©

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Bilgisayar ve Internet Bağımlılığı
Advertisements

SINAVLARA HAZIRLIKTA AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR.
TV’NİN KİŞİLER ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
ANA BABA VE ERGENLİK.
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
TELEVİZYON VE İNTERNETİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ
AİLE EĞİTİM SUNUSU 5.
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ
ÖZEL ANTAKYA ATA İLKOKULU
OKUL KORKUSU NEDİR? Uzm. Psikolog Arzu YILDIRIM
ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
ÇOCUK, HER ZAMAN İTAAT ETTİĞİNDE YOLUNDA GİTMEYEN BİR ŞEY Mİ VAR DEMEKTİR?
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUKLAR ( OKUDUKLARIM, GÖZLEM VE TECRUBELERİM)
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …. Çocuklarımızı çok severken kişisel isteklerimizin, beklentilerimizin onlar için belki de aşırı bir yük olacağını.
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENELİM Erkan İLGÜN Rehber Öğretmen
Hazırlayan Psk.Dan.Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
Ruh Sağlığı.
Ruh Sağlığı.
ÇOCUKLARDA DİKKAT EKSİKLİĞİ VE VELİLERE ÖNERİLER
ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ.
Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
Hazırlayan Psk.Dan. Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
DEZAVANTAJLI VE RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR KİMLERDİR?NASIL TESPİT EDİLİR?
HAZIRLAYANLAR NURTAÇ ÜNLÜ DERYA DEMİR GÜLŞAH BAŞARAN
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
HOŞGELDİNİZ.
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
OLUMSUZ DAVRANIŞ VE SORUN ÇÖZME. PROBLEM ÇÖZMEDE İLETİŞİM 1. OLUMSUZ DAVRANIŞ NEDİR ? BAŞKALARININ HAKLARINI VE GÜVENLİĞİNİ ENGELLEYEN, TEHDİTEDEN, ZORLAYICI.
Tutum Kişinin herhangi bir olaya ve kişiye karşı olan tutumu onun kişiliği doğrultusunda gerçekleşir. Genellikle ev dışındaki ortamlarda yaşıtları tarafından.
Okul Rehberlik Servisi
ÇOCUKTA İSTENMEYEN DAVRANIŞLARIN DEĞİŞTİRİLMESİ
Ailelerin Çocukları İle İlgili Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
Ailelerin Çocukları İle İlgili Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
Çocuğun Eğitiminde Disiplin ve Sınırlar
Çocuklarda Tırnak Yeme Alışkanlığı
ANNE BABA TUTUMLARI Karatay Rehberlik ve Araştırma Merkezi.
Hazırlayanlar Psk.Dan Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan Sinem TARHAN
ANNE-BABALARA ÇOCUKLARININ OKUL BAŞARISI İÇİN TAKTİKLER
Çocuk ve Yas.
Mustafa kemal Akbay İlköğretim Okulu Veli Toplantısına Hoş Geldiniz.
ÇOCUKLARDA ÖĞRENME ve DAVRANIŞ SORUNLARI
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME EĞİTİM SEMİNERİ
ÇOCUKLARDA ÖĞRENME ve DAVRANIŞ SORUNLARI
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
GELİŞİM NEDİR? Gelişim, doğumdan ölüme kadar kişinin geçirmiş olduğu düzenli,  uyumlu ve sürekli bir ilerlemeyi dile getirmektedir.
ERGENLİK DÖNEMİ VE GENÇLERLE İLİŞKİLER
HOŞGELDİNİZ.
SEVGİLİ ANNE-BABALAR. Gençlerimizin sorumluluk sahibi, başarılı, mutlu,olumlu,kendilerini ve yaşamayı seven insanlar olarak yetişmelerini istiyorsak;onlara.
Dikkat Eksikliği HiperAktivite Bozukluğu (DEHB)
İNTERNET ÇOK GENİŞ BİR ALAN
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
GELİŞİMİ VE PROBLEMLERİ
VE ÇOCUGUN GELİŞİMİNE ETKİLERİ
TEOG SINAVI VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ
OKUL SEMİNERLERİ:2 ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI.
OKUL KORKUSU VE BAŞ ETME YOLLARI
TELEVİZYONUN İNSAN HAYATINDAKİ YERİ, ÖNEMİ VE ETKİLERİ
Ailenin Çocuğun Başarısındaki Rolü ,Sağlıklı İletişim ve Aile Sağlığı
AİLE TUTUMLARI ve ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
ANA BABA VE ERGENLİK.
Gelişim Nedir? Gelişim, doğumdan ölüme kadar kişinin geçirmiş olduğu düzenli,  uyumlu ve sürekli bir ilerlemeyi dile getirmektedir.
ANNE-BABALARA ÇOCUKLARININ OKUL BAŞARISI İÇİN TAKTİKLER
AKÇAĞLAYAN ORTAOKULU HOŞGELDİNİZ.
İNTERNETİN BİLİNÇLİ VE GÜVENLİ KULLANIMI
1 /A Sınıfı Veli Toplantısına HOŞGELDİNİZ Ramazan SERİNOĞLU
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Sunum transkripti:

©

OLUMSUZ DAVRANIŞLARIN NEDENLERİ TIRNAK YEME-YALAN-HİPERAKTİVİTE VE DİKKAT EKSİKLİĞİ SINAV KAYGISI VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI DAVRANIŞ KAZANIMI SORUMLULUK DUYGUSU- VERİMLİ DERS ÇALIŞMA ALIŞKANLIĞI VE DİĞER ALIŞKANLIKLAR…

OLUMSUZ DAVRANIŞLARIN NEDENLERİ 1-İLGİSİZLİK 2-GÜÇ ÇATIŞMASI 3-İNTİKAM DUYGUSU 4-YETERSİZLİK DUYGUSU

1-İLGİSİZLİK ÇOCUKLAR ÖNCELİKLE, DOĞRU VE OLUMLU DAVRANIŞLARLA ANNE BABASININ İLGİSİNİ ÇEKMEK İSTERLER. ANNE-BABANIN İLGİSİNİ ÇEKEMEDİKLERİNDE OLUMSUZ DAVRANIŞLARA YÖNELİRLER. Bir bitki,bir hayvan bile gösterilen ilgiye karşı duyarsız kalamıyor.Elbette insanlar da kendilerine gösterilen ilgiye karşı duyarsız kalamaz. Anne-Babalar çocuklarına sürekli ve yeteri kadar ilgi göstermeli,gerektiğinde onları sevmeli,okşamalı,kucaklarına almalı,öpmeliler. YAŞI KAÇ OLURSA OLSUN ….!

2-GÜÇ ÇATIŞMASI Olumsuz davranışlardan bir diğeri şu fikirdir.”Çocuklarım benim dediğimi yapmak zorunda.” ÖRNEĞİN: ANNE ÇOCUĞUNU SOKAKTAN İÇERİ ÇAĞIRIYOR. -Artık oyun zamanı bitti, gel dersine çalış. -Hayır gelmeyeceğim.Ders için yeterli vaktim var.Biraz daha oynayacağım. -Ne demek gelmeyeceğim?Sana çabuk gel diyorum. -Hayır gelmeyeceğim. -Şimdi aşağıya inersem, ben gel dediğim halde gelmeyeceğim demek neymiş görürsün! ÇOCUKLARIMIZLA BU TARZ OLUMSUZ KONUŞMAK YERİNE, BİRAZCIK SESSİZ KALALIM.

3-İNTİKAM DUYGUSU Anne-baba Çocuk Arasında Güç Çatışması Devam Ederse, Çocuklarda İntikam Alma Duygu Ve Düşünceleri Gelişebilir. İntikam Arayışındaki Çocuklar,sevilmediklerine İnanmışlardır. Kendileri, Anne Babaları Tarafından Nasıl İncitilmişlerse, Anne Babasını Da O Şekilde İnciterek Önemsemeye Çalışırlar. Zamanla Zalim Ve Sevilmeyen Bir Çocuk Rolünü Benimseyebilirler. Çocukların Çoğunun Psikolojik Sorunları; Ekonomik Düzey,sosyal Konum Veya Diğer Etkenlerden Kaynaklanmaz.Anne Babalarından Ve Akranlarından Yeterince Onay Ve Kabul Görmemelerinden Kaynaklanır. İnsanlar Sürekli Eleştirildiklerinde Bir Süre Sonra Eleştiriye Karşılık Vermeye Başlarlar.

4-YETERSİZLİK DUYGUSU Çocuk, Anne Ve Babasından Yeterince İlgi Görememekte,anne Babasıyla Girdiği Güç Yarışlarının Hepsini Kaybetmektedir. Bu Umutsuzca Uğraş Devam Ettiğinde, Yetersizlik Gösterisi Haline Gelir. Kendini Yetersiz, Yeteneksiz, Kabiliyetsiz Hisseder.Öyle Bir Çocuk Tipi Çizer. İşte Bunların Nedeni, Çocuklarımızın İçindeki Umut Tohumlarının Artık Tamamen Kaybolmasıdır Eğer Çocuğunuzla Aranızda Sürtüşmeler Varsa, Lütfen Aranızdaki Güç Yarışına Devam Etmeyin. Biraz Daha Sabırlı Ve Sakin, Biarzcık Daha İyi Niyetli Davranmaya Çalışın. Çocuğunuzla Aranızdaki İlişkileri Yumuşatmaya Çalışın.

© Genelde 4 yaşından itibaren görülmeye başlar. Gergin ve kolayca heyecanlanan çocuklarda görülmektedir. Ergenlik çağına doğru çocukların hemen hemen yarısı tırnak yeme davranışı gösterir. NEDENLERİ: Güvensizlik belirtisi Çocuğun aşırı derecede korunup kollanması ayrıca anne babanın çocuklar arasında ayrım yapması Aile içinde aşırı otoriter bir eğitimin uygulanması, çocuğun sürekli azarlanarak eleştirilmesi, Kıskançlık, yeterli ilgi ve sevgi görememe sıkıntı ve gerginlik baslıca nedenlerdir. Anne babanın yaşantısı da önemli bir etkendir. Anne baba geçimsizlikleri anne babanın sık sık kavga etmesi ailedeki sorunlar çocuklarda tırnak yeme gibi davranışlara neden olur. Ayrıca tırnak yiyen çocukların ailelerinin çoğunda tırnak yiyenlere rastlanmaktadır

© ÖNLENMESİ: 3-4 yaslarına kadar bu alışkanlığın anne baba tarafından görmezlikten gelinmesidir. Daha sonra bu alışkanlık devam ederse; Çocuğun gerginlik ve uyumsuzluk nedenleri iyice araştırılmalı Çocukları korku kaygı yaratacak durumlardan uzak tutmak gerekir Küçük çocukların kaygı korku verici televizyon filmlerini izlemeleri, kavgalı olaylarda bulunmaları çocuğu heyecanlandıracağı için sakıncalıdır. Tırnak yiyen çocuklara geceleri yatarken eski hafif eldivenleri giydirmek Parmak ve tırnağa acı fakat zararsız bir sıvı sürülebilir. Bu hem hatırlatıcı ve hem de tırnağını ağzına götürdüğü zaman acı ile birleştiğinde terk etmeye yardımcı olabilir. Çocukların ilgisi başka yöne çekilebilir. Sinema, televizyon izlerken veya radyo dinlerken onun ağzını çiğneyecek bir şeyle meşgul etmek tırnak yemenin ve ısırmanın yerine gelecek bir etkinlik olabilir. Tırnak derin kesilebilir. Çocuğun kendi tırnak bakımıyla uğraşması da yararlı olabilir. Son söz ve bir önlem olarak tırnak yemenin ve ısırmanın çok kötü bir alışkanlık olmadığı ve bunu isteyenlerin kolaylıkla terk edebilecekleri çocuklara anlatılmalıdır. Çocuk buna inandırıldığı zaman bu alışkanlıktan vazgeçmek için çaba gösterecektir

© 1- Hayali Yalanlar: Küçük çocuklar gerçeği iyi değerlendiremedikleri için uydururlar. Yetişkinler bunları yalan olarak görür. 2-Taklit Yalanlar: Çocuklar ana-babayı örnek alır. Ana-babanın yalanına tanık olan çocuk, yalan söylemeyi öğrenir. Ör; doktora gidiyoruz diye gezmeye giden anne-baba çocuğun yalan söylemesine zemin hazırlar. 3-Sosyal Yalanlar: Bunlar en yaygın olan yalanlardır. Bir yere gideceğimiz zaman, gitmek istemiyorsak, "hastayım " deriz. 4-yüceltilmiş Yalanlar: başkalarının hayranlığını kazanmak için söylenen yalanlardır 5-Savunma Yalanları: Çocuk kendini korumak için yalan söyler.Çocuk sık sık eleştiriliyorsa, sert tepki gösteriliyorsa, mükemmelliğe zorlanıyorsa çocuk yalana başvurabilir.Çocuk doğru söylediğinde "yalan söylüyorsun" diye suçlanan çocukta, bu yalanların alışkanlık haline gelmesine neden olur.

© ÖNLENMESİ: 1-Yetişkinler örnek olmalıdır Çocuklar hangi yaşta olursa olsun yaşına uygun bir dille doğruyu söylemek gerekir. 2-Aşırı tepki göstermemek gerekir. Aşırı tepki göstermek, çocuğun sizin öfkenizden korunmak için, yalan söylemeye devam etmesine yol açar. 3-Çocuklardan başaramayacakları Şeyler beklememelidir. 4-Çocuğu yetişkinler araç olarak kullanmamalıdır.Ör; anne yada babanın çocuğa yalan söyletmesi. Annenin "bu yaptığımızı baban duymasın" demesi 5-Doğrudan emin olmak için kontrol edin. Çocuğa "ödevin bittimi" diye sormak yerine "ödevini görmek istiyorum" deyin. Bu davranış hem kontrol edileceği için ödevini düzgün yapmasını sağlar hem de sonucundan çekindiği için yalan söylemez. 6-Çocuğun diğer çocuklarla kıyaslanmaması gerekir 7-Ana-baba-çocuk iletişiminin olumlu olması gerekir Çocuk istek, sıkıntı, kaygı ve endişelerini bizimle konuşabilmelidir. 8-Yalan söylediği için çocuğu suçlamamak gerekir."Yalancı" etiketi yapıştırılmış olan bir çocuk, bu etiketin gereklerini yerine getirecektir, çünkü yaptığı işin kendini yansıttığına inanır 9-Gizli polis gibi çocuğu sorgulamamalı: Ör; "Doğru söylersen ceza vermeyeceğim" dedikten sonra, çocuk doğruyu söyleyince"biliyordum" diyerek tepki vermek yada dayak, çocukta yalanı pekiştirir. Çünkü çocuk doğruyu söyleyince olumsuzlukla karşılaşmaktadır.

