HUKUK BAŞLANGICI 9 DOÇ.DR.ABDULLAH DEMİR ZİRVE ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
a. Kamu Hukuku İşlemleri:Devlet adına yetki kullanan kamu makamları ve organlarının yaptıkları işlemler aa. Yasama İşlemleri:Yasama organı adına ortaya konulan irade açıklamaları, “kanun” ve “parlâmento kararı” biçiminde görünür. Parlamento kararı:TBMM’nin kanun biçiminde olmayan diğer irade açıklamaları. 3. HUKUKİ İŞLEM ÇEŞİTLERİ
Kanunlardan farklı olarak yargısal denetimi yapılamayan parlâmento kararları, TBMM Genel Kurulu tarafından kabul edilir ve TBMM Başkanı tarafından Resmî Gazete'de yayımlanırlar. Cumhurbaşkanının parlâmento kararları üzerinde bir yetkisi yoktur. Örnek:Yasama dokunulmazlığının kaldırılması kararı, milletvekilliğinin düşmesi kararı, Bakanlar Kuruluna güvenoyu veya güvensizlik oyu verilmesi kararı, Cumhurbaşkanı seçim kararı, genel görüşme açılması kararı, meclis araştırması açılması kararı, olağanüstü hal ilân kararının onaylanması kararı, savaş ilânı kararı gibi
bb. Yargı İşlemleri: Mahkeme kararları Temyize tabidir cc. Yürütme İşlemleri: İdari işlemler: idari birimlerin bu yetkilendirme çerçevesinde kamu adına açıkladıkları ve hukukî sonuç doğurmaya yönelik irade beyanlarıdır. İdarî işlemler, kamusal yetkilerle donatılmış organlarca yapıldığından, kamu gücü ayrıcalıklarına sahiptir. Özel hukuk işlemlerinde tarafların eşitliği esas olduğu halde, idari işlemin tarafı olan devletin üstünlüğü söz konusudur.
Tek yanlı idari işlemler, ilgilinin rızası ve onayına bağlı olmaksızın idarenin tek yanlı (re’sen) açıkladığı iradesiyle yapılan işlemler olup; kendi içinde “bireysel idari işlemler" ve "düzenleyici idarî işlemler" olarak ikiye ayrılır. “İdari karar” olarak da isimlendirilen bireysel idarî işlemler, kişisel ve özel durumlara ilişkin irade açıklamalarıdır. Örnek: Memur atama işlemi, disiplin cezası işlemi, kamulaştırma işlemi, inşaat ruhsatı verme işlemi gibi. Düzenleyici idarî işlemler ise, herkesi ilgilendiren (genel) kurallar içeren idari tasarruflardır. Tüzük ve yönetmelik böyledir.
İki yanlı idarî işlemler(idarî sözleşmeler): İdare ile ilgili gerçek veya tüzel kişilerin aynı hukukî sonucu doğurmak amacıyla karşılıklı olarak açıkladıkları iradelerin uyuşması ile ortaya çıkan işlemler İdari sözleşme için sadece idarenin iradesi yetmemekte, aynı amaca yönelik ilgilinin iradesi de onunla birleşmektedir. Örnek: Telekomünikasyon Kurumu ile Turkcell, Telsim ve Avea gibi şirketler arasında imzalanmış imtiyaz sözleşmeleri birer idarî sözleşmedir
b. Gerekli İrade Beyanına Göre Tek taraflı hukuki işlem: Sadece bir tarafın irade beyanı hukuki sonuç doğurmaya yeterli olan hukuki işlem. Vasiyet gibi, mirası reddetme (MK.m.605) ve takas beyanı 1. Ulaşması gerekli tek taraflı hukuki işlemler: Açıklanan irade beyanının karşı tarafa ya da resmi bir makama yöneltilmesi ve ulaşması halinde geçerli olur. Mirasçıların mirası reddetme iradelerini resmi bir makama yöneltmeleri gibi.
2. Ulaşması gerekli olmayan tek taraflı hukuki işlemler: İrade beyanının karşı tarafa ya da resmi bir makama yöneltilmesine gerek kalmadan hukuki sonuç doğururlar. Vasiyetname gibi.
Çok taraflı hukuki işlem: Bir hukuki sonucun meydana gelmesi için birden çok kişinin irade beyanına ihtiyaç bulunuyorsa söz konusudur. “Sözleşmeler" ve “Kararlar” olarak ikiye ayrılır İki taraflı sözleşmeler: Taraflardan her ikisi de karşılıklı borç altına girer. Alım-satım, kira gibi Tek taraflı sözleşmeler: Taraflardan sadece biri borç altına girer. Bağışlama vadi, kefalet gibi.
Karar: Birden fazla kişinin ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere iradelerini aynı yönde birleştirmeleri, ortak bir çözüme varmalarıdır. Örnek: Bir dernek veya şirket genel kurulu kararı ya da apartman yönetiminde kat malikleri kurulu kararı gibi
c. Malvarlığına Yaptığı Etkiye Göre Hukuki İşlemler Borçlandırıcı işlem: Taraflara borç yükleyen ve onları borç altına sokan bütün hukuki işlemler. Sözleşmeler gibi. Harcama işlemi: Mülkiyetin devri (nakli), sınırlı ayni hak (rehin hakkı gibi) kurulması veya alacağın temliki işlemlerinde olduğu gibi, bir hakka doğrudan etki eden, yani onu nakleden, sınırlayan veya sona erdiren hukuki işlemlerdir Taşınmaz mülkiyetinde ise, satış sözleşmesi borçlandırıcı işlem, tapuya tescil işlemi de mülkiyeti nakletme sonucunu doğuran harcama işlemidir
Hukuki Sonucun Gerçekleştiği Ana Göre Hukuki İşlem Sağlar arası hukuki işlem: Hukuki sonuçlarını işlemi yapanların sağlığında meydana getiren hukuki işlemler. Vekalet, kefalet, hizmet, alım-satım ve kira gibi Ölüme bağlı hukuki işlem: Niteliği gereği hukuki sonuçlarını işlemi yapanın ölümünden sonra meydana getirir. Vasiyet tanzimi ve miras sözleşmesi gibi
4. HUKUKİ İŞLEM EHLİYETI:Bir hukuki işlemin geçerli olarak meydana gelebilmesi için, işlemi yapan tarafların sahip olması gereken yeterliliğe "hukuki işlem ehliyeti" diyoruz. Sözleşmeler söz konusu olduğunda buna "sözleşme ehliyeti" denir Hak ehliyeti: Herkesin kendi irade ve fiili olmaksızın hak sahibi olmasını ve borç altına girebilmesi ehliyeti Fiil ehliyeti:Bir şahsın yaptığı haksız fiillerden sorumlu olabilmesi, kendi irade ve fiili ile hak edinebilmesi ve borç altına girebilmesi yeterliliğidir
5. HUKUKİ İŞLEMLERDE ŞEKIL: ŞEKIL SERBESTLIĞI: Özellikle borçlar hukuku alanında "şekil serbestliği ilkesi"ni kabul edilmiştir. BK.m.12/I'e göre, “Sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir”. Şekil zorunluluğu: Özellikle borçlar hukukunda belli hukuki işlemlerle sınırlı olarak benimsemiştir.
GEÇERLILIK ŞEKLI: Bir hukuki işlemin geçerli olarak varlık kazanması belli şekilde yapılmasına bağlanması, bu şekle uyulmaması halinde işlemin hükümsüz sayılacağı öngörülmesidir BK.m.12/II'de şöyle açıklanır: “Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir. Öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm doğurmaz”.
Borçlar Kanununun belli bir şekle uyulması konusundaki hükümleri kural olarak "emredici" karakterde olup, taraflarca anlaşma yolu ile değiştirilemez. Hakim de, şekil eksikliği sebebiyle sözleşmenin geçersizliğini kendiliğinden dikkate alır. İspat şekli: Bir sözleşmenin geçerli olarak meydana gelebilmesi için herhangi bir şekle uyularak yapılması zorunluluğu öngörülmemiş, sadece anlaşmazlık halinde işlemin ispatını sağlamaya yönelik olarak belli şekilde yapılması öngörülmesidir.
a. Geçerlilik Şekli: Kanuni şekil Hukuki işlemlerin yapılmasında kanunun öngördüğü şekil türleri şunlardır: aa. Yazılı şekil bb. Resmi şekil cc. Tescil dd. İlan
Yazılı şekil: Bazı sözleşmelerde kanun yazılı şekil öngörmüştür. Buna "adi yazılı şekil" de denilebilir. Örnek olarak, Borçlar Kanununda alacağın temliki (BK.m.184), menkul mallarda bağışlama vaadi sözleşmesi (BK.m.288/I), kefalet sözleşmesi (BK.m.583), ömür boyu irat tesisi (BK.m.608) gibi Yazılı şekilde, sözleşme metni (içeriği)nin tamamen el yazısıyla yazılması zorunlu değildir. Makine ile yazılmış ya da basılmış (matbu) bir metnin taraflarca imzalanması da mümkündür (BK.m.14)
İmza, irade beyanında bulunan kimseyi teşhis eden (belirleyen) bir simge ve işaret olduğundan, kişinin el yazısıyla atılması aranmıştır (BK.m.15/I). İmzanın, sahibinin ad ve soyadından ibaret olma zorunluluğu yoktur. Genellikle imza, ön adın ilk harfi ile soyadın yazılması şeklinde kullanılmaktadır. Bununla birlikte önemli olan, beyan sahibi tarafından ve onu teşhise yarayacak bir işaretin yazılmasıdır.
İmzanın el ile atılması kuralının bazı istisnaları vardır: Örf ve adetlerin kabul ettiği ve özellikle çok sayıda tedavüle çıkarılan kıymetli evrakta, el yazılı olmaksızın bir alet (damga ve mühür gibi) yardımıyla, mekanik imza atılması ya da kopya imza mümkündür İmza, bütün metnin okunup benimsendiğini gösterecek şekilde metnin altına atılmalıdır. Sonradan metinde bazı ilave ya da değişiklikler yapılırsa, onun da sahibi tarafından imzalanmış olması gerekir. Birden fazla sayfadan oluşan metinlerde, her sayfanın ayrı ayrı imzalanması, ileride ortaya çıkabilecek (sayfaların değiştirildiği iddiası gibi) uyuşmazlıkların önlenmesi bakımından yararlıdır
Sonradan metinde bazı ilave ya da değişiklikler yapılırsa, onun da sahibi tarafından imzalanmış olması gerekir. Birden fazla sayfadan oluşan metinlerde, her sayfanın ayrı ayrı imzalanması, ileride ortaya çıkabilecek (sayfaların değiştirildiği iddiası gibi) uyuşmazlıkların önlenmesi bakımından yararlıdır
Metin yazılmadan önce tamamen veya kısmen boş bir kağıda imza atılması (beyaza imza) geçerlidir. Bu durumda, sonradan yazılan metnin anlaşmaya uygun olarak yazıldığı (doldurulduğu) karine sayılır. Beyaza imza atan kişi, metnin sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasında ise, bu iddiasını yazılı delil ile ispatlamak zorundadır Bununla birlikte, beyaza imza atan kimse senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri süremez.
Okuma yazma bilmeyen veya bedeni bir özrü nedeniyle el ile imza atamayan kişiler, usulen tasdik edilmiş ve el ile yapılmış bir işaret koymaya ya da resmi bir şahadet kullanmaya yetkilidir. Uygulamada, el işareti olarak, genellikle sol elin baş parmağının izi alınmakta veya mühür basılmaktadır. BK.m.13'ye göre, yazılı şekilde yapılması emredilen bir sözleşmede yapılan asli/temel değişiklikler de yazılı şekilde yapılmak zorundadır. Bu hüküm gereği, sözleşme temelini değiştirmeyen, ayrıntıya ilişkin tali (ikinci derecede önemli) değişiklikler, sözleşme şekline (yazılı şekil) tabi değildir
Resmi makamların tanzimi veya onayı olmaksızın tarafların serbestçe düzenleyip imzaladığı yazılı belge anlamına gelen adi senetler, sahte olmadıkları sürece hukuk davalarında “kesin delil” değeri taşır. İmzası mahkemede ikrar edilen veya mahkemece inkâr edenden sadır olduğu kabul edilen adi senetler, aksi ispat edilmedikçe kesin delil sayılır Hatta, adi senedin kesin delil sayılması için, imza sahibinin imzasına itiraz etmemesi yeterlidir. Fakat hakim, imza ve/veya yazının borçluya ait olduğunda kuşkuya düşerse, kendiliğinden araştırma yapabilir.
İmzası inkar edilen bir adi senetin altındaki imzanın inkar edene ait olduğu mahkemece tespit edilene kadar kesin delil değeri bulunmaz. Hâkim, yazı veya imzayı inkâr eden tarafı isticvap ettikten sonra bir kanaat edinememişse, huzurda bu kişiye yazı yazdırıp imza attırmak suretiyle elde ettiği belge ve diğer delilleri değerlendirir. Hâkim, sahtelik konusunda başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek durumda ise gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle, senedin sahteliği hakkında bir karar verir
Resmi şekil: Hukuki işlemin yetkili bir (resmi) kişi veya organ/makam (noter, tapu memuru, evlendirme memuru, sulh hakimi gibi) önünde ve öngörülen (yasal) usul ve şartlarda yapılmasıdır Kanun, resmi şekil aradığı hallerde, genellikle yetkili kişi veya makamı da gösterir. Resmi şekil öngörülüp de, yetkili mercinin belirtilmediği tüm sözleşmeler sadece noterler tarafından düzenlenebilir (Noterlik Kanunu, m.60). Resmi şekilde yapılması emredilmiş bir sözleşmede yapılabilecek değişiklikler de resmi şekilde yapılmak zorundadır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu, “Kanunların resmî şekle veya özel bir merasime tabi tuttuğu hukukî işlemler ile teminat sözleşmeleri güvenli elektronik imza ile gerçekleştirilemez” (m.5/II) hükmü ile resmi şeklin güvenli elektronik imza yolu ile yapılmasını kabul etmemektedir Bazı hukuki işlemlerin geçerliliği belli bir sicile kayıt düşülmesine (tescil) bağlanmış olabilir. Örnek: Mülkiyeti muhafaza sözleşmesi, ancak menkul malı satın alan kimsenin ikametgahındaki noter tarafından tasdik edilmesi ve noterde tutulan özel sicile kaydedilmesi şartıyla geçerlidir
b. İspat Şekli: Bir sözleşmenin geçerli olarak meydana gelebilmesi için herhangi bir şekle uyularak yapılması zorunluluğu öngörülmemiş, sadece anlaşmazlık halinde işlemin ispatını sağlamaya yönelik olarak belli şekilde yapılması öngörülmüşse, bunun "ispat şartı şekil" ya da kısaca "ispat şekli" denir bb. Senetle İspat Kuralı:Belli miktarın üzerindeki hukuki işlemlerin ancak senetle ispat edilebilir Miktar ve değerine bakılmaksızın senede bağlı olan her çeşit iddia, ancak senetle ispat edilebilir
Hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri (ikibinbeşyüz) Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Bu nedenle değeri TL üstünde olan sözleşmeler konusunda uyuşmazlık çıkarsa, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi, kesin delil niteliğindeki senetle (adi yazılı belge ile) ispat edilmelidir. Takdiri delillerden şahitle ispat mümkün değildir.
Senede karşı senet ilkesi: Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz Karşı senedin, aynı nitelikte olması gerekmez. Yani, resmi bir senede karşı bir adi senetle karşı konulabilir. Senede karşı senet ilkesi, sadece senedin tarafları için geçerlidir. Üçüncü kişiler, senede karşı ileri sürdükleri iddiaları her türlü delille ispat edebilirler
Belgeledikleri maddi vakıaların doğruluğuna yasal karine teşkil eden resmi sicil ve senetlerin içeriğinin doğru olmadığının ispatı, ilke olarak her hangi bir şekle bağlı değildir (MK.m.7/2). Örnek olarak, nüfus kaydındaki doğum tarihi gibi hukuki bir olaya (maddi bir vakıaya) ilişkin kayıtlar, her türlü delille ispatlanabilir Hakim iddiasını senetle ispat zorunda olan tarafın tanık dinletme talebini karşı tarafa sormaksızın kendiliğinden kabul edemez.
Senetle ispat kuralının istisnaları: a1. Yazılı delil başlangıcı: Bir iddianın ispatı için yeterli olmamakla birlikte; iddianın varlığına ve geçerliliğine işaret eden ve aleyhine ileri sürülen tarafça düzenlenmiş belgeler başka delillerle desteklendiğinde ispat aracı olabilir a2. Yakın hısımlık: Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki hukuki işlemler için manevi imkansızlık söz konusu olduğundan, senetle ispat yükümlülüğünden muaf sayılarak tanık yardımıyla ispat edilebilir
a3. Senet teamülü olmayan işlemler: İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler de tanıkla ispat edilebilir a4. Olağanüstü güçlük: Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemler de tanıkla ispat edilebilir a5. İrade bozukluğu ve aşırı yararlanma: Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları da tanıkla ispat edilebilir
a6. Muvazaa iddiası: Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları da senetle ispat edilebilir a7. Zorlayıcı bir nedenle senedin kaybı: Bir senedin sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle yahut usulüne göre teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduğu kanısını kuvvetlendirecek delil veya emarelerin bulunması hâlinde de şahitle ispat yoluna başvurulabilir
c. Kararlaştırılan Şekil: Kişiler, kanunen herhangi bir şekle bağlanmamış bir sözleşme ilişkisinin belli bir şekilde yapılmasını kararlaştırmış olabilirler. Örnek olarak kira sözleşmesinin ancak yazılı olabileceğini ya da noterde yapılacağını kabul etmiş olabilirler Sözleşmenin tarafları, kararlaştırdıkları şeklin geçerlilik şekli mi yoksa ispat şekli mi olacağı konusunu da karara bağlamış olabilirler Ancak bu konuda bir belirleme yoksa, taraflarca kararlaştırılan şeklin "geçerlilik şekli" olduğu kabul edilir