YEME BOZUKLUKLARI Anoreksia Nervoza Bulimia Nervoza Aşırı Yeme bozukluğu
ANOREKSİA NERVOZA Kişinin normal vücut ağırlığından %15 daha azı olan minimum vücut ağırlığını korumayı reddetmeyle tanımlanan ciddi ve kronik yaşamı tehdit edici bir yeme bozukluğudur. Kilo alma konusunda yoğun korku yaşanır ve bozulmuş bir beden imgesi vardır.
Herhangi bir yeme bozukluğunun tanılanmasında üç temel unsur yer almalıdır: Problem yeme ile ilgili olmalı, Davranışsal ve psikolojik semptomlar içermeli, Anlamlı bir işlevsizlikle sonuçlanmalıdır.
AN’nın tanısal ölçütleri: Yaşı ve boy uzunluğu için olağan sayılan en az kiloda ya da bunun üzerinde bir vücut ağırlığına sahip olmayı kabul etmeme Beklenenin altında bir vücut ağırlığına sahip olmasına karşın kilo almaktan veya şişman biri olmaktan aşırı korkma
Kişinin vücut ağırlığı ya da algılama konusunda bozukluk olması Kişinin vücut ağırlığı ya da algılama konusunda bozukluk olması. Kendini değerlendirmede vücut ağırlığı ya da biçiminin anlamsız bir etkisinin olması ya da o sırada vücut ağırlığının düşük olmasının önemini inkar etme. Kadınlarda en az üç ardışık adet döneminin olmaması.
AN’da tehlikeli boyutlarda zayıf olmalarına karşın çok şişman olduklarında ısrar ederler. AN 14-18 yaşlar arasında ergenlikte başlama eğilimindedir.
BULİMİA NERVOZA Kişinin yinelenen tıkanırcasına yemesinin ardından suçluluk, depresyon ve kendini kınama duygularının eşlik ettiği yeme bozukluğudur. Aşırı yemenin üstünü örtmek için çıkartmaya karşılık gelen dengeleyici davranışlar içine girer. Çıkartma; kendini aç bırakma, kendini kusturma, ilaçlar kullanma, aşırı egzersiz biçimini alabilir.
Yineleyen aşırı yeme anlarının olması Kilo almaktan kaçınmak için kendisinin yol açtığı kusma, yanlış ilaçlar kullanma gibi dengeleyici davranışları tekrar tekrar yapma Tıkanırcasına yeme ve dengeleyici davranışların her ikisi de 3 aylık süre içinde ortalama olarak haftada en az iki kez ortaya çıkmalıdır. Kendini değerlendirmesi vücut şekli ve ağırlığından aşırı şekilde etkilenmelidir.
AŞIRI YEME BOZUKLUĞU Aşırı yeme bozukluğu olan kişiler yedikleri üzerindeki kontrollerini kaybettikleri duygusuyla sık sık çok miktarda yiyecek yerler. Obez olan ve fazla kilolarını sorun yapmayan ya da çok az sorun yapan insanlar arasında yaygın bir olgudur.
Tekrarlayan aşırı yeme dönemleri, Aynı zaman diliminde ve benzer koşullarda çoğu insanın yiyebileceğinden hiç tartışmasız daha fazla miktarda olan yiyeceği belirli bir zaman diliminde yeme, Bu dönem sırasında yeme kontrolünün kalktığı duyumunun olması, Normalden çok fazla ve hızlı yeme, Rahatsızlık verecek şekilde dolu hissedene kadar yeme,
Fizyolojik açlık hissetmese de çok miktarda yiyecek yeme, Çok aşırı yemenin ardından kendini suçlu hissetme, depresif olma ya da kendinden iğrenme, Aşırı yeme sırasında göze çarpan stres, Aşırı yeme 6 aylık süre içerisinde ortalama olarak haftada en az 2 gün ortaya çıkmaktadır. Aşırı yeme, uygunsuz sıradan dengeleyici davranışların varlığına eşlik etmemektedir.
!!!BN’ye benzer olarak, AYB’nun temel özelliği kısa zamanda fazla miktarda yüksek kalorili besinler tüketilir. !!!Fakat AYB’nu BN’dan ayıran özellik dengeleyici davranışların yokluğudur.
YEME BOZUKLUKLARININ ORTAK ÖZELLİKLERİ Yiyecek, kilo veya şekil hakkında anormal bir dizi inanç ya da tutum, Bu davranış ve tutumla sonuca yol açan bir miktar duygusal, sosyal veya davranışsal işlevsizlik, Bu davranış ve tutumların müdahale olmadan değişmeyeceğine yönelik kanıtlar
Anoreksia Nervoza; tipik olarak 13-14 yaşlarında, birey kilo vermek, sağlıklı beslenmek ya da spor ya da dans gibi bazı aktivitelerde performansını artırmak için diyete başlamasıyla gelişir. Tıbbi sorunlar; Düşük vücut ısısı, Düşük kan basıncı ve kalp atım hızı, Cilt ve saç yapısında değişiklikler, Yumurtalık işlevselliğinin bozulması, Kardiyak bozukluklar, Beyin anormallikleri, Mide rahatsızlıkları.
Bazıları tümüyle iyileşme gösterirken, bazıları BN’nın gelişmesine yol açacak uzun dönemli kilo alımı ve kayıplarından yakınırlar. Ölümle sonuçlanan vakalar da azımsanmayacak kadar vardır. Ölümlerin yarısı tibbı bozukluklardan kaynaklanırken yarısı intihar kaynaklıdır.
Bulumia Nervoza; ergenliğin sonlarına doğru, birçok vakada 18 yaş civarında gelişmektedir. Bireyler tipik olarak kilolarını takıntı haline getirmekte ve bir çoğu çocukluklarında hafiften orta düzeye değişen obezite sorunu yaşamaktadır.
Aşırı yemeye ek olarak ; BN’lılar madde kullanımı ve çalma gibi dürtüsel davranışlar da sergileyebilirler. Yaygın tıbbi sorunlar; Düşük potasyum düzeyi, Mide rahatsızlıkları, Kalp atım hızı ve kan basıncında ciddi değişiklikler
Yeme bozuklukları ile birlikte ; Duydu durum bozukluğu, Kaygı bozukluğu, Madde kullanımı, Kişilik bozuklukları görülebilmektedir.
AN ilişkili en sık görülen kişilik bozuklukları; Obsesif-kompulsif Kaçınan Sınırlı ya da bağımlı Aşırı yeme/çıkarma, BN ilişkili olan kişilik bozuklukları ; Sınır Kaçınan ya da bağımlı histirionik
Yeme bozukluklarında; Biyolojik faktörler Nörobiyolojik faktörler Doğum öncesi-doğum sırası-erken çocuklukta geçirilen rahatsızlıklar Psikolojik faktörler Kişilik Erken travma Ergenlik dönemi Sosyokültürel faktörler Aile faktörleri
Öğrencilerin kiloları hakkında yorum yapmaktan kaçınmak, Olumlu pekiştireçler vermek, Sağlıklı beslenme konusunda model olma, Mükemmelliyetçi tutumlardan uzak durmak, Hobilere yönlendirme, Diyetisyen ve psikologlarla iş birliğinde bulunmak, Normal vücut tipini övmek, Öğrencileri yeme bozuklukları yüzünden utandırmamak.
DUYGU DURUM BOZUKLUKLARI BİPOLAR BOZUKLUK OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUK VE GENÇLERDE İNTİHARIN ÖNLENMESİ
Çocuk ve ergenler arasında artış gösteren duygu durum bozuklukları ile bağlantılı en zararlı iki sonuç ; intihar ve paraintihardır. Paraintihar: İntihar amaçlı olmayan, yaygın bir intihar jesti denilen ve intiharda belirgin ölüm girişimi olmayan.
DUYGU-DURUM BOZUKLUKLARININ ÖZELLİKLERİ Duygu durum bozuklukları, duygulanımın düzenlenmesinde oluşan rahatsızlık ve anormalliktir. Duygu durum bozuklukları temel olarak ikiye ayrılır: Üzüntü periyotlarıyla karakterize depresif bozukluklar ve manik Üzüntülü duygulanımla dalgalı bipolar bozukluk
Çocukluk çağında, kızlar ve erkeklerin depresyon tanısı alma olasılığı eşittir. Fakat ergenlikte, kızların depresif olma olasılığı iki kat daha fazladır.
MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK Bir çocuk veya ergenin majör depresyon tanısı alabilmesi için bir ya da daha fazla majör depresif durumun varlığı gerekir. Depresif veya sinirli duygu durumu ile ilişkili özelliklerden 4 ya da daha fazlasının 2 haftalık bir süre içinde birlikte bulunması gerekir.
