GÜMRÜK KIYMETİNİN TESPİTİ Gümrük Kanunu Madde 23-31
1. İthal eşyasının gümrük kıymeti, eşyanın satış bedelidir 1. İthal eşyasının gümrük kıymeti, eşyanın satış bedelidir. Satış bedeli, Türkiye'ye ihraç amacıyla yapılan satışta 27 ve 28 inci maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyattır. Eşyanın satış bedelinin gümrük kıymetine esas alınabilmesi aşağıdaki koşullara bağlıdır: a) Eşyanın alıcısı tarafından elden çıkartılması veya kullanımı hiçbir kısıtlamaya tabi olmamalıdır. Kısıtlamalar; - Türkiye Cumhuriyeti mevzuatı ve bunların yetkili kıldığı merciler tarafından konulmuş olan, - Eşyanın tekrar satılabileceği coğrafi bölgeyi sınırlayan, - Eşyanın kıymetini önemli bir ölçüde etkilemeyen,
b) Satış veya fiyat, kıymeti belirlenmekte olan eşya bakımından, kıymeti tespit edilemez bir koşul veya edim konusu olmamalıdır. c) Eşyanın alıcı tarafından tekrar satışı veya diğer herhangi bir şekilde elden çıkartılması ya da kullanımı sonucu doğan hasılanın bir bölümünün doğrudan veya dolaylı olarak satıcıya intikal etmesi halinde, ithal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatına 27 nci madde hükümlerine göre ilave yapılabilmelidir. d) Alıcı ve satıcı arasında bir ilişki bulunmamalı; ilişkinin varlığı durumunda ise, satış bedeli bu maddenin 2 nci fıkrası hükümlerine göre gümrük kıymeti olarak kabul edilebilir nitelikte olmalıdır.
2. a) Yukarıdaki fıkra hükümlerini uygulayarak satış bedelinin belirlenmesinde, alıcı ile satıcı arasında bir ilişkinin varlığı, satış bedelinin reddedilmesi için tek başına yeterli bir neden oluşturmaz. Böyle durumlarda, satışa ilişkin koşullar incelenerek, bu ilişkinin fiyatı etkilemediği belirlenirse, satış bedeli kabul edilir. Gümrük idaresi, beyan sahibi veya diğer kaynaklardan elde ettiği bilgilere dayanarak, söz konusu ilişkinin fiyatı etkilediği kanısına varırsa, bu hususları beyan sahibine yazılı olarak bildirir. Süresi içinde verilmek şartıyla beyan sahibinin cevap hakkı saklıdır.
b) Birbirleri ile ilişkisi bulunan kişiler arasındaki bir satışta, beyan sahibi satış bedelinin aynı veya yakın bir tarihte gerçekleşen aşağıda yer alan emsal kıymetlerden birine çok yakın olduğunu ispatlarsa, bu satış bedeli kabul edilerek, eşyanın kıymeti l inci fıkra hükümlerine göre belirlenir. - Türkiye'ye ihraç amacıyla satılan aynı veya benzer eşyanın birbiriyle hiçbir ilişkisi bulunmayan satıcılar ve alıcılar arasında satışındaki satış bedeli, - Aynı veya benzer eşyanın, 25 inci maddenin 2 nci fıkrasının (c) bendi hükümlerine göre belirlenen gümrük kıymeti, - Aynı veya benzer eşyanın, 25 inci maddenin 2 nci fıkrasının (d) bendi hükümlerine göre belirlenen gümrük kıymeti.
Yukarıdaki emsal kıymetlerle yapılan kıyaslama sırasında, ticari düzeye, miktara, 27 nci maddede sayılan unsurlara ve alıcı ile satıcı arasında ilişki bulunmayan satışlarda, satıcının üstlendiği, ancak satıcı ile alıcı arasında ilişki bulunan durumlarda satıcının üstlenmediği giderlere ilişkin ispatlanmış farklılıklar dikkate alınır.
3. a) Fiilen ödenen veya ödenecek fiyat, ithal eşyası için alıcının, satıcıya veya satıcı yararına yaptığı veya yapması gereken ödemelerin toplamıdır. Bu fiyat, ithal eşyasının satış koşulu olarak, alıcının satıcıya veya satıcının bir yükümlülüğünü karşılamak üzere üçüncü bir kişiye yaptığı veya yapacağı tüm ödemeleri kapsar. Ödemeler, para transferi şeklinde olabileceği gibi, akreditif veya ciro edilebilir bir kıymetli evrak kullanılarak ya da doğrudan veya dolaylı yapılabilir.
b) 27 nci maddeye göre yapılan ilaveler dışında, alıcının pazarlama dahil kendi hesabına yaptığı faaliyetler, satıcı yararına veya satıcı ile yapılan bir anlaşma yoluyla da olsa, satıcıya yapılan dolaylı bir ödeme olarak değerlendirilmez. Bu tür işlemlere ilişkin giderler, ithal eşyasının gümrük kıymetinin tespiti sırasında fiilen ödenen veya ödenecek fiyata ilave edilmez.
24 üncü madde hükümleri gereğince, gümrük kıymeti aşağıdaki yöntemlere göre belirlenir: a) Türkiye'ye ihraç amacıyla satılarak, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı veya yakın bir tarihte ihraç edilen aynı eşyanın satış bedeli, b) Türkiye'ye ihraç amacıyla satılarak, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı veya yakın bir tarihte ihraç edilen benzer eşyanın satış bedeli,
c) İthal eşyasının veya aynı ya da benzer eşyanın Türkiye içinde satıcılardan müstakil kişilere yapılan en büyük miktardaki satışına ait birim fiyata dayalı kıymet, d) İthal eşyasının üretiminde kullanılan malzeme ve imalat veya diğer imal işlemlerinin bedel veya kıymetleri ile Türkiye'ye ihraç edilmek üzere ihraç ülkesindeki üreticiler tarafından üretilen, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı sınıf veya cins eşyanın satışında mutat olan kâr ve genel giderlere eşit bir tutar ve 27 nci maddenin 1 inci fıkrasının (e) bendinde sayılan diğer bedel veya kıymetler toplamından oluşan hesaplanmış kıymet.
Gümrük Kıymetinin Belirlenmesinde Bağlayıcı Kural; MADDE 25 Gümrük Kıymetinin Belirlenmesinde Bağlayıcı Kural; 24 üncü madde hükümlerine göre belirlenemeyen gümrük kıymeti, bu maddenin 2 nci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinin sıra halinde uygulanmasıyla belirlenir. Eşyanın gümrük kıymeti bir üst bent hükümlerine göre belirlenebildiği sürece bir alt bent hükümleri uygulanamaz. Ancak, beyan sahibinin yazılı talebinin gümrük idaresince uygun bulunması şartıyla (c) ve (d) bentlerinin uygulama sırası değiştirilebilir.
Madde 26 24 ve 25 inci madde hükümlerine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymeti; a) 1994 Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII nci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşmanın, b) 1994 Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII nci Maddesinin, c) Bu bölüm hükümlerinin, Prensip ve genel hükümlerine uygun yöntemlerle ve Türkiye'de mevcut veriler esas alınarak belirlenir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine göre gümrük kıymetinin belirlenmesinde; a) Türkiye'de üretilen eşyanın Türkiye içindeki satış fiyatı, b) Gümrük idaresinin iki alternatif kıymetten yüksek olanının kabul etmesini öngören bir sistem, c) Eşyanın ihraç ülkesindeki iç piyasa fiyatı,
d) Aynı veya benzer eşyanın, 25 inci maddenin 2 nci fıkrasının (d) bendi hükümlerine göre hesaplanmış kıymeti dışındaki maliyet bedeli, e) Türkiye'den başka bir ülkeye ihraç edilen eşyanın fiyatı, f) Asgari gümrük kıymetleri, g) Keyfi veya fiktif kıymetler, Esas alınmaz.
GÜMRÜK KIYMETİNİN TESPİTİ Gümrük Yönetmeliği Madde 43-57 ve 375
Madde 44 1. Eşyanın gümrük kıymeti, gümrük tarifesinin ve eşya ticaretine ilişkin belirli konularda getirilen tarife dışı düzenlemelerin uygulanması amacıyla 45 ila 50 nci maddelerde yer alan yöntemlerin sırasıyla uygulanması yoluyla tayin ve tespit olunan kıymettir. Bir yönteme göre belirlenemeyen kıymet için sıra dahilinde olmak üzere izleyen yönteme geçilir. Eşyanın gümrük kıymeti bir üst maddede yer alan yöntem hükümlerine göre belirlenebildiği sürece bir alt madde hükümleri uygulanamaz.
Ancak, beyan sahibinin yazılı talebinin gümrük idaresince uygun bulunması şartıyla, aşağıda yer alan yöntemlerden indirgeme yöntemi ile hesaplanmış kıymet yönteminin uygulama sırası değiştirilebilir. 2. Kanunun 23 ila 31 inci maddelerinin ve bu kısım hükümlerinin uygulanmasında ek-8’de yer alan hükümler uygulanır.
3. Ek-8’in birinci sütununda yer alan hükümler, ikinci sütunda yer alan Yorum Notları ışığında uygulanır. 4. Gümrük kıymetinin belirlenmesinde genel kabul görmüş muhasebe prensiplerine başvurulması gerektiği takdirde, ek-9 hükümleri uygulanır.
5. Beyan edilen gümrük kıymetinin gerçekliği veya doğruluğu konusunda şüpheye düşülmesi halinde, gümrük idarelerince yükümlülerden ilave bilgi ve belge talep edilmesi de dahil olmak üzere, konunun incelenmesi ve araştırılması neticesinde şüpheye sebebiyet veren hususlarda gümrük idaresinin makul şüpheleri giderilmediği takdirde eşyanın gümrük kıymeti satış bedeli yöntemine göre tespit edilemez. Bu durumda gümrük kıymeti birinci fıkrada belirtilen usul çerçevesinde diğer yöntemlere göre belirlenir.
KIYMET TESPİT YÖNTEMLERİ TEMEL YÖNTEM 1-SATIŞ BEDELİ YÖNTEMİ YEDEK YÖNTEMLER 2-AYNI EŞYANIN SATIŞ BEDELİ YÖNTEMİ 3-BENZER EŞYANIN SATIŞ BEDELİ YÖNTEMİ 4-(5)İNDİRGEME YÖNTEMİ 5-(4)HESAPLANMIŞ KIYMET YÖNTEMİ 6-SON YÖNTEM
1-SATIŞ BEDELİ YÖNTEMİ MADDE 45 –Gümrük Kanunun 24 üncü maddesinde yer alan esaslar çerçevesinde satış bedeli yönteminin uygulanmasında, aşağıdaki hükümlere göre işlem yapılır: a) Mal bedelinin peşin ödenmemesi nedeniyle satıcıya ya da satıcı yararına her ne ad altında olursa olsun yapılan ödemelerden Kanunun 28 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendindeki ve ikinci fıkrasındaki hükümlere uymayanlar fiilen ödenen ya da ödenecek fiyatın içindedir.
b) Satış bedeli yöntemine göre gümrük kıymetinin belirlenmesinde, kıymetin belirlendiği sırada eşya bedelinin fiilen ödenmemiş olması halinde, ödemenin gerçekleşeceği tarihte ödenecek olan bedel kıymet tespitine esas alınır.
c) Serbest dolaşıma giriş rejimi için beyan edilen eşyanın, tek bir ticari işlemde satın alınan daha büyük miktardaki aynı eşyanın bir kısmı olması durumunda, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat; toplam fiyatın, ithal eşyasının toplam satın alınan eşya miktarına oranı nispetindeki miktarına tekabül eden fiyattır. Bu işlem, sevkiyatın kısmi kaybı veya kıymeti belirlenecek eşyanın serbest dolaşıma girişten önce hasara uğraması halinde de uygulanır.
ç) Eşyanın serbest dolaşıma girmesinden sonra fiilen ödenen veya ödenecek fiyatta satıcı tarafından alıcı lehine bir düzeltme yapılması durumunda; eşyanın serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescili tarihinde kusurlu olduğunun, satıcı tarafından fiyatta yapılan düzeltmenin beyannamenin tescilinden önce yapılmış satış sözleşmesinde yer alan garantiye ilişkin bir yükümlülükten kaynaklandığının, eşyada mevcut kusurun satış sırasında satış fiyatının belirlenmesinde dikkate alınmamış olduğunun, gümrük idaresine tevsiki ve İdarece uygun bulunması şartıyla, fiyatta yapılan düzeltme satış bedeli yöntemine göre gümrük kıymetinin tespitinde dikkate alınır ve Kanunun 211 inci maddesi çerçevesinde işlem yapılır. Söz konusu düzeltmenin dikkate alınabilmesi için, beyannamenin tescilinden itibaren bir yıl içinde yapılmış olması gerekir.
d) Satış bedeli yönteminin uygulanmasında, satış konusu eşyanın serbest dolaşıma giriş rejimi için beyan edilmesi, bunların Türkiye’ye ihraç amacıyla satıldığının kabul edilmesi için yeterli sayılır. Kıymet tespitinden önce ardıl satışların olması halinde; eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesine girmesine yol açan son satış veya eşyanın serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulmasından önce Türkiye Gümrük Bölgesinde gerçekleşen satış eşyanın Türkiye’ye ihraç amacıyla satıldığını gösterir.
e) Eşyanın satılmasından sonra, serbest dolaşıma sokulmak üzere beyanname tesciline kadar geçen süre içerisinde başka bir ülkede kullanılmış olması durumunda, gümrük kıymetinin eşyanın satış bedeli olması aranmaz.
f) Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmasında, satış veya fiyatın, kıymeti belirlenmekte olan eşya bakımından kıymeti belirlenebilir mahiyette bir koşul veya edim konusu olması durumunda, Kanunun 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi kapsamındaki bir faaliyet ya da Kanunun 27 nci maddesi kapsamında fiilen ödenen veya ödenecek fiyata ilave edilecek bir unsur ile ilgili olmaması koşuluyla, bu kıymet alıcı tarafından satıcıya yapılan dolaylı bir ödeme sayılır ve fiilen ödenen veya ödenecek fiyatın bir parçası kabul edilir.
g) Eşyaya ilişkin fiilen ödenen veya ödenecek fiyat içerisinde, menşe ülkesi veya ihraç ülkesinde ödenen bir dahili verginin mevcut olması ve bu meblağın fiyatta alıcı lehine düzeltme yapılarak düşüldüğünün veya düşüleceğinin gümrük idaresine tevsiki ve idarece uygun bulunması halinde, gümrük kıymetine dahil edilmez.
2-AYNI EŞYANIN SATIŞ BEDELİ YÖNTEMİ MADDE 46 (1) Satış bedeli yöntemine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymeti Türkiye’ye ihraç amacıyla satılarak kıymeti belirlenecek eşya ile aynı veya yakın bir tarihte ihraç edilen aynı eşyanın satış bedelidir.
(2) Bu yönteme göre gümrük kıymeti belirlenirken, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı ticari düzey ve yaklaşık aynı miktarda satılan aynı eşyanın satış bedeli kullanılır. Böyle bir satışın bulunmaması durumunda, farklı ticari düzey ve/veya farklı miktarlardaki aynı eşyanın satış bedeli, bu ticari düzey ve/veya miktar farkları göz önüne alınarak yapılacak düzeltmeden sonra kullanılır. Kıymet artış veya azalışına da yol açsa, düzeltmenin yapılabilmesi için makul olduğunun ve doğruluğunun kesin delillerle ispatı gerekir.
(3) İthal eşyası ile söz konusu aynı eşya arasında, ithal eşyasının giriş liman ve mahalline kadar nakliyesi ile ilgili olarak yapılan nakliye ve sigorta giderlerinin satış bedeline dahil edildiği durumlarda, mesafe ve nakliyatın türünden doğan ciddi farklılıklar göz önüne alınarak satış bedelinde düzeltme yapılır.
(4) Bu yöntemin uygulanması sırasında aynı eşyaya ilişkin birden fazla satış bedeli tespit edilirse, ithal eşyasının gümrük kıymetini belirlemek üzere bunlardan en düşük olanı kullanılır. (5) Bu maddenin uygulanmasında, aynı eşyanın satış bedeli, önceden kıymeti satış bedeli yöntemine göre belirlenmiş ve bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre düzeltilmiş gümrük kıymetidir.
3-BENZER EŞYANIN SATIŞ BEDELİ YÖNTEMİ MADDE 47 (1) Yukarıda belirtilen yöntemlere göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymeti Türkiye’ye ihraç amacıyla satılarak, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı veya yakın bir tarihte ihraç edilen benzer eşyanın satış bedelidir.
(2) Bu yönteme göre gümrük kıymeti belirlenirken, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı ticari düzey ve yaklaşık aynı miktarda satılan benzer eşyanın satış bedeli kullanılır. Böyle bir satışın bulunmaması durumunda, farklı ticari düzey ve/veya farklı miktarlardaki benzer eşyanın satış bedeli, bu ticari düzey ve/veya miktar farkları göz önüne alınarak yapılacak düzeltmeden sonra kullanılır. Kıymet artış veya azalışına da yol açsa, düzeltmenin yapılabilmesi için makul olduğunun ve doğruluğunun kesin delillerle ispatı gerekir.
(3) İthal eşyası ile söz konusu benzer eşya arasında, ithal eşyasının giriş liman ve mahalline kadar nakliyesi ile ilgili olarak yapılan nakliye ve sigorta giderlerinin satış bedeline dahil edildiği durumlarda, mesafe ve nakliyatın türünden doğan ciddi farklılıklar göz önüne alınarak satış bedelinde düzeltme yapılır.
(4) Bu yöntemin uygulanması sırasında benzer eşyaya ilişkin birden fazla satış bedeli tespit edilirse, ithal eşyasının gümrük kıymetini belirlemek üzere bunlardan en düşük olanı kullanılır. (5) Bu maddenin uygulanmasında, benzer eşyanın satış bedeli, önceden kıymeti satış bedeli yöntemine göre belirlenmiş ve bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre düzeltilmiş gümrük kıymetidir.
4-İNDİRGEME YÖNTEMİ MADDE 48 (1) Bu yöntemde, kıymeti belirlenecek eşya ya da aynı veya benzer eşya, Türkiye’de ithal edildiği hal ve durumda satılmışsa, bu yönteme göre ithal eşyasının gümrük kıymetinin belirlenmesinde, bu eşyanın ya da aynı veya benzer ithal eşyasının yurt içindeki satıcıdan müstakil alıcılara kıymeti belirlenecek eşyanın ithal tarihi ile aynı veya yakın bir tarihte yapılan en büyük miktardaki satışına ait birim fiyat esas alınır.
(2) Yukarıda belirtilen birim fiyattan aşağıdaki indirimler yapılır: a) Türkiye’ye ithal edilen, ithal eşyası ile aynı sınıf veya cins eşyanın satışında mutat olarak ödenen veya ödenmesi kararlaştırılan komisyon veya kar ve söz konusu eşyanın pazarlanmasına ilişkin doğrudan ya da dolaylı giderler dahil olmak üzere genel giderler için yapılması mutat olan ilaveler.
b) Türkiye sınırları içinde gerçekleşen mutat nakliye ve sigorta giderleri ile bunlarla ilgili diğer giderler. c) Eşyanın ithali veya satışı nedeniyle Türkiye’de ödenecek gümrük vergileri ile diğer dahili vergiler.
(3) Kıymeti belirlenecek eşya ya da aynı veya benzer ithal eşyasının, kıymeti belirlenecek eşyanın ithal tarihi ile aynı veya yakın bir tarihte satışı yoksa, bu eşyanın ya da aynı veya benzer ithal eşyasının ithal tarihinden itibaren doksan gün içinde ithal edildiği hal ve durumda Türkiye’de yapılan ilk satışına ait birim fiyat esas alınır.
(4) İthal edildiği hal ve durumda satılan kıymeti belirlenecek eşya ya da aynı veya benzer eşya yoksa; ithalatçının talebi üzerine ithal edildikten sonra işlenen veya değişikliğe tabi tutulan kıymeti belirlenecek eşyanın, yurtiçindeki satıcıdan müstakil alıcılara en büyük miktardaki satışına ait birim fiyat gümrük kıymetine esas alınır. Bu birim fiyatından eşyanın işlenmesi veya değişikliğe tabi tutulmasından doğan ilave kıymetin düşülmesi ve ikinci fıkrada belirtilen indirimlerin yapılması gerekir.
(5) Bu maddenin uygulanmasında, eşyanın en büyük miktardaki satışına ait birim fiyat, ithal edildikten sonraki ilk ticari düzeyde satıcıdan müstakil alıcılara, farklı fiyatlarda yapılan satışlardan en yüksek sayıda birimin satıldığı fiyat anlamına gelir.
(6) İthal eşyasının üretimi ve ihraç amaçlı satışı ile ilgili kullanılmak üzere, Kanunun 27 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen unsurları doğrudan veya dolaylı olarak bedelsiz veya düşük bedelle sağlayan bir kişiye Türkiye’de yapılan herhangi bir satış, bu madde kapsamında birim kıymetin tespitinde kullanılmaz.
(7) Üçüncü fıkranın uygulamasında ilk satış, birim fiyatın belirlenmesini sağlamaya yetecek miktardaki kıymeti belirlenecek eşya ya da aynı veya benzer ithal eşya satışıdır.
(7) Üçüncü fıkranın uygulamasında ilk satış, birim fiyatın belirlenmesini sağlamaya yetecek miktardaki kıymeti belirlenecek eşya ya da aynı veya benzer ithal eşya satışıdır.
5-HESAPLANMIŞ KIYMET YÖNTEMİ MADDE 49 (1) Bu yönteme göre ithal eşyasının gümrük kıymeti, hesaplanmış kıymet esas alınarak belirlenir. Bu yöntemin uygulanması için ithalatçının gerekli bilgi ve belgeleri gümrük idaresine ibraz etmesi ve bu bilgi ve belgelerin doğruluğunu ispata hazır olduğunu üretici ülke makamlarından alacağı belge ile tevsik etmesi gerekir.
(2) Hesaplanmış kıymet aşağıdaki unsurların toplamından oluşur; a) İthal eşyasının üretiminde kullanılan malzeme ve yapılan imalat veya diğer imal işlemlerinin bedel veya kıymetleri, b) Türkiye’ye ihraç edilmek üzere ihraç ülkesindeki üreticiler tarafından üretilen, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı sınıf veya cins eşyanın satışında mutat olan kar ve genel giderlere eşit bir tutar, c) İthal eşyasının giriş liman veya yerine kadar nakliyesi ile ilgili olarak yapılan yükleme, boşaltma, elleçleme giderleri ile nakliye ve sigorta giderleri.
(3) Hesaplanmış kıymetin belirlenmesinde, gümrük idaresince ithalatçı tarafından ibraz edilen bilgilerin dışında bilgilerin de kullanılması halinde, talep üzerine gümrük idaresi, Kanunun 12 nci maddesi hükümlerine uyulmak kaydıyla, beyan sahibini kullanılan bilginin kaynağı ve bu bilgiye dayanılarak yapılan hesaplama konusunda bilgilendirir.
(4) İkinci fıkranın (b) bendinde sayılan genel giderler, ikinci fıkranın (a) bendinde sayılan giderlerin dışında kalan ve eşyanın üretimi ve ihraç amaçlı satışı ile ilgili doğrudan veya dolaylı giderleri ifade eder.
6-SON YÖNTEM MADDE 50 45 ila 49 inci maddelerde yer alan yöntemlere göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymeti Kanunun 26 ncı maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenir.
Son yöntemde dikkate alınacak esaslar 1.Önceki metotların tutarlı, esnek bir şekilde uygulanması 2.Mevcut verilere dayanması. (Önceden beyan edilmiş gümrük kıymetleri, fiyat listeleri) 3. Amaca uygun yöntemler olması (AB’nin, GATT’ ın gümrük kıymeti anlaşması ve olağan ticaret şartları ile uyumlu) 4.Hariç tutulan değerlendirme dayanaklarının olması ( Keyfi ve hayali kıymetler değil, fakat bir tahmin yapılması mümkün olan kıymetler)
Son yöntemde esas alınamayacak unsurlar Bu yönteme göre gümrük kıymetinin belirlenmesinde aşağıdaki hususlar esas alınmaz: 1. İthalat ülkesinde üretilen eşyanın ithalat ülkesindeki satış fiyatı, 2. Gümrük idaresinin iki alternatif kıymetten yüksek olanını kabul etmesini öngören bir sistem, 3. Eşyanın ihraç ülkesindeki iç piyasa fiyatı, 4. Aynı veya benzer eşyanın hesaplanmış kıymet yöntemi hükümlerine göre belirlenen kıymeti dışındaki maliyet bedeli, 5. Başka bir ülkeye ihraç edilmek üzere satılmış eşyanın fiyatı, 6. Asgari gümrük kıymetleri, 7. Keyfi veya hayali kıymetler.
İTHALATTA ÖDEME ŞEKİLLERİ
1. Akreditifli Ödeme Bu ödeme şeklinde uluslararası kurallar ile bankacılık teamülleri uygulanır. Bankaca, ithalatçının akreditif açılması talebi üzerine mal bedeli tahsil edildiği takdirde, henüz akreditif açılmamış olsa dahi döviz satışı yapılarak DSB düzenlenir. Bir başka ifadeyle banka ile ithalatçının anlaşması halinde akreditifin açılması veya muhabir hesaplarının borçlandırılmış olması beklenmeksizin döviz satışı yapılabilir. Satışı yapılan bu dövizler sadece akreditif konusu ithalat bedellerinin ödenmesinde kullanılabilir.
Bu ödeme şeklinde, ithalat hesabı, muhabir hesaplarının borçlandırıldığı tarihten itibaren 180 gün içinde ithalatçının GB ile yapacağı başvuruya istinaden transferi yapan bankaca GB ile ödemeye ilişkin belgeler arasında uygunluğun sağlanması halinde kapatılır. Akreditif bedelinin kısım kısım transfer edilmesi halinde 180 günlük hesap kapatma süresi son transfer tarihinden itibaren başlatılır ve hesabın kapatılmasında yapılan toplam ödeme tutarı dikkate alınır.
Ancak, son transfere ilişkin 180 günlük süre dolmakla birlikte akreditif vadesi sona ermemiş ve bakiyesi bulunan işlemlerde, akreditif vadesi sonuna kadar beklenilir ve bu süre içerisinde yeni bir kullanım talebinde bulunulması halinde bu transferi takip eden 180 gün içinde hesap kapatılır. Akreditif bakiyesinin kullanılmaması halinde ise o güne kadar yapılan transferlerle ilgili açık ithalat hesabı akreditif vadesini takip eden 10 iş günü içinde ilgili kambiyo müdürlüğüne bildirilir.
Ödemesi fiili ithalden sonra yapılan vadeli akreditifli işlemlerde ise ithalat hesabının ödeme tarihinden itibaren 180 gün içinde kapatılması gerekir. Açılmış bulunan bir akreditifte, bedelin bir kısmının, malın özelliği sebebiyle geçici veya kesin kabulünden, malın montajından, çalışır vaziyette teslim alınmasından veya değerinin ihtiva ettiği evsafa göre tespit edilmesinden veya benzeri hallerden sonra ödenmesinin şart edildiği durumlarda, bahse konu hallerin meydana gelmesini müteakip akreditif şartında belirlenen süre içinde müracaat edilmek kaydıyla transfer yapılabilir.
Bu şekildeki akreditifle ilgili ithalat hesabı, döviz satışı yapılan kısım için genel esaslar çerçevesinde, bedeli yukarıda belirtilen hallerin meydana gelmesinden sonra ödenecek kısım için transfer sırasında kapatılır. Bedeli banka kaynaklarından karşılanan akreditifin iptal edilmesi halinde, karşılığı TL serbest kurlardan DAB düzenlenmek suretiyle ilgilisine ödenir. Döviz satışından sonra meydana gelecek kur değişikliği sebebiyle ilgililerden herhangi bir fark istenemez.
Bankalarca, Türkiye dışındaki bir ülkeden diğer bir üçüncü ülkeye kendi ihtiyaçları için mal ithalatı yapacak yurt içinde veya dışındaki firmalar lehine bankacılık teamüllerine göre bedelleri kendi kaynaklarından veya firmaların DTH'lerinden karşılanmak üzere üçüncü ülkelerdeki (serbest bölgeler dahil) bankalar nezdinde akreditif açılabilir. Açılan bu akreditifler kapsamında yapılan ödemelerle ilgili olarak kambiyo taahhüdü doğmaz.
2. Vesaik Mukabili Ödeme Bu ödeme şeklinde uluslararası kurallar ile bankacılık teamülleri uygulanır. Vesaik mukabili ödeme şekline göre yapılacak ithalatta, sevk belgelerine istinaden yapılacak müracaat üzerine bankalarca mal bedelinin tahsilini müteakip transfer yapılır.
Bu ödeme şeklinde ithalat hesabı, transfer tarihinden itibaren 180 gün içinde ithalatçının GB ile yapacağı başvuruya istinaden transferi yapan bankaca kapatılır. Vesaik bedelinin kısım kısım ödendiği durumlarda belgeler, ödemenin tamamının yapılmasını müteakip firmaya verilir ve 180 günlük hesap kapatma süresi son ödeme tarihinden itibaren hesaplanır.
3. Mal Mukabili Ödeme Bu ödeme şeklinde uluslararası kurallar ile bankacılık teamülleri uygulanır. Mal mukabili ödeme şeklinde, ithalatçıların ithalat hesabını kapatma, bankaların da takip yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak firmaların mal bedelinin transferine ilişkin talepleri GB'nin ibrazı kaydıyla yerine getirilir. Bankaca GB üzerine transfere ilişkin not konulur.
İhracatçı tarafından mal bedelinin diğer bir firmaya transfer edilmesinin yazılı olarak istenmesi halinde GB’de kayıtlı ihracatçı firma yerine diğer bir firmaya transfer yapılabilir. Ayrıca, -İthalatta haksız rekabetin önlenmesine dair tebliğler çerçevesinde gönderici firmalara göre oranları değişen “dampinge karşı vergi” esasına dayalı Gümrük Müsteşarlığınca uygulamaya konulan BİLGE sisteminde, yabancı gönderici firma ile menşe ülke ve firmalara göre oluşturulan kodlar kapsamında gönderici firma ile üretici firmanın farklı olması,
-Malların aynı grubun üretici firması tarafından sevk edilmesi, -Malların, üçüncü ülkedeki üretici firmadan alınıp bu firmanın düzenlendiği belgelerle ülkemize sevk edilmesi, Sebebiyle firmalar arasındaki ticari ilişkinin yukarıda sayılan hallerden birine uygunluğunun tevsiki veya ithalatçı firma tarafından yazılı olarak beyan edilmesi halinde GB’de kayıtlı ihracatçı firma yerine diğer bir firmaya da transfer yapılabilir.
Türkiye'deki bankalar aracılığı olmaksızın bedelleri doğrudan ihracatçıya ödenen malların gümrük işlemleri de mal mukabili ödeme şekline göre sonuçlandırılır.
4. Kabul Kredili Ödeme Kabul kredisi ile akreditifli, vesaik veya mal mukabili olmak üzere her üç ödeme şekline göre ithalat yapılabilir. Vesikalı poliçelerin; ithalatçı, banka veya bu bankanın vereceği talimata istinaden muhabirlerince kabul edilmesi mümkündür. İthalatçı tarafından kabul edilen poliçelere bankaların aval verme zorunluluğu bulunmamaktadır.
Poliçelerin vadesi, kabul tarihinden başlamak üzere taraflarca serbestçe belirlenebilir. İlk poliçenin vadesi içinde yeni bir poliçe düzenlenmek suretiyle temdit talepleri yerine getirilebilir. Kabul kredili akreditifli işlemlerde, poliçenin, sevk belgeleri ile birlikte akreditif vadesi içinde ibrazı gerekir. Poliçenin vadesi akreditif vadesini geçebilir.
Kabul kredili vesaik mukabili ödeme şeklinde belgeler, sevk belgeleri ile birlikte gelen poliçenin kabul veya avalini müteakip ithalatçıya teslim edilir. Kabul kredili akreditifli ve vesaik mukabili ödeme şeklinde İthalat hesabı, poliçe vadesinde bedellerin transfer edildiği tarihten itibaren 180 gün içinde ithalatçının GB ile yapacağı başvuruya istinaden transferi yapan bankaca kapatılır.
Kabul kredili mal mukabili ödeme şeklinde, bankaca transfer yapılabilmesi, poliçeye kabul veya aval verilebilmesi için ithalatçı tarafından poliçe ile birlikte GB’nin de bankaya ibraz edilmesi zorunludur. Kabul kredili işlemlerde, poliçenin tabi tutulduğu esaslar dahilinde bononun da kabul edilmesi mümkündür.
5. Peşin Ödeme İthalat bedelinin, GB ve eklerinin gümrük idaresine onay için ibraz edildiği tarihe kadar ödendiği bu ödeme şeklinde, bankalarca firma talebine istinaden transfer işlemleri gerçekleştirilir. İthalat hesabı, ithalatçının transfer tarihinden itibaren 180 gün içinde ithalatın bedelin ödendiği ihracatçıdan yapıldığını gösteren GB ile yapacağı başvuruya istinaden transferi yapan bankaca GB ile ödemeye ilişkin belgeler arasında uygunluğun sağlanması halinde kapatılır.
Sözleşme hükümlerine göre söz konusu sürenin yeterli olmaması halinde firmalarca ilgili kambiyo müdürlüğünden ek süre talep edilebilir. Ancak, - İthalatta haksız rekabetin önlenmesine dair tebliğler çerçevesinde gönderici firmalara göre oranları değişen "dampinge karşı vergi" esasına dayalı Gümrük Müsteşarlığınca uygulamaya konulan BİLGE sisteminde, yabancı gönderici firma ile menşe ülke ve firmalara göre oluşturulan kodlar kapsamında gönderici firma ile üretici firmanın farklı olması,
Mal bedellerinin grup şirketlerden ihracatçı konumunda olana transfer edilmesi, malların ise aynı grubun üretici firması tarafından sevk edilmesi, - Mal bedeli transit tacirine ödenen malların, üçüncü ülkedeki üretici firmadan alınıp bu firmanın düzenlediği belgelerle ülkemize sevk edilmesi, - İhracatçı tarafından mal bedelinin ticari ilişkide olduğu diğer bir firma hesabına transfer edilmesinin istenilmesi,
sebebiyle ödemeye ilişkin belge ile ibraz edilen GB'de kayıtlı ihracatçı firma arasında farklılık olması halinde farklı firmalar arasındaki ticari ilişkinin yukarıda sayılan hallerden birine uygunluğunun tevsiki veya ithalatçının bu konudaki yazılı beyanının alınması suretiyle ithalat hesabı kapatılır.
Yatırımcı firmalar tarafından yurt dışına verilen sipariş kapsamında belirli bir tutarı peşin ödenen malların kalan bedelinin yapılan sözleşme hükümlerine göre finansal kiralama şirketince ödenerek fiili ithalatının anılan şirketçe yapılması durumunda, açık bulunan peşin ödemeye ilişkin ithalat hesabı, peşin ödemenin akreditif mektubu, proforma fatura ve satıcı firma yazısıyla teyit edilmesi, peşin ve bakiye ödemeye ilişkin belgelerle uyumlu GB ve finansal kiralama sözleşmesinin ilgili bankaya ibrazı kaydıyla kapatılır.
Türkiye'de yerleşik faktoring kuruluşu ile ihracatçı firma arasında imzalanan faktoring sözleşmesi kapsamında faktoring kuruluşu tarafından ithalden önce ithalatçı firma adına yurt dışına transferi gerçekleştirilen tutarlar, ithalat ve ihracat faktoring sözleşmelerinin transferi gerçekleştiren bankaya ibrazı kaydıyla peşin ödeme olarak dikkate alınır. Transferi yapan bankaca ithalatçı firmaya verilecek ilgili gümrük müdürlüğüne yönelik transfer yazısında, faktoring kuruluşu yerine ithalatçı firmaya ait bilgiler kaydedilir. Bu durumda ithalat hesabının kapatılmasından ithalatçı firma sorumludur.
6- Özel Takas Mal ve/veya hizmet ihraç ve ithalinde tarafların aynı gerçek veya tüzel kişiler olması halinde mal ve/veya hizmet ihraç bedelleri ile mal ve/veya hizmet ithal bedelleri herhangi bir para hareketi söz konusu olmaksızın kısmen veya tamamen takas (mahsup) edilebilir.
Takas talebi, -Mal ve/veya hizmet ihracatının önce yapılması halinde mal ihracatı için ihracatla ilgili olarak belirlenen tahsil süreleri, hizmet ihraç bedelleri için ise hizmete ilişkin fatura ve/veya hakediş raporu tarihinden itibaren 180 gün içinde, - Mal ithalatının önce yapılması halinde ithal tarihinden itibaren 180 gün, hizmet ithalinin önce yapılması halinde ise mal ihracına ilişkin bedellerin tahsil süreleri içinde, bankalara yapılır.
Hizmet ihracı bedelleri ile hizmet ithali bedellerinin takas talebi herhangi bir süreyle sınırlı değildir. Takas talebinde, mal ithal ve ihracı için ithalat ve ihracat hesabının kapatılmasına ilişkin belgelerin, hizmet ithal ve ihracında ise fatura ve/veya hakediş raporunun ibrazı gerekir. Hesapların izlenmesi bakımından ithalat ve ihracat işlemleri aynı banka tarafından yürütülür. Bankalarca, takasa tabi tutulan bedeller için TL olarak aynı kur üzerinden DAB ve TPTB düzenlenir. Bu belgelerde kayıtlı kur, düzenlenme tarihindeki TCMB döviz alış kurundan az olamaz.
Aracı ihracatçı vasıtasıyla yapılan ihracatta, bağlı muamele kapsamında olmaksızın yurt dışındaki satıcı ve alıcının aynı gerçek veya tüzel kişi olması, ithalat ve ihracata ilişkin GB'lerde imalatçı ve ihracatçı firma unvanlarının birlikte kayıtlı olması, mahsup işleminden yararlanacak firmanın imalatçı niteliğini haiz olduğunun sanayi sicil belgesi veya diğer belgelerle tevsiki ve fiili ihraç veya ithal tarihinden itibaren 180 gün içinde mukabil ithalat veya ihracatın gerçekleştirilmesi kaydıyla imalatçı ve ihracatçıların yapacakları ithalat ve ihracata ilişkin mal bedelleri, kısmen veya tamamen takas (mahsup) edilebilir. Bu durumda takasa tabi tutulan bedeller için TL olarak aynı kur üzerinden ihracatçı adına DAB, imalatçı adına TPTB düzenlenir.
Dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri aracılığıyla yapılan ihracatta da yurt dışındaki satıcı ve alıcının aynı gerçek veya tüzel kişi olması, firmalardan muvafakat yazısı alınması, ihracata ilişkin GB'de tedarikçi firma unvanının kayıtlı olması veya firmanın tedarikçi niteliğini haiz olduğunun satış faturasıyla tevsiki kaydıyla tedarikçi firmanın yaptığı ithalatın bedelleri dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketlerinin ihracat bedelleri ile kısmen veya tamamen takas (mahsup) edilebilir.
Malların ithalatı sırasında ilgililerce GB'ye ödeme şekli olarak "Özel Takas" yazılır. İlgili gümrük müdürlüğünce de söz konusu GB'nin 28. hanesinde kayıtlı bankaya bu ithalatla ilgili gerekli bilgi iletilir. Mal ihracının takasa tabi tutulmayan kısmının tahsilinde genel esaslar uygulanır. İthalatla ilgili olarak bankaya ulaşan bilgiye istinaden ithal tarihinden itibaren 180 gün içinde bir ihracat veya hizmet ihraç bedeli ile bu ithalatın takas edilmesi talebinde bulunulmaz veya söz konusu bedeller ithalat bedeli tutarını karşılamaz ise ithalatın karşılanmayan kısmı mal mukabili ödeme hükümlerine tabi tutulur.
Takas konusu ihracata ilişkin GB'nin, peşin bedelin tasfiyesi suretiyle kapatılmasında kullanılması mümkündür. GB'de ödeme şekli mal mukabili belirtilmek suretiyle gerçekleştirilen ithalat ve/veya ihracat işleminin özel takas ödeme şekline dönüştürme talepleri, takas taleplerine ilişkin süreler içinde müracaat edilmesi, ihracat ve ithalatla ilgili bedellerin alış ve satış işlemlerinin yapılmadığının tespit edilmesi ve bu işlemlere ait GB'lere takasa tabi tutulduğuna dair not konulması kaydıyla yerine getirilir. Mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatın özel takasa dönüştürme taleplerinin, hizmet ithalatının tabi olduğu süreler içinde yapılması gerekir.
7. Bağlı Muamele İthal edilen mal, hizmet ve teknoloji bedelinin mal, hizmet ve teknoloji ihracıyla karşılandığı, ithal veya ihraç fazlalığının döviz olarak ödendiği veya tahsil edildiği bu ödeme şeklinde aşağıda belirtilen esaslar çerçevesinde işlem yapılır. Bankaca, ihracatçı firmanın üyesi olduğu veya bulunduğu bölgedeki ihracatçı birliğinin izin belgesi aranır. İhracatçı birliği, verdiği izin belgesinin bir örneğini “Bağlı Muamele veya Takas Başvuru Formu”nda beyan edilen bankaya gönderir.
Hesapların izlenmesi ve işlemlerin takibi bakımından ithalat ve ihracat işlemleri aynı banka tarafından yürütülür. İthalat ve ihracatın, ihracatçı birlikleri tarafından verilen izin belgesindeki süre (ek süreler dahil) içinde gerçekleştirilmesi gerekir. Bu ödeme şeklinde firmalarca gerek ithalat gerek ihracata ilişkin GB’nin 28. hanesine bu işlemlere aracılık eden aynı banka şubesi ile ödeme şekli olarak “Bağlı Muamele” yazılır. İhracatçı birliklerince verilen süreden itibaren 90 gün içinde ithalat ve ihracat hesabının kapatılmasını teminen aracılık eden bankaya müracaat edilmesi zorunludur.
Birliklerce verilen izin belgesinde ithalat ve ihracat bedelleri, a) TL olarak gösterilmiş ise DAB ve TPTB bankaya başvuru tarihi itibarıyla TL olarak düzenlenir. b) Döviz olarak gösterilmiş ise bankaya başvuru tarihi itibarıyla serbestçe belirlenen alış kurundan TL'ye çevrilerek TPTB ve TL olarak DAB düzenlenir. Uygulanacak kur, belgelerin düzenlenme tarihindeki TCMB döviz alış kurundan az olamaz. Her iki halde de belgeler üzerine “Bağlı Muamele” olduğuna ilişkin not konulur ve fiili ihraç ve ithal tarihi yazılır.
Bankalarca, ithalat ve ihracat hesabının ihracatçı birliklerince verilecek izin belgesindeki süreden itibaren 90 gün içinde kapatılması için başvurulmaması veya bu süre içinde ithalatın ve ihracatın gerçekleştirilmediğinin tespiti halinde 10 iş günü içinde ilgili kambiyo müdürlüğüne ihbarda bulunulur. Banka tarafından hesabı kapatılan veya kambiyo müdürlüğüne ihbar edilen işlemler hakkında izin belgesini veren ihracatçı birliğine 10 iş günü içinde bilgi verilir.
İhracat bedelinin verilen süre içinde mal ile karşılanmaması durumunda döviz olarak tahsil edilen kısım ilgililere serbest kurdan ödenir. İhracatın yapılmaması veya ihracatın ithalatın tamamını karşılamaması halinde ithalatın ihracatla karşılanmayan kısmı mal mukabili ödeme hükümlerine tabi tutulur.
İhracat veya ithalat bedellerinin kısmen veya tamamen hizmet veya teknoloji transferiyle ödenmesinin öngörüldüğü durumda ithalatçı veya ihracatçının düzenlediği fatura veya gerek duyulacak diğer belgelerdeki tutarlar esas alınır. Bağlı muamele konusu ihracata ilişkin GB’nin, peşin bedelin tasfiyesi suretiyle kapatılmasında kullanılması mümkündür.
İskontolar
İskonto, faturadaki değer ve miktarlar üzerinden satıcının alıcıya uyguladığı indirimler şeklinde tanımlanabilir. Fatura fiyatı – iskonto = Fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olarak hesaplanır.
Kabul Edilecek İskontolar 1.Peşin ödeme iskontosu: Mal bedelinin peşin ödenmesi nedeniyle alıcıya tanınan bir fiyat indirimidir. Kabul edilmesi için; Ödeme şekli peşin ödeme olmalı, ödeme yapılmış olmalı, oran “mutad iskonto” kapsamında olmalı, satıcının bulunduğu ülkede benzer işlemlerde uygulanan oranlara yakın olmalıdır.
2. Miktar iskontosu Satıcının alıcıya, belli bir dönem içinde satın aldığı miktara göre yaptığı indirimdir, yalnızca satıcının satılan mal miktarına göre fiyat uyguladığı durumlarda söz konusudur. Mutad oranlarda olmalı ve tüm alıcılara uygulanmalıdır. Kabul edilmeyecek iskontolar; Yukarıda anlatılan koşulları taşımayan, mutad olmayan ve alıcı ile satıcının kişisel ilişkilerinden kaynaklanan özel iskontolar kabul edilmez.
Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2001/38 Sayılı 14.11.2001 Günlü Genelgesi 1. 4458 sayılı Gümrük Kanununun 24 üncü maddesine göre ithal eşyasının gümrük kıymeti eşyanın satış bedelidir. Satış bedeli, Türkiye'ye ihraç amacıyla yapılan satışta, Gümrük Kanununun 27 ve 28 inci maddelerine göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı fiilen ödenen veya ödenecek fiyattır. Fiilen ödenen veya ödenecek fiyat, ithal eşyası için alıcının satıcıya veya satıcı yararına yaptığı veya yapması gereken ödemelerin toplamıdır. Bu kapsamda, gerekli koşullara uygunluk sağlayan iskontoların satış bedeli yöntemine göre gümrük kıymetinin tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
2. Satış bedeli yöntemine göre ithal eşyasının gümrük kıymetinin tespitinde dikkate alınacak iskontolar "peşin ödeme iskontosu" ve "miktar iskontosu"dur. Bu konuda, öncelikle yapılan iskontonun peşin ödeme veya miktar iskontosu tanımına girip girmediği, bu çerçevede gerekli koşulları taşıyıp taşımadığı hususlarının incelenmesi gerekmektedir. Bu inceleme sırasında iskonto oranları da gözönünde bulundurulmalıdır.
a)Satışa konu eşyanın sevk edilmesinden önce alıcı tarafından eşya bedelinin ödenmesi uluslararası ticarette "peşin ödeme" olarak tanımlanmaktadır. "Peşin ödeme iskontosu" ise mal bedelinin peşin ödenmesi nedeniyle alıcıya tanınan bir fiyat indirimidir. Dolayısıyla, peşin ödeme iskontosu yapıldığı belirtilen işlemlerde, öncelikle ödeme şeklinin ne olduğu araştırılmalı, ithal eşyasının gümrüğe beyanından önce peşin ödeme iskontosunun yapıldığı ve buna göre mal bedeline ilişkin ödemenin de gerçekleştirilmiş bulunduğu tespit edilmelidir. Ayrıca peşin ödeme iskontosunun ticarette "mutat iskonto" olarak kabul edilen oranlarda ve satıcının bulunduğu ülkede benzeri ticari muamelelerde uygulanan oranlara yakın olması gerekmektedir.
b) "Miktar iskontosu," satıcının alıcıya, belli bir dönem içinde satın aldığı miktara göre fiyattan yaptığı indirimdir. Miktar iskontosu yalnızca satıcının satılan eşya miktarına bağlı olarak önceden belirlenen bir ödeme planına göre fiyat uygulandığı durumlarda söz konusudur. Bu iskontonun da ticarette mutat olarak kabul edilen oranlarda bulunması ve aynı miktarda mal alan tüm alıcılara uygulanması gerekmektedir.
3. 1 ve 2 nci maddelerde belirtilen koşulları taşımayan, alıcı ile satıcının kişisel ilişkilerinden kaynaklanan özel iskontolar ile mutat olmayan miktardaki iskontolar eşyanın gümrük kıymetini azaltıcı bir unsur olarak kabul edilmez. 4.Yükümlü tarafından ibraz edilen belgelerde gösterilen iskontoların kabul edilebilirliği konusunda şüphe hasıl olduğunda 2000/13 sayılı 8.2.2000 tarihli Genelgemizde belirtilen esaslar çerçevesinde yükümlüden ek bilgi ve belge istenilerek, uygunluk araştırması yapılacaktır.
İstisnai kıymetle beyan MADDE 53
(1) Kanunun 24 üncü maddesine göre kıymet tespitinin yapıldığı hallerde beyan sahibinin talebi üzerine; a) Konsinye şekilde teslim edilen çabuk bozulabilir eşyanın, b) Gümrük kıymetine ilave edilmesi gereken, ancak ihracatçı ve ithalatçı arasındaki sözleşme gereği söz konusu kıymet unsurları gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten sonra belli olacak eşyanın,
c) Satış sözleşmesinde, fiyatın sonradan gözden geçirilmesini öngören hükümler içeren eşyanın, ç) Boru hatları veya elektrik telleri ile taşınan ve depolama imkanı olmayan sürekli akış halinde olan eşyanın, Gümrük kıymetinin tespitinde, beyan sahibinin talebi üzerine, gümrük idaresince basitleştirilmiş usuller uygulanır.
(2) Birinci fıkra uygulamasında, 22 ila 24 üncü maddelerdeki genel ve özel koşullar aranmaz. Ancak bu genel ve özel koşulların aranmaması bu kişiye basitleştirilmiş usulle sağlanan diğer hakların kullanım hakkını vermez. Birinci fıkranın (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen durumlarda yükümlülerin, anılan kıymet unsurlarının mevcudiyetini gösteren sözleşmelerin örneği ve onaylı çevirisini gümrük idarelerine sunmaları gerekir.
(3) Birinci fıkrada belirtilen hallerde, vergi tahakkuku mevcut belgelerde belirtilen kıymet esas alınarak yapılır. Tamamlayıcı beyana göre gözden geçirilmiş kıymetin daha yüksek olması halinde ek vergi tahakkuku yapılır. Daha düşük olması halinde ise; farka isabet eden kıymetin iade alındığının tevsiki ve satış sözleşmesine göre kıymetin yeniden belirlenmesini gerektiren işleme ait tahlil raporu gibi bir belgenin onaylı örneğinin sunulması koşullarıyla ve gümrük idaresince yapılacak inceleme sonucunda söz konusu hususların tespiti üzerine Kanunun 211 inci maddesi çerçevesinde işlem yapılır.
(4) Tamamlayıcı beyana isabet eden ithalat vergileri bakımından zamanaşımı tamamlayıcı beyanın verildiği tarihten itibaren başlar. (5) İthal eşyasının gümrük kıymetine veya katma değer vergisi matrahına girmesi gereken, ancak gümrük beyannamesinin tescili anında beyan sahibi tarafından mevcudiyetinin bilinmesi mümkün olmayan kıymet veya matrah unsurları ile ilgili olarak, en geç söz konusu kıymet veya matrah unsurunun öğrenildiği ayı takip eden ayın ilk üç günü içinde beyanda bulunulması ve vergilerinin ödenmesi gerekir.
Veri ya da komut yüklü bilgi taşıyıcılarının gümrük kıymetinin belirlenmesi MADDE 54 (1) Bilgisayarlarda kullanılmak üzere ithal edilen veri ya da komutlar yüklü bilgi taşıyıcılarının gümrük kıymetinin belirlenmesinde, sadece taşıyıcı ortamın kendisinin maliyeti veya kıymeti esas alınır. Bu nedenle, taşıyıcı ortamın maliyet veya kıymetinden ayırt edilebilmesi koşuluyla, gümrük kıymeti, veri veya komutların maliyet veya kıymetini içermez.
(2) Bu maddede geçen; a) Taşıyıcı ortam deyimi, entegre devreler, yarı iletkenler ve bu tür devre veya cihazlarla bütünlük oluşturan benzeri araç ve aletleri, b) Veri veya komutlar deyimi, ses, sinematografik veya video kayıtlarını, kapsamaz.
Alıcı ile satıcı arasındaki ilişkinin belirlenmesi MADDE 55 (1) Gümrük kıymetinin belirlenmesinde alıcı ile satıcı arasındaki ilişkinin varlığı yalnızca aşağıdaki durumlarda kabul edilir. a) Birbirlerinin memuru veya idarecileri olmaları, b) Birbirlerinin yasal ortakları olmaları, c) İşçi ve işveren ilişkisi içinde bulunmaları,
ç) Her iki firmanın oy hakkı veren hisse senedi veya sermaye paylarının en az %5’i doğrudan veya dolaylı olarak aynı kişilere ait olması veya bu kişilerin kontrolü altında veya elinde bulunması, d) Birinin diğerini dolaylı veya dolaysız olarak kontrol etmesi, e) Her ikisinin de doğrudan veya dolaylı olarak bir üçüncü kişi tarafından kontrol edilmesi,
f) Her ikisinin birlikte, bir üçüncü kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak kontrol etmesi, g) Aynı ailenin üyeleri olmaları. (2) Tek acente, tek distribütör veya tek bayii olarak birbiri ile iş ilişkisi içinde bulunan kişilerin yukarıdaki kıstaslara uymamaları durumunda, ilişki içinde olmadıkları kabul edilir.
Royalti ve lisans ücretleri MADDE 56 (1) Kanunun 27 nci maddesinin beşinci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla, ithal eşyasının gümrük kıymeti satış bedeli yöntemine göre belirlenirken, royalti veya lisans ücreti ödemeleri fiilen ödenen veya ödenecek fiyata aşağıdaki koşullarla ilave edilir. a) Ödeme kıymeti belirlenecek eşya ile ilgili olmalıdır. b) Ödeme bu eşyanın satış koşulu olarak yapılmalıdır.
(2) İthal eşyasının sadece Türkiye’de imal edilen eşyanın karışımındaki maddelerden biri veya bir parçası olması durumunda, ithal edilen eşya için fiilen ödenen veya ödenecek fiyatta düzeltme sadece royalti veya lisans ücreti bu eşya ile ilgili ise yapılabilir. Eşyanın monte edilmemiş bir şekilde ithal edilmesi ya da yeniden satılmadan önce sulandırma ya da paketleme gibi önemsiz işlemlerden geçmesi durumunda, bu, bir royalti veya lisans ücretinin ithal edilen eşya ile ilgili kabul edilmesini engellemez. Eğer royalti veya lisans ücretleri kısmen ithal edilen eşya ile kısmen de ithal edilmelerinden sonra eşyaya eklenen unsur ya da parçalarla veya ithalat sonrası faaliyetler veya hizmetler ile ilgiliyse, uygun bir paylaştırma sadece nesnel ve ölçülebilir verilere dayalı olarak ve ek-8’de yer alan açıklayıcı notlar çerçevesinde yapılır.
(3) Bir markanın kullanılmasına ilişkin bir royalti veya lisans hakkı, ithal edilen eşya için fiilen ödenen veya ödenecek fiyata sadece aşağıdaki durumlarda ilave edilir. a) Royalti veya lisans ücreti, aynı durumda yeniden satılan veya ithal edildikten sonra sadece önemsiz işlemden geçen eşyaya ilişkin ise,
b) Eşya, ithalattan önce veya sonra yapıştırılan ve royalti veya lisans ücretinin ödendiği marka altında pazarlanıyorsa, c) Alıcı, bu tür eşyayı satıcı ile ilişkisi olmayan diğer satıcılardan temin etme özgürlüğüne sahip değilse. (4) Alıcının bir üçüncü kişiye royalti veya lisans ücreti ödemesi durumunda, birinci fıkrada öngörülen koşullar, satıcı veya satıcı ile ilişkili olan bir kişinin alıcıdan bu ödemeyi yapmasını istememesi durumunda yerine getirilmiş sayılmaz.
(5) Bir royalti veya lisans ücretinin miktarı ithal edilen eşyanın fiyatına bağlı olarak belirleniyor ise, aksi yönde bir kanıt bulunmadığı sürece, bu royalti veya lisans ücretinin ödenmesinin kıymeti belirlenecek eşya ile ilgili olduğu varsayılır. Ancak, bir royalti veya lisans ücretinin miktarı ithal edilen eşyanın fiyatına bakılmaksızın belirleniyor ise, bu royalti veya lisans ücreti ödenmesinin de kıymeti belirlenecek eşya ile ilgili olduğu kabul edilebilir.
(6) Kanunun 27 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin uygulanmasında, royalti ve lisans ücretini alacak olan kişinin yerleşik olduğu ülke dikkate alınmaz.
İşlem görmüş ürünlerin gümrük kıymeti MADDE 375 (1) Kanunun 31 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, serbest dolaşıma girecek işlem görmüş ürünlerin kıymetinin belirlenmesinde, ilgili kişinin serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil tarihindeki tercihine göre; a) Herhangi bir üçüncü ülkede üretilen aynı veya benzer eşyanın aynı veya yaklaşık bir tarihte tespit edilen kıymeti,
b) Alıcı ile satıcı arasındaki bir ilişkiden etkilenmemiş olması şartıyla ürünlerin satış fiyatı, c) Alıcı ile satıcı arasındaki bir ilişkiden etkilenmemiş olması şartıyla aynı veya benzer eşyanın Türkiye’deki satış fiyatı, ç) İthal eşyanın kıymeti ile işleme maliyetinin toplamı, yöntemlerinden biri uygulanır.
Kıymet tespitinde kullanılacak döviz kuru MADDE 57 (1) Eşyanın gümrük vergisine esas alınacak kıymetinin Türk Lirası olarak beyanı zorunludur. Fatura veya diğer belgelerde yazılı yabancı paralar, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihte yürürlükte olan Merkez Bankası döviz satış kurları üzerinden Türk Lirasına çevrilir.
(2) Fatura ve diğer belgelerde yazılı yabancı paraların konvertibl olmaması durumunda, Merkez Bankasının Alım Satıma Konu Olmayan Dövizlere İlişkin Bilgi Amaçlı Kurlar Listesi esas alınarak işlem yapılır.
KIYMET Gümrük Kıymeti
Kıymet Nedir ? Kıymet; “…değer, istenen; alım gücü; bir şeyin karşılığı; başka bir şeyin yerine geçen veya onunla değiştirilebilen…” ifadeleriyle tanımlanabilir. Eşyaya kıymetini veren, o eşyaya duyulan istek, ihtiyaç, tercih ya da ulaşılabilirliktir. Bir eşyanın kıymeti, elde edilmesi ile ortaya çıkar. Bu ise eşyanın satın alınması, kiraya verilmesi, ödünç verilmesi, değiş tokuş edilmesi veya takas edilmesi ile meydana gelir.
Gümrük Kıymeti “Gümrük kıymeti”; eşyanın bir ülkeden diğerine fiziksel hareketi sonucunda ithalatçı ya da alıcının, ithalatçı ülke gümrük idaresine verdiği “kıymet beyanı” ile ortaya çıkar. Gümrük kıymeti, gümrük vergisinin ad valorem usulde belirlenmesine imkân sağlayacak şekilde tespit edilir. Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması’nın (GATT) VII nci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşmanın (Kıymet Anlaşması) 15.1 (a) Maddesi ithal eşyasının gümrük kıymetini; “ad valorem gümrük vergisi tarh edilecek kıymet” olarak tanımlamıştır.
Gümrük Kıymetinin Tarihçesi “Brüksel Kıymet Tanımı” ( BKT ) Batılı ülkeler kıymet ve ticarete ilişkin ihtiyaç duyulan konuları incelemiş ancak gümrük kıymeti hakkında genel prensipleri belirleyecek bir Anlaşmaya 1947 yılında Cenevre’de yapılan Birleşmiş Milletler Ticaret ve İş Gücü Konferansına kadar ulaşamamıştır. Bu Konferansın sonuçları, GATT 47’nin VII nci Maddesinde son halini almış, fakat bu ilkeler gümrük kıymetinin pratik uygulamasına dair yol gösterir nitelikte olamamıştır.
Avrupa Gümrük Çalışma Grubu 1947 yılında gümrük kıymeti alanında uluslararası iş birliğini artırmak hedefiyle Brüksel’de toplanmıştır. Bu hedefler arasında, bir gümrük birliği içinde kullanılmak üzere kıymet tanımına ilişkin bir taslak hazırlamak ve bu tanımın uygulanmasına yönelik yöntemleri belirlemek de bulunmaktadır.
Bu doğrultuda, GATT’ın VII nci Maddesinde yer alan prensiplere uygun taslak metin 1949 yılının ortalarında hazırlanmış ve 15 Aralık 1950 tarihinde Brüksel’de imzalanan ve 28 Temmuz 1953 yılında yürürlüğe giren Gümrük Kıymet Sözleşmesine derç edilmiştir. Bu Sözleşme, Brüksel Kıymet Tanımı ( BKT ) olarak bilinmektedir. BKT gümrük kıymetini, kıymeti belirlenen eşyanın tasavvur edilen bazı koşullar altında satılabileceği fiyat olarak kabul eder. BKT’nın ana unsurları fiyat, zaman, mekân, miktar ve ticari düzeydir.
“Tokyo Turu” 1973 ve 1979 yılları gümrük kıymeti açısından yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. “Tokyo Turu” olarak bilinen Tokyo Çok Taraflı Ticaret Müzakereleri Cenevre’de gerçekleşmiştir. Müzakerelerin bu turu, uzun süredir görülen en belirgin ticaret politikası tartışmalarına sahne olmuştur. Tokyo Turu’nun öncelikli hedefi, “ticaretin önündeki engelleri kaldırarak dünya ticaretinin büyümesini ve serbestîsini sağlamaktır”. Bu hedefin sağlanmasının bir yolu da yaygın olarak benimsenecek ortak bir uluslararası kıymet sisteminin kabulü ile benzer ve pozitif kıymet kurallar bütünü oluşturmaktır.
Tokyo Turu’nun sonunda GATT’ın VII nci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşma (GATT Kıymet Kodu) kabul edilmiş ve böylece “ithal eşyası için gerçekte ödenen veya ödenecek fiyat”a dayanan pozitif bir kıymet sistemi oluşturulmuştur. Bu Kod’un temel amacı ticari gerçekliklerle uyumlu, keyfi ve fiktif kıymetlerin kullanımını ortadan kaldıran, ithal eşyası için adil, yeknesak ve objektif bir kıymet sistemi yaratmaktır. Uluslararası ticarette kısıtlamaları azaltmak ve ticaretin kolaylaştırılması da bu kıymet sisteminin esasları arasındadır.
1 Ocak 1981’de yürürlüğe girdiği tarihte GATT Kıymet Kodunun 25 taraf ülkesi vardı. 1953’te kullanılmaya başlanan ve sadece CIF ülkelerce uygulanan BKT’nın aksine, Kıymet Kodu hem FOB hem de CIF ülkelerce uygulanabilmekteydi. BKT, 1974’de FOB ülkelerini de içine alacak şekilde değiştirilmiştir.
DTÖ Kıymet Anlaşması’nın Gözden Geçirilmesi Uruguay Turu Kıymet Kodu, 1994 yılında GATT’ın VIII nci Ticaret Müzakeresi olan Uruguay Turu sonunda imzalanan Marakeş Deklarasyonunun yayınlandığı 15 Nisan 1994 yılına kadar değiştirilmeden kullanılmıştır.
Uruguay Turu (Uruguay Çok Taraflı Ticaret Müzakereleri) 1986 yılında başlamış ve Aralık 1993 yılında tamamlanmıştır. Bu Tur, dünya ekonomisindeki kötü gidişten dolayı bazı ülkelerin “eskinin koruma politikalarına” yönelmesine duyulan tepki nedeniyle başlatılmıştır. Eğer eskiye dönüşe izin verilirse, Kıymet Kodu’nun etkisini ve kullanım alanını kaybedeceği düşünülmüştür.
Gümrük Kıymeti açısından Uruguay Turu’nun getirileri arasında, GATT’ın VII nci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşmanın içeriğini ve hedeflerini güçlendirmek ve özellikle Madde 17’ye; tek bayi, tek dağıtıcı, tek mümessil uygulamasına; minimum kıymet kullanımının terk edilmesine ve Madde 20’inin uygulanmasına vurgu yapmak sayılabilir.
Uruguay Tur’u sonunda aşağıdakiler kabul edilmiştir. 1 Ocak 1995’te Dünya Ticaret Örgütü’nün kurulması, DTÖ’ ye imzacı tüm ülkelerin, Kıymet Anlaşması da dahil olmak üzere GATT 94’ün tüm anlaşma ve hükümlerini kabul etmesi, Anlaşmazlıkların Halli Mekanizmasının Kabulü, Gelişmiş ülkelerce gelişmekte olan ülkelere verilen teknik yardıma ilişkin önceki Protokolün yerini alan Ek III, İspat yükümlülüğü, asgari (minimum) kıymetler ve tek bayi, tek dağıtıcı ve tek mümessile ilişkin kararların kabulü, Kıymet Kodunun I, II, III, IV bölüme ve 3 eke ayrılması, Kıymet Kodunun adının DTÖ Kıymet Anlaşması olarak değiştirilmesi.
Beyannameye Eklenen Belgelerde Kıymet Gümrük Yönetmeliğinin 114. maddesi ve devamındaki maddeler. Müsteşarlıkça belirlenecek haller hariç, aşağıdaki belgelerin gümrük beyannamesine eklenmesi zorunludur: a) Fatura, b) Teslim şekline göre navlun faturası ve/veya sigorta poliçesi, c) Eşyanın laboratuvar tahliline veya ekspertize tabi tutulması durumunda buna ilişkin raporlar, ç) Eşyanın tercihli tarife uygulamasından yararlanması halinde, buna ilişkin gerekli belgeler, d) İhracat, transit ve antrepo rejimleri dışında kalan rejimlerde Kıymet Bildirim Formu, e) Transit ve antrepo rejimlerinde, taşıma belgeleri, f) Eşyanın ilgili gümrük rejimine tabi tutulabilmesi için bir izin veya bir belge arandığı hallerde, söz konusu izin veya belge.
(2) Birinci fıkranın (a) bendinin uygulanmasında; a) İhracata ilişkin gümrük beyannameleri ile birlikte yurt dışındaki alıcılar adına düzenlenmiş fatura nüshasının ibrazı yeterlidir. b) Fiyatın sonradan oluşacağının tevsik edildiği durumlarda, fatura ibrazı zorunluluğu gümrük idaresince ertelenir. (3) Kanunun 60 ıncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca ibrazı istenmeyen belgeler, gümrük idaresi istediğinde ibraz edilmek üzere, beyan sahibince beş yıl süreyle muhafaza edilir. (4) Beyannamede belirtilen alıcının, beyannameye eklenen belgelerdekinden farklı olması durumunda, eşyanın satıcısı veya göndericisi tarafından düzenlenmiş ve yanlışlığın teyit edildiğine dair bir belgenin sunulması halinde bu belge gümrük idaresince kabul edilir. (5) Elektronik ortamda güvenli erişimi olmayan ve beyannameye eklenmesi gereken belgeler, elektronik ortama aktarılarak veri işleme tekniği yoluyla yapılan beyana eklenir.
Fatura nedir yada faturada bulunması gereken bilgiler nelerdir Fatura nedir yada faturada bulunması gereken bilgiler nelerdir? (MADDE 115) Fatura, kesin satışlarda, satıcı ve diğer hallerde gönderici tarafından mahallinde düzenlenmiş ve başlıca aşağıdıki bilgileri içeren belgedir.; a) Faturanın düzenleme yeri, tarihi ve sayısı, b) Kesin satışlarda satıcı firmanın, diğer hallerde ise satıcı veya eşyayı gönderen firmanın adı ve adresi, c) Eşyayı satın alanın veya kesin satış dışındaki hallerde gönderilenin adı ve adresi, ç) Ödeme şartları (peşin veya vadeli gibi),
d) Satış bedeli ve teslim şartı (CIF, FOB veya diğer bir bedel gibi), e) Eşyanın gümrük tarife istatistik pozisyonu ve satış birimine göre miktarı (kilo, metre, adet, düzine gibi), f) Eşyanın birim fiyatı (bir metre, bir kilo ve bir adedinin fiyatı gibi), g) Eşyanın bulunduğu kapların cins ve nev’i, marka ve numarası ve adedi, ğ) Eşyanın teslim ve bedelinin ödeme yeri, h) Eşyanın gönderilme şekli, ı) İhracata ilişkin faturalar için ayrıca, seri ve sıra numarası, bağlı olunan vergi dairesi ve vergi kimlik numarası,
Ayrıntılı fatura Kıymetleri üzerinden vergiye tabi olup da birden ziyade kap içinde gelen ve aynı zamanda çeşitli cins ve kıymette olan eşyadan, her kapta aynı cins ve kıymette ne miktar eşya bulunduğunu gösteren ve faturaya uygun bir şekilde, satıcı veya gönderici tarafından mahallinde düzenlenmiş bir belgedir. Faturalarda her kabın içinde satış birimine göre ne miktar eşya bulunduğu gösterilmediği takdirde, ayrıntılı faturanın beyanname ile birlikte idareye verilmesi gerekir.
Çeki listesi Bir fatura kapsamı eşyanın çeşitli cins ve nev’ide ve çeşitli ağırlıktaki kaplara konulması halinde, her kapta ne miktar eşya bulunduğunu göstermek amacıyla düzenlenen bir belgedir. (2) Çeki listesi satıcı veya gönderici tarafından fatura ile birlikte hazırlanabileceği gibi, beyan sahibi tarafından da hazırlanabilir. (3) Ağırlıkları üzerinden vergiye tabi eşyaya ilişkin çeki listesinin beyan edilen eşyanın, tarife cetvelinde gösterilen vergiye esas olan, daralı ve net ağırlık, adet, baş ve hacim gibi ölçüler üzerinden hazırlanması gerekir.
Taşıma belgeleri (1) Deniz yoluyla yapılan taşımalarda geminin kaptanı veya donatanı veya mümessili tarafından yükletene taşıma belgesi olarak konşimento verilir. Konşimentoda aşağıda yazılı bilgiler bulunur. a) Taşıyanın adı ve soyadı veya ticaret unvanı, b) Kaptanın adı ve soyadı, c) Geminin adı ve tabiyeti, ç) Yükletenin adı ve soyadı veya ticaret unvanı, d) Alıcının adı ve soyadı veya ticaret unvanı, e) Yükleme limanı, f) Boşaltma limanı veya buna dair talimat alınacak yer, g) Gemiye yüklenen veya taşınmak üzere teslim alınan eşyanın cinsi, ölçüsü, sayı veya tartısı, markaları ve dıştan belli olan hal ve mahiyetleri, ğ) Navluna ait şartlar.
(2) Hava taşımalarında, aynı anlamda ve benzeri bilgileri kapsayan hava konşimentosu kullanılır. (3) Kara nakliyatında taşıyıcılar tarafından konşimento yerine düzenlenen belgeye yük senedi (CMR)’nde aşağıda yazılı bilgiler bulunur: a) Alıcının adı, soyadı veya ticaret unvanı ve adresi, eşyanın gönderildiği yer ve taşıma senedinin emre yazılı olması isteniyorsa emrine şerhi, b) Taşınacak eşyanın cinsi, ağırlığı veya adedi, paket halinde iseler paketlere yazılı numaraları ve işaretleri ve ambalajın şekli ve niteliği, c) Gönderenin adı, soyadı veya ticaret unvanı ve adresi, ç) Taşıyıcının adı, soyadı veya ticaret unvanı ve adresi, d) Taşıma ücreti ve ücret ödenmiş ise bu husus, e) Taşımanın yapılacağı müddet, f) Taraflar arasında kararlaştırılan diğer hususlar. (4) Demiryolu ile yapılan taşımalarda ise benzeri bilgileri içeren CIM ve CIV belgeleri gibi uluslararası kabul görmüş taşıma belgeleri kullanılır.
Beyanın kontrolü MADDE 180 Beyanın kontrol türü ve kontrolle görevli memur, bilgisayar sistemi tarafından risk kriterlerine göre belirlenir. Kontrol türleri: a) Kırmızı hat; eşyanın muayenesi ile birlikte belge kontrolünün de yapıldığı hattır. b) Sarı hat; muayeneye gerek görülmeksizin eşyaya ait beyanname ve eklerinin doğruluğunun ve birbiriyle uygunluğunun kontrol edildiği hattır. c) Mavi hat; eşyanın 184 üncü madde uyarınca ertelenmiş kontrole tabi tutulduğu hattır. ç) Yeşil hat; eşyanın belge kontrolüne veya muayeneye tabi tutulmadığı hattır.
Komisyon ve Tellâliye
Gümrük kıymetinin belirlenmesinde, aşağıdakiler ithal eşyasının gerçekte ödenen veya ödenecek fiyatına ilave edilir: Alıcı tarafından üstlenilen ancak gerçekte ödenen veya ödenecek fiyata dahil edilmemiş satın alma komisyonu hariç komisyon ve tellaliye.” Komisyon ve tellâliyenin gerçekte ödenen veya ödenecek fiyata ilave edilip edilmeyeceğine karar vermeden önce bu ifadelerin ne anlama geldiğini bilmek gerekir.
Komisyon ve tellâliye ücretleri, bir satış işleminde aracılık eden kişilere yapılan ödemedir. Hizmetleri için kendilerine “komisyon” ödenen aracılar (komisyoncular) ile kendilerine “tellâliye” ödenen tellallar, aracılık faaliyetlerini yürüten temel iki gruptur.
Komisyoncular ve Komisyonları Genel olarak aracı, yetkilendiren kişi hesabına eşya alan ya da satan kişi veya firmadır. Aracı satın alım ve/veya satıma ilişkin diğer ilgili faaliyetleri de yürütebilir. Aracıya yapılan ödeme “komisyon” ismini alır ve genelde satın alınan/satılan eşyanın toplam fiyatının belli bir oranı şeklinde ifade edilir. Alıcı adına çalışan aracılara “satın alma komisyoncusu” ve satıcı adına çalışan aracılara “satış komisyoncusu” denir. Aldıkları ücretler sırasıyla, satın alma komisyonu ve satış komisyonu olarak adlandırılır.
Komisyonların (satın alma komisyonları hariç) alıcı tarafından üstlenilmesi ve gerçekte ödenen veya ödenecek fiyata dahil edilmemiş olması halinde gümrük kıymetine ilave edilmesini öngörür. Bu nedenle komisyonların farklı şekillerini birbirinden iyi ayırt etmek gerekir.
Satış komisyoncusu tarafından yerine getirilen faaliyetler şunlardır; Satış Komisyoncusunun Görevleri: Satış komisyoncusu, satıcı adına çalışan kişi ya da firmadır. Satış komisyoncusu tarafından yerine getirilen faaliyetler şunlardır; -Satıcının eşyası için alıcı bulmak, -Alıcılardan aldığı siparişleri satıcıya iletmek,
-Potansiyel alıcılara eşya numuneleri göstermek, eşyayı sergilemek, -Eşyanın sigortalanması, taşınması, depolanması ve teslim edilmesi faaliyetlerine yardımcı olmak, -Fatura dâhil, ihracat için gerekli olan belgelerin hazırlanmasına yardımcı olmak.
Satış komisyoncusu tarafından kesilen ve satıcı tarafından ödenen ücret genelde ticari fatura üzerinde gösterilir. Ancak faturada “komisyon” olarak gösterilen ödemenin satış mı yoksa satın alma komisyonu mu olduğu belirtilmeyebilir. Bu komisyonların gümrük kıymetine eklenmesi gerektiği için, satış komisyonunu ayırt etmeye gerek olmayabilir. İster ticari faturada belirtilsin isterse de ayrı olarak faturası kesilsin, satış komisyonları gümrük kıymetine dahildir.
Bazı durumlarda, satıcı tarafından ödenen satış komisyonu, alıcı tarafından ödenmek üzere alıcıya yansıtılmayabilir. Bu durumda Anlaşmada, söz konusu komisyonun gümrük kıymetine dahil olması gerektiğinden bahsedilmemektedir.
Satın Alma Komisyoncusunun Görevleri Satın alma komisyonu terimi, Yorum Notunda tanımlanmıştır. Buna göre, “ithalatçının, kıymeti belirlenmekte olan ithal eşyasının yurtdışındaki satın alımında kendisini temsil etmesi için aracısına ödediği ücrettir.”
Satın alma komisyoncusu tarafından yürütülen faaliyetler; -Alıcı tarafından istenen eşyanın satıcılarını bulmak, -En iyi fiyatın elde edilmesi için pazarlık etmek, -Alıcının istekleri hakkında satıcıyı bilgilendirmek, -Alıcının incelemesi için eşya numuneleri bulmak,
-Eşyayı incelemek, -Eşyanın sigortalanması, taşınması, depolanması ve teslim edilmesi faaliyetlerine yardımcı olmak, -Farklı satıcılardan temin ettiği sevkiyatları bir araya getirmek, -Fatura düzenlemek.
Tellallar ve Tellâliye Bu terimler, aracı ve komisyon terimlerine benzerdir ve dünyanın bazı bölgelerinde aracı ve komisyon terimlerinin yerine kullanılır. “Tellal”, kendi hesabına çalışmayan aracılara işaret eder. Tellal, alıcı ya da satıcı adına çalışabilir ve bunların birbirleriyle temasa geçmesini sağlar. Faaliyetleri sonucu ortaya çıkan kazancın belli bir oranı ile temsil edilen ücret tellaliye olarak adlandırılır.
Tellâliyenin, gerçekte ödenen veya ödenecek fiyata ilave edilip edilmeyeceğine karar verirken, aldığı ücret karşılığında tellalın ne tür hizmetler yerine getirdiğine bakmak gerekir. Eğer bu faaliyetler bir satın alma komisyoncusunun görevleri ile örtüşüyorsa, bu durumda ilave edilmeyecektir. Bazı durumlarda, tellâliyenin bir kısmının alıcı (bu durumda satın alma komisyonu karakterini taşır) ve bir kısmının satıcı (satış komisyonu karakterini taşır) tarafından üstlenildiği durumlar olabilir. Buna göre uygun miktar gümrük kıymetine yansıtılmalıdır.
Tamamlayıcı Belgeler Gümrük kıymeti açısından komisyon ve tellâliyenin tabi olacağı uygulama, aracı tarafından sağlanan hizmetin gerçek niteliğine bağlıdır. Eğer aracı kendi hesabına çalışıyorsa ya da eşya üzerinde mülkiyet hakkı varsa, bu durumda satın alma komisyoncusu olarak nitelendirilmez.
Aracılar ve tellallar tarafından yerine getirilen hizmetler, gümrük beyannamesi ile birlikte sunulan ticari belgelerden açıkça görülemeyebilir. Bu nedenle belli bir ödemenin gerçek karakterini tespit etmek ve gümrük kıymetine dahil edilip edilmeyeceğine karar vermek için ilave belgeler gerekli olabilir.
Şüphe halinde, aşağıdaki ilave belgeler istenebilir; - Eşyanın fiyatını gösterir satıcıya ait satış sözleşmesi. Bu sözleşme bir satış komisyoncusunun olup olmadığına işaret edebilir. - Alıcı ile satın alma komisyoncusu arasındaki sözleşme,
- Kredi mektubu, - Satın alma siparişleri, - Genel yazışmalar. Aracılık ilişkisi tayin edilemiyorsa, gümrük idaresi ödenen ücretin satın alma komisyonu olmadığına ve dolayısıyla ücretin kıymete eklenmesine karar verebilir.
Satın alma komisyonlarının gümrük kıymetine ilave edilmediği düşünüldüğünde, gümrük kıymetini düşük hesaplamak için söz konusu ücretin doğru beyan edilmeyeceği olasılığını akılda tutmak gerekir. Satın alma komisyonları normalde ithal eşyası için gerçekte ödenen veya ödenecek fiyattan gerek ticari fatura üzerinde gerekse de komisyon için düzenlenen ayrı bir fatura ile ayrıştırılabilir. Eğer böyle değilse, gümrük kıymetinden düşülemez.
Bazı durumlarda, söz konusu satın alma komisyoncusunun herhangi bir satın alma komisyoncusu tarafından yapılması öngörülmeyen bazı riskleri üstlenerek bazı ilave faaliyetler yerine getirip getirmediğini araştırmak gerekli olabilir. Örneğin, ithal eşyasının bedelini ödemesi için kendi finansal kaynaklarını kullanıyorsa, bir ticari risk alıyor demektir. Bu durumda sadece kendi sağladığı hizmete karşılık bir ücret almak yerine söz konusu satış işleminden bir kar elde edebileceği ya da zarara uğrayabileceği düşünülebilir. Bu gibi durumlarda, aracılık sözleşmesine ilişkin tüm unsurlar incelenmeli ve aracılık hizmeti için tarafların karşılıklı ne tür yükümlülüklere imza attığı araştırılmalıdır.
Eğer aracı, satıcı ile ya da satıcı ile münasebeti olan bir taraf ile ilişkili ise, taraflar arasında aracılık sözleşmesi mevcut bile olsa, aracının kendi hesabına faaliyet gösterip göstermediğinden emin olmak üzere gerekli tüm koşullar incelenmelidir.
Bazı satış işlemlerinde, aracı eşyanın fiyatını ve kendi ücretini ayrı göstermek amacıyla alıcıya yeniden bir fatura keser. Yeniden fatura kesiliyor olması, aracıyı eşyanın satıcısı kılmaz. Ancak, Anlaşma hükümlerine göre ithal eşyası için eşyayı satana ödenen fiyat satış bedelinin esasını oluşturduğu için, gümrük idaresi beyan sahibinden, eşyayı satan tarafından düzenlenen faturayı kendisine sunmasını ve beyan edilen kıymeti tevsik edici diğer bilgiler vermesini isteyebilir.
Satın alma komisyonları ile benzer faaliyetleri yürüten ancak onlardan farklı olarak eşyanın üzerinde mülkiyet hakkı olan ve satış işlemi ya da gerçekte ödenen veya ödenecek fiyat üzerinde kontrol imkânı bulunan ihracat merkezleri, ya da diğer bir adıyla bağımsız aracılar, satın alma komisyoncusu olarak nitelendirilemez. Son olarak, bu giderler gümrük kıymetine ancak gerçekte ödenen veya ödenecek fiyata henüz ilave edilmemiş olmaları koşuluyla dahil edilir.
Tanımlar Madde 43 İthal eşyasının gümrük kıymeti: İthal eşyası üzerinden advalorem sisteme göre gümrük vergisinin hesaplanmasına esas teşkil edecek eşya kıymetini, Fiilen ödenen veya ödenecek fiyat: İthal eşyası için alıcının, satıcı veya satıcı yararına yaptığı veya yapması gereken ödemelerin tamamını, Aynı eşya: Fiziksel özellik, kalite ve tanındığı özellikleri dahil olmak üzere her hususta aynı olan ve aynı ülkede üretilmiş eşyayı,
Aynı sınıf veya cins eşya: Belli bir sanayi sektöründe üretilen bir grup veya bir dizi eşya kapsamına giren eşyayı, Benzer eşya: Her hususta aynı olmamakla birlikte aynı işlevi görmelerini ve ticari olarak birbirlerini ikame edebilmelerini mümkün kılan, benzer özellik ve benzer unsurları bulunan ve aynı ülkede üretilmiş olan eşyayı (eşyanın kalitesi, tanındığı özellikleri, bir ticari markasının bulunması, eşyanın benzerliğinin belirlenmesinde göz önüne alınacak faktörler arasında yer alır),
Aynı veya yakın bir tarih: İthal edilen eşya ya da aynı veya benzer eşyaya ait birim fiyatın belirlenmesine imkan verecek ileri ve geriye doğru tespiti mümkün olan ilk tarihi, Giriş limanı veya yeri: Deniz yolu ile gelen eşyada Türkiye’deki boşaltma veya ilgili limandaki gümrük idaresince düzenlenen belgeyle tevsik edilmek kaydıyla aktarma limanını, karayolu ve demiryolu ile gelen eşyada kara taşıtlarının ilk vardıkları hudut gümrüğünü, diğer bir yolla gelen eşyada gümrük bölgesinin kara sınırının geçildiği noktayı,
Royalti ve lisans ücreti: İthal eşyasının imalatı, ihraç edilmek üzere satışı veya kullanımı ya da yeniden satışı ile ilgili hakların kullanımı nedeniyle patent, dizayn, know-how, model, marka, tescilli tasarım, telif hakkı ve imalat prosesleri gibi adlar adı altında yapılan ödemeleri, Üretilmiş: Yetiştirilmiş, imal edilmiş veya topraktan çıkarılmış olma halini, Pazarlama: Eşyanın satışı için yapılan reklam ve promosyon faaliyetleri ile bunlarla ilgili garantileri; alıcı tarafından üstlenilen böyle faaliyetlerin, satıcı ile yapılan bir anlaşma nedeniyle bir yükümlülüğün yerine getirilmesi esnasında ifa edilmiş olsa bile, kendi hesabına üstlenilmiş sayılması gerektiğini,
Teslim Şekilleri
1. Ticari İşletmede Teslim- (EXW) Ex works" satıcının malları işletmesinde (fabrika,depo v.s.) alıcı emrine hazır tutmakla teslim yükümlülüğünü yerine getirdiği anlamındadır. Satıcı, aksi kararlaştırılmadıkça malın alıcı tarafından sağlanan bir araca yüklenmesinden ya da malların ihraç gümrüğünden geçirilmesinden sorumlu değildir. Alıcı bu noktadan itibaren varış yerine değin, malın taşınması ile ilgili tüm gider ve risklerin yükümlülüğünü taşır. Bu terim tüm satış şekilleri içinde satıcı için en az yükümlülüğü ihtiva eden bir satış şeklidir.
Bu teslim şeklinde sözleşmede belirtilen satış bedeline yalnızca ambalajlanmış mal bedeli dahildir. Yani teslim tarihinden itibaren her türlü nakliye, yükleme, boşaltma ve sigorta masrafları alıcı tarafından ödenmektedir.
2. Taşıyıcıya Teslim- (FCA) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, malların ihraç gümrüğünden geçirilip, alıcı tarafından belirlenen taşıyıcıya, belirlenen yer ya da noktada teslimi ile son bulur. Eğer alıcı tarafından kesin bir teslim yeri belirtilmemişse, satıcı taşıyanın malları teslim alacağı yer civarında bir yer belirleyebilir. Ticari uygulamalar taşıyıcı ile sözleşme yapılabilmesi için satıcısının yardımını gerektirirse (Örneğin demir ve hava yolu taşımacılığında) satıcı riziko ve masraflar alıcıya ait olmak üzere hareket edebilir.
3. Gemi Doğrultusunda Teslim- (FAS) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, belirlenen limanda malların gemi doğrultusunda rıhtım veya mavnaya konmasıyla sona erer. Bu da, bu andan itibaren, malla ilgili tüm gider, yitik veya hasar rizikolarının alıcı tarafından üstlenilmesi anlamındadır. Malın yükleme, boşaltma, nakliye ve sigorta masrafları alıcı tarafından ödenir. FAS'da sözleşmede belirtilen satış bedeline hem mal bedeli, hem de rıhtıma kadar yapılan nakliye ücreti dahildir. Bu terim, alıcının ihraç için malları gümrükten çekmesi gerektiğini belirtir. Alıcı doğrudan yada dolaylı olarak ihraç işlemlerini yerine getirmeyecekse kullanılmamalıdır. Bu terim yalnızca deniz veya iç su taşımacılığında kullanılır.
4. Gemi Bordasında Teslim- (FOB) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü belirlenen yükleme limanında mallar gemi küpeştesini açtığı andan itibaren yerine getirilmiş olur. Mallarla ilgili tüm gider yitik veya hasar rizikoları bu noktadan itibaren alıcı tarafından üstlenilir. Eğer gemi küpeştesi pratikte bir şey ifade etmiyorsa FCA teriminin kullanılması daha doğru olur.
5. Mal Bedeli ve Navlun - (CFR) Bu terim ile satıcı belirlenen varış limanına malı gönderebilmek için gerekli tüm giderleri ve navlunu ödemek zorundadır. Ancak malla ilgili yitik bir hasar rizikoları ile giderlerde görülebilecek artış, yükleme limanında malların gemi küpeştesini geçmesi anından itibaren satıcıdan alıcıya devredilmiş olur. CFR terimi satıcının ihraç için malları gümrükten geçirmesi gerektiğini belirtir.
6. Mal Bedeli, Sigorta ve Navlun- (CIF) Bu terim ile satıcı CFR'deki yükümlülüklerine aynen sahiptir. Ancak ek olarak, malların taşınması sırasında yitik veya hasar rizikosuna karşı deniz sigortası temin etmek durumundadır. Satıcı sigorta sözleşmesini yapar ve sigorta primini öder. Alıcı bu terim ile satıcının sigortada sadece minimum kuvertür temin etme yükümlülüğü bulunduğunu bilmelidir. Bu terim satıcının ihraç için malları gümrükten geçirmesi gerektiğini belirtir. Bu terim sadece deniz ve iç su taşımacılığında kullanılır. Eğer gemi küpeştesi pratikte birşey ifade etmiyorsa CIP terimini kullanmak daha uygun olur.
8. Taşıma Ücreti ve Sigorta Ödenmiş Olarak Teslim- (CIP) Bu terim ile satıcı CPT'deki yükümlülüklerine aynen sahiptir. Ancak ek olarak malların taşınması sırasında yitik veya hasar rizikosuna arşı kargo sigortası temin etmek durumundadır. Satıcı sigorta sözleşmesini yapar ve sigorta primini öder.
9. Sınırda Teslim- (DAF) Bu terim satıcının teslim yükümlülüğünün, malların ihraç için gümrükten geçirilip, sınırda belirlenen yer yada noktada ancak bitişik ülkenin gümrük sınırndan önce emre hazır tutulmasıyla sona ermesini ifade eder. Sınır terimi, ihraç ülkesinin sınırı da dahil olmak üzere herhangi bir sınır için kullanılabilir. Dolayısıyla, terimin içinde sözkonusu sınırın her zaman nokta ya da yer belirtilerek kesin şekilde tanımlanmış olması hayati olarak önem taşımaktadır.
10. Gemide Teslim- (DES) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, malı belirlenen varış limanında, gemi bordasında, ithal gümrüğünden geçirmeden alıcının emrine hazır tutmakla sona erer. Satıcı, malların belirlenen varış limanına getirilmesi için gereken tüm gider ve rizikoları üstlenir. Bu terim sadece deniz veya içsu taşımacılığı için kullanılabilir.
11. Rıhtımda Teslim (Gümrük Vergisi ve Harçları Ödenmiş Olarak)- (DEQ) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, malları belirlenen varış limanında ithal gümrüğünden geçirilmiş olarak, rıhtım üzerinde alıcı emrine hazır tutmakla sona erer. Satıcı, malların o noktaya kadar taşınmasıyla ilgili vergi, resim ve diğer harçlarda dahil olmak üzere tüm riziko ve giderleri üstlenir. Bu terim satıcı dolaylı yada dolaysız yoldan ithal lisansı sağlayamayacaksa kullanılmamalıdır. Eğer taraflar malların alıcı tarafından gümrükten geçirilmesi ve gümrük vergilerinin ödenmesini istiyorlarsa "duty paid" yerine "duty unpaid" terimini kullanmalıdır. Eğer taraflar satıcının yükümlülükleri arasından malların ithali için ödenecek bir takım giderleri çıkarmak istiyorlarsa (KDV gibi) bunu, bu etkiyi yaratacak sözcükler ekleyerek kesinleştirmelidirler.
12. Gümrük Resmi Ödenmemiş Olarak Teslim- (DDU) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, malların ithal ülkesinde, belirlenen yerde emre hazır tutulması ile sona erer. Satıcı, malların o noktaya kadar taşınması ve gümrük formalitelerinin yerine getirilmesi ile ilgili riziko ve giderleri üstlenmek durumundadır (İthalat için ödenmesi gereken vergi resim ve harçlar hariç).
Alıcı malların zamanında ithal için gümrükten çekilmemesinden kaynaklanan ek gider ve rizikoları üstlenmek durumundadır. Eğer taraflar satıcının gümrük formalitelerini yerine getirip bundan doğabilecek gider ve rizikoları üstlenmesini istiyorlarsa bunu, bu etkiyi yaratacak sözcükler ekleyerek kesinleştirmelidirler. Eğer taraflar satıcının yükümlülüklerine malların ithali için gerekli bazı giderleri eklemek istiyorlarsa (KDV gibi) bunu, bu etkiyi yaratacak sözcükler ekleyerek kesinleştirmelidirler. Bu terim taşıma şeklinden bağımsız olarak kullanılabilir.
13. Gümrük Resmi Ödenmiş Olarak Teslim– (DDP) “Gümrük Resmi Ödenmiş Olarak Teslim” terimi, malların ithalatçı ülkede belirlenen yerde hazır bulundurulmasıyla, satıcının teslim yükümlülüğünün de yerine getirilmiş olacağını anlatır. Burada satıcı, malların gümrük giriş işlemleri tamamlanmış olarak tesliminde, gümrük resmi dahil olmak üzere, vergiler ve diğer ödemelerle birlikte bütün risk ve masrafları üstlenir. EXW terimi satıcı açısından asgari yükümlülük ifade ederken, DDP terimi, tersine, azami yükümlülüğü içerir.
Eğer satıcı doğrudan ya da dolaylı biçimde ithal lisansı almıyorsa, bu durumda bu terim kullanılmamalıdır. Eğer taraflar malların gümrük girişinin alıcı tarafından yapılmasını, gümrük resminin de onun tarafından ödenmesini istiyorlarsa, bu durumda DDU terimi kullanılmalıdır.
Eğer taraflar ithal işlemlerde geçerli bazı ödemelerin (örneğin Katma Değer Vergisinin) satıcının yükümlülükleri arasından çıkarılmasını isterlerse, bu istek konuya açıklık getirecek şu ek sözlerle sağlanabilir. “Gümrük resmi ödenmiş olarak teslim, KDV hariç (varış yeri…)” Bu terim, taşıma biçimi ne olursa olsun kullanılabilir.
GÜMRÜK TARİFELERİ VE TİCARET GENEL ANLAŞMASININ VII GÜMRÜK TARİFELERİ VE TİCARET GENEL ANLAŞMASININ VII. MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN ANLAŞMA (GENEL TANITICI AÇIKLAMA) MİLLETLERARASI SÖZLEŞME Karar Sayısı: 93/4690 Karar Tarihi : 27/07/1993
GENEL TANITICI AÇIKLAMA Bu Anlaşma çerçevesinde gümrük kıymetinin belirlenmesinde, öncelikle 1 inci Maddede tanımlanan “satış bedeli” esas alınır. 1 inci Madde 8 inci Madde ile birlikte mütalaa edilmelidir. 8 inci Madde, içerdiği diğer düzenlemeler dışında, gümrük kıymetinin bir parçasını oluşturduğu kabul edilen, alıcı tarafından üstlenilmiş, ancak ithal eşyasının gerçekte ödenen veya ödenecek fiyatına dahil edilmemiş olan belli unsurlarla ilgili olarak bu fiyatta düzeltmeler yapılmasını öngörür. 8 inci Madde alıcıdan satıcıya para dışında mal veya hizmet şeklinde intikal edebilecek belirli edimlerin de satış bedeline dahil edilmesini öngörür. 1 inci Madde hükümlerine göre belirlenemeyen gümrük kıymetinin belirlenmesinde kullanılacak yöntemler 2 ilâ 7 nci Maddelerde (2 nci ve 7 nci Maddeler dahil) yer alır.
Gümrük kıymetinin 1 inci Madde hükümlerine göre belirlenememesi durumunda, 2 nci veya 3 üncü Madde hükümlerine göre kıymete ilişkin esasa ulaşabilmek amacıyla, normal olarak gümrük idaresi ile ithalatçı istişarede bulunmalıdır. Örneğin, giriş limanındaki gümrük idaresinin henüz bilgisinin olmadığı aynı veya benzer ithal eşyasının gümrük kıymeti hakkında ithalatçının bilgi sahibi olması mümkündür. Diğer yandan, gümrük idaresi de, aynı veya benzer ithal eşyasının gümrük kıymeti hakkında, ithalatçının elinde bulunmayan bazı bilgilere sahip olabilir. İki taraf arasındaki karşılıklı istişareler gümrük kıymeti için doğru bir kıymet esasının belirlenmesinde, ticari gizlilik kurallarına uygun bilgi alışverişini mümkün kılar.
Gümrük kıymetinin, ithal eşyasının veya aynı veya benzer ithal eşyasının satış bedeli esas alınarak belirlenemediği durumlarda, 5 inci ve 6 ncı Maddeler, bu kıymetin belirlenebilmesi için iki ayrı esas öngörür. 5 inci Maddenin 1 inci paragrafına göre gümrük kıymeti, eşyanın ithal ülkesinde, satıcıdan müstakil alıcıya ithal edildiği hal ve durumda yapılan satışındaki fiyat esas alınarak belirlenir. İthalatçının, ithal edildikten sonra işlenen veya değişikliğe tabi tutulan eşyanın kıymetinin de 5 inci Maddeye göre belirlenmesini talep etme hakkı vardır. 6 ncı Maddeye göre gümrük kıymeti, hesaplanmış kıymet esas alınarak belirlenir. Her iki yöntemin de belirli zorluklar taşıması nedeniyle, 4 üncü Madde ile ithalatçıya, bu iki yöntemin uygulanma sırasını seçme hakkı verilmiştir. 7 nci Madde, kendisinden önceki Maddelere göre belirlenemeyen gümrük kıymetinin, nasıl belirleneceğini gösterir.
Madde 1 İthal eşyasının gümrük kıymeti, eşyanın satış bedelidir. Yani ithal ülkesine ihraç amacıyla yapılan satış sırasında ortaya çıkan ve 8 inci Maddeye göre gerekli düzeltmelerin yapıldığı, gerçekte ödenen veya ödenecek fiyattır. Ancak eşyanın satış bedelinin gümrük kıymetine esas alınabilmesi için; eşyanın alıcısı tarafından elden çıkartılması veya kullanımı, ithal ülkesi kanunları, tüzükleri ve bunların yetkili kıldığı merciler tarafından konulmuş olan; eşyanın tekrar satılabileceği coğrafi bölgeyi sınırlayan; veya eşyanın kıymetini önemli ölçüde etkilemeyen kısıtlamalar dışında hiçbir kısıtlamaya tabi olmamalıdır;
satış veya fiyat, kıymeti belirlenmekte olan eşya bakımından, kıymeti belirlenemez mahiyette herhangi bir koşul veya edim konusu olmamalıdır; 8 inci Madde hükümlerine göre bir düzeltme yapılması mümkün olmadıkça; eşyanın alıcı tarafından tekrar satışı veya diğer herhangi bir şekilde elden çıkartılması veya kullanımı sonucu doğan hasılanın bir bölümü doğrudan veya dolaylı olarak satıcıya intikal etmemelidir; ve alıcı ve satıcı arasında bir münasebet bulunmamalı, münasebetin varlığı durumunda ise bu Maddenin 2 nci paragrafı hükümlerine göre satış bedeli gümrük kıymeti olarak kabul edilebilir olmalıdır.
(a) Satış bedelinin 1 inci paragraf kapsamında kabul edilip edilemeyeceğini belirlerken; alıcı ile satıcı arasında 15 inci Maddede yer alan bir münasebetin bulunması, bu satış bedelinin kabul edilmemesi için tek başına yeterli bir gerekçe oluşturmaz. Böyle durumlarda satışa ilişkin koşullar incelenir, münasebetin fiyatı etkilemediği belirlenirse satış bedeli kabul edilir. Gümrük idaresi, ithalatçı veya diğer kaynaklardan elde ettiği bilgilere dayanarak; münasebetin fiyatı etkilediği kanısına varırsa, sözkonusu kanıya dayanak olan hususları ithalatçıya bildirerek, kendisine makul bir cevap fırsatı tanır. Sözkonusu hususlar, talebi halinde ithalatçıya yazılı olarak iletilir.
(b) Birbirleri ile münasebeti bulunan kişiler arasındaki bir satışta, ithalatçı satış bedelenin aynı veya yakın bir tarihte gerçekleşen aşağıda yer alan emsal kıymetlerden birine çok yakın olduğunu ispatlarsa, bu satış bedeli kabul edilerek, eşyanın kıymeti 1 inci paragraf hükümlerine göre belirlenir: aynı ithal ülkesine ihraç amacıyla satıcıdan müstakil alıcılara yapılan, aynı veya benzer eşya satışlarındaki satış bedeli; aynı veya benzer eşyanın, 5 inci Madde hükümlerine göre belirlenen gümrük kıymeti; aynı veya benzer eşyanın, 6 ncı Madde hükümlerine göre belirlenen gümrük kıymeti; ayrı bir ülkede üretilmiş olup, aynı ithal ülkesindeki satıcıdan müstakil alıcılara ihraç amacıyla satılan aynı eşyanın, her iki satış işlemindeki satıcıların da birbirinden müstakil olmaları koşuluyla, satış bedeli.
Yukarıdaki emsal kıymetlerle yapılan kıyaslama sırasında, ticari düzeye, miktara, 8 inci Maddede sayılan unsurlara ve alıcı ile satıcı arasında münasebet bulunmayan satışlarda satıcının üstlendiği; ancak alıcı ile satıcı arasında münasebet bulunan durumlarda satıcının üstlenmediği giderlere ilişkin ispatlanmış farklılıklar dikkate alınır. (c) Yukarıdaki 2 (b) paragrafında sayılan emsal kıymetler, ithalatçının girişimi ile ve yalnızca kıyaslama amacıyla kullanılmalıdır. 2 (b) paragrafı hükümlerine dayanarak eşyanın satış bedelinin yerini alacak bir kıymet tesis edilemez.
Madde 2 (a) 1 inci Madde hükümlerine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymeti, aynı ithal ülkesine ihraç amacıyla satılan ve kıymeti belirlenecek eşya ile aynı veya yakın bir tarihte ihraç edilen, aynı eşyanın satış bedelidir. (b) Bu Maddeye görü gümrük kıymeti belirlenirken, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı ticari düzey ve yaklaşık aynı miktarda satılan, aynı eşyanın satış bedeli kullanılır. Böyle bir satışın bulunmaması durumunda, farklı ticari düzey ve/veya farklı miktarlardaki aynı eşyanın satış bedeli, bu ticari düzey ve/veya miktar farkları gözönüne alınarak yapılacak düzeltmeden sonra kullanılır. Kıymet artış veya azalışına da yol açsa, düzeltmenin yapılabilmesi için makul olduğunun ve doğruluğunun kesin delillerle ispatı gerekir.
8 inci Maddenin 2 nci paragrafında yer alan giderlerin satış bedeline dahil edildiği durumlarda, ithal eşyası ile sözkonusu aynı eşya arasında, mesafe ve nakliyatın türünden doğan ciddi farklılıklar gözönüne alınarak satış bedelinde bir düzeltme yapılır. Bu Maddenin uygulanması sırasında aynı eşyaya ilişkin birden fazla satış bedeli tesbit edilirse, ithal eşyasının gümrük kıymetini belirlemek üzere bunlardan en düşük olanı kullanılır.
Madde 3 1 (a) 1 ve 2 nci Madde hükümlerine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymeti, aynı ithal ülkesine ihraç amacıyla satılan ve kıymeti belirlenecek eşya ile aynı veya yakın bir tarihte ihraç edilen, benzer eşyanın satış bedelidir. (b) Bu Maddeye göre gümrük kıymeti belirlenirken, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı ticari düzey ve yaklaşık aynı miktarda satılan, benzer eşyanın satış bedeli kullanılır. Böyle bir satışın bulunmaması durumunda, farklı ticari düzey ve/veya farklı miktarlardaki benzer eşyanın satış bedeli, bu ticari düzey ve/veya miktar farkları gözönüne alınarak yapılacak düzeltmeden sonra kullanılır. Kıymet artış veya azalışına da yol açsa, düzeltmenin yapılabilmesi için makul olduğunun ve doğruluğunun kesin delillerle ispatı gerekir.
8 inci Madde’nin 2 nci paragrafında yeralan giderlerin satış bedeline dahil edildiği durumlarda, ithal eşyası ile sözkonusu benzer eşya arasında, mesafe ve nakliyatın türünden doğan ciddi farklılıklar gözönüne alınarak satış bedelinde bir düzeltme yapılır. Bu Maddenin uygulanması sırasında benzer eşyaya ilişkin birden fazla satış bedeli tesbit edilirse, ithal eşyasının gümrük kıymetini belirlemek üzere bunlardan en düşük olanı kullanılır.
Madde 4 1, 2 ve 3 üncü Madde hükümlerine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymeti, 5 inci Madde hükümlerine göre, bu Maddeye göre de belirlenemeyen gümrük kıymeti 6 ncı Madde hükümlerine göre belirlenir. Ancak, ithalatçının talebi üzerine, 5 ve 6 ncı Maddelerin uygulama sırası değiştirilir.
Madde 5 (a) Kıymeti belirlenecek eşya ya da aynı veya benzer eşya, ithal ülkesinde, ithal edildiği hal ve durumda satılmışsa, bu Madde hükümlerine göre ithal eşyasının gümrük kıymetinin belirlenmesinde bu eşyanın ya da aynı veya benzer eşyanın satıcıdan müstakil kişilere ithal tarihinde veya yakın bir tarihte yapılan en büyük miktardaki satışına ait birim fiyat esas alınır.
Bu birim fiyattan aşağıdaki indirimler yapılır: ithal ülkesine ithal edilen, ithal eşyası ile aynı sınıf veya cins eşyanın satışında mutad olarak ödenen veya ödenmesi kararlaştırılan komisyon veya kâr ve genel giderler için yapılması mutad olan ilaveler; ithal ülkesi içinde gerçekleşen mutad nakliye ve sigorta giderleri ile bunlarla ilgili diğer giderler; gerektiğinde, 8 inci Maddenin 2 nci paragrafında belirtilen giderler; ve eşyanın ithali veya satışı nedeniyle ithal ülkesinde ödenecek gümrük vergileri ile diğer ulusal vergi ve resimler.
(b) Kıymeti belirlenecek eşya ya da aynı veya benzer eşyanın, kıymeti belirlenecek eşyanın ithal tarihinde veya yakın bir tarihte satışı yoksa; aslında bu Maddenin 1 (a) paragrafına konu olması gereken gümrük kıymetinin belirlenmesinde, kıymeti belirlenecek eşyanın ithal tarihinden itibaren doksan gün içinde yukarıda belirtilen eşyaların ithal edildikleri hal ve durumda yapılan ilk satışına ait birim fiyat esas alınır.
İthal edildiği hal ve durumda satılan kıymeti belirlenecek eşya ya da aynı veya benzer eşya yoksa; ithalatçının talebi üzerine, ithal edildikten sonra işlenen veya değişikliğine tabi tutulan kıymeti belirlenecek eşyanın, müstakil kişilere en büyük miktardaki satışına ait birim fiyat, gümrük kıymetine esas alınır. Bu birim fiyatından, eşyanın işlenmesi veya değişikliğe tabi tutulmasından doğan ilave kıymetin düşülmesi ve bu Maddenin 1 (a) paragrafındaki indirimlerin yapılması gerekir.
Madde 6 Bu Madde hükümlerine göre ithal eşyasının gümrük kıymeti, hesaplanmış kıymet esas alınarak belirlenir. Hesaplanmış kıymet aşağıdaki unsurların toplamından oluşur: ithal eşyasının üretiminde kullanılan malzeme ve yapılan imalat veya diğer imal işlemlerinin bedel veya kıymetleri; ithal ülkesine ihraç edilmek üzere, ihraç ülkesindeki üreticiler tarafından üretilen, kıymeti belirlenecek eşya ile aynı sınıf veya cins eşyanın satışında mutad olan kâr ve genel giderlere eşit bir tutar; Taraf ülkenin 8 inci Maddenin 2 nci paragrafındaki kıymet seçeneğini benimsemesi durumunda, gözönüne alınması gereken tüm diğer bedel veya kıymetler.
Hiçbir Taraf ülke, hesaplanmış kıymeti belirlemek üzere, kendi topraklarında ikamet etmeyen kişilerden hesap veya diğer kayıtların, incelenmek üzere ibraz edilmesini veya bu kayıtlara erişilmesine izin verilmesini talep edemez veya bunun için zorlayamaz. Bununla birlikte, gümrük kıymetinin bu Madde hükümlerine göre belirlenebilmesi için eşyanın üreticisi tarafından sağlanan bilgilerin doğruluğu, üreticinin kabul etmesi, sözkonusu ülke hükümetine yeterli bir süre önceden ihbarda bulunulması ve bu hükümetin itiraz etmemesi koşuluyla, bir başka ülkede ithal ülkesinin yetkililerince araştırılabilir.
Madde 7 1 ilâ 6 ncı Maddeler (6 ncı Madde dahil) hükümlerine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymeti, bu Anlaşma ve Genel Anlaşmanın VII. Maddesinin prensip ve genel hükümlerine uygun yöntemlerle ve ithal ülkesinde mevcut veriler esas alınarak belirlenir. Bu Madde hükümlerine göre gümrük kıymetinin belirlenmesinde aşağıdaki hususlar esas alınamaz: ithal ülkesinde üretilen eşyanın bu ülkedeki satış fiyatı; gümrük açısından iki alternatif kıymetten yüksek olanının kabul edilmesini öngören bir sistem;
eşyanın ihraç ülkesindeki iç piyasa fiyatı; aynı veya benzer eşyanın 6 ncı Madde hükümlerine göre belirlenen hesaplanmış kıymeti dışındaki maliyet bedeli; sözkonusu ithal ülkesinden başka bir ülkeye ihraç edilmek üzere satılmış eşyanın fiyatı; asgari gümrük kıymetleri; veya keyfi veya fiktif kıymetler. Talebi halinde ithalatçıya, bu Madde hükümlerine göre belirlenen gümrük kıymeti ve bu kıymeti belirlemek için kullanılan yöntem yazılı olarak bildirilir.
Madde 8 1 inci Madde hükümlerine göre, gümrük kıymeti belirlenirken; ithal eşyasının gerçekte ödenen veya ödenecek fiyatına aşağıdaki ilavelerin yapılması gerekir: Aşağıdaki unsurların eşyanın gerçekte ödenen veya ödenecek fiyatına dahil edilmemiş, ancak alıcı tarafından üstlenilen bölümü; satın alma komisyonları dışındaki komisyonlar ve tellaliye; gümrük işlemleri sırasında sözkonusu eşya ile tek eşya muamelesi gören kapların maliyetleri; işçilik ve malzeme giderleri dahil ambalaj bedeli; ithal eşyasının üretiminde ve ihraç amacıyla satışında kullanılmak üzere, alıcı tarafından doğrudan veya dolaylı olarak, bedelsiz veya düşük bedelle sağlanan, gerçekte ödenen veya ödenecek fiyata dahil edilmemiş olan aşağıda sayılan mal ve hizmetlerin kıymetinden verilecek uygun miktardaki pay,
ithal eşyasına katılan malzeme, aksam, parça ve benzerleri; ithal eşyasının üretimi sırasında kullanılan araç, gereç, kalıp ve benzeri aletler; ithal eşyasının üretimi sırasında tüketilen maddeler; ithal eşyasının üretimi için gereken ve ithal ülkesi dışında ifa edilen mühendislik, geliştirme, sanat ve çizim çalışmaları, plan ve taslak hazırlama hizmetleri; kıymeti belirlenecek eşyanın satış koşulu olarak, alıcının doğrudan veya dolaylı olarak ödemesi gereken, gerçekte ödenen veya ödenecek fiyata dahil edilmemiş olan royalti ve lisans ücretleri; ithal eşyasının tekrar satışı veya diğer herhangi bir şekilde elden çıkartılması veya kullanımı sonucu doğan hasılanın, doğrudan veya dolaylı olarak satıcıya intikal eden kısmı.
Her Taraf ülke, kendi mevzuatını hazırlarken, aşağıdakilerin kısmen veya tamamen gümrük kıymetine dahil edilmesi veya bu kıymetten hariç bırakılması konusunda düzenlemeler yapar: ithal eşyasının, giriş liman veya mahalline kadar yapılan nakliye giderleri; ithal eşyasının giriş liman veya mahalline kadar nakliyesi ile ilgili olarak yapılan yükleme, boşaltma ve elleşme giderleri; ve sigorta giderleri. Bu Maddeye göre gerçekte ödenen veya ödenecek fiyata yapılacak ilaveler için objektif ve ölçülebilir veriler esas alınır. Gümrük kıymetinin belirlenmesinde gerçekte ödenen veya ödenecek fiyata bu Maddede öngörülenler dışında hiçbir ilave yapılamaz.
Madde 9 Gümrük kıymetinin belirlenmesi için farklı ülke paralarının birbirine çevrilmesi gerekiyorsa, bu işlem için kullanılacak döviz kurunun, ilgili ithal ülkesinin yetkili makamlarının yayınladığı belgelerde yer alması ve bu belgelerin kapsadığı dönem için, sözkonusu dövizin ticari işlemlerde, ithal ülkesi parası cinsinden cari kıymetini mümkün olduğunca etkin olarak yansıtması gerekir. Kullanılacak döviz kuru, Taraf ülkenin tercihine göre, ya ihraç ya da ithal tarihindeki kurdur.
Madde 10 Gümrük kıymetinin belirlenmesinde, niteliği gereği gizli olan veya gizlilik koşuluyla verilen bilgiler yetkililerce kesinlikle gizli işleme tabi tutulurlar. Bu yetkililer, açıklanmasının mahkemece talep edilmesi durumu hariç olmak üzere, sözkonusu bilgileri veren kişi veya hükümetin özel izni olmaksızın bu bilgileri açıklayamazlar.
Madde 11 Her Taraf ülkenin mevzuatı, gümrük kıymetinin belirlenmesi konusunda; ithalatçı veya verginin ödenmesinden sorumlu diğer kişilerin cezaya muhatap olmaksızın itirazda bulunma hakkını güvence altına alır. Cezaya muhatap olmaksızın başvurulacak ilk itiraz mercii, gümrük idaresi içindeki bir makam veya bağımsız bir kuruluş olabilir. Ancak her Taraf ülkenin mevzuatı, cezaya muhatap olmaksızın yargı merciine başvurma hakkını güvence altına alır. İtiraz hakkında verilen karar ve gerekçesi temyize ilişkin hakları da belirtilmek suretiyle itirazda bulunana yazılı olarak tebliğ edilir.
Madde 12 Genel Anlaşmanın X. Maddesine uygun olarak; bu Anlaşmayı yürürlüğe koyan genel uygulamaya ilişkin kanun, yönetmelik, yargı kararları ve genelgeler ilgili ithal ülkesi tarafından yayımlanır. Madde 13 İthal eşyasının gümrük kıymetinin belirlenmesi işlemleri sırasında, gümrük kıymetinin nihai tesbitinin ertelenmesi gerektiğinde; teminat şart koşulmuşsa, ithalatçı eşyayı gümrükten kefalet, depozito veya diğer uygun bir şekil altında, muhtemel nihai gümrük vergilerini kapsayacak yeterli bir teminat sağlamak suretiyle çekebilir. Her Taraf ülkenin mevzuatı bu tür durumlar için hükümler getirir.
Madde 14 Bu Anlaşmanın I inci Ekinde yer alan Notlar, Anlaşmanın ayrılmaz bir parçası olup, Anlaşmanın Maddeleri, bu Maddelerle ilgili Notlarla birlikte mütalaa edilir ve uygulanır. II nci ve III üncü Ekleri de bu Anlaşmanın ayrılmaz parçalarıdır.
Madde 15 Bu Anlaşmada: “ithal eşyasının gümrük kıymeti” deyimi; ithal eşyasının, üzerinden ad valorem gümrük vergileri tarh edilecek kıymeti anlamına gelir; “ithal ülkesi” deyimi; ithalatın yapıldığı ülke veya gümrük bölgesi anlamına gelir; ve “üretilmiş” deyimi; yetiştirilmiş, imal edilmiş ve topraktan çıkarılmış olmayı da kapsar.
(a) Bu Anlaşmada geçen “aynı eşya” deyimi; fiziksel özellik, kalite ve tanındığı özellikleri dahil olmak üzere her hususta aynı olan eşya anlamına gelir. Görünüşteki küçük farklılıklar, diğer hususlarda tanıma uyan eşyanın aynı eşya sayılmasını önlemez. (b) Bu Anlaşmada geçen “benzer eşya” deyimi; her hususta aynı olmamakla birlikte, aynı işlevi görmelerini ve ticari olarak birbirini ikame edebilmelerini mümkün kılan, benzer özellik ve benzer unsurları bulunan eşya anlamına gelir. Eşyanın kalitesi, tanındığı özellikleri, bir ticari markasının bulunması, eşyanın benzerliğinin belirlenmesinde gözönüne alınacak faktörler arasında yer alır.
“Aynı eşya” ve “benzer eşya” deyimleri; ithal ülkesinde yapılması nedeniyle, 8 inci Maddenin 1 (b) (iv) paragrafına göre düzeltme konusu olmayan mühendislik, geliştirme, sanat ve çizim çalışmaları plan ve taslakları içeren veya yansıtan eşyayı kapsamaz. Yalnızca kıymeti belirlenecek eşya ile aynı ülkede üretilen eşya “aynı eşya2 veya “benzer eşya” olarak nitelenebilir. Kıymeti belirlenecek eşya ile aynı kişi tarafından üretilmiş aynı veya benzer eşya bulunmadığı takdirde; farklı kişi tarafından üretilmiş eşya dikkate alınır. Bu Anlaşmada geçen “aynı sınıf veya cins eşya” deyimi; belli bir sanayi veya sanayi sektöründe üretilen bir grup veya bir dizi eşya kapsamına giren, eşya anlamına gelir ve aynı veya benzer eşyayı da kapsar.
Bu Anlaşmaya göre kişiler arasında münasebetin varlığı, yalnızca aşağıdaki durumlarda kabul edilir: birbirlerinin memuru ve idarecileridirler; birbirlerinin yasal ortaklarıdırlar; işçi ve işveren ilişkisi içindedirler; her iki firmanın oy hakkı veren hisse senedi veya sermaye paylarının en az %5’i doğrudan veya dolaylı olarak aynı kişiye aittir veya bu kişinin kontrolu altında veya elinde bulunmaktadır;
biri diğerini dolaylı veya dolaysız olarak kontrol etmektedir; her ikisi de doğrudan veya dolaylı olarak bir üçüncü kişi tarafından kontrol edilmektedir; her ikisi birlikte, bir üçüncü kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak kontrol etmektedir; veya aynı ailenin üyeleridirler. Tek acente, tek distribütör veya tek bayi olarak birbirleriyle iş ilişkisi içinde bulunan kişilerin bu Maddenin 4 üncü paragrafındaki kıstaslara uymaları durumunda, bu Anlaşmaya göre münasebet içinde oldukları kabul edilir.
Madde 16 İthalatçı, ithal ülkesi gümrük idaresinden, ithal eşyasının gümrük kıymetinin nasıl belirlendiğinin yazılı olarak kendisine bildirilmesini yazılı olarak talep etme hakkına sahiptir. Madde 17 Bu Anlaşmada yer alan hiçbir hüküm, gümrük idaresinin gümrük kıymetinin belirlenmesi ile ilgili olarak ibraz edilen tutanak, belge veya beyannamenin gerçeklik veya doğruluğunu araştırma hakkını sınırlamaz veya bu hakkı tartışma konusu haline getirecek şekilde yorumlanamaz.
İDARE, İSTİŞARE VE ANLAŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ Komiteler Madde 18 Bu Anlaşmaya göre kurulacak komiteler şunlardır: Tüm Taraf ülke temsilcilerinden oluşacak bir Gümrük Kıymeti Komitesi (bundan böyle Komite olarak anılacaktır) kurulacaktır. Kendi Başkanını seçecek olan bu Komite, normal olarak yılda bir kez, diğer durumlarda bu Anlaşmanın ilgili hükümlerinin öngördüğü zamanlarda, herhangi bir Taraf ülke gümrük idaresinin gümrük kıymeti sistemi ile ilgili olan ve bu Anlaşmanın uygulanmasını etkileyebilecek veya Komitenin hedeflerinin geliştirilmesine yardımcı olacak konular üzerinde istişarelerde bulunmak ve Taraf ülkelerce Komiteye verilecek diğer sorumlulukları yerine getirmek üzere toplanır. GATT Sekreteryası, Komitenin sekreterya hizmetlerini yerine getirir.
Anlaşmanın II nci Ek’inde tanımlanan sorumlulukları yerine getirecek ve bu Ek’te yer alan iç tüzüğe uygun olarak çalışacak, Gümrük İşbirliği Konseyi himayesinde bir Gümrük Kıymeti Teknik Komitesi (bundan böyle Teknik Komite olarak anılacaktır) kurulacaktır. İstişareler Madde 19 Bir Taraf ülke, diğer bir Taraf ülke veya ülkelerin yaptıkları uygulamalar sonucu olarak, bu Anlaşmadan doğrudan veya dolaylı olarak doğan herhangi bir menfaatinin ortadan kalktığı veya bu menfaate zarar verildiği veya Anlaşmanın amaçlarından birinin gerçekleşmesinin engellendiği kanısına varırsa, bu konuda ortak bir çözüme ulaşmak üzere, sözkonusu Taraf ülke veya ülkelerden istişarede bulunmayı talep edebilir. Taraf ülkeler, başka Taraf ülkelerden gelecek istişare taleplerine karşı yapıcı bir yaklaşım içinde olacaklardır.
Sözkonusu Taraf ülkeler talep edilen istişareleri derhal başlatırlar. Bu Anlaşmanın uygulanmasını etkileyen belli bir konu üzerinde istişarelerde bulunan Taraf ülkeler, bu istişareleri makul olan en kısa süre içinde sonuçlandırmaya çalışırlar. Teknik Komite, talep üzerine, istişarelerde bulunan Taraf ülkelere tavsiye ve yardımlarda bulunur. Anlaşmazlıkların Çözümü Madde 20 Sözkonusu Taraf ülkeler arasında, 19 uncu Maddeye göre yapılan istişareler sonunda, ortak bir çözüme ulaşılamamışsa, Komite, bu Taraf ülkelerden birinin talebi üzerine, talebin ulaşmasından itibaren otuz gün içinde, ortak bir çözümü kolaylaştırmak amacıyla, konuyu incelemek üzere toplanır.
Komite konuyu inceleyip; takip edilecek usulü seçerken, anlaşmazlık konusu sorunların farklı ticaret politikası yaklaşımlarıyla veya ayrıntılı teknik değerlendirmeler gerektiren hususlarla ilgili olup olmadığını gözönüne alır. Komite, kendi insiyatifi ile, Teknik Komite’den aşağıdaki 4 üncü paragraf hükümlerine göre, teknik değerlendirme gerektiren sorunlar için araştırma yapmasını talep edebilir. Anlaşmazlığın taraflarından birinin, konuya ilişkin sorunun teknik nitelikte olduğu kanısını belirten talebi üzerine; Komite, Teknik Komite’den böyle bir araştırma yapılmasını talep eder. Anlaşmazlığın çözümüne ilişkin çalışmaların herhangi bir aşamasında, incelenen konunun yetkili organ ve uzmanları ile istişarede bulunulabilir; bu organ ve uzmanlardan gerekli bilgi ve yardım talep edilebilir. Teknik Komite’nin anlaşmazlık konusuna ilişkin çalışmalarının sonuçları, Komite tarafından gözönüne alınır.
Teknik Sorunlar Yukarıdaki 2 nci paragraf hükümlerine göre kendisinden talepte bulunulduğunda; Teknik Komite, konuyu inceleyerek, anlaşmazlığa taraf olanlar sürenin uzatılmasına karar vermedikçe, teknik sorunun kendisine intikalinden itibaren üç ay içerisinde Komiteye rapor eder.
Paneller Konunun Teknik Komite’ye intikal ettirilmediği durumlarda, Komite’ye yapılan başvurudan itibaren üç ay içinde taraflar ortak bir çözüme ulaşamamışsa, anlaşmazlığın taraflarından birinin talebi üzerine Komite bir panel oluşturur. Konunun Teknik Komite’ye intikal ettiği durumlarda; Teknik Komite’nin raporunu Komite’ye sunmasından itibaren bir ay içinde taraflar ortak bir çözüme ulaşamazsa, anlaşmazlığın taraflarından birinin talebi üzerine bir panel oluşturulur. (a) Oluşturulan panel III üncü Ek’de yer alan usullere göre yönetilir. (b) Teknik Komite anlaşmazlık konusunun teknik yönlerine ilişkin bir rapor hazırlamışsa, panel, bu raporu, anlaşmazlık konusunun teknik yönleri hakkındaki görüşlerine esas alır.
Uygulama İncelemenin tamamlanması veya Teknik Komite veya panelin raporunun Komite’ye tevdiinden sonra, Komite konuyu derhal ele alır. Komite, panel raporunun kendisine tevdiinden itibaren normalde otuz gün içinde gerekli işlemleri yapar. Bunlar: -konuya ilişkin unsurlar hakkında bir raporu, ve -bir veya daha fazla sayıdaki Taraf ülkeye yönelik tavsiyeleri veya uygun görülecek diğer kararları, kapsar. Bir Taraf ülke, kendisine yapılan tavsiyeyi yerine getiremeyeceği kanısında ise, buna ilişkin nedenleri yazılı olarak derhal Komite’ye bildirir. Bunun üzerine Komite başka ne gibi girişimde bulunabileceğini araştırır.
Komite yeterince ciddi olduğuna inandığı koşullarda, bir veya daha fazla Taraf ülkeye bu Anlaşmaya göre uygulanması gereken yükümlülüklerden mevcut koşullar altında uygun gördüklerini diğer taraf ülke veya ülkelere karşı uygulanmasını askıya alma yetkisi verebilir. Komite, tavsiyelerde bulunduğu veya karar verdiği konular hakkındaki uygulamaları izler. Bu Anlaşmadan doğan hak ve yükümlülüklere ilişkin olarak Taraf ülkeler arasında bir anlaşmazlık doğarsa, sözkonusu Taraf ülkeler, XXIII üncü Maddesi de dahil olmaz üzere GATT çerçevesinde sahip oldukları haklara başvurmadan önce, bu Anlaşma’da anlaşmazlıkların çözümü için öngörülen usulün gereklerini yerine getirirler.
ÖZEL VE FARKLI MUAMELER Madde 21 Anlaşmaya Taraf olan gelişme yolundaki ülkeler, Anlaşma hükümlerinin uygulanmasını, Anlaşmanın bu ülkeler için yürürlüğe girmesinden itibaren beş yılı geçmeyen bir süre için erteleyebilirler. Anlaşmanın uygulanmasını erteleme yolunu seçen Anlaşmaya Taraf olan gelişme yolundaki ülkeler, GATT AKİT TARAFLAR Genel Direktörü’ne bu kararlarını bildirirler. Yukarıdaki 1 inci paragrafa ilave olarak, Anlaşmaya Taraf olan gelişme yolundaki ülkeler, 1 inci Maddenin 2 (b) (iii) paragrafı ile 6 ncı Maddenin uygulanmasını da, bu Anlaşmanın diğer hükümlerinin uygulanmasından itibaren üç yılı geçmeyen bir süre için erteleyebilirler. Bu paragrafta belirtilen hükümlerin ertelenmesi yolunu seçen Anlaşmaya Taraf olan gelişme yolundaki ülkeler, GATT AKİT TARAFLAR Genel Direktörü’ne bu kararlarını bildirirler.
Anlaşmaya Taraf olan gelişmiş ülkeler, talepte bulunan Anlaşmaya Taraf gelişme yolundaki ülkelere, üzerinde karşılıklı olarak mutabakata varılan koşullar altında, teknik yardımda bulunacaklardır. Bu amaçla, Anlaşmaya Taraf gelişmiş ülkeler, diğer hususlar yanında, personel eğitimi, mevzuat değişikliklerinin hazırlanmasında yardım, gümrük kıymeti metodolojisi ile ilişkili olarak bilgi kaynaklarına erişim ve bu Anlaşmanın hükümlerinin uygulanması konusunda tavsiyeleri içeren teknik yardım programları hazırlarlar.
NİHAİ HÜKÜMLER Kabul ve Katılma Madde 22 Bu Anlaşma, GATT Akit Taraflarının hükümetleri ve Avrupa Ekonomik Topluluğunun imza yoluyla veya diğer şekillerde kabulüne açıktır. Bu Anlaşma, GATT’a geçici olarak katılan hükümetlerin, geçici katılmalarını sağlayan belgelerinde yer alan hak ve yükümlülüklerini de dikkate almak suretiyle, bu Anlaşma’dan doğan hak ve yükümlülüklerin bilfiil uygulanmasına ilişkin şartlar çerçevesinde imza yoluyla ya da diğer şekillerde kabullerine açıktır.
Bu Anlaşma, diğer herhangi bir hükümetin, Taraf ülkelerle bu Anlaşmada yer alan hak ve yükümlülüklerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi ile ilgili hususlarda mutabakata varması durumunda, GATT AKİT TARAFLAR Genel Direktörü’ne üzerinde mutabakata varılan hususları gösteren bir katılma belgesini tevdi ederek katılmasına açıktır. Kabule ilişkin olarak, Genel Anlaşmanın XXVI: 5 (a) ve (b) Maddesi hükümleri uygulanabilir.
Rezervler Madde 23 Diğer Taraf ülkelerin muvafakatı olmaksızın, bu Anlaşmanın hiçbir hükmüne rezerv konulamaz. Ulusal Mevzuat Madde 25 Bu Anlaşmayı kabul eden veya Anlaşmaya katılan her hükümet, en geç Anlaşmanın kendisi için yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kanun, yönetmelik ve idari usule ilişkin düzenlemelerin Anlaşma hükümleri ile uygunluğunu sağlayacaktır. Her Taraf ülke, Anlaşma ile ilgili kanun ve yönetmeliklerinde ve bunların uygulanmasında yapılan değişiklikleri Komiteye bildirir.
Anlaşmanın Gözden Geçirilmesi Madde 26 Komite her yıl Anlaşma’nın, amaçlarını da gözönüne alarak, uygulama ve işleyişini gözden geçirerek GATT AKİT TARAFLARINA gözden geçirme dönemine ilişkin gelişmeler hakkında bilgi verir. Anlaşmada Değişiklik Yapılması Madde 27 Uygulamadan elde edilen tecrübeleri de gözönüne alarak, Taraf ülkeler, bu Anlaşmada değişiklik önerebilirler. Komitenin belirlediği usullere göre Taraf ülkelerin üzerinde mutabakata vardığı bir değişiklik, herhangi bir taraf ülke için, o ülke kabul edinceye kadar yürürlüğe girmez.
Anlaşmadan Çekilme Madde 28 Herhangi bir Taraf ülke Anlaşma’dan çekilebilir. Çekilme, konuya ilişkin yazılı bildirimin GATT AKİT TARAFLAR Genel Direktörü tarafından alınmasından itibaren altmış günün hitamında geçerli olur. Herhangi bir Taraf ülke böyle bir bildirimin yapılmasının ardından Komite’nin derhal toplanmasını talep edebilir.
GÜMRÜK KIYMETİ TEKNİK KOMİTESİ Ek:II
1. Bu Anlaşmanın 18 inci Maddesine göre, teknik düzeyde yorum ve uygulama birliği sağlamak amacıyla Gümrük İşbirliği Konseyi himayesinde bir Teknik Komite kurulacaktır. 2. Teknik Komitenin görevleri şunları kapsar: (a) Taraf ülkelerce gümrük kıymeti sistemlerinin gümrük uygulamasından doğan özel teknik sorunları incelemek ve bildirilen olaylara bağlı olarak uygun çözümler konusunda tavsiyelerde bulunmak; (b) talep edilmesi durumunda, bu Anlaşma ile ilgili olarak kıymete ilişkin yasal düzenlemeleri, usul ve uygulamaları incelemek ve bu inceleme sonuçları konusunda rapor hazırlamak;
(c) bu Anlaşmanın uygulaması ve statüsünün teknik yanları üzerinde yıllık raporlar hazırlamak ve dağıtmak; (d) bir Taraf ülkenin veya Komitenin talebi üzerine ithal eşyasının gümrük kıymetinin belirlenmesi ile ilgili her türlü konu hakkında gerekli bilgileri sağlayıp, görüş bildirmek. Bu tür bilgi ve görüşler tavsiye, açıklama ve izah notları şeklinde olabilir; (e) bu Anlaşmaya uluslararası katılımı arttırmak için talep üzerine Taraf ülkelere teknik yardım sağlanmasını kolaylaştırmak; (f) Komitenin vereceği diğer görevleri yerine getirmek.
Genel Mülahazalar 3. Teknik Komite, özellikle Taraf ülkeler veya Komite tarafından kendisine havale edilen somut sorunlara ilişkin çalışmalarını makul olan en kısa süre içinde tamamlamaya çalışır. 4. Teknik Komiteye çalışmalarında gerektiğinde Gümrük İşbirliği Konseyi Sekreteryası yardımcı olur. Temsil 5. Her Taraf ülke Teknik Komitede temsil edilme hakkına sahiptir. Her Taraf ülke Teknik Komitede kendisini temsil etmek üzere bir delege ve bir veya daha fazla sayıda yedek delege belirler. Teknik Komitede bu şekilde temsil edilen Taraf ülkeler bundan böyle Teknik Komite üyesi olarak anılacaktır. Teknik Komite üyeleri temsilcilerine yardımda bulunmak üzere müşavirler görevlendirebilirler. GATT Sekreteryası da bu toplantılara gözlemci statüsünde katılabilir.
6. Gümrük İşbirliği Konseyi üyesi olup bu Anlaşmaya Taraf olmayan ülkeler Teknik Komite toplantılarında bir delege ve bir veya daha fazla sayıda yedek delege ile temsil edilebilirler. Bu temsilciler Teknik Komite toplantılarına gözlemci olarak katılırlar. 7. Gümrük İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri, (bundan böyle “Genel Sekreter” olarak anılacaktır) Teknik Komite Başkanının onaylaması koşuluyla, bu Anlaşmaya Taraf olmayıp, Gümrük İşbirliği Konseyine de üye olmayan hükümetler ile hükümetler ve mesleki teşekküller düzeyindeki uluslararası kuruluşların temsilcilerini Teknik Komite toplantılarına gözlemci olarak katılmak üzere davet edebilir. 8. Teknik Komite toplantılarına katılacak delege, yedek delege ve müşavirler Genel Sekretere bildirilir.
Teknik Komite Toplantıları 9. Teknik Komite en az yılda iki defa olmak üzere gereken durumlarda toplanır. Toplantı tarihi Teknik Komitenin bir önceki toplantısında belirlenir. Toplantı tarihi, Teknik Komite üyelerinden birinin Teknik Komite üyelerinin salt çoğunluğu ile uygun bulunan talebi veya acil durumlarda Başkanın talebi üzerine toplantı tarihi değiştirilebilir. 10. Aksi kararlaştırılmadıkça, Teknik Komite toplantıları Gümrük İşbirliği Konseyi merkezinde yapılır. 11. Genel Sekreter, acil durumlar dışında, Teknik Komitenin tüm üyelerine ve 6 ve 7 nci paragraflarda belirtilenlere en az otuz gün öncesinden, Teknik Komite toplantısının açılış tarihini bildirir.
Gündem 12. Genel Sekreter her toplantı için bir geçici gündem hazırlayarak Teknik Komite üyeleri ile 6 ve 7 nci paragraflarda belirtilenlere, acil durumlar hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az otuz gün önce dağıtır. Gündem, Teknik Komitenin bir önceki toplantısında gündeme alınması kararlaştırılan hususlar, Başkan tarafından gündeme alınan hususlar ile Genel Sekreter, Komite veya Teknik Komite üyelerinin gündeme alınmasını istediği tüm hususlardan oluşur. 13.Teknik Komite her toplantının açılışında gündemi belirler. Gündem, toplantı sırasında her zaman Teknik Komite tarafından değiştirilebilir.
Görevliler ve İşlerin Yürütülmesi 14. Teknik Komite, üyelerinin delegeleri arasında bir Başkan ile bir veya daha fazla sayıda Başkan Yardımcısı seçer. Başkan ve Başkan Yardımcılarının görev süresi bir yıldır. Görev süresi sona eren Başkan ve Başkan Yardımcıları ikinci defa aynı göreve seçilebilirler. Bir Teknik Komite üyesini temsil etme sıfatı son bulan bir Başkan veya Başkan Yardımcısının bu görevi de kendiliğinden sona bulur. 15. Başkanın bir toplantının tümüne veya bir bölümüne katılmaması durumunda bir Başkan Yardımcısı aynı yetki ve görevlerle toplantıya başkanlık eder. 16. Toplantının Başkanı, toplantıya Teknik Komitenin bir üyesinin temsilcisi olarak değil, Başkan olarak katılır.
17. Başkan, bu iç tüzüğün diğer hükümleri ile kendisine verilen yetkilerin kullanılması dışında, her toplantının açılış ve kapanışını ilan eder, tartışmaları yönetir, konuşma hakkının kullanılmasını düzenler ve bu iç tüzüğe uygun olarak görüşmeleri kontrol eder. Başkan konudan uzaklaşan konuşmacıları uyarır. 18. Herhangi bir konunun tartışılması sırasında bir delegasyon, usule ilişkin itirazda bulunabilir. Bu durumda, Başkan kendi kararını açıklar. Bu karara itiraz edilmesi durumunda, Başkan konuyu karar vermek üzere oya sunar, aksine karar verilmedikçe Başkanın kararı geçerlidir. 19. Teknik Komite toplantılarının sekreterya hizmetlerini Genel Sekreter veya Genel Sekreter tarafından atanan bir görevli yerine getirir.
Toplantı Nisabı ve Oylama 20. Teknik Komite üyelerinin temsilcilerinin salt çoğunluğu toplantı nisabını oluşturur. 21. Her Teknik Komite üyesi bir oy hakkına sahiptir. Teknik Komite kararlarını hazır bulunan üyelerinin oylarının en az üçte ikisi ile alır. Belli bir konuyla ilgili oylama sonucu ne olursa olsun, Teknik Komite, Komiteye ve Gümrük İşbirliği Konseyine bu konuya ilişkin olarak daha önceki tartışmalarda beliren farklı görüşleri de belirten bir rapor verebilir.
Resmi Diller ve Zabıtlar 22. İngilizce, Fransızca ve İspanyolca Teknik Komitenin resmi dilleridir. Tüm delegasyonlar çeviri yapılmaması kararına varmadıkça, bu üç dilden birisinde yapılacak konuşma ve beyanlar anında diğer resmi dillere tercüme edilir. Diğer bir dilde yapılacak konuşma ve beyanlar aynı koşullara tabi olarak; İngilizce, Fransızca ve İspanyolcaya tercüme edilir. Ancak sözkonusu delegasyon bu konuşma veya beyanın İngilizce, Fransızca ve İspanyolcaya tercüme edilmesini sağlar. Teknik Komitenin belgelerinde yalnızca İngilizce, Fransızca ve İspanyolca kullanılır. İncelenmek üzere Teknik Komiteye sunulacak muhtıra ve mektupların resmi dillerden birinde yazılmış olması gerekir. 23. Teknik Komite her toplantısına ilişkin bir rapor ile Başkanın gerekli görmesi durumunda, bu toplantıya ilişkin müzekkere ve zabıt özetlerini hazırlar. Başkan veya vekili, Komite ve Gümrük İşbirliği Konseyi’nin her toplantısında Teknik Komitenin çalışmaları hakkında rapor verir.
Gümrük Vergilerinin Tahakkuku, Tebliği ve Ödenmesi Gümrük Kanunu (Madde 195-201)
MADDE 195 1. Gümrük idaresi tarafından gerekli bilgiler kullanılarak tahakkuk ettirilen gümrük vergileri, Gümrük Vergileri Tahakkukunu İzleme Defterine veya bilgisayara kaydedilir. Bilgisayara kayıt halinde, bilgisayar çıktıları Gümrük Vergileri Tahakkukunu İzleme Defteri yerine geçer.
Ancak; a) Geçici bir anti-damping vergisi veya fark giderici vergi uygulandığı, b) Kanunen alınması gereken vergi tutarının, bir bağlayıcı tarife ve menşe bilgisine istinaden belirlenen tutarlardan yüksek olduğu, c) Vergi tutarının Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen seviyenin altında kaldığı,
Hallerde, hesaplanan vergiler Gümrük Vergileri Tahakkukunu İzleme Defterine kaydedilmekle birlikte, bunların özel durumu defterde belirtilir. 2. Gümrük Vergilerinin Tahakkukunu İzleme Defterinin şekli ile bu defterin tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça belirlenir.
MADDE 196 Gerekli teminatın sağlanması şartıyla, belirli aralıklarla ve aynı kişiye teslim edilen aynı cins eşyanın gümrük vergileri otuz günü geçmeyecek şekilde belirlenecek bir süre içinde tahakkuk ettirilerek Gümrük Vergilerinin Tahakkukunu İzleme Defterine kaydedilebilir.
MADDE 197 1. Gümrük vergileri, tahakkukundan hemen sonra beyanname veya beyanname yerine geçen belge üzerinde yükümlüye tebliğ edilir. 2. Yapılan denetlemeler sonucunda hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen veya 1 inci fıkrada belirtilen şekilde tebliğ edilemeyen gümrük vergilerine ilişkin tebligat, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıl içinde yapılır. Şu kadar ki, gümrük yükümlülüğünün doğduğu olayla ilgili olarak dava açılması zaman aşımını durdurur.
3. Yükümlü tarafından gümrük beyannamesinde gösterilen vergi tutarı ile gümrük idaresince hesaplanan vergi tutarının eşit olması halinde, gümrük idarelerinin eşyayı teslim etmesi, gümrük vergilerinin yükümlüye tebliği yerine geçer.
4. Gümrük vergileri alacakları, ceza uygulamasını gerektiren bir fiile ilişkin olması ve zaman aşımı daha uzun bulunan bu fiil nedeniyle ceza davası açılmış olmak kaydıyla, bu alacaklar Türk Ceza Kanunundaki dava ve ceza zamanaşımı süreleri içerisinde kovuşturulup tahsil edilir.
5. Bu madde hükümlerine göre tebliğ edilen gümrük vergileri; 242 nci maddede belirtilen sürelerde itirazda bulunulmaması veya süresi içinde idari yargı mercilerine başvurulmaması hallerinde bu sürelerin bittiği tarihte kesinleşir; dava açılması halinde mahkemece yükümlü aleyhine verilen kararın gümrük idaresine tebliğ edildiği tarihte tahsil edilebilir hale gelir.
MADDE 198 1. 69 uncu madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yapılan kontrol ve denetlemeler sonucunda hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen gümrük vergileri ile işlemleri daha sonra yapılmak üzere teslim edilen eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin, yükümlüye tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ödenmesi zorunludur.
Ödeme süresinin bitmesinden önce ilgilinin yazılı istemde bulunması ve teminat alınması şartıyla ödeme süresi otuz gün daha uzatılabilir. Süre uzatımı beyanname kapsamı eşyanın her bir kalemi için ayrı ayrı da yapılabilir. Uzatılan süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil faizi alınır.
2. Tebliğ edilen gümrük vergilerine karşı 242 nci madde çerçevesinde gümrük idareleri nezdinde itiraz edilmesi ödeme süresini keser. Ödeme süresi idarenin ya da yargı mercii kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren yeniden başlar. 3. Yükümlü, vergi tutarının tamamını veya bir kısmını verilen sürenin bitimini beklemeksizin ödeyebilir. 258
4. 195 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen durumlar hariç olmak üzere; eşyanın tercihli tarifesinin karşı ülke idareleri ile idari işbirliği çerçevesinde oluşturulduğu durumlarda, dolaşım belgesinin karşı ülke idaresince yanlışlıkla onaylandığı tespit edildiğinde, yükümlü, gümrük mevzuatının gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmesinde tüm özeni gösterdiğini ispat edebildiği takdirde, tercihli tarife uygulanması nedeniyle tahakkuk ettirilmeyen vergiler sonradan istenmez.
Ancak, belgeyi onaylayan idarenin eşyanın tercihli tarife için tayin edilen şartları yerine getirmediğini bildiği veya bilmesi gerektiği durumlar hariç olmak üzere, doğru olmadığı tespit edilen belgenin ihracatçı tarafından sunulan yanlış verilere dayanılarak onaylanması veya tercihli düzenlemenin, yararlanan ülke tarafından doğru olarak uygulandığına dair şüphe bulunduğu yönünde Resmi Gazetede bir duyuru yayımlanmış olması halinde vergiler yükümlüden tahsil edilir.
MADDE 199 Basitleştirilmiş usule göre tescil edilen bir beyannamede eksik bulunan bilgi veya belgenin tamamlanması için gümrük idaresi tarafından verilen süre içinde bu eksikliklerin tamamlanmaması halinde, söz konusu beyanname kapsamı eşyanın ödenmesi gereken vergileri ertelenmez.
MADDE 200 1. Gümrük vergileri Türk Lirası olarak ödenir. Bu ödeme 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda öngörülen usullere göre yapılır. 2. Gümrük vergileri, yetki verilen bankalar aracılığıyla da tahsil edilebilir.
MADDE 201 Süresi içinde ödenmeyen kesinleşmiş gümrük vergileri hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Gümrük Yükümlülüğünün Doğması Gümrük Kanunu (Madde 181-194)
MADDE 181 1. İthalatta gümrük yükümlülüğü; a) İthalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girişi, b) İthalat vergilerine tabi eşyanın ithalat vergilerinden kısmi muafiyet suretiyle geçici ithali, için verilecek gümrük beyannamesinin tescil tarihinde başlar.
2. İthalatta gümrük yükümlülüğünde yükümlü, beyan sahibidir 2. İthalatta gümrük yükümlülüğünde yükümlü, beyan sahibidir. Dolaylı temsil durumunda, hesabına gümrük beyanında bulunulan kişi de yükümlüdür. Dolaylı temsilde, temsilcinin yükümlülüğü, beyanda kullanılan verilerin yanlış olduğunu bildiği veya mesleği icabı ve mutat olarak bilmesi gerektiği durumlarla sınırlıdır. 188 inci, 190 ıncı ve 194 üncü maddeler uyarınca doğan gümrük yükümlülüğü için de bu hüküm uygulanır.
3. Birinci fıkrada belirtilen rejimlerden biri için bulunulan beyanda kullanılan veriler, kanunen alınması gereken vergilerin tamamen veya kısmen tahsil edilememesine sebep olduğu takdirde, beyanın yapılabilmesi için bu verileri veren ve bu verilerin yanlış olduğunu bilen veya bilmesi gereken kişiler de gümrük vergilerinden sorumludur.
MADDE 182 1. İthalat vergilerine tabi eşyanın, bu Kanuna aykırı şekilde Türkiye Gümrük Bölgesine girmesi ya da bir serbest bölgede bulunan ithalat vergilerine tabi eşyanın, bu Kanuna aykırı olarak Gümrük Bölgesinin başka bir yerine gitmesi hallerinde, gümrük yükümlülüğü doğar. 2. Gümrük yükümlülüğü, eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesine bu Kanuna aykırı olarak girişi tarihinde başlar.
3. Bu Kanun hükümlerine göre; a) Eşyanın kanuna aykırı olarak girişini gerçekleştiren kişiler, b) Eşyanın kanuna aykırı girişine iştirak eden ve girişin kanuna aykırı olduğunu bilen veya normal olarak bilmesi gereken kişiler, c) Söz konusu eşyayı elde eden veya elinde bulunduran ve bu eşyayı elde ettiği veya aldığı sırada eşyanın kanuna aykırı olarak girdiğini bilen veya normal olarak bilmesi gereken kişiler, Gümrük vergilerinden sorumludurlar.
MADDE 183 1. Gümrük gözetimi altındaki ithalat vergilerine tabi eşyanın, kanuna aykırı olarak gümrük gözetimi dışına çıkarılması halinde gümrük yükümlülüğü doğar. 2. Gümrük yükümlülüğü, eşyanın gümrük gözetiminden çıkarıldığı tarihte başlar.
1. 183 üncü maddede belirtilen haller dışında; a) İthalat vergilerine tabi eşyanın geçici depolanmasından veya tabi tutulmuş olduğu gümrük rejiminin uygulanmasından doğan yükümlülüklerden birinin yerine getirilmemesi,
b) Eşyanın söz konusu gümrük rejimine tabi tutulmasına veya nihai kullanımı nedeniyle indirimli yahut sıfır ithalat vergi oranı uygulanmasına ilişkin koşullardan birine uyulmaması hallerinde ve bu fiillerin geçici depolamanın veya ilgili gümrük rejiminin yanlış uygulanması sonucunu yarattığının tespit edilmesi, Durumunda ithalat nedeniyle gümrük yükümlülüğü doğar.
2. Gümrük yükümlülüğü; a) 1 inci fıkranın (a) bendinde belirtilen hükmün yerine getirilememesinin bir gümrük yükümlülüğü doğurması halinde, bu tarihte, b) Eşyanın söz konusu gümrük rejimine tabi tutulmasına veya nihai kullanımı nedeniyle indirimli ya da sıfır ithalat vergi oranı uygulanmasına ilişkin bir koşula uyulmadığının sonradan tespiti halinde, ilgili rejime tabi tutulduğu tarihte, Başlar.
3. Yükümlü, ithalat vergilerine tabi eşyanın geçici depolanmasından veya tabi tutulduğu gümrük rejiminin uygulanmasından doğan yükümlülükleri yerine getirmesi gereken kişi ya da söz konusu rejime tabi tutulması için konulmuş koşullara uyması gereken kişidir.
MADDE 185- l. Serbest bölgelerde bulunan ithalat vergilerine tabi eşyanın, bu Kanuna aykırı olarak tüketilmesi veya kullanılması halinde gümrük yükümlülüğü doğar. Eşyanın kaybolması ve bu kaybın kanıtlanamaması halinde, eşya serbest bölgede tüketilmiş veya kullanılmış sayılır. 2. Gümrük yükümlülüğü, serbest bölgede bulunan eşyanın bu Kanuna aykırı olarak tüketildiği veya ilk kez kullanıldığı tarihte başlar.
3. Yükümlü, eşyayı tüketen veya kullanan, buna iştirak eden ve tüketimin veya kullanımın bu Kanuna aykırı olduğunu bilen veya normal olarak bilmesi gereken kişilerdir. Gümrük idarelerinin kaybolan eşyayı serbest bölgede tüketilmiş veya kullanılmış saydığı ve bu fıkranın uygulanmasına imkan bulunmadığı hallerde, eşyanın gümrük idarelerince bilinen en son kullanıcısı, gümrük vergilerini ödemekle yükümlü kişidir.
MADDE 186 1. 182 nci madde ile 184 üncü maddenin 1 inci fıkrasının (a) bendi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yükümlünün; a) 37 ila 40 ıncı madde hükümlerinden, b) Bir serbest bölgeden Türkiye'ye eşya sokulmasından, c) Eşyanın geçici depolanmasından, d) Eşyanın tabi tutulduğu gümrük rejiminin kullanılmasından,
Doğan yükümlülüklerini yerine getirememesinin eşyanın tahrip olmasının veya tekrar yerine konulamaması şeklinde kaybının, eşyanın özelliklerine bağlı bir nedenden veya beklenmeyen hal veya mücbir sebepten ya da gümrük idarelerinin izninden kaynaklandığını kanıtlaması halinde, ithalat nedeniyle gümrük yükümlülüğü doğmuş sayılmaz. Eşyanın tekrar yerine konulamaz şekilde kaybı, bunun kullanılamaz hale gelmiş olmasını ifade eder.
2. Nihai kullanımı nedeniyle indirimli veya sıfır ithalat vergi oranından yararlanarak serbest dolaşıma giren eşyanın, gümrük idarelerinin izni ile ihraç veya yeniden ihraç edilmesi halinde de ithalat nedeni ile bir gümrük yükümlülüğü doğmuş sayılmaz.
MADDE 187 1. Nihai kullanım nedeni ile indirimli veya sıfır ithalat vergi oranından yararlanarak ithal edilen eşya için 186 ncı maddenin 1 inci fıkrası uyarınca, bir gümrük yükümlülüğünün doğmadığının kabulü halinde, söz konusu fıkrada belirtilen tahribattan kaynaklanan atık ve artıklar serbest dolaşımda olmayan eşya sayılır.
2. Özel amaçlı nihai kullanım nedeniyle indirimli veya sıfır ithalat vergi oranından yararlanarak serbest dolaşıma giren eşya için 183 ve 184 üncü madde uyarınca, gümrük vergileri tahakkuk ettiğinde, serbest dolaşıma giriş sırasında ödenen gümrük vergileri tutarı, tahakkuk eden gümrük vergileri tutarından indirilir. Bu hüküm, gerektiğinde bu tür eşyanın tahribi sonucu kalan atık ve artıklar için bir gümrük yükümlülüğü doğduğunda da uygulanır.
MADDE 188 1. İhracat vergilerine tabi eşyanın bir gümrük beyannamesi kapsamında Türkiye Gümrük Bölgesi dışına ihraç edilmesi halinde, gümrük yükümlülüğü doğar. 2. Gümrük yükümlülüğü, söz konusu gümrük beyannamesinin tescili tarihinde başlar.
MADDE 189 1. İhracat vergilerine tabi eşyanın gümrük beyanında bulunulmaksızın Türkiye Gümrük Bölgesi dışına çıkartılması halinde, gümrük yükümlülüğü doğar. 2. Gümrük yükümlülüğü, söz konusu eşyanın fiilen Türkiye Gümrük Bölgesi dışına çıktığı tarihte başlar.
3. Söz konusu eşyayı Türkiye Gümrük Bölgesi dışına çıkaran, bu fiile iştirak eden, beyanda bulunulması gerektiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde bulunmayan kişiler, gümrük vergilerinden sorumludur.
MADDE 190- 1. Eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi dışına ihracat vergilerinden tam veya kısmi muafiyete tabi tutularak çıkmasına ilişkin hükümlere uyulmaması halinde, gümrük yükümlülüğü doğar.
2. a) İhracat vergilerinin tam veya kısmi muafiyete tabi tutularak, Türkiye Gümrük Bölgesi dışına gönderilmesine izin verilen eşyanın gümrük yükümlülüğü, izin verilen yerden başka bir varış yerine ulaştığı tarihte başlar.
b) Gümrük idarelerinin (a) bendinde belirtilen tarihi tespit edememesi halinde, eşyanın söz konusu muafiyete hak kazanmasına ilişkin hükümlere uyulduğunu kanıtlayan bir belgenin ibrazı için rejim hak sahibine süre verilir. Söz konusu belgenin ibraz edilememesi halinde, verilen sürenin bittiği tarihte gümrük yükümlüğü başlar.
MADDE 191 İthali ve ihracı yasaklama veya kısıtlamaya tabi eşya için de 181 ilâ 185 ve 188 ila 190 ıncı maddelerde belirtilen gümrük yükümlülüğü doğar. Ancak, sahte paralar ile tıbbi ve bilimsel amaçlı kullanımları nedeniyle yetkili idareler tarafından denetlenen ekonomik dolaşıma girmeyen narkotik uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin Türkiye Gümrük Bölgesine kanuna aykırı olarak girmesi halinde, kaçakçılık ve diğer ceza koyan kanun hükümlerine göre işlem yapılacağından, gümrük yükümlülüğü doğmaz.
Bununla birlikte, cezai hükümler koyan kanunlar gereğince, gümrük vergilerinin ceza tespitine esas olması veya cezai kovuşturmaların gümrük yükümlülüğünün varlığına bağlı olması hallerinde, gümrük yükümlülüğü doğmuş sayılır.
MADDE 191/A 16 ncı, 77 nci, 135 inci ve 167 ila 170 inci maddelere uygun olarak eşyanın mahiyeti veya nihai kullanımı nedeniyle tercihli tarife uygulanmasının ya da ithalat veya ihracat vergilerinden tamamen veya kısmen muafiyetinin mümkün olduğu durumlarda söz konusu tercihli tarife veya vergi muafiyeti;
a) İlgili kişinin hileli bir davranış veya ihmalinin olmaması, b) Tercihli tarife veya muafiyetin uygulanması için gerekli olan diğer şartların yerine getirildiğinin ilgili kişi tarafından ispat edilmesi, şartıyla 182 ila 185 inci, 189 uncu veya 190 ıncı maddelere göre gümrük yükümlülüğü doğduğu hallerde de uygulanır.
MADDE 192 Aynı gümrük vergilerinin ödenmesinden birden çok yükümlünün sorumlu olduğu hallerde, bunlar söz konusu vergilerin ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
MADDE 193 1. Bu Kanunla konulmuş aksine hükümler ve 2 nci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bir eşyaya uygulanacak ithalat veya ihracat vergileri tutarı, bu eşyaya ilişkin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihteki vergi oranları ve diğer vergilendirme unsurlarına göre belirlenir.
2. Gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihi kesin olarak tespit etmenin mümkün olmadığı hallerde, ilgili eşyaya ilişkin vergi oranları ve diğer vergilendirme unsurlarının uygulanması için dikkate alınacak tarih, gümrük idarelerinin bu eşya için bir gümrük yükümlülüğü başladığı sonucuna vardıkları tarihtir.
Ancak, gümrük idarelerinin elde ettikleri bilgilerin gümrük yükümlülüğünün daha önceki bir tarihte başladığını tespit etmelerine imkân vermesi halinde, eşyanın ithalat veya ihracat vergileri tutarı, elde edilen bilgilere göre söz konusu yükümlülüğün başladığının anlaşıldığı en eski tarihteki vergi oranları ve diğer vergilendirme unsurlarına dayanılarak tespit edilir.
3. Beyan sahibinin hatalı beyanı sonucu hiç alınmadığı veya noksan alındığı tespit edilen gümrük vergilerine, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarih ile vergilerin kesinleştiği tarih arasındaki süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre tespit edilen gecikme zammı oranında faiz uygulanır. Gümrük vergilerinin kesinleşmesinden önce ödenmek istenmesi durumunda faiz, ödeme tarihine kadar hesaplanarak vergiler ile birlikte tahsil edilir.
MADDE 194 1. Türkiye'nin taraf olduğu anlaşma hükümlerine göre dahilde işleme rejimi altında elde edilen Türk menşeli eşyanın anlaşmalara taraf ülkelere ithalinde, tercihli tarife uygulamasından yararlanmasının, bunların bünyelerine giren serbest dolaşımda olmayan eşyanın ithalat vergilerinin ödenmesi ve buna ilişkin belgelerin onaylanması koşuluna bağlı olması halinde, ithalata ilişkin bir gümrük yükümlülüğü doğar. Ancak, geri ödeme sisteminden yararlanan eşya için bu fıkra uyarınca gümrük yükümlüğü doğmaz ve bu durumda ödenmiş ithalat vergileri geri verilmez.
2. Bu halde gümrük yükümlülüğü, söz konusu eşyanın ihracına ilişkin gümrük beyannamesinin gümrük idaresi tarafından tescil edildiği tarihte başlar. 3. Dâhilde işleme rejimine tabi tutulan serbest dolaşımda bulunmayan eşyaya ilişkin ithalat vergileri, ihracata ilişkin beyannamenin tescili tarihindeki vergi oranı ve diğer vergilendirme unsurlarına göre hesaplanır. Ancak, izin kapsamında önceden ihracat işleminden sonra ithalat yapılması durumunda, bu vergi önceden ihracata ilişkin gümrük beyannamesinin tescil tarihindeki vergi oranı ve diğer vergilendirme unsurlarına göre hesaplanarak, önceden ihracata tekabül eden ithalatın yapılması esnasında ödenir.
4. Birinci fıkra uyarınca doğan gümrük yükümlülüğü kapsamında ödenmesi gereken ithalat vergilerinin ihracat beyannamesi konusu eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesi dışına çıktığı tarihe kadar ödenmesi zorunludur. Bu tarihten sonra ödenen ithalat vergileri için ayrıca bu tarih itibarıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesi hükümlerine göre tespit edilen gecikme zammı uygulanır.
5. Dâhilde işleme rejimi kapsamında bir ihracat beyannamesine ilişkin fazla ödenen ithalat vergilerinden aynı izin kapsamında başka bir ihracat beyannamesine ilişkin eksik ödenen ithalat vergilerine mahsup işlemi yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Mahsup işlemi sonrasında birinci fıkra uyarınca doğan gümrük yükümlüğü kapsamında ödenmesi gereken ithalat vergilerinin tamamının ödenmiş olması halinde, dördüncü fıkra ve 234 üncü maddenin beşinci fıkrası hükümleri uygulanmaz.
Gümrük Yükümlülüğünün Sona Ermesi Gümrük Kanunu (208-209)
MADDE 208 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, gümrük yükümlülüğü; a) Vergilerin ödenmesi, b) Vergilerin kaldırılmasına karar verilmesi,
c) Gümrük beyannamesinin iptal edilmesi, d) Eşyanın bir gümrük rejimi kapsamında tesliminden önce zapt ve müsadere edilmesi veya imha edilmesi, 164 üncü madde uyarınca imha veya terk edilmesi, doğal özellikleri veya beklenmeyen haller yahut mücbir sebep nedeniyle telef veya kaybı,
e) 182 nci madde uyarınca gümrük yükümlülüğü doğan eşyanın kanuna aykırı girişi nedeniyle müsadere edilmesi, Hallerinde sona erer.
MADDE 209 194 üncü maddenin 1 inci fıkrası uyarınca doğan gümrük yükümlülüğü, bu işlemlerin iptal edilmesiyle ortadan kalkar.
İşletmelerin Yükümlülükleri Gümrük Kanunu 218-219
MADDE 218 1. Türkiye ile diğer ülkeler arasında demiryolu dahil kara, deniz ve hava yoluyla yapılan eşya ve yolcu taşımalarında yararlanılan istasyon, deniz ve hava limanlarını işleten kuruluşlar ile posta idareleri,
bu Kanun hükümlerine göre gerekli gümrük gözetim ve kontrol işlemlerinin yapılmasını sağlamak üzere; yolcu salonları, geçici depolama yerleri, antrepolar ile görevli gümrük ve gümrük muhafaza idarelerinin çalışmalarına elverişli ve yeterli bürolar ve gözetleme kuleleri tesis etmek;
buraların aydınlatma, ısıtma ve temizlik ihtiyaçlarını karşılamak; demirbaş eşya ile telefon ve diğer teknik donanımlarını bedelsiz olarak sağlamak; limanlarda ve gümrük kapılarında gümrük gözetimine tabi eşya ve kişiler ile diğerlerinin birbirine karışmasını önlemeye yönelik her türlü fiziki yapıların sağlanması konusunda Gümrük Müsteşarlığının isteklerini yerine getirmek zorundadırlar.
2. Posta idareleri,1 inci fıkrada sayılanların yanı sıra posta kolilerinin muayene ve tahlili için gerekli ölçü aletleri ve diğer donanımları sağlamakla yükümlüdür.
MADDE 219 1. Antrepo işleticileri buralardaki eşyanın güvenliği ve hizmetlerin çabuk görülmesi bakımından, zaman içerisinde Müsteşarlıkça gerekli görülecek ek donanımları ve değişiklikleri yapmak ve ileri teknolojinin gerektirdiği araçları sağlamak zorundadırlar.
2. a) Özel antrepo işleticileri, buralarda görevlendirilmesini istedikleri gümrük veya gümrük muhafaza memurlarına ödenecek olan ve miktarı Müsteşarlıkça belirlenecek fazla çalışma ücretlerini ve yolluklarını peşin olarak gümrük veznesine ödemekle yükümlüdürler.
b) Doğrudan doğruya belirli bir özel veya genel antrepo ile ilgili gümrük işlemlerini yerine getirmek üzere kurulan gümrük ve gümrük muhafaza idarelerinde görevli memurların devlet tarafından belirlenen maaş, fazla çalışma ücreti ve diğer tahsisat tutarları, antrepo işleticileri tarafından her ay peşin olarak gümrük veznesine yatırılmak zorundadır.
c) Posta idarelerinde yapılacak gümrük kontrolleri ve gümrük işlemleri nedeniyle gümrük memurlarına ödenecek olan ve Müsteşarlıkça belirlenen fazla çalışma ücretleri, posta idareleri tarafından gümrük veznesine yatırılır.
Teminat Gümrük Kanunu (202-207)
MADDE 202 1. Gümrük mevzuatı uyarınca, gümrük idarelerinin gümrük vergilerinin ve diğer amme alacaklarının ödenmesini sağlamak üzere bir teminat verilmesini gerekli görmeleri halinde, bu teminat söz konusu vergiler tutarının % 20 fazlasıyla yükümlü veya yükümlü olması muhtemel kişi tarafından verilir.
2. Gümrük idareleri, teminat vermesi istenen kişinin yerine başka bir kişinin de teminat vermesini kabul edebilir. 3. Genel ve katma bütçeye dahil kamu kuruluşlarının, belediyelerin, sermayesinin tamamı devlete ait olan kamu iktisadi kuruluşlarının ve Türkiye'deki yabancı misyon şeflerinin verecekleri garanti mektuplarını teminat olarak kabule Müsteşarlık yetkilidir.
4. Teminat aranmayacak ve kısmi teminat uygulanacak halleri belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. 4458 SAYILI GÜMRÜK KANUNUNUN BAZI MADDELERİNİN UYGULANMASI HAKKINDA KARAR Karar Sayısı : 2009/15481
MADDE 204- 1. 202 nci maddenin birinci fıkrasında belirtilen teminat tutarı, teminata konu gümrük vergileri tutarının kesin olarak tespiti halinde bu miktar, diğer hallerde ise tahakkuk edilen veya edilebilecek gümrük vergilerinin en yüksek tutarı esas alınarak belirlenir.
Zaman içinde değişkenlik gösteren gümrük vergileri için verilen toplu teminat tutarları, söz konusu gümrük vergilerini her zaman karşılayabilecek biçimde belirlenir. 2. Götürü teminat alınmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
MADDE 205 Gümrük vergileri için kabul edilecek teminatlar ile bunların değerlendirilmesi 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine tabidir. Yabancı paraların T.C. Merkez Bankası efektif alış kuru üzerinden hesaplanan değeri üzerinden teminat olarak kabulüne Müsteşarlık yetkilidir.
MADDE 206 1. Teminatın zaman içinde değerini yitirmesi veya yetersiz kalması halinde, ilgili gümrük idaresi ek teminat verilmesini veya ilk teminatın yeni bir teminat ile değiştirilmesini isteyebilir.
2. Teminatın alınmasını gerektiren gümrük yükümlülüğü sona erdiğinde teminat çözülür. 3. Gümrük yükümlülüğü kısmen sona erdiğinde, ilgilinin talebi üzerine verilmiş teminat kısmen çözülür. Ancak, söz konusu teminatın kısmen çözülmeye uygun olması gerekir.
MADDE 207 1. Nakdî teminat dışında, bu Kanuna göre; a) Tahakkuk ettirilip tahsili gereken gümrük vergileri için verilen teminatın kabulü, b) Bir şartlı muafiyet düzenlemesine tabi tutulan eşyaya ilişkin gümrük yükümlülüğü doğması halinde, şartlı muafiyete ilişkin beyannamenin tescili, tarihinden başlamak üzere, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre tespit edilen gecikme zammı tahsil edilir.
2. Bir şartlı muafiyet düzenlemesi kapsamında eşya için indirimli teminattan faydalanılması durumunda birinci fıkrada belirtilen gecikme zammı, teminatın nakit verilen kısmı dışında kalan kısım ile teminat verilmeyen kısmın tümü için uygulanır.
Teslim Şekilleri
1. Ticari İşletmede Teslim- (EXW) Ex works" satıcının malları işletmesinde (fabrika,depo v.s.) alıcı emrine hazır tutmakla teslim yükümlülüğünü yerine getirdiği anlamındadır. Satıcı, aksi kararlaştırılmadıkça malın alıcı tarafından sağlanan bir araca yüklenmesinden ya da malların ihraç gümrüğünden geçirilmesinden sorumlu değildir. Alıcı bu noktadan itibaren varış yerine değin, malın taşınması ile ilgili tüm gider ve risklerin yükümlülüğünü taşır. Bu terim tüm satış şekilleri içinde satıcı için en az yükümlülüğü ihtiva eden bir satış şeklidir.
Bu teslim şeklinde sözleşmede belirtilen satış bedeline yalnızca ambalajlanmış mal bedeli dahildir. Yani teslim tarihinden itibaren her türlü nakliye, yükleme, boşaltma ve sigorta masrafları alıcı tarafından ödenmektedir.
2. Taşıyıcıya Teslim- (FCA) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, malların ihraç gümrüğünden geçirilip, alıcı tarafından belirlenen taşıyıcıya, belirlenen yer ya da noktada teslimi ile son bulur. Eğer alıcı tarafından kesin bir teslim yeri belirtilmemişse, satıcı taşıyanın malları teslim alacağı yer civarında bir yer belirleyebilir. Ticari uygulamalar taşıyıcı ile sözleşme yapılabilmesi için satıcısının yardımını gerektirirse (Örneğin demir ve hava yolu taşımacılığında) satıcı riziko ve masraflar alıcıya ait olmak üzere hareket edebilir.
3. Gemi Doğrultusunda Teslim- (FAS) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, belirlenen limanda malların gemi doğrultusunda rıhtım veya mavnaya konmasıyla sona erer. Bu da, bu andan itibaren, malla ilgili tüm gider, yitik veya hasar rizikolarının alıcı tarafından üstlenilmesi anlamındadır. Malın yükleme, boşaltma, nakliye ve sigorta masrafları alıcı tarafından ödenir. FAS'da sözleşmede belirtilen satış bedeline hem mal bedeli, hem de rıhtıma kadar yapılan nakliye ücreti dahildir. Bu terim, alıcının ihraç için malları gümrükten çekmesi gerektiğini belirtir. Alıcı doğrudan yada dolaylı olarak ihraç işlemlerini yerine getirmeyecekse kullanılmamalıdır. Bu terim yalnızca deniz veya iç su taşımacılığında kullanılır.
4. Gemi Bordasında Teslim- (FOB) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü belirlenen yükleme limanında mallar gemi küpeştesini açtığı andan itibaren yerine getirilmiş olur. Mallarla ilgili tüm gider yitik veya hasar rizikoları bu noktadan itibaren alıcı tarafından üstlenilir. Eğer gemi küpeştesi pratikte bir şey ifade etmiyorsa FCA teriminin kullanılması daha doğru olur.
5. Mal Bedeli ve Navlun - (CFR) Bu terim ile satıcı belirlenen varış limanına malı gönderebilmek için gerekli tüm giderleri ve navlunu ödemek zorundadır. Ancak malla ilgili yitik bir hasar rizikoları ile giderlerde görülebilecek artış, yükleme limanında malların gemi küpeştesini geçmesi anından itibaren satıcıdan alıcıya devredilmiş olur. CFR terimi satıcının ihraç için malları gümrükten geçirmesi gerektiğini belirtir.
6. Mal Bedeli, Sigorta ve Navlun- (CIF) Bu terim ile satıcı CFR'deki yükümlülüklerine aynen sahiptir. Ancak ek olarak, malların taşınması sırasında yitik veya hasar rizikosuna karşı deniz sigortası temin etmek durumundadır. Satıcı sigorta sözleşmesini yapar ve sigorta primini öder. Alıcı bu terim ile satıcının sigortada sadece minimum kuvertür temin etme yükümlülüğü bulunduğunu bilmelidir. Bu terim satıcının ihraç için malları gümrükten geçirmesi gerektiğini belirtir. Bu terim sadece deniz ve iç su taşımacılığında kullanılır. Eğer gemi küpeştesi pratikte birşey ifade etmiyorsa CIP terimini kullanmak daha uygun olur.
8. Taşıma Ücreti ve Sigorta Ödenmiş Olarak Teslim- (CIP) Bu terim ile satıcı CPT'deki yükümlülüklerine aynen sahiptir. Ancak ek olarak malların taşınması sırasında yitik veya hasar rizikosuna arşı kargo sigortası temin etmek durumundadır. Satıcı sigorta sözleşmesini yapar ve sigorta primini öder.
9. Sınırda Teslim- (DAF) Bu terim satıcının teslim yükümlülüğünün, malların ihraç için gümrükten geçirilip, sınırda belirlenen yer yada noktada ancak bitişik ülkenin gümrük sınırndan önce emre hazır tutulmasıyla sona ermesini ifade eder. Sınır terimi, ihraç ülkesinin sınırı da dahil olmak üzere herhangi bir sınır için kullanılabilir. Dolayısıyla, terimin içinde sözkonusu sınırın her zaman nokta ya da yer belirtilerek kesin şekilde tanımlanmış olması hayati olarak önem taşımaktadır.
10. Gemide Teslim- (DES) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, malı belirlenen varış limanında, gemi bordasında, ithal gümrüğünden geçirmeden alıcının emrine hazır tutmakla sona erer. Satıcı, malların belirlenen varış limanına getirilmesi için gereken tüm gider ve rizikoları üstlenir. Bu terim sadece deniz veya içsu taşımacılığı için kullanılabilir.
11. Rıhtımda Teslim (Gümrük Vergisi ve Harçları Ödenmiş Olarak)- (DEQ) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, malları belirlenen varış limanında ithal gümrüğünden geçirilmiş olarak, rıhtım üzerinde alıcı emrine hazır tutmakla sona erer. Satıcı, malların o noktaya kadar taşınmasıyla ilgili vergi, resim ve diğer harçlarda dahil olmak üzere tüm riziko ve giderleri üstlenir. Bu terim satıcı dolaylı yada dolaysız yoldan ithal lisansı sağlayamayacaksa kullanılmamalıdır. Eğer taraflar malların alıcı tarafından gümrükten geçirilmesi ve gümrük vergilerinin ödenmesini istiyorlarsa "duty paid" yerine "duty unpaid" terimini kullanmalıdır. Eğer taraflar satıcının yükümlülükleri arasından malların ithali için ödenecek bir takım giderleri çıkarmak istiyorlarsa (KDV gibi) bunu, bu etkiyi yaratacak sözcükler ekleyerek kesinleştirmelidirler.
12. Gümrük Resmi Ödenmemiş Olarak Teslim- (DDU) Bu terim ile satıcının teslim yükümlülüğü, malların ithal ülkesinde, belirlenen yerde emre hazır tutulması ile sona erer. Satıcı, malların o noktaya kadar taşınması ve gümrük formalitelerinin yerine getirilmesi ile ilgili riziko ve giderleri üstlenmek durumundadır (İthalat için ödenmesi gereken vergi resim ve harçlar hariç).
Alıcı malların zamanında ithal için gümrükten çekilmemesinden kaynaklanan ek gider ve rizikoları üstlenmek durumundadır. Eğer taraflar satıcının gümrük formalitelerini yerine getirip bundan doğabilecek gider ve rizikoları üstlenmesini istiyorlarsa bunu, bu etkiyi yaratacak sözcükler ekleyerek kesinleştirmelidirler. Eğer taraflar satıcının yükümlülüklerine malların ithali için gerekli bazı giderleri eklemek istiyorlarsa (KDV gibi) bunu, bu etkiyi yaratacak sözcükler ekleyerek kesinleştirmelidirler. Bu terim taşıma şeklinden bağımsız olarak kullanılabilir.
13. Gümrük Resmi Ödenmiş Olarak Teslim– (DDP) “Gümrük Resmi Ödenmiş Olarak Teslim” terimi, malların ithalatçı ülkede belirlenen yerde hazır bulundurulmasıyla, satıcının teslim yükümlülüğünün de yerine getirilmiş olacağını anlatır. Burada satıcı, malların gümrük giriş işlemleri tamamlanmış olarak tesliminde, gümrük resmi dahil olmak üzere, vergiler ve diğer ödemelerle birlikte bütün risk ve masrafları üstlenir. EXW terimi satıcı açısından asgari yükümlülük ifade ederken, DDP terimi, tersine, azami yükümlülüğü içerir.
Eğer satıcı doğrudan ya da dolaylı biçimde ithal lisansı almıyorsa, bu durumda bu terim kullanılmamalıdır. Eğer taraflar malların gümrük girişinin alıcı tarafından yapılmasını, gümrük resminin de onun tarafından ödenmesini istiyorlarsa, bu durumda DDU terimi kullanılmalıdır.
Eğer taraflar ithal işlemlerde geçerli bazı ödemelerin (örneğin Katma Değer Vergisinin) satıcının yükümlülükleri arasından çıkarılmasını isterlerse, bu istek konuya açıklık getirecek şu ek sözlerle sağlanabilir. “Gümrük resmi ödenmiş olarak teslim, KDV hariç (varış yeri…)” Bu terim, taşıma biçimi ne olursa olsun kullanılabilir.