Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
Yayınlayanilyas Yazar Değiştirilmiş 8 yıl önce
1
KELİME BİLGİSİ KELİMENİN TANIMI YAPI BAKIMINDAN KELİMELER
SES YAPISI BAKIMINDAN KELİMELER ( HECELER ) ŞEKİL YAPISI BAKIMINDAN KELİMELER (KÖKLER – EKLER ) Kökler Ekler YAPIM EKLERİ İSİMDEN İSİM YAPMA EKLERİ İSİMDEN FİİL YAPMA EKLERİ FİİLDEN FİİL YAPMA EKLERİ
2
KELİMENİN TANIMI Kelime, manası veya vazifesi bulunan ve tek başına kullanılan ses veya sesler topluluğudur.
3
Tarifi açacak olursak, üç unsur ortaya çıkar:
Manasının veya Vazifesinin Bulunması: Kelimeler, çoğu zaman bir varlığı, bir nesneyi, bir hareketi karşılarlar. O kelimeyi duyduğumuz veya gördüğümüz zaman manası gözümüzün önünde canlanır: ışık, ev, okul, sevgi, dost, can vs. Anlamı olmayan kelimelerin ise vazifeleri vardır ki, bunlara “vazifeli kelimeler” denir. Hiçbir varlığa ad değildir ve manaları yoktur. Manalı kelimelerle kullanılırlar ve onlara yeni anlamlar kazandırırlar: gibi, kadar, ile, için vs.
4
Tek Başına Kullanılması: Kelimeler, tek başına kullanılan dil birlikleridir. Sesler ve heceler ise tek başlarına kullanılmayıp birleştirilirler. Kelimeler ise ayrı ayrıdırlar, müstakildirler, yan yanadırlar.
5
Ses veya Sesler Topluluğu Olması: Kelimeler yapı olarak ses veya sesler topluluklarıdır. Türkçede tek sesli kelime pek azdır: a canım!, o yerde, e birader (ey birader gibi. Bunların dışında kelimeler çok seslidirler. Ses topluluğudurlar.
6
YAPI BAKIMINDAN KELİMELER
(HECELER, KÖKLER, EKLER) Bilindiği gibi her kelimenin yapısı (şekli, kalıbı) ve manası (vazifesi) olmak üzere iki cephesi vardır. Meselâ: “okul” kelimesinin bir yapısı vardır. (o-k-u-l) seslerinden meydana gelmiştir. Manası ise, eğitim yapılan yerdir. "gibi" kelimesinin yapısı (g-i-b-i) seslerinden meydana gelmiştir. Vazifesi ise iki unsurdan birini diğeri ile kıyaslamaktır.
7
Yapı bakımından kelimeler iki grupta incelenir:
1. Ses yapısı, 2. Şekil yapısı. Ses Yapısı Bakımından Kelimeler (Heceler) Ses yapısı, kelimenin dış yapısıdır. Bu da kelimenin heceleri ve hecelerdeki ünlülerdir. Bir kelimede ne kadar ünlü varsa o kadar da hece var demektir. Hatırlarsak Türkçede altı türlü hece vardı. (o-da, ay-na, ül-kü, sev-gi, ürk-müş, Türk-lük)
8
Şekil Yapısı Bakımından Kelimeler (Kökler-Ekler)
Bir kelimenin şekil yapısını kökler ve ekler meydana getirir. Demek ki bir kelimenin ses yapısı dediğimizde, heceleri; şekil yapısı dediğimizde, kökleri ve ekleri anlıyoruz.
9
Kökler: Kökler, kelimenin manalı, parçalanamayan kısımlarıdır. Başka bir ifadeyle kök, manalı en küçük dil birliğidir. Kelimenin çekirdeğidir. (göz, göz-lük, göz-lük-çü, göz-lem, göz-le-yiş) Kökler, önceden var olan ve sonradan yapılamayan dil birlikleridir. Yeniden kök yapılamaz.
10
Dilde “isim kökü”, “fiil kökü” olmak üzere iki türlü kök vardır
Dilde “isim kökü”, “fiil kökü” olmak üzere iki türlü kök vardır. Kısacası kâinatta bir nesne, bir de hareket vardır. İşte nesnelerin ve hareketlerin dildeki karşılıkları isim ve fiildir. Nesne tek başına vardır. Hareket ise tek başına yoktur, nesnenin hareketidir. Bunun için isim kökleri en küçük anlamlı kelimelerdir. Müstakil olarak kullanılırlar. (bu, ot, taş, el, göz)
11
Fiil kökleri tek başlarına kullanılamazlar
Fiil kökleri tek başlarına kullanılamazlar. Kelime değil, kelimeden küçük dil birimleridir. Fiil kökleri yanlarına bir çizgi (yaz-, gör-, sev-) konarak yazılır. Fiil kökleri, kullanım alanına çıkarken (yazmak, görmek, sevmek) yanlarına (-mek, -mak) alırlar. Aslında bu ekler isim ekidir. Bügün (yaz, gör, sev) gibi emirler, tek başına ortaya çıkıyor gibiyse de aslında (sen yaz, sen gör, sen sev) şeklindedirler. (yaz-, gör-, sev-) ise (yazmak, görmek, sevmek) demektir. Bu karışıklık sonradan ortaya çıkmıştır. Aslında emir şekillerinin sonunda gıl, gil eki vardır. (yazgıl, görgıl, sevgil gibi)
12
Ayrıca emir şekli ile yalın kökün vurgulanışı da farklıdır
Ayrıca emir şekli ile yalın kökün vurgulanışı da farklıdır. Meselâ başla! emrinde vurgu ilk hecededir, başla- kökünde ise vurgu yoktur. İsim ve fiil kökleri ayrı ayrı şeylerdir. Birkaç istisna (tat, tat-, boya, boya-, savaş, savaş-) dışında aynı olmazlar. Bunlar da sonradan ortaya çıkmışlardır, "tat" aslında fiil köküdür ondan "tat-ı-g" şeklinde isim türemiştir. Sonradan (-ı-g) düşmüş ve aynı olmuşlardır.
13
Kelimeleri köke indirdiğimizde çoğu zaman fiil kökleri karşımıza çıkar
Kelimeleri köke indirdiğimizde çoğu zaman fiil kökleri karşımıza çıkar. Türkçede fiil kökleri isim köklerinden çoktur. Bu da Türk milletinin karakteriyle yakından ilgilidir. Fiil hareket demektir. Türkler hareketli bir millettir. Kökler Türkçede kelime başında bulunur ve değişmezler. Türkçe eklemeli bir dildir. Kökler vardır, ekler vardır.
14
Ekler: Türkçe eklemeli bir dildir. Kökler kelimenin manalı parçaları olup değişmezler. Ekler ise görevli parçalardır. Tek başlarına manaları yoktur, değiştirilir. Ekler tek başlarına kullanılmazlar. Bu yüzden önlerine çizgi konarak yazılırlar. Bu, bir köke eklenecek demektir. (-m, -yor, -lık) Fiil kökünün sonundaki çizgi, kökün üzerine ek geleceğini gösterir. Kökler, kelimede kendisine uyulan, ekler ise köke uyandır. Bu yüzden kökler tek şekilli, ekler ise çok şekillidir. (taş-lık, taş-çı, çift-lik, odun-luk, göz-lük)
15
Ekleri a) Çekim ekleri, b) Yapım ekleri olmak üzere iki grupta inceleriz.
Kökün veya kelimenin manasında değişiklik yapmayan eklerdir. Getirildikleri kök veya kelimeleri kullanış sahasına çıkarırlar, diğer kelimelerle ilgi kurdururlar. (göz-den, sev-di-m, baba-sı-nın) Çekim ekleri iki çeşittir: İsim çekim ekleri Fiil çekim ekleri
16
1. İsim Çekim Ekleri: Türkçede dört çeşit isim çekim eki vardır.
a. Çokluk Ekleri: Türkçede çoğul eki -lar, -ler’dir: kuş-lar, ev-ler. b. İyelik Ekleri: İsmin, kendisine bağlı olan kelimelerle olan münasebetini ifade eder, aitlik, mülkiyet, sahiplik bildirirler: baba-m, kitab-ı vb.
17
Kişi Tekil Çoğul 1. -m (-ım, -im) -mız, -ımız 2. -n (-ın, -in) -ınız, -ınız 3. -ı-, i, -sı, -si -ları, -leri (evim, kitabın, parası, evimiz, kitabınız, paraları) Son sesi ünlü ile biten kelimelere 3. kişi tekil iyelik eki -sı -si şeklinde, ünsüz ile biten kelimelere -ı -i şeklinde gelir.
18
c. İsim Hâl Ekleri: Türkçede isimlerin yedi hâli vardır
c. İsim Hâl Ekleri: Türkçede isimlerin yedi hâli vardır. Hâl ekleri sadece isimlere, isim görevinde kullanılan diğer kelimelere gelir. 1. İsim Çekim Ekleri: a. Çokluk Ekleri b. İyelik Ekleri c. İsim Hâl Ekleri ç. Soru Eki
19
Yalın Hâl (Nominatif): İsmin ek almamış hâlidir: ev, çocuk, araba
Belirtme Hâli (Akuzatif): İsme (-ı, -i) ekleri getirilerek belirtme durumu sağlanır: ev+i, gül+ü, araba+y+ı Yönelme Hâli (Datif): İsmin (-a, -e) ekini almış hâlidir: araba+y+a, ev+e, gül+e, kapı+y+a Bulunma Hâli (Lokatif): İsmin (-da, -de) ekini almış hâlidir. Bir yere bağlı olmayı, bir yerde bulunmayı gösterir: ev+de, kapı+da, oda+da
20
Ayrılma Hâli (Ablatif): İsmin (-dan, -den) ekini almış hâlidir
Ayrılma Hâli (Ablatif): İsmin (-dan, -den) ekini almış hâlidir. Bir yerden ayrılmayı, uzaklaşmayı bildirir: ev+den, okul+dan, oda+dan İlgi Hâli (Tamlayan Eki - Genitif): İsmin, (-ın-in-un-ün) eklerini almış hâlidir. İsmin bir başka isimle ilgili olduğunu gösterir: ev+in, oda+nın, bahçe+nin Eşitlik Hâli (Ekvatif): İsmin eşitlik, benzerlik ifade eden halidir. (-ca, -ce, -ça, -çe) ekleriyle yapılır: aile+ce, çocuk+ça, insan+ca ç. Soru eki: (mı, mi, mu, mü) ekleri kullanılır. Kendisinden önceki kelimeden ayrı yazılır: Çalıştın mı? Okudu mu?
21
2. Fiil Çekim Ekleri: Bunlar da dört çeşittir:
a. Şekil ve Zaman Ekleri: (bil-se, oku-yor) b. Şahıs Ekleri: (bilse-m, yazıyor-sun) c. Soru Ekleri: (Bilsem mi?, Okuyor mu?) ç. Fiilimsi Ekleri: (bil-en, oku-muş, bil-erek, oku-y-up)
22
YAPIM EKLERİ Kelime köklerine gelerek, yeni kelimeler yapmaya yarayan eklerdir. İsimden isim yapma ekleri, isimden fiil yapma ekleri, fiilden isim yapma ekleri, fiilden fiil yapma ekleri olmak üzere dört gruba ayrılır. Yapım Ekleri: 1. İsimden isim yapma ekleri 2. İsimden fiil yapma ekleri 3. Fiilden isim yapma ekleri 4. Fiilden fiil yapma ekleri
23
İsimden İsim Yapma Ekleri
İsimden isim yapma ekleri, isim kök ya da gövdelerinden köken anlamıyla bağlantılı yeni isim gövdeleri yapan eklerdir. Bunlardan bazıları şunlardır:
24
İsimden İsim Yapma Ekleri:
* -lık, -lik, -luk, -lük * -cı, -ci, -cu, -cü, -çı, -çi, -çu, -çü * -lı, -li, -lu, -lü * -sız, -siz, -suz, -süz *-cık, -cik, -cuk, -cük * -cağız, -ceğiz * -ca, -ce, -ça, -çe * -daş, -taş * -ıncı, -inci * -ar, -er, -şar, -şer * -ımsı, -imsi
25
-lık, -lik, -luk, -lük: Türkçenin belli başlı eklerinden olup isimlerden yer, alet, topluluk isimleri ve sıfat yapmada kullanılır: ağaç-lık, çiçek-lik, odun-luk, göz-lük, gül-lük, kulak-lık, genç-lik, insan-lık, güzel-lik, batak-lık vb. -cı, -ci, -cu, -cü, -çı, -çi, -çu, -çü: Meslek ismi ve herhangi bir uğraşmayla ilgili isim yapmada kullanılan bu ek, eskiden olduğu gibi günümüzde de işlerliğini sürdürmektedir; boya-cı, av-cı, eski-ci, yol-cu, sürü-cü, göz-cü, kitap-çı, nöbet-çi, ok-çu, süt-çü vb.
26
-lı, -li, -lu, -lü: Esas özelliği sıfat yapmak olduğu için "sıfat eki" diye de adlandırılır. Bu ekle yapılan isimler hem sıfat, hem isim olarak kullanılırlar. Getirildiği isme kendinde bulunma, sahiplik ve bağlılık anlamı kazandırır: yaş-lı, boya-lı, bağ-lı, güneş-li, dert-li, su-lu, toz-lu, kömür-lü vb. -sız, -siz, -suz, -süz: -lı, -li, -lu, -lü ekinin olumsuzudur. boya-sız, güneş-siz, su-suz, kömür-süz vb.
27
*-cık, -cik, -cuk, -cük: Günümüzde işlek eklerden olan bu ek, getirildiği isme küçültme ve sevgi anlamı kazandırır: ufa(k)-cık, baba-cık, anne-cik, ince-cik, Mehmet-çik, tosun-cuk, küçü(k)-cük, göl-cük vs. -cağız, -ceğiz: Küçültme ve sevgi ifade etmekle birlikte, daha çok zavallılık anlamı kazandırır: çocuk-cağız, kız-cağız, hayvan-cağız, şu-n-cağız, ev-ceğiz, kedi-ceğiz vs. -ca, -ce, -ça, -çe: Millet isimlerinden lehçe ve şive ismi yapmada kullanılır: Alman-ca, İngiliz-ce, Arap-ça, Türk-çe, Özbek-çe, Türkmen-ce, Kırgız-ca, Oğuz-ca vs.
28
-daş, -taş: Eskiden beri kullanılan işlek eklerimizdendir
-daş, -taş: Eskiden beri kullanılan işlek eklerimizdendir. Görevi ortaklık, eşlik, mensubiyet ve bağlılık isimleri yapmaktır: ülkü-daş, soy-daş, yol-daş, vatan-daş, arka-daş, gönül-daş, yurt-taş, meslek -taş vs. -ıncı, -inci: Sayı isimleri yapmada kullanılan bu ek getirildiği sayıya sıra ve derece anlamı kazandırır: bir-i-nci, iki-nci, üç-ü-ncü, on-u-ncu, elli-nci, yüz-ü-ncü vb.
29
-ar, -er, -şar, -şer: Sayılara getirilen diğer bir ek olup, sayı isimlerinden dağıtma, üleştirme sayı isimleri yapmak için kullanılır: on-ar, beş-er, altı-şar, yirmi-şer -ımsı, -imsi: Eskiden beri kullanılan bu ek günümüzde de işlek olup, benzerlik ve gibilik anlamı taşır: sarı-msı, tatlı-msı, yeşil-i-msi, mavi-msi, mor-u-msu, göl-ü-msü. Türkçemizdeki “-mtırak” eki de aynı görevde olup, kullanış sahası dardır: beyaz-ı-mtırak, sarı-mtırak
30
İsimden Fiil Yapma Ekleri: * -la-, -le- * -al-, -el- * -a-, -e-
Bu ekler isim köklerine, isimden yapılmış isim gövdelerine ve fiilden yapılmış isim gövdelerine getirilirler. Fiil elde etmede kullanılırlar. İsimden Fiil Yapma Ekleri: * -la-, -le- * -al-, -el- * -a-, -e- * -ar-, -er- * -da-, -de-, -ta-, -te
31
-la-, -le-: İsimden fiil yapma eklerinin en işlek olanıdır
-la-, -le-: İsimden fiil yapma eklerinin en işlek olanıdır. Hemen hemen her çeşit isme getirilebilir: baş-la-, ağır-la-, av-la-, su-la-, iş-le-, bek-le-, gür-le -al, -el: İşlek olmayan bir ektir. Daha çok sıfatlardan fiil yapmak için kullanılır: az-al-, dar-al-, çok(ğ)-al-, düz-el-, yön-el-, dik-el-. Bu ekin görevinde olan diğer bir ek de -l-'dir: kısa-l-, sivri-l-, doğru-l-
32
-a-, -e-: İşlek olmayan eklerdendir
-a-, -e-: İşlek olmayan eklerdendir. İsimlerden, olma ve yapma ifade eden fiiller yapar: yaş-a-, boş-a-, kan-a-, dil-e-, göz-e-, bez-e-vb. -ar-, -er: Daha çok renk isimlerinden fiil yapmada kullanılan bu ekin işleklik sahası dardır: ak(ğ)-ar-, mor-ar-, sar-ar-, göğ-er-, yaş-ar-, (yeş-er-) baş-ar-, on-ar-, ev-er-vb. -da-, -de-, -ta-, -te: Ses taklidi kelimelerden fiil yapmak için kullanılır: şırıl-da-, horul-da-, fingir-de, kütür-de-
33
Fiilden İsim Yapma Ekleri
Bu ekler fiil köklerine, isimden yapılmış fiil gövdelerine ve fiilden yapılmış fiil gövdelerine getirilir. Fiilden İsim Yapma Ekleri * -mak, -mek *-ma-me * -ış, -iş, -uş, -üş * -m * -k * -ak, -ek * -n * -gı, -gi, -gu, -gü, -kı, -ki, -ku, -kü * -gın, -gin, -gun, -gün, -kın, -kin, -kun, -kün * -gan, -gen, -kan, -ken * -ıcı, -ici, -ucu, -ücü * -man, -men * -ı, -i, -u, -ü
34
-mak, -mek: Bütün fiil kök ve gövdelerine getirilen bir ektir
-mak, -mek: Bütün fiil kök ve gövdelerine getirilen bir ektir. Bu ek ile yapılan fiil isimlerine “mastar” adı verilir. Bu ekin görevi, fiillerin hareket isimlerini yapmaktır: yaz-mak, oku-mak, başla-mak, çiz-mek, ver-mek, iç-mek. Bunlar geçici isimlerdir. Bu ekle, bazı kalıcı isimler de yapılmıştır: çakmak, kaymak, ekmek
35
*-ma-me: Bütün fiil kök ve gövdelerine getirilebilen diğer bir işlek ektir. Görevi iş isimleri yapmaktır: Oku-ma, yaz-ma, çiz-me, gir-me, bil-me, öğren-me, sil-me. Bunlar da geçici iş isimleridir. Bu ek, kalıcı isim yapmaya daha elverişlidir: yazma (eser) , dondurma, kavurma, dolma, sarma.
36
-ış, -iş, -uş, -üş: Yukarıdaki -ma-eki gibidir
-ış, -iş, -uş, -üş: Yukarıdaki -ma-eki gibidir. İş ifade eden fiil isimleri yapar. Kalıcı isim yapmaya da elverişlidir: al-ış, ver-iş, gel-iş, otur-uş, gül-üş, bak-ış. -m: Bu ek fiilden isim yapma eklerinin çok işlek olanlarındandır. Fiille ilgili olarak hâl, durum, iş ifade eder: al-ı-m, sat-ı-m, ver-i-m, iç-i-m, öl-ü-m, boğ-u-m vb.
37
-k: Eskiden beri kullanılan ve işlek olan eklerdendir
-k: Eskiden beri kullanılan ve işlek olan eklerdendir. Getirildiği fiilin gösterdiği harekete uğramış isimler veya o hareketten doğmuş bulunan nesneler yapar: aç-ı-k, yat-ı-k, don-u-k, sön-ü-k, el-e-k vb. -ak, -ek: Getirildiği fiilin gösterdiği hareketi çokça yapanı, olanı, yapılanı; hareketin yapıldığı yeri ve aleti ifade eder. İşlek olan eklerimizdendir: kaç-ak, yat-ak, bıç-ak, dur-ak, dön-ek, sin-ek vb.
38
-n: Eskiden beri kullanılan ve hâlâ işlekliğini sürdüren eklerimizdendir. Getirildiği fiilin gösterdiği hareketi yapanı, olanı ve yapılanı ifade eder: ek-i-n, tüt-ü-n, yığ-ı-n, ak-ı-n, gel-i-n vb. -gı, -gi, -gu, -gü, -kı, -ki, -ku, -kü: İşlek eklerimizden biri olup, fiilin gösterdiği hareketle ilgili çeşitli nesneleri ifade eder: çal-gı, yar-gı, ver-gi, ser-gi, duy-gu, bur-gu, gör-gü, ör-gü, bas-kı, iç-ki, uy-ku vb.
39
-gın, -gin, -gun, -gün, -kın, -kin, -kun, -kün: Eskiden beri kullanılan ve günümüzde de işlekliğini sürdüren eklerdendir. Getirildiği fiile bir büyütme ve aşırılık anlamı kazandırır. Genellikle tek heceli fiillere getirilir: dar-gın, sal-gın, yan-gın, bil-gin, er-gin, ol-gun, üz-gün, düz-gün, çap-kın, seç-kin, kes-kin, coş-kun, küs-kün vb.
40
-gan, -gen, -kan, -ken: Tek heceli fiillere getirilmeyen bu ek işlek olup aşırılık anlamı taşır. Meydana getirdiği isimlere, çok yapma ve olma anlamı kazandırır: Sıkıl-gan, alın-gan, sürün--gen, unut-kan, giriş-ken vb. -ıcı, -ici, -ucu, -ücü: Çokluk, aşırılık ve devamlılık anlamı taşıyan işlek eklerdendir: sat-ıcı, al-ıcı, ver-ici, geç-ici, oku-y-ucu, uç-u-cu, söndür-ücü, sür-ücü vb.
41
-man, -men: Pek işlek olmayan bu ek, fiilden isim yapma eki olarak kullanıldığı gibi isimden isim yapma eki olarak da kullanılabilir: şiş-man, göç-men, seç-men, öğret-men. -ı, -i, -u, -ü: İşlek bir ektir: ört-ü, kork-u, yap-ı, öl-ü, yaz-ı.
42
Fiilden Fiil Yapma Ekleri: * -ma-, -me- * -n- * -l- * -ş- * -r- * -t--
Bu ekler fiil köklerine, fiilden yapılmış fiil gövdelerine ve isimden yapılmış fiil gövdelerine getirilirler. Sayıları azdır. Belli başlıları şunlardır. Fiilden Fiil Yapma Ekleri: * -ma-, -me- * -n- * -l- * -ş- * -r- * -t-- * -dır-, -dir-, -dur-, -dür-,; -tır-, -tir-, -tur-, -tür-
43
-ma-, -me-: Eskiden beri kullanılan bu ek fiilden fiil yapma eklerinin en işlek olanıdır. Getirildiği fiile olumsuzluk anlamı kazandırır: yaz-ma-, oku-ma-, gir-me-, bil-me-, git-me-, biç-me-, iç-me-vb. Bu ekten sonra hiçbir fiilden fiil yapma eki getirilemez. Çünkü olumsuzluk eki getirildiği fiil gövdesinin daima en sonunda bulunur. Bu ek üzerine fiilden isim yapma ekleriyle çekim ekleri getirilebilir.
44
-n-: Fiilden fiil yapma eklerinin işlek olanlarındandır
-n-: Fiilden fiil yapma eklerinin işlek olanlarındandır. Görevi kendi kendine yapma ve olma ifade eden fiiler yapmak olduğu için bu ekle yapılan fiillere dönüşlü fiiller, -n- ekine de dönüşlülük eki denir. Dönüşlü fiillerin büyük bir kısmı geçişsizdir: al-ı-n-, gez-i-n-, dola-n-, giy-i-n-, öğre-n-, döv-ü-n-, aş-ı-n-, kaç-ı-n-vb.
45
-l-: Pasiflik ve meçhul ifade eden fiiller yapmada kullanılır
-l-: Pasiflik ve meçhul ifade eden fiiller yapmada kullanılır. İşlek bir ektir. Geçişsiz fiillerden meçhul fiilller yapar: dur-u-l-, sor-u-l-, kork-u-l-, yat-ı-l- -ş-: Türkçede eskiden beri kullanılan eklerdendir. Ortaklaşma ve bir oluş ifade eder: vur-u-ş-, at-ı-ş-, sözle-ş-, gör-ü-ş-, koş-u-ş-, gül-ü-ş-, ağla-ş-, gel-i-ş-, gir-i-ş-, bula-ş-, kar-ı-ş-vb.
46
-r: Yaptığı fiiller geçişlidir. Oldurma ve yaptırma ifade eder
-r: Yaptığı fiiller geçişlidir. Oldurma ve yaptırma ifade eder. Bir oluş ve pasiflik ifade etmezler. Geçişsiz fiilleri geçişli yaparlar. Geçişli fiillerden de geçişli fiiller yaparlar. Bu ek ve diğer faktitif ekleri geçişlilik ve başkasına yaptırma ifade ederler: göç-ü-r-, uç-u-r-, iç-i-r-, kaç-ı-r-, şaş-ı-r-, bat-ı-r-, duy-u-r-, doy-u-r-vb.
47
-t-: Yukarıdaki -r- ekinin özelliklerine sahip olup yan faktitif eklerindendir: uza-t-, söyle-t-, inci-t, kızar-t-vb. -dır-, -dir-, -dur-, -dür-,; -tır-, -tir-, -tur-, -tür-: Bu ek de faktitif eklerinden olup -r-ekinin sahip olduğu özellikleri taşır. Faktitif eklerinin en işlek olanıdır: yağ-dır-, ye-dir-, boğ-dur-, gül-dür-, yak-tır-, gecik-tir-, koş-tur-, öp-tür-vb.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.