Sosyal Gelişim Sosyal gelişim bireyin doğumundan itibaren ailede başlamaktadır. Anne-çocuk ilişkisi doğumdan itibaren (diyalog, oyun, dans, oyuncak) sembolize edilmiş etkinliklerle şekillenmiş ilişki süreciyle gerçekleşmeye başlar. Bebeklikte sosyalizasyon ilkin göz ilişkisiyle başlar ses, konuşma ve dokunma ile devam eder. Sosyalleşme yaşam sonuna kadar devam eden bir süreçtir. Sosyal gelişim bireyin doğumundan itibaren ailede başlamaktadır. Anne-çocuk ilişkisi doğumdan itibaren (diyalog, oyun, dans, oyuncak) sembolize edilmiş etkinliklerle şekillenmiş ilişki süreciyle gerçekleşmeye başlar. Bebeklikte sosyalizasyon ilkin göz ilişkisiyle başlar ses, konuşma ve dokunma ile devam eder. Sosyalleşme yaşam sonuna kadar devam eden bir süreçtir.
Sosyalleşme Bireyin toplumdan itibaren içinde bulunduğu sosyal grubun benimsediği (aile, sosyal kurum, okul, sosyal çevreler) kültür öğelerini (örf, adet, gelenek, görenek, değer, norm) çoğunluğun kabullendiği davranış modeli, alışkanlık, tutum ve becerilerin etkileşimle o toplumun üyelerince içselleştirilmesi ve kişisel gelişimine katılmasıdır. Yani, bireyin kendi sosyal çevresi yada kültürü içinde yaşayanlar gibi davranmayı öğrenmesidir. Bireyin toplumdan itibaren içinde bulunduğu sosyal grubun benimsediği (aile, sosyal kurum, okul, sosyal çevreler) kültür öğelerini (örf, adet, gelenek, görenek, değer, norm) çoğunluğun kabullendiği davranış modeli, alışkanlık, tutum ve becerilerin etkileşimle o toplumun üyelerince içselleştirilmesi ve kişisel gelişimine katılmasıdır. Yani, bireyin kendi sosyal çevresi yada kültürü içinde yaşayanlar gibi davranmayı öğrenmesidir.
Sosyal Olgunluk Sosyal olgunluk, bireyin gelişimsel özellikleri (kişilik, duygu, davranış tutum, beceri) bakımından içinde yaşadığı toplumun üyelerinin genellikle erişmiş oldukları düzeye gelme durumudur. Sosyal olgunluk, bireyin gelişimsel özellikleri (kişilik, duygu, davranış tutum, beceri) bakımından içinde yaşadığı toplumun üyelerinin genellikle erişmiş oldukları düzeye gelme durumudur.
Süt Çağı Bu çağın karakteristiği bebeğin anneye bağlanmasıdır. Bu dönemde bebek varlığını sürdürmek için tamamen başkalarına bağımlıdır. Bebek-Anne bağlanmasında duygusal açıdan olumlu ve karşılıklı yardım edici bir ilişki vardır. Bu dönemde bebeğin bedensel ve sosyal açıdan sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için annenin sürekli varlığı ve doyurucu ilişki bebeğin kendi benliğini ve çevresini algılamasında en önemli belirleyicidir. Sosyalleşme ise bebeğin duyu organlarının algılamasına duygusal uyarıcılara karşı gösterilen duyarlılığa bağlıdır. Bebek öğrenerek sosyalleşmektedir. Bu çağın karakteristiği bebeğin anneye bağlanmasıdır. Bu dönemde bebek varlığını sürdürmek için tamamen başkalarına bağımlıdır. Bebek-Anne bağlanmasında duygusal açıdan olumlu ve karşılıklı yardım edici bir ilişki vardır. Bu dönemde bebeğin bedensel ve sosyal açıdan sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için annenin sürekli varlığı ve doyurucu ilişki bebeğin kendi benliğini ve çevresini algılamasında en önemli belirleyicidir. Sosyalleşme ise bebeğin duyu organlarının algılamasına duygusal uyarıcılara karşı gösterilen duyarlılığa bağlıdır. Bebek öğrenerek sosyalleşmektedir.
Oyun Çağı Çocukların sosyal gelişmesinin bir parçası olarak oyun davranışları çağın temel karakteristiğidir. Oyun ilişkilerindeki gelişim iş birliğine dayalı oyun etkileşimine dönüşür ve bu süreçte çocuk farklı işlevsel ve sosyal roller, görevler yüklenir. İlk çocukluk çağında çocuğun başkalarının söz ve davranışlarını taklit etme eğilimi gözlenmeye başlar. İlk çocukluk(2-4) yaşlarında, ben merkezcil bir karakteristik gözlenmesine karşı topluma dönük gelişim hızlı bir şekilde ilerleme gösterir. Çocuk, çevreden ve diğer insanlardan ayrı bir birey olduğunu kavramaya başlar. Çocukların sosyal gelişmesinin bir parçası olarak oyun davranışları çağın temel karakteristiğidir. Oyun ilişkilerindeki gelişim iş birliğine dayalı oyun etkileşimine dönüşür ve bu süreçte çocuk farklı işlevsel ve sosyal roller, görevler yüklenir. İlk çocukluk çağında çocuğun başkalarının söz ve davranışlarını taklit etme eğilimi gözlenmeye başlar. İlk çocukluk(2-4) yaşlarında, ben merkezcil bir karakteristik gözlenmesine karşı topluma dönük gelişim hızlı bir şekilde ilerleme gösterir. Çocuk, çevreden ve diğer insanlardan ayrı bir birey olduğunu kavramaya başlar.
Oyun Çağı Böylece ben merkezci olup tek başına oynayabilirler. Son çocukluk(4-6) döneminde yetişkin davranışlarını takip etme ve olumlu ilişki sürdürmenin yanı sıra yaşıtlarıyla daha fazla zaman geçirmeye ve oynamaya başlar. Ancak gruplar kolaylıkla dağılabilir niteliktedir. Oyun sırasında ortaya çıkan çatışmalar,kavgalar,paylaşamama,haksızlığa uğrama,kurallara uyum sağlayamama,grup dinamiklerinin ve normlarının değişken olması sebebiyle bu durum çocuk için sosyal bir deneyim olmaktadır. Böylece ben merkezci olup tek başına oynayabilirler. Son çocukluk(4-6) döneminde yetişkin davranışlarını takip etme ve olumlu ilişki sürdürmenin yanı sıra yaşıtlarıyla daha fazla zaman geçirmeye ve oynamaya başlar. Ancak gruplar kolaylıkla dağılabilir niteliktedir. Oyun sırasında ortaya çıkan çatışmalar,kavgalar,paylaşamama,haksızlığa uğrama,kurallara uyum sağlayamama,grup dinamiklerinin ve normlarının değişken olması sebebiyle bu durum çocuk için sosyal bir deneyim olmaktadır.
Okul Çağı Altı yaş çocuğu değişmekte olan bir varlıktır. Ebeveynler çocuklarındaki bu ani değişikleri şaşkınlıkla ve çaresizlikle gözlemlerler. Uyumun yanı sıra dengesizlik ve kurallara karşı isyankar bir tutum ortaya çıkabilir. Bu yaşta çocuk tembel,kararsız,olumlu ve olumsuz arasında çelişkili bir durumdadır. Okul çağı aynı zamanda bir grup çağıdır. Sosyal bilinç artmaya başlamış arkadaşlık ilişkileri gelişmiş, arkadaşlık ve oyuna ayrılan süre yaşamının büyük bir bölümünü oluşturmuş, samimi ve yakın ilişkiler kurabilmiş, öğretmenlerle ilişki ebeveyn ilişkisine benzer şekilde bir yoğunluk kazanmıştır. Altı yaş çocuğu değişmekte olan bir varlıktır. Ebeveynler çocuklarındaki bu ani değişikleri şaşkınlıkla ve çaresizlikle gözlemlerler. Uyumun yanı sıra dengesizlik ve kurallara karşı isyankar bir tutum ortaya çıkabilir. Bu yaşta çocuk tembel,kararsız,olumlu ve olumsuz arasında çelişkili bir durumdadır. Okul çağı aynı zamanda bir grup çağıdır. Sosyal bilinç artmaya başlamış arkadaşlık ilişkileri gelişmiş, arkadaşlık ve oyuna ayrılan süre yaşamının büyük bir bölümünü oluşturmuş, samimi ve yakın ilişkiler kurabilmiş, öğretmenlerle ilişki ebeveyn ilişkisine benzer şekilde bir yoğunluk kazanmıştır.
Okul Çağı Okul çağında oyun, özellikle arkadaş grubu olmaksızın önemini yitirmiştir. Sosyal bilinç geliştiği için ortak arkadaşlık çete gruplarına da dönüşebilmektedir. Okul çağı sonlarına doğru ana-baba tutumları sebebiyle evden,okuldan kaçma, ana-babaya itaatsizlik, okul disiplinsizliği, okul başarısındaki düşme gibi uyumsuzluk, sorumsuzluk ve psikososyal problemler gözlenebilir. Okul çağında oyun, özellikle arkadaş grubu olmaksızın önemini yitirmiştir. Sosyal bilinç geliştiği için ortak arkadaşlık çete gruplarına da dönüşebilmektedir. Okul çağı sonlarına doğru ana-baba tutumları sebebiyle evden,okuldan kaçma, ana-babaya itaatsizlik, okul disiplinsizliği, okul başarısındaki düşme gibi uyumsuzluk, sorumsuzluk ve psikososyal problemler gözlenebilir.
Ergenlik Ergenlik çocukluk ve yetişkinlik arasında uzanan ve yaşları arasını kapsayan bir geçiş dönemidir. Ergenlik dönemi bireyin yaşamının en mutsuz ve en karmaşık olduğu bir dönemdir. Sosyal uyum, erinlik yıllarında ergenin kendi cinsinden oluşan gruplara katılımıyla başlamaktadır. Ergenin karşı cinse duyduğu hisler zamanla ilgiye dönüşmektedir. Ergenin grup faaliyetlerine katılımı, zihinsel ve sosyal beceriler ile liderlik özelliğini geliştirebilmesi bakımından yararlıdır. Ergenlik çocukluk ve yetişkinlik arasında uzanan ve yaşları arasını kapsayan bir geçiş dönemidir. Ergenlik dönemi bireyin yaşamının en mutsuz ve en karmaşık olduğu bir dönemdir. Sosyal uyum, erinlik yıllarında ergenin kendi cinsinden oluşan gruplara katılımıyla başlamaktadır. Ergenin karşı cinse duyduğu hisler zamanla ilgiye dönüşmektedir. Ergenin grup faaliyetlerine katılımı, zihinsel ve sosyal beceriler ile liderlik özelliğini geliştirebilmesi bakımından yararlıdır.
Ergenlik Sosyalleşme sürecinde ebeveyn tutumunun önemli bir rolü bulunmaktadır. Demokratik tutumu benimseyen ailede ergen, aileyi ilgilendiren kararlara aktif olarak katılmaktadır. Ergen, yalnız mantık ve zekadan ibaret bir varlık değildir, bunların yanı sıra çok karmaşık sosyal ve duygusal yanları da bulunmaktadır. Sosyalleşme sürecinde ebeveyn tutumunun önemli bir rolü bulunmaktadır. Demokratik tutumu benimseyen ailede ergen, aileyi ilgilendiren kararlara aktif olarak katılmaktadır. Ergen, yalnız mantık ve zekadan ibaret bir varlık değildir, bunların yanı sıra çok karmaşık sosyal ve duygusal yanları da bulunmaktadır.
Yetişkinlik Ergenlik döneminin sonlarında(Kadın=16- 18;Erkek=17-21) başlayıp yaşlılık dönemine(70 yaş ve sonrası) kadar süren bir periyottur. Yetişkin birey fiziksel büyüme ve zihinsel kapasite bakımından tam gelişmiş ve olgunluk düzeyine ulaşmıştır yaşlar arası dönemde birey aile (eş ve çocuk) sahibi olmuştur. Mesleki yükselme birincil hedefi oluşturur. Dönemin önemli karakteristiği bireyin kendisini ve başkalarını kabuldeki artıştır. Ergenlik döneminin sonlarında(Kadın=16- 18;Erkek=17-21) başlayıp yaşlılık dönemine(70 yaş ve sonrası) kadar süren bir periyottur. Yetişkin birey fiziksel büyüme ve zihinsel kapasite bakımından tam gelişmiş ve olgunluk düzeyine ulaşmıştır yaşlar arası dönemde birey aile (eş ve çocuk) sahibi olmuştur. Mesleki yükselme birincil hedefi oluşturur. Dönemin önemli karakteristiği bireyin kendisini ve başkalarını kabuldeki artıştır.
Yetişkinlik Ayrıca hem aile içinde hem de iş yaşamında gelecek kuşağa yönelik öğretmen görevini üstlenirler. Sosyalleşme problemi önceki dönemlerde çözümlendiğinden birey kendi cinsinden bireylere yönelir. Son yetişkinlik döneminde üretici çalışma ve aile ilişkilerindeki değişiklikler görülür. Birey genellikle emeklilik sonrası kimliğinin belirlenmesine hazırlanmaktadır. Ayrıca hem aile içinde hem de iş yaşamında gelecek kuşağa yönelik öğretmen görevini üstlenirler. Sosyalleşme problemi önceki dönemlerde çözümlendiğinden birey kendi cinsinden bireylere yönelir. Son yetişkinlik döneminde üretici çalışma ve aile ilişkilerindeki değişiklikler görülür. Birey genellikle emeklilik sonrası kimliğinin belirlenmesine hazırlanmaktadır.
Yaşlılık Yaşam boyunca deneyimlerle kazanılmış olan uğraş mekanizmaları, yaşam stili, kişilik özellikleri, değerler ve tutumlar, yaşlılığın gelişimsel görevlerinin ortaya koyduğu zorlukları aşabilmek amacıyla bir defa daha değiştirilir. Yaşlılıkta uyum, sağlık, aktivitelerin devam edip etmemesi, sosyal ilişkilerin niteliği gibi faktörlere göre içedönüklülük, dikkatte artış, heyecanlı olma ve ataklık düzeyindeki düşüş gibi değişimler de dönemim karakteristiğini belirlemektedir. Yaşam boyunca deneyimlerle kazanılmış olan uğraş mekanizmaları, yaşam stili, kişilik özellikleri, değerler ve tutumlar, yaşlılığın gelişimsel görevlerinin ortaya koyduğu zorlukları aşabilmek amacıyla bir defa daha değiştirilir. Yaşlılıkta uyum, sağlık, aktivitelerin devam edip etmemesi, sosyal ilişkilerin niteliği gibi faktörlere göre içedönüklülük, dikkatte artış, heyecanlı olma ve ataklık düzeyindeki düşüş gibi değişimler de dönemim karakteristiğini belirlemektedir.