Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Borçlar Hukuku 4.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Borçlar Hukuku 4."— Sunum transkripti:

1 Borçlar Hukuku 4

2 İPTAL HAKKI TBK m. 30, 36,37- bir sözleşme yapılırken esaslı yanılmaya düşen aldatma veya korkutmaya maruz kalan taraf o sözleşme ile bağlı değildir. Sözleşme iradesinde veya beyanında sakatlık olan bakımından düzelebilir hükümsüzlük, karşı taraf bakımından ise “iptal edilme” bozucu şartına bağlı geçerlilik halindedir. Şartın gerçekleşmesi geriye etkilidir.

3 İPTAL HAKKI Bu beyan yapılmadan hakim sakatlığı kendiliğinden göz önüne alamaz. Bu husustaki irade beyanına iptal beyanı ve bu beyanda bulunabilme hakkına da iptal hakkı denir.

4 İptal Hakkının Kullanılması
Yenilik doğuran bir hak olan iptal hakkı, hak sahibi tarafından karşı tarafa yönelticek tek taraflı bir irade beyanı ile kullanılır. Bu beyanın karşı tarafa ulaşması ile sözlşeme iptal edilmiş, kesin hükümsüz hale gelmiş olur. Iptal beyanı şekle tabi değildir. TBK m.39 Sözleşmenin iptali için dava açmaya gerek yoktur. Karşı taraf iptal hakkının varlığına itiraz ederse dava açabilir. Hakim bu davada sadece bir tepit kararı verecektir.

5 İptal Hakkının Kullanılmaının Sonuçları
Sözleşme kesin olarak hükümsüz hale gelir ve bundan sonraki bir uyuşmazlıkta sözleşmenin iptal edilmiş olduğunu hakim kendiliğinden dikkate alır. Iki taraf da ifa edilmemiş edimlerin ifasını talep edemeyecekleri gibi, iptal hakkının kullanılmasından önce ifa edilmiş edimleri de geri isteyebilirler. Sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmelerde- iptalin geçmişe etkili olması işin niteliğine uygun değildir. TBK m. 27/2

6 Borç Sözleşmesi Dışındaki İşlemlerde İptal İmkanı
Yalnızca borçlandırıcı işlemlerin değil, tasarruf işlemi niteliğindeki sözleşmelerin de; yalnızca iki taraflı işlemlerin değil, tek taraflı işlemlerin de irade beyanındaki sakatlık sebebiyle iptali mümkündür. Borçlandırıcı işlem- tasarruf işlemi Borçlandırıcı işlemdeki sakatlık tasarruf işlemini etkiler. Tam tersi olmayabilir. Sebepten soyut tasarruf işlemlerinde- tasarruf işleminin iptali söz konusu olabilir. Sadece borçlandırıcı işlemde sakatlık varsa bunun iptalinden etkilenmez tasarruf işlemi

7 Borç Sözleşmesi Dışındaki İşlemlerde İptal İmkanı
Taşınır mülkiyetini nakleden tasarruf işleminin ifasını oluşturduğu borçlandırıcı ilemle birlikte hükümsüz sayılması halinde- istihkak davası Borçlandırıcı işlemin hükümsüzlüğüne rağmen tasarruf işleminin geçerli kalması halinde- sebepsiz zenginleşme

8 İptal Hakkının Düşmesi
Yanılan, aldatan veya korkutmaya maruz kalan taraf, irade beyanındaki sakatlığı bilmesine rağmen sözleşme ile bağlı kalmayı arzu ettiği için iptal hakkından feragat ederse, iptal hakkı düşer, sözleşme geriye etkili olarak geçerli hale gelir. Iptal hakkından feragat- sözleşmeyi onama Açık irade beyanı ile ya da kanaat verici davranış ile TBK 39- hak düşürücü süre, onama varsayımı Beyanın süre bitmeden karşı tarafa ulaşması gerekmez. Beyanın hak düşürücü süre içinde kullanılması yeterli. Aksi görüş de mevcut

9 İptal Hakkının Düşmesi
Bir yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı, yanılma ve aldatmada bunların anlaşıldığı tarih, korkutmada ise korkunun ortadan kalktığı tarihtir. Bu tarihi ispat yükü iptal hakkının düştüğünü iddia edene düşer. 10 yıllık bir azami süre?

10 İptal Hakkının Düşmesi
TBK m.81/2 1 yıllık süre geçse bile daimi defi. TBK 39/2 tazminat talebi TBK m.34/1

11 Temsilci Aracılığıyla Yapılan İşlemlerde İrade Sakatlığı
Temsilci aracılığıyla yapılan işlemlerde irade sakatlığı temsil olunanda mı yoksa temsilcide mi olmalı? Kanunda hüküm yok! Temsilcinin irade bozukluğu nedeni ile sakay olan işlemi bu sebeple iptal hakkı, temsil olunana aittir.

12 5. Muvazaa Bulunmamalıdır.
Bir sözleşmede muvazaa, tarafların, yaptıkları sözleşmenin hiç hüküm doğurmaması veya görünüşteki sözleşmeden başka bir sözleşmenin hükümlerini doğurması hususundaki anlaşmalarıdır.

13 Muvazaanın Türleri Şayet muvazaalı sözleşme hiç hüküm doğurmayacaksa- adi/yalın/mutlak muvazaa Şayet muvazaalı sözleşmenin arkasında başka sözleşme gizlenmekte ise, nitelikli/nispi muvazaa Sözleşmenin tamamıysa tam muvazaa, sadece bazı hükümlerini kapsıyorsa kısmi muvazaa.

14 Muvazaanın Unsurları 1.Görünürdeki işlem 2. muvazaa anlaşması
3. gizli işlem 4. aldatma kastı

15 “Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.” Y., 1.HD, T., E., 9491 K., Kaynak: hukukturk.com.

16 Muvazaa anlaşması, gizli işlem ve görünürdeki işlem birbirinden farklı ve bağımsız sözleşmeler olup, her bir sözleşme ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Örneğin, görünürdeki işlemin şekle uygun olarak yapılması diğer işlemleri etkilemeyecek, yani sırf görünürdeki işlem geçerli diye gizli işlem de geçerli sayılmayacaktır. Gizli işlemin geçerli olabilmesi şekle bağlı ise öngörülen şekil şartına uygun olmasının yanı sıra, işlemin konusunun imkânsız, haksız veya ahlaka ve adaba aykırı olmaması da gerekmektedir.

17 İBK “ gün ve 1/2 sayılı içtihadı Birleştirme Kararı ile, "Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun. ya da olmasın. miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanununun 18. maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabileceklerine ve bu dava hakkının geçerli sözleşmeler için söz konusu olan Medeni Kanunun 507 ve 603. maddelerinin sağladığı haklara etkili olmayacağına" karar verilmiştir.”

18 Muvazaanın Etkisi TBK m.19 Muvazaayı iddia eden ispatla yükümlüdür.
Muvazaalı sözleşme taraflar için olduğu kadar üçüncü kişiler için de hükümsüzdür. Hükümsüzlük 3. kişiler tarafında da ileri sürülebilir. 3. kişiler bakımından bir ispat şartı söz konusu değildir.

19 Muvazaanın Etkisi “Görünüşteki işlemin geçerliliği ve ispatı bir şekle bağlı bulunsa bile, üçüncü kişiler muvazaa iddiasını tanık da dahil olmak üzere her türlü delille ispat edebilirler. Esasen, üçüncü kişiye, tarafı olmadığı bir sözleşmedeki muvazaa olgusunu yazılı delille kanıtlama yükümü getirilmesine hukuken olanak da yoktur. Y., HGK., T., E., 659 K. Erişim Tarihi: , Kaynak: turkhukuksitesi.com.

20 Kanunda muvazaalı sözleşmenin ya da görünürdeki işlemin nasıl bir hüküm meydana getireceği açıkça düzenlenmemiştir. Muvazaalı sözleşmenin geçersizliği yönünde fikir birliği olmakla beraber bu geçersizliğin türünün, hükümsüzlük mü, yokluk mu, kendine özgü bir hükümsüzlük hali mi olduğu meselesi doktrinde tartışmalıdır. Azınlıkta olan görüş muvazaalı sözleşmenin yok hükmünde olduğunu savunurken, doktrinde baskın görüş bu sözleşmenin ya da işlemin batıl/kesin hükümsüz olduğu yönündedir. Bunlara ek olarak bir de kendine özgü butlan görüşü yer almaktadır.

21 Doktrindeki hakim görüş, bu geçersizliğin sonucunun işlemin batıl olması yani butlanı/kesin hükümsüz olduğudur. Bu görüşe göre, tarafların iç iradesi ile beyanları arasındaki uyumsuzluk, görünürdeki işlemin yok sayılacağı, işlemin hiç var olmadığı anlamına gelmez. Burada irade ile beyan arasındaki uyumsuzluk işlemin sakat olduğunu gösterir. İki tarafında ortak iradeleri bu sözleşmeyi geçersiz saymak olduğundan, böyle bir sözleşmeyi geçerli kılmak irade özgürlüğüne aykırı olacaktır. Burada hükümsüzlük tarafların iradesine dayanmaktadır. Bu bağlamda sözleşme baştan itibaren hükümsüz olacak olup, bu hükümsüzlük butlandır.

22 Muvazaanın İleri Sürülemeyeceği Haller
TBK. m. 19/2 uyarınca, “Borçlu, yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı kazanmış olan üçüncü kişiye karşı, bu işlemin muvazaalı olduğu savunmasında bulunamaz.” Buna göre, muvazaalı işlemin tarafı sırf karşı tarafın ticari itibarını yükseltmek amacıyla bir borç ikrarında bulunmuşsa ve sözleşmenin diğer tarafı da bu senedi iyi niyetli bir üçüncü kişiye devretmişse, artık borç ikrarında bulunarak senet vermiş olan taraf, iyi niyetli üçüncü kişiye karşı muvazaa iddiasında bulunamayacaktır.

23 Örneğin muvazaalı olarak A ve B arasında A’nın mobilyalarını 10
Örneğin muvazaalı olarak A ve B arasında A’nın mobilyalarını liraya B’ye satmış göründüğü bir yazılı satım sözleşmesi imzalamışlarsa; bu sözleşmeyi görerek lira bedel alacağını A’da devralan Ü’ye karşı, B gerçekte böyle bir borcu olmadığını muvazaaya dayanarak ileri süremez.

24 Bedelde Muvazaa Uygulamada bedelde muvazaa hali söz konusu olduğunda, vergi mevzuatı uyarınca eksik ödenen bedel (harç veya masraf) cezalı olarak alınmakta, satım sözleşmesi geçerliliğini korumaktadır. Burada taraflardan birinin bedelde muvazaa nedeniyle sözleşmenin iptalini istemesi tıpkı şekil noksanlığı sebebiyle tasarrufun iptalinin istendiği halde olduğu gibi hakkın kötüye kullanılması halini teşkil edecektir. Bu halde kısmi muvazaa söz konusu olacak olup, kanaatimizce sözleşmenin tamamının geçersiz sayılması söz konusu olmayacaktır.

25 Dürüstlük Kuralı Muvazaa iddiası, bu iddianın ileri sürülmesi dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edecekse dinlenmeyecektir. Bazı hallerde tarafların ya da üçüncü kişinin bu iddiada bulunması dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edecek, hakkın kötüye kullanılması söz konusu olacaktır. Bu haller her somut olay için ayrıca değerlendirilmelidir. Ne durumda hakkın kötüye kullanılması halinin söz konusu olduğunu önceden belirlenmemiş olup, hakim somut olay bakımından bir değerlendirme yapacaktır.

26 “Davacı her ne kadar tapudaki muvazaalı işlemde velayeten bulunmuş ise de işlemin tarafıdır, taşınmazı bedel ödeyerek davalı adına aldığını resmi memur huzurunda beyan etmiştir. O halde kendisinin de bir muvazaası söz konusudur ve kural olarak hiç kimse kendi muvazaasına dayanarak bir hak talep edemez. Kaldı ki böyle bir hak talebi herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunamayacağını belirten T.M.Y. ikinci maddesine de aykırıdır.” Y., HGK., T., 1 E., 32 K., Kaynak: hukukturk.com.


"Borçlar Hukuku 4." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları