EK-FİİL
EK-FİİL Birleşik kipli fiillere geçmeden önce, bunların kurulmasında kilit rolü üstlenen özel bir yardımcı fiilden bahsetmek gerekir. Ek-fiil = ek-eylem, i- fiili, imek fiili. Tarihi gelişimi: er- > e- > i- Bu fiilin tüm diğer fiillerin gibi aynı özellikleri yoktur.
EK-FİİL Fiil olmasına rağmen, - kendi başına anlamı yoktur, - kendi başına kullanılamaz, - yapım ekleriyle yeni kelimeler türetilmez. Kendi başına çekime girmez, daha doğrusu bildirme, tasarlama ve kişi eklerini almaz. Olumsuz şekli de diğer fiillerden farklıdır. Buna rağmen, öteki yardımcı fiiller gibi de değildir.
EK-FİİLİN GÖREVLERİ Ek-fiilinin üç görevi vardır: 1. İsim soylu kelimeleri cümlede yüklemleştirir: Bu, en sevdiğim kitaptır. (<kitap i-dir-ø) Alfabenin ilk harfi, „А“dır. (<A i-dir-ø) Annemim ilk kızı bendim. (<ben i-di-m) 2. Basit kipli fiillerden, birleşik kipli fiiller yapar: Yukarıdan o güzelliğe bakıyordum. (<bakıyor i-di-m) Beni görmemişmiş. (<görmemiş i-miş-ø) Orhan’ı yakalarsan, pestilini çıkarırsın. (<yakalar i-se-n) 3. Özel bir zarf-fiili yapar: i-ken Güneşken dışarı çıkalım. (güneş i-ken > güneş-ken) Size gelirken, düştüm. (gelir i-ken > gelir-ken)
EK-FİİLİN ŞEKİLLERİ I. Öteki fiiller gibi, ek-fiilin de üç şekli vardır: 1. Olumlu şekil – Ek-fiile doğrudan doğruya kip ekleri ve şahıs ekleri gelir: i-miş-im, i-di-k, i-se-niz, vb. 2. Olumsuz şekil – Ek-fiilin olumsuz şekli diğer fiillerde yapıldığı gibi /-mA/ olumsuzluk ekiyle yapılmaz. Olumsuz şekli “değil” edatıyla yapılır: değil i-miş-im > değil-miş-im, değil i-di-k > değil-di-k, değil i-se-niz > değil-se-niz, vb. Not: Ek-fiili bugünkü Türkçede çok sık düşer!
Örneğin: Ek-fiilin geniş zamanda çekimi OLUMLU ŞEKİL OLUMSUZ ŞEKİL 1T /-İm/ değil+im 2T /-sİn/ değil+sin 3T /-ø/, /-Dİr/ değil(+dir) 1Ç /-İz/ değil+iz 2Ç /-sİnİz/ değil+siniz 3Ç /-DİrlAr/ değil+dirler, değil(+ler)
Örneğin: Ek-fiilin isimlerle geniş zamanda çekimi. OLUMLU ŞEKİL OLUMSUZ ŞEKİL 1T yalnız+ım yalnız değil+im 2T güzel+sin güzel değil+sin 3T haklı(+dır) haklı değil(+dir) 1Ç üzgün+üz üzgün değil+iz 2Ç kilolu+sunuz kilolu değil+siniz 3Ç sıralı+dırlar sıralı değil+dirler, değil(+ler)
EK-FİİLİN ŞEKİLLERİ 3. Soru şekli – İki türlü olabilir: a) Olumlu-soru şekli - “mİ” soru edatının geldiği isim soylu kelime ve şahıs ekleri arasına girer: Yakın mıdır? Öğrenci miyim? Uslu mudur? Küçük müydük? Dilek-şart kipinde, “mİ” soru edatı kelimeden sonra gelir: Haksızsam mı? Bu geçerliyse mi? Siz işsizseniz mi?
EK-FİİLİN ŞEKİLLERİ b) Olumsuz-soru şekli – Olumsuzluk bildiren “değil” edatından sonra “mİ” soru edatı getirilerek yapılır: Halk çoğunlukta değil miymiş? Biz metalcı değil miyiz? Türk değil miydiniz? Uykulu değil miydiniz? Dilek-şart kipinin olumsuz-soru şekli çok seyrek görülür: değil miyse?
EK-FİİLİN ÇEKİMİ II. Ek-fiilin çekimi diğer fiillerden farklı olarak, sadece dört kipte görülür: 1. Ek-fiilin belirsiz geçmiş zaman şekli - Çekimi diğer fiillerde olduğu gibidir. - Ek-fiile /-mİş/ eki getirilerek yapılır. - Ardından da birinci tipte şahıs ekleri gelir. - Ek-fiil çoğu zaman düşer ve ardından gelen ekler isme eklenir: Türkiye çok güzelmiş. (<güzel i-miş-ø) Tatildeyken hastaymışsın. (<hasta i-miş-sin) O zamanlarda para değersizmiş. (<değersiz i-miş-ø)
EK-FİİLİN ÇEKİMİ Ek-fiilin belirsiz geçmiş zaman şekilleri: TEKLİK ÇOKLUK 1. Kişi i-miş-im i-miş-iz 2. Kişi i-miş-sin i-miş-siniz 3. Kişi i-miş-ø i-miş-ler
EK-FİİLİN ÇEKİMİ 2. Ek-fiilin belirli geçmiş zaman şekli - Çekimi diğer fiillerde olduğu gibidir. - Ek-fiile /-Dİ/ eki getirilerek yapılır. - Ardından da ikinci tipte şahıs ekleri gelir. - Ek-fiil çoğu zaman düşer ve ardından gelen ekler isme eklenir: Üçüncü sınıfta çok çalışkandım. (<çalışkan i-di-m) Herkesin önünde pek rahattınız. (<rahat i-di-niz) Bir anda hepimiz birer büyük sıfırdık. (<sıfır i-di-k)
EK-FİİLİN ÇEKİMİ Ek-fiilin belirli geçmiş zaman şekilleri: TEKLİK ÇOKLUK 1. Kişi i-di-m i-di-k 2. Kişi i-di-n i-di-niz 3. Kişi i-di-ø i-di-ler
EK-FİİLİN ÇEKİMİ 3. Ek-fiilin şimdiki ve geniş zaman şekli - Ek-fiilin şimdiki ve geniş zaman şekilleri aynıdır. - Diğer kiplerden farklı olarak, burada ek-fiil, bildirme kipleri ve şahıs ekleri birbirine girmiştir ve özel bir biçim almıştır. - Bu biçimlerden ek-fiili ayırmak mümkün değildir. - 3T şekline “bildirme eki” (Be) de denilir. - Örneğin: Bugün hava sıcaktır. (<sıcak+tır) Biz sizden büyüğüz. (<büyük+üz) Onlar iyi insandırlar. (<insan+dırlar)
EK-FİİLİN ÇEKİMİ Ek-fiilin şimdiki ve geniş zaman şekilleri TEKLİK ÇOKLUK 1. Kişi /-İm/ /-İz/ 2. Kişi /-sİn/ /-sİnİz/ 3. Kişi /-Dİr/, /-ø/ /-DİrlAr/
EK-FİİLİN ÇEKİMİ 3Ç şekli olan /-DİrlAr/ yerine bazen konuşmada eklerin yer değiştirdiği de görülebilir: Onlar iyi insandırlar. (<insan+dırlar) Onlar iyi insanlardır. (<insan+lar+dır(lar)) Bazen 3. şahıs şekilleri tamamen düşer. Bu durumlarda, isim kendi başına yüklem görevini üstlenir: Şu bir ütü(dür). İstanbul çok büyük(tür). Yan sınıftakiler çok deli(dirler).
EK-FİİLİN ÇEKİMİ Eksiz de olmasına rağmen, anlamın pekiştirilmesi için, mutlaka 3. şahıs şekillerini kullanmak gerekir. Resmi evraklarda, resmi yazışmalarda, raporlarda vb. bu şeklin kullanılması mecburidir: Ülkenin en büyük düşmanı fakirliktir. Bu konuda kurumunuz sorumludur. Bölgemizin en büyük gelir kaynağı pamuktur.
EK-FİİLİN ÇEKİMİ /-Dİr/ bildirme eki, morfolojik olarak hiç gerekli olmadan, bazen çekimli fiillerin anlamını güçlendirmek için de kullanılır. Belirli geçmiş zaman kipi hariç, bildirme kiplerinde, şahıs eklerinden sonra kullanılır: Bahse girerim ki sen bir kere bile boyamamışsındır. Kim bilir, belki bir dünyalıdan bile daha fazlasını biliyorumdur, dedi. Seni severimdir. Verilemez efendim, dedi, çünkü, Fransızca olmuşsa, o zaman anlayacağımdır ki, zayıf neden verdiniz. Bildirme eki çekilince, anlam bozulmaz, sadece gücü azalır.
EK-FİİLİN ÇEKİMİ 4. Ek-fiilin dilek-şart şekli - Çekimi diğer fiillerde olduğu gibidir. - Ek-fiile /-sA/ eki getirilerek yapılır. - Ardından da ikinci tipte şahıs ekleri gelir. - Dilek-şart kipi tasarlama kiplerinden olmasına rağmen, ek-fiille kullanıldığında zaman anlamı verir. - Bu durumda, eklendiği ismin referansı zaman açısından sınırlıdır. - Ek-fiil çoğu zaman düşer ve ardından gelen ekler isme eklenir: Ev güzelse, alırız. (<güzel i-se-ø) Haklıysam, bana kızma. (<haklı i-se-m) Doğru yoldaysak, 30 dakika sonra oradayız. (<yolda i-se-k)
EK-FİİLİN ÇEKİMİ Ek-fiilin dilek-şart şekilleri TEKLİK ÇOKLUK 1. Kişi i-se-m i-se-k 2. Kişi i-se-niz 3. Kişi i-se-ø i-se-ler
EK-FİİLİN ÇEKİMİ Ek-fiilinin dilek-şart soru şekilleri çok seyrek kullanılır. Bu durumda, “mİ” soru edatı isimden sonra, daha doğrusu şahıs eklerinden sonra gelir: Şişman i-se-m mi? (Şişmansam mı?) Güzel i-se-n mi? (Güzelsen mi?) Kahraman i-se-Ø mi? (Kahramansa mı?)
EK-FİİLİN ÇEKİMİ Hint-Avrupa dillerinden farklı olarak, Türkçede “var” ve “yok” kelimeleri fiil değil de isimdir. Bunlara, “yüklem yapabilen isimler” (predikatifler) de denir. Ancak, yüklem yapmaları için, ek-fiiline ihtiyaçları vardır: Nesne yok imiş aslında... (yokmuş) Valla benim haberim yoktu. (yok i-di-ø > yok-tu-ø) Tırtıklı kaya gibi bir yer var, oraya takılmış! (var-dır)
Aşağıdaki metinde ek-fiilinin şekillerini bulunuz: Bu kitapta geçen isimler hayalidir; kitabın muhtevası ise bir kurgu. Bana soracak olursanız kurgulardır gerçek olan! Kapının arkasında kalan grup tahta kafa olmuştur, birkaç kişi birleşip ancak bir cümle kurabilecek durumdadırlar. Gezdiren, güldüren, ağlatan, düşündüren veya hepsini birden yaşatan sigaralar mevcuttur; yalnız ve yalnızsınızdır. Kalabalık ama bir tuhafsınız; güzelsiniz fakat ayaklarınız yere basmıyor. Bir konu biter, diğeri açılır, konudan konuya direkt geçişler yapılır. Bağlantı; bir ses, bir görüntü, kelime veya ışıktır. Değeri yoktu elmasın, zümrütün, yakutun. (Metin Kaçan, “Fındık Sekiz”)
Aşağıdaki metinde ek-fiilinin şekillerini bulunuz: Dostlukta aradığımız bu süreklilik ve kararın temeli bağlılıktır. Dostlukta kendinden aşağıda olana eş olmak sorunu çok önemlidir, çünkü kimi üstün kişiler vardır. Gerçekten tiyatroda bile bu şaşkın, budala yaşlılar, komedyaların en aptal kişileridir. (Çiçero, “Yaşlılık ve Dostluk”)
Aşağıdaki metinde ek-fiilinin şekillerini bulunuz: Türk romanı, Tanzimaftan bu yana değişen çevreyi algılayamayan aydının elindedir. Edebiyatçı avukat değildir. Aydının düşünce çıkmazından kurtulmasının yolu Doğululuk-Batılılık kavgası değildir kuşkusuz. …Ranke'nin öğrencisi, İtalyan Rönesansının usta yorumcusu Burckhardt'ın liberal yaklaşımlarından ve dünya görüşünden onda esinti bile yoktu. (İlber Ortaylı, “Gelenekten Geleceğe”)
BUGÜNLÜK BU KADAR