İnsanların Sahip olduğu TEMEL HAKLAR nelerdir ? HAK nedir : İnsanların herhangi bir işi yapma yetkisine hak denir. ÖZGÜRLÜK nedir: İnsanların hiçbir insana zarar vermeden dilediği her şeyi yapabilmesine özgürlük denir.
İnsan hakları, ırk, din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. İnsan hakları, tüm insanların hak ve saygınlık açısından eşit ve özgür olarak doğduğu anlayışına dayanır.
Irk, Din, Dil ve Cinsiyet ayrımı Gözetmeksizin…
İSLAM ÖNCESİ TÜRK TOPLUMLARINDA İNSAN HAKLARINA BAKIŞ
Tüm eski Türk devletlerinde devlete ve hukuka uymak bir devlet geleneğiydi. Devletin halkına adaletli davranması devlet yönetiminin ilk şartıydı. Eski Türklerde Hakan bile kanuna aykırı davranırsa cezalandırılırdı.
Uygur Türk’lerinin devlet ve siyasi yapısı hakkında bilgi veren Kutadgu Bilig’de haklara saygı, kanuna uymak “… beyler örf ve kanuna nasıl riayet ederlerse, halk da aynı şekilde örf ve kanuna itaat eder. Kanun himayesinde halk sevinç içinde yaşamalıdır.” sözleriyle karşımıza çıkar.
OSMANLI’DA İNSAN HAKLARI
Osmanlı Beyliği, fethettiği yerlerdeki halkla kaynaşarak onların dinî, örfî ve sosyal yapılarına karışmayarak düşünce ve vicdan hürriyetine saygı gösterdiği gibi, ağır vergiler altında ezilmiş bulunan gayr-i Müslim tebaasından belli bir vergi (Cizye) almakla yetinerek mevcut kanunlara aykırı olarak keyfî hiçbir muameleye müsaade etmiyordu.
OSMANLIDA EŞİT YARGILANMA
Osmanlılar döneminde insan hakları, birbirinden ayrı gibi görünen ve farklı isimlerle anılan müesseselerce korunmakta idi. Günümüzün ifadesiyle sivil toplum örgütü diye isimlendirebileceğimiz bir müessese daha vardır ki, o da, sıkıntıya düşen insanların yardımına koşan vakıflardan başkası değildir.
Osmanlıda eskiden beri var olan hak ve hürriyetler 1839 tarihli Tanzimat fermanı, 1856 tarihli ıslahat fermanı ve 1876 tarihli Kanun-i Esasi ile yazılı hale getirilmiştir. Batı medeniyetinin yakın tarihte 1948 yılında ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ile istenilen arzu edilen şekliyle insan hak ve hürriyetinin yazılı hale getirmesine rağmen maalesef uygulamada bunu koruyamamış hatta bozan taraf hep kendileri olmuştur.
İSLÂM VE İNSAN HAKLARI
Dünya tarihinde insan hakları ile alâkalı ilk metin, Veda Hutbesi'dir. Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz (S.A.V.), vefatından kısa bir süre önce, Milâdî 632 yılında, Mekke'de yüz bin kadar insana Veda Hutbesi olarak bilinen tarihî bir konuşma yapmıştır.
Avrupa'da ilân edilen ilk insan hakları metni ise 1215 tarihli Magna Carta'dır. Veda Hutbesi ile Magna Carta arasında 583 yıl bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannâmesi ise, 1948 tarihlidir ve Veda Hutbesinden tam 1316 yıl sonra kabul edilmiştir.
İslâm’da İnsan Hakları konusunda fikir vermek üzere Efendimiz ’in(S. A İslâm’da İnsan Hakları konusunda fikir vermek üzere Efendimiz ’in(S.A.V.) Veda Hutbesi’nde söyledikleri son derece önemlidir Yaşama Hakkı: “Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır.
Kim, bir insanı öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür Kim, bir insanı öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır. (Maide-32/ Yaşama Hakkı)
Alacak Hakkı: “Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır Kadın Hakları: “Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır.” Irk Ayrımının Yasaklanması ve Eşitlik: “Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur.
Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. (Veda Hutbesi-Eşitlik Prensibi)
Suçların ve Cezaların Kişiselliği: “Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz.” Köle ve Hizmetçilere Muamele: "Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'in kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Miras hakkı: "Cenab-i Hakk her hak sahibine hakkini vermistir. Her insanin mirastan hissesini ayirmistir. Mirasciya vasiyet etmeye lüzüm yoktur.
DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ
-1919 DÜNYA BARIŞINI KORUMAK İÇİN MİLLETLER CEMİYETİNİN KURULUŞU, -1945 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TEŞKİLATININ KURULUŞU, -10 ARALIK 1948 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİNİN İLANI, -1924 CENEVRE ÇOCUK HAKLARI BİLDİRİSİ, -20 KASIM 1959 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇOCUK HAKLARI BİLDİRİSİNİN İLANINI.
ANCAK BÜTÜN BU ÖRGÜTLENMELERE RAĞMEN DÜNYADA HAK İHLALLERİ ENGELLENMİŞ VE ZALİMLER ADALET ÖNÜNDE HESAP VERMİŞMİDİR , YAPTIKLARI ZULÜM CEZASINI BULABİLMİŞMİDİR?
MİYANMAR’DA DOĞU TÜRKİSTAN’DA AFGANİSTAN’DA,PAKİSTAN’DA,TİBET’DE, KARFUR’DA,IRAK’DA VE DAHA NİCELERİNDE MİLYONLARCA MASUM; HAK İHLALİNE UĞRAMIŞ,KADINLAR TECAVÜZE, ÇOCUKLAR ZULME UĞRAMIŞTIR VE UĞRAMAYA DEVAM ETMEKTEDİR.
BU NEDENLE ÖNCE KENDİ İNSANIMIZ İÇİN SONRA DA BÜTÜN MAZLUMLAR VE İNSANLIK İÇİN OLMASI GEREKEN İNSAN HAKLARI ANLAYIŞIMIZI ORTAYA KOYMALI VE KORUMALIYIZ. YAŞADIĞIMIZ YÜZYILDA BAŞKALARININ DAYATMALARIYLA DEĞİL, ÖZÜMÜZDEKİ-ENGİN KÜLTÜRÜMÜZDEKİ BİRİKİM VE DENEYİMLERİ ÖN PLANA ÇIKARARAK ,SADECE İNSAN HAKLARINA SAYGILI DEĞİL,İNSAN HAKLARINA DAYALI BİR İDARE TESİS ETMEK MECBURİYETİNDEYİZ.
TEŞEKKÜRLER...