MERKEZ BANKASI Dr.Mustafa YURTTADUR.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
İŞ SOHBETİ: DÜNYA VE TÜRKİYE’DEKİ SON EKONOMİK GELİŞMELERE BAKIŞ HASAN BASRİ AKTAN MALİYE MÜSTEŞARI İş Dünyası Vakfı, İstanbul 30 Ocak 2009 T.C. MALİYE.
Advertisements

SERMAYE PİYASASI KURULU
Öğretim Görevlisi Süleyman DAL
Bölüm 22 Para ve Banka David Begg, Stanley Fischer and Rudiger Dornbusch, Economics, 8th Edition, McGraw-Hill, 2005 PowerPoint presentation by Alex Tackie.
FAİZ ORANI DAVRANIŞI.
Döviz Piyasası ve Döviz Kurunun Belirlenmesi
FİNANSAL AMAÇ VE FİNANS FONKSİYONU
“ ” “ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nda Yapılan Değişikliklerin Mali Piyasalar Üzerinde Etkisi ” İ.HAKKI ARSLAN Genel Müdür Bankacılık ve Finansal.
PARA TEORİSİ: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ
BÜTÇE AÇIKLARI.
FİNANS SEKTÖRÜNDE YABANCI SERMAYE ARALIK TSPAKB 2 İSTİKRAR  Siyasi istikrar Uluslararası yatırımcıların güvenini sağlayan tek parti hükümeti 
İKTİSAT FAKÜLTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜ Para Teorisi ve Politikası
SERMAYE PİYASASI Sermaye piyasası basit bir tanımla sermaye arz ve talebinin karşılaştığı bir piyasadır. Sermaye kısaca orta uzun ve sonsuz vadeli fonlar.
Finansal Yönetim ve Fonksiyonları
Finans Sistemine Genel Bakış
Finansal Piyasalar Genel Bakış
Finansal Sistem ve Faiz Oranları
SERMAYE PİYASASI HUKUKUNA GİRİŞ
Finansal Yönetim ve Fonksiyonları
2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri ve Beklentiler Raporu.
ÜNİTE 5 (Bölüm 1) FİNANSAL ANALİZ
Uluslararası İşletmecilik Kısım 3 Bölüm 9 – Ödemeler Dengesi
Finansal Sistem ve Faiz Oranları
BANKACILIK HİZMET VE ÜRÜNLERİ
PARA TEORİSİ VE PARA POLİTİKASI
Bankacılığın Arka Planı
Bankacılık sektörü Nisan-Haziran 2011 dönemindeki gelişmeler 27 Temmuz 2011.
MAKRO EKONOMİ POLİTİKALARI VE TARIM SEKTÖRÜ İLİŞKİLERİ
MAKRO EKONOMİYE GENEL BAKIŞ
GENEL MAKRO EKONOMİK DEĞERLENDİRME VE 2009 YILI BÜTÇESİ HASAN BASRİ AKTAN MALİYE MÜSTEŞARI 30 Ocak 2009 – İSTANBUL T.C. MALİYE BAKANLIĞI.
Bankacılıkta Risk Yönetimi ve KKTC Bankacılık Sektörü
Menkul Kıymet Borsaları
Ders 8 Temel Analiz Hüseyin İlker Erçen
Ders 1 Hüseyin İlker Erçen
Ali AFACAN Merkez Döner Sermaye Saymanlığı KAYNAKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE NEMALANDIRMA Kamu Haznedarlığı Uygulaması Kamu Haznedarlığı Uygulamasının.
PARA POLİTİKASI.
GÖZETİM DENETİM ve FİNANSAL SİSTEM
Yrd. Doç. Dr. Şule Aydın Turan
PARA TEORİSİ VE POLİTİKASI
Sermaye Maliyeti *Firmalar sadece özkaynaklarını projelerin
1 5. Bölüm Kaydi Para Yaratılması ve Para Arzı Hazırlayan: Doç. Dr. Ahmet ÇALIŞKAN.
2010 YILI BÜTÇE SUNUŞ KONUŞMASI (TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu) Mehmet ŞİMŞEK Maliye Bakanı 26 Ekim 2009.
Finans Sistemine Genel Bakış
BÖLÜM 39 Paranın Özellikleri, Para Çeşitleri ve Emisyon Rejimleri
BANKA İŞLEMLERİ VE TEKNİKLERİ
Bankacılık Sisteminde İdari ve Hukuki Düzen
DENETİM VE GÖZETİM
PARA ve PARANIN FONKSİYONLARI
PARANIN MAKROEKONOMİDEKİ ROLÜ
DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI
Bankacılık Sistemi.
ŞEMSİYE FON Katılma payları tek bir içtüzük kapsamında ihraç edilen tüm fonları kapsayan yatırım fonudur.
DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI
MAKRO İKTİSAT PARASAL SİSTEM
FİNANSAL SİSTEM VE FİNANSAL PİYASALAR
Uluslararası İşletmecilik Kısım 3 Bölüm 9 – Ödemeler Dengesi
Sermaye Maliyeti Sermaye maliyeti; kullanılan veya kullanılması planlanan her çeşit kaynağın, maliyetlerinin ağırlıkları dikkate alınarak ortalamasının.
Sermaye Maliyeti Sermaye maliyeti; kullanılan veya kullanılması planlanan her çeşit kaynağın, maliyetlerinin ağırlıkları dikkate alınarak ortalamasının.
FİNANSAL SİSTEM.
Sermaye Maliyeti Sermaye maliyeti; kullanılan veya kullanılması planlanan her çeşit kaynağın, maliyetlerinin ağırlıkları dikkate alınarak ortalamasının.
ULUSLARARASI BANKACILIK
İçerik PARA (PARANIN ÖZELLİKLERİ, FONKSİYONLARI, ÇEŞİTLERİ, PARANIN KIYMETİNİN ÖLÇÜLMESİ, ENFLASYON, DEFLASYON, DEVELÜASYON, REVALÜASYON, PARA POLİTİKASI)
FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR
Para, Banka ve Finansal Piyasaları Niye Çalışıyoruz?
Esnek Döviz Kuru Sisteminde Para Politikası
Para Politikası Nihai Amaçları
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Finans Sistemine Genel Bakış
Sunum transkripti:

MERKEZ BANKASI Dr.Mustafa YURTTADUR

MERKEZ BANKASININ TANIMI VE KURULUŞU Para otoritesini temsil eden ve parasal yapıyı düzenleyen merkez bankaları 20. yüzyıla gelene kadar, genel olarak ihraç bankaları yada ulusal bankalar olarak bilinirdi. Bankaların merkez bankası kimliğini kazanmaları; kağıt para ihracının düzenlenmesi zorunluluğu ve devletin kısa vadeli krediye olan ihtiyacı ile başlamıştır. Devletin getirdiği önlemler çerçevesinde kağıt para ihracının düzenlenmesi ve altın yada gümüş esasının geçerli olduğu ülkelerde kağıt paranın altın yada gümüşe konvertibilitesinin sağlanması, bu bankaların başlıca işlevini oluşturmuştur. Bu ihraç bankaları zamanla diğer bankacılık faaliyetlerini yerine getirip başlıca görevlerde üstlenince artık “Merkez Bankası” deyimi kullanılmaya başlanmıştır.

TCMB’ nin Kuruluşu 11 Haziran 1930 tarih ve 1715 sayılı yasa ile kurulan TCMB, 3 Ekim 1931’de fiilen çalışmaya başlamıştır. Banka bir anonim ortaklık olarak kurulmuştur. Kuruluş safhasında, Merkez Bankası üzerinde Hazine’nin ve Maliye Bakanlığı’nın etkisinin mümkün olduğu kadar az olması amacıyla, bankada hazine hissesi %15 te tutulmuş, Merkez Bankası’nın hazinenin kasası durumuna gelmemesine özen gösterilmiştir. Ancak daha sonra 14 ocak 1970 tarihli, 1211 sayılı TCMB Yasası 1715 sayılı yasanın yerini almıştır. Bu yeni yasanın getirdiği en önemli değişiklik, banka sermayesinin 15 milyondan 25 milyona yükseltilmesi sırasında, çıkarılan yeni hisse senetlerinin hazineye verilmesi sonucu, hazinenin bankada hissesinin %15 den %51’e çıkarılmasıdır.

TCMB Kanunu Türkiye’de TCMB parasal yetki kurumudur. TCMB Kanununun 25.04.2001 tarih, 4651 sayılı kanun ile değiştirilen şeklinde “Bankanın temel amacı, fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası ve kullanacağı para politikası araçlarını kendisi belirler.” denilmektedir. Ayrıca bankanın, hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekleyebileceği ifade edilmektedir. 5 Mayıs 2001’de yürürlüğe giren 4651 sayılı kanunla Avrupa Birliği normları ve dünya merkez bankacılığı alanındaki son gelişmeler dikkate alınarak 1211 sayılı kanunun 14 maddesinde değişiklik yapılmış, 7 maddesi yürürlükten kaldırılmış ve yeni bir madde eklenmiştir. Yasal değişikliğin amacı, Merkez Bankası’nın para politikası uygulaması konusunda bağımsızlığının güçlendirilmesidir.

Yeni Merkez Bankası Kanunun Getirdiği Temel Değişiklikler - Araç Bağımsızlığı: Bankanın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğu, bankanın para politikasının belirlenmesinde ve uygulamasında tek yetkili ve sorumlu olduğu hükme bağlanmıştır. Banka araç bağımsızlığını kazanırken, enflasyon hedefini hükümetle birlikte belirleme görev ve yetkisi ile donatılmıştır. - Hesap Verebilirlik ve Kamuoyunun Bilgilendirilmesi: Bankanın kamuoyuna karşı hesap verme ve şeffaflık ilkeleri benimsenmiştir. - Para Politikası Kurulu: TCMB başkanı, başkan yardımcıları, banka meclisi üyeleri arasından seçilecek bir üye ve başkanın önerisi üzerine müşterek kararla atanacak bir üyeden oluşmaktadır. - Kamu Kesimine Kredi Açılmaması: Hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarına avans verilmesi ve kredi açılması yasaklanmıştır. Böylece karşılıksız para basılması engellenmiş olmaktadır. - Son Borç Verme Mercii: Ödeme sisteminde aksamalara neden olabilecek geçici likidite sıkışıklıklarını ve finansal piyasaların etkin çalışmasını engelleyebilecek teknik kaynaklı ödeme sorunlarını gidermek amacıyla, Merkez Bankası’na sisteme, teminat karşılığında gün içi veya gün sonu kredi sağlama imkanı tanınmıştır. - Finansal Sistemin ve Ödeme Sisteminin Gözetimi: Merkez Bankası’na mali sistemin alt yapısının güçlendirilmesi ve mali sistemin taşıdığı risklerin belirlenmesi amacıyla, sistemi izleme ve değerlendirmeler yapma, mali sistemdeki risklerin sektörün geneline yayılmasını önlemek için gerekli tedbirleri alma yetkisi verilmiştir.

TCMB’ nın Temel Görevleri a. Açık piyasa işlemleri yapmak, b. Hükümet’le birlikte TL ‘nin iç ve dış değerini korumak için gerekli önlemleri almak, kur rejimini belirlemek, TL ‘nin yabancı paralar karşısındaki değerinin belirlenmesi için döviz ve efektiflerin vadesiz ve vadeli alım ve satımı ile dövizlerin TL ile değişimini yapmak. c. Bankaların ve TCMB’ ce uygun görülecek diğer mali kurumların yükümlülüklerini esas alarak zorunlu karşılıklar ve umumi disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirlemek, d. Reeskont ve avans işlemlerini yapmak, e. Ülke altın ve döviz rezervlerini yönetmek, f. TL’ nin hacim ve dolaşımını düzenlemek, ödeme ve menkul kıymet transferi ve mütabakat sistemleri kurmak, kurulmuş ve kurulacak sistemlerin kesintisiz işlemesini ve denetimini sağlayacak düzenlemeleri yapmak, ödemeler için elektronik ortam da dahil olmak üzere kullanılacak yöntemleri ve araçları belirlemek g. Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirler almak, h. Mali piyasaları izlemek, ı. Bankalardaki mevduatın vade ve türleri ile özel finans kurumlarındaki katılma hesaplarının vadelerini belirlemektir.

TCMB’ nin Yetkileri a. Banknot ihracı imtiyazı tek elden TCMB’ye aittir. b. Banka, hükümet ile birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak para politikasını belirler. Banka, para politikasının uygulanmasında tek yetkili ve sorumludur. c. TCMB, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla TCMB Kanunu’nda belirtilen para politikası araçlarını da doğrudan kullanmaya, uygun bulacağı diğer para politikası araçlarını da doğrudan belirlemeye ve uygulamaya yetkilidir. d. Banka, olağanüstü hallerde ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kaynaklarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, belirleyici usul ve esaslara göre bu Fon’a avans vermeye yetkilidir.

TCMB’ nin Müşavirlik Görevleri a. Banka, hükümetin mali ve ekonomik müşaviri, mali ajanı ve haznedarıdır. Bankanın hükümetle ilişkisi başbakan aracılığıyla sağlanır. b. Banka, finansal sistemle ilgili olarak istenilecek hususlarda hükümete görüş verir. c. Banka, bankalar ve uygun göreceği diğer mali kurumlar hakkındaki görüşlerini ve tespitlerini başbakanlık ile bu kurum ve kuruluşları düzenleme ve denetleme yetkisine sahip kuruluşlara bildirebilir.

MERKEZ BANKASI’ NIN, UYGULANMASINDA TEK YETKİLİ VE SORUMLU OLDUĞU “PARA POLİTİKASI” NIN AMAÇLARI A.Tam İstihdam: Para politikası uygulaması açısından tam istihdam amacı, konjonktörel işsizliğin önlenmesini, yapısal, mevsimlik ve arızi işsizlik türlerinin giderilmesini ya da ortadan kaldırılmasını içerir. Ancak, tam istihdamın ölçülmesinde, arızi ve mevsimlik işsizliğin tamamen ortadan kaldırılmasının zorluğu nedeniyle, kabul edilebilir bir minimum işsizlik oranı, tam istihdam sayılmaktadır. Gelişmiş bir ekonomide %3 oranındaki işsizlik normal kabul edilmektedir. Gelişmekte olan ülkeler için ise bu oranın %5 olması normal karşılanabilir. B.Fiyat İstikrarı: Paranın değerinin korunması amacıdır. Fiyatlar genel düzeyinin yıllık ortalama artış hızı olan enflasyonun %1-2 olması,(gelişmekte olan ülkelerde en fazla %5) fiyat istikrarının var olduğunu gösterir. Enflasyon oranının bu oranlar üzerinde seyretmesi, parasal servet biriktirme fonksiyonu üzerinde sarsıcı etki yaratır. Ayrıca enflasyon, geliri yeniden dağıtıcı bir etki yaratır. Bu da sabit gelirlilerin aleyhine olan bir durumdur. Serbest piyasa sisteminin işlerliğinin sürdürülebilmesi için fiyat mekanizmasının enflasyonun bozucu etkilerinden arındırılması gerekir. Bu sağlanmadığında, kaynakların etkili ve verimli bir şekilde dağılımı gerçekleştirilemez. C.Ekonomik Büyüme: Para politikasının amacı ekonomik gelişmeyi destekleyici yönde olmalıdır. Büyüme amacı gelişmekte olan ülkelerde kalkınma amacıyla birlikte ele alınmaktadır. Büyüme ve kalkınma hızları, kişi başına reel artış oranı olarak belirlendiği için aynı ekonomik değişkenlerle ölçülür. Fakat kalkınma anlam olarak daha kapsamlıdır. D.Ödemeler Bilançosu Dengesi: Ödemeler bilançosu, belli bir zaman döneminde, iç ve dış ekonomik birimler arasındaki ödemelerin rakamsal durumunu gösteren bilançodur. Para politikasının ödemeler bilançosu dengesini sağlayıp sağlamayacağı çok önemlidir. Dengenin sağlanmasında döviz kuru sistemi önemlidir. Eğer sabit döviz kuru sisteminde para politikası ödemeler bilançosu dengesinin sağlanmasını destekliyorsa sorun yoktur. Bu sağlanmadığında, esnek döviz kuru sistemi önerilir ve yabancı paraların fiyatı dalgalanmaya bırakılır. Paraların fiyatındaki değişmelerle denge sağlanmaya çalışılır. Bir başka yol ise döviz kontrolüne gidilmesidir. Yani hükümetin getirdiği düzenlemelerle dış ödemeler sınırlı tutulmakta ve bu yolla denge oluşturulmaktadır.

Para Politikası Araçları 1. Mevduat Zorunlu Karşılık Oranı 2. Disponibilite Oranı 3. Açık Piyasa İşlemleri 4. Reeskont Oranı 5. Mevduat Faiz Oranı 6. Bankaları İkna Yolu 7. İthalat Teminat Oranı ve/veya Süresi 8. Asgari Ödeme Oranı 9. Selektif Kredi Kontrolü 10. Zorunlu Döviz Devir Oranı

Para Politikası Araçları 1. Mevduat Zorunlu Karşılık Oranı: Ticari bankalar mevduatlarının kanunen saptanan bir oranını zorunlu karşılık olarak tutmak zorundadırlar. Zorunlu karşılıkların en önemli işlevi, para arzı kontrol aracı olmasıdır. Merkez Bankası karşılık oranlarını değiştirerek, bankaların elindeki aşırı rezervleri ve böylece banka sisteminin kaydi para genişlemesini etkileyebilir. Zorunlu karşılık oranının yükseltilmesi durumunda bankalar sağladıkları kredileri ve yatırımları geri çekmek durumunda kalırlar. Bu oranın düşürülmesi halinde ise, zorunlu karşılıkların bir kısmı kullanılabilir rezerv şekline dönüştürülerek bankaların kredi tabanları artırılmış olur.Aynı zamanda hükümetler bu aracı, kamu sektörüne fon sağlamak ve sektörel kredi dağılımını etkilemek için de kullanmaktadırlar. 2. Disponibilite Oranı: Disponibilite esas itibariyle “satılabilir varlıklar” anlamına gelmektedir. Mevduat kabul eden bankalar taahhütlerine karşı disponibil (likiditesi yüksek; kolaylıkla nakde çevrilebilir) değerler tutmak zorundadır. Bankalar serbest mevduat için %2, kasa için %3, tahvil bono olarak %30 olmak üzere %35 disponibiliteyi kasalarında bulundurmak zorundadır. 3. Açık Piyasa İşlemleri: Açık piyasa işlemleri, Merkez Bankası’nın dolaşımdaki para miktarını azaltıp çoğaltmak için, hazine bono ve tahvilleriyle, özel sektöre ait bazı tahvil ve senetleri alıp-satma işlemleridir. Merkez Bankası para arzını arttırmayı amaçlarsa, piyasadan “açık piyasa alımları”nda bulunur. Eğer amaç para arzını düşürmekse, portföyündeki senetlerin bir kısmını satışa sunarak piyasadan para çeker. Açık piyasa işlemlerinde Merkez Bankası “Devlet İç Borçlanma Senetleri” kullanarak, ters repo, doğrudan satış, repo ve doğrudan alış yapabilmektedir. Dolayısıyla piyasanın likit olduğu dönemlerde fazla para, TCMB’ nin doğrudan açık piyasa satışı veya repo yapması yoluyla çekilmekte, piyasada nakit sıkıntısı olduğu dönemlerde de, TCMB doğrudan açık piyasa alımı veya ters repo yapılması ile piyasaya taze para sürülebilmektedir. 4. Reeskont Oranı: Merkez Bankası için “bankaların bankası” denilebilir; onların mevduatlarını kabul eder, onlara ödünç para verir. Reeskont, bankalarca iskonto edilmiş bir senedin Merkez Bankası tarafından tekrar iskonto edilmesidir.[1] Merkez Bankası’nın bunun için uyguladığı faiz oranına da ”reeskont haddi” denir. Merkez Bankası’nın uyguladığı reeskont haddi, bankaların uyguladığı iskonto haddinden düşüktür.

Para Politikası Araçları 5. Mevduat Faiz Oranı: Merkez Bankası’nın bankaların mevduata verebilecekleri azami faiz oranını veya kesin faiz oranını tayin edebilme yetkisi vardır. Yürütülen faiz politikasının önemi büyüktür. Örneğin MB banka mevduat faiz oranını alternatif yatırımların getiri oranlarına göreli olarak düşük tutarsa bankalar mevduat kaybına uğrayabilecekler, böylece Merkez Bankası’nın da dolaylı olarak ekonominin kredi bazı üzerindeki kontrolü zayıflamış olacaktır. 6. Bankaları İkna Yolu (Moral Suasion): Uygulamada MB, nedenlerini belirterek, mevduat bankalarına kredilerini arttırması veya kısması yolunda telkinde bulunur. 7. İthalat Teminat Oranı ve/veya Süresi (Import Deposits) : İthalatçılar, 20.02.1930 tarih, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu çerçevesinde, ithalat lisansı alabilmek için, ithal ettikleri malın TL. karşılığının bir bölümünü ticaret bankaları vasıtası ile Merkez Bankası’na yatırmak zorunda bırakılmıştır. 17.01.1990 tarihinden itibaren ithalat teminat gereksinimi tamamen kaldırılmıştır.

Para Politikası Araçları 8. Asgari Ödeme Oranı (Margin Requirement) : Sermaye piyasasının gelişmiş olduğu ülkelerde önemli bir araçtır. Menkul kıymet yatırımcılar borçlanarak alımlarında toplam değerin asgari ödeme oranı ile çarpılması ile hesaplanan kısmını kendi olanakları ile karşılamaları istenmekte, geri kalan kısmını banka kredisi ile finanse edilebilmesi mümkün olmaktadır. Bu orandaki değişikliklerin menkul kıymetler borsasına yönelen kredi miktarını ve dolaylı olarak menkul kıymetler piyasa fiyatlarını etkilemesi söz konusudur. Genişletici para politikası paralelinde oranın düşürülmesi, daraltıcı para politikası için ise yükseltilmesi düşünülmelidir. 9. Selektif Kredi Kontrolü: Selektif politikalarının amacı, ülkede kredi dağılımını Kalkınma Planı’nın paralelinde gerçekleştirmektir. Selektif kredi kontrolü birkaç yöntemin birlikte kullanılmasıyla sağlanabilir. Bu yöntemler: a- Özel amaçlı kuruluşlara bazı kaynakları kullanabilme yetkisinin verilmesi, b- Vergi muafiyeti ve sübvansiyonlar, c- Sektör bazında faiz, reeskont ve kanuni karşılıklar oranlarının farklılaştırılması. 10. Zorunlu Döviz Devir Oranı: Merkez Bankası, banka ve diğer döviz kazancı olan kuruluşlara ihracat veya görünmeyen kalemlerden doğan döviz gelirlerinin Merkez Bankası’nca saptanan belirli bir oranını Merkez Bankası’na satması zorunluluğunu getirmiştir. Kur TCMB’ ce belirlenmekteydi. Merkez Bankası arzu ettiği takdirde bu yoldan aldığı dövizin bir kısmını Bankalararası Döviz Piyasasında satabilmekteydi. Bu yolla Merkez Bankası hem ilgili kurumların ellerinde bulundurdukları dövizi kontrol edebilmiş, hem de ilan ettiği döviz devir kuru sayesinde döviz fiyatını etkileyebilmiştir. Merkez Bankası’na bu yolla döviz satıldığı zaman emisyon hacmi artmaktadır. Merkez Bankası’ nda aşırı döviz birikimi nedeniyle 01.04.1999 tarihinde esas maddede değişiklik yapılarak oranın sıfır düzeyinde kalıcılığı sağlanmıştır.

MERKEZ BANKALARININ BAĞIMSIZLIĞI Yasal ve Fiili Bağımsızlık: Yasal bağımsızlık; yönetim ve yürütmeyle ilgili tüm organlarının, siyasi otoriteden bağımsız olarak serbestçe karar alabilme ve hareket edebilmelerini sağlamak üzere bankanın yasal yönden düzenlenmesidir. Merkez bankası; çerçevesi net olarak belirlenmiş yasal statülerinde yer alan unsurlarla, siyasi otoriteden gelecek gerek siyasal ve ekonomik gerekse idari nitelikli baskılara karşı koyabilme gücüne ve iradesine sahip olabilmektedir. 2. Politik ve Ekonomik Bağımsızlık:  Bu yaklaşıma göre bağımsızlık; merkez bankasının para politikasının enflasyon yada ekonomik aktivite düzeyi gibi hedeflerini belirleyebilme kapasitesini ifade eder. Diğer bir deyişle merkez bankasının ekonomi ve politika hedeflerini, hükümetin etkisinden uzak olarak belirleyebilmesidir.

Merkez Bankasının Politik Bağımsızlığının Ölçütleri 1.Atama Biçimi ve Görev Süresi: Başkan (Guvernör) bakanlar kurulu kararıyla beş yıllık bir dönem için atanır. Bu sürenin sonunda yeniden atanabilir. Başkana yardımcı olmak üzere dört başkan yardımcısı görevlendirilir. Başkan yardımcıları, maliye , iktisat ve bankacılık alanlarında bilgi ve tecrübe sahibi kişiler arasından , ortak kararla üç yıllık bir süre ile atanır. Başkan yardımcılarının bu sürenin sonunda tekrar atanmaları veya sürenin bitiminden önce değiştirilmeleri de mümkündür. 2.Hedefler Arasında Fiyat İstikrarına Öncelik Verilmesi: Para ve kredi politikasını, kalkınma planları ve yıllık planlar göz önünde bulundurularak , ekonominin gereklerine göre ve fiyat istikrarını sağlayacak bir tarzda yürütmek. 3.Para Politikalarının Doğrudan Merkez Bankası Tarafından Düzenlenmesi ve Yürütülmesi: Para politikasının formülasyonu, uzun dönemde fiyat istikrarı hedefini öncelikli olarak kabul eden ve gözeten kişilerin kontrolünde gerçekleşmişse, merkez bankasının bağımsızlığı artmış demektir. Bu durum, fiyat istikrarının sağlanmasının da bir teminatı olarak kabul edilir. Ekonomik bağımsızlık ise; merkez bankasının, para politikasının hedeflerini gerçekleştirmek üzere gerekli araçları belirleyebilme kapasitesidir. Diğer bir ifade ile, merkez bankasının hiçbir müdahale ve sınırlama olmaksızın, para politikası araçlarını kendi iradesi doğrultusunda seçebilmesi ve kullanabilmesidir.

Merkez Bankasının Ekonomik Bağımsızlığının Ölçütleri a) Merkez Bankası Kamu - Kaynak İlişkisi: Merkez bankasının ekonomik bağımsızlığının temel ölçütü, merkez bankası ile siyasi iktidar arasındaki finansal bağların kopma derecesidir. Buna göre, bir merkez bankası, özellikle hazineyi ve Kamu İktisadi Teşebbüslerini ne kadar az finanse ederse, merkez bankasının bağımsızlığı da o ölçüde artmış demektir. b) Merkez Bankasının Bankacılık Sistemi Üzerindeki Denetimi: Para politikasının etkin biçimde sürdürülebilmesi için, bankacılık sektörünün de bu politikaya destek vermesi ve politikanın hedefleri yönünde yönlendirilmesi gerekir. Bankacılık sektörünün yönlendirilmesi görevi merkez bankalarına aittir. Merkez bankası bunu başarabildiği ölçüde, para politikasının uygulamadaki etkinliği de artacaktır. Merkez bankalarına bağımsızlık verilmesi, kuşkusuz ekonomideki söz konusu sorunların tek ve yeterli çözümü için araç değildir. Ancak önemlidir ve gereklidir. Bağımsızlık, hükümetlerin ölçüsüz ve sorunsuz müdahalelerinin önüne geçer. Bu da, sağlıklı bir ekonominin gerçekleşmesi yönünde alınmış önemli bir mesafe demektir.

Merkez Bankası Bağımsızlığı ve Ekonominin Performansı 1. Merkez Bankası Bağımsızlığı ve Enflasyonun Yayılması 2. Merkez Bankası Bağımsızlığı ve Parasal Reaksiyon 3. Merkez Bankası Bağımsızlığı ve Büyüme 4. Merkez Bankası Bağımsızlığı ile Yatırım ve Verimliliğin Artması 5. Merkez Bankası Bağımsızlığı ve Faiz Oranları