İŞ AHLAKI VE SOSYAL SORUMLULUK KÜBRA ŞİNİK G 120306099 NURAY YALÇIN G120306093 ÖZGÜN GÜRBÜZ G120306121 KONU:İNSAN HAKLARI BAĞLAMINDA SOSYAL SORUMLULUK
1.BRUNDTLAND RAPORU VE SONRASI Sürdürülebilirlik konusu, günümüzde çok önemli bir konu olması ve bir şekilde tüm kuruluşlar tarafından ele alınması sebebiyle, kamuoyu bu konu hakkında giderek bilinçlendirilmelidir. Brundtland raporu başlangıç noktası olarak kabul edilmelidir, çünkü o raporun içeriği genel anlamında benimsenilmiş ve sürdürülebilir kalkınmanın bu çerçevedeki tanımı büyük oranda kabul görmüştür. ‘’Sürdürülebilir kalkınma, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılamasına şimdiden engel olmadan, günümüzdeki ihtiyaçları karşılamak ve bu ihtiyaçları karşılamak amacıyla kalkınmaktır.’’
Sürdürülebilir kalkınma bağlamında bir ortak payda Hazırlanan bu rapor, ortak küresel sorunları ortaya koymayı ve değişim arayışıyla kurumsal ve yasal tavsiyeleri sunmayı hedeflemektedir. Sürdürülebilir kalkınma bağlamında bir ortak payda bilincinin oluşturulması ve tüm kurum ve kuruluşların bu ortak payda çerçevesinde konsensüs oluşturması, sürdürülebilir bir kalkınma hedefinin yakalanması için, olmazsa olmaz şartların başında gelmektedir.
2.Brundtland ve sürdürülebİlİrlİk kavramI Acaba kurumlar , sadece kendi zaviyesinden varlıklarını sürdürme çabası içinde midirler, yoksa kendi varlıklarını sürdürürken çevreyi korumayı da hedefleyen bir politika ile var olma çabası içinde midirler ?? Bu ikilem tam olarak netleşmiş bir durum değildir. Sonuç olarak sürdürülebilirliğin bu şekilde sağlandığını ifade etmenin zor olduğunu ve bunun sağlanması için sürekli iyileştirme ve yenilik teknikleri ile kurumsal sosyal sorumluluk anlayışının bir araya getirilmesinin gerekli olduğunu dile getirmektedir.
Sürdürülebilir kalkınma tam olarak tanımlanmadan önce, sürdürülebilirliğin tam olarak ne olduğunun anlaşılması gerekir. Sürdürülebilirlik, bir işletme ve onun varlığını devam ettirmesi için gereklidir. En azından şu anda anladığımız kadarıyla, sadece mevcut ekonomik faaliyetin değil aynı zamanda gezegenin kendi devam eden varlığı için de çok önem arz etmektedir. Ancak bu karmaşık bir süreçtir. Üstelik bu süreç, hem kuruluşun yönetimsel etkinliğinde alınan kararın hem de verilen bölgesel kararların tanınması gereken bir süreçtir.
Ancak böylelikle bir kuruluşun sürdürülebilir olduğu kabul edilebilir Ancak böylelikle bir kuruluşun sürdürülebilir olduğu kabul edilebilir. Diğerleri, sürdürülebilir bir şirketin sadece çevresel ve toplumsal sorunların farkına vararak ve bunları stratejik planlama içine dahil ederek var olacağı görüşündedir.
3.İNSAN HAKLARI SORUNLARI İlgi çeken ve irdelenmesi gereken başka bir konu da, bir işletmenin ‘’tedarikçiler’’ zincirindeki işçi hakları konusundaki endişeleridir. Bir başka deyişle, bir şirket ile iş yapan tedarikçilerinde ne olup bittiği ve orada çalışan insanların çeşitli haklarıyla ilgili sorunları konusunda, ana işletmenin sorumluluğunun neler olduğu konusu, oldukça sorunlu bir durum arz etmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki taşeron işletmelerde çalışan insanlar sömürülmekte ve asıl işletmeler ise bu duruma seyirci kalmaktadırlar.
