REHBERLİK ve ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇANAKKALE REHBERLİK ve ARAŞTIRMA MERKEZİ

Kaygı, yarının faresinin bugünün peynirini yemesidir. KAYGI Kaygı, yarının faresinin bugünün peynirini yemesidir.

KAYGI Belli belirsiz yaşanan,kötü bir şey olacağı duygusudur.Kaygıyı ortaya çıkaran her hangi bir nesneden söz etmek mümkün değildir.

KORKU Genellikle bilinen, gerçek objelere karşı yaşanan duygudur.Korkuda somut bir durum vardır.

KAYGI VE KORKU Kaygı ,temelde kişiye rahatsızlık veren olayın kendisinden değil,olayın kişi için taşıdığı ANLAMDAN kaynaklanmaktadır. Kaygılarımız, olaylara bizim yüklediğimiz anlamlardan oluşur.

NORMAL OLAN KAYGI DOĞALDIR

DOĞAL Kaygılanmak;günlük yaşantımızın içinde zaman zaman yaşadığımız doğal bir durumdur.

KAYGI Normal düzeydeki sınav kaygısı DOĞALDIR hatta FAYDALIDIR. Aşırı şiddetli kaygı ÖĞRENMEYİ ve HATIRLAMAYI zorlaştırır. Hiç kaygısızlık veya çok düşük düzeydeki kaygı MOTİVASYONU düşürür.

BİZİM işimiz öğrenme… Öğrenme için gerekli olan bilgi ve akıl yürütmedir. Bunun için ise,sakin ve rahat bir zihinle işe başlamak öğrenmeyi ve kaygıyı azaltacaktır.

PÜF NOKTASI… Öğrenilen malzeme basit ve kolay ise,yüksek kaygı derecesi bunun daha çabuk öğrenilmesini sağlar. Öğrenilen malzeme karmaşık ve zor ise o zaman yüksek kaygı öğrenmeyi zorlaştırır.

SİZ ZOR VE KARMAŞIK BİR İŞLE UĞRAŞIYORSUNUZ. UNUTMAYIN! SİZ ZOR VE KARMAŞIK BİR İŞLE UĞRAŞIYORSUNUZ.

…BEDENSEL! …ZİHİNSEL! ...DAVRANIŞSAL! Sınav kaygısıyla başa çıkmak bedensel,zihinsel ve davranış düzeyinde düzenleme ve çaba gerektirir. …BEDENSEL! …ZİHİNSEL! ...DAVRANIŞSAL!

GERGİNLİK KAYGI VE BELİRTİLERİ Nefes darlığı Terleme,ellerde titreme Nefes alıp vermede düzensizlikler Kesik kesik nefes alma Gerginlik Kalp çarpıntısı Aniden sinirlenme Bel ağrısı,mide ağrısı, ishal yada kabızlık Aşırı tepkide bulunma titreme El ve ayak parmaklarında soğukluk Sürekli yorgunluk Sürekli baş ağrısı,boyun ve kasların gerginliği

DAVRANIŞSAL Davranış düzeyinde uygulanacak tekniklerin başında gevşemenin öğrenilmesi gelir. Gevşemenin öğrenilmesi kendi kendine çalışan sistemleri kontrol etme imkanı verir. Bedeni kontrol etmenin birinci adımı solunumun kontrol edilmesidir.Çünkü solunum yarı otonom,yarı iradeli bir fonksiyondur. İyi nefes almak iyi nefes vermekle başlar.İyi nefes burundan, ağır,sessiz ve derin alınır.İyi nefes alındığından iki katı sürede verilir. Günde 40-50 defa derin nefes almak kaygı düzeyini düşürür.

DERİN NEFES… Bedendeki oksijen miktarının artmasına en uç ve derin dokulara kadar ulaşmasını sağlarken,kaygı sırasında ortaya çıkan maddelerin(adrenalin,noradrenalin)azalmasına ve kaybolmasına sebep olduğu için,kişiyi sakinleştirir.Kaygı durumunu ortadan kaldırır.

Gerginlik öğrenmeyi zorlaştırır. Çünkü;kaygı sırasında beden kimyasında bulunan adrenalin,öğrenme işlemi için gerekli protein zincirinin kurulmasını engeller.

EGZERSİZ Öğrenmeyi Kolaylaştırır. Düzenli fizik egzersizi adrenalinin kullanılmasını sağlarken,aynı zamanda serotonin denen bir maddenin salgılanmasını sağlar. SEROTONİN(Mutluluk hormonu):Huzur,dinlenmişlik ve rahatlık duygularını yaşamamızı sağlar.

ZİHİNSEL DÜZENLEME VE PRATİK ÖNERİLER

KAYGIYI AZALTMAK ZİHİNSEL DÜZENLEME Sınav için olumlu düşünün. Üniversite seçme sınavını bir ölüm kalım savaşı haline getirmeyin. Sınav sonucunda başarısız olabileceğiniz düşüncesi;sizlere birey olarak değersiz,akılsız bir kişi olduğunuz yargısını getirmesin. Sınavda başarılı olursanız bu sizin yaşamınızdaki dönüm noktalarından birini geride bıraktınız demektir.

Hapı Yuttum… Sınavda size yardımcı olmayacak düşünce biçimlerinden uzak durun. “Kazanamazsam Mahvolurum.” “Başarılı olamazsam nasıl bakarım ailemin yüzüne.” gibi olumsuz ifadeler elinizi ayağınızı bağlayarak sizleri güçsüz düşürür. Olumlu düşün..!

Doğru Çözüm Daha önceki başarısızlıklarınızdaki başarısız olma sebeplerini araştır ve onları telafi et. Aynı sebeplerin yeni bir başarısızlığa yol açmasına izin verme. Elde ettiği sonuçlardan gerekli dersleri çıkaran ve eylemlerini buna göre düzenleyen insan için Başarı kaçınılmazdır.

ÖSYM ve MEB kişiliğinizi ölçmez… Sınav “kişiliğinizin değerlendirilmesi” değildir. Sınav başarınızla kişilik değerinizi eş görmeyin. Testler kişilik testleri olmayıp bilgi ve başarı testleridir. Başarılı olursanız, sınav için gerekli bilgileri iyi öğrendiğinizi ve yorum yeteneğinizi iyi kullandığınızı, başarısız olursanız iyi öğrenmediğinizi ve yorumlayamadığınızı gösterir.

Üniversiteli veya liseli olmak bir istek ve tercihtir. “Sınavı kazan-(malıyım) Mutlaka başar-(malıyım) Şu okula gir-(meliyim)” Yerine “Sınavı kazanmak istiyorum Mutlaka başaracağım Şu okula gireceğim” diye düşünmek daha gerçekçidir.

“…Malıyım, …Meliyim” Unutma..! Bu şekildeki ifadeler düşüncelerini istek olmaktan çıkarır, yasa haline dönüştürür. Yasalar kesindir ve uyulmaması halinde bedeli ağırdır. ÖSS ve OKS bir yasa değil tercihtir. Unutma..!

Tek amaçla yola çıkma… Sınavı kazanmak için şansınız çok yüksek olsa bile kendinize bir başka amaç daha düşünün. Her zaman bir A planınız bir de B planınız olmalı. Sınavda başarılı olamadığız takdirde yönelebileceğiniz ikinci bir amacınız olsun.

KENDİN! Kaygının farkına var ve kaygılı olduğunu kabullen. İçinde bulunduğun durumdan uzaklaş,durumunu gözden geçir. Kendini en rahat hissedeceğin ortamı hayal et. Kısa ve uzun süreli çözüm yolları belirle. Kaygını abartmadan kaçın.

Her öğrenci zaman zaman sorumluluklarının altında bunabilir Her öğrenci zaman zaman sorumluluklarının altında bunabilir.Gelecek günlere endişe ile bakmanız yaklaşan sınavlardan ötürü kaygı duymanız olağandır.Doğru olmayan bunlardan ötürü ümitsizliğe kapılmak ve güçsüz kalmaktır.

Sınavdan önce zihninizde geçmişteki başarılarınızı vurgulayın. Kendinize,kendi değeriniz altında değer biçmeyin. “Ben aptalım, hiçbir şey beceremem” diye düşünmeyin.

Bu sınavda başarılı olmak sizin tek ve son amacınız ya da son seçeneğiniz değildir. Bunu kendinize kabul ettirin.

POZİTİF NEGATİF “Kazanan her zaman çözümün bir parçasıdır.” “Kazananın her zaman bir programı vardır.” Kazanan “Bu işi senin için yapıyorum” der. Kazanan “Uzak ama yolu biliyorum.” der. Kazanan “Zor ama çözümü mümkün.” der. Kazanan “Her sorunda bir çözüm görür.” “Kaybeden her zaman problemin bir parçasıdır!” “Kaybedenin her zaman bir özrü vardır.” Kaybeden “Bu benim işim değil ki” der. Kaybeden “Yakın ama yolu bilmiyorum” der. Kaybeden “Mümkün ama çok zor” der. “Kaybeden her çözümde bir sorun görür.”

YAPABİLSEYDİM! Genç bir insanken, dünyayı değiştirmek istemiştim.Ne var ki, dünyayı değiştirmenin çok zor olduğunu gördüm.Bu yüzden ulusumu değiştirmeye çalıştım. Ulusumu değiştiremeyeceğimi anladığımda yaşadığım kente diktim gözlerimi. Ne var ki, yaşlı bir adam olarak kentimi değiştiremedim, o zaman ailemi değiştirmeye karar verdim…

Şimdi, yaşlı bir adam olarak, tek değiştirebileceğim şeyin kendim olduğunun farkına vardım ve birden anladım ki, eğer uzun süre önce kendimi değiştirebilseydim, ailemi etkileyebilirdim.Ben ve ailem kenti etkilerdik.Kentin etkisi ulusu değiştirirdi ve ben işte o zaman dünyayı değiştirebilirdim.

İYİ ŞANSLAR…