SOLUNUM SİSTEMİNİN ANATOMİSİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ANATOMİ VE FİZYOLOJİ DOLAŞIM SİSTEMİ 10 – 14 Şubat 2014.
Advertisements

SoLUNUM SİSTEMİ.
Hazırlayan :Emre GÜNDOĞAN
SOLUNUM SİSTEMİ.
SOLUNUM SİSTEMİ.
ANATOMİ VE FİZYOLOJİ SOLUNUM SİSTEMİ KONULAR
VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM FERİZE ORAL 4/B 1726.
Giriş Organizmanın canlılığını sürdürebilmesi için gerekli en önemli madde oksijendir. Oksijensizliğe en duyarlı organ beyindir. Solunumun asıl fonksiyonu.
SOLUNUM SİSTEMİ 04/05/2006 SOLUNUM SİSTEMİ.
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Dolaşım Sistemi -.
BOŞALTIMDA GÖREVLİ YAPI VE ORGANLAR
SAĞLIKLI BÜYÜYELİM Mustafa Kemal Demir.
VÜCUDUMUZDA SİSTEMLER
Dolaşım sistemi.
SOLUNUM SİSTEMİ 1.Solunum Nedir? 2.Solunum Organlarımız
Solunum Sistemi
NASIL SOLUK ALIP VERİRİZ?
ÇALIŞKAN CANAVARLAR Ders:Fen ve Teknoloji
Besin maddelerinin oksijenli ve oksijensiz
İNSANDA SOLUNUM SİSTEMİ
Z.Aycan TUNCER 4/B Sınıf Öğretmeni
DÜZENLEYEN İlkOkulu 4-B Sınıf Öğretmeni
Solunum Sistemi ANAHTAR KAVRAMLAR Alveol Diyafram Bronş Bronşçuk.
SOLUNUM SİSTEMİ Solunum sistemi, kandaki karbondioksit gazının oksijen gazı ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir. Solunum Sistemi Solunum sisteminde.
EMİR DUMAN YASIR ESER aslIHAN DUMAN beyza karataş
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Solunum Sistemi -.
SOLUNUM SİSTEMİ
DOLAŞIM SİSTEMİ.
SOLUNUM SİSTEMİ.
Sistemlerimiz Destek ve hareket sistemi Dolaşım sistemi
SOLUNUM SİSTEMİ Hücrede besinlerin oksijenle parçalanarak enerji üretilmesi olayına solunum denir. Besin + oksijen karbondioksit + su +
Yrd. Doç. Dr. Gülşah SEZEN VEKLİ
SOLUNUM SİSTEMİ.
6.SINIF: VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER DOLAŞIM SİSTEMİ
SELAMİALİ İLKÖĞRETİM OKULU
Ders: Fen ve Teknoloji (4
Solunum sisteminin genel görünümü
ORBİTA ANATOMİSİ.
İÇ ORGANLARIMIZ.
DOLAŞIM SİSTEM (Systema circulatorium) Prof. Dr. Nihat Ekinci.
Solunum Sistemi Anatomisi
AKSİYAL İSKELET SİSTEMİ (STERNUM, COSTAE VE CRANİUM)
Trachea, Bronchi ve Pulmones Prof.Dr.Yalçın KIRICI Anatomi AD.
SOLUNUM SİSTEMİ (Systema Respiratorium) Prof. Dr. Nihat EKİNCİ.
ORGANLARIM. Akciğer, hava soluyan omurgalılardaki temel solunum organıdır. Ana görevi atmosferdeki oksijeni kan dolaşımına nakletmek ve dolaşımdaki karbondioksiti.
SOLUNUM SİSTEMİ
SOLUK ALIP VERME.
SOLUNUM SİSTEMİ SOLUNUM ORGANLARI
ALT SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI
BURAYA TIKLAYINIZ Vücudumuz neden sıcaktır?
Dolaşım Sistemi ve Hastalıkları
Hazırlayan; EMRE BELİKIRIK FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENİ
Solunum Sistemi Hastalıkları
TOPOGRAFİK ANATOMİ’YE GİRİŞ
DOLAŞIM SİSTEMİ
DOLAŞIM SİSTEMİ (Systema circulatorium) Canlılarda dışarıdan alınan besin maddelerini ve oksijeni hücrelere taşımak ve hücrelerde meydana gelen metabolizma.
Solunum Sistemi Anatomisi
SYSTEMA RESPIRATORIUM ( SOLUNUM SİSTEMİ )
İNSAN VÜCUDU.
İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ
LOGO SOLUNUM SİSTEMİ Hazırlayan; EMRE BELİKIRIK FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENİ
1.DÖNEM FEN PROJESI SOLUNUM AD: ARDA BILGIÇ SıNıF: 8/C NO:172.
DOLAŞIM SİSTEMİ.
VÜCUDUMUZ BİLMECESİNİ ÇÖZELİM
SOLUNUM SİSTEMİ 1.Buccal boşluk 2.Burun boşluğu
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Dolaşım Sistemi -. Dolaşım Sistemi Sağlık Okuryazarlığı – Dolaşım Sistemi Dolaşım sistemi kalp, kan ve kan damarlarından.
SYSTEMA RESPIRATORIA (SOLUNUM SİSTEMİ)
KALP Üstte iki kulakçık alltta iki karıncık olmak üzere dört odacıktan oluşmuştur. Sağ kulakçık ile sağ karıncık arasında üçlü (triküspit), sol kulakçık.
Emir Şaşmaz 6/B 431. Canlılık için gerekli besin ve oksijenin tüm hücrelere taşınmasını, metabolik faaliyetler sonucu ortaya çıkan zararlı maddelerin.
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Dolaşım Sistemi -. Dolaşım Sistemi Sağlık Okuryazarlığı – Dolaşım Sistemi Dolaşım sistemi kalp, kan ve kan damarlarından.
Sunum transkripti:

SOLUNUM SİSTEMİNİN ANATOMİSİ Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN

SOLUNUM/ SOLUNUM SİSTEMİ Atmosferdeki oksijenin kana geçmesi, kan dolaşımındaki karbondioksitin atmosfere geri verilmesi işlemine solunum (Respirasyon) denilir. Solunum iki fazdan meydana gelir. Soluk alma (İnspirasyon) ve soluk verme (Ekspirasyon). Doğumdan sonra başlayan solunum fonksiyonu bir ömür boyu devam eder. Solunumun durmasından 3-5 dakika sonra oksijensizliğe en hassas yapı olan beyin hasar görmeye başlar. Yetişkin bir insanın dakikadaki solunum sayısı 15-20’dir. Sporcularda bu sayı daha düşük, bebek ve çocuklarda daha yüksektir.

Solunum sistemi, solunum organı olan akciğerler ve solunum yolları ile diğer yardımcı oluşumlardan meydana gelir. Solunum yollarının göğüs kafesi içerisinde kalan kısmına Alt solunum yolları, göğüs kafesi dışında kalan kısmına ise Üst solunum yolları adı verilir. Ağız ve burun yoluyla vücuda giren hava yutak ve gırtlaktan geçtikten sonra soluk borusu yoluyla akciğerlere ulaşır.

BURUN (NASUS, RHINOS) Üst solunum yollarının başlangıç bölümü olan burun aynı zamanda koku alma organı olarak işlev görür. Burnun dıştan görünen kısmına dış burun ya da (Nasus externus) denilir. İçte kalan kısım ise burun boşluğu (Cavitas nasi) olarak adlandırılır.

Nasus externus, yüzün orta kısmına yerleşmiş olan üç yüzlü piramit şeklinde bir çıkıntıdır. Yan yüzler ortada birleşerek dorsum nasi yani burun sırtını meydana getirirler. Alt yüz de ise nares denilen iki tane burun deliği bulunur Dış burunun kemik çatısı os maxilla, os frontale ve os nasale tarafından oluşturulur. Bu kemik oluşumlar burun kökünü meydana getirirler. Burunun uç kısımları ise yumuşaktır. Deri altında burun kıkırdakları (Cartilago nasales) bu esnekliği sağlar. Burun kemiği Üst kıkırdak Septum Alt kıkırdak Nares

Cartilago Nasalis ve Kemik yapılar Os Frontale Os Nasale Os lacrimale Processus Frontalis maxilla Cartilago nasi lateralis Os Zygomaticum Cartilago nasi accesorius Cartilago alaris major Cartilago alaris minor Nares

CONCHA NASALİS Burun boşluğunun dış yan duvarında yukarıdan aşağıya doğru uzunlamasına yerleşmiş midye kabuğu seklinde üç çıkıntı bulunur. Bu çıkıntılara sırasıyla Concha nasalis superior, Concha nasalis medius Concha nasalis inferior denilir. Bu çıkıntıların her birinin altında ise meatus nasi superior, meatus nasi medius ve meatus nasi inferior adında birer yol bulunur. Bu yollardan her birine burun civarında yerleşmiş olan paranasal sinuslar ve gözyaşı kanalı açılır.

SİNUS PARANASALES Burun boşluğunu çevreleyen kemiklerin bazılarının içlerinde ‘’Sinus’’ adı verilen boşluklar bulunur. Burun mukozasının devamı şeklinde mukoza tabakası bu boşlukların iç yüzeylerin döşer. Her bir sinus en az bir kanal aracılığı ile burun boşluğunun içerisine açılır. Sinusların fonksiyonları hakkında çeşitli teoriler bulunmaktadır. Maxillar, Frontal, Sphenoid sinüsler resimde gösterilmiştir. Bu oluşumlar kafa kemiklerinin ağırlığını azaltır ve konuşmaya rezonans katar. Burundan giren solunum havasını ısıtmaya ve nemlendirmeye yardımcı olurlar. Sinuslar içlerinde bulundukları kemiklere göre isim alırlar.

LARYNX (GIRTLAK) Ses organı olan gırtlak, boyun bölgesinde yutak ile nefes borusu arasında yerleşmiştir. Gırtlağın iskeleti kıkırdaklar tarafından oluşturulur. Kıkırdak yapıların arasını dolduran bağ dokusu ve ligamentler bu oluşumları birbirine bağlarlar. Larynx’in iç kasları ise kıkırdaklara tutunurlar ve bu kıkırdakların hareketlerini sağlarlar. Bu hareketler sayesinde hem seslendirme hem de soluk yolunun gerektiğinde açılması ya da kapatılması kontrol edilir. Larynx’in iskeleti üçü tek, üçü çift olmak üzere 9 kıkırdaktan oluşturulur.

LARYNX KIKIRDAKLARI (CARTİLAGO) 1) Cartilago Cuneiforme 2) Cartilago Corniculate 3) Cartilago Cricoidea 4) Cartilago Arytenoidea 5) Cartilago Thyroidea 6) Cartilago Epiglottica

TRACHEA (SOLUK BORUSU) Solunum sisteminin larynx’ten sonra gelen 10-13 cm uzunluğundaki boru seklindeki parçasına Trachea denilir. Üst üste dizilmiş 15-20 tane at nalı şeklindeki kıkırdağın bağ dokusu ile birbirine bağlanması ile oluşmuştur. Kıkırdakların arkada kalan açık kısımları m. trachealis adındaki düz kas dokusu tarafından kapatılmıştır. Trachea’nın iç yüzeyi ise tüylü epitel hücrelerinden oluşan mukoza tabakası tarafından döşenmistir. Trachea’nın başlangıcı yukarıda 7. boyun omuru seviyesindedir. Aşağıda 4. göğüs omuru seviyesinde ya da angulus sterni hizasında Bronchus principalis dexter ve Bronchus principalis sinister olmak üzere iki dala ayrılarak sona erer.

BRONCHİ (BRONŞLAR) Trachea, bifurcatio trachea denilen Çatallanma noktasında iki ana bronşa ayrılır. Bunlar bronchus principalis dexter (sağ ana bronş) ve bronchus principalis sinister’dir (sol ana bronş). Sağ ana bronş sola göre daha kısa, daha geniş ve daha dik konumdadır. Bu nedenle trachea’ya kaçan yabancı cisimler çoğunlukla sağ akciğere doğru yönelirler. Ana bronşlar kısa bir seyirden sonra akciğerlerin medial yüzlerinden içeri girerek bronchus lobaris denilen ve akciğerlerin her bir lobu için bir tane olacak şekilde dallanırlar. Bu oluşumlar ise bir ağaç dalı gibi ayrılmaya devam ederler ve sırasıyla ve bronchialis adıyla devam ederler. Hava yollarının son ulaştığı nokta akciğer dokusu içerisindeki hava kesecikleri yani alveollerdir. Bu keseciklerin etrafı damarlarla sarılıdır. Alveol içerisine ulaşan oksijen, kese duvarından damara ulaşarak sistemik kan dolaşımına geçerken kan dolaşımındaki karbondioksit de tersi bir yolla alveol içerisine geçer. Böylece gaz değişimi gerçekleştirilmiş olur.

PULMONES (AKCİĞERLER) Göğüs kafesi içerisine yerleşmiş olan bir çift solunum organından her birine akciğer (pulmo) denilir. Piramit şeklinde olan bu organlardan sağdaki soldakine nazaran biraz daha kısa fakat enlidir. Sol tarafta kalp bulunduğundan bu taraftaki akciğer sağdakinden biraz küçüktür. Trachea’nın bifurkasyon bölgesinden sonra dallanan bronşlar her iki akciğerin içine doğru yönelirler.

AKCİĞERİN TEMEL YAPILARI Akciğerin mediastinum yüzünde akciğer göbeği (Hilus pulmonis) bulunur. Buradan Brochus pirincipalis dexter ya da sinister, sinirler, akciğer arteri ve venleri ve lenf damarları geçmektedir. Akciğerler fissura denilen yarıklar ile loblara ayrılır. Sağ akciğer 3, Sol akciğer 2 loba ayrılmıştır. Sağ akciğerdeki loblar, Lobus Superior, Lobus Medius ile Lobus İnferior iken; Sol akciğerdeki loblar, Lobus Superior ile Lobus İnferior’dur.

SAĞ AKCİĞERİN ANATOMİK BÖLÜMLERİ Apex Pulmonis Lobus Superior Facies Costalis (Dış yüz), Facies Mediastinalis (İç yüz), Facies İnterlobalis (Loblar arası yüz), Facies diaphragmatica (Diyaframa oturan yüz) Lobus Medius Lobus İnferior Basis Pulmonis

PLEURA (GÖĞÜS KAFESİ ZARI) Göğüs kafesinin iç yüzeyleri ve diaphragma’nın üst yüzeyini saran Lamina parietalis (duvar yaprağı) ile Akciğerlerin dış yüzeyini saran Lamina visceralis (organ yaprağı) olmak üzere iki yapraktan oluşmuş bir zar yapısıdır. Bu iki pleura arasında bir boşluk vardır. Buna Cavum Pleura denir. Nefes alma (İnspirasyon) esnasında bu pleura genişleyerek giren hava ile nedeniyle akciğerlerde genişleme gösterir. Nefes verme (Ekspirasyon) esnasında ise bu pleura daralır ve akciğerlerdeki hava dışarıya doğru tahliye olur.

DOLAŞIM SİSTEMİ Sindirim sistemi aracılığı ile vücudumuza alınan gıdalar bağırsaktan emilerek kan dolaşımına geçer ve hücrelere ulaştırılırlar. Solunum sistemi aracılığı ile alınan oksijen de kan dolaşımına geçerek hücrelere ulaşır. Hücreler oksijen yardımı ile bu besin maddelerini hücre içerisinde parçalayarak kullanır. Karbondioksit ve diğer atıklar kan dolaşımı aracılığı ile akciğerler ve böbreklerden dışarı atılırlar. Dolaşım sistemi kanın vücuttaki dolaşımı sayesinde bu işlevlerin gerçekleşmesini sağlamaktadır.

KALP (COR) Grekcesi cardia olan içi boşluklu, kaslar ve diğer fibrotik yapılardan meydana gelmiş bir organdır. Göğüs kafesinin içerisinde ve iki akciğerin arasında yerleşmiş olan kalp, pompa gibi çalışarak kanın vücutta dolaşmasını sağlar. Kalp, sternum’un arkasında ve omurganın ön tarafındadır. 2/3’lük kısmı orta hattın solunda iken 1/3’lük kısmı ise orta hattın sağında yer alır.

Kalp 4 odacıktan meydana gelmiştir. Bu odacıklardan Dıştan bakıldığında tabanı arkada, tepesi önde ve sola yönelmiş bir koni gibidir. Kalp 4 odacıktan meydana gelmiştir. Bu odacıklardan 2 tanesi atrium’lardır (kulakçıklar) ve arka tarafta yerleşir. Sağlı sollu iki ventrikül (karıncık) ise önde bulunur. Kalbin arka tarafında atrium’lara ilave olarak kalbe giren ya da kalpten çıkan büyük damarlar bulunur. Sağlı ve sollu yer alan bu damarlar kanın kalpteki dolaşımında en büyük rolü üstlenirler.

Kalbe dıştan bakıldığında; Arkadaki atrium’lar ile öndeki ventriculus’ları birbirinde ayıran bir oluk kalbin taban kısmında çepeçevre dolanırken görülür. Bu oluğun adı sulcus atrioventricularis’tir ve içerisinde kalbin koroner arterleri ve venleri yağ dokusuna gömülü olarak bulunurlar. Karıncıkları birbirinden ayıran öndeki oluğun adı, sulcus interventricularis anterior, arkadakinin adı, sulcus interventricularis posterior’dur.

KALBİN ODACIKLARI Atriumlar, kalbin arka tarafındaki içi boşluklu yapılardır. Her iki odacık, ‘’Septum interatriale’’ adındaki bir duvar yapısı ile birbirinden ayrılırlar. Kalbin ön tarafında ise ventriculus’lar bulunur ve bunlar da ‘’Septum interventriculare’’ ile birbirinden ayrılırlar. Aynı tarafın atrium ve ventriküller, aradaki delikler vasıtasıyla birbirlerine bağlanırlar.

ATRİUM DEXTRUM (SAĞ KULAKÇIK) Kalbin sağ arka tarafındadır. Sol tarafında septum interatriale adını verdiğimiz her iki atriumu birbirinden ayıran duvar görülür. Bu duvar üzerinde fossa ovalis adında bir çöküntü bulunur. Bu çöküntü anne karnında iken deliktir (foramen ovale), ancak doğumdan sonra kapanır. Kapanmaması durumunda sağ ve sol atriumlar arasında kan geçişi olur. Böylece sol atrium’daki oksijenden zengin kana karbondioksitli kan karışır. Atrium Dextrum içinde V. Cava Superior ile V. Cava İnferior adını verdiğimiz dokulardaki venöz kanı taşıyan damarlar bulunur

Atrium dextrum, ön tarafında bulunan ‘’Ostium atrioventriculare dextrum’’ adlı delik aracılığı ile ventriculus dexter’e açılır. Bu delik üzerinde valva atrioventricularis dextra (valva tricuspidalis) bulunur. Bu kapakçık kanın sağ karıncıktan geriye yani sağ atrium’a dönmesini önler.

VENTRİCULUS DEXTER (SAĞ KARINCIK) Atrium Dextrum’un hemen altında bulunan Ventriculus Dexter sağ yarımda bulunan karıncıktır. Atrium Dextrum’daki kan buraya gelir. Aralarında kapağa Valva atrioventricularis dextra denir. Burada toplanan kan A. Pulmonaris’e aktarılır. Bu yolun kapağına ise Valva Trunci Pulmonaris denir.

ATRİUM SİNİSTRUM (SOL KULAKÇIK) Akciğerlerde oksijenlenen kan bu V. Pulmonalis’ler aracılığı ile ile atrium sinistrum'a ulaşır. Atrium sinistrum'un ön tarafında bulunan ostium atrioventriculare sinistrum adındaki delik uzerinde valva mitralis (valva atrioventriculare sinistra) adlı kapakçık bulunur. Bu kapakçıklar sol ventrikülün içine doğru uzanır. Atrium kasıldığında içerisindeki kan ostium atrioventriculare sinstrum'dan ventriculus sinister'e ulaşır. Giden kan kapakçıkların engellemesi nedeniyle tekrar atrium'a dönemez.

VENTRİCULUS SİNİSTER (SOL KARINCIK) Sol Atrium’dan gelen kan Mitral kapak ile kaplanan Ostium atrioventiculare sinistrum’dan geçerek sağ karıncığa gelir. Buradaki temiz kan ‘’Ostium Aorta’’ adı verilen delik vasıtasıyla 3 kapaklı bir damar olan ‘’Aorta’’ ile tüm vücuda pompalanır. Aorta’ya pompalanan kan tekrar ventrikülüse veya atrium’a geri dönmez.

KALBİN DAMARLARI V. cavae superior: Kalp seviyesinin üstünde kalan vücut bölümlerinden yani thorax, baş-boyun ve üst ekstremitelerden gelen kanı kalbin sağ atrium'una taşıyan toplardamardır. Sağ atrium'un üst tarafına açılır. V. cavae inferior: Kalp seviyesinden aşağıda kalan vücut kısımlarının yani karın boşluğu, iç organların bir kısmı, ve alt ekstremitelerden gelen kanı atrium dextrum'a ulaştıran toplar damardır. Sağ atrium’un alt kenarına açılır. Vv. pulmonales: Sayıları 4-5 tane olan ve akciğerlerden oksijenli kanı kalbin sol atrium'una ulaştıran damarlardır. Aorta: İnsan vücudundaki en büyük atardamardır. Ventriculus sinisterdeki oksijenli kanı bütün vücuda dağıtmak üzere kalpten ayrılır. A.Pulmonalis: Sağ ventrikülüsten akciğere kirli kan gönderir.