Çocuklar daha çok endişe ve somatik yakınmalar gösterme eğilimi, ergenler ise uyku ve iştah bozuklukları, intihar düşünceleri ve davranışı, okul veya evde işlevsellikte bozulma gösterme eğilimindedir.
Ayırıcı özellikler Depresif duygulanım veya ilgi kaybı veya zevk alamama İşlevsellikte değişme, Madde kullanımı veya tıbbi bir duruma bağlı olmamalı Tutarlı özellikler İştah ve uyku bozuklukları Sosyal ve akademik işlevsellikte bozulma Duygu durum değişikliğinin madde kullanımından kaynaklanmaması Duygu durum değişikliğinin fizyolojik durumun etkilerine bağlı olmaması
Değişken Özellikler Sinirlilik Kilo kaybı veya kilo alımı Uykusuzluk veya aşırı uyuma Psikomotor ajitasyon veya gerilik Enerji kaybı veya yorgunluk Uygun olmayan suçluluk duyguları ve değersizlik duygusu
Okul başarısında değişme ve konsantrasyon güçlüğü İntihar düşünceleri Belirtilerin sabahları kötüleşmesi ve günlük değişimler Açıklanamayan somatik yakınmalar Uyku uyanıklık döngüsünün ters dönmesi
Majör depresif bozukluk tekrarlayabilen dönemlik bir durumdur Majör depresif bozukluk tekrarlayabilen dönemlik bir durumdur. İki aylık bir aradan sonra tekrarlarsa tanı yineleyici majör depresif bozukluktur. Çocuk ve ergenlerde iyileştikten sonra, hastalığın tekrarlama olasılığı yüksektir.
Majör depresif bozuklukla birlikte eş tanılar da vardır: Distimik bozukluk Kaygı bozuklukları Kişilik bozuklukları Yıkıcı davranış bozuklukları Madde kötüye kullanımı
Duygu durum bozuklukları genetik geçişin en yüksek olduğu bozukluklardır. Genetik etkenler Biyolojik etkenler Çevresel etkenler
DİSTİMİK BOZUKLUK Depresif spektrumda bir duygudurum bozuklukluğudur. Şiddeti majör depresyondan daha azdır; ama daha kronik özelliklidir. Distiminin erken başlangıçlı olması ve duygu durum bozukluklarının oluşumu ve yineleyiciliği için açılan bir kapı olarak kabul edilir.
Distiminin yoğunluğu majör depresif bozukluğa oranla daha az ve daha uzun süreli bir bozukluktur. Distimi tanısı konulabilmesi için, çocuklarda belirtilerin en az 1 yıl devam etmesi gerekir. Çocuklardaki distimik bozuklukta, “karakteristik olarak iyi ve kötü gün ya da pek çok karma gün olabilir, ancak iyi bir hafta yoktur”. Belirtilerden iki ya da daha fazlası belirgin olarak bulunmalıdır.
Ayırıcı Özellikleri Disfonik ya da sinirli duygudurum en az 1 yıl görülmeli Tutarlı özellikler Belirtiler majör depresyon tanı kriterlerini yeterince karşılamaz Psikotik bir hastalığın olmaması Duygu durum değişikliğinin fizyolojik bir durumdan kaynaklanmaması Sosyal ve akademik işlevsellikte bozulma
Değişken Özellikleri İştahsızlık ya da aşırı yemek yeme Uykusuzluk veya aşırı uyku Düşük enerji düzeyi ve yorgunluk Düşük benlik saygısı Konsantrasyon bozukluğu ya da kararsızlık Umutsuzluk duygusu
İlaç tedavisi Alan uzmanından grup eğitimleri almak Öğrencinin durumunun okul öğretmenleri tarafından gözlenmesi ve durumu hakkında alan uzmanı ve aile ile iş birliği içinde olması
BİPOLAR BOZUKLUK Bipolar bozukluk tipik olarak hem depresif hem de öforik(aşırı coşku) duyguların varlığı ile karakterizedir. Bipolar bozukluğun 3 türü vardır: Bipolar Bozukluk I Bipolar Bozukluk II Siklotimik Bozukluk Bipolar bozukluğun en yüksek noktaya ulaştığı yaş 15-19 arası diyebiliriz.
Bipolar I bozukluk tanısı bir manik atak veya manik ve depresif dönemlerin varlığını gerektirir. Bir manik epizotun (atak) belirti listesi: Sürekli kabarmış, taşkın veya sinirli duygu durumu Şişkin özgüven Uyku gereksiniminin azalması Her zamankinden daha konuşkan olmak (logare) Fikir uçuşmaları
Dikkat dağınıklığı Amaca yönelik etkinlikte artma veya psikomotor ajitasyon Kötü sonuçlara yol açma olasılığı yüksek, zevk veren etkinliklere aşırı katılma
Bipolar I’de karışık bir dönem daha önce geçirilmiş manik ya da depresif dönem, manik veya karışık dönem içerebilir. Karışık bir durum, hem bir manik ve hem de bir majör depresif dönem için tanı kriterlerinin karşılandığı durum olarak tanımlanır.
Bipolar I bozukluk daha önce geçirilmiş manik veya karışık dönem kanıtı olarak bir hipomanik bir dönem içerebilir. Hipomani; işlevsellikte belirgin bir değişiklik olan ama mani kadar ağır olmayan, açıkça farklı, en az 4 gün süren, sürekli kabarmış, taşkın veya sinirli ayrı bir duygudurum dönemi olarak tanımlanır.
Hipomani sadece bir depresif durumla ortaya çıkarsa, tanı Bipolar II bozukluğudur. Bipolar II; çocuklarda ve ergenlerde bipolar bozukluk I’e oranla 2-3 kat daha fazla görülmektedir. En az 2 yıl boyunca hipomanik belirtilerle giden birçok dönemin ve majör depresif dönemin tanı kriterlerini karşılamayan depresif belirtilerle giden birçok dönemle bağlantılı olarak ortaya çıkarsa, tanı siklotimik bozukluktur.
Bipolar tanısı alan ergenlerin ilk ataklarını ortalama 11-12 yaşlarında geçirdiği, majör depresif tanısı alanların ise 15 yaşlarında oldukları belirtilmiştir. Bipolar bozukluğuna eşlik ettiği tahmin edilen bozukluklar: DEHB Anksiyete bozuklukları Davranış bozuklukları Karşıt olma-karşı gelme bozuklukları Madde kötüye kullanımı Öğrenme güçlükleri
Bipolar Bozuklukta; Lityum ilaç tedavisi (11-12 yaş) Anne- baba eğitimi Öğrencinin sürekli gözlemlenmesi İntihar uyarı işaretleri ve intiharı önlemek için önleyici rehberlik yapılması
ERGEN İNTİHARI Kendini öldürmek, intihar eden veya intihar girişiminde bulunan ergenler için dayanılamaz bir durumdan kurtulabilmenin tek yoludur. Ergenler çeşitli değişkenler bir araya geldiği zaman intiharın tek çıkış yolu onlara inandırıcı gelmeye başladığında intihar girişiminde bulunurlar.
Ergen İntiharının Uyarı İşaretleri: Sözel ipuçları: “Ben çok yoruldum, her şey asla daha iyi olmayacak, ölümün neye benzediğini merak ediyorum, insanlar bensiz daha iyi olurdu.” Davranışsal ipuçları Kişisel refah hakkında ilgi eksikliği Sosyal örüntüdeki değişiklikler Okul başarısında düşüş Konsantrasyonda ve net düşünebilmekte zorluk
Yeme ve uyku alışkanlıklarının değişmesi Kişisel ilişkilerini düzenleme veya kırılan bir kalbi onarma girişimleri Alkol ya da uyuşturucu kullanımı veya bağımlılığı Başkalarının nasıl hissettiğine olağandışı ilgi Ölüm ve şiddet temalarıyla meşgul olma Bir depresyon döneminden sonra ani düzelme Ani veya artan gelişigüzel beraberlikler
Zor bir durumdan kurtulmak istemek, Ölen birisiyle birlikte olmayı istemek, Aile ve arkadaşlarının dikkatini çekmeyi istemek, Birisini kontrol etmeyi istemek, Cezadan kaçınmayı istemek, Cezalandırılmak istemek, Nasıl ve ne zaman öleceğini kontrol etmeyi istemek, Çözümlenemez gibi görünün bir çatışmayı sona erdirmeyi istemek, İntikam almak istemek
İntihar düşüncesi İntihar niyeti İntihar planı Bir intihar girişimi geçmişi