Zeynep Gülin Öngör Kız Tek.ve Mes.Lisesi Rehberlik Servisi VERİMLİ DERS ÇALIŞMA Zeynep Gülin Öngör Kız Tek.ve Mes.Lisesi Rehberlik Servisi

BAŞARILI OLMAK İSTİYORUM, AMA NASIL? Hepimizin zaman zaman kendi kendimize ve başkalarına sorduğumuz soru bu.Başarının tadına varan kişi bir daha onu bırakmak istemeyecektir. Tıpkı sevdiğimiz bir yiyeceği tekrar yemek isteyeceğimiz veya sevdiğimiz bir oyunu tekrar oynamak isteyeceğimiz gibi...

ALİ’Yİ TANIYOR MUSUNUZ? Ali Pazar sabahı saat 08.30’da uyandı.Cuma günü okuldan gelirken, bu hafta sonundan,önceki haftalardan eksik kalan derslerini tamamlamak ve önündeki hafta içindeki sınavlara hazırlanmak açısından çok iyi yararlanmaya karar vermişti.Bu sebeple Cuma akşam üstünü ve geceyi çok iyi geçirdi.Evde müzik dinledi,TV seyretti ve geç saatte yattı.Cumartesi günü de arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirdi,evin içinde gezindi ve zamanın nasıl akıp gittiğini fark etmedi.Ders çalışmadığı için zaman zaman biraz rahatsızlık duyduğu oldu, ancak içinden gelen bu huzursuzluğu: “Önümde koskoca bir Pazar günü var.” diyerek bastırdı. Pazar sabahı Ali işte bu şartlar altında 08.30’da uyandı.Önce güzel bir tatil kahvaltısı yaptı.Sonra gazeteleri okuyup,ders çalışmaya karar verdi. Gazeteleri bittiğinde saat 10.30 olmuştu.TV’deki sabah filmine bir göz atıp çalışma odasına geçmek istedi.Fakat film öyle güzel ve heyecanlıydı ki, önünde koskoca bir Pazar gününün olduğunu düşünerek bu filmi izlemesinde bir sakınca olmadığına karar verdi.Film bittiğinde saat 12.30 olmuştu ve karnı acıkmıştı. Annesinin özenle hazırladığı yemekleri yiyip,evdekilerle sohbet ettikten sonra çalışma odasına yöneldi.Tam bu sırada TV’den naklen yayın programı başlamış ve haftanın en önemli maçı ekrana gelmişti.Bu maçı seyretmek için insanların birbirini çiğneyip dünyanın parasını verdiklerini düşününce,ayağına kadar gelen bu maçı seyretmemenin büyük kayıp olacağını düşündü.Maç biter bitmez sıkı bir şekilde çalışmaya karar vererek,maçı izlemeye koyuldu.

Naklen yayın bitip,Ali’nin kafası haftanın spor olayları ile doluyken,annesi çayı hazırladığını duyurdu.Ali çayı içip derse geçmenin daha doğru olacağına karar verdi.Çay bittiğinde Ali’nin üzerine bir ağırlık çökmüştü.Haftanın yorgunluğu,maçın gerginliği ve çayla birlikte yenilenler Ali’yi gevşetmişti.Ali bu yorgunlukla “Nasıl olsa verimli çalışamam.” diye düşündü ve dinlendikten sonra çalışmaya başlamaya karar verdi. Saat 18 sıralarında Ali içindeki huzursuzluğu bastırmaya gayret ederek uyandığında,çalışma masasına yönelirken TV’de en sevdiği dizilerden birinin başladığını duydu.Derse bundan sonra başlamaya ve sadece en önemli 2 dersi çalışmaya karar vererek TV’deki dizi filmi seyretti.Film bittiğinde akşam yemeği saati gelmişti.Yemeği yedikten sonra ise onca yükün altına girmek için vakit çok geçti,çünkü o zaman haftaya uykusuz ve yorgun başlayacaktı.Bu sebeple Ali kendi kendine şöyle dedi: “Bugün çalışamadım ama yarın söz çalışacağım.” ve yarı sıkıntılı,yarı huzurlu odasının yolunu tuttu.Ancak çalışmak için değil,uyumak için. Şimdi size soruyorum? Ali’yi tanıyor musunuz? Ya da Ali’yi tanımayan var mı?

Herkesin içinde hikayemizdeki Ali’den bir parça yok mu? Önce istediğini yapmak isteyen,sonra kendisinden istenileni yapmaya yönelen ve bu sebeple sorumluluğunu erteleyen; ders çalışmaya çok önem veren ve bu sebeple önce aradaki ayrıntıları ortadan kaldırıp,ders çalışmak için kendisine kesintisiz bir zaman çıkartmaya çalışan ancak bu zamanı hiç bulamayan ve bütün süreyi daha az önemli işlerde veya kendisine haz verecek etkinliklerde kullanarak geçiren,aklından ders çalışması gerektiğini de bütünüyle çıkartamadığı için,kendisine zevk verecek olanları yaparken de tam anlamıyla rahat etmeyen ve kendisini huzursuz hisseden... Hepimiz bu Ali’yle zaman zaman karşılaşmıyor muyuz?

Sevgili öğrenciler; Zaman zaman sorumlulukların üst üste yığılması ve yapılması gereken işlerin birikmesi bizde yoğun bir sıkıntı ve endişe yaratır. Hazırlanması gereken derslerin birikip ağırlaşması,sizden beklenenlerin fazlalığı ve bütün bunları nasıl ve ne zaman yapacağınızı bilememeniz büyük bir yük oluşturur.Bu da zamanla bıkkınlık yaratır. Herkesin dönem dönem yaşadığı bu usanma ve karamsarlık normaldir.Gereksiz ve normal olmayan,bu duygular karşısında ümitsizliğe kapılıp,kendinizi çaresiz ve güçsüz hissederek, çalışmayı ve mücadeleyi bırakmaktır.

SAKIN MÜCADELEYİ BIRAKMAYIN. ZAMAN ZAMAN SİZİ MÜCADELENİZDEN VAZGEÇİRTECEK BAZI KİŞİ,OLAY VE DURUMLAR OLABİLİR AMA İNATLA YOLUNUZA DEVAM EDİNİZ. UNUTMAYIN Kİ; “HANGİ LİMANA YANAŞACAĞINI BİLMEYEN GEMİYE, HİÇ BİR RÜZGAR YARDIM EDEMEZ.”

DERSİ NASIL ÇALIŞALIM? ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK: Çalışma ortamına ait düzenlemeler : Çalışmak için dersin başına oturan bir insanın dikkatini dağıtan faktörler ya çevreden gelir ya da kişinin kendi zihninden kaynaklanır.Bu nedenle çalışma ortamının belirli özelliklere sahip olması,dikkatinizi daha kolay toplayarak öğrenmeyi kolaylaştırır ve çalışmak için ayrılan zamandan en üst düzeyde yarar sağlanmasına imkan verir.

NELERYAPILMALI? Çalışma odasının veya masasının oluşturulması Sandalyede oturarak çalışmak Sessiz bir ortamda çalışmak Duvarlarda poster ve benzeri dikkat dağıtıcı objelerin olmaması Çalışma köşesinin oluşturulması

Dersi çalışmaya yönelik düzenlemeler Şunları asla UNUTMAYINIZ! Ders derste öğrenilir. Aynı günün akşamında,derslerin öğrenilip öğrenilmediği tekrar edilerek kontrol edilir. Ders,derse hazırlıklı gelerek dinlenilirse daha etkili bir öğrenme meydana gelir. Ders sırasında not tutma dikkati toplamaya yardımcı olur. Çalışılan dersin iyi bir şekilde öğrenilmesi için,ders çalışma süresi 40 dk.’lık çalışma, 10 dk.’lık mola şeklinde düzenlenirse verim artar. Birbirine benzer iki ders veya aynı türden iki ders(sayısal ve ya sözel)üst üste çalışılırsa,bilgiler birbirine karışabilir. Günün en verimli saatleri,en çok zorlanılan derse ayrılırsa daha iyi öğrenme olur. Her akşam yapılan tekrarlar sırasında,konuyla ilgili sorular oluşturulup,soruların hemen altına cevapları yazılırsa(sorular aynı renk kalemle,cevaplar aynı renk kalemle olacak şekilde) ve bunları sıraya koyarak biriktirilirse bilgi düzenli olarak saklanmış olur.

Sınav zamanına ait düzenlemeler: Sınav soruları zorluk düzeylerine göre,5’e ayrılır: Bu durumda öğrenci,%70’lik bir dilimi rahatlıkla yapabilir. DÜZENLİ ÇALIŞAN BİR ÖĞRENCİ İÇİN ZOR DİYE BİR ŞEY YOKTUR. Çok kolay %10 Kolay %20 Normal %40 Zor Çok zor

Sınav zamanına ait düzenlemeler: Sınavda öncelikle ilk sorudan başlayarak,bütün soruları dikkatlice okuyunuz ve size en kolay gelen, doğruluğundan emin olduğunuz sorudan başlayarak, zorluk derecesine göre kolaydan zora doğru cevaplayınız. Zorlandığınız soru üzerinde çok oyalanmayınız, vakit kaldığında tekrar o soruya dönünüz.Böyle yaparsanız zaten vaktiniz kalacaktır. Soruda sizden ne isteniyorsa onu cevaplayınız. Sınavın iyi veya kötü geçmesi,büyük oranda sizin elinizdedir. O HALDE GÜNÜ GÜNÜNE, O GÜN İŞLEDİĞİNİZ KONULARI, YAZARAK,YÜKSEK SESLE ANLATARAK TEKRAR EDİN.

ÖNERİLERİMİZ: Sevgili öğrencilerimiz,sizlere ilk önerim ; Öncelikle amacınızı veya amaçlarınızı belirlemeniz ve bunları önem derecesine göre sıralamanızdır. Sizin için en önemli olan amacınızı büyük harflerle yazın ve odanıza,mümkünse çalışma masanızın karşısına asın ki,başınızı her defasında kaldırdığınızda amacınızla karşı karşıya gelin. Kendinize en kısa zamanda bir “Ders Çalışma Programı” hazırlayın,zamanınızı verimli bir şekilde,ziyan etmeden kullanın.Böylelikle boş zaman etkinlikleri için de zamanınız kalsın. Kendinize ödüller belirleyin.Öncelikli amacınızın karşısına büyük ve en önemli ödülü yazın.Daha sonra bu ana amacı gerçekleştirmeye yönelik alt amaçlarınızı ve ödüllerini de belirleyin.Bu motivasyonunuzu arttıracaktır.

ÖRNEĞİN ; Ana Amacım Ödülüm Bu eğitim öğretim yılını Yaz tatilinde 15 günlük bir tatile gitmek Başarıyla bitirmek Bu ana amacı gerçekleştirmeye yönelik; Alt amaçlarım Ödüllerim “Ders Çalışma Programı Ders çalışmayı bitirdikten Hazırlamak sonra müzik dinlemek, Programa uygun olarak hafta sonu TV izlemek Düzenli çalışmak

UYARI! Kesinlikle ders çalışmaya ara verdiğiniz 10 dk.’lık sürede TV izlemek, müzik dinlemek,telefon konuşması yapmak gibi faaliyetlerden kaçınınız. Bunları yaptığınız takdirde,derse tekrar dönemezsiniz. Şunu da asla unutmayın ki,ödülleri dışarıdan beklemek yerine,kendiniz belirleyin. BAŞARI,KENDİNİZ ve GELECEĞİNİZ İÇİNDİR. BAŞARI DA BAŞARSIZLIK TA SİZE AİTTİR.

Sevgili öğrenciler,belirlediğiniz amaçları ve ödüllerinizi ailelerinizle de paylaşın! Böylelikle,aileleriniz sizi daha anlayışla karşılayacak ve size destek olacaktır. Tam tersine,düzenli olarak ders çalışmak yerine günün her anını müzik dinleyerek,TV izleyerek,arkadaşlarınızla gezerek geçirirseniz ve aileniz sizi hiç ders çalışırken görmediğinde size sürekli söylenecek,destek olmayacaktır.Sonunda da büyük bir olasılıkla başarısızlık olacaktır.Bu da ailenizle iletişiminizi zedeleyecektir.

SEVGİLİ GENÇLER! Tabi ki TV izlemeye,müzik dinlemeye,arkadaşlarınızla gezmeye,oyun oynamaya da ihtiyacınız var.Bunu anlıyoruz. Bizim ifade etmeye çalıştığımız tüm bu etkinliklerin de bir planlamasını yapmanızdır. Size önerimiz; hazırlayacağınız “Ders Çalışma Programı” nda bunlara da yer vermenizdir.

Şunu da belirtmek gerekir ki, Ana Amacınız BAŞARISIZLIK ise , Sevgili gençler; Şunu da belirtmek gerekir ki, Ana Amacınız BAŞARISIZLIK ise , Gününüzün büyük bir çoğunluğunu müzik dinleyerek,TV izleyerek,arkadaşlarınızla gezerek geçiriniz. Böylelikle bu amacınız gerçekleşmiş olacaktır. Bu yüzden işe,amacınızı belirleyerek başlamanızı ilk önerimiz olarak belirtmiştik.

ÇÜNKÜ ZAMANIMIZ KISITLI VE ÇOK KIYMETLİ... Sevgili gençler; BUGÜNDEN BAŞLAYINIZ. ÇÜNKÜ ZAMANIMIZ KISITLI VE ÇOK KIYMETLİ... ZAMAN HIZLA AKIP GİDİYOR.

Sevgili gençler; Unutmadan söyleyelim. Çalışmamızın başında anlattığımız öyküdeki Ali’yi merak ediyor musunuz? Ali okulu bitiremedi.Bir işten diğerine girip çıkıyor,düzenli bir işi yok.Ne iş olsa çalışacak fakat vasıfsız eleman olduğu için iş bulmakta da zorlanıyor ve şu anda çok pişman... Arkadaşlarının kimisi okulu bitirdikten sonra üniversite eğitimi almakta, kimisi de meslekleriyle ilgili işlerde çalışmaktalar.Hangi arkadaşları mı? Derslerini düzenli çalışan, planlı yaşayan ve amaçlarını iyi belirlemiş olan arkadaşları tabi ki...

YA SİZ?..... 10 YIL SONRA NEREDE NE YAPIYOR OLACAĞINIZI VE HANGİ KOŞULLARDA OLACAĞINIZI BİR DÜŞÜNÜN ?...

DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM