SESLİDİR İZMİRDE KADIN OLMAK Örselenmeden çocukluğu, genç kızlığı yaşamakmış... Nereden bilebilirdim bunun bir ayrıcalık olduğunu? Sanırdım ki, Tüm.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER
Advertisements

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
5 EKİM Bu gün var edildim, buradayım, varım. Müthiş bir
Baba, itiraz eder, Olmaz öyle çok dost, Hakikisi belki bir, belki iki, Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
EVİMİ VE AİLEMİ SEVİYORUM
AŞK YARASI SESLİDİR.
KASIM AYI DEĞERİMİZ DOĞRULUK
Orhan Veli Şiirler: Müzik: Ezginin Günlüğü
Türkçe Performans Ödevi
SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNE …
Mümkün Olmuyor Ağlamak Ama
SES DÜĞMESİNİ AÇABİLİRSİNİZ
Benim biricik Canım Babacığım
Ilk göz ağrım.
ÇOCUKLA İLETİŞİMDE KULLANILAN DİL.
BİR KADINI BEKLEMEK ATAOL BEHRAMOĞLU
Anne Mümkün Olmuyor Ağlamak Ama Sol Yanım Acıyor Necdet YILMAZ 2008
Müzik: Apache, Tatanka Fotoğraf ve sunum: Ö y k ü c ü Apache’lar Gelmişlerdi…
BUGÜN BEN İ M GÜNÜM. YEMEK YEMEGİ ÇOK SEVİYORUM ÇÜNKÜ BENİM BÜYÜMEM İÇİN EN DOĞAL HAKKIM.
Gözlerini severim en çok, Gökteki yıldızlardan parlak; Bir parça da ba ş tan çıkarak. Dans edelim gel! Ne halleri vardı, sahiden, Bedbaht a ş ı ğ ı berbat.
AKRABALARIMIZ.
Ben ZİYA LEVENT TOPÇUOĞLU.
Yavrum ve ben.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
Anneme Mektup Ben bu gurbete ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim. Böylece.
Ben yaşamın adını İSTANBUL koydum!
BİLMECELER.
OLAYLARI OLUŞ SIRASINA KOYMA Mustafa BİLGE Yenişehir/MERSİN
AŞK GÜNLÜĞÜ.
Sİmay Tatİlde Ağustos Tatil ne? Bilmiyordum.. Güzel birşeymiş :)
BAHAR GETİRDİM SANA Bu yazının bana ulaşmasını sağlayan
ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
Can Baba’nın anısına, saygıyla...
DiŞ DOKTORU Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
Mazi Kalbimde Yaradır Sesli Dinleyiniz.
Bir dilim pasta ya ne dersiniz?
AŞKLaRıM.
BABALAR VE KIZLARI.
Şiddetle itiraz ettim: "Ama ben seni seviyorum!!!"
ÇOCUKLAR İÇİN BEŞ SEVGİ DİLİ
Uzun İnce Bir Fasulye.... Seslidir... Yazar..: Çınar Alişan Yılmaz
KARAGÖZ İLE HACİVAT MEKTUP HÜSEYİN ÖZDEMİR 6/B 1230.
KAYRA DİREN EROL 2-A SINIFI NO :411
Boya sandığına saklı düşler
Boya sandığına saklı düşler
Sevgiye hasret kalmış,zavallı sürgün yüreğim o gecelerin karanlığında kavrulur da kimseler bilmez. Sevdayı alıp ta mahvedenlere.
Konuş sevdiğim Yüreğinin şarkısını söyle bana Gece karanlık,
Biz Türküyüz, Türküyü söyleyende biz Türküler bizi,biz kendimizi anlatırız.Bizi tanımadan anlamaz Kimse söylediklerimizden, Hatta birde “ GÜZEL “ derler.
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
ÇOCUKLARIMIZ Çarşılarda bir şey Biz pazar aramazdık, çocuklar olmasaydı. Kasaplarda, manavlarda bazı yorgun kadınlar Hep de tenha saatleri seçerler Sonra.
Hikmet SIRMA.
Üzülme çocuk ! ümidini asla yitirme Biliyorum yüzün hiç gülmedi ki
GENİŞ ZAMAN SORU. Geniş Zamanda soru iki şekilde yapılır:
MERHAMET ŞEVKAT FEDAKARLIK
FEDAKARLIK.
GEÇİŞLERDE TIKLAYINIZ
DÜZENLİ OLMAK.
Sevdiğime söyle Hazırlayan ::: SAHİN65.
BETİMLEME (TASVİR.
ESKİLERİ HATIRLATMA Belki de en başından belliydi kaderimiz.
SESLİDİR Sen Hiç..? MR CAN AKIN Sen; mehtaplı yaz gecelerinde sevginin coşkusuyla, yıldızlara dokunabildin mi hiç..? Sen; güneşli ılık bahar günlerinde.
Türk Kadınlar Birliği ülkemizde her yıl çocukları için büyük fedakarlığa katla­nan annelerden birini yılın annesi seçer. Yılın annesinin kişiliğinde tüm.
GÜRKAN’IN YALANI Elif Emine BALCI. Gürkan ve Semih adında birbirlerine çok yakın iki arkadaş vardı. İkisi de sekiz yaşında ve aynı sınıftalardı. Bir hafta.
KIRMIZI ÇİZGİ Can AKIN ŞAİR VE FOTOĞRAF SANATÇISI.
NOKTALAMA İŞARETLERİNİ TANIYALIM
AKRABALARIMIZ.
Poem: Can AKIN Translated by: Nilufer DURSUN
Rüzgarın kemanını çaldığı ve yağmur damlalarının pencerene vurduğu Soğuk bir gecede yatağına uzanıp hayalini kurduğun Ve keşke dediğin bütün güzellikler.
Sunum transkripti:

SESLİDİR

İZMİRDE KADIN OLMAK

Örselenmeden çocukluğu, genç kızlığı yaşamakmış... Nereden bilebilirdim bunun bir ayrıcalık olduğunu? Sanırdım ki, Tüm yaşıtım kızlar yakan top oynar geniş ara caddelerde kızlı erkekli, Geniş balkonlarda kadınlı erkekli gruplar hep beş çayı içer; yanında kek ya da gevrek, peynir, domates, reçel yer ve keyifli sohbetler eder. Bisiklete binmeyi hep babalar öğretir sanırdım kızlarına; “Hep önüne bak kızım, korkma! Çevir pedalları, korkma sakın, düşmezsin, arkanda ben varım!” diyen babalarıyla... Amca, dayı, eniştelerle; teyze, anne, hala, yengeler gibi çekinmeden sarılmanın da bir ayrıcalık olduğunu bilmedik. Bizler akrabanın kadını ve erkeği olduğunu hiç öğrenmedik! Bizlere taciz de olmadı belki de hep bu yüzden, tecavüz de. Bizler babamızın göğsünden kıllar kopardık. “Acıyor, yapma kızım!” dese de, yataklarına gidip anne babamızın sabah saatlerinde, oynaşırdık. En çok ben severdim rahmetli babamın göğsündeki kılları çekmeyi. Deri de gelirdi beraberinde, pıt diye çektiğimde kılını, deri yerini alırdı gerisin geriye, ben eğlenirdim... Babacığım çekme dedikçe çekesim gelir, az biraz kızar gibi olurdu. Büyüdükçe anladım, canı acırdı; ama ne hikmetse anlık kızgınlık yerini; güzelim masmavi gözlerinde sevgiyle bir ışıldamaya bırakır, yüzü yumuşar, güzelim bıyıkları neredeyse çek beni der -öyle yumuşak yani- bir eli hep üstümde olurdu. Utandırılmadan kızlığından, kadınlığından yaşamak bir armağanmış meğer... Biz bilemedik! Her kız çocuğu annesi kadar babası tarafından da sevilir, destek görür zannettik...

Sekiz yaşındaki kızına bisiklete binmeyi öğretse keşke her baba... “Korkma!” dese kızına, “İleriye bak!” dese... Korkmasa babalar kızlarının ileriye bakmalarından! İzmirlilik bu kadar özel midir? Hiç bilmezdim! Hiç de söylenmemişti bana! İzmirli olmamdan dolayı ne başıma kakıldı sahip olduklarım, ne de pembe gözlükler takıldı! İzmir’de kadın olmak… Kordon’da dolaşmak, yalnız başına… Laf atılmadan, peşine adamlar takılmadan… Tut ki birisi bir şey ima etti, başını çevirip gitmen yeterlidir. İmbata savurur saçlarını İzmirli kadınlar, dekoltelerini de denize ve sevdiklerine açarlar, hiç umurlarında değildir, bir başkası üstüne mi alınır... Üstüne alınanların problemidir, ne korkarlar ne yerinirler. Bir bakış ile bir duruş, en fazlası bir söz ile İzmirli erkekler halden zaten anlarlar. Ne tecavüz, ne taciz! İzmirli olmak bir ayrıcalıkmış, nereden bilebilirdim, her genç böyle yetişiyor zannetmiştim!”

Bu yazıyı Milliyet Blog’ da okuyan okurlarım yollamışlar bana. Yazının yazarı Yazarkafe yazarlarından Gülgün Karaoğlu. Kendisinden izin istemek için mail attım, ama cevabını bekleyemeden yayınladım. Çok hoşuma gitti Gülgün yazın, dayanamadım! Tanışmıyoruz ama... affet beni... Umarım seni kızdırmadım. Bugün yazmayı hiç planlamıyordum oysa. Ama bu yazıyı okuyunca coştum, bahar da yolda ya, İzmir’ li kadınları selamlayasım geldi, hafta sonu başında... Burnumda tütüyor Kordon kokusu, buzlu badem ve İzmir’ e ait olan her şey, Şu anda... Offf yaaa! Yonca “Ankaralı”

iki yıldız seç Biri sen biri de o olsun. Ayrılığa son noktayı Dolunayda koyun. Sahilde iki yıldız olun Sen Alsancak’ta, o Karşıyaka’da Her zaman parlak Her zaman mutlu. Bir parça yalan Bir parça dolunay. Neler bulabilirdik bu sahilde… Yalnız bu deniz yıldızı Ve yalnız bu Can. Motor sesleri titrek, titrek o insanlara, martılara Alsancak sahiline çarpıyor... Dargın ve yorgun Uslanmaz yüreğimi Başka sahillere Başka deniz yıldızlarına Ve başka kum kalelerine yaslıyorum, İzmir’lim seni seviyorum…. CAN AKIN - İZMİR BİR İZMİR HİKAYESİ

FOTOĞRAFLAR CAN AKIN F.UZ İZMİRLİ KADINLARA