Fiilimsiler Fiillerden türemiş oldukları halde bir fiil gibi çekimlenemeyen, cümlede isim, sıfat, zarf görevlerinde kullanılan ve yan cümleciklerin yüklemi olan kelimelere “fiilimsi” denir. Fiilimsiler görevleri ve anlamları bakımından üçe ayrılırlar:
1- İsim-Fiil (Mastar) Fiil kök ya da gövdelerine “-mek, -mak, -me, -ma, -ış, -iş, -uş, -üş” eklerinin getirilmesiyle yapılır. Örnek: Onu burada bulmak mümkün değil. Ahmet’in şiir okuyuşu çok güzeldi. Size gelmeyi ben de çok istiyorum. Geminin batışını izledim.
Uyarı: Olumsuzluk eki olan “-me, -ma” ile isim-fiil eki olan “-me, -ma”yı birbiriyle karıştırmamak gerekir. Bazen isim-fiil ekiyle olumsuzluk eki bir arada bulunabilir. Olumsuzluk eki fiilimsi eklerinden daima önce gelir. Örnek: Bu soruyu cevaplayamamana çok üzüldüm.
Sıfat-Fiiller (Ortaçlar) Fiil kök ya da gövdelerine “-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” eklerinin getirilmesiyle yapılır. Örnek: Biraz önce gelen çocuk kimdi. Yıkılası dünyada çok dert çekti. Burası çıkmaz sokağa benziyor. Koşar adımlarla yanıma geldi. Size biraz bilinmedik fıkralar anlatayım. Akacak kan damarda durmazmış. Çürümüş dişlerini bir bir çektirdi.
3- Zarf-Fiiller (Bağ-Fiiller)(Ulaçlar) Fiil kök ya da gövdelerine “-ken, -alı, -asiye, -e, -madan (önce), -ince (kadar), -ip, -arak, -dıkça -meksizin, -diği (için), -eceği (gibi)” eklerinin getirilmesiyle yapılır. Örnek: Ali eve gelip çıktı. Dün teyzeme yürüyerek gittim. Pazara giderken arkadaşımı gördüm. Karşılık beklemeksizin iyilik yapıyoruz. Arkadaşın gelinceye kadar çalış.