AİLEDE İLETİŞİM
AİLEDE İLETİŞİM İletişim: İki birim alanında mesaj alışverişi, ilişki. Ailedeki ilişkilerin niteliği anne baba ve çocukların ruh sağlığını ve kişilik yapılarını etkiler. İletişim ailede başlar
AİLEDE İLETİŞİM Ailenin temeli karı-koca arasındaki ilişkidir. Sağlıklı bir ilişki, iki kişinin bilinçli olarak, düşünüp taşınıp, sorumluluk içinde aldığı karara dayanır.
Aile de Sağlıklı ilişki varsa; eşler Birbirlerini değerli ve onurlu görür, Sürekli etkileşim ve dayanışma içindedirler Olgun insanlardır. Evliliğin birliğini ve dirliğini ön plana çıkarırlar
Sağlıklı ilişkinin olduğu aile üyeleri Suçlayıcı, yargılayıcı değildir Doğrucu ve gerçekçidir Manevi yaşama önem verirler, bencil değildir
Sağlıklı ilişkinin olduğu aile üyeleri Olumlu ilişkileri çocuklara da yansır Çocuk yetiştirmeyi dünyanın en sorumlu görevi kabul ederler. Çocuklar bu güven ve sevgi ortamı içinde gelişirler.
Sağlıklı ailenin nitelikleri Duyguları paylaşma Duyguları anlama Bireysel farklılıkları kabul etme İlgi ve sevgi duygusunun iletilmesi İşbirliği Mizah duygusu Temel gereksinimleri karşılama Çatışmaya girmeden sorunları çözme
Sağlıklı ailenin nitelikleri Toplumsal değerlere sahip olma Sözleşme ve sorumluluk alma Karşılıklı takdir duygularını ifade etme İletişim Boş zamanlarını birlikte geçirme Manevi değerlere inanmak Sorunla başa çıkma becerilerini kazanmış olmak
HERKES HAYATI KENDİ GÖZLÜKLERİNDEN GÖRÜR İnsan İlişkilerini Oluşturan Temeller Empati (eşduyum) Saygı Saydamlık. HERKES HAYATI KENDİ GÖZLÜKLERİNDEN GÖRÜR
Olumsuz aile ilişkileri Tartışamama Düşünceleri açıkça söyleyememe Kavga edememe Birbirine yabancı Birbirlerine soğuk Ortak noktalar azalan
Ama sevgi, saygı, empatinin olmadığı aileler Olumsuz aile ilişkileri İlişki, “zorunlu” Aynı evde yaşayan, Birlikte yiyip içen, Televizyon seyreden, Çocukları olan, Akrabaları olan Ama sevgi, saygı, empatinin olmadığı aileler
Sonuçta; bu ailelerde; Sağlıksız ailelerde mutsuz,uyumsuz, yetersiz kişilikler vardır. Uyum yoktur. Problem ve çatışma vardır. Çocukların gereksinimleri ve gelişimleri önemli değildir.
Bu tür ailelerde çocuklar gelişemezler ve kendi kişiliklerini bulamazlar.
Olumsuz İlişkilerin olduğu Aileler Hep çatışma vardır, İletişim yoktur. İletişim engelleyen durumların hepsi ya da bir kısmı vardır.
“ANLAŞMAZLIKLAR ÜZERİNDE AÇIKÇA KONUŞULMALIDIR YETİŞME ORTAMI FARKLILIKLARI Diş macunu Yerdeki pantolon Taraktaki kıl Lavabodaki bıyık kılları Banyonun temizliği
Olumsuz aile ortamındaki davranış biçimleri Kaçınmak: tartışmaktansa susma, korkma Hasır altı etmek: tartışmaya girmez ve yokmuş gibi de davranır Suçlu hissetirme; vijdan azabı çektirmek Konuyu değiştirmek, çatışma olasılığı belirdiği anda konuyu değiştirmek
Olumsuz aile ortamındaki davranış biçimleri Eleştirmek; sinirlenip, kızınca, bunu belirtmek yerine, kişinin başka davranışlarını eleştirmesi Akıl okuyuculuk Tuzak kurmak; duygu, düşünceleri açıkca ortaya koymaktansa, dolaylı olarak e sezdirmeye çalışma İma etmek; duygu, düşünceleri açıkca ortaya koymaktansa, dolaylı olarak sezdirmeye çalışırma
Olumsuz aile ortamındaki davranış biçimleri Bardağı Taşırmak; biriktirip küçücük şeyden sinirlenme Tedirgin etmek; huzursuzluk Şakaya boğmak; dalgacılık Yaraya dokunmak; hassasiyetlerle oynamak
Olumsuz ortamındaki davranış biçimleri Değişmeye izin vermemek; ne kendi ne de eşinin farklı olmadığı kanaati Yoksun bırakmak; ilgi, sevgi, neşe, yemek, cinsiyet, para olabilir. Yardımı esirgemek;
İletişim sorunları sonucunda; Konuşmazlar, iletişime girmezler, Kızdırır, küstürür Savunmayı geliştirir. Kavgacı yapar, karşı saldırıya yöneltir Yetersiz olduklarını hissettirir Oldukları gibi kabul edilmedikleri duygusunu uyandırır
İletişim sorunları sonucunda; Sorunlarını çözmede güvenilmediğini hissettirir Anlaşılmadıklarını hissettirir Kızdırır, yılgınlığa uğratır Sorgulanıyor duygusunu yaratır
Sağlıksız ailede kurallar Yargılama Denetleme Mükemmeliyetçilik Suçlama Aldırmama Konuşmama, küskünlük ve kırgınlıkların sürdürülmesi Kimseye güvenmeme
EVLİLİĞİMİZİN AMACI NEDİR?
İLİŞKİLERE BAKIM YAPIN Her şeyin bakıma, ilgiye, izlenmeye ihtiyacı vardır, özellikle hayatımızdaki en hassas ilişkiler. Ve evlilik te bir istisna değildir. Evlilik farklı davranılacak ya da taciz edilecek veya basitçe kendi başına bırakılacak bir şey değildir. İhmal edilen bir şey olduğu gibi kalmaz, mutlaka bozulur. Richard L. EVANS EŞİMİZLE İLİŞKİLERİMİZE NASIL BAKIM VE YATIRIM YAPABİLİRSİNİZ?
Anne –Baba Çocuk Etkileşimi
Anne - Baba İletişimi Aile farklı kültürlerden gelmiş iki bireyden oluşur Kendilerine özgü bir birliktelik geliştirirler. AİLE YAPISI Geleneksel yapı Modern yapı
Anne - Çocuk İletişimi Bebek, yaşamını sürdürebilmek için uzun yıllar bir başkasının varlığına gereksinim duyar. Dünyaya geldiği andan başlayarak bebek için en önemli kimse annesidir. Temel fizyolojik ihtiyaçlar Sevgi Temel güven Kendini iyi hissetme Duygusal ortak yaşama
Baba - Çocuk İletişimi Çocuğun ruhsal gelişiminde babanın çok önemli bir yeri vardır. Özellikle çocuğun cinsel kimlik kazanmasında önemli etkilere sahiptir. Baba toplumun değer yargılarının ve kurallarının çözümlenmesinde, tutum ve davranış biçimleriyle örnek oluştururlar Babayla duygusal ilişkiler kurarlar Anneler, çocukların bakım ve beslenmeleri gibi gereksinmeleri ile ilgilenirken babalar daha çok onlarla oyun oynama eğilimindedirler. 06 yaşta baba –Çocuk ilişki sağlıklı = çocuklar daha güvenli ve araştırıcı oldukları, İlişki sağlıksız= ilişkilerinin bozuk olduğu gözlenmektedir.
Baba - Çocuk İletişimi Babanın çocuğuna karşı davranış biçimi, çocuğun sorumluluk ve ahlaki gelişimini etkilemektedir. Baba aşırı tutucu ve disiplinli olduğunda çocuğun sosyal gelişimi daha geri olmaktadır. Otoriter babaların, çocuklarını çok fazla kontrol ettikleri ve onlara kesin standartlar vermek için uğraştıkları görülmektedir. Bu babalar, sadece boyun eğmeyi istemekte ve sözel alışverişe olanak tanımamaktadırlar.
Sonuç= Davranış bozukluğu Baba korkusu" aile içindeki düzeni kurmakta ve sürdürmekte önemli rol oynar. Annelerin başlıca tehdidi "Akşam gelince babana söylerim” Baba, çocuklarına karşı, yaratma ve koruma görevini yüklenmiştir.
Anne - Baba - Çocuk İletişimi Anne baba aynı davransalar bile; çocuk üzerindeki etkisi farklıdır. Anne- baba - çocuk iletişiminde yaşanan önemli bir sorun tutarsızlık sorunudur. ÇELİŞKİLİ Bu da çocukta çelişkiye, saldırganlığa ve uyumsuzluğa yol açar. Anne - babanın tutarsız olmasında uyguladıkları disiplin anlayışı oldukça önemli yer tutar
Çocukları Dinlerken Gösterilen Tepkiler
Emredici - yönetici – buyurucu Çocuğa bîr şeyi emir veya buyruk vererek yapmasını söylemek "Annenle böyle konuşma" "Şikayet etmeyi bırak" "Şimdi oraya git ve arkadaşlarınla oyna bakayım"
2. Uyarıcı - Öğüt verici - tehdit edici Çocuğa yapacağı bir şeyden sonra ne tip sonuçlar doğacağını söylemek "Sonra da üzüleceğine, şimdi otur da ders çalış" "Bir cümle daha söyleyecek olursan ne olacağını görürsün" Öğüt vermek çocukta zorunluluk veya suçluluk duyguları uyandırır. İletişimin kesilmesine veya yön değiştirmesine neden olur. Konuşan kişi de direnç, isyan yaratabilir.
4. Öğüt veren - çözüm getiren - fikir veren Çocuğa bir problemin nasıl çözüleceğini söyleyerek, Öğüt vererek cevapları ve çözümleri ona söyleyerek "En iyisi bununla ilgili olarak öğretmeninle konuş” "Neden ilk adımı sen atmayı denemiyorsun‘ "Yaşıtlarınla arkadaşlık yaparsan, sorun çıkmaz"
5. Ders verici - öğretici - mantıklı - tartışma sunan Çocuğu gerçeklerle, mantıklı tartışmalarla ikna etmeye çalışmak, kendi düşüncelerini aktarmak "Çocuklar küçük yaşta sorumluluk alırlarsa, yetişkin olduklarında da sorumluluk sahibi olurlar" "Bu olaya bir de annen açısından bakar mısın, ne kadar çok işi olduğunu görmüyor musun?"
7. İltifat edici – uyarıcı Olumlu bir değerlendirme sunmak veya uyarmak Sen herşeyin iyisini yapacak kapasiteye sahipsin" "Bu konuda senin haklı olduğunu düşünüyorum" Verilen bu mesajlar yerinde değilse, kişide alay ediliyormuş duygusu uyandırır.
6. Yargılayıcı - eleştirici - suçlayıcı Çocuk hakkında olumsuz bir ifade kullanmak. "Çok çocukça davranıyorsun" "Sen zaten hep kolaya kaçarsın" "Akılcı düşünmüyorsun“ Bu gibi tepkiler kişide anlaşılmamış, itilmiş, haksızlığa uğramış duygusu uyandırır.
8. İsim takmak - utandırmak - dalga geçmek Çocuğun kendisini aptal hissetmesine neden olmak, onu sınıflamak, utandırmak "Sen şımarık bir çocuksun" "Söyle bakalım bay bilgiç" "Ne istiyorsun küçük bebek" "Geri zekalı ne olacak”
9. Analiz edici - tanı koyucu - tercüme edici Çocuğa hareketlerinin ne olduğunu söyleyerek, neden bazı hareketleri yaptığını ona anlatmaya çalışmak, "Ben senin aslında neden Öyle yaptığını biliyorum" "Senin aslında istediğin başka" "Sen onu sadece kıskanıyorsun"
10. Rahatlatıcı - sempati duyucu - destek olucu - teselli eden Çocuğun kendini daha iyi hissetmesini sağlamak, onu duygularından uzaklaştırmaya çalışmak. "Bütün çocuklar zaman zaman böyle duyguları yaşarlar." "Zaman geçince bütün bu olanları unutursun" "Ben de bir zamanlar senin gibi düşünüyordum“
11. İnceleyici - soru sorucu – araştırıcı Nedenler, niçinler bulmaya çalışarak sorunu çözmek için daha çok bilgi edinmeye çalışmak Neden? Sen ona ne yaptın? O sana bunu yaptı? "Ne zamandan beri bu şekilde düşünüyorsun? "Arkadaşların neden seni oyuna almak istemiyorlar? Böyle bir yaklaşımın içinde ön yargı, eleştiri, zorunlu çözüm bulunur. Konuşan kişi böyle bir durumda kaygılanır. Sorun gözden kaçar.
12. Teskin - teselli eden - konuyu değiştiren Çocuğu sorunundan uzağa çekmeye çalışmak, çocuğun dikkatini başka yöne çekmek. Şakalaşarak, espri yaparak problemini itmek. "Aldırma canım, boşver gitsin" "Daha güzel şeyleri düşünmeyi denesene" "Düzelir, bunu dert edinmeye değmez" "Böyle güzel bir gecede bunlar düşünülür mü hiç?" Kişi kendini anlaşılmamış, dinlenilmemiş veya sorunun önemsiz, saçma-sapan gibi algılandığını hisseder.
Çocukla konuşma- Sen Dili - Ben Dili "Ne laf dinlemez çocuksun". "Sen çok yaramaz bir çocuksun". "Ne kadar aptalsın". "Neden dikkat etmiyorsun"
Sen-dili sakıncaları şunlardır a. Kızgınlığın gerçek nedenlerini açıklamaz. b. Olumsuz davranışın anne-baba üzerindeki belirgin etkilerini ortaya koymaz. c. ifade edilen kızgınlıklar davranışa değil de kişiliğe yöneliktir. d. Tekrar bu mesajlarla karşılaşmamak için anne-baba ile iletişime girme isteği azalır.
e. Çocuğa/gence yöneltilen kızgınlık mesajları çocukların ve gençlerin kimlik duygusunu ve özgüvenini azaltır. f. Özellikle küçük çocuklar "geri zekalı, aptal, tembel" gibi küçük düşürücü ifadelerin gerçek olduğuna inanabilirler. g. Sen dili ile ifade edilen hoşnutsuzluk ve eleştiri sözleri, çocuğun direnmesine, karşı gelmesine, kızmasına ve söz dinlememesine neden olur.
Ben - dili Ben dili; kişinin o anda, karşılaştığı durum veya davranış karşısında. kişisel tepkisini duygu ve düşüncelerle açıklayan bir ifade tarzıdır. Duygu ve düşüncelerimizi içtenlikle ifade eden sözcüklerdir. Ben dili, anne-babanın olumsuz davranış sırasında yaşamakta olduğu olumsuz etki ve duyguları açıklayan dürüst ve sorumlu bir kızgınlık ifadesidir. Ben mesajları anne-baba veya konuşan kişinin gerçek yaşantı ve duygularını çocuğu suçlamadan ortaya koyduğu için anne-baba veya karşıdaki kişinin gereksinimlerini daha iyi görebilmesine ve savunucu tutuma geçmeden sorumluluğunu kabul etmesine yardımcı olur. Ben mesajları, konuşan kişinin gerçek düşünce ve duyguları ile ilgili iletimlerdir. Başkaları hakkında değerlendirme ve yorumlar değil, kişisel duygu ve yaşantıları açıklar.
Ben - dili ile konuşmanın yararları 1. Duygu ve düşünceleri anında ilettiği için kullanan kişiyi rahatlatır. 2. Kızgınlık ve Öfke birikimlerini önler. 3. Duyguların açıklanmasını ve ifade edilmesini sağlar. 4. Duyguların ifade edilmesi durumun daha iyi anlaşılmasını sağlar.
5. Çocukta empati geliştirir. 6. Savunmaya geçmeyi engeller 7. Olumsuz davranış değişmesini sağlar. 8. Yakınlığın artmasını ve birbirlerine daha saygılı ve olmayı sağlar.
“BİR GÜL FİDANI NASIL SUYA, HAVAYA , IŞIĞA VE TOPRAĞA MUHTAÇ İSE; ÇOCUK TA SEVGİNİN ŞEVKATİN , KARŞILIKLI SAYGININ OLDUGU MUTLU BİR AİLE TOPRAĞINA MUHTAÇTIR.”
Dinlediğiniz için teşekkürler