REKTUM KANSERİ TEDAVİSİNDE TME’NİN LOKAL NÜKS ÜZERİNE ETKİSİ ANKARA ONKOLOJİ HASTANESİ 5.CERRAHİ KLİNİĞİ M.Çamlıbel, B.Kuru,M.A.Gülçelik,H.Alagöl
Rektum kanserinin cerrahi tedavisinde 4 temel ilke söz konusudur 1. Tümörün en-blok çıkartılması. 2. İyi bir lokal kontrol. 3. Sfinkter koruyucu cerrahi. 4. Otonom sinir sisteminin korunması.
Rektum kanserinde tedavi başarısının en önemli ölçütü lokal nüks oranıdır. Konvansiyonel(non-tme)cerrahi sonrası lokal nüks oranları çok yüksektir.(%20-45) Adjuvan tedaviler ise olumlu katkılarına rağmen lokal nüksü yeterli düzeye düşürememektedirler.
1978’de Dr. Heald tanımladığı total mezorektal eksizyon ameliyatı (TME) ile hem lokal nüks hem de sağ kalım açısından çok önemli gelişmeler sağlamıştır.
Heald’ın Basingstoke deneyimini takiben 1990 yılından sonra TME tekniğini uygulayan birçok merkez tek başına cerrahi tedavi ile elde ettikleri sonuçları yayımladılar.
Hasta sayısı 5 yıllık Lokal nüks % Belli 1988 72 4.2 Eu et al 1997 278 Hasta sayısı 5 yıllık Lokal nüks % Belli 1988 72 4.2 Eu et al 1997 278 9.4 Kirwan 1989 67 4.5 Carvalho 1997 51 1.9 Karanjia 1990 152 2.6 Arenas 1998 64 3.1 Cawthron1990 122 7 Maas 2000 42 7.1 Dixon 1991 217 4.1 Martling et al. 2000 381 5.5 Moran 1992 55 7.3 Adrian 2000 117 9.5 Mac Farlane 1993 135 5.2 Bonadea 2001 514 9.7 Enker 1995 246 5.7 Tocchi 2001 53 Aitken 1996 Kapitejin 661 8.6 Arbman 1996 120 4 Bjerkeset 1996 81
ANKARA ONKOLOJİ HASTANESİ 5 ANKARA ONKOLOJİ HASTANESİ 5.CERRAHİ KLİNİĞİNDE 2000-2002 YILLARI ARASINDA REKTUM KANSERİ NEDENİYLE MEZOREKTAL REZEKSİYON UYGULANAN 22 HASTA DEĞERLENDİRİLDİ
HASTALAR 32(ort.) ay (24-49 ay) İZLENDİ
2000 yılında kliniğimizde başlayan TME uygulaması ile elde edilen sonuçlar 1990-1998 yıllarını kapsayan tüm hastane genelinde konvansiyonel(non-TME) cerrahi ile ameliyat edilen 179 hastalık seri ile kıyaslandı* *B.Kuru, M.Çamlıbel, :Prognostic Factors Affecting Local Recurrence and Survival for Operable Rectal Cancers. J. Exp. Clin. Cancer Res., 21, 3, 2002
Mezorektum nedir? Inferior mezenterik arterin terminal dallarını (superior rektal arter) ve buna eşlik eden ven ve lenfatik damarları ve hasta özelinde farklı çapta destek yağ dokusunu içeren, periferde fasia propria ile net olarak sınırlanmış ve rektumun proksimalinden levator ani seviyesine kadar inen perirektal dokuya mesorektum denilmektedir
TME’nin konvansiyonel cerrahiden tamamen farklı daha radikal bir ameliyat tekniği olmadığı öncelikle belirtilmelidir. TME tekniği Heald’ın “Holly Plane”[Kutsal mesafe] olarak tanımladığı rektal fascia propria ile pelvik parietal periton arasındaki avasküler alanın direk görüş altında, fasia propriayı delmeden dikkatli ve keskin disseksiyonuna dayanmaktadır.
Avaskuler planda çalışıldığından kanama daha az olmakta ayrıca otonom sinir plexusları (proksimalde sempatik, distalde parasempatik) görülerek korunabilmekte, dolayısıyla üriner ve seksüel fonksiyonların bozulmadan sürdürülmesi sağlanmaktadır
Sonuç ve çıkarımlar TME, düşük nüks oranları ve daha yüksek sayıda lenf nodu çıkarılabilmesi ile mikroskopik residüel hastalık riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. .
Rektum kanserinde TME sayesinde tek başına cerrahinin küratif sonuçlara yol açabileceğini görülmektedir.
Tek başına TME ile konvansiyonel cerrahi+adjuvan tedavi yöntemleri ile elde edilenden daha iyi lokal nüks sonuçları elde edilebilmekte böylece radyoterapi ve kemoterapinin yüksek morbidite ve mortalitesinden kaçınılmaktadır. .
Üst 1/3 tümörlerde 5 cm distal mezorektal eksizyon yeterli iken orta ve alt yerleşimli olanlarda Total Mezorektal Eksizyon (TME) uygulanmalıdır