Öğrenme Güçlüğü (Özgül Öğrenme Güçlüğü)
Öğrenme güçlüğü akademik başarıya olumsuz etki eden öğrenci özellikleri kapsamındadır.
Öğrenme güçlüğü, yazılı ve sözlü dili anlamak yada kullanabilmek için gerekli olan bilgi alma süreçlerinde ortaya çıkar.
Öğrenme güçlüğü, dinleme, konuşma, okuma, yazma, heceleme ya da matematiksel işlemleri yapmada yetersizlik nedeniyle bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkiler.
Çocuğu öğrenme güçlüğü yaşayan baba ile ilgili videoyu izleyiniz. http://www.youtube.com/watch?v=2QoxyL-jnpY
Öğrenme güçlüğü yeni bir kavramdır Öğrenme güçlüğü yeni bir kavramdır. Bu kavram 1960’lardan önce pek kullanılmamaktaydı.
Öğrenme güçlüğüne sahip öğrenciler zihin engeli, görme ve işitme gibi duyu organı yetersizlikleri, duygusal ve davranış bozuklukları ya da bedensel yetersizlikleri nedeniyle öğrenemeyen çocuklar değildir.
Erken tanı, gerek öğrenme güçlüğünün tedavisindeki başarı oranının yükseltmesi gerekse duygusal problemler geliştirme riskini azaltması yönünden büyük önem taşımaktadır.
İlkokulun birinci ve ikinci sınıflarında okuma güçlüğü sergileyen öğrencilere uygulanan programlarla bu öğrencilerin büyük ölçüde sınıf çalışmalarını başarabildikleri görülmektedir. Bu oran ilerleyen sınıflarda giderek düşmektedir.
Öğrenme güçlükleri 7 yaşından önce belirlenebilmektedir.
Genel olarak öğrenme güçlüğüne sahip öğrencilerin özellikleri şu biçimde özetlenebilir: Çalışma becerilerinde yetersizlik (planlama, organizasyon eksikliği) Algısal bozukluklar (sesleri, şekiller ayırt edememe) Devinişsel becerilerde yetersizlik Sosyal uyum problemleri Kavram gelişimi, kavramlaştırma, soyutlama ve soyut düzeyde düşünme ve sembolleştirmede sorunlar
Herhangi bir problemle karşılaşıldığında problemin ne tür bir sorundan kaynaklandığı ve bunun üstesinden gelebilecek strateji ve becerilerin farkına varabilmede güçlük çekme Sadece somut fikirleri düşünebilme, soyut fikirleri anlamayabilme Düşük seviyede kendine güven duygusu Çoğul eklerini ve geçmiş zaman kiplerini kullanmada aynı yaşta ki diğer çocuklardan daha çok problemler yaşama
Söylemek istedikleri kelimeleri hatırlayamama Söylemek istedikleri kelimeleri hatırlayamama. (Örneğin otomobil kelimesi yerine düt düt deme) Jest ve mimikleri ile istediklerini anlatmada veya jest ve mimikleri anlamada zorluklar yaşama
Öğrenme güçlüğüne sahip öğrenciler “hiçbir şeyi doğru yapamıyorum, ben aptalım, ben geri zekâlıyım, kimse beni sevmiyor” gibi duygu ve düşüncelere sahip olabilir. Bu yüzden bu öğrenciler kendilerine ilişkin olumsuz düşünceler geliştirir. Kendilerine karsı güvenleri azalır, benlik saygıları zedelenir.
Genel kabul gören sınıflandırmaya göre öğrenme güçlükleri şu alanlarla ilgilidir: Okuma ve yazma alanı Hesaplama alanı Diğer alanlar
Okuma güçlüğü kendini okurken atlama anlamı bozma, yer değiştirme, yavaş okuma, heceleme, anlamama şeklinde gösterir.
Okuma güçlüğünün diğer adı “disleksi”dir.
Okuma becerilerinin kazanım süreci dislektik çocukların çoğu için uzun sürer. Okuma güçlüğü yalnızca okuma yazmayı değil, dinleme, konuşma gibi dil becerilerini de etkiler.
Okuma güçlüğü toplumdaki bireylerin %2 - %10’unda görülmektedir Okuma güçlüğü toplumdaki bireylerin %2 - %10’unda görülmektedir. Okuma güçlüğü erkek çocuklarında kızlara göre 3-4 kat daha sık görülmektedir
Dislektik öğrencilerin özellikleri: Yazılı kelimeleri okumada zorluk çekme b ve d, p ve q harflerini 6 ve 9 gibi sayıları ters algılama Kelimelerdeki harfleri ya da sayıları karışık algılama (ne’yi en gibi algılama Okurken kelime atlama Hecelerin seslerini karıştırma ya da sessiz harflerin yerini değiştirme
Dislektik öğrencilerin özellikleri: Gecikmiş ya da yetersiz konuşma Konuşurken anlama en uygun kelimeyi seçmede zorluk çekme Kendini rahat ifade edememe
Dislektik öğrencilerin özellikleri: Okurken yanlış vurgulama Okuduğu öykünün anlamını çıkaramama Bir satırı takip edememe Akademik açıdan çoğu zaman başarısız olma
Öğrenme güçlüklerinden bir diğer ise yazma güçlüğüdür.
Yazma güçlüğü, görsel işitsel algıdaki güçlüklere bağlı olarak yazma becerisinin edinilmesinde ya da gerçekleştirilmesinde görülen bozukluktur. Görsel algıdaki problemler çerçevesinde harflerin karıştırılması, ters yazılması, görülen şekillerin ya da harflerin yazıma aktarılmasında güçlükler yaşanır
Yazma güçlüğü “disgrafi” olarak da adlandırılır.
Disgrafik öğrencilerin özellikleri şöyledir: Düşüncelerini yaşa uygun dil bilgisi normlarına göre ifade etmede güçlük çekme Yazdıkları cümlelerde çok sayıda dil bilgisi yanlışları yapma Bozuk paragraf düzeni Bozuk el yazısı
Kelimede eksik harf bırakma, fazladan harf ekleme Noktalama işaretlerine dikkat etmeme Cümle sonunda kelimeleri yanlış yerden kesme Özel isimlerle eklerini uygun yerden ayıramama Kalemi hatalı tutma Kelimelerdeki harfler arasında aşırı boşluk bırakma Yazarken sayfayı düz tutamama
Hesaplama güçlüğü de öğrenme güçlüklerinden biridir.
Hesaplama güçlüğü “diskalküli” olarak da adlandırılır.
Hesaplama güçlüğü olan öğrenciler matematik terimlerini anlamada, yazılı problemleri matematiksel ifadelere dönüştürebilmede, sayıları ve sembolleri tanımada, matematik işlemleri yapmada, sayıları tanımada, büyüklük küçüklük ilişkilerini kurmada zorluk çekerler.
Hesaplama güçlüğü sergileyen öğrenciler aşağıdaki davranışları sergileyebilir: Sayıları eksik ya da fazla yazma (324 yerine 30024 şeklinde) Çok basamaklı sayıları okuma ve yazmada zorlanma Aritmetik sembolleri tanımada zorlanma Basit matematiksel işlemleri yapamama İşlemleri bozuk sırada yapma Çarpma ve bölme gibi işlemlerde sayıları alt alta yazmada zorlanma Problem çözerken yapılması gerekenleri anlamada zorlanma
Öğrenme güçlüğü bunların dışında kalan alanlarla ilgili de olabilmektedir. Diğer alanlarda öğrenme güçlüğü yaşayan bireyler zamanla ilgili kavramları öğrenmekte ve kullanmakta zorlanabilmekte, yön bulmakta zorlanabilmekte, aradığı eşyaları bulmakta zorlanabilmekte, olayları sırasıyla aktarmada zorluk yaşayabilmektedir.
Öğrenme güçlüğüne sahip olan öğrencilerin eğitiminde dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır.
Yazma güçlüğüne sahip olan öğrencilerle çalışırken; öğrenci yapılan iş hakkında konuşturulmalı öğrenciye basit talimatlar vermeli yazılanlar tekrarlattırılmalı öğrencinin acele etmeden, kelime ve harf atlamadan yazması teşvik edilmelidir.
Disleksik öğrencilerin eğitimine daima öğrencinin en başarılı olduğu düzeyden başlanmalıdır. Öğrenci bir basamakta tam başarıya ulaşmadan, bir sonrakine geçilmemelidir.
Okuma güçlüğü çeken öğrencilerle okuma alıştırmalarının yüksek sesle yapılması faydalıdır. Alıştırmalar sırasında öğrencinin sıkılmaması ve yorulmaması sağlanmalıdır.
Okuma güçlüğü çeken öğrencilerle bireysel çalışma yapılmadığı hallerde, küçük gruplar halinde çalışılmalıdır.
Okuma güçlüğü çeken öğrencilerin dokunma duyusuna hitap edilmelidir Okuma güçlüğü çeken öğrencilerin dokunma duyusuna hitap edilmelidir. Örneğin öğrenciye harflerin şekilleri verilerek şekiller etrafında parmağını gezdirmesi ve dokunarak harfleri tanıması sağlanmalıdır.
Ayrıca eğitimler sırasında öğrenciye bir yandan harfin sesi söylenmeli ve çizilmeli, bir yandan da öğrencinin bunu yazılı ve sesli olarak tekrarlaması istenmelidir.
Okuma ve yazı alanında ilerleme kaydedildikten sonra yazılı parçalardaki hatalar buldurulabilir, basit kompozisyon çalışmaları yaptırılabilir, çocuğun kelime bilgisini genişletmek amacıyla onunla sohbet edilebilir.
Matematik alanında öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilere yönelik aşağıdaki çalışmalar yapılabilir: Şekiller çizdirilip adları söyletilebilir. Matematik semboller yazdırılıp adları söyletilebilir. Sayıları sıraya koyması istenebilir Sayıların öğretiminde model gibi materyaller kullanılarak dokunma duyusunun kullanılması sağlanabilir. Karmaşık işlemler basamaklara ayrılarak öğretilebilir.
Diğer alanlarda öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilere yönelik olarak dikkati toplama, bellekte tutma, yön bulma, zamanla ilgili kavramları tekrar etme, olayları sıralama gibi etkinlikler yapılabilmektedir.
Öğrenme güçlüğüne sahip olan öğrencilerin eğitimiyle ilgili videoları izleyiniz. http://www.youtube.com/watch?v=Ci5dOMIG2QM http://www.youtube.com/watch?v=VXP0VNxMhm4 http://www.youtube.com/watch?v=iz7FEeSLfM8