HAZIRLAYAN:SINIF ÖĞRETMENİ EDA ŞANLI KEMAL ÖZALPER İLKOKULU MALATYA

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KELİME TÜRLERİ ZARFLAR.
Advertisements

Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük soyut addır?
ÇİZMELİ KEDİ Füsun FEYZİFAR.
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
SİNAN AYTULU BUĞDAYIN YOLCULUĞU
SU HALDEN HALE GİRER.
SU HALDEN HALE GİRER.
ANNEMDEN NE OGRENDiM ? * Diyalog Kurmayı Ogrendim: - Sana birşey sordugumda cevap ver!.. - Ne soyleyeyim annee? - Sus! bana cevap verme!!! * Tıp bilgilerini.
ANNE BEN NASIL DOĞDUM? Ooo! Hayır tatlım, sen benim içimde büyüdün. Sonrada…… Anne ben bu yumurtadan mı çıktım?
BİLMECELER.
HAZIRLAYAN Gülşah DURAN
BİLMECELER.
BÜŞRA BAYSAL.
 Edebî metinlerde metnin yazarıyla metin arasında sıkı bir ilişki olduğunu belirtmiştik. Bu ilişki öğretici metinlerin bir kısmı için de geçerlidir.
BUĞDAYDAN EKMEĞE MADDENİN DEĞİŞİMİ
ÇANTA. Süslü püslü dışı Kocaman içi Fermuarı var Ceket değil Bil bakalım nedir?
I . BÖLÜM Slaytı SESLİ ve kendi akışında izleyiniz
Yiyecekler Konuşuyor Arda:
TIKANDI BABA Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.
Sevgili günlük, Bugün çok yoruldum. Neden mi bugün hem eğlendik hem öğrendik… Merak mı ediyorsun? Peki anlatayım…
Bir zamanlar bir ağaç varmış
Adam ve hayattaki tek arkadası olan köpeği
ANNELERİMİZDEN NELER ÖĞRENDİK ! YAZARI: Bilinmiyor.
Pes ettim... Daldaki yapraktım yaşamda, Hayat denilen ağacın dallarından, En yalnız olanında bir küçük yaprak, Yalnızdı üzerinde bulunduğum dalım,
PAPATYANIN SEVGİSİ AKREP.
ÜRETİMDEN TÜKETİME YOLCULUK
4. SINIF II. ÜNİTE: TEMİZ OLALIM
KARDELENLER.
Göl’ün Hikayesi.
GİTME VAKTİ Şiir: Emine TOKGÖZ.
ASKIDA KAHVE.
Cemal Şimşek HÜZÜN YAĞMURLARI Venüs'ten GELİYORDU.
HüLYaMa Hülyaların hep gerçek olsun Üzüntüler senden çok  çok uzak dursun Lacivertler düşmesin yüreğine Yaşamın hep beyaz gül olsun Arkadaşım,canım dostum,bacım.
ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU …
"Neden saklambaç oynamıyoruz?"
Okulun ilk günü, ilk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı, sonra 'Bu yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri bakalım bulabilecek misiniz'
BİLGİ YUVAMIZIN KUZUCUKLARI
KAVAK AĞACI İLE KABAK.
BİR ESKİ OTOMOBİL Ben bir otomobilim. Eskimişim. Buraya atmışlar. Çok zaman geçmiş. Kimse almamış. Ben bir otomobilim. Eskimiş.
ZARF (BELİRTEÇ).
KÜÇÜK KAPLUMBAĞA.
KÜSMEYELİM KÜSTÜRMEYELİM
DAYANIŞMA VE YARDIMSEVERLİK
NOKTALAMA İŞARETLERİ ... ? . ‘’ , !.
Paylaşmak Mutluluktur! En iyi Buğday Her yıl yapılan 'en iyi buğday' yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi:
CELAL AVŞAR ORTAOKULU EKMEK İSRAFINI ÖNLEME PROJESİ
23 Nisan Çocuk Bayramı Kutlu Olsun 
Bugün küçük mucizelerin günü olsun..
BALONUM OKUMA – ANLAMA.
Şsg y.b.o rehberlik servisi
R.B. nisa Yürürken bir taşa bastığım zaman, gezegenimizin kabuğunu oluşturan bu taşın kim bilir kaç milyon yaşında olduğunu hep merak etmişimdir…
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
DERS :ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME KONU :KARIN OLUŞUMU
Birlik ve beraberlik duygusu yüksek uluslar daima yükselir
YAĞMUR DAMLASI.
MERHAMET ŞEVKAT FEDAKARLIK
FEDAKARLIK.
1937. Tarsus. Topçu Alayı tatbikat için dağılmıştı. Çadırlar henüz kurulmuştu ki, şiddetli bir yağmur başladı. Her taraf çamur kesildi.
KAVGAYI ağacın yaprağına yaz; Sonbahar gelsin yaprak KURUSUN diye.
Annelerin en güzeli, Sensin, benim güzel annem Annelerin en güzeli, Sensin, benim güzel annem. Ilık esen bahar yeli, Sensin, benim güzel annem.
BENİM ADIM SABAH Bir bebeği koklayınca için ısınıyorsa sevinçten... Bereketli bir tarlada, rastgele bir buğday başağı olmak istiyorsan... Veya bir kum.
DEĞERLERİMİZ İYİLİK VE HOŞGÖRÜ
Uzak bir ormanın yamacında bir ördek yaşarmış
CANIN KUŞLARI Can, o gün annesine ne kadar çok sıkıldığını anlatıyordu: — Neden oyuncaklarınla oynamıyorsun? diye sordu annesi. — Ama onlar benimle oynamıyorlar.
BENİM GÜZEL EVİM.
GENEL TEKRAR - 6 CÜMLE ÖĞELERİ - VURGU – ARASÖZ FEM DERSHANELERİ
BİR KAYISI AĞACI ABDÜLKADİR MERİÇBOYU.
ASKIDA KAHVE.
OKUMA ANLAMA ÇALIŞMASI
5.SInIf Üretİm, DağItIm ve Tüketİm ÜnİteSİ Etkİnlİk
Sunum transkripti:

HAZIRLAYAN:SINIF ÖĞRETMENİ EDA ŞANLI KEMAL ÖZALPER İLKOKULU MALATYA BUĞDAYDAN EKMEĞE HAZIRLAYAN:SINIF ÖĞRETMENİ EDA ŞANLI KEMAL ÖZALPER İLKOKULU MALATYA 4/B SINIFI

Günlük hayatımızda ihtiyaçlarımızı karşılamak için birçok ürün kullanırız. Bu ürünler bizlere ulaşana kadar hangi aşamalardan geçer?

EKMEĞİN YOLCULUĞU

Ben tohum olarak ayrılmış bir buğday tanesiydim Ben tohum olarak ayrılmış bir buğday tanesiydim. Torbamda heyecanla toprağa ekilme mevsimini bekliyordum. Bir gün çiftçi geldi, benim de içinde bulunduğum torbayı aldı ve tarlaya götürdü. Toprağa kavuşma zamanım geldiği için o kadar heyecanlandım ki içim içime sığmıyordu. Artık toprağa düşecek ve filizlenip başak verecektim. Çiftçi bizleri torbadan avuç avuç alarak toprağa serpmeye başladı. Ben torbanın dibindeydim bu yüzden sabır ve heyecanla sıranın bana gelmesini bekliyordum. Çiftçi elini son bir kez torbaya daldırdı, ben de artık çiftçinin elindeydim. Avucunu yukarı doğru çekerken ben torbanın kenarına çarptım ve torbaya düştüm. Torbada benden başka buğday kalmamıştı. Toprağı ve güneşi göremeyecektim artık ve büyüyemeden yok olup gidecektim. O kadar üzüldüm ki sessiz sessiz ağlamaya başladım. Birden bir sarsıntı hissettim, torba sallanmaya başladı. Çiftçi torbada hiç buğday kalmasın diye ters çevirmiş sallıyordu. Bu sayede toprağa düştüm o an güneşi ve toprağı gördüm. Üzüntüm mutluluğa dönüştü artık büyüyecek ve filizlenecektim.

Ama büyümek için de zaman gerekiyordu Ama büyümek için de zaman gerekiyordu. Uzun süre torbada bekledikten sonra bir süre de toprakta beklemek zorundaydım, ama olsun! Sonunda isteğime kavuşmuştum. Artık topraktaydım ve ben sabırlı bir buğdaydım.

Zaman geçti, kış geldi üzerime kar yağdı, rüzgarlar esti Zaman geçti, kış geldi üzerime kar yağdı, rüzgarlar esti. Bahar geldi yağmurlar yağdı, ben kana kana suyu içtim. Çünkü büyümek için bunların hepsine ihtiyacım olduğunu biliyordum. Havalar ısındıkça kendimde değişiklikler hissetmeye başladım. Kabuğum çatladı ve filizlendim. Büyüyordum artık. Topraktan dışarı boynumu uzattım ve güneşi gördüm. Öyle muhteşemdi ki hayran oldum. Her geçen gün kendimi güneşe daha yakın hissettim. Rüzgarla birlikte başaklarım doldu. Önceleri yeşilken bir süre sonra rengim sarardı ve olgun bir başak oldum.

Çiftçi bizi biçer döver denilen kocaman bir araçla hasat etti Çiftçi bizi biçer döver denilen kocaman bir araçla hasat etti. Sonra makine samanlarımızla tanelerimizi ayırdı. Bizi çuvallara doldurduktan sonra kamyonlarla değirmene veya fabrikalara götürdü.

Burada kocaman değirmen taşlarının arasında un haline geldik Burada kocaman değirmen taşlarının arasında un haline geldik. Biraz canım yandı ama sonrasını düşünerek mutlu oldum. Değirmenden bembeyaz un olarak çuvallarda çıkarıldık.Fabrikalarda ise kocaman makinaların içinde ezildik un olduk sonra içerde beyaz elbiseler giymiş birçok insanın çalıştığı fırına getirildik. Olacakları merakla bekliyorduk.

Kocaman bir kapta üzerimize su dökerek yapış yapış bir hale getirildik Kocaman bir kapta üzerimize su dökerek yapış yapış bir hale getirildik. Buna hamur diyorlardı. Sonra bizi şekillendirerek fırında pişirip ekmek yaptılar. Heyyy!! Üzeri kıpkırmızı bir ekmekteydim artık.

Fırıncı bizi arabalarına yerleştirip bakkallara, marketlere dağıttı Fırıncı bizi arabalarına yerleştirip bakkallara, marketlere dağıttı. Ben küçük bir bakkalın rafına konuldum. Derken bakkaldan içeri annesiyle bir çocuk girdi. O kadar güler yüzlü ve tatlıydı ki onun beni alması için dua etmeye başladım. Çocuk annesi ile ekmeklerin bulunduğu bölüme yöneldi, annesi elini uzattı ve beni aldı. Allahım ne kadar mutluydum! Çocuk beni evine götürdü. Annesi sofrayı hazırlamıştı babası onları bekliyordu. Beni sofraya koydular. Artık son bir görevim kalmıştı. O da bu insanların vücuduna vereceğim faydalardı. Görevimi tamamlamanın mutluluğunu yaşıyordum.

Temel besin ürünlerinden ekmek soframıza gelinceye kadar şu aşamalardan geçer: *Önce tarla sürülür, *Tohum ekilir ve gübrelenir, *Tohumlar yeşerir, *Başaklar sararıp iyice olgunlaştığında hasat zamanı gelmiş demektir. *Sonra tarlaya biçerdöver girer. *Buğday tohumları ayıklanır. *Öğütülüp un yapılmak üzere fabrikalara gönderilir. *Bu unları fırınlar satın alır. *Hamur yapılır, pişirilir, ekmek olur. Birçok besin maddesi hemen hemen bu işlemlerden geçer ,önce tohum olur tarlaya ekilir ,tarlada büyür gelişir ,toplanıp işlenir ,işlendikten sonra soframıza hazır hale getirilir ve birçok insanın bu işlemlerde emeği vardır. Besin maddelerimizi israf etmeyelim ve Dünyada bir dilim ekmeğe ihtiyacı olan milyonlarca insan vardır. Ekmeği tüketirken bütün bunları düşünmemiz gerekir

EKMEĞİN MACERASI Tarladan sofranıza gelene kadar Heyecanlı bir maceram var benim. Önce minicik bir tohumdum Beni savurarak attılar Karanlık bir toprağa. Aylarca bekledim sabırla burda Hava soğudukça soğudu çok üşüdüm Kar yağdı sonra lapa lapa İnce bir yorgan gibi örttü üstümü İnanamadım artık arkadaşımdı kar Sonra güneş çıktı ortaya Karlar eridikçe ısındı içim Güneş sevgiyle gülümsedi toprağıma İçimi öyle ısıttı ki güneş Can geldi köküme yaprağıma Kocaman bir başaktım artık Sapsarı güneşle yıkanmış gibiydi saçlarım Ama başım hep yerdeydi Sanmayın utangaçlığımdan Bunun sırrı tombul tanelerimdeydi Kocaman makineler ayırdı toprakla dostluğumu Binlerce arkadaşım ve ben fabrikaya yollandık Makineler içinde güle oynaya öğütüldük Bembeyaz toz bulutu gibi un olduk Suyla buluştuk sonra ekmek olmak için İçimizde bir sevinç coşuyordu için için Fırında piştik nar gibi kızardık Sofraya konmak için hazırdık artık Artık kimine umut kimine karın tokluğu olduk Kiminin sofrasında hayalimiz vardı sadece Kimileri bilmedi değerimizi attı bizi yere Ekmekle katık olduk fakirin sofrasında İsrafı sevenler çöpe attı bizi Siz siz olun değerimizi bilin Ekmek nimettir,bilin kıymetini.