AYDINCIK ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen HATİCE TAT
REHBERLİK SERVİSİ TANITIMI BAŞARIDA AİLE BAĞLARI VE İLETİŞİMİNİN ÖNEMİ YIL İÇİNDE VELİLERE YAPILACAK OLAN SEMİNER KONULARI
REHBERLİK SERVİSİ NEDİR? A-AMACIMIZ Rehberlik Servisimiz, öğrencilerimizin gelişim süreci içinde karşılaştıkları güçlükleri problem haline dönüşmeden çözmelerine yardımcı olmak, kendini tanıyan, uyum ve iletişim becerisine sahip, çevresine duyarlı, mutlu, sağlıklı, yaratıcı bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunmak amacını gütmektedir. B-İLKELERİMİZ • Gizlilik • Gönüllülük • Süreklilik • Kişi haklarına saygı • Güven • Bireyin değerliliği • Bireyin özerkliği • İşbirliği
C-ÇALIŞMA ALANLARIMIZ 1.Öğrencilerimizle ilgili çalışmalar: Öğrencilerimize kişisel, eğitsel, mesleki konularda rehberlik etmek, problemlerinin çözümünde yardım sağlamak bu çalışmalarımızın kapsamını oluşturmaktadır. 2. Sınıf öğretmenleriyle ilgili çalışmalar: Rehberlik Servisi çalışmalarının sağlıklı yürütülebilmesi için sınıf öğretmenleri ile karşılıklı bilgi akışı önemlidir. Öğrenci tanıma çalışmalarının yürütülmesi için sınıf rehber öğretmenlerinin aktif rol alması söz konusudur. Rehberlik edilecek konuların ve sorunların saptanması ve sınıf öğretmenleriyle birlikte çözüme ulaştırılması temel amacımızdır. 3.Okul İdaresi ile ilgili çalışmalar: Öğrencilerimizle ilgili yaptığımız çalışmalar konusunda okul idaresini bilgilendirmek, okul idaresi ile bilgi alışverişinde bulunmak, Okul İdaresi- Rehberlik Servisi- Öğrenci- Öğretmen koordinasyonunu sağlamak bu çalışmalarımızın içeriğini oluşturmaktadır.
4. Velilerimizle ilgili çalışmalar: Rehberlik Servis’imizin ve çalışmalarımızın velilerimize tanıtımı, öğrencilerimize yaklaşımda velilerimizle ortak tavır alabilmek için yaptığımız bilgi alışverişi ve yönlendirme çalışmaları, velilerimize yönelik seminer çalışmaları bu kapsamdadır. 5. Rehberlik Servisi, servis içi çalışmaları: Yukarda özetle sunulan çalışmalarımızın yapılandırılması, yürütülmesi, değerlendirilmesi aşamalarında ve ortak bakış açısı geliştirebilmek amacıyla psikolojik danışmanlar olarak yaptığımız bilgi alışverişlerini ve çalışmaları kapsamaktadır.
D-REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ NE DEĞİLDİR? Bireyin yapamadıklarının onun adına yapmak değildir. Disiplin, yargılama, ceza verme merkezi değildir. Rehberlik servisi hastane, Rehber Öğretmen doktor değildir. Problemi ortadan kaldırmaz problemin çözülmesine yardımcı olur. E. REHBERLİK SERVİSİNE BAŞVURU Rehberlik Servisi, eğitim yılı boyunca öğrenciler, veliler ve öğretmenlerin serbestçe başvurabileceği bir birimdir. Ancak hizmetten daha etkin yararlanmak planlı çalışmaya bağlıdır ve bunun için rehberlik servisine gelmeden önce randevu alınarak görüşülecek öğrenci ve yararlanılacak konu ile ilgili bilgi vermek gereklidir. Ayrıca bu durum görüşmelerde çakışmaların yaşanmasına engel olacaktır. F.VELİ OLARAK SİZE NASIL ULAŞABİLİRİM? DİYORSANIZ Yüz yüze görüşme için hafta içi her gün 08:30-14:30 arası rehberlik servisine gelebilirsiniz. Randevu almak yararınıza olacaktır. Servisten randevu almak hizmetin daha etkin ve planlı yapılmasını sağlamak içindir.
BAŞARIDA AİLE BAĞLARI VE İLETİŞİMİNİN ÖNEMİ Aile ortamı çocuğun her türlü gelişiminde olduğu gibi okul başarısında da son derece etkilidir. Aile içindeki yarış ve onunla kurulan iletişim biçimi düşük okul başarısını etkiler. Dengeli ve iyi ilişkilerin olduğu çocuğa sevgi, ilgi, güven, anlayış, disiplin konularında olumlu yaklaşımlarda bulunan bir aile çevresi çalışma ve başarıya olumlu katkılarda bulunur. Aile içi uyumun, ailenin destekleyici yaklaşımının ve ailenin okul etkinliklerine katılmasındaki çeşitliliğin, okul başarısı üzerinde önemli etkileri vardır.
Ailelerdeki gelecek kaygısı; çocuğun iyi bir okulda olması, iyi bir meslek seçmesi velilerde bir beklenti, bir çaba haline dönüşmüştür. Öğrenme-öğretme sürecine ilişkin olarak okul başarısını artıran faktörler üzerinde yapılan araştırmalar, okul başarısı üzerinde okul-aile dayanışmasının önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir.
Öğrencilerin okuldaki başarı durumu çeşitli faktörlerden etkilenmektedir. Bu faktörler; bireyden, aileden, okuldan ve çevreden kaynaklanan faktörler olarak sıralanabilir. Aileden kaynaklı faktörlerin bazıları şunlardır: 1. Ailelerin çocuklarına ev ortamında ders çalışacak gerekli yeri ve yeterli zamanı vermemeleri. 2. Ailelerin çocuklarına okul ve diğer sosyal ilişkilerinde yeterli ilgi ve desteği göstermemeleri. 3. Ailelerin çocukları üzerindeki beklenti düzeylerinin çok yüksek olması; 4. Öğrenciler ile ailelerinin beklenti ve ilgilerinin farklı olması; 5. Ailelerin çocukları arasında kıyaslama, ayırım yapması; başkaları ile çocuklarını karşılaştırması 6. Aileler ile çocuklar arasında iletişimin kopukluğu olması 7. Ailelerin çocuklarına sürekli ders çalışmaları için baskı yapması. 8. Ailelerin çocuklarının arkadaşlık ilişkilerine sürekli müdahale etmesi 9. Ailelerin çocukların en ufak bir hatasını gördüklerinde onları eleştirmeleri.
Çocukların Okul Başarısını Artırmak İç Anne ve Babaya Düşen Görevler Anne ve babalar çocuklarının okul başarısını artırmak, başarısızlıktan kaynaklanan aile içi problemleri çözebilmek ve çocukları ile daha iyi ilişkiler kurmak için aşağıda belirteceğimiz hususlara dikkat etmeleri kendileri ve çocukları için faydalı olacaktır.
1-Anne ve baba çocuğa evde olumlu ders çalışma koşullarını sağlamalıdır. Bunun için evde sessiz bir oda ya da odanın sessiz bir köşesi çocuğun rahatça kendisini derse verebileceği bir şekilde düzenlenmelidir. Mümkünse çocuğa ait bir oda ve masa ayarlanmalıdır. Çocuktan ders çalıştığı sürece onun dikkatini dağıtacak başka şeyler yapması istenmemeli; eğer çocuk aile bireylerinin oturduğu odada ders çalışmak zorunda ise aile bireylerinin çocuğun ders yapmasını engelleyici faaliyetlerde bulunmaması gerekir.
2-Çalışmaları desteklenmeli Çalışmaları ailesi tarafından desteklenmeyen, başarıs ızlıklarından dolayı sürekli eleştirilen sosyal ihtiyaçları yeterince karşılanmayan çocuklar kendisini değersiz bir kişi olarak görür; kendisini küçümser. Bu da onun var olan yeteneklerini gizlemesine neden olabilir. Bu tür çocuklar kapasiteleri uygun olmasına rağmen bunu kullanmayıp okuldaki başarılarını düşürürler.
3-Bağımsız bir bireydirler. Anne ve baba öncelikle çocuğunu bağımsız bir birey olarak kabul etmeli, ona sevgi ile yaklaşmalıdır. Onunla iyi ilişkiler kurarak onun duygu ve düşüncelerini dinlemeli, onun bu duygu ve düşüncelerine saygı göstermelidir. İstediği okulda okumasına ve mesleğe sahip olmasına izin vermelidir
4-Okulda çocuğun başarılı ya da başarısız olmasının en önemli nedenlerinden biri ailenin tutumudur. Özellikle ailenin öğrencinin yapabileceğinden çok şey beklemesi, bunu öğrenciye yansıtması öğrenciyi başarısız kılmaktadır. Ailenin çocukla ilgili birtakım gerçekçi olmayan beklentiler geliştirmesi ve bunu çocuğa yansıtması çocukta çok büyük kaygı yaratır. Bu kaygı çocuğun kendine olan güvenini azaltır, çocukta başarılı olamama korkusu geliştirir. Çocuktan başarılı olmasını beklemek, çocuğa göre onun kişilik değerinin başarıyla değerlendirilmesi manasına gelmektedir. Çocuğun kişilik değerini ana-babasının gözünde başarılı olmasına bağlaması çocuğun kaygısını daha çok artırır. Bu kaygı okul başarısının düşmesine neden olur.
5-Anne ve baba hiçbir zaman çocuğunu kardeşleri, ağabeyi,yaşıtı olan akraba çocukları ve başarılı olan arkadaşlarıyla kıyaslamamalıdır. Böyle bir kıyaslamadan acıya kapılan çocuk okulda mücadeleyi bırakabilir. Önemli olan çocuğu başkalarıyla değil; kendisi ile kıyaslamaktır. Çocuğun dünü ve bu günü arasındaki olumlu ve somut farkları görebilmek ve çocuğa yansıtabilmektir.
6-Onlar dinlenmeli Ana-babalar genellikle çocuklarını dinlediklerini düşünürler. Oysaki çocuk kendileriyle konuşurken sürekli ikaz, hatırlatma, önerilerde bulunma,fikir yürütme gibi müdahalelerle aslında çocuğu dinlememektedirler. Bunu fark eden çocuk ya susar yada küserek içine kapanır. Bu da anne baba ve çocuk arasında iletişim kopukluğuna yol açar. Çocuğun bir sorununu dile getirmesi sırasında çocuğa konuşabileceği bir ortam ve sessizlik alanı hazırlamak, işlerimizi bir süre erteleyip çocukla konuşmak gerekir. Konuşma esnasında anne ve babaların kendi duygu ve düşüncelerini belli etmemeleri, çocuğun olaydan dolayı yaşamış olabileceği duyguları onunla birlikte dile getirerek paylaşması gereklidir.
7-İlgi, baskı yapmak demek değildir. Anne ve baba çocuğa sürekli ders çalışması için baskı yapmak yerine çocuğa zamanı iyi kullanmasını ve görev bilincini öğretmelidir. Başarıda önemli olan çok çalışmak değil etkili ve verimli çalışmaktır. Çocuğun devamlı ders çalışması yerine; çocuğun diğer sosyal faaliyetlere (resim, müzik, spor) zaman ayırması çocuk açısından yararlı olacaktır.
8-Arkadaş seçimi Anne ve baba çocuğun arkadaş seçimine ve arkadaşları ile olan ilişkilerine çok sık müdahale etmemeli; doğru seçimler yapabilmesi için ona destek olmalıdır. Çocuğun arkadaş ortamına yapılacak müdahale ve baskılar, çocuğun anne ve babaya karşı tavır takınmasına ve aileden uzaklaşmasına neden olur.
9-Suçlayıcı değil yapıcı eleştiriler Eleştiride bulunmak, çocukta daha iyisini yapmalısın, ben kötüyüm ya da siz de mükemmel değilsiniz gibi düşüncelere yol açar. Baskıcı, otoriter ve eleştirici tutum çocuğun kendine olan güvenini ortadan kaldıran, onun kişiliğini hiçe sayan bir tutumdur. Suçlayan, cezalandıran ve eleştiren ana-babaların çocuklarının kolayca ağlayan çocuklar olduğu görülür. Baskı altında büyüyen çocuklarda genellikle isyankar davranışlar yanında aşağılık duygusu gelişebilir. Böyle çocuklar ileride başkaları tarafından yönetilmeye elverişli bir kişilik oluştururlar. Sevgili anne-babalar, çocuklarımızı kaybetmek yerine kazanmaya çalışalım bununda en kolay yolu onlarla iyi bir iletişim kurmak, onları anlamak, dinlemek ve makul ihtiyaçlarını karşılamaktır.
BAŞARI BEKLENTİSİNİN ÖĞRENCİ DAVRANIŞINI ETKİLEMESİ Öğrenime, başarıya, meslek sahibi olmaya günümüzde verilen önem adeta bir tutku durumuna ulaşmıştır. Hiçbir hata ve kusurunu kabul etmeyen, aşırı titiz ve kaygılı aileler çocuklarının yetenek düzeylerini dikkate almadan onları yeteneklerinin üzerinde zorlayarak kendi arzu ve özlemleri doğrultusunda üstün başarı beklentisiyle baskı altına almaktadırlar.
Burda öğrenci üzerinde bir baskı oluşmaktadır. Öğretimde başarı esastır. Her çocuk aynı derecede başarılı olamaz. Başarısızlıkların başarıya dönüştürülmesi önemlidir. Amaç çocuklara güven, kişilik yaratıcı, yapıcı güç kazandırmak, öğretip eğitmektir. Fakat günümüzde öğrenci velilerinin bu konularda yeterli bilince sahip olamaması, çocukları olduğu gibi kabul etmek değil, istediği gibi görmek, öğrenciyi kendi gelişim düzeyine göre değil hep seviyesini geliştirmede en öndeki öğrenciye göre değerlendirmektedir. Burda öğrenci üzerinde bir baskı oluşmaktadır.
Kendisine bu baskının yanlış olduğu bildirildiğinde; “Kitabını alıyorum, defterini alıyorum, bir dediğini iki etmiyorum, dersaneye gönderiyorum, özel hoca tutuyorum, daha ne yapayım.” gibisinden bir savunma mekanizmasına yönelmektedir. Yapılması gereken, öğrencinin gelişim düzeyinin belirlenmesi, öğrencinin yeterince tanınmasıdır. Velilere; bunları yapıyorsun fakat onu anlamak için ne yaptın? Sorusu yöneltildiğinde velilerin suskun kaldığı ya da ‘ama’larla başlayan cümleler kurdukları gözlenmektedir.
TANIMADAN HEDEFE YÖNELTME Aileler tarafından öğrenciyi tanımadan bilişsel, duygusal, fiziksel, psiko-motor, psikolojik ve kişilik gelişimi göz önüne almadan öğrenciyi sürekli bir hedefe yöneltmeleri, öğrenciler üzerinde başarılı olamamanın korkusu ve bu korkunun sonucunda farklı tepkiler göstermesine neden olmuştur
BASKI KURMA Öğrencilerin ilgi, istek ve kabiliyetleri göz önüne alınmadan Ailelerin kendi istekleri doğrultusunda; “Sen şu olacaksın.” diye baskı kurmaları bağımlı, korkak, içine kapanık veya hırçın, doğal hakları elinden alınmış sorunlu öğrenci gruplarını oluşturduğu gözlenmektedir.
!!! MUTLU AİLE !!! !!! MUTLU ÇOCUK !!! !!!MUTLU ÇOCUK !!!
AYDINCIK ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ OLARAK YIL İÇİNDE AİLELER İÇİN YAPILACAK SEMİNERLER Problem Tarama Envanteri değerlendirmesi ve sonuçları ile ilgili velilerin bilgilendirilmesi (KASIM) Ergenlik dönemi gelişim özellikleri ve sorunları konusunda velilerin bilgilendirilmesi(ARALIK) İletişim becerileri , öfke kontrolü ve baş etme yöntemleri konularında velilerin bilgilendirilmesi(OCAK) Meslek seçimi ve bu süreçte ailenin rolleri konusunda velilere bilgi verilmesi(MART) Ders , alan seçiminde ailenin etkisi konusunda velilerin bilgilendirilmesi(NİSAN) Aile içi iletişim ve risk faktörleri konularında velilerin bilgilendirilmesi(MAYIS)
Dinlediğiniz için teşekkürler. Hatice TAT Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen