SORUMLULUK BİLİNCİ VAAZ VAAZ ÜLÜĞÜ Recep ŞAHAN 27.04.2012/ Viyana
أَفَحَسِبْتُمْ أَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَأَنَّكُمْ إِلَيْنَا لَا تُرْجَعُونَ Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” Müminun 23/115 Akıl sahiplerinin hür iradeleriyle yaptıkları iş ve hareketlerden hesap vermeye mecbur olma haline sorumluluk denir. Sorumluluk, kişinin üzerine aldığı her şeyden hesap vermeye hazır olması demektir. Sorumluluk almış insan, hesap veriR.
1-İnsanın Allah’a karşı sorumluluğu; Sorumluluk üç kategoride değerlendirilir/ ele alınır: 1-İnsanın Allah’a karşı sorumluluğu; 2- insanın kendisine karşı sorumluluğu ve 3-insanın diğer insanlara karşı sorumluluğu.
Sorumluluğu şu ayete bakara anlayalım. أَفَحَسِبْتُمْ أَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَأَنَّكُمْ إِلَيْنَا لَا تُرْجَعُونَ Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” Müminun 23/115
أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ “İnsanlar, ’iman ettik’ demekle, hiç denenmeden hemen bırakılıvereceklerini mi zannediyorlar?” (Ankebut 29/ 2) وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ “Andolsun ki biz onlardan öncekileri de denedik. Allah elbette doğruları bilir ve elbette yalancıları da bilir.” (29/Ankebut, 3)
Faizi haram olduğunu bilmemesi mazeret sayılmaz. *İnsanın kendisine karşı Sorumluluğu “Her kim zerre miktarı hayır işlemişse onu görür. Her kim de zerre miktarı kötülük işlemişse onu görür.” (Zelzele, 7-8) İnsanın bilmesi gereken şeyleri bilmemesi mazeret sayılmaz.Bilmese de sorumludur. İçkinin haram Kumarın haram Faizi haram olduğunu bilmemesi mazeret sayılmaz.
İnsan kendi yolunu kendisi seçer ve belirler İnsan kendi yolunu kendisi seçer ve belirler. Fakat yapacağı her iyi ve kötü hareketin sorumlusu kendisidir. Çünkü yaptığı fiili kendi hür iradesiyle yapmıştır.
Allah insanı mükemmel yaratmıştır Ve Allah kainatı bizim emrimize sunmuştur. أَفَحَسِبْتُمْ أَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثًا وَأَنَّكُمْ إِلَيْنَا لَا تُرْجَعُونَ “Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”
أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَن يُتْرَكَ سُدًى “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder.” Kıyame 36 “Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah bozguncuları sevmez.” Kasas 77
HEPİNİZ ÇOBANSINIZ
Bu dünya bizim için önemli bir fırsattır Bu dünya bizim için önemli bir fırsattır.Bu dünya ile aslında 2 dünyayı da kazanıyoruz.Tabi 2 dünya iman ediyorsak.Esasen “Mümin çift dünyalıdır.” “Dünya ahiretin tarlasıdır” hadisi bize önemli ölçü veriyor. Mümin kişi dünyaya dalıp ebedi yurdunu ihmal edemez.Zira dünyada bize mühlet verilmiştir.Bu mühlet çok akıllıca ve iyi değerlendirilmelidir. Dünyayı iyi değerlendirmekten ne anlıyoruz? Para ,mal biriktirmeyi mi?Ev ,kat-yat almayı mı? Yoksa ebedi yurd için yatırımı mı?
ALLAH TEALA BUYURUYOR Ki إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلْ الْعَامِلُونَ “Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir başarıdır . Çalışanlar böylesi için çalışsınlar!” Saaffat 37/60-61 Bu Vaazı www.recepsahan.net’ den indirebilirsiniz.
الكيس من دان نفسه وعمل لما بعد الموت , والعاجز من أتبع نفسه هواها PEYGAMBERİMİZ (SAV) BUYURUYOR Ki الكيس من دان نفسه وعمل لما بعد الموت , والعاجز من أتبع نفسه هواها وتمنىعلى الله الاماني “Akıllı kişi nefsine hakim olan ve ölüm sonrası için çalşandır.Aciz kişi de nefsine hevasına tabi kılıp,onun şehevi arzuları peşinde yürüdüğü halde Allah’tan dileklerde bulunup duran(bunu yeterli sayan) dır” Tirmizi ,Kıyame,25
Demek ki Akıllı kişi ; 1-Nefse hakim olandır 2-Ölüm sonrasına yatırım yapandır. “Yarına ne hazırladın?” Sorusuna cevap arayalım. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَلْتَنظُرْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” Haşr 59/18
Enes (r.a) anlatıyor: Medine dışında çölde yaşayan birisi Hz. Peygamber'e (s.a.v) geldi ve: "Ey Allah'ın Resûlü! Kıyamet ne zaman kopacaktır? diye sordu. Efendimiz (s.a.v): “Sen kıyamet için ne hazırladın?”
YER KONUŞACAK-ŞAHİT OLACAK Hz. Ebu Hureyre(ra)’dan rivayet ediliyor: Hz. Peygamber(sav) “ İşte O gün yer bütün haberlerini anlatır(*)” ayetini okuduktan sonra şöyle buyurdu: -Yerin haberlerinin ne olduğunu bilir misiniz? Ashab: Allah ve Rasulü bilir dediler.Bunun üzerine Peygamber Efendimiz(sav): -Yerin haberleri her erkek ve kadının yer yüzünde yaptığı amele,yerin şahitlik yaparak,şu günde şöyle şöyle yaptın demesidir.İşte yerin haberleri bunlardır. Tirmizi,Kıyame7 YER KONUŞACAK-ŞAHİT OLACAK يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا (*)
SORUMLULUK SAHİBİ KİŞİ KUL HAKKINA RİAYET EDER أَتَدْرُونَ مَا الْمُفْلِسُ؟ قَالُوا :الْمُفْلِسُ فِينَا مَنْ لاَ دِرهم لَهُ وَ لاَ مَتَاع, فَقَالَ: إِنَّ اَلْمُفْلِسَ مِنْ أُمَّتِي يَأْتِي يَوْم الْقِيَامَةِ بِصَلاَةٍ وَصِيَامٍ وَ زَكَاةٍ, وَ يَأْتِي قَدْ شتم هَذَا, وَقَذَفَ هَذَا, أَكَلَ مَالَ هَذَا, سَفكَ دم هَذَا, وَ ضَرَبَ هَذَا, فَيعطى هَذَا مِنْ حَسَنَاتِهِ وَ هَذَا مِنْ حَسَنَاتِهِ, فَإِنْ فنيت حَسَنَاته قَبْل أَنْ يقضى مَا عَلَيْهِ أُخِذَ مِنْ خَطَايَاهُمْ فَطرحتْ عَلَيْهِ, ثُمَّ طرح فِي النَّارِ “Müflis kimdir, biliyor musunuz?” diye sordu. Ashâb: - Bizim aramızda müflis, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem buyurdu ki: “Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekât sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnâd ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir.” Müslim, Birr 59. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 2
Sevgili Peygamberimiz, ömürlerini boşa geçirmiş olan insanları, iflas etmiş kimseler olarak görür. Buna göre, hayatını boşa geçirmiş, ibadetlerini ihmal etmiş ve insanlara haksızlık etmiş olan kimseler, Allah’ın huzuruna müflis olarak, yani ellerinde avuçlarında hiçbir şey olmadan çıkmak zorunda kalacaklardır.
SORUMLU KİŞİ SALİH AMEL İŞLER SALİH AMEL: Allah rızası güdülerek insanlığa yararlı olan her hizmet ve faaliyettir. a)İbadet b)Ahlak c)Muamelat إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أُوْلَئِكَ هُمْ خَيْرُ الْبَرِيَّةِ “Şüphesiz, iman edip, salih ameller işleyenler var ya; işte onlar yaratıkların en hayırlısıdırlar.” Beyyine 98/7 İman kalpte gizlenen bir inançtır.Amel ise o inancın hayata yansımasıdır. www.recepsahan.net
İman kalbe ait bir husus olduğundan topluma ancak onun tezahürü olan «Salih Amellerle» yansır. Kur’an derki: وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ أُولَـئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ “İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. “ Bakara2/82
1-Aldanış Gününü düşün! 2-İman edip Salih amel işleyenler kurtulur.Aldanmazlar. Allah Onların: a)Kötülüklerini örter, b)Cennete girer ve orada ebedi kalır
“Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, Kur’an kurtuluş için İMAN ile beraber SALİH AMELİ de gerekli görür.Nitekim kurtuluş reçetesi sunan Asr suresinde; وَالْعَصْرِ إِنَّ الْإِنسَانَ لَفِي خُسْرٍ إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ “Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, 1-İman edip de 2-Sâlih ameller işleyenler, 3-Birbirlerine hakkı tavsiye edenler, 4-Birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir)” Asr Suresi
Nitekim Tıbbı bilen birinin sadece bilgisiyle hastalıktan kurtulamayacağı gibi, sadece Allah’ı tanımak ve doğrulamakla da dünya ve ahiret mutluluğu yakalanamaz. Keza Ekmek yenilmeden açlık giderilmediği gibi imanın gereği olan salih ameller işlenmedikçe arzulanan hedefe ulaşılamaz.
Aç kalan birisi «ekmeği seviyorum,tanıyorum,yapmasını da biliyorum” demekle açlığını gidermez.Ya? Açlığını giderebilmesi için ekmeği yemesi lazmdır. İşte İbadetleri bilmeyle,abdestin farzını, bilmeyle,namazın nasıl kılınacağını bilmeyle namaz kılmış olmayız.
SORUMLU KİŞİ KUR’AN OKUR-KUR’ANI HAYATA OKUR Bir İngiliz trafik Uzmanı derki: “Kitabınızdaki ‘her ne söz söylerse mutlaka yanında hazır bir gözcü vardır’ ayeti elimizde olsaydı trafik kuralına ihtiyacımız kalmazdı.” (Kur’an’ı Nasıl Anlamalı ,sh.187,Yard.Doç.Dr Abdulcelil CANDAN) مَا يَلْفِظُ مِن قَوْلٍ إِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ إِذْ يَتَلَقَّى الْمُتَلَقِّيَانِ عَنِ الْيَمِينِ وَعَنِ الشِّمَالِ قَعِيدٌ “Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir. İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın.” (Kaf 50/17-18)
Ne hazindir ki Kur’an Müslümanlar elinde işlevsiz bir araç oldu Ne hazindir ki Kur’an Müslümanlar elinde işlevsiz bir araç oldu.Onu okuyanlar da değişik gayelerle okurlar. Ya açar bakarız nazm-ı celilin yaprağına Ya üfle geçeriz bir ölünün toprağına İnmemiştir hele Kur’an şunu hakkıyla bilin Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için M.Akif Ersoy www.recepsahan.net
Sorumlu kişi Hesap Gününü Unutmaz. Peygamberler bile hesap gününün dehşetinden Allah’a sığınmışlardır.İşte Hz. İbrahim’in duası: “(Ey Rabbim) İnsanların dirilecekleri (ve huzuruna gelip hesap verecekleri) gün, beni utandırma. O gün ne mal fayda verir, ne evlat. Ancak Allah’a temiz bir kalp ile gelenler başka.”
O gün herkes sorgulanacaktır. Peygamberler bile.... فَلَنَسْأَلَنَّ الَّذِينَ أُرْسِلَ إِلَيْهِمْ وَلَنَسْأَلَنَّ الْمُرْسَلِينَ "Elbette kendilerine Peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen Peygamberleri de sorguya çekeceğiz” Araf 7/ 6 Amel defterlerini inceleyenlerden bazıları orada yazılı günahlarından bir kısmını inkâr edecekler ve: "Bunları ben yapmadım, melekler yazdı" diyecekler ama, bu konudaki şahitlere itiraz edemeyeceklerdir. Çünkü o gün vücutlarındaki organlar aleyhlerine şahitlik yapacaktır. يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ أَلْسِنَتُهُمْ وَأَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُم بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ "O gün onların dilleri, elleri ve ayakları işledikleri şeyler hakkında kendilerine şahitlik ederler.” Nur 24/24
حَتَّى إِذَا مَا جَاؤُوهَا شَهِدَ عَلَيْهِمْ سَمْعُهُمْ وَأَبْصَارُهُمْ وَجُلُودُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُو وَقَالُوا لِجُلُودِهِمْ لِمَ شَهِدتُّمْ عَلَيْنَا قَالُوا أَنطَقَنَا اللَّهُ الَّذِي أَنطَقَ كُلَّ شَيْءٍ وَهُوَ خَلَقَكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُو "Nihayet oraya vardıkları zaman kulakları, gözleri ve elleri yaptıkları şeyler hakkında onların aleyhinde şahitlik ederler. Onlar derilerine: ''Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz" derler. Derileri de: "Bizi, her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi ilk defa yaratan O dur ve siz yine O'na döndürülüyorsunuz“ Fussilet 41/20-21
www.recepsahan.net ‘den Bu vaazı www.recepsahan.net ‘den indirebilirsiniz www.recepsahan.net SUNDU