PSİKOLOJİK DANIŞMA KURAMLARI Dr. AYHAN ÇAKICI
Ellis ve Akılcı – Duygusal Psikolojik (Rationel-Emotive)Danışma Kuramı Albert Ellis, akılcı duygusal psikolojik danışma kuramının öncüsüdür. Freud’un mantık dışı güçlerin, ilk çocukluk yıllarında gelen bilinç altı çatışmalar olduğu düşüncesine inanmıyordu. Ellis’in gördüğü şey mantık dışı bir yaşam felsefesi içinde insanlara sürekli olarak bir takım öğretiler aşılanmasıydı.
Danışma ya da psikoterapi hizmetlerinde mantık ve sağduyunun dahil edilmesi yolundaki ilk girişimlerin en güçlüsü Albert Ellis’in önceleri rasyonel(akılcı) psikoterapi daha sonraları rasyonel-emotif (akılcı-duygusal) psikoterapi yaklaşımıdır. Bu kuram, bilişsel davranışçı terapi yaklaşımını, bazı davranışçı terapi tekniklerini ve özelliklerini içerir. Bilişsel yaklaşım insanın akılcı-mantıklı yönü ile ilgilenmeye başladı.
Bu yaklaşımın sahipleri düşüncenin duygular üzerindeki etkisinin davranış değiştirme çabalarında önemli olduğunu vurgulamışlardır. Bilişsel davranışçı kuramını benimseyenler, insanların bazı gizli güçlerle dünyaya geldiğini ve bütün davranışların öğrenme ile gerçekleştiğini kabul ederler. Ancak, odak davranışın kendisinden çok onu ortaya çıkaran yönlendiren ve pekiştiren iç faktörler, düşünceler , batıl, saçma fikirler ve mantıksız genellemelere vurgu yapılır.
Kuramın Anahtarları ve İnsan Anlayışı Ellis, insanı hem akılcı, hem de mantıksız olarak görmektedir. İnsanlar olaylardan kolayca etkilenmektedir ve olumsuz duygulara (kaygı, suçluluk, düşmanlık gibi) kapılabilmektedir. Dolayısıyla insanın duygusal problemleri de onun mantıksız düşüncelerine bağlıdır. İnsan mantık gücünü yükselterek kendini duygusal rahatsızlıktan kurtarabilir. Bu yaklaşıma göre suçluluk, kaygı ve öfke, faydasız ve mantık dışı duygulardır.
Ellis’in geliştirdiği akılcı-duygusal terapinin en önemli noktası, düşünce ve duygunun iki farklı süreç olmadığıdır. Tüm gerçekçi amaçlar için düşüncenin ve duygunun birbirini kapsadığını ve bunların iç içe olduğuna inanmaktadır. Duygular doğuştan gelen tutumsal ve kavramsal süreçlerdir. İnsanlar mantıklı olabilme potansiyeli taşırlar.
Akılcı-duygusal terapide önemli bir diğer kavram heyecanlardır Akılcı-duygusal terapide önemli bir diğer kavram heyecanlardır. Ellis’e göre kişinin düşünceleri ile heyecanları iç içe bulunmakta ve birbirini etkilemektedir. Bilişsel Yaklaşımcılar, insanın çok erken yaşlardan itibaren geçirdiği yaşantıların davranışlarını belirlediğini savunurlar. Bunlara göre, insan çocukluğunda kendisi ve çevresi hakkında bazı değer yargıları edinir. Bu değer yargıları anne baba ve yetişkinler tarafından aşılanır.
İnsanı yıkıcı duygulardan ve başarısızlık davranışlarından kurtarmanın yolu onun mantıksız düşüncelerini değiştirmek, kendisi hakkında oluşturduğu başarısızlık kimliğinden kurtulmasına yardımcı olmalıdır. Ellis şu temel varsayımlardan hareket eder, bireyin içinden kendi kendine söylediği düşünceler, onun kendisini nasıl hissettiğini ve o durum içinde nasıl davranacağını önemli ölçüde etkiler.
Ellis, modern varoluşçuluğa da sempati duyar Ellis, modern varoluşçuluğa da sempati duyar. Burada şu görüşleri kabul eder: 1.Birey hürdür, kendi kendini tayin etme hakkına sahiptir. 2.Birey kendi yeteneklerini geliştirmeli ve kendini gerçekleştirmelidir. 3.Bireyin kendi tecrübeleri en büyük otoriterdir. 4.İçinde bulunulan anın tam bilincinde olunmalıdır. 5.Eylemden başka hiçbir gerçek yoktur.
6. Birey kendini ani hamlelerle yüceltebilir. 7 6.Birey kendini ani hamlelerle yüceltebilir. 7.Hayatta belirli sınırların olduğu kabul edilmelidir.
Terapi Süreci Amaç akıllı bir yaratık olan insanın, akılcı düşünmeyi öğrenerek duygusal rahatsızlıktan kurtulabilmesidir. Terapistin temelde iki amacı vardır: 1.Bireyin o durumda kendisi ile ilgili olumsuz duygu ve düşüncelerini öğrenmek. 2.Bu olumsuz düşüncelerden onu vazgeçirip daha olumlu düşünceleri onların yerine koymak. Olumsuz düşünceler bireyin benlik değerini azaltıcı düşüncelerdir.
Örneğin bir erkek “ iyi para kazanmazsam, karıma istediklerini alamazsam o zaman ben değersiz bir insanım demektir”. Düşüncesi buna bir örnektir. Bir insanın değerli biri olup olmadığını belirleyen başka faktörler vardır. Bu insan dürüst bir insan mı? İçtenlikle yardım etmek isteyen birisi mi? Sorumlu bir insan mı? gibi. Danışanın değişmeye istekli olması terapinin başarısı için şarttır. Amaç davranışı değiştirmek değil davranışı değiştirecek bilişsel yapı ve süreçleri etkilemektir.
Kullanılan Terapi Teknikleri Akılcı-duygusal terapistler bütünleyici olup, çeşitli bilişsel duygusal ve davranışsal teknikleri bir arada kullanırlar. Bu da akılcı-duygusal terapistlerin farklı problemleri, farklı düzeylerde yaşayan bireylere psikolojik yardım verebilmelerini kolaylaştırmaktadır.
Bu teknikler kaygı, depresyon, kızgınlık, evlenme güçlüğü, iletişim bozukluğu, anne baba ile ilgili sorular, kişilik bozuklukları, obsesif-kompulsif bozukluklar, uyuşturucu madde bağımlılığı ve psikotik bozukluklar gibi oldukça yaygın klinik problemlerin tedavisinde uygulanmaktadır.
A-B-C-D Modeli Terapistin amacı danışanına A-B-C-D modelini öğretmektir. Burada “A” aktive eden olaydır. “B” kişinin olayı nasıl yorumladığı ve bu olayla ilişkin düşünce ve inançlarıdır. “C”ise ortaya çıkan duygu-davranıştır. “D” ise düşünceyi değiştirmeye yönelik tartışma tekniklerini , yanlış düşünce ve duygulara müdahale etmeyi içerir. Bu modele göre sonuçları(davranışı) olaylar değil, bu olaya ilişkin kişinin sahip olduğu düşünce ve inançlar doğurur.
Akılcı-duygusal yaklaşım B’yi, yani kişinin mantıksız düşünce ve inançlarını değiştirmeye odaklanır. 1.adımda hastaya mantık muhakemesinde düştüğü hatalar gösterilir. 2. adımda hasta mantıksız düşünmesiyle rahatsızlıklarını daha fazla sürdürüp artırdığı gösterilir. 3. adımda kişiye düşünce yollarını değiştirmesi için yardım edilir. Bu terapistin yardımıyla yapılır. 4. adımda kişiye gerçekçi hayat felsefesi kazandırılır.
Yüzleştirme: Yanlış inanışları ortadan kaldırmak için kullanılır. Çelişkilere dikkat şeklidir. Bir duygu ve davranışın, başka bir duygu ve davranışla ilgisi gösterilir. Değerlendirme: Yanlış inançlar kişiye ne kazandırdığı veya ne kaybettirdiğinin değerlendirilmesi yapılır.
Yorumlama Terapist ilk seansta danışanda duygusal rahatsızlıklara yol açan mantık dışı inançları yorumlamaya başlar. Terapist aktiftir ve danışanın mantıkdışı inançlarını açıklamasını beklemez. Akılcı duygusal terapi eğitimi gördüğü ve birçok danışanla karşılaştığı için terapist bu inançların ne olduğunu tahmin edebilir.
Eleştiri Tekniği Danışman eleştiri tekniği kullanarak genel ve akılcı olmayan düşünceleri eleştirir ve danışanı daha akılcı görüşler benimsemesi konusunda teşvik eder. Çürütme Tekniği Terapistler danışma sürecinde eleştiri tekniğini destekleyici nitelikte rol oynayan çürütme tekniğin de kullanarak danışanların danışanların bilinç düzeylerini daha olgun mantıksal bir düzeye getirirler.
Ödevlendirme Tekniği Terapist danışanlardan kendi problemlerini liste halinde sıralamalarını, kesin buldukları düşünceleri arayıp bulmalarını ve bunlarla mücadele etmelerini ister. Onlara ödevler verir. Bu da “gereklilikleri” ve “olması gerekenleri” ortaya çıkarmanın bir yoludur.
Espri – Güldürü Tekniği: Terapistler danışanların duygularında ve davranışlarında daha mantıklı olabilmelerini sağlamak ve danışanlara mantık dışı ve saçma inançlarını göstermek amacıyla espri – güldürü tekniğini kullanırlar. Terapist gerekli gördüğünde grubu danışanın saçma düşüncelerine güldürür. Tartışma Tekniği Terapist danışanın mantık dışı düşüncelerini tartışarak danışana problemleriyle nasıl başa çıkacağını gösterir.
Kurama Yöneltilen Eleştriler Davranışçı Terapistler: Duygusal bozuklukların sorumluluğunun bireye yüklenmesi eleştirilmekte ve çevre faktörüne dikkat çekilmektedir. Psikanalistler: Akılcı-duygusal yaklaşımının terapiste yüklediği rol ve fonksiyonları saldırgan ve otoriter olarak nitelendirmektedirler. Bir çeşit beyin yıkamadır denmektedir. Çünkü danışanın problemi konusunda yaptığı açıklamalar, terapist tarafından aptalca ve mantık dışı olarak nitelendirilmektedir.
Hümanist Yaklaşım : Korku, kaygı, dehşet ve aşırı heyecan gibi duyguların aslında hoş olmadığını, ancak bu duyguların doğuştan gelen mantık dışı duygularda olmadığını ileri sürmektedir. Bazı olaylarda bir şeyin dehşete ve kaygıya kapılması mantık dışı olabilir. Elektik Yaklaşım: Akılcı-Duygusal terapi hiçbir durumun korkunç ya da dehşet verici olmadığı konusunda genelleme yaparak hayatın trajik yönünü reddetmektedir.
Kaynak -Psikolojik Danışma, Psikoterapi Kuram ve Uygulamaları / Dr. Gerald Corey / Editör:Ayhan Sağlam. Mentis Yayınları.