ARTRİTİN EŞLİK ETTİĞİ SİSTEMİK HASTALIKLAR
DİABETES MELLİTUS Kısıtlanmış eklem mobilitesi ile seyreden diabetik tutuk el sendromu uzun süreli ve kötü kotrollü Tip 1 ve Tip 2 diabetes mellitus hastalarında % 30-75 oranında ortaya çıkar. Hastalar fleksiyon kontraktürü ve deri kalınlaşması ile başvuravilirler. Bu durum skleroderma ile karıştırılabilir. Bu değişiklikler tendinöz yapıların aşırı glikozilasyonu ve şeker alkollerinin birikerek ciltte aşırı su tutulmasına ve böylece tutukluğa neden olmasına bağlı gelişir. Parmakları tam olarak açamamaya bağlı olarak fizik muayenede dua eli izlenir.
Uzun süreli diabetik olan hastaları yaklaşık % de birinde charcot ve ya nöropatik eklemler ortaya çıkar. Tüm hastalarda diabetik periferal nöropati vardır ve en sık tarso- metatarso eklemlerin destrüksüyonun neden olduğu ayaklarda ağrısız şişme ile başvururlar. Midtarsal kollaps ( kaya tabanlı ayak) ile deformiteler oluşabilir. Karpal tünel sendromu, omuzun adeziv kapsliti ( donuk omuz) ellerin fleksör tendiniti, septik eklemler görülebilir.
OTOİMMÜN HEPATİT Tip 1otoimmün hepatitli hastalar Sistemik lupus eritematosusu andıran bir tablo ile başvurabilirler. Hastalar genellikle genç bayandır. Poliartralji ve bazen ateşten yakınırlar. Laboratuvar incelemesinde lökopeni, ANA pozitifliği (% 70 – 90), sedimentasyon yüksekliği, karaciğer enzimleri yüksekliği saptanır. Çiftsarmallı DNA ‘ya karşı antikorlar izlenmezken, düz kas antijenlerine ( F1 aktin) antikorlar tanıyı destekler.
GLUTEN SENSİTİF ENTEROPATİ (ÇÖLİAK HASTALIĞI ) Çöliak hastalığında enteropatik semptomlarına simetrik bir poliartrit eşlik eder. Büyük eklemler sıklıkla tutulur. Diz ve ayak bileği daha sık tutulan eklemlerdir. Deformite bırakmadan iyileşir.
HEMOFİLİ Hemofili A (faktör 8 eksikliği) ve Hemofili B ( faktör 9 eksikliği) hemartroz ( eklem içi kanama) ile ilişkilidir. Faktör seviyeleri % 5’in altına düştüğü zaman spontan veya minör travmalar ile eklem içi kanama olur. Tekrarlayan eklem içi kanamalar proliferatif sinovyit ve kıkırdak yıkımına neden olarak eklemde eroziv ve dejeneratif değişikliklere yol açabilir.
TİROİD HASTALIKLARI Hipotiroidi olan hastaların %33’ünde kas ve iskelet sistemi semptomları görülür. Hastalar karpal tünel sendromu, reynoud fenomeni ve fibromiyalgi benzeri kas ağrıları ile başvurabilirler. Ciddi hipotiroidisi olan hastalar proksimal kas güçsüzlüğü ve artmış kreatinin kinaz düzeyleri ile non inflamatuar miyopati geçirirler. Bu klinik olarak özellikle polimiyozit ile karıştırılabilir.
Benzer olarak miks ödemli hastalarda özellikle dizlerde olmak üzere büyük eklemlerde noninflamatuvar sinovyal sıvı ve artmış viskosite ile karakterize asimetrik artropati gelişebilir.Hipotiroidinin kondrokalsiznoszis ile ilişkisi tartışmalıdır. Hipertiroidili hastalarda proksimal miyopati, omuz adeziv kapsuliti, osteoporoz ve tiroid akropachi gelişebilir. Tiroid akropachisi gravesli hastaların yüzdebirinden azında ortaya çıkar ve ellerde şişlik, parmaklarda çomaklaşma ve periostit gelişebilir.
PARATİROİD HASTALIKLARI Primer hiperparatiroidi osteoporoz, fraktürler, kondrokalsinozis ve pseudogut atakları ile ortaya çıkabilirler. Hiperparatiroidide nadir olarak fibromiyalji benzeri şikayetler, proksimal miyopati ve osteitis fibroza sistika görülebilir. Osteitis fibroza sistika parmaklarda subperiostal resorbsiyon, ellerde ve distal klavikulalarda küçük erozyonlar, ayrıca litik kemik lezyonları (brown tümörü) ile karakterizedir.
Ektopik kalsifikasyonlar, eklem elastikiyeti ve tendon rüptürleride ciddi hiperparatiroidli hastalarda bildirilmiştir.
LÖSEMİ VE LENFOMA Lösem, simetrik ve ya gezici poliartrit, monoartrit, sırt ağrısı veya geceleri sırt ağrısı ile kendini gösterebilir. Eklem bulguları akut lösemili çocukları % 15-60 ‘ında , erşkinlerin % 4-6 ‘sında görülür. Eklem ağrısı lösemik sinovyal infiltrasyona bağlanır ve genellikle ayak bileği ve dizi tutar. Eklem ağrısı diğer tüm bulgulardan daha ciddidir.
Sinovyal efüzyonlar seyrektir ve sinovyal sıvıda lösemik hücre kanıtı nadirdir. Periferik lökosit normaldir ancak LDH genellikle yüksektir. Hastaların %50’sinde radyoloji normaldir. Löseminin başarılı bir şekilde tedavisi ile kas iskelet sistemi semptomları kaybolur. Lenfomalı hastalarda geceleri olan kemik ağrıları en sık görülen kas iskelet sistemi bulgusudur.
KARSİNOMOTOZ POLİARTRİT Poliartrit nadiren okkült bir malignitenin ilk belirtisi olabilir. Meme kanseri ve toraks dışı maligniteler en sık poliartrit ile ilişkili kanserlerdir. Karsinomatoz poliartriti düşündüren klinik özellikler arasında 60 yaşından büyük bir hastada daha çok alt ekstremiteleri tutan seronegatif bir asimetrik poliartr,tin ani başlaması yer alır. Polimiyaljika romatika ve romatoid artrit ekarte edilmelidir. Altta yatan malignitenin tedavi edilmesi ile artritde düzelme olur.
SARKOİDOZ Sarkoidozlu hastada % 2-38 artrit,periartrit ve artraljileri içeren eklem bulguları olur. Romatizmal tutulum akut ve kronik tiplere ayrılır. Akut olanı artrit, eritema nodozum ve akciğer grafisinde hiler adenopati triadından oluşur. ( Löfgren sendromu) . Bu tabloya ateş eşlik edebilir. Artrit çoğu zaman dizler ve ayak bileklerinde ortaya çıkar. Ciddi ağrıya yolaçabilir. Nonsteroid ve kolşisin ile tedavi edilir.
Kronik tipte inflamatuvar sinovyal sıvı ve histolojik gronülomlar ile karakterizedir.
AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ (FMF) FMF 16 AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ (FMF) FMF 16. kromozomdaki MEFV geniyle ilgili otozomal resesif bir hastalıktır. Bir veya daha fazla inflamatuvar bulgu ve ateşin eşlik ettiği 1-3 gün süren düzensiz ataklarla karakterizedir. Hastaların ataklarında % 50-75 artrit vardır. Diz ve diğer büyük eklemleri tutan internittan monoartiküler artritben tipik bulgudur. Ataklar geçince eklem bulguları kaybolur ve eklem hasarı oluşmaz.
Hastaların % de 10’unda haftalar ve aylar süren uzamış artrit atakları vardır. Bunlar özellikle cerrahi gerektiren eklem hasarına yol açabilir. FMF ataklarını ve uzun dönem amiloidoz un uzun dönem komplikasyonlarını engellemek için kolşisin kullanılır.