SÖZCÜK TÜRLERİ
A) I. ve II. B) I. ve V. C) II. ve III. D) III. ve IV. 1. I. Teyzelerin dün sinemaya gittiler. II. Çiçeklerine yazın bolca su vermelisin. III. Kalemlerini başka kutuya yerleştirdi. IV. Ceketimizi dolaba astım. V. Evleri bize çok yakındır. Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde altı çizili sözcüklerin aldığı ekler, onlara hem ikinci, hem de üçüncü tekil kişiye ait olma anlamı katmıştır? A) I. ve II. B) I. ve V. C) II. ve III. D) III. ve IV.
ÇÖZÜM : İyelik ekleri, o varlığın kime ait olduğunu gösteren çekim ekleridir. “benim, senin, onun, bizim, sizin, onların” anlamı sağlarken adların yerini de tutuklarından zamir de sayılırlar. İkinci tekil ve üçüncü tekil kişiye ait iyelik ekleri, bu eklerin ardından ünlüyle başlayan bir ek gelmesi durumunda birbirlerine karışır. İkinci tekil kişiye ait iyelik eki “–in”, üçüncü tekil kişiye ait iyelik eki “–i” dir. Üçüncü tekil kişi ekinden sonra ünlüyle başlayan ek gelecekse araya “n” kaynaştırma harfi girer; böyle durumlarda örneğin “çiçeklerine” sözcüğünden hem senin hem de onun anlamları çıkar. Bu durum “Kalemlerini” sözcüğünde de var. Yanıt:C
2. "Çocuğunki annesinin giysisinden daha eski görünüyordu 2. "Çocuğunki annesinin giysisinden daha eski görünüyordu." cümlesindekiyle aynı görevde olan "ki" aşağıdakilerden hangisinde vardır? . A) Dün akşamki panelde ben de görev aldım. B) Önündeki kuru otlar güneşin ışıklarıyla sarı sarı parlıyordu. C) Yanındakileri tanımadığım için selamlamadım. D) Hiçbir koku, sıcak ekmeğinki kadar güzel olmaz.
ÇÖZÜM : “–ki” ilgi zamiri eki, “in” ya da “–im” tamlayan eklerinden sonra gelip düşmüş tamlananın yerini tutar, bir ismin yerini tuttuğundan iyelik ekleri gibi o da zamir sayılır. Bir de sıfat türeten “–ki” eki vardır; ismin “–de” durum ekinden sonra ya da yalın sözcüğe gelir, işaret sıfatları oluşturur. İlgi zamirini çıkarıp yerine bir isim koyabilirsiniz; oysa sıfat türeten ekten sonra isim koyabilirsiniz, yerine değil. D’de “sıcak ekmeğin kokusu” tamlamasındaki “kokusu” tamlananı düşmüş, yerine ilgi zamiri gelmiştir. Diğer seçeneklerdeki ekler işaret sıfatları oluşturmuştur. Yanıt:D
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, adın yerine kullanılmış bir sözcük yoktur? A) Bunlar bizim suçumuz, diyordu durmadan. B) Bir duvar başında el açar kimileri. C) Bu sıkıntılı günlerde dostlar bir bir ortaya çıkar. D) Biz de onunla gidecektik ötelere.
ÇÖZÜM : Adın yerini tutan sözcüklere zamir denir. Zamirler insanları karşılayan kişi zamirleri (ben, sen, o, biz, siz, onlar, kendi), belirsiz bir anlamla adın yerini tutan belgisiz zamirler (herkes, kimisi, bazıları, kimse, şey, çoğu) insan dışındaki varlıkların adının yerini göstererek tutan işaret zamirleri (onlar, şu, bunlar, burada, orası), soru yoluyla adın yerini tutan soru zamirleri (kim, nere, nerede, hangisi) olarak dörde ayrılır. A’da “bunlar ve biz”, B’de “kimileri”, D’de “biz” sözcükleri zamirdir. C’deki “bu” sözcüğü “günlerde” isminin işaret sıfatıdır, zamir değildir. Yanıt: C
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ne" sözcüğü "soru zamiri" olarak kullanılmıştır? A) Yurtdışından bize ne getireceksin? B) Kitabı ne zaman bitireceksin? C) Karşımda öyle ne duruyorsun? D) Ne günler geçirdik seninle, değil mi?
ÇÖZÜM : “Ne” sözcüğü A’da getirilecek olan eşyanın adının yerini tuttuğundan soru zamiridir. C’de “ne” sorusu niçin anlamıyla yükleme yöneldiğinden zarftır, B’deki “ne zaman” da zarftır. D’de soru anlamını sağlayan “mi” edat. Yanıt: A
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “zor” sözcüğü, sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır? A) Zor işleri hep bana yaptırıyorsun, diye yakınıyordu. B) İstemeden zor bir çalışmanın içine girmişti. C) Terlemiş, çok yorulmuştu, zor yürüyordu. D) Öğretmenliğin zor bir meslek olduğunu anlamıştı.
ÇÖZÜM : Eylemlerin zamanını, nasıl yapıldığını, yönünü, ne kadar yapıldığını gösteren ya da eylemlere bunları soran sözcüklere zarf denir. “Zor” sözcüğü dört seçenekte adların özelliğini göstermiştir; sıfattır. C’deyse “yürüyordu” eyleminin nasıl yapıldığını göstermiştir; durum zarfıdır. Yanıt: C
6. Aşağıdaki cümlelerde, zarflar türlerine göre eşleştirilirse hangisi tek kalır? A) Arkasından hızlıca iterek onu yürütüyordu. B) Ona olayları anlattı; ama biraz abarttı. C) Bana sormadan her şeyi nasıl söylersin! D) Alanda toplanan halk öfkeyle bekleşiyordu.
ÇÖZÜM : A’daki “hızlıca” ve D’deki “öfkeyle” nasıl sorularına yanıt veren durum zarşarıdır. B’deki “biraz” sorularına yanıt veren azlık-çokluk zarflarıdır. C’deki “nasıl” sa bir soru zarfıdır. Yanıt: C
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır? A) Çocuk, olur olmaz yerlerde annesini kızdırıyor. B) Öyle her yerde bilir bilmez konuşma. C) İrili ufaklı güller vazoda duruyor. D) Kızına davullu zurnalı düğün yaptı.
ÇÖZÜM : İkilemeler dört seçenekte adlara yönelik niteleme sıfatlarıdır; oysa B’de “bilir bilmez” ikilemesi “konuşma” eylemine yönelik durum zarfıdır. Yanıt: B
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, sıfatı derecelendiren bir belirteçtir? A) Yazar daha sonra da bu çalışmanın bir ilk olduğunu söyledi. B) Adam bizimle çok çirkin konuşuyordu. C) Kendimi bu günlerde pek mutlu hissediyorum. D) Geride kalanlara, daha parlak bir ışık altında bakmayı istiyorum.
ÇÖZÜM : Azlık-çokluk zarfları, sıfatların ve zarfların önüne gelerek onların ölçüsünü de gösterebilir. Böyle zarfları bulmak için sıfatlardan ve zarflardan önceki sözcüklere dikkat etmek gerekir. A’da “daha” “sonra” zaman zarfının, C’de “pek” “mutlu” durum zarfının zarfıdır. B’de “çirkin” “konuşmuyordu” eyleminin durum zarfıdır. . D’de “daha” zarfı “parlak” niteleme sıfatından önce gelip sıfatı derecelendirmiştir. Yanıt: D
A) I. ve II. B) II. ve IV. C) III. ve V. D) I. ve IV. 9. I. Hastalığına karşın iyi çalışıyordu. II. Senden başka dostum yok dedi. III. Yatağına uzandı; ancak uyuyamıyordu. IV. Bu çalışma ile bir yere varamazsın. V. Çarşıyı adım adım tarayarak dolaştık. Yukarıda numaralandırılmış cümlelerin hangisinde edat (ilgeç) yoktur? A) I. ve II. B) II. ve IV. C) III. ve V. D) I. ve IV.
ÇÖZÜM : Sözcükler arasında neden, amaç, koşul, zamanda, yerde sınırlama, biriciklik, araç gibi bağlantılar kuran, kendi başına anlam taşımayan, her zaman bir öbekle kullanılan sözcüklere edat denir. I. cümlede “karşın”, II. cümlede “başka”, IV. cümlede “ile” edattır. II. cümledeki “ancak” iki cümle arasında kullanıldığından bağlaçtır. Bu cümlede ve V. cümlede edat yoktur. Yanıt: C
10. Bağlaçlar, cümlelere olumsuz bir anlam da kazandırılabilir 10. Bağlaçlar, cümlelere olumsuz bir anlam da kazandırılabilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya uyan bir kullanım vardır? A) Gerek iş düzeni gerek ev düzeni çok iyiydi. B) İster doktor ister öğretmen ol, çok çalışman gerekir. C) Ne dün ne de önceki gün bize geldi. D) Ya sen git, ya da ben gideyim.
Bu cümlelerde “gerek. gerek, ister. ister, ne. ne de, ya. ya da, hem Bu cümlelerde “gerek ... gerek, ister ... ister, ne ...ne de, ya ... ya da, hem ... hem de” bağlaçları kullanılmış. Bağlaçlar içinde yalnızca “ne ... ne de” bağlacı yer aldığı cümleye olumsuzluk anlamı katar.C’deki cümlede yüklemde olumsuzluk eki “–me” olmadığı halde cümleden “gelmedi” anlamı çıkmaktadır; bu nedenle yanıt C’dir. Yanıt: C
11. "ile" (-le, -la) aşağıdakilerden hangisinde farklı görevdedir? A) Bu kadar bavulla yola çıkılır mı? B) Buralarda tütünle pamuk yetişir. C) Koşmakla yürümek bir olur mu? D) Şapkasıyla paltosunu vestiyere verdi.
ÇÖZÜM : “ile” sözcüğü “ve” anlamına geldiği zaman bağlaç olarak, gelmediği zaman edat olarak kullanılır. Bu cümlelerde “ile” sözcüklerini çıkarıp yerine “ve” sözcüklerini koyarsak A’daki cümleye “ve”nin uymadığını görürüz; bu cümledeki “ile” edattır, diğerleri bağlaçtır. Yanıt: A
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem yanlış gösterilmiştir? A) Bu genç adam, ablasının sınıf öğretmeniydi. B) Böyle sataşmaları, kendine dert etme. C) Alınan kitapların hepsi, dedem içindi. D) Kendisinden on gündür haber alamıyoruz.
ÇÖZÜM : Yüklem bazen bir eylem bazen ekeylem eklerini alarak yükleme yerleşmiş ad soylu bir sözcük ya da eylemsidir. Yüklem alınırken ad ve sıfat tamlamaları, edat grupları, deyimler, bileşik eylemler bölünmemeli, bunların sonları yüklemse başları da yüklem öğesine alınmalıdır. Bu soruda D’de “haber almak” deyiminin baş tarafı yükleme alınmadığı için yanlış yapılmıştır.” ablasının sınıf öğretmeni” zincirleme ad tamlaması; “dert etme” yardımcı eylemle kurulmuş bileşik eylem; “dedem için” ve “beş metre kadar” edat grupları olduğu için beraber alınmaları doğrudur. Yanıt: D
A) Beni mi aradılar? B) Aşağı mı ineceğiz? C) Dün mü geldiniz? 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru, özneyi buldurmaya yöneliktir? A) Beni mi aradılar? B) Aşağı mı ineceğiz? C) Dün mü geldiniz? D) Yağmur mu yağıyor?
ÇÖZÜM : “mi” soru edatı hangi öğeden sonra gelirse onunla ilgili soru soruluyor demektir. Bu durumda A’da soru nesneye, B’de, C’de,zarf tümleci, D’de özneye yöneliktir. Yanıt: D
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde arasöz öznenin açıklayıcısıdır? A) Kitaplar, belki de yaşamın gerçek anlamıdır, tüm mutlu zamanlarıydı. B) Daha sonra, yaptıklarına pişman olunca, yatıştı ve yumuşadı. C) Şiirlerinde, aşk şiirlerinde, hep tutkulu oldu. D) Yaşadıkça sevgisini, çocuklara olan sevgisini, hep gösterdi.
ÇÖZÜM : Özne, yüklemde gösterilen işi yapan ya da oluşu taşıyan öğedir. Yükleme sorulan “yapan kim, ne; olan kim, ne” sorularıyla bulunur. A’da “tüm mutlu zamanlar olan neydi” diye sorduğumuzda “Kitaplar” yanıt vermektedir, arasöz de onun açıklaması olduğu için yanıt A’dır. B’de ve C’de, D’de özne o (gizli özne), Yanıt: A
15. Ozan, düşünceyi duygu haline dönüştürünceye kadar yoğurur 15. Ozan, düşünceyi duygu haline dönüştürünceye kadar yoğurur. Aşağıdakilerden hangisinde, öğelerin sıralanışı bu cümledekiyle aynıdır? A) Eleştirmenler, dilciler, şiirde sözcüklerin gerçek anlamlarından çok, yan anlamlarının kullanıldığını söylerler. B) Şiir, duyguları etkileyerek akıl gücünü baskı altına alır. C) Şiir, duyular aracılığıyla dünyayı okura tanıtır. D) Her çağ, kendi şiirini, ikinci bir dil yaratarak oluşturur.
ÇÖZÜM 31: Nesne, işi yapmayan ama işten etkilenen öğedir; yükleme sorulan neyi, kimi (belirtili nesne), ne (belirtisiz nesne) sorularıyla bulunur. Zarf tümleci yükleme sorulan ne zaman, nasıl, ne kadar, nereye sorularının yanıtını olan öğedir. Buna göre soru kökündeki cümlenin öğeleri şöyledir: Ozan, / düşünceyi / duygu haline dönüştürünceye kadar / yoğurur. Özne B.li Nesne Zarf tümleci Yüklem D’deki cümlenin öğeleriyse şöyledir: Her çağ, / kendi şiirini, / ikinci bir dil yaratarak / oluşturur. Özne B.li Nesne Zarf tümleci Yüklem Yanıt: D