3. Bölüm: Devlet Borçları Kamu gelirleri her zaman kamu harcamalarını karşılamayabilir. Bu durumda devletler borçla kamu harcamalarını finanse etme yolunu seçebilirler. Vergiden farkı geri ödeme yükümlülüğünün olmasıdır.
I. Devlet Borçlarının Sınıflandırılması İç-Dış Borçlar, Kısa-Orta-Uzun Vadeli Borçlar, Gönüllü-Zorunlu Borçlar 1. İç ve Dış Borçlar Ayrımı İç Borçlanma Ülke içerisinde maddi gücü olan gerçek veya tüzel kişilerden (ulusal sermaye piyasasından) sağlanır. Bunlar bazen devletin kendi kontrolünde olan SGK ve KİT’ler de olabilir. İç borçlanmada çoğunlukla banka kaynaklarından yararlanılır. İç borçlar, milli gelirde değişikliğe yol açmazlar. Ekonomi için ek bir kaynağın çıkması söz konusu olmaz.
B. Dış Borçlanma Dış borçlanma, yabancı sermaye piyasalarından(ülke dışı), uluslararası kuruluşlardan veya devletlerden yapılır. Uygulamada bu borçlar; «Teknik yardım, Kalkınma kredisi, Program kredisi, Proje kredisi, Borç erteleme kredisi» gibi isimlerle anılır. Borç veren ülke verdiği parayla alınacak malların kendi ülkesinden alınmasını şart koşmuşsa şartlı(bağlı) kredi, böyle bir şart yoksa serbest kredi söz konusudur. Dış borçla üretim artırılarak milli gelir düzeyi artırılabilir. Alınan borçların iyi değerlendirilmemesi durumunda ise özellikle dış borcun ödeme zamanında; -Döviz stoğunda azalma ortaya çıkar, -Ödemeler bilançosu açığı artar. Bu durum da ekonomide durgunluğa yol açabilir. Ulusal para değer kaybeder ve milli gelir seviyesi düşer.
2.Kısa,Orta ve Uzun Vadeli Borçlar Ayrımı Süresi bir yıla kadar olan borçlar kısa, 1yıl-5yıl orta, 5 yıldan fazla borçlar ise uzun vadelidir. Kısa Vadeli Borçlar Bütçe dönemi içinde ortaya çıkan geçici açıkları kapatmak amacıyla başvurulur. Bütçe başlangıçta açıkla bağlanmışsa, bu açık da kısa vadeli borçlanmayla kapatılır.
B. Uzun Vadeli Borçlar Yatırım yapma, altyapı giderlerini karşılamak amacıyla başvurulur. Hazinenin çıkarttığı tahvillerin banka ve diğer finans kurumlarına satılması yoluyla gerçekleşmektedir. Uzun vadeli borçlanmada «devlet tahvili» adı verilen araçlar kullanılır. Borçlanmanın yapılmasında da; -İhale veya -Halka arz yöntemleri kullanılmaktadır.
3. Gönüllü İhtiyari Borçlar, Zorunlu(Mecburi) Borçlar Ayrımı Gönüllü borçlarda borç veren kendi isteğiyle devlete borç verir, devlet kağıdını satın alır. Zorunlu borçlarda ise, kişilerin ,iradesine bakılmaksızın borç vermeleri istenir. Zorunlu borçlanmaya savaş veya iktisadi kriz dönemlerin-de başvurulabilir. Günümüz modern devletlerin-de zorunlu borçlanma artık pek görülmemekte. Ör: Konut edindirme yardımı adıyla çalışanların aylıklarından kesilen paralar
II. Devlete Borç Verenin Avantajları ve Borçların Şartlarının Değişmesi 1. Devletin Borç Verenlere Sağladığı Avantajlar Faiz ve Vergi Avantajı Temel amaç faizdir. Borç verenlerin paralarını devlete vermelerinin temel nedeni, piyasa koşullarına göre yüksek getiri sağlamaktır. Verilen borcun karşılığında elde edilecek faizden devletin vergi almaması veya diğer kazançlara göre daha az vergi alması bir avantaj olabilir.
B. Başa Başın Altında Satış, Primli İhraç Bu durumda devlet 100TL’lik tahvili 95 TL’ye satar. Alıcı peşin bir kazanç sağlar. Daha sonra anaparasını 100TL olarak alır, ek olarak da belirlenen faiz gelirinin sahibi olur. Primli ihraçsa, 100 TL nominal değeri olan borçlanma senedi için ileride örnek olarak 110 TL ödemeyi taahhüt etmesidir.
C. İkramiyeli İhraç İkramiyeli ihraç durumunda, devlet yapacağı çekilişin sonucunda numarası isabet eden senetlere ayrı bir para ödemesi yapar. D. Garantili İhraç Devlete borç veren kişi veya kuruluşlar borç sözleşmelerine bazen ilave garanti şartı koyabilirler. Ör: verilen borç verildiği tarihteki altın değerine çevrilir. TL- dolar veya euroya çevrilebilir. Devlet enflasyon garantisi verebilir.
E. Diğer Borç verenler genellikle borç senedini(kamu kağıtları) vadesi gelmeden nakde çevirebilme imkanına sahip olur. Borsa İstanbul’da(eski İMKB) açılan tahvil-bono piyasası ile, kamu kağıtlarının ikincil piyasası oluşmuştur.
2. Borçların Şartlarının Değişmesi Borç alma-verme işleminin ardından şartların değişmesi (emprevizyon=öngörülemezlik) borçların yapısında değişikliğe yol açabilir. Alacaklı açısından en az zararlıdan en çok zararlıya; Borçların konsolidasyonu(tahkim), Borçların konversiyonu (değiştirilmesi), Moratoryum(Devletin mali anlamda güç durumda bulunduğu dönemlerde yeni bir anlaşma yapmak suretiyle borcunu ödeme şekli) Borcun reddi.
A.Borçların Konsolidasyonu(Tahkimi) Borçların ertelenmesi anlamına gelir. Ör: vadesi gelen borçlar daha uzun vadeye yayılır. Devlet mali sıkıntıdadır. Vadenin uzaması durumunda ana borç değişmese de faiz artacaktır, devletin ödeyeceği borç da artar.
B. Konversiyon Piyasa faiz oranlarının düşmesi üzerine devletin eski tahvillerin yerine düşük faizli yeni tahvil vermesi olayıdır. Ör: devlet, tahvillerini %15 faizle satmıştır, arkasından piyasa faizlerinin düşmesi üzerine sattığı tahvilleri %10 faizli yeni tahvillerle değiştirmek isteyebilir. Alacaklıların rızası alınarak yapılabileceği gibi zorunlu olarak da yapılabilir. Devletin borçları azalır(faizler azalır).
C. Moratoryum Devletin mali sıkıntı içinde bulunmasından dolayı başvurulmaktadır. Devlet borcunu ödemekten aciz olduğunu belirtmektedir. Vadede değişiklik yapıldığı gibi, faiz oranları da düşürülür.
D. Borcun Reddi Devletin tek taraflı olarak borçlarının veya faizlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeyeceğini ilan etmesidir. Bu durum hukuka aykırıdır ve devlete güven kaybını oluşturur.
III. Kamu Borçlarının Büyüklüğü Ne Olmalıdır? 1.Klasik Maliyeciler Bakış Açısı Borca karşı temkinli. Sadece olağanüstü durumlarda. Borçlanma= bugün alınması gereken verginin ileride alınması. Açık bütçe değil, denk bütçeyi savunurlar.
2.Modern Maliyeci Bakış Açısı Talep yetersizliğini gidermek için borçlanma. Ekonomide canlanma ve gelir. Açık bütçe politikası 3. Liberal İktisat (Anayasal İktisat) Anlayışı (Günümüz Klasikleri) James Buchanan. Devletin borçlanma yetkisini sınırlayan anayasal hükümlere ihtiyaç duyduğunu savunur. Aksi halde politikacı ve bürokratlar yetkilerini kötüye kullanır.
4.Günümüz Borçlanma Anlayışı Dünyada ekonomik krizin temelinde aşırı bütçe açıkları ve kamu borçları. AB üyelerine yönelik, Maastricht Kriterleri; Kamu borçlarını milli gelirin(GSYH’nin)%60’ı ile sınırlamıştır, Bütçe açığını da yine GSYH’nin %3’ü ile sınırlamıştır. Merkez bankasından kamunun borçlanmasına yasak getirilmiştir.
IV. Türk Borçlanma Tarihi 1.Osmanlı Döneminden Kalan Miras İlk borçlanma 1854 Kırım Savaşı sonrası, İngilizlerden alınan 5 milyon sterlin. Sonrasında da borçlar alınmış ama faizlerinin ödemesinde sıkıntı yaşanmış. Borçlarını alamayan Avrupa ülkeleri Osmanlı içinde kendilerine bağlı «Duyunu Umumiye İdaresi»ni kurdurmuşlardır. Bu kurum vergi toplama yetkisine sahip olmuştur.
2.Cumhuriyet Dönemi Borçlanması Türkiye ilk dış borcunu 1930 yılında ABD’den 10 milyon $ tutarında almıştır. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra IMF,AYB, OECD gibi uluslararası kuruluşlardan da borç alınmıştır. 1970 Demirel hükümeti, 1980 Özal hükümeti, 1994 Çiller hükümeti döneminde borç alınmaya devam edilmiştir. Mart 1996-Haziran 1996 yılında ülkeyi yöneten Mesut Yılmaz 61 milyon$ borç bırakmıştır. Kasım 2002’de AKP, Ecevit hükümetinden 150milyon$ borç devralmıştır.
12 yılın sonunda, AKP yönetiminde kamu borçları 360milyar$ civarına çıkmıştır. Borçların ulaştığı rakam Cumhuriyet tarihinin rekorudur. 3. Günümüz Türkiye’sinde Kamu Borçlanması ile İlgili Bazı Kavramlar Bütçe kanununun 1. maddesinde gider, 2. maddesinde gelir rakamları verildikten sonra 3. maddede o yıl için gerekli olan borçlanma miktarı açıklanmaktadır. Bütçe açığını kapatmak için borçlanma aracı olarak «hazine bonoları» kullanılmaktadır.
Borç İdarecisi: Hazine Müsteşarlığı B. Kamu Açıkları ile İlgili Bazı Tanımlar Birincil bütçe açığı(faiz dışı açık) Kamu kesimi finansman açığı Kamu kesimi borçlanma gereği Kamu kesimi net kamu borç stoku