© Hipraktivite Nedir? Hiperaktivite bir öğrenme bozukluğu değil, bir davranış sorunudur. Hiperaktif çocuklar gereğinden fazla hareketlidirler, düşünmeden davranır ve dikkatlerini (ilgilerini çekmeyen konularda) birkaç dakikadan fazla yoğunlaştıramazlar. Hiperaktivite okul çağındaki çocukların %3-5’inde bulunan ve erkek çocuklarda daha fazla rastlanan bir problemdir. Hiperaktif çocuklar genellikle davranışlarının dikkat dağıtıcı ve rahatsız edici olduğunu bilirler, fakat bu konuda ellerinden bir şey gelmez. Anne-babaların bunu anlamaları ve çocuklarına sevgi ve destek vermeleri gerekir. Anne-babalar hiperaktivitenin getirdiği zorlukları aşabilmek için çocuklarının doktoru, öğretmenleri ve Psikolojik Danışmanlarıyla işbirliği yapmalıdırlar.

© Hiperaktivitenin belirtileri genellikle çocuk yedi yaşına basmadan ortaya çıkar. Eğer çocuğunuzda bu belirtileri kayda değer bir kısmına rastladıysanız ve bu belirtiler 6 ay ve daha fazla sürdüyse gözlemlerinizi doktorunuzla konuşun. Çocuklarda Dikkat Eksikliği Aşırı Hareketlilik bozukluğunun belirtileri: Hiperaktivite ön plandaysa, * Yerinde duramaz, * Oturması gerektiği halde oturamaz,* Yerli yersiz koşup tırmanır, *Aşırı konuşur,* Sessiz sakin oyun oynamakta güçlük çeker, * Her zaman bir şeylerle uğraşır,* Cevapları ağzından kaçırır, * Sırasını beklemekte zorlanır,* Olaylara veya konuşmalara müdahale yarıda keser. Dikkat Eksikliği ön plandaysa, * Yönergeleri başından sonuna kadar takip edemez, * Dikkatini yaptığı işe veya oyununa vermekte zorlanır, * Evde veya okulda yapacağı işler ve aktiviteler için gerekli malzemeleri kaybeder, * Dinlemez, * Detayları gözden kaçırır, * Düzensiz görünür, * Uzun süre zihinsel çaba gerektiren işleri yapmakta zorlanır, * Unutkandır, * İlgisi kolayca başka yönlere kayar.

© YAKLAŞIM TARZIMIZ: * Çocuğunuz için günlük bir program yapın *Hiperaktif çocuklar büyüklerinin dikkatini genellikle ancak yanlış bir şey yaptıklarında çekerler. Çocuğunuzu güzel sözlerle, kucaklayarak ödüllendirmeniz, olumlu davranışları için küçük armağanlar vermeniz çok önemlidir *Dayaktan kaçınılmalıdır. Bunların yerine daha etkili disiplin teknikleri uygulayabilirsiniz. Örneğin: Çocuğunuzun Hiperaktif davranışları sizi fazlaca rahatsız ederse, ona o an için sırtınızı dönerek davranışına karşı kayıtsız kalın. Çocuğunuzun çok fazla heyecanlı veya hareketli olduğu anlarda başka bir aktiviteyle dikkatini dağıtmaya çalışın. Çocuğunuzun çevresine yönelik tekmeleme, ısırma vs. Gibi davranışlarına müdahale ederek engel olmanız gerekebilir. Onu sakinleşene kadar bir süre yalnız başına bırakmanız fiziki cezalandırmadan çok daha iyi etkili bir yöntemdir. Davranışlarını çocuğunuzla sakin olduğu anlarda tartışın ve onun bu davranışlarının sonuçlarını anlamasını sağlayın. * Bazen, özellikle 6 yaşın altında, kısa dikkat süresi genel bir gelişim geriliğinin bir bölümüdür. Böyle durumlarda çocuk büyüdüğünde bundan kurtulacaktır. Çocuk genel gelişim düzeyini yakaladığında dikkat edebilme yetisini de kazanacaktır. * Yaş büyüdükçe bazı problemlerin üstesinden daha kolay gelmeyi öğrenir (örneğin ilgilerini çeken bir şey üzerinde yoğunlaşarak ve ilgilerini çekmeyenlere önem vermeyerek). * Hiperaktif çocukların çoğunluğu büyüdüklerinde iyi olacak, veya en azından idare edebilecek düzeye geleceklerdir. “Çocuk büyüdüğünde hiperaktiflik geçer” diye söylendiğini duymuş olabilirsiniz; bu doğru değildir. Ama aşağıdaki nedenlerden dolayı çocuk olgunlaştıkça bazı iyileşmeler olacaktır. * Çocuklar saldırgan davranışlarını bırakmayı veya azaltmayı genellikle arkadaş baskısı nedeniyle öğrenirler.

© Tedavi: Hiperaktiviteyi ortadan kaldırıcı bir kesin tedavi yoktur, fakat hiperaktiflere yardımcı olabileceğimiz pek çok yol vardır. İlaç Tedavileri: Hiperaktivitenin tedavisinde uyarıcı ilaçlar oldukça işe yararlar. Hiperaktivite ve dikkat eksikliği ilk başta garip gelebilir. Bu ilaçlar çocuğu daha hareketli kılmak yerine, şaşırtıcı olarak hiperaktiviteyi azaltıp dikkat süresini uzatmaktadır Okul çağındaki hiperaktif çocuklar için en çok kullanılan ilaç Ritalin (Metilfenidat)’dir Bunun dışında Pemolin (Trafon), Tofranil (İmipramin) ve Catapresan (Klonidin) gibi başka bazı ilaçlar da yardımcı olabilmektedir. Kullanılan bu ilaçlar bağımlılık yapmaz, fakat bir takım yan etkilere yol açabilirler (baş ağrısı, uykusuzluk, iştah kaybı ve depresyon gibi). Psikolojik ve pedagojik tedaviler: İlaçlar hiperaktif çocuklar için asla tek tedavi yöntemi olarak kullanılmamalıdır. Çocuğun davranışlarını kontrol etmesine yardımcı olurken öğretmenler, danışmanlar ve ailenin diğer bireyleriyle yapılacak işbirliği içerisinde uygulanacak tedaviler çok önemlidir.

© Erken tedaviyle hiperaktif çocuğun geleceği için cesaret verici sonuçlara ulaşılmaktadır. Hiperaktivite etkilerinden tam anlamıyla “kurtulamayacak” olsalar bile bugün sorun yaratan davranışları gelecekte onlara yardımcı olabilir. Sınıf ortamından kurtulduktan sonra hayatta başarıya ulaşmak hiperaktif çocuklar için diğer çocuklar için olduğundan daha kolaydır. Bu çocuklardan pek çoğu erişkin yaşa geldiklerinde iş adamlığı gibi kendi davranış tarzlarına uygun meslekler seçmekte, veya sanat ve eğlence dünyasında başarılı olmaktadırlar. Hiperaktif bir çocuğun anne-babasından, öğretmenlerinden ve danışmanlarından bugün göreceği yardım ve destek, onun başarılı ve mutlu bir erişkin olmasına yardım edecektir.

© ANNEYE-BABAYA ÖNERİLER: DEHB’li çocukları suçlayıcı ve otoriter bir tutum içine girmek, sorunu arttırır. “Çok dikkatsizsin”, “Sana kırk kere söyledim hala dikkat etmiyorsun”, “Önüne bak” gibi cümleler… Bu çocuklar herkes tarafından çok eleştirildiği, sürekli olarak nasıl hatalar yaptığı vurgulandığı için özsaygılarını çabucak kaybederler. Anne baba olarak çocuğun olumlu yönlerini ön plana çıkarmanız gerekmektedir. Bu çocuklar ödüllendirilmeye diğer çocuklardan daha fazla ve daha çabuk ihtiyaç duyarlar. Verdiğiniz ödül türünden ziyade (övgü, fiziksel yakınlık, özel bir yiyecek, ekstra ayrıcalık) zamanlama daha önemlidir. DEHB’li çocuklar sabırsızdır ve bir işi yaptıktan hemen sonra geri bildirim beklerler. Dikkatleri çok çabuk dağıldığı için ders çalışma ortamını çok iyi düzenlemelisiniz Çalışma masası sadece çalışma için kullanılmalı. Kullandıkları araç gereçleri kötü kullandıkları ve sıklıkla kaybettikleri için her kaybettiklerinde yenisinin alınması pekiştirme rolü oynar ve kaybetme sıklıkları da gidererek artar.Doğacak sıkıntılı duruma bir müddet katlanmasına izin verilmesi işe yarayabilir. Ayrıca niçin kaybettiklerinin sorulması da bu oranı arttırabilir. Bu noktada, yeni bir eşyanın alınmasında kendi harçlığından para biriktirmesi, Çocuğa seçenekler sunmak, şu yada bu şekilde yapılmasında sakınca olmayan işlerde çocukların tercihte bulunmaları için fırsatlar oluşturmak içsel güdülenmeyi arttıracaktır Bu çocuklara dikkat çekecek yollarla talimat verilmelidir. Eğer çok monoton bir ses tonuyla talimat veriyorsanız çocuğunuz bunu önemsemeyebilir TV, Bilgisayar ve video oyunları sınırlanmalıdır. İlköğretim çağındaki çocukların en çok bir buçuk saat TV ve bilgisayar başında vakit geçirmelerine izin verilmelidir

© TELEVİZYON (Evlerin Yeni Efendisi) EN ÖNEMLİ ŞEYLER, ASLA EN ÖNEMSİZLERİN İNSAFINA BIRAKILMAMALI. GOETHE Gelecekte Ne Olacağınızı, Okuduklarınız,seyrettikleriniz Ve Birlikte Olduğunuz İnsanlar Belirleyecektir. Gelecekte Ne Olacağınızı, Okuduklarınız,seyrettikleriniz Ve Birlikte Olduğunuz İnsanlar Belirleyecektir. EVİNİZDE TELEVİZYONUN KUMANDASI KİMDE? Evde Kumanda Kimdeyse, Otorite De Ondadır. Artık Evde Kimin Sözünün Geçtiği, Televizyon Kumandasına Göre Hemen Belli Oluyor.

© TELEVİZYONUN ÇOCUĞUN ODASINDA OLMASININ BİR ÇOK MAHSURLARI VARDIR BİRİNCİSİ : Televizyon seyretme isteğini körükleyecek bir tahrik unsurudur. Odasında televizyon olan çocuk kontrolsüzlüğe alışır. O kanaldan öbürüne atlar ve kontrolsüz bir şekilde televizyon kanallarını dolaşır. İKİNCİSİ: Tv Seyretme Alışkanlığı Artar. Aile Hayatından Kopmaya Başlar. Aile Televizyon Yüzünden Odalara Bölünür. Hem Ev İçinde Bir Aile Havası Esmesini Engeller Hem De Çocuğun Aileden Kopmasına Sebep Olur. Aile Büyüklerini Örnek Alma Yerine Tv’ Da Gördükleri Starları Ve Onların Hayatlarını Örnek Almaya Başlarlar. Aile Dışında Yabancı Bir Kimlik Geliştirebilirler. ÜÇÜNCÜSÜ: Aile Büyüklerini Örnek Alma Yerine Tv’ Da Gördükleri Starları Ve Onların Hayatlarını Örnek Almaya Başlarlar. Aile Dışında Yabancı Bir Kimlik Geliştirebilirler. DÖRDÜNCÜSÜ : Düşünme Kabiliyetleri Zayıflar, İletişim Kurmakta Zorluk Yaşarlar. Ve Donuk Bir Yapıya Sahip Olabilirler.

© ÇOCUĞUNUZUN ÇOK SEVDİĞİ PROGRAMLARI BİRLİKTE İZLEYİN VE NEDEN ÇOK SEVDİKLERİNİ ANLAMAYA ÇALIŞIN …

© TELEVİZYONUN, ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Amerika 1945’li Yıllarda Kendi Kültürünü Yayabilmek İçin Savaştığı Diğer Ülkelere Havadan Kendi Filmlerini Atıyordu.İnsanlar Bu Filmleri İzlesinler Ve Benim Kültürümü Kazansınlar Diye. 3 Yaşına Kadar Aşırı Televizyon Seyreden Çocuklarda Otistik Özelliklere Daha Çok Rastlanıyor. 3 Yaşına Kadar Aşırı Televizyon Seyreden Çocuklarda Otistik Özelliklere Daha Çok Rastlanıyor. Bazı Anne Babalar “ Bizim Çocuğumuz Çok Zeki Çünkü Belli Reklamlar Çıktığında Daha Müziğini Duyar Duymaz Neyin Reklamı Olduğunu Biliyor”, Diyorlar. Çocuğun Özel Yeteneklerinin Olması, Onun Çok Zeki Ve Akıllı Olmasını Göstermez. Bazı Anne Babalar “ Bizim Çocuğumuz Çok Zeki Çünkü Belli Reklamlar Çıktığında Daha Müziğini Duyar Duymaz Neyin Reklamı Olduğunu Biliyor”, Diyorlar. Çocuğun Özel Yeteneklerinin Olması, Onun Çok Zeki Ve Akıllı Olmasını Göstermez. Televizyon Karşısında Bir İnsanın Konuşma İhtiyacı Değil De Dinleme İhtiyacı Doyuma Ulaşır. Aşırı Televizyon Seyreden Bir İnsan Toplum İçinde Dinleyen Değil De Hep Konuşan İnsan Olmak İstiyor. (Otobüs yolculuğu)

© Televizyonun, Çocuğun Zihinsel Gelişimi Üzerindeki Etkisi –Bizler bazen çocuklarımızın belli kabiliyetlerine bakarak çok zeki olduklarına karar veriyoruz.Ama…. –Televizyonun Gençler Ve Çocuklar Üzerindeki En Olumsuz Etkisi Onları Aktif Katılım Ve Zihinsel Deneyim Gerektiren Becerilerden Çok Pasif Aktivitelere Ve İlgilere Sürüklemesidir. –Çünkü Tv Seyretmek Belli Bir Beceriyi Gerektirmiyor.Karşısına Oturmanız Ve Gözünüzün Açık Olması Yeterli!!!!

© DİNAMİT İYİ MİDİR? KÖTÜ MÜDÜR? İŞTE SİZ DE TELEVİZYONU BUNA GÖRE DEĞERLENDİRİNİZ. TELEVİZYON İYİ VEYA TELEVİZYON KÖTÜ DİYEMEYİZ. FAKAT ŞUNU DİYORUZ;TELEVİZYON NASIL KULLANILIRSA ONA GÖRE ETKİLERİ OLUR. BELLİ BİR YAŞTAN SONRA BELKİ ÇOK ZARARI OLMAYABİLİR. AMA HENÜZ SOYUT DÜŞÜNCENİN OLUŞMADIĞI SADECE SOMUT DÜŞÜNCELERE GÖRE HAREKET EDEN VE KİŞİLİĞİ YENİ YENİ ŞEKİLLENEN KÜÇÜK ÇOCUKLAR ÇOK TELEVİZYON SEYRETTİKLERİNDE, TELEVİZYONDAKİLER GİBİ OLMAYA BAŞLAYACAKLARDIR. TELEVİZYONDAN YARARLANMININ YOLU

TELEVİZYONSUZ BİR GÜN BELİRLEYİN VE AİLECE BİRLİKTE ORTAK BİR ŞEYLER YAPIN