NOKTALAMA İŞARETLERİ Yazıda karışıklıkların önüne geçmek, yanlış okumayı önlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, cümlenin yapısını ve duraklama yerlerini belirlemek, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek için kullanılan işaretlere noktalama işaretleri denir.
1. NOKTA ( . ) Hüküm, yargı bildiren, tamamlanmış cümlelerin sonuna konur: Türk’üm. Okul açıldı.
Bazı kısaltmaların sonuna konur: Prof., Doç., Dr., İst., s., vb., Cad., Sok., Alm., Ar., Far., Fr., İng.
Sayılardan sonra sıra belirtmek için “–ncİ” ekinin yerine kullanılır: 50. yıl kutlamaları, Cumhuriyet’in 75. yılı, yılın 365. günü IV., II. Mehmet, XV. yüzyıl
Tarihlerde gün, ay ve yıl rakamlarının arasına konur. 05.02.1972, 119.12.1996, 29.X.1923
Ay adları harfle yazılırsa nokta kullanılmaz: 29 Ekim 1923
Saat bildiren sayılarda saat ile dakika arasına konur: 08.30, 14.40, 23.58, 00.20
Bir yazının maddelerini gösteren rakam ve harflerden sonra konur: I. II. A. B. 1. 2. a. b. i. ii.
Bibliyografyada her künyenin sonuna konur: Agâh Sırrı Levent, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, Ankara 1960.
2. VİRGÜL ( , ) Cümlede birbiri ardınca sıralanan, eş görevdeki kelime ve kelime grupları arasına konur: Uzun boylu, sarışın, gözlüklü ve[4] sevimli bir çocuktu. (sıfatlar arasına) Kalemini, defterini, çantasını ve hırkasını alıp gitti. (nesneler arasına) Ali, Veli, Selâmi! Kivi getirin![5] (hitap kelimeleri arasına) Babası, annesi, dayısı ve halası onu sürekli şımartıyorlardı. (özneler arasına) Eve gelirken insanlara, arabalara, evlere, atlara, ağaçlara onları bir daha göremeyecekmiş gibi bakıyordu. (dolaylı tümleçler arasına)
Aralarında biçimce ve anlamca ilgi bulunan (sıralı) cümlelerin arasına konur: Umduk, bekledik, düşündük. Cemal Bey çantasını kapattı, yerinden kalktı, mahcup bir şekilde oradan ayrıldı. Tozlu ve soluk kırmızı perdelerden yakıcı bir güneş taşıyor, bütün odayı dolduruyordu.
Cümlede özel olarak vurgulanması gereken öğelerden sonra konur: Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. (Atatürk)
Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için (özne ile yüklen arasına başka öğeler girmişse) özneden sonra kullanılır: Çocuk, soğuk bir kış günü ayrıldığı ve uzun zaman haberini dahi alamadığı köyünü artık unutmuştu.
Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur: Akşam, yine akşam, yine akşam, Göllerde bu den bir kamış olsam. (AH)
Kendisinden sonraki cümleye bağlı olan “hayır, yok, yoo, evet, peki pekâlâ, tamam, olur, hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette” gibi kelimelerden sonra konur: Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkçeleşiyor. ─Yoo, güvercinlerime dokunmayın, dedi.
Hitaplardan sonra kullanılır: Muhterem Hocam, Arkadaşlar, bu sorular yarına kadar çözülmeli! Efendiler, bilirsiniz ki, hayat demek, mücadele, müsademe demektir.
Arasözlerin ve ara cümlelerin (içe içe birleşik cümlelerde iç cümlenin) başında ve sonunda kullanılır: Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz. Bu söz, ister inanın ister inanmayın, doğrudur.
Yazışmalarda, başvurulan makamın adından sonra konur: Türk Tarih Kurumu Başkanlığına,
3. NOKTALI VİRGÜL ( ; ) Aralarında şekil ve anlamca ilişki bulunan, birbirine bağlaçsız bağlanan ve aralarındaki duraklama kısa olan cümlelerin arasına konur: At ölür, meydan kalır; yiğit ölür şan kalır. (Bu cümlelerin arasına nokta konabilirdi, ama duraklama kısa olduğu için noktalı virgül konmuş.) Gitmemiz gerekiyor; bekleyenler var. (çünkü) Okumuş bir kadın değil, ama anlayışlı; çok genç değil, ama güzel... (bununla birlikte)
İki cümleyi birbirine bağlayan “ama, fakat, lâkin, yalnız, ancak, ne var ki, ne yazık ki, çünkü, yoksa, bundan dolayı, binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, bununla birlikte” gibi bağlaçlardan önce konur: Halis bir şiir fena okunabilir; lâkin sahte bir şiir iyi okunamaz. (YKB) Olanları anladım; ama iş işten geçmişti. Çok söylüyorum, fakat söz dinlemiyor.
Virgüllerle ayrılmış tür veya takımları, farkı bölümleri ve örnekleri birbirinden ayırmada kullanılır: Murat, Yavuz ve Kâzım bir grup; Ahmet, Metin ve Mehmet de bir grup olsunlar. Erkek çocuklarına Doğan, Tuğrul, Aslan; kız çocuklarına ise İnci, Çiçek, Gönül adlarını verirler.
Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak iç Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak iç.in kullanılır: kavun, karpuz, kelek; lâhana, pırasa, ıspanak; bisküvi, kraker, çikolata...
Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için bu sıralı cümleler konur. Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum. Sabahtan beri bekliyorum; ne gelen var ne giden. İster inan, ister inanma; aynen dediğim gibi oldu.
İçerisinde birden fazla virgül kullanılmış cümlelerde öznenin kendinden hemen sonra gelen öğelere karışmamasını sağlamak için kullanılır: Faruk; Kenan, Hulusi ve Mustafa ile yaşıt sayılır.
Cümle içerisindeki açıklamalardan önce kullanılır: Akşama dek hiç durmaksızın çalışmıştı; çok yorgundu
4. İKİ NOKTA ( : ) Bir cümleden sonra alıntı bir cümle geliyorsa veya bir söz naklediliyorsa iki nokta kullanılır: Çocuk merakla sordu: “Bana ne getirdin?” O, başarının sırrını tek kelimeyle açıklar: Azim
Kendisinden sonra örnek verilecek cümlelerin sonuna konur. Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bazıları şunlardır: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul
İki noktadan sonra bağımsız bir cümle geliyorsa bu cümle büyük harfle başlar; art arda örnekler sıralanıyorsa ilk örnek küçük harfle başlar: Tam kapıdan çıkmak üzereyken sordu: Akşam erken gelecek misin? İnceleyeceğiniz kelimeler şunlar: gelmek, nakletmek, gidedurmak. İnsan üç şeye benzer: ağaca, suya ve rüzgâra
5. ÜÇ NOKTA ( ... ) Art arda örneklerin sıralandığı cümlelerde benzer örneklerin sürdürülebileceğini ifade etmek için cümle sonunda kullanılır. Bu amaçla cümle sonunda kullanılabileceği gibi cümle içinde de kullanılabilir: Fiillerin bazıları isimlerden türemiştir: başlamak, suçlamak, incelmek, çoğalmak...
Bitmemiş veya bitirilmemiş cümlelerin sonun konur Bitmemiş veya bitirilmemiş cümlelerin sonun konur. Bazılarında okuyucunun cümleyi zihninde tamamlaması beklenir: Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı... Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!
Söylenmek, belirtilmek istenmeyen ve kaba sayılan, söylenmesi ahlâken çirkin görülen kelimelerin yerine konur: Olaya ... Bey’in oğlunun da adı karışmış. Haberi ...’dan dinledim. Toplantıya gelenler arasında ... var mıydı? Kılavuzu karga olanın burnu b....tan çıkmaz.
Herhangi bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu, aralarda da alınmayan kısımlar olduğunu belirtmek için kullanılır: “...Annelerinin esvaplarını kızlar giyer, büyükannelerinin mücevherlerini torunlar takardı. Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler...
Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur: Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar: ─ Koca Ali... Koca Ali, be’ (Diyet)
6. SORU İŞARETİ ( ? ) Soru anlamı taşıyan cümle ve kelimelerden sonra kullanılır: Hangi elbiseyi beğendiniz? Benimle alış verişe kim gelecek? Soruları cevapladınız mı?
Cevabı zaten içinde olan soru cümlelerinde de soru işareti kullanılır: Haksız mıyım? Liderler içinde Atatürk gibisi var mı?
İçinde soru kelimeleri veya soru eki bulunan ama anlamca soru cümlesi olmayan cümlelerde soru işareti kullanılmaz: Kaça aldım, şimdi hatırlamıyorum. (soru kelimesi nesneye dahil) Yapar mı yapmaz mı bilmem. (soru kelimesi nesneye dahil) Bu olayı bize ne zaman anlatmıştı, hatırlamıyorum. (soru kelimesi nesneye dahil)
Bazı cümleler de soru kelimesi barındırmadığı hâlde soru cümlesidir Bazı cümleler de soru kelimesi barındırmadığı hâlde soru cümlesidir. Bunlar soru işareti ile biter. Bu cümlelerin soru anlamı vurgu ve tonlama ile belirtilir: Yaşınız? Sen alacaktın? Gördün?
Bilinmeyen yer, tarih vb. durumlar için kullanılır: Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?), ( ?-1120)
Soru eki soru anlamı katmıyorsa, zaman anlamı katıyorsa soru işareti de kullanılmaz? Akşam oldu mu sıla özlemi depreşir gurbetçilerde. Hele bir de karların eriyip sularının akması yok mu...
7. ÜNLEM İŞARETİ ( ! ) İçinde ünlem ifadesi (haykırış, sevinç, kıvanç, üzüntü, acı, korku, hayret, ürperti, heyecan, nefret vb ani coşkunluklar) bulunan ve seslenme, hitap ve uyarı bildiren cümlelerden ve kelimelerden sonra gelir: Komşular! Babacığım! Hemşehrilerim!
Ünlem işareti, ünlem ifadesinden hemen sonra kullanılabileceği gibi cümlenin sonunda da kullanılabilir: Eyvah, geç kaldım! Eyvah! Geç kaldım!
Parantez içinde kullanılan ünlem işareti alay etme, hafife alma, küçümseme, inanmama, kinaye anlamları katar: İsteseymiş bu kitabı bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş. Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.