Stres Yönetimi Programı

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Yaşam kalitesini korumak Alkol hakkında faydalı bilgiler
Advertisements

SINAV KAYGISININ NEDENLERİ
ÖFKE DUYGUSUNUN TANINMASI VE KONTROL EDİLMESİ
UZ. DR. GÖNÜL ERDAL DAĞISTANLI
STRES YÖNETİMİ.
NESLİHAN AKÇER PSİKOLOG STRESS & BAŞETME YÖNTEMLERİ
SINAV KAYGISI ve BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
ÖFKEYLE BAŞ ETME.
SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
STRES YÖNETİMİ.
Şİddet Muhammet GÜLER.
KRONİK HASTALIK TANISINA İLK TEPKİLER Fadime Şahin
SINAV KAYGISIYLA BAŞAÇIKMA
Stres ve Başa Çıkma Yolları.
KANSER VE PSİKİYATRİ Prof Dr Behcet Coşar
Stres ve Stres Yönetimi
SINAV KAYGISI VE BAŞETME YOLLARI
Mahmut Fehime Güleç İlköğretim Okulu
Yönetimde stres kaynakları ve başa çıkma Dr. Alper Engeler
STRES.
KIYMET NECİP TESAL İLKÖĞRETİM OKULU REHBERLİK SERVİSİ
ÖRGÜTSEL STRES VE STRESLE BAŞETME YOLLARI
Travma nedir? Travma sonrası tepkiler nelerdir?
Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
STRES VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI 1.
ÇOCUĞU SINAVA HAZIRLANAN AİLELER
SINAV KAYGISI.
SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
SINAV KAYGISI.
SINAV KAYGISI KAYGI KAYGI; üzüntü, sıkıntı, korku, başarısızlık duygusu, sonucu bilememe ve yargılanma gibi heyecanların birini veya çoğunu içerebilir.
SINAV KAYGISI SEMİNERİNE HOŞGELDİNİZ
ÇOCUK VE AİLE İÇİ ŞİDDET
“Öfke”.
SINAV KAYGISI
Psk.Birkan BUZOL İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ
REHBERLİK HİZMETLERİ SERVİSİ
“Stres ve Başa Çıkma Yöntemleri”
SINAV KAYGISI DENİZLİ REHBERLİK ve ARAŞTIRMA MERKEZİ.
AİLE İÇİ ŞİDDET.
Kaygı Nedir? Nedeni belirsiz korkuya kaygı denir. Kaygıda korkudan farklı olarak fiziksel açıdan tehdit eden bir uyaran söz konusu değildir. Kaygı.
STRES VE STRES TEPKİLERİ
SINAV KAYGISI İLE NASIL BAŞEDEBİLİRİM?
SINAV KAYGISI.
STRES VE STRESLE BAŞA ÇIKMA TEKNİKLERİ 1.
Öfke Kontrolü ve Stresle Başa Çıkma Semineri
ÖFKE NEDİR? Bireyin haz alma dünyasını engelleyen herhangi bir durum, olay veya kişi ile karşılaştığında oluşan duygudur. İstediğini alamama, haksız davranışlara.
BÖLÜM 13 DEPRESYON VE İNTİHAR DAVRANIŞI. BÖLÜM 13 DEPRESYON VE İNTİHAR DAVRANIŞI.
SINAV KAYGISININ NEDENLERİ Zamanı iyi kullanamama Kötü çalışma alışkanlıkları Beklenti düzeyi Görev ve sorumlulukları erteleme Başarısız olma ve değerlendirilme.
SINAV NASIL KAZANILIR? BİLGİ EDİNME SINAV TEKNİKLERİ PSİKOLOJİK HAZIRLIK.
Viran ş ehir Rehberlik ve Ara ş tırma Merkezi STRESLE BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ.
OLUMLU DÜŞÜNCE NEDİR? Hayatın her alanında, bizi her konuda etkileyen aslında bizim olaylara nasıl baktığımızdır. Şunu unutmamak gerekir ki; meydana.
STRES YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Özlem BALABAN.
YAŞLILIKTA DEPRESYON ANTALYA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
SINAV KAYGISI VE BAŞETME YOLLARI
Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Ruh Sağlığı Programları Şubesi
SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
Prof. Dr. Süheyla Ünal İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
Sınav Kaygısı.
Fiziksel hastalıklara ruhsal tepkiler
ERGENLİK DÖNEMİ ANNE-BABA SORUMLULUKLARI
SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
STRES YÖNETİMİ
 Stresi yönetebilmek için önce yöneteceğimiz şeyin ne olduğunu bilmemiz gerekiyor.
SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN ZİHİNSEL,DUYGUSAL VE SOSYAL SAĞLIĞIN ERGEN BİREYLER AÇISINDAN ÖNEMİ.
SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI.
Sunum transkripti:

Stres Yönetimi Programı İnfertil Çiftlerde Stres Yönetimi Programı

STRESİ FARK ETMEK Dr. Aydın Kendirci Bu seminerin amacı stresle ilgili farkındalığımızı artırmak ve stresi daha iyi tanıyıp kendimizi strese karşı daha dayanıklı hale getirmektir.

Stres felaket, bela, musibet, dert, keder, elem nesnelere, kişilere, organlara ve ruhsal yapıya uygulanan baskı, güç ve zorlama basitçe gerginlik “ruhsal ateşin yükselmesi” Stresin tanımları. 1: geleneksel tanımı, 2:bilimsel tanımı, 3: gündelik tanımı, 4: metaforik tanımı

Stres Kendisi hastalık değil, bir süreçtir. Bu sürecin şiddeti ve süresi bazı sonuçlara yol açar. Yaşam dengesini etkileyecek her türlü değişiklik belirli bir stres doğurur Her zaman zarar verici, kötü, kaçınılması gereken bir durum değildir Terfi etmek, evlenmek, ün kazanmak, zor bir sınavı geçmek, sorumluluk almak, bir eyleme katılmak, korku tüneli … Bir yakının kaybı, ağır hastalık, boşanma, işsiz kalmak, meslekte ilerleyememek, haksızlığa uğramak, her şeyin ters gitmesi … Burada önemli olan nokta, maruz kaldığımız stresi nasıl karşıladığımızdır. Yani bizde neye yol açtığıdır. stres kendi başına bir hastalık değildir. Ayrıca belli bir seviyede olması yaşamı sürdürmek için gereklidir. Hatta bazen insanların gerilim – korku filmi seyretmeleri kendilerine parayla biraz stres sipariş etmeleri durumudur. Bizim üzerinde durduğumuz ve zararlı saydığımız nokta stresin kontrolümüz dışında “aşırılığı” ve “sürekliliği” durumu.

İki ifade arasındaki 7 farkı bulun Resim: kazanma tepkisi Resim: kaybetme tepkisi Olumlu ve olumsuz değişimlere karşı bedenimizde neredeyse birbirinin aynı fiziksel tepkiler oluşur. Tepkiyi belirleyen esas unsur, değişim derecesi ve bu değişimin bizdeki önemidir.

Nasıl ortaya çıkar Karşılaşılan gerçek ve/veya onu algılama biçimimiz kaldırabileceğimizin üzerindeyse, fiziksel ve ruhsal bir “taşma” ortaya çıkar. Denge bozulduğunda organizmada yeniden denge durumuna yönelmek üzere bir çaba başlar. Bu çabanın etkinliği oldukça bireysel bir bileşen olan “kapasite” ile ilişkilidir. Stres, taşıyabileceğimizin üzerinde bir yüklenme sonucu belli bir taşmanın ifadesidir. Bunu bazen kolaylıkla dengeleyebiliriz, bazen de bizi “kilitleyecek” kadar ağır gelebilir. Karşılaşılan aynı gerçekliğin her kişide az ya da çok farklı tepkilerle sonuçlanması, kapasite kavramı ile ilgilidir.

Kapasite? İnsanın ruhsal bileşenleri Algı Duygu Düşünce Dikkat Davranış Dürtü Bilinç Bellek Zeka Konuşma İrade İçgörü Kapasiteyi neler belirler? Gördüğünüz bütün bu bileşenler, herhangi bir tepkinin oluşturulmasında topyekün devrededir ve bu bileşenlerin her birinin her bireydeki farklı yapısı sonuç tepkisini etkileyecektir.

Engellenme ve çatışma İstenen bir amaca doğru ilerleme durdurulduğunda ya da geciktirildiğinde engellenme meydana gelir. Engellenme dışsal nedenlerle olabildiği gibi içsel nedenlerle de oluşabilir. Birçok çatışmada hem istenen hem istenmeyen amaçlar söz konusudur. Böyle bir durum yaklaşma-kaçınma davranışını oluşturur. Engellenmeye tepkiler, saldırganlık, yön değiştirmiş saldırganlık, içe çekilme, öğrenilmiş çaresizlik ve olgunlaşmamış davranışlara gerileme şeklinde görülür. Çatışmalar ve diğer engellenme türleri kaygının kaynaklarından biridir. Kaygı, korku ve endişe içeren rahatsızlık verici bir duygu durumudur. Çaresiz olma olanları denetleyememe hissi yaratır. Stresin ortaya çıkmasında önemli bir etken engellenmedir. Engel, ısrarlı çabalara rağmen uzun süre aşılamadığı durumda, stres farklı ruhsal tablolara zemin hazırlama eğilimindedir.

Savunma düzenekleri Bastırma İçe atım Bölme (splitting) İdealizasyon Devalüasyon Yer değiştirme Başka şeye yönelme Kendine yönelme Yansıtma Özdeşim Yansıtmalı özdeşim (okb) Reaksiyon formasyon (tk) Yadsıma İzolasyon Rasyonalizasyon Dağılma Yap-boz Entelektüelizasyon Somutlaştırma Dönüştürme Hayal ve rüya Saplanma Gerileme Yüceltme Yaşam boyu her gün karşılaştığımız ve ruhsal dengemizi bozacak sayısız durum karşısında, ruhsal aygıtımız ya da zihnimiz kendi dengesini korumak adına bir çok düzenekler geliştirmek durumunda olmuştur.

İlk dönem ‘alarm tepkisi’dir. Bu dönemde otonom sinir sistemi çok etkin bir duruma geçer ve kana bol miktarda adrenalin ve kortizon gibi maddeleri pompalar. Bu maddeler solunumu ve kan dolaşımını artırarak, kaslarda güçlenmeyi sağlar ve bedeni ortaya çıkan tehditle uğraşmaya hazırlar. Stresin ortaya çıktığı anı hepimiz kolaylıkla hissedebiliriz çünkü oldukça belirgin bir tepkidir.

ikinci dönem Stres oluşturan koşullar devam ederse ortaya çıkar. Buna ‘direnç dönemi’ denilir. Bu dönemde organizma stresli ortama bir tür uyum yapar. Organizma sanki normal koşullar altında işliyormuş izlenimini verir. Gerçekte organizma yorulmakta ve içten içe direncini kaybetmektedir. Bu dönem daha az fakına varılan bir dönemdir. Oysa daha yıpratıcı olduğu için farkına varmak daha önemlidir.

Üçüncü dönem ‘tükenme dönemi’ dir. Beden artık stresin baskısına dayanamaz, direncini kaybeder ilk alarm dönemindeki bazı belirtiler geri döner; psikosomatik rahatsızlıklar ve organik hastalıklar ortaya çıkmaya başlar. Çünkü uzun süren stres hormonal dengeleri bozmuş, vücudun bağışıklık tepkilerini değiştirerek direncini azaltmıştır. Bu dönemde hiçbir somut neden yokken ilk dönemin fiziksel belirtilerinin ortaya çıktığı dönemdir.

Strese karşı fizyolojik tepkiler Eğer stres uzun süre devam ederse, yorgunluk, hazımsızlık, baş ağrısı, ülser, gastrit, astım, bağışıklık sistem sorunları kalp ve damar hastalıkları DM, üreme sorunları, vb… Herhangi bir hastalık nedenleri sayılırken Kronik stresin yer almadığı bir liste yok gibidir. Bu uzun süren stres sonunda bedenin verdiği fiziksel bir tepkinin sonucudur

Strese karşı bilişsel tepkiler Kısa vadede dikkat ve bellek süreçleri keskinleşir, düşünme, ilişkiler arama, problem çözme yeteneği hızlanır. fizyolojik değişikliklerin farkına varılır. Uzun vadede unutkanlık, konsantrasyonda azalma, kararsızlık, organize olamama, zihin karışıklığı, ilgi azalması, matematik hataların artması ve zihinsel durgunluk gelişebilir. Zihinsel olarak da stresin bizi etkilemesi kaçınılmazdır. Bu durumda uzun ve kısa vadede farklı sonuçlar ortaya çıkar

Strese karşı duygusal tepkiler Eğer algılanan değişiklikler varoluşa bir tehdit olarak yorumlanırsa, korku ve kaygı gibi duygular ortaya çıkar. Uyarıcılar, kişinin yaşam alanına bir müdahale gibi yorumlanırsa, yaşanan duygu genellikle öfke ve kızgınlık olmaktadır. Denge durumundaki değişme bir kayıp olarak algılanırsa, yaşanan duygu karamsarlık ya da depresyondur. Stresin yanı sıra, kişi bu duyguların yarattığı huzursuzluk, gerginlik telaş ve tedirginlikle de uğraşmak durumunda kalacaktır. Geçimsizlik, işbirliğine girmeme, yetersizlik duyguları da stresin belirtileri olabilir. Bu tabloyu tersinden okumak da mümkündür: örneğin, eğer kendinizi korku ve kaygı içinde hissediyorsanız, size yönelen stres faktörünü varoluşunuza bir tehdit gibi algıladığınızı çıkarabilirsiniz..

Strese karşı davranışsal tepkiler Biyolojik veya psikolojik dengenin bozulması varoluşa bir tehdit ya da engel olarak alındığında ‘savaşma veya kaçma’ davranışları başlatılır. İçki, sigara, uyuşturucu içmek, sinirli, öfkeli ve saldırganca davranmak savaşma yönelimini, uzaklaşma ve içe dönük, depresif davranışlar, uyuma, iştahsızlık veya aşırı yeme ise pasif kaçma yönelimini temsil etmektedir. Ne tür bir davranış içerisinde olduğunuza dikkat edin. Bu size hangi yönelime doğru gittiğinize işaret olabilir.

Farklı stres biçimleri 1 Akut stres Yakın geçmişteki baskılar ve isteklerle, yakın gelecekte oluşması beklenen baskı ve isteklerin doğurduğu akut stres, en yaygın stres biçimidir. Küçük dozlardaki akut stres, heyecan verici ve uyarıcı olabilir ama fazlası çok yorucudur. Kısa dönem stresleri abartılı biçimde yaşamak, psikolojik sıkıntılara, baş ağrılarına, mide bulantılarına da yol açabilir. Stresi dönemsel özelliklerine göre de inceleyebiliriz.

Farklı stres biçimleri 2 Epizodik akut stres Bazıları akut stresi sık sık yaşar. Bu kişiler sürekli koşuşturma halindedirler ama her yere geç kalırlar. Yaşamlarında ters gidebilecek her şey ters gider. Çok fazla görev yüklenirler, ama üzerlerindeki bu bir dolu baskı ve talebi organize etmekte zorlanırlar. Sürekli olarak akut stresin etkisindedirler. Akut stres reaksiyonları gösteren kişilerin aşırı duyarlı, öfkeli, sinirli, endişeli ve gergin olmaları doğaldır. Çoğunlukla kendilerini, “asabi enerjiye sahip” olarak tanımlarlar. Diğerleri bu davranışlarına olumsuz cevap vermeye başladığında ise insanlarla olan ilişkileri gittikçe kötüleşmeye başlar. Bazen huy ya da karakter özelliği olduğunu düşündüğümüz şeyler aslında sık tekrarlayan stresin bir biçimi olabilir.

Farklı stres biçimleri 2 Epizodik akut stres Episodik akut stresin bir başka türü de bitmek bilmeyen endişeden kaynaklanmaktadır. Bu insanlar büyük bir karamsarlıkla, her köşe başından ve her olaydan bir felaket çıkmasını beklerler. Onlar için dünya her an tehlikeli olaylara gebe, tehlikeli, iyilikleri ödüllendirmeyen, cezalandırıcı bir yerdir. Bu felaket habercileri aynı zamanda aşırı hassas ve gergin olmaya meyillidirler ama öfkeli ve saldırgan olmaktan çok endişeli ve depresif bir ruh halleri vardır. Çoğunlukla yaşam biçimi ve karakterler o kadar kemikleşmiş ve rutin hale gelmişlerdir ki, kişiler hayatlarını yürütme biçimleri hakkında en ufak bir yanlış bile görmezler. Sıkıntı ve üzüntülerinin suçunu başkalarına ve dış olaylara yıkarlar. Genellikle yaşam biçimlerini, başkalarıyla olan ilişkilerini ve dünyayı algılayış tarzlarını, kim ve ne olduklarının birer parçası olarak görürler. Sürekli endişeli bir haldeyseniz, buna neden olan, sizi sürekli strese sokan başka bir neden olabilir.

Farklı stres biçimleri 3 Kronik stres Akut stres heyecan verici ve uyarıcı olabilirken, kronik stres kesinlikle bu özelliklere sahip değildir, insanları günden güne eriten eziyet verici bir stres türüdür. Bu, yoksulluk, sorunlu aileler, mutsuz evlilikler, istenmeyen işler ve istenen bir şeye kavuşamama gibi uzun süreye yayılmış yaşam parçalarının stresidir. Kronik stres, kişinin içinde bulunduğu olumsuz durumdan hiç bir çıkış yolu bulmadığı zaman ortaya çıkar. Umutsuzlukla birliktedir. Kronik stresin en kötü yanı insanların buna alışmasıdır. İnsanlar akut stresin hemen farkına varırlar çünkü bu yeni bir durumdur ama kronik stres eski, alışılmış ve bazen de rahat geldiğinden tamamen görmezden gelinebilir. Bir durumdan umutsuz olmak başlı başına bir stres nedeni olabilir.

Stres ve tedavinin bırakılması İnfertilite tedavisinin bırakılması, ya hastaya uzmanlar tarafından artık gebelik şansının bulunmadığı ve devam etmesinin anlamı olmadığı açıklaması nedeniyle ya da diğer önemli bir neden hastanın maddi olanaklarıyla ilgilidir. İnfertilite tedavisinde İki-üç denemeden sonra tedaviyi bırakan hastaların oranı oldukça yüksektir ve bunlar sadece ekonomik ya da biyolojik nedenlerle açıklanabilen oranların üzerindedir. Yapılan bir çalışmada, üç deneme sonrasında tedaviyi bırakan hastaların oranı % 62 olarak bulunmuştur. Ekonomik nedenlerle bırakmalar ekarte edildiğinde, bunların sadece % 14 ünde uzman tavsiyesi ile tedavi bırakılmıştır. Hastaların önemli bir bölümü bırakma nedenlerini “psikolojik yük” ve “duygusal zorluklar” olarak ifade etmiştir. Yani stres, tedaviyi bırakmanın ana nedeni olarak görülmektedir. Oysa ki yapılan kapsamlı araştırmalarda üç denemeden sonra tedaviyi kesmeyip devam edenlerde gebelik şansı, 4. denemede % 41’e, yine devam ederse 6. denemede % 60’a çıkmaktadır. Bu demektir ki birçok kadın sadece stres nedeniyle tedaviyi bırakıp gebelik şansını heba etmektedir.

Bir infertilite sürecinde gözlenenler Şok ve inkar Nasıl olur, neden ben?

Anksiyete Kendini yetersiz görme Suçluluk (eşinin çocuk şansını engellediğini düşünebilir) Eşi tarafından yetersiz bulunacağı kaygısı Bu kadar basit ve doğal bir şeyin gerçekleşmemesine tepki Toplumsal rolünü geçekleştirememekten dolayı sosyal yetersizlik Tedaviye tepki (bedene yönelik bir müdahale) Ekonomik, fiziksel ve cinsel alanları kendi kontrolünden çıkmıştır. “mahremiyet” ihlal edilmektedir

Öfke, kontrol kaybı Geçmişe yönelik hata, suç aranması Eşlerin birbirini suçlaması Varoluşsal bir kriz (neslin sürmemesi) Kayıp duygusu Başka eş düşüncesi

Yabancılaşma ve yalnızlık Başkalarının acıma ve merhamet duygularına tepki Gebe ya da çocuklu ailelerden uzaklaşma Eşlerin birbirlerinden uzaklaşması Cinsel işlev bozuklukları ortaya çıkabilir Bir çeşit yas durumu Bitkinlik, umutsuzluk, belirsizlik

Çözülme Yadsıma yerine gerçeklik Paylaşma Olumsuz duygularla baş etme yolları Soruna çare bulma Daha güçlü olma

Stresi fark etmek Öncelikle bir an durun ve kendinizi dinleyin. Tam o anda hangi durumdasınız? Eğer kendinizi şunlara benzer duygu ve davranışlar içinde yakalıyorsanız hemen müdahale etmeniz gerekiyor demektir Bir konuya saplanıp kalma Kaçma Pasif veya saldırganca davranışlar Öfke dolu davranışlar sergileme İçki sigara ve alkolden medet ummak Kötü beslenmek, aşırı ya da yetersiz yemek İntihar düşüncesi Kendi kendini aldatmaya yönelik reddetme, bastırma, mantığa bürünme, karşı tepki geliştirme, yansıtma, yer değiştirme, akla uydurma..

“kendimi kötü hissediyorum” Yani..? eksik şanssız cezalandırılmış haksızlığa uğramış çaresiz sorunlu zayıf suçlu utanç içinde Eğer “kendimi kötü hissediyorum” un altındaki daha belirgin olan duyguyu ayırt ederseniz, çözüme ilişkin daha doğru bir adım atabilirsiniz.

Stresli miyim? Bu resim stres düzeyinizin arttığı ölçüde hareketlenmektedir. Şekillerin “fırıl fırıl döndüğü” nü söyleyenler olmuştur. Bu şeklin bize anlattığı en önemli şey, gördüğümüz şeyin bizim algı durumumuza göre ne kadar değişebileceğini göstermesidir. Yani, gözümüzle görsek bile, aynı şey karşısında başka insanlarla algı farklarımız yüzünden gerçekliğe ilişkin farklı çıkarsamalarımız olabilmektedir.

Stresle baş etme stratejileri Ne yapabilirim? Bu kadar stres konusu anlattıktan sonra, iyi hoş ta, peki ne yapacağız? Diye sorabilirsiniz

Bedene yönelik fiziksel yaklaşımlar Klasik tıbbi tedaviler Akupunktur gibi ilaç-dışı tıbbi müdahaleler Nefes egzersizleri, yoga, meditasyon gibi rahatlama yöntemleri Spor, jimnastik, yürüyüş, masaj, sauna ve duş gibi kas gevşetici aktiviteler Kafein, nikotin ve alkol tüketiminden uzaklaşma ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinme Birçok farklı yöntem vardır. Ben ilaca dayalı olan tıbbi tedaviler kısmından bahsetmeyeceğim, çünkü infertilite kliniklerinde gebelik beklentisi ya da varlığı yüzünden zaten ilaçlara olabildiği kadar uzak durmak durumundayız.

akupunktur Akupunktur, ilaçsız, meridyenler üzerindeki özel noktalara iğne batırılmak suretiyle uygulanan geleneksel bir tedavi yöntemidir. Akupunkturun kabullerine göre, bedenimize havadan (güneş ışığı ve hava olarak) ve topraktan (besinler ve su olarak)enerji girer ve toplam 28 tane olan enerji kanallarından (meridyenler) akarak iç organlara giderler. Organlarımız ve vücudumuz bu enerji akışı sürdükçe sağlıklı olur. Çünkü “iyi olma” durumunun bilgisi zaten doğal olarak her hücremizde vardır. Tek ihtiyaç, bu iyiliği ortaya çıkaracak enerjinin kendisine akmasıdır. İşte bu enerji akışı tıkandığında ve yerine ulaşmadığında hastalık ortaya çıkar. İğnelerle yapılan müdahale bu enerjinin akışını tekrar temin etmektedir.

Kulakta, insanın temsili bir noktalar sistemi vardır Kulakta, insanın temsili bir noktalar sistemi vardır. Fransız hekimi Paul Nogiere tarafından keşfedilmiştir. Bu da kulak akupunkturu ya da auriküloterapi olarak bilinir. Bir organımız rahatsız ise, Kulaktaki ilgili noktalarda sinyal oluşur. Bu sinyal cihazlarla tespit edilebilmektedir. Kulakta O noktaya yapılan akupunktur da ilgili organda iyileşme ile sonuçlanmaktadır. auriculoterapi

Kulakta olduğu gibi el ve ayak tabanında da insanın temsili bir yerleşimi vardır. Kore’lilerin geliştirdiği bir tedavidir. Bu noktalara yapılan masaj ve manipülasyonlar iyileşme sağlamaktadır. reflexoloji

Duygulara yönelik yaklaşımlar Hipnoz NLP Drama Müzik dinleme ya da müzik aleti çalma Film izleme Kitap okuma, yazma (dönüşümsel dilbilgisi) Fiziksel yaklaşımların uygulanamadığı, yeterli olmadığı ya da tercih edilmediği durumlarda, stresle başa çıkmada bir başka etkili yaklaşım, doğrudan duygulara yönelik yöntemlerdir. Geniş bir uygulama çeşitliliğine sahip bu yöntemlerden burada sadece hipnoz üzerinde biraz duracağım.

Hipnoz, çoğumuzun zihninde böyle bir sarkaçla uyutmak ve bilincin bir süre için kaybedilmesi gibi biraz korkutucu bir izlenim olarak canlanmaktadır. Tabii ki bazı filmlerde abartıldığı gibi böyle bir durum yoktur.. (hipnozla ilgili spontan bilgi ver)

hipnoz Farklı bir bilinç durumudur Yoğun bir odaklanma gerektirir Her zaman ve sık olarak yaşanır Duyusal hafıza üzerine kuruludur Bilinçdışı kabullerimiz bizi yönlendirir Bu kabullerin değiştirilmesi mümkündür Yaşadığımız sıkıntıların onda dokuzu bize aittir Büyük oranda kaynaklarımızın boşa harcanması demektir Düşüncelerin yeniden çerçevelenmesi bu kaynak kaybını önleyebilir .. Birkaç madde ile özetlemek gerekirse, hipnoz…

Olumsuz Hipnotik duruma bir örnek: geçmişte taşımak zorunda olduğumuz bazı duygusal yüklerimiz bize fiziksel olduğu kadar zihinsel bir “pozisyon” kazandırır. Aradan geçen zamanda artık o yükün ağırlığı üzerimizden uzaklaşsa bile, biz hala o “pozisyonumuzu” korumaya devam ederiz. Bu pozisyonda gereksiz yere kalmak da bazen bütün hayatımızda kısıtlayıcı ya da ketleyici birtakım sonuçlara varabilir..

oscar pistorius En iyi dereceleri: 100metre 10.91 sn, 200 m 21.58 sn, 400m 46.25 sn olup hepsi de (clasT-44) ün dünya rekorudur. Bu da olumlu hipnotik bir örnek. Oscar Pistorius, Güney Afrikalı bir atlet. Trafik kazası sonucu her iki bacağını kaybettiğinde, herkes onun spor kariyerinin mutlak olarak bittiği konusunda en ufak bir şüphe taşımıyorlardı. Öyle düşünmeyen tek kişi oscar’ın kendisiydi. Takma bacaklarla çalıştı, normal atletlerle yarıştı ve 100, 200 ve 400 metre dünya rekorlarını kırdı. Bu da zihnimize “esneklik” tanırsak nerelere kadar “koşabileceğimizi” gösteren iyi bir örnektir.

Düşüncelere yönelik yaklaşımlar Psikoterapi çeşitlerini içerir Davranışçı Bilişsel Analitik Varoluşçu Bütüncül Çeşitli psikoloji ekolleri de kendi yöntemleriyle stresle kalıcı olarak başetme konusunda size farklı ufuklar açabilirler. (kısaca bu ekollerden bahset)

Bu yaklaşımlar, stres oluşturucu faktörleri tehdit gibi yorumlamak yerine çözümlenmesi gereken bir problem olarak ele almayı önerir. Duygularını saklamak yerine başkaları ile paylaşma, açıkça olduğu gibi ifade etmeyi öğrenme, kendini ve diğerlerini tanıma ve olumlu değerlendirmeyi geliştirme gibi başa çıkma becerilerinin geliştirilmesini hedef alır. Bunları yapabilmek için düşünme alışkanlıklarımızı (tuzaklarını) gözden geçirmek gerekir Çünkü masum görünen bu düşünme alışkanlıklarımız, büyük sorunlarımızın ilmeklerini dokuyor olabilir.. Psikolojik yaklaşımların genel hedefleri..

Düşünme alışkanlıklarımız 1 - ya hep ya hiç türü düşünme: hayatı ve olayları keskin ayrımlarla algılamaya neden olur ve ara renkler, durumlar ihmal edildiği için algılamada gerçekliğin kendisinden çok bir karikatürü tasavvur edilmiş olur. Bu da gerçeklikle algı arasında uyumsuzluğa yol açar Düşünme alışkanlıklarımızın için uygun örnekler ver..

Düşünme alışkanlıklarımız 2 - aşırı genelleme yapma: öznel deneyimlerin genel bir kural gibi algılanması gerçekliğin çeşitliliğini ve değişkenliğini reddetmek demektir. Düşündükleriniz sizin bakış açınızı yansıtır, tüm insanlarınkini değil. Düşünme alışkanlıklarımızın için uygun örnekler ver..

Düşünme alışkanlıklarımız 3 - zihinsel süzgeç: işine geldiği gibi anlamak da denebilir. Gerçekliğin bir kısmına karşı bilinçli olarak kör kalmak ve görmemek. Düşünme alışkanlıklarımızın için uygun örnekler ver..

Düşünme alışkanlıklarımız 4 - olumluyu geçersiz kılma: bardağın boş tarafıyla o kadar ilgilidir ki, dolu tarafın lafı bile edilmez, ihmal edilir. Düşünme alışkanlıklarımızın için uygun örnekler ver..

Düşünme alışkanlıklarımız 5 - hemen sonuca varma: küçük belirtilerden yola çıkarak ve aradaki birçok değişkeni farazi olarak tamamlayarak sonuç çıkarmak ve bu sonucun tek olası sonuçmuş gibi düşünmek. Düşünme alışkanlıklarımızın için uygun örnekler ver..

Düşünme alışkanlıklarımız 6 - aşırı büyütme ya da aşırı küçültme: hayatın içinde belirli bir yer tutan olguları hayatın tamamına yaymak, küçük bir olumsuzluğu her şeyin kötüye gitmesi olarak algılamak. Düşünme alışkanlıklarımızın için uygun örnekler ver..

Düşünme alışkanlıklarımız 7 - duygusal mantık yürütme: yorumlama yaparken olanı değil de olmasını beklediğimiz sonucu bulmaya yönelik mantık kurmak, sonuçlar arasında taraf tutmak. Düşünme alışkanlıklarımızın için uygun örnekler ver..

Düşünme alışkanlıklarımız 8 - me li, ma lı cümleler kurma: yapılması gerekenleri bilmek, söylemek ama yapmamak. “Bunun için gayret sarf etmeli” deyip, gayret sarf etmemek. Düşünme alışkanlıklarımızın için uygun örnekler ver..

Düşünme alışkanlıklarımız 9 - etiketleme ve yanlış etiketleme : durum ya da kişi için peşin hüküm verme, hemen kategoriye koyma. “deli”, “kısır”, “ruhsuz” , içinden çıkılmaz, mümkün değil .. gibi. Her etiketleme sınırlayıcıdır. Düşünme alışkanlıklarımızın için uygun örnekler ver..

Düşünme alışkanlıklarımız 10 - kişiselleştirme: olay ya da durumun kendisinden kaynaklanan olumsuzlukları kişilere mal etmek, her konuda bir suçlu aramak.. bazen suç da suçlu da yoktur, durum sadece talihsizliktir.. Düşünme alışkanlıklarımızın için uygun örnekler ver..

Belki de bütün bu söylediklerimizi birkaç cümlede çok daha billur biçimde bize sunan bu bilgeye kulak vermek daha iyi olacak. (sessizce herkesin metni okumasını bekle)

Duruma yönelik yaklaşımlar Stresi düşük yaşam tarzı Zamanı iyi kullanma Sosyal destekten yararlanma İletişim becerilerini geliştirme Girişken davranış alışkanlıkları geliştirme Problem çözme becerileri edinme Eleştiri alıp verebilme Hayır diyebilme Tempoyu yavaşlatma Evet, stresten ölmek üzere olan bir insan.. Arkasındaki yüke bakılırsa haksız da sayılmaz.. Ama şöyle bakalım.. Bu hale nasıl geldi? Acaba şunlardan birini ya da birkaçını yapmış olsaydı bu duruma gelir miydi? Biz hep son durumumuzla ilgili kendimizi haklı görme eğilimindeyizdir. Ama buraya kadar nasıl geldik? Attığımız her adımda bir şeyleri iyi ya da kötü yönde beslememiz mümkündür.

Alternatif yöntemler Acupressure Alexander Technique Aromatherapy Arts therapies Autogenic Training Bach Flower Remedies Biofeedback Chiropractic Color therapy Crystal and Gemstone Healing Diet/ Nutrition Herbal Therapy Homeopathy Humor Therapy Hydrotherapy Self-hypnosis Imagery Kinesiology Massage Meditation Mind/Body Music Therapy Naturopathy Nutrition Osteopathy Pet Therapy Reflexology Relaxation And Meditation Tai Chi Guided Imagery / Visualization Vitamin And Mineral Therapy Yoga EFT Bunların hepsi stres yönetiminde olumlu sonuç almış yöntemler. Hepsini tek tek saymaya gerek yok, stresi başarılı bir biçimde kontrol altına almaya yarayan bir sürü yöntem var..

Pratik yöntemler Masaj yaptırın Sauna ve duş yapın Balık tutun Dans edin Güneş banyosu yapın Yürüyüş yapın Yeşile dokunun Okuyun Kucaklaşın Müzik dinleyin Ağlayın Gülün Aynaya bakın ve kendinizle şakalaşın Avokado, Çikolata ve Muz Dinlenme zamanınız olsun Günlük tutun Yaptığınız işi sevin İsteklerinizi kararlı ve olumlu olarak dile getirin Başkalarına nazik davranın Bir evcil hayvan besleyin Temponuzu yavaşlatın Hayır diyebilmeyi öğrenin Sallanan koltukta sallanın Fıkra öğrenin ve anlatın Zamanı planlayın Hiçbir şey yapamıyorsanız, bunları yapın.. (bu yöntemlerin her biri gruplar üzerinde çalışılmış ve literatürde yer almış örneklerdir) Ya da kendinize uygun bunlar gibi bir şey bulun. Herkesin çok orijinal yöntemleri olabilir..

Kendimize basit telkinler Aynı zamanda tek bir iş yap Sorunu kavra Dinlemeyi öğren Doğru soru sormayı öğren Anlamlıyı anlamsızı ayır Esnek ol Hatalarını kabul et Basitçe ifade et Sakin ol, gülümse Zamanlamayı iyi yap Güzel gör, güzel düşün, yaşamdan tat al Onu da yapamıyorsanız.. Geçici olarak şunları deneyin. O an için işinizi görebilir..

Sonuç Stres kaçınılmazdır ve gereklidir ancak aşırılığı bir engeldir Çok sayıda stres kaynağı vardır Aşırı stres sizin kontrolünüzü eline geçirir Farkına varmak ilk adımdır Farkına varmanız sizin için “bu konuda bir şeyler yapmanız gerektiğinin” işaretidir Stresi kontrol etmek için kullanabileceğiniz birden fazla yöntem vardır Stresi kontrol etmek düşündüğünüzden daha kolaydır Teşekkürler..

Belki de burada olmak bu kadar konuşmaktan daha iyi bir terapi yapacaktır. .