Bu önemli bir sorundur. Bu tür işletmelerde, çocuklar çalıştırılmakta; bu çocukların çalışma şartları ve işçi hakları gibi meseleleri göz ardı edilmektedir. Müşterilere göre de bu durum kabul edilebilir bir durum değildir. Bazı yüksek profilli perakendeci şirket, bu sorunları kabul etmeye başlamış ve bu problemlerin çözümü için adım atacaklarını beyan etmişlerdir. İlginçtir ki, sorunları kabul eden ve bu hataları düzeltmek için adım atan şirketlerin popülaritesi artmış ve daha saygın şirketler konumuna gelmişlerdir.
İşletmelerin toplum önünde “İyİ” ve temİz bİr kuruluş İmajI kazanmak İçİn yaptIklarI faalİyetlere şu örnekler verİlebİlİr Çevreyi kirletmemekten öte çevreye saygı göstermek Canlılara zarar vermemek Tüketicinin koşulsuz tatmini sağlamak Çalışanların sağlığı için önlemler almak (örneğin sigara bırakma kampanyaları gibi) Toplumsal sorunlara duyarlı ve çözüm için katkıda bulunmak Kültür ve sanat faaliyetlerini destekleyerek toplumsal yaşamı zenginleştirmek.
Kurumsal Sosyal Sorumluluğun ardındaki temel fikir işletmelerin sosyal iyileşme için çalışma zorunluluğu olmasıdır işletme yönetiminin gönüllü olarak aldığı kararların ve attığı adımların kamunun ve işletme çalışanlarının refahını yükseltmesi olarak algılanabilir. Bu bakış açısıyla Kurumsal Sosyal Sorumluluk : Sadece bir hayırseverlik çeşidi değildir. Uzun vadeli amaçları destekleyen tutarlı bir politikadır. Sadece bir proje değildir. Sosyal ihtiyaç ve konuları saptamayı amaçlayan bir yönetim yaklaşımıdır. Bir çeşit harcama değildir. Geri dönüşümü olan bir yatırımdır. Kar getirmesi beklenen bir yatırım değildir. Sadece karlılığı sağlayacak ve koruyacak bir yatırımdır.
KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUĞUN ARTIŞ NEDENLERİ Toplumun beklentileri: 1960‟lardan bu yana toplumun sosyal beklentileri artmış, ekonomik beklentilerin yanında sosyal beklentilerde gündeme gelmiştir. Uzun dönemli karlar: Sosyal sorumluluğu kabul eden işletmeler, uzun dönemde daha karlıdır. Bunun nedeni bu işletmelerin yarattığı olumlu imajın müşteriler üzerindeki etkisidir. Etik zorunluluk: İşletme ve yöneticilerin etik bilince sahip olmaları gerekmektedir. Etik anlayış sosyal sorumluluğun en önemli unsurlarındandır. Olumlu İmaj: işletmelerin topluma karşı olumlu imaja sahip olarak daha fazla müşteri sağlarlar, daha iyi çalışanlara sahip olurlar ve kredi olanaklarından daha çok yararlanabilirler. Toplum sosyal sorumluluk faaliyetlerini takip ederek bir işletme için olumlu imaja sahip olabilir. Daha İyi Bir Çevre: İşletmelerin katılımı ve desteği ile zor sosyal sorunlar çözülebilir ve böylece daha kaliteli bir hayat yaratılabilir.
Devlet Müdahalesini Azaltma: İşletmelerin sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaları ve bu faaliyetlere gönüllü olarak yönelmeleri devletin bazı alanlardaki yasal düzenlemelerinin azalmasına neden olabilecektir. Sorumluluk ve Güç Dengesi: İşletmelerin sahip oldukları gücü aldıkları sorumluluklarla desteklemesi dengesizliğin yaratacağı olumsuz davranışları azaltmalarını sağlayacaktır. Hissedarların Çıkarı: Sosyal sorumluluk uzun vadede işletmenin borsadaki değerini yükseltir. Bu da hisse sahiplerinin kazançlarının artmasına neden olur., Kaynakların Sahipliği: İşletmeler sosyal sorumluluk faaliyetlerin yerine getirilmesi için gerekli olan finansal Korunma: Sosyal sorunların daha fazla büyümeden çözümlenme gereği işletmeleri harekete geçirmektedir. Dolayısıyla Kurumsal Sosyal Sorumluluk yaklaşımını benimseyen bir işletme bir yandan kendi ürünlerini satın alan müşterilerinin isteklerini tatmin ederken, diğer yandan işletme faaliyetleri tarafından etkilenen toplumun beklentilerini de karşılamaktadır. kaynaklara ve teknik/yönetsel yeteneklere sahiptir.
TÜRKİYE’DE KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