İTİRAZIN İPTALİ DAVASI(İİK m. 67 vd) GENEL OLARAK SÜRE DAVANIN TÜRÜ YARGILAMA USULÜ DAVA SONUCUNDA VERİLEN KARAR
GENEL OLARAK Borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itiraz üzerine icra takibi kendiliğinden durur. Duran bu takibin devam etmesi için alacaklının itirazı kaldırması gerekir. İtirazın kaldırılması; itirazın kaldırılması yolu veya itirazın iptali davası şeklinde olur. itirazın kaldırılması yolu icra mahkemesinden itirazın iptali davası genel mahkemelerden istenir.
GENEL OLARAK Elinde m.68’ de sayılan belgelerden biri olan alacaklı itirazın kaldırılması yoluna başvurabilir yada itirazın kaldırılması davasını açabilir. Buna karşılık elinde bu anlamda belge olmayan alacaklı sadece itirazın kaldırılması davası açabilir. İtirazın iptali davasını açan alacaklı artık itirazın kaldırılması yoluna başvuramayacaktır. Buna karşılık itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı itirazın iptali davası açabilecektir.
SÜRE Ödeme emrine yapılan itirazın kendisine tebliğinden itibaren alacaklı 1 yıl içinde davayı açmalıdır. Bir yıldan sonra açılan davanın bir eda davası olarak nitelendirilmesi konusunda Yargıtay’ın istikrarlı bir uygulaması bulunmamaktadır. Eda davası olarak görülmesi usul ekonomisi ilkesine uygun olsa da, aksi yönde kararlar menfaatler dengesini bozacağı şeklinde gerekçelendirilmiştir.
DAVANIN TÜRÜ İptal davasının tespit davası mı yoksa eda davası mı olduğu konusunda doktrinde görüş ayrılığı vardır. Bu ayrımın pratikteki önemi dava sonunda verilen ilamın ilamlı icraya konu olup olamayacağı noktasındadır. Bir diğer görüş ise bu davanın icra hukukuna özgü bir dava olması yönündedir(Pekcanıtez s. 174). Bu görüşe göre dava icra hukukuna özgü usulde açılır ve amacı duran takibe devam etmektir. Eğer alacaklı hem itirazın iptalini hemde alacağın tahsilini talep ederse mahkeme bu taleplerden hangisini istediğini alacaklıya sormalıdır.
DAVANIN TÜRÜ İtirazın iptali davası sonunda hükmedilen icra inkar tazminatı ve yargılama giderleri için ilamlı icra takibi yapılabilir. Zira kararın bu kısmı için bir eda hükmü söz konusudur(12. HD 1.06.2004, 10325/13935) İtirazın iptali davasının 1 yıllık sürede açılması bazı durumlarda özellik arz eder. Gecikmiş itirazda ve ihtiyati hacizde durum böyledir.
YARGILAMA USULÜ Davanın davacısı takibin alacaklısı, davalısı ise takibin borçlusudur. Davacı itirazın iptalini ve borçlunun haksız çıkması halinde icra inkar tazminatına hükmedilmesini ister. Ayrıca alacağın tahsilini talep edemez. Böyle bir talep olursa mahkemeden davacıdan hangi talebi seçtiğini sorulmalı ve yargılamaya devam edilmelidir.
YARGILAMA USULÜ Görev ve yetki konusunda genel hükümlere göre hareket edilir.TKHK uygulaması kapsamında bir takip için Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Yargıtay ise aksi yönde karar vermektedir(13. HD 26.06.2006, 6686/10439) Borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz edecek olursa itirazın iptali prosüdürü içinde icra mahkemesi bu itirazı inceleyebileceği gibi, itirazın iptali davasına bakan mahkemede inceleyebilir. İtirazın iptali davası açıldı ise mahkeme usul ekonomisi gereği bu itirazı da incelemelidir.
YARGILAMA USULÜ İtirazın iptali davasında yargılama usulü bakımdan genel hükümler uygulanır. Borçlu açılan iptal davasında ödeme emrinde ileri sürdüğü itirazlarla bağlı olmaksızın tüm itirazlarını ileri sürebilir. Davada deliller ve incelenme usulü genel hükümlere göre olur. İİK m. 68 de yer alan belgelerle sınırlı bir inceleme yapılmaz. İtirazın iptali davası ıslah edilmek suretiyle normal bir alacak davasına dönüştürülebilir. Islah yolu ile talep sonucu da artırılabilir.
MAHKEMENİN KARARI Mahkeme davayı kabul eder veya ret eder. Davayı kabul etmesi halinde itirazın kaldırılmasına ve eğer talep edildiyse icra inkar tazminatına hükmeder. Davanın ret edilmesi halinde kararın kesinleşmesiyle takip iptal edilir ve talep halinde kötü niyet tazminatına hükmedilir.
DAVANIN KABULÜ Mahkeme yapılan tahkikat sonunda borçlunun borcu olduğuna kanaat getirirse davayı kabul eder. Davanın kabulü ile durmuş olan takibin devamı imkanı sağlanır. Alacaklı böylelikle süresi içinde haciz isteyebilir. Davanın kabulünün diğer bir sonucu icra inkar tazminatıdır. Eğer alacaklı talep ettiyse hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilir(m. 67/2). Bu miktar takip tarihi itibarıyla belirlenmelidir.
DAVANIN KABULÜ İcra inkar tazminatı itirazın iptali davasıyla istenmelidir. Ayrı bir dava konusu yapılamaz. Bu tazminatın maksadı ilamsız icra takiplerinde haksız olarak yapılan itirazları önlemektir. Bunun için yapılan yargılama sonucunda takip tarihi itibarıyla haksız çıkmak yeterlidir. Ayrıca kötü niyetli olmaya gerek yoktur(m. 67/2). İcra inkar tazminatına karar verebilmek için diğer bir şart geçerli bir takip yapılmasıdır. Aksi halde açılan dava bir eda davası niteliğinde olur ve inkar tazminatına hükmedilemez.
DAVANIN KABULÜ %20 oran hükmedilecek olan en az tutardır. Eğer alacaklı zararının daha fazla olduğunu ispatlayabilirse daha fazlasına hükmedilebilir(TBK m. 122 munzam zarar kıyas yolu ile uygulanır). takip konusu para yabancı para olsa bile inkar tazminatı TL cinsinden hükmedilir. İnkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması gerekir. Davayı kaybetmiş olmak her zaman için bu şartı sağlamaz. Borçlunun itirazında haksız olmasından maksat likit(belirli)bir alacak için itiraz etmiş olmalıdır.
DAVANIN KABULÜ Alacağın likit olması alacağın miktarının belli sabit olması, borçlu tarafından bilinmesi veya bilinebilecek durumda olmasıdır. Örneğin haksız fiilden kaynaklı bir alacak için itiraz edildi ise bu miktar her zaman net olmayabilir. Eğer dava konusuz kalırsa itirazın iptali davası yargılama giderleri ve inkar tazminatı için devam eder. İtirazın iptali davasının kabulü halinde borçlu mal beyanında bulunmak zorundadır(m. 75).
DAVANIN REDDİ Mahkeme yargılama sonunda takip konusu alacağın olmadığı kanaatine varırsa davayı ret eder. Alacağın olmadığı konusu kesin hüküm oluşturur. Davanın reddi ile eğer borçlu talep etti ve alacaklı haksız ve kötü niyetli ise; ret edilen miktardan % 20 az olmamak üzere tazminata hükmedilir(m. 67/2).