üzere hayvan yetiştirmek üzere idi. Bunun sonucu olarak sosyal durum, Çin'dekinden çok farklıydı. Çin'de geniş toprak sahipleri ile köle sınıfı vardı. Hun bölgesinde ise ne malikanelere ne de toprak kölelerine rastlanıyordu. Akrabalık bağları ile birbirine sıkı sıkı bağlı olan aileler, kabileleri meydana getiriyor, kendilerini savunmak için daima silahlı yaşayan kabilelerin sıkı işbirliği yapmalarından da devlet doğuyordu. Bu yapısı ile ve ordunun Mete tarafından tanziminden sonra, devlet merkezden idare edilen bir askeri teşkilat'' haline gelmişti. Askeri karakterde olması ve gerekli şartların (bozkırda eğitilmiş olmak, at ve silah)bulunması sebebiyle de fütühata açıktı. ''Köylü'' Çin devletinden bu yönü ile ayrılıyordu. Çin'de esas rejim ''Feodalite'' idi. Hun Devletinde ise Merkeziyetçilik hakimdi. Bu devlette Çinliler ancak küçük memurluklara ve bazı müşavirliklere gelebiliyordu. Birinci derecede sorumlu makam sahipleri ile yüksek görevliler tamamen Hun aslından gelmeydi. Bunlar emirlerindeki silahlı kuvvetlerle, aynı zamanda birer komutandılar. Devlet teşkilatının (Sağ-Sol eligleri=kanat kralları) Çinlilikle hiç bir ilgisi yoktu. Mete tarafından gerçekleştirilen ve toplulukta kabilecilik gayretlerini kırarak devlete milli topluluk havasını getiren ordudaki 10'lu tertip Türk idi. Devletin ''Milli'' karakterinin korunmasına dikkat ediliyordu. İmparator kumandasındaki Çin ordusunu kuşatan Mete'un Çin içlerine dalarak bozkırdan uzaklaşmasına , devlet meclisi engel olmuştu. Hun devleti bozkır Gök-Tanrı inanışındaydı. Bu bakımdan Türk inancı ne Moğol totemciliğine ne de Çin toprak tanrıcılığına benziyordu. Bütün bunlardan dolayı Mete'un zamanında kesin şeklini aldığı görülen büyük Hun Devleti, sosyal yapı, hakimiyet anlayışı, idare, ordu, din, dünya görüşü ve benzeri gibi çeşitli yönlerden, Türk milletinin tarih ve kültüründe bir kilit taşı ve ana kaynak durumundadır. Onun için Türk ve düny
12
DEVLET YÖNETİMİ “ İL yada EL”
Devlet: Sınırları belirli toprağı koruyan , bu toprak üzerindeki milleti refah ve barış içinde, belirli hukuk kuralları çerçevesinde ( Töre) yöneten siyasi bir kuruluştur. Egemenlik Anlayışı: İlk Türk Devletlerinde, hükümdarlar ülkeyi yönetme yetkisini Tanrıdan almışlardır. Bu yetki ve güce “ KUT” denirdi. Kut, kan yoluyla hükümdar ailesine geçerdi. Yani hakimiyet( hükümdarlık) hanedan üyelerinin ortak malı idi. Veraset sistemi belirli değildir. Faydalı Yönü: Hükümdarlık iddiasında bulunanlar içinde en kabiliyetlisinin başa geçme imkanı vardı. Zararlı Yönü: Kağan öldüğünde, kut ailesinden gelenlerin başa geçme hakkı nedeniyle taht kavgalarına sebep olmuştur. Bu saltanat mücadelesine, dış baskılar ( entrikalar) da eklenince, Türk devletlerinin parçalanmasına sebep oluyordu. NOT: Egemenlik anlayışı “kut” inancı taşımasına rağmen, dini özelliği yoktur. Türk hükümdarları insanüstü bir varlık kabul edilmemişlerdir. Kağan, hem kendisi hem de halk için normal bir insandır. İlk Çağ doğu uygarlıklarında olduğu gibi “ Tanrı- Kral” , “ İlah- Kral” özelliğine sahip değildir. Ülke, töreye uygun olarak yönetilirdi. Siyasi Örgütlenme: İlk Türk Devletlerinde İkili Teşkilatlanma, devletin iki koldan idare edilmesi şeklindedir. İlk devlet teşkilatı Asya Hun hükümdarı Mete zamanında kurulmuştur. • Güneşin doğduğu yön olan Doğu ( sağ) Türkler tarafından en kutsal yön sayılmıştır. Bu nedenle de ikili teşkilatlanmada doğu ( sağ ) merkez kabul edilmiştir. Kağan merkezde bulunurdu. • Güneşin battığı yön, batı ( sol) ikinci kısım kabul edilmiştir. Burada ise, iç işlerinde serbest, dış işlerinde büyük kağana ( doğuya) bağlı , Yabgu ( ordu komutanı) unvanlı kağanın kardeşi yönetirdi. İkili teşkilatlanmada yöneticiler, merkezdeki hükümdarın egemenliği altında TÖRE hükümlerini yürütürlerdi
13
SOSYAL HAYAT Bozkırda sürekli hareket eden ve sıklıkla yer değiştiren Türkler,teşkilatçı olmak zorunda idiler. Türk devletlerinde halk sınıflara ayrılmazdı. Toplumda eşitlik esastı. Kölelik ve soyluluk yoktu. Din adamlarına da ayrıcalık tanınmamıştı. Halk, ekonomik ve dini özgürlüğe sahipti. Göçebe yaşam, Türkleri hayvancılık yapmaya zorlamıştır. At, Türklerin yaşantısında önemli bir yere sahiptir. “ At- Avrat- Silah kutsaldır.” Değişken ve sert iklimde uzun mesafeler kat etmek zorunda olmaları , atı evcilleştirmelerine neden olmuştur. “Atlı Göçebe Medeniyeti” de denilen Türk kültüründe atın evcilleştirilmesi şu sonuçları getirmiştir. Türklerin geniş topraklar üzerinde gidip gelmelerini kolaylaştırmıştır. Başka kültürlerle irtibatı sağlayıp, Türk kültürünü zenginleştirmiştir. Ekonomik hayatta, avcılık da önemli yer tutardı. Av sahneleri, aynı zamanda ok atma ve savaş eğitimi niteliğindeydi. Türklerin dini ve ulusal törenlerine, bütün millet katılırdı. “Toy” adını verdikleri şölenler, halkın birlikte yaşama arzusunu geliştirir ve toplumda sosyal dayanışmayı arttırırdı.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.