DEYİMLER
Deyim nedir: Anlatımın gücünü arttırmak, dikkat çekmek, anlatıma ayrı bir güzellik katmak amacıyla kullanılan kalıplaşmış sözlerdir. Bir başka deyişle anlatılmak istenen bir durumu kısa bir cümleyle tanımlamak için kullanılan sözlerdir.
Deyimlerin Özellikleri: En az iki veya daha fazla sözcükten oluşurlar. Kalıplaşmış sözlerdir. Deyimleri oluşturan sözler ayrı yazılır. Genellikle mecaz anlamlıdır. Kullanılan kelimelerin anlamları ve yerleri değiştirilemez.
Oluşum Şekillerine Göre Deyimler İsim Tamlaması Biçiminde Olanlar Ateş pahası, ekmek kapısı, balık istifi, eşek şakası, anasının gözü vb. Sıfat Tamlaması Biçiminde Olanlar Kara cahil, deli fişek, yarım ağız, püsküllü bela vb. Kurallı Bileşik Sıfat Biçiminde Olanlar Çenesi düşük, içten pazarlıklı, eli açık, maymun iştahlı, gözü kara vb. Mastar Grubu Biçiminde Olanlar Acemilik çekmek, ciğeri beş para etmemek, suratı bir karış asılmak, iki ayağını bir pabuca sokmak, etekleri zil çalmak, göz dikmek, aldırış etmemek vb. Cümle Biçiminde Olanlar Adet yerini bulsun. Dostlar alışverişte görsün. Delik büyük yama küçük. Fol yok yumurta yok. Ayıkla pirincin taşını vb. (Eksiltili cümle, ikileme vb biçiminde olan deyimler de vardır.)
Atasözleri DEYİMLER Kavram veya durum bildirir. Yargı bildirirler. Öğüt verme amacı yoktur. Deyimlerin bir öyküsü, oluşum efsanesi vardır. Yargı bildirirler. Öğüt verme amacıyla söylenmiştir. Anonimdir.
Deyim Örnekleri ve Anlamları Aba altından sopa göstermek - Bir kişiyi üstü kapalı tehdit etmek anlamında kullanılır. Abayı yakmak Bir kimseye gölünü kaptırmak anlamında kullanılır. Dilinde tüy bitmek - Aynı şeyi tekrar etmekten bıkmak anlamında kullanılır.
Etekleri zil çalmak - Çok sevinmek, işler yolunda olmak Küplere binmek Haddinden fazla öfkelenme, kızmak, sağa sola ateş saçmak. Her gün papaz pilav yemez Hep aynı şeyler yapılamaz
Pabucu Dama Atılmak Deyiminin Hikayesi Osmanlı döneminde bulunan Lonca teşkilatı esnaf ve sanatkarları koruyor, bir taraftan da bu teşkilat sosyal hayata yön veriyordu. Bu teşkilat bir tür Tüketici Hakları Mahkemesi gibi iş görüyordu. Bir mal alan ve aldığı malın kusurlu olduğunu gören kişiler bunu Lonca teşkilatına şikayet ediyordu. Teşkilatta bulunan heyet bu şikayeti dinliyor, değerlendiriyor; eğer şikayet eden kişi haklıysa malın iadesine ya da yenisiyle değiştirilmesine olanak sağlıyordu. Bu uygulamanın yapıldığı mesleklerden biri de ayakkabıcılardı. Ayakkabı alan bir kişi aldığı ayakkabıdan memnun kalmazsa, bunu teşkilata bildiriyordu. Kötü yapılan ayakkabılar da o ayakkabıyı üreten esnafın çatısına atılıyordu. Böylece kimin çatısında ayakkabı çoksa o kişinin kötü ayakkabı yaptığı anlaşılıyordu. İşte pabucu dama atılmak deyimi de buradan gelmektedir. Pabucu dama atılan kişi artık eski değerini kaybetmektedir.
Not: Bu yazıların site sahibinin izni olmadan kopyalanması, kullanılması, başka bir yerde yayınlanması yasaktır.