DİĞERGAMLIK AYŞEGÜL ŞULE KARAR
DİĞERGAMLIK Empati veya eşduyum, bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır. Bebekler üzerinde yapılan incelemelere göre, doğuştan empati yeteneğimiz yüksek olmakla birlikte, uygun şartlarda hızla kaybedilebilen bir yetenektir. Empati yeteneğini sonradan kazanabilmenin yolu: açık uçlu sorular sormak, yavaş hareket etmek ve yorumda bulunmak, hızlı yargılara varmaktan kaçınmak, kendi davranış ve düşüncelerimizi anlamaya çalışmak, geçmişten ders almak, olayları akışına bırakmak ve kendimiz ve karşımızdakilerin davranışları için belli sınırlar oluşturmaktır. Olumlu amaçlar için kullanıldığında işbirliği, üretkenlik, refah ve mutluluğu arttıran bu yetenek, kötü amaçlar için kullanıldığında manipülasyonculuk şeklini alır.
EMPATİ Empati, bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır. Empati sayesinde insan ilişkileri gelişir. İnsanlar arasındaki kavgalar azalır ve zamanla yok olur. Aile içi empati ise aile bireylerinin karşısındaki insanı kendi yerine koymasıdır. Bu sayede bireyler karşındakinin ne tepki vereceğini bilir ve ona göre davranır. Empatinin tam olarak gerçekleşmesinin üç kuralı vardır; Bir insanın kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak, olaylara onun bakış açısıyla bakmak, Karşıdakinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlamak ve hissetmek, O kişiyi anladığını ona ifade etmek.
EMPATİ Psikolog Carl Rogers(1902-1987)’a göre: “Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve durumu ona iletmesi sürecine “empati” adı verilir”. Alman fenomenolog Edith Stein’a göre, empati kurma kolaylaştırılabilir, engellenebilir veya kısıtlanabilir; ancak olması için zorlanamaz. Stein’a göre empatiyi eşsiz yapan şey, tesadüfen olması, dolaylı olması ve önceden hesaplanamamasıdır.
EMPATİ Empati oluşurken, doğrudan empatiyi ortaya çıkarmaktan çok, kendimizi onu yaşarken buluruz. Bu özelliği, empati davranışını öğretilemez yapmaktadır. Buna karşılık, kendinin farkında olma, başkaları için yargılayıcı olmayan olumlu düşünme, iyi dinleme becerileri ve kendine güvenme gibi tutum ve davranışların arttırılması, empatik olmayı isteyen kişilerin gelişiminde önemlidir.Empati iki ana bileşene ayrılabilir. Bilim henüz bu yapıların kesin bir tanımında uzlaşmamıştır, ancak ayrım üzerinde görüş birliği vardır.
DUYUŞSAL EMPATİ Aynı zamanda duygusal empati de denir: Başkalarının duygusal durumlarına uygun duygularla yanıt verebilme kapasitesidir. Duygusal empati yeteneği duygusal yayılmaya bağlıdır. Başkalarının duygusal ve uyarılma durumlarından etkilenmektir. Duyuşsal empati aşağıdaki ölçeklere bölünebilir. Empatik endişe : Başkalarının acılarına yanıt olarak duyulan sempati ve şefkattir. Kişisel sıkıntı : Başkalarının acılarına yanıt olarak duyulan ben merkezli rahatsızlık ve bunaltıdır. Bebekler başkalarının sıkıntısına yanıt olarak kendilerini sıkıntıya sokarlar. 2 yaşında ise yardımlaşma, rahatlatma ve paylaşma şeklinde yanıt vermeye başlarlar.
BİLİŞSEL EMPATİ Başkalarının bakış açısı ya da ruhsal durumunu anlama kapasitesidir. Bilişsel empati ve zihin teorisi yakın anlamlı olarak kullanılır. Ancak empati türleri ile zihin teorisini karşılaştıran çalışmaların eksikliği nedeniyle eşdeğer olup olmadığı belirsizdir. Bilişsel empati aşağıdaki ölçeklere bölünebilir. Perspektif alma : Başkalarının psikolojik bakış açılarını kendiliğinden benimseme eğilimidir. Fantezi : Kurgusal karakterlerle tanımlama eğilimidir.
EMPATİ- SEMPATİ Empati ve sempati birbirinin yerine kullanılan, karıştırılan sözcüklerdir. Bir insana sempati duymak demek, o insanın sahip olduğu duygu ve düşüncelere taraf olmak demektir. Empati kurduğumuzda ise karşımızdakinin duygu ve düşüncelerini anlamak esastır. Kendimizi sempati duyduğumuz kişinin yerine koymamız ve onu anlamamız şart değildir, sempatide “taraftar” olmak esastır. Bir insana sempati duymak, o insanın sahip olduğu duygu ve düşüncelere yakınlıktır. Karşıdaki bireye sempati duyuluyorsa bireyle birlikte duygular yaşanır. Empatide karşıdaki bireyin duygu ve düşüncelerini anlamak, sempati de ise hak vermek, yandaş olmak esastır. Empatinin karşıtı olarak antipati kullanılır. Fransızca antipathie “karşı duygu”, nefret, sevmeme.
SONUÇ Empati insanları anlamayı ve kendimizi anlatmayı olanaklı kılar. Empati yokluğu da toplumsal yönümüze ket vurur, insanlarla ilişkimizin eksik kalmasına yol açar. Empati yoksunluğunun bir rahatsızlık olduğu ve sosyal bozukluklara yol açtığı tarihte deneyimlenmiş bir gerçektir. Örneğin toplum içinde müreffeh yaşamlar süren basit vatandaşların savaş halinde empati duygularını bertaraf etmeleri buna örnektir.
SONUÇ Empati eksikliği insanlık eksikliğidir. İnsanları bir araya getiren, işbirliği ve ortaklık içerisinde yaşamaya sevk eden, birbirini anlamaktır. Karşıdakini anlamak, onu düşünmek insan olmanın ilk koşuludur.
KAYNAKÇA en.wikipedia.org/wiki/Empathy İletişim Çatışmaları ve Empati, Üstün Dökmen Okul Yöneticilerinin Empatik Eğilimi, Hacı Ali Katman www.vikipedi.com