Değeri olmayan bir işe ya da mala para vermek.
Bilgisiyle, düşüncesiyle bir konuya açıklık getirmek, yolu göstermek.
Çok cimri olmak, ihtiyacı olduğu zaman para harcamaktan kaçınmak.
Olduğundan fazla büyük ya da güç görünmek.
Birine karşı öç alma duygusunu sürdürmek.
Anlamamış,gibi davranmak
Bir işte ön ayak olmak, bir işin yapılmasında öncü olmak.
Uygun derecenin üstüne çıkmak, aşırı gitmek.
Farkında olmadan karşısındakini kıracak ya da kötü bir sonuca yol açacak söz söylemek, davranışta bulunmak.
İşe yaramamak, faydasını görmemek.
Tam söyleyecekken vazgeçip söylememek.
Birinin yardımına ihtiyaç duymak.
Bir konuyu, sorunu ya da düşünceyi geç ve güç anlamak.
Okuyup yazmış olmak, belli bir kültüre sahip olmak.
Birinin hoşuna gidecek biçimde davranmak.
Önceden uğradığı maddî ve manevî zararı sonradan gidermek.
Geçimini kendi emeğiyle sağlayacak duruma gelmek.