Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Hukuk felsefesinin tarihi içinde nitelik olarak birbirinden farklı üç ana akım görülmektedir. 1. Doğal Hukuk Düşünesi 2. Pozitif Hukuk Düşüncesi 3. Normatif.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Hukuk felsefesinin tarihi içinde nitelik olarak birbirinden farklı üç ana akım görülmektedir. 1. Doğal Hukuk Düşünesi 2. Pozitif Hukuk Düşüncesi 3. Normatif."— Sunum transkripti:

1

2 Hukuk felsefesinin tarihi içinde nitelik olarak birbirinden farklı üç ana akım görülmektedir. 1. Doğal Hukuk Düşünesi 2. Pozitif Hukuk Düşüncesi 3. Normatif Hukuk Düşüncesi

3 Edebi ve değişmeyen bir doğal hukukun var olduğu ve hukuksal kararların amacının adaleti sağlamak olduğu düşüncesi hem filozoflar ve din adamları hem de hukukçular tarafından kabuk edilmektedir. İnsanlık tarihinin başlangıcından beri yürürlükteki hukukun üstünde değişmez genel geçerliliğe sahip bir adaletin var olduğu fikri çok güçlü bir şekilde savunulmaktadır. Bu nedenle doğal hukuk bilimi hukuk felsefesinde önemli bir yer tutar. Hukuk felsefesi tarihi adeta doğal hukuk tarihi olarak ortaya çıkmaktadır.

4 Doğal hukuk insanın çoğunluğunun vicdanında yansımasını bulan toplumsal vicdanın, adaletin sesidir. Bu çıkarsız aklın onayladığı bir sestir. Yani adalet fikrinin savunulmasıdır.

5 Doğal hukukçular kökeni bizim dışımızda olan aşkın, soyut bir adalet idesi üzerinde durmuşlardır. Adalet en üstün değerlerden biridir. Tanrıdan hemen sonra gelir ve salt iyi olanı ifade eder. Aşkın nitelikte olan adalet düzenleyici bir ide olarak olması gereken bir biçimdedir. İnsanlar bu idenin peşinde koşmaktan bu dünyada ona bütünüyle ulaşamamaktadır. Adalet mutlaka bir iyi olarak kabul edilmiş ve içeriğinin insanlar tarafından doldurulacağına inanılmıştır.

6 Doğal hukuk anlayışından adalet iyi ve ahlaklı olmakla eşanlamlıdır. Stoacılara göre, evreni yüce bir güç, tümel bir akım yönetir. Logos (evrensel akım) nesneler ve insanlar iç içe yaşarlar. Logos’un kuralları adaleti yansıtır. Ulpianus adaleti, onunla yaşamak başkasına zarar vermemek herkese kendine ait olanı vermek olarak tanımlar. H. Groitus için adalet, hakka saygı kusurlu kimsenin zararı ödemesi, başkasına ait olanın verilmesi, her insana hak ettiği cezanın verilmesi ve ahte vefa (sözünde durma) ilkesini içermektedir. Rasyonalist doğal hukukçu Thomasius için adalet, üç temel yaklaşımı ifade eder. 1) Sana yapılmasını istemediğin şeyi sende başkasına yapma. 2) Başkalarının kendilerine yapmalarını yapmayı istemediği şeyi sende kendine yap. 3) Başkalarının sana yapılmasını istediğin şeyi sende başkalarına yap.

7 Burada adalet bireysel bir olgu olarak değil, toplumsal bir olgu olarak ele alınmaktadır. İnsanların diğer insanlarla olan ilişkilerinin bir niteliği olarak adaletten söz edilmektedir. Adalet doğal olarak ahlakın, dinin, hukukun kısacası toplumsal hayatın temel taşıdır. Aristotales adaleti dağıtıcı adalet, denkleştirici adalet olarak kategorize eder. Dağıtıcı adalet yurttaşlarla ilgilidir ve en az iki kişi ve iki durumu gerektirir. Dağıtıcı adalet var olan ve değerleri akla uygun olarak herkese hak ettiğini vermektedir. Denkleştirici adalet kaybeden ile yarar sağlayan arasında ortayı bulmaktır. Örneğin, suç işleyen ile suça maruz kalanın eşitliğini sağlamak için yargıcın suç işleyenin kazanımlarının bir kısmını mağdur olana vermesi gerekir.

8 Bu kural hem isteyerek hem de istemeyerek yapılan eylemler için kullanılır. Böylece verilen zarar kısmen telafi edilmiş olacaktır. Bu adalet anlayışının yanında hukuktaki boşlukları dolduran hakkaniyet anlayışı geliştirilmiştir. Bu anlayış geç klasik, Roma döneminde gündeme geldi, Stoacı hukukçu Cicene vasiyetnameler, sözleşmeler ve kanunların yorumlanmasında bu adalet kavramını ilk kez ortaya atmıştır. Bu ilkeye göre suçlunun özel durumu yargıç tarafından dikkate alınmaktadır. Yargıç suçlunun psikolojik ve sosyal durumuna, ailesinin ne ölçüde mağdur olacağına v.b. Faktörlere bakılarak hakkaniyet ilkesini uygular. Öktem, söz konusu adalet türlerine iki temel ilkenin (herkese, kendine ait olanı vermek ve kimseye zarar vermemek ilkesi) uygulanabileceğini ileri sürmektedir. Örneğin, ücret konusunda çalışana ürettiğinin karşılığı verildiği zaman dağıtıcı adalet, asgari ücret verildiği zaman hakkaniyet uygulanmıştır.

9 Böylelikle ‘’ herkese kendine ait olanı verme’’ ilkesi gerçekleşmiş ve doğal hukuk somuta indirgenmiş olacaktır. Doğal hukuk esas olarak, somut hukuksal durumlara yönlendirici ilkeler koyarak bu ilkelere sosyal olayların yorumlanması istenir. Doğal hukuk yandaşları, adaletin bazen insan tabiatından bazen insanların akıl yeteneğinden bazen de insan sezgisinden çıkarılabileceğini ileri sürmüşlerdir. İnsan tabiatı akıl ve sezgisi yoluyla adalet konusunda kalıcı çözümler sağlamaktan uzak bulunduğunu ifade edilmektedir. Doğal hukukçular adaletin pozitif hukuk sistemlerinde varlığı hissedilen bir kavram olduğunu ve pozitif hukukun haklılığının – haksızlığını; doğrunun – yanlışlığın; iyiliğin – kötülüğün doğal hukukta aranması gerektiğini savunmuşlardır. Bu şekilde adalet kavramının pozitif hukuk değerlendirmeye elverişli bir ölçüt fonksiyonunu yerine getirdiği belirtilmiş olmaktadır.

10 Doğal hukuk anlayışının bir ayağı adalet ise diğer ayağı özgürlüktür. Adalet ancak özgür olanlar arasında sağlanır. Köle – efendi, köylü – toprak sahibi gibi ekonomik – sosyal farklılaşmanın hukuksal olarak da onayladığı sistemlerde yada farklı kast üyelerinin birbirileriyle iş, evlenme ilişkilerine giremediği kast sisteminde adalet ancak her sosyal tabakanın kendi içinde anlamlı kılınmıştır. Aristoteles, site devletlerinden adaletin herkes için değil fakat eşit olanlar arasında mümkün olduğunu söylerken bu gerçeğe değiniyordu. Adaletin herkes için sağlanması isteniyorsa herkesin hiç olmazsa hukuk önünde eşit olması ve kararlarını vermede özgürlük içinde bulunması gerekir. Özgürlük halinin varlığı hukuk sistemlerinin meşruluğunu da onaylamaktadır.

11 Özgürlüğü sağlamayan hukuk düzeni meşruluğu yitirir. Doğal hukuk insanların vazgeçilmez haklarının (yaşama, özgür olma, mülk edinme vb.) güvence altına alınmasıyla özgürlüğün sağlanabileceği varsayımlardan hareket etmektedir. Doğal hukukun içeriği adalet ve özgürlüktür. Hukuk adalet içinde herkes için aynı şekilde uygulandığı zaman özgürlük saplanmıştır. İnsanlar doğuştan özgürdürler, bu özgürlükleri toplumsal hayat içinde sınırlanır. Sınırlanma herkes için olduğu sürece özgürlük kaybedilmiş olmaz. Ne kadar bir sınırlanma olacağına toplumun tamamı uzlaşma ile karar verebiliyorsa özgürlük korunmuş olur.

12 1) Doğal hukuk pozitif hukukun temelidir. Doğal hukuk adalet – özgürlük temelinde eşitliği esas aldığı için pozitif hukukun temelidir. Aksi halde pozitif hukuk yasa koyucunun salt keyfi ifadesine veya örf adet ilişkisine bağlı olurdu, insanlığın ilerleme olanağı doğal hukukun önerdiği adalet – özgürlük – eşitlik temelinde sağlanabilir.

13 2) Doğal hukuk pozitif hukukun ilham kaynağıdır. Olması gereken her zaman olanı aşar, doğal hukukta olması gereken bir hukuk olarak daha iyinin peşindedir. Örneğin, güçsüzlerin, sakatların, korunmaya muhtaç olanların insanca yaşama haklarının hukuksal olarak güvence altına alınması doğal hukuk anlayışının sonucudur. Pozitif hukuk bu ideali yakalamak için düzenlemeler yapmak durumunda kalır. 3) Doğal hukuk pozitif hukuku ifade eder. Pozitif hukuk kendinin evrensel hukuk normlarına göre ne kadar uygunluk içinde olduğunu belirtmek durumundadır. Bu konu hukuk reformları sırasında gündeme getirilir ve burada doğal hukukun ölçütleri esas alınır. Doğal hukuk olması gerekeni önerdiği için baskı rejimleri karşısında bir özgürlük bayrağı olarak ortaya çıkar.

14 Doğal hukuk anlayışı insanlık belli bir mesafe aldıktan sonra site şehir devletleriyle ortaya çıkmıştır. Bu dönem felsefenin yetkin bir düşünme biçimi olarak boyutlu zengin entelektüel etkinlik olarak ağırlığını hissettirmiştir. Çok sayıda filozof siyasete ve hukuka anlayışı geliştirmeye başladı. O günden bugüne Herakletios, Sokrates, Sofistler, Platon ve Aristoteles Ortaçağ’da hıristiyan düşünürler, Aydınlanma döneminin ve yakın dönemin hukukçu ve düşünürleri (Hugo Groitus, J.J.Rousseu ve J. Locke) doğal hukuk düşüncesine katkıda bulunmuşlardır. Kanunun kapsamlı nedeniyle burada sadece doğal hukukun temek ilkesini geliştiren bazı düşünürler ve akımlar incelenecektir.

15 M.Ö. 4. yüzyılda Kıbrıslı Lenon’un kurduğu birçok filozof ve devlet adamının katkılarıyla oluşmuştur. Stoa felsefesinin iki önemli unsuru vardır. Bunlar insanın bağımsızlığını ve doğaya uygun yaşama anlayışıdır. Kötülük insanı mutsuz kılar, erdemlik ise mutlu olmasını sağlar. İnsan; ruh ve beden birliğidir. Ancak kendisinde tanrısal akıl bulunduğu için ruh bedenden üstündür.

16 ‘Kanunlar’ üzerine adlı eserinde bütün insanlar için geçerli bir doğa hukukundan bahseder. Öldürmek, çalmak, yalancı tanıklık, bütün bunlar doğal hukuka aykırı şeylerdir. Evrende doğal bir hukuk bulunmaktadır. Evrene ve insana hakim olan doğuştan kendiliğinden gelen bazı ahlaki değerler vardır. Bunlardan biriside adalettir. Adaletin olmadığı yerde hak ve hukuktan bahsedilemez. Hukukun kanun koyucusu doğayla özdeş olan tanrıdır demiştir.

17 Hollanda da ticaret kanıt soylularının yer almış, yazdığı ‘ Serbest Deniz, Savaş Ve Barış Hukuku Hakkında’ adlı çalışmalarla doğal hukuku savunmuş ve bu hukuk anlayışıyla laik temellere oturturmuştur. Sosyal sözleşme kavramını ileri süren Groitus olmakla birlikte bunun yanında J.J. Rousseau ve J. Locke olmuştur.

18 Locke için en önemli hak ve özgürlük mülkiyettir. Alışma gücü emekle elde edilen mülkiyet kutsaldır, dokunulamaz. Her insanın mülkiyet hakkı diğer insanların mülkiyet hakkını koruyacaktır. Mülkiyet hakkı ilk ve temek haktır. Diğer özgürlükler mülkiyet hakkının sağlanmasında araç olacaktır. Özgürlük bakımından en uygun yönetim demokratik ve liberal esaslara dayalı olan yöntemdir. Ayrıca Locke, direnme hakkını da savunmuştur. Devlet bireysel doğal hakkına el uzatırsa direnme hakkı doğar.

19

20 NİYAZİ ÖKTEM, A. ULVİ TÜRKBAĞ DER YAYINLARI DEVLET VE FELSEFE 2009 ADNAN GÜRİZ, HUKUK FELSEFESİ, ANKARA 2010…


"Hukuk felsefesinin tarihi içinde nitelik olarak birbirinden farklı üç ana akım görülmektedir. 1. Doğal Hukuk Düşünesi 2. Pozitif Hukuk Düşüncesi 3. Normatif." